18 Haziran 1947 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

18 Haziran 1947 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

18 Haziran 1947 CUMHURÎYET ; Hemşerfler belld bümez diye Bele: (Bye zabıta tallmatnamesinin f> • maddesini aşağıya yazryornz: i «Saat 22 den 1 ye kadar sokaklard» : ve 24 ten 7 ye kadar ev ve apartıİ manlarda ve halkın çalıştığı, yatıp ; kslktigı ve istirahat eyledigi yerlerde : hoşnttâsuzluğa ve sınltıya meydan Baştarafı 1 inci sahijede etraflıca izah ettL merikanın Avrupa memieket yon liranuı tenzilinde bir beis olmıya Kemal Zeytinoğlu, üçüncü kısım in ' verecek şekilde bağırıp çağırmak, lerinin kalkınmasını bozlan cağmı vadetmesini daha yerinde gör şaat için, şimdiden ihaleye kortmasını : fürültü ve patırtı yapmak yasaktır.» Bunu okudnktan sonra gece fene dırınak içiu yardımda bulun dü. <Bütçe komisyonu raportörünün tekrar ileri sürdü. Cevdet Kerim İnoe«nak istemesi, Avrupa nıetrleketlei'imn söyledikleri hepimizce malumdur.> de dayı, bu inşaatın vaktinde yetiştirilmesl sokaklarda bağirarak şarkı söylemek, bunu iyi kar^ılıyarak yardıından faydalan di. için her türlü gayretin sarfedileceğini olyak, ciyak hoparlörleri bagırtmak, keyif için klâkson çalmak, bağıra baMaliye Bakanı bu tasarrufun Etiban belirtü, bu fasıl da kabul edildi. mak için işbirligi yapmak üzere konuşğıra ve solu snln şakalaşmak isttyenmağa başlamalan Sovyetler Birîiği ua kın vaziyetine tesir etmiyeceğini, bu Tarım bütçesinden aktarmalar sınında hiç de iyi karşılanmamış, biia üç milyonun kredi ile sağlanmasına da Tarım Bakanlığınm bütçesindeki baa ler olnr mu acaba? Elcevab olnr. Çünkfi bütün bnnlar kis bu hareket Avrupanın Amerika esa ima imkân bulunduğunu temin etti. fasıllarda yapılan aktarmalar dolayısile Ekonomi Bakanı da söz alarak, ken Hasan Polatkan (Eskişehlr) söz alarak bir kannn ve nbam mevznn olmakreiine girrnesınin açık alânseti ve Ametan ziyade bir medeniyet, bir terbiye rikanın Avrupa iç işlerine karışmasırun disine mevdu vazifelerin başmda kö dedi ki: işidir. Daha bir kaç firın ekmelt yekesin beHrtisi oljıak kötüîenmiştir. Bu mür işleri olan Etibankın, bu işleri gömemlz lâzım! nun böyle olacagı zaten belli idi. Çun rebilmesi için daha geniş tedbirler ü « Bazı ziraat İşlerine ayrılan tahkü Sovyet Rusya için Amerikan yardı zerinde durulduğunu ve biraz önce ta sisattan düşurmeler yapılıyor. Bütçe nıının ancak bir manası ve bir hedefi hakkukuna çahşıldığını söyledi ve bu ınüzakerelerl suasında memur taisisatının fazlalığına mukabil tarım lşlerlne olabilir: O da Soijet Eusjaya yardım. iasü kabul edildi. ayrılan tahsisatın azlıgından bahsetmlşAmerika türiii türlu Avrupa devletlerine Fuad Sirmen, dalgalı borclara aid bir yardım edecegine, yahud Avrupanın fasıldan 29 milyon liramn düşülmesi tik. Şlmdi İse tarla tarımi, bahçe tarıkalkınmasım hızlsnâii'mak için uğraşa dolayısile de söz alarak, hükumetin bu mı ıslah ve üretme. veteriner İşleri. makine alâtı satın alma gibi fasıllardan cağına bütün vannı yogunu Sovyet Rusyanın harb sararlsnndan süratle borcların biran evvel ve sistemli şekil tahslsat almıp memur aylıklarına zam kurtulması için tahsis etmiş olsaydı, de itfası yolundaki beyanataa hatırlattı. yapıl.yor. Acaba bundan bu lşler başa ] Bafmafcaleden devam dünyada AmerU.f. m C:\i3. yüksek mak Maliye Bakanı buna cevaben, bu ak nldı da bu para arttı mı ki fasıllardan ı ğini harcamaya yer yoktur. Sonra,* eadlı, asil gayeli bir mHlet bulunnıazdı. tarmanm, millî savıınmanın olağanüs düşülüyor?> Kalbuki bu.tun Ktısva nazarında Ame tü ihtiyacları dolayısile geçen yıl bütresmî yayın vasıtalannın parti tarTarım Bakanının izahı rikadsn daha n^nkör ve da]ja fena çesinde yapılmış olan bir ameliyenin tışmalanna alet edlhnesini yasak etTarım Bakanı Faik Kurdoglu, cevab maksadlı bir niillet yaktm. Çünkü Sov küçük mikyasta tekerrüründen ibaret melidir. Bugün C.H.P. Radyo kanalı yet Rusyaya istefliji hal'îe kredi açma olduğunu kaydetti: « O zaman 130 olarak şunlan söyledi: ile Demokratlara doğrudan doğruya < Bazı reel vaziyetlerl karşılamak nnş, üstelik içtimaî ve ik'.nadî sefalet milyonun 100 milyonu aktarma edilmişyüaründen bolşeviklpşrnek yolunu tntan ti, bizim yaptığımız küçük mikyastaki için bütçemiz dahilinde tedbirler almak veya kbıayeli bir taarruza kalkarsa, Avrupayı bu akıbetten kurtarmak için, geciktirmede ise hiç bir mahzuı yok Earuretini görmüş bulunuyoruz. Bu dü ertesi günü D.P. de Halkçılara cevab bunlara yardiTi etmege hilki'jmıştır. tur, zira bu dalgalı borclar, kısmen a şürmeler, rnevcud hizmetleri azaltmıya vermek ister; böylece bir polemiğe mortisman sandığına intikal etmiştir. caktır.» girilmiş olur, işin içiıiden çıkılamaz. Amerikanın bu tarzı hareketi kötü Sandık da devlet müessesesidir.. dedi. Demokratlann bütçe tenkidi ve Resmî devlet nıüesseselerinin partilenmez de ne yapılır? şimdiki durum Bu fasıldaki aktarma da kabul edildi. lere karşı tarafsızlığı temin edilnıeBu yüzden Pravda gazetesi, AmerikaAnıtKabir tahsisaündan münakale Bu sırada Ahmed Oğuz (Eskişehlr) Udir. nın Avrupaya dolar dökerek Avrupa AnıtKabir tahsisatına dair bir mü soz aldı, dedi ki: milletlerinin iç işlerine karışmak yolu nakalede, bu fasıldan da iki milyon lira Propaganda meselesine gelince, bu < 1947 yılı bütçesinl tenkid ettik. nn tutmuş oldcğunu ve ! ütün para ye düşülmekte idi. Kemal Zeytinoğlu Bunun, bütçe esaslajına göre na2ir'.an da çok nazik bir nıevzudur. Bize kadirdigi mUletleri Sovyet Rusyaya karşı (Eakişehir), bunun 150200 iş gününü mış olmadığmı, hükumetin 35 ay son lırsa, gerek Ajans ve gerek Radyo kalkındırmak ve birleştirmek istediğini müteahhid lehine ortadan kaldırmak, ra yeni öder.ek talebleri Ue yüksek Meckanab ile her türlü propagandaların söylemektedir. netice itibarile inşaatı bir sene daha ge lise geleceğini İleri sürmüştük. Bu ten da yasaklanmasına tarafhyız. Ancak, • İyi ama bu dolarların Rusyaya dö riletmek demek olduğunu, halbuki sayın kidımiz, o zaman: cKapkara bir gözlük kiilmesi ihtimali karsısında vaziyet Bayındırlık Bakamnın daha önce Mec altında marazî bir haleti ruhiyenin in İngilterede olduğu gibi, yalmz seçim böyle mütalea olunmuyor ve Amerikanın liste: «Gönülleriniz müsterih olsun; ikâsı olarak vasıîlandırılmıştı. İşte üç günlerine inhisar etmek ve her siyasî Rusyaya yardım etmesi gayet tabiî gö AnıtKabir inşaatı hiç gecikmiyecek» ay, beş ay geçmeden hükumet, 46 mil partiye müsavi bir zaman parçası rülüyor, Rusya da bu yardımı çok iyi demiş olduğunu kaydetti: yon Hral'.k münakale ve 94 milyon lira ayırmak şartile, Radyonun propagankarsılıyor, doların pençesinde iç işlerine « Büvük Adamm ufulündenberi 9 lık ödenek talebi ile Meclise gelmekle dalara vasıtalık yapmasında bir mahmürtahale kndreti bulunduğunu akla sene geçtiği halde. hâlâ inşaatın üçte o zamanki tenkidlerlmizin ne kadar isa zur görülmiyebilir. getirmiyordu. Şimdi İngiltere ile Fran birini bile yapamamışızdır. Bu vaziyetin betll bulunduğunu teyid etmektedir. Bu Resmî yayın organlarunızın ciddî sa bahis mevzuu ohınca, neden iç işlere tavzihini rica ederim> dedi. ltibarla o zaman bu kelimelerl kullanan ve düriist bir şekilde tarafsızüklaruu müdahale meselesi her şeyden önce ileri arkadalşann bundan sonraid faallyetİnşaat hakkında izahat koruyarak nıillet hizmetinde vazife BÜ rülüyor? lerinde dlkkatli olmalan için nazarı Bütçe Komisyonu sözcüsü, inşaatın, isCevab gayet basittir. Çünkü Fransa tenilen çekilde yapılması için alâkadar dıkkatinl celbederim. Yoksa maksadımız görmeleri için bu saydıklanmız bizce nın süratle kalkmarak bütün kaynakla makamların, hiçbir yerde görülmemiş miül savunma gibi memleketin en mu mutlaka gerçekleştirilmelidir. Aksi kaddes ve aziz ihtiyacı İçin bu ödenegin takdirde haksızlık yapılmış olur; hürrını eskisi gibi ve eskisinden iyi işletnıesi, elhasıl eskisi gibi Avrupanın en teknik teibirler almakta olduğunu. yüz verilmemes! değildir.> riyetçiliğimiz de lâfta kalmaktan ötebellibaşh büyük ve hakkile büyük dev metre derinliğe giden sondajlar yapılye geçemez. Maliye Bakanı kfirsüde letleri arasında yer alması, sonra İngil d:ğmı, bu teknik vaziyetin, insaata bir NADİR NADİ Maliye Bakanı Halid Nazmi Keşmir terenin de harb zararlarını süratle te müddet devam etmek imkânuıı ref'ettiğiıü, sarfına imkân olmıyan bu iki milkursüye ge'.erek, 1947 bütçesi gö:üşülürlâfl ederck bir muvazene âmili değil, fakat başlıbaşına bir en büyük devlet yon üranın bu sebeble başka fasla ak ken bunun normal zamanlara mahsus Bakanlığınm bUtç« olmaâığı, ıevkalâde milli savundurumunu alması Rusyantn işine gel tarıldığını, Baymdırlık Bojtarc/» 1 inci sahijede memekte. Rusya, Avrupanın biricik en önümüzdeld yıllarda, bu gecikmeyi ta ma tedbirleri devam ettiği takdirde karbüyük devleti olarak ayakta durroayı, mamen telâfi edecek çekilde çalışmayı şılamak için Mecllse müracaat edilece nu ve Kosların anlaşmak değil, tahakğinin esasen söylenmiş olduğunu kay luim lehinde olduklarını anlatmıştır. Avrupanın mukadderaUna karşı hâkim vadettiğini 8Öyledi. vaziyet almış olmayı, âciz bir Avrupayı AnıtKabrin bir an evvel tamamlanması dederek dedi ki: Eski Başbakan, menfada bir hükumet < Fav^alâde tedbirler, milli savun kurup kurmıyacağı sualine, şimdüik buhiçe sayarak durmadan genlşlemeyi terKemal Zeytinoğlu, teknü bir mevzu cih etmekte ve onun için Amerikan yar olduğundan izahının sözcü değil, Ba manın fevkalâde ihtiyacları, bugünkü na dair bir şey söyliyemiyeceğini bild'jnını mümkiin mertebe uzaklaştırma yuıdırlık Bakanlığı tarafından verilme dünya şartlan İçinde devam etmiş ol dirmiştir. yı gözetmektedir. Çünkü Rusya, ancak sinin daha uygun olacağını belirtü. masına rağmen biz, santimi santımine Komünistlerin hücumu Beffl ve diişkün bir Avrupaya karşı üs Kendisi, bizzat AnıtKabir yerine gi karşılığını bulmak suretile bu tasanyı huzurunuza getirmiş bulunuyoruz. BunS?»geci (Macaristan) 17 (A.P.) Yüz tün gelehüir. Fakat kalkmmış blr Av derek inşaat vaziyetini tetkik etmiş olda hiç bir açık yoktur.» elli kadar komünist, dün, Hürriyet Parrupa muhakkak ki Rusyaya üstündür. dusrundan, gördüklerini anlattı. Müteah Bur.dan sonra münakale tasarısı ka üsinin yaptığı bir toplantıyı basmışlar Bu yüzden Rusya Avrupanın sefalet ve hidle Bakanlık arasındaki ihtilâfın, büt bu1. olundu ve gündeırün diger maddele ve üzeri lâstik kaplı demirlerle, baita yoksulluk içinde bunalmasını istiyor ve çe müzakereleri sırasında, 34 günlük rine geçildi. biçimi Macar bıçaklarüe hücum etmişböylece bugünkü durumunu devam etbir m«sele olduğu söylendiği halde, aralerdir. Memlekette söz ve toplanma hürtirmeyi umuyor. dan aylar geîmiş, ihtilâfın halledilmeriyeti olup olmadiğmı isbata bir vesile Avrupanın Amerika He Rusyayı seç miş ve bir kazma bile vurulmamış olduolması maî<sadile yapılan bu toplantıdimek zorunda kaknca .Amerikayı seçe ğunu, inşaatın, 56 milyon lirayı bulaki 700 kişi, komünistlerin bu taarruzu cegi şüphe götürmez. Çünkü menfaat cak üçüncü bir kısmı da bulunduğuna karşısında infial* kapılarak, yumrukla lştiraki Amerika ile beraberdir ve bu göre 19521953 yıllaruıda ancak bitebive sandalyelerle mukabelc etmişler, hatmenfaat lştiraki tahakküm sevdaana Paris 17 (B.B.C. nin muhabiri bildiri tâ bazılarını lkinci kat pencerelerinden boyun egmete d«gil, banşı kurmak esa leceğini anlattı: yor) Mr. Bevin bugün Parise gelmlş € Benim. bildiğim, inşaatta, Ihaleden ve kendisini karşılıyan gazetecilere «Av aşağı atmışlardır. sma dayanmaktadır. Onun için Bevin bu mesele üzerlnde evvel temel projesi de, etüdleri de, rupayı imar ve inşa işi artık daha îazla Binanm dışında toplanmış olan 15 bin Fransa ile anlaşmak İçin Parise gitmiş hepsi yapılır. Bu inşaat, temel etüdü geciktirilemez. Onun için burada Ame kadar halkı dağıtmak için 500 polis uğtir ve Fransa, Amerikan yardtmından yapılmadan nasıl ihaleye vaz'edilmiştir? rikanm iktısadî yardımım görüşeceğiz. raşmış, yüzlerine dipçiklerle vurulduğu faydalanmak istediğini giılememişttr. Muhtelif temel tecrübeleri yeni bir bu Bütün Avrupa milletlerinin Amerikan halde ahali geri çekilmemekte inad etKusyanın bu yardımdan faydalanmak luş, yeni bir icad değildir. Benim ye yardım programına lştirak etmeslnl u miştir. Istiven manzumeye girip ginnemesi ise gâne temennim, Büyük Adamm meza muyoruz» demiştir. Rusyanın cevabı «küstah» olarak rmm bir an evvel bitirilmesidir. Bunun kendi elindedir. vasıflandınhyor için üçüncü ihalenin yapılması lâzımömer Rıza DOGRUL dır.> Washington 17 (a.a.) Hükumet çevrelerınin ilhamı ila yazoldığı anlaşı30 Haziranda nelere BayındiTİık Bakanının izahı lan bugünktl başmakalesinde muhafaaaşahid olacaksınız?.. Bayındırlik Bakanı kürsüye geldi. k&ı Washington Star g&zetesi, SovyetAnıtKabir işinin, bundan evvel iki Otomobil lerin Birleşik Amerikanın notasın» verihale gördüğünü anlattı. Inşaatta maatMotosiklet dikleri cevabı, <küstah> olarak vasıfteessüf bu yaz için bir gecikme ve geriFrijider landırmakta v« Dıj tşlerl Bakaıüıgunn, Baştaroft I İTVCİ sahifede leme olduğunu, bu yerin dolnaa bir yer bunun icabına göre barekst etmealni Radyo dedilmiştir. Ortodoks kilisesinin nizam olduğunu, derin bir temel hafriyatına ifrarla isteanektedlr. Oda takımı larına göre, bu nevi meclis toplantıları lüzum görüldüğünü, zenünin takvîye Gazete, ezcümle junlan yaanyor: Dikiş makinesi yapmak salâhiyeti ancak İkumenik Fe edildiğini, yersarsıntısı şeridi içinde buSovyet Busya üç tarafla bir komiSTOner Rum Patriğine aiddir. lunduğundan, bu baiınvian da tedbirler Bunlann hepsi 1 nun tahklkat yftpmasını kabul etmedlŞl almak zarureti hasıl olduğunu, asıl liralık Istanbulspor Papa Eftimin kilisesl takdirde Macaristan, Rumanya, Bulgarlstan ve RusyBHin btitün peyklertal 11Cğrendiğimize göre Papa Eftimin İŞ AnıtKabir inşaatının da betonarmeye eşya biletlerile temin gilendiren meseîelertn Btrleşmlş Mllletga'inde bulunan Galatadaki Hristes ki çevrilmesi iktiza ettiğini, maamafih iç olunur. lar lcundun» hevale edflmesl lânm gelisesinin Patrikhaneye teslimi hakkmda ve dış kaplamaların taş olarak stil bakınrundan gene muhafaza edileceğini lecekür. emir verilmiştir. Amerikan yardımından îstiyen Avrupa Bülçe miinakaleleri için Mecliste tartpaiar E 13 L E T ! Malum olsun diye! Ankara cinayeti Bajtaraft 1 Inei sahljede ğın hemşiresinin de dinlenmesi ve on•dihnediği anlaşıhyordu. İkinci bozma dan sonra şahadetin takdiri cihetine gimeselesi, reçete meselesi ve bilhassa diknesi, 7 Mermi davasının karara bağlanıp fednci Şube Müdürü Naci Uluerin hâıKse yerind* kaç reçete gördüğünün g€ bağlanmadığının, bağlanmışsa dosyanın celbedilerek fişeğin ziyana uğratılması reği gibi araştırılmamış oteıası idi. idaresinde 3 Tanık Tevfıkle Kâmranın *eha tarzı itibarile tahkikatuv detlerinin sıhhatini tesbit etmek bakı tazyik veya himayeyi işrab eden bir citnından Sultanla Zeki Kumrulunun Uin het olup ohnadığı, 8 Tanık Rifatın dükkânda bulunlenilerek ve icabına göre Kemal B^ramaması icab edeeeğini iddia ej'lemesine nm istizahta bulunulması. 4 Ankarada duruşma yapılnken tu nazaran hâdise tarihinde fotografhanetuklu olan sanık Reşid Mercan, kendi, lerin kaça kadar açık bulunabileoeğiniıı Bİne gösterilsin gösterilmesin Ankara; belediyeden sorulmasını ve Izzet ve Riraahkemesi koridorunda veya salonunöa fatın faili görüş tarzlarıru temsilî ve tatbikî keşif icrası üe tesbit olunması ve katili asil olan Haşmeti gördüğünü, BoIzzetten fail kaçarken Rifati hangi halde luda ikrar eden ve bir taraftan da fai gördüğü istizah kılınmak ve bu bakımlin Haşmet olduğunu söyliyen ve teşhis dan yüzleştirmek ve memleket efkârıneyliyen tanık Sultanın, Ankara mahke da bu kadar akisler uyandıran bu hâdimesinde şehadet edericen katilin Haş seden fotografhane sahibi Rıdvana olmet olduğunu ve katili koridorda gördü sun bahsetmemesi sebebinin sorulması ğünü ve Neşet Nacinin katili diye tu ve hâdise günü akşanu dükkânda olup tuklu olan sanık Re?idi faili olmadığı olmadığmın fotografhane sahibinden sotıı söylemesi icab ederken söylememesi rulması sebebi ve Naci Uluer tarafından telefon9 Fahri Ecevite, hâdisenin kaçta la aranılıp aranmadığmı ve Nacinin «katili karıştırıyorlar. Katili sen biliyorsun, vukubulduğu ve duyduğunun soruhna. karıştırma» yolunda tenbihatta bulunup^ sı ve 18,30 sıralarında muayenehaneye bulunmadığını ve bu hususu Suada söy gelen ve tanık Tevfik tarafından kabul edilen Faizden de geldiği zaman hasleyip söylemediğini ve Naciden de baş taların muayenesile meşgul olan Neşet kasmm evinde hizmetçi olan Sultanı iki Nacinin tahminen ne kadar zaman sonde bir tlefonla arayrp aramadığı, aradı ra yanına geîdiği ve doktorun yanına ise ne maksadla aradığı hususlan üze gelmesile Sultanın «muayene olmak rinde bihakkın tevakkuf olunmak ve için bir hasta geldi» yolundaki ihbarı, Sultanla Naciden icabı veçhile istizah ile arasında konuşulan mevzulara göre ne yapılmak ve Sultanla Suad ve Nacinin kadar zaman geçtiği istizah olunmak ve yüzleştirilerek ve yüzleştiren sanık mü bu konu üzerinde doktor Talât Vasfi, dafii ikame etaıek istediği savunma ta Nimet Taşkıran ve İzzet Sultan, Celânıklarmm dinlenmelerini gerekli geldiği det, Rifatten ve Kâmil Okayla şube müdürü Naciden keyfiyetin soruhnası, lakdirde onları da dinlemek. ondan sonra iki tarafın ikame eyledik5 Naciden, hâdisede Reşide bu huleri savunma tanıklarının ifadelerinin susta yegâne âmil olan Muhsin ve Mu takdlr edilmesi. zafferin isimlerini bildiği halde hazırhk tahkikatında ve Ankara mahkemesinde 10 Hâdise saatinde Reşidin, tJlus bu hususu ne gibi bir tesir altında söy meydanma gelip gelmediğinin Şefikten lediği ve Ankaradaki ifadelerinde Rt tesbiti icab ederken zühul edümesL şidi, bir çocuğun delâletile bulmasın11 Müdafaa hakkı bakımından dan bahseylemesine ve bahsettiği çocu dinlenmpleri gerekli tanıklar içinden ğun da Muzaffer olmasına göre Boluya yalnız Müşerrefin dinlenmesi, MüşerMuzafferi getirmeyip de evvelki tahki refin ne söyliyeceği malum olmadığınkat safhalarında mevcudiyetleri bile dan tanıkların da Müşerref gibi ifade belli olmıyan iki garsonu mahkeme ta verereği bahsile talebi şehadetten vazrafından bir davet olmadığı halde bcıa geçilmesi. berinde getirmesi sebebi ve Muzaffere 12 Usulün 258 inci maddesi hükReşidin eşkâlini tarif edip etmediği et mü tatbik edilmek suretile Reşide müdafaa imkânı vermek gerekli iken züraflı olarak istizah kılmak. 6 Şahid Celâleddinin gerek savcı hul olunması. lığa vermiş olduğu dilekçe ile savcılık 13 Suçun sebeb ve saiki belli olve sorgu yargıçhğındaki ifadeleTi oku mamasına göre taammüd vasfı izafe enarak münderecatı üzerinde istizahı key dilmesi yolsuzdur. fiyet olunmak ve hemşiresinin Boluya Netice olarak Yargıtay, Bolu Agırcegidip gitmediği sorulmak ve tanığm za mahkemesi kararını 13 maddede tahkikat safhasındaki ifadelerinin mü bozduğunu bildiriyopdu. Duruşnıalara bayencti sözönünde tutularak bu tanı yeniden başlanacaktır. Hâdfse/erflra$mddl Yaş bahsi! evlet, mecburî emeklilik had. l dini 65 ten 60 yaşa indirdi. Şimdi bir çok iktısadî teşekküUerde çaiışan 60 yaşmdaki adaınlar sıralan gelince işlerinden çıkarıhyor ve eğer hakları varsa tekaüd maaşı ahyorlar. yoksa açıkta kalıyorlar. Devlet işlerinde, hattâ cemiyet işlerinde bir yaş haddi tayin etmek bir uevi içtimai nizam kurmak deuıektir. Bu hareket sadece 60 yoşındaki adam artık işe yaramaz manasına gelmez. Hattâ bu manaya hiç gelmemelidir. Çünkü 60 yaşmdaki adam çok işe yarar. Böyle bir tahdid yapmanin hikmeti aşagıdan gelen genc nesli iş hayatına sokabiimek ve 60 yaşına kadar çaiışmış olan adama da bir dinlenme hakkı ve mükâfatl vermektir. Bizde bu, böyle olmuyor. Evvelâ neden bilmem bir genclîk da» vasıdır güdüyoruz. Her yeri, her kadroyo gencleştirmek falan filân. Bunun cok iptidaî bir düşünoe olduğunu söylcmeğe hacet yok. İnsan için tek mektebin hayat olduğunu düşününce elinde hattâ bir kaç diploması olanlann dahi hayata yeni girdigi sıralar pek acemi bir eleman olduğu söz götürmez blr bedahetth*. Her işin kendine göre bir yaş» olmak lâzımciır. Bir devlet adamı. bir profesör, bir hekim, bir artist yaşlandıkoa kıymet kazamr Lâkiu bir pehlivan, bir tayyareci. bir sporcu, bir dilber, bir dansöz yani daha ziyade adalesi VQ beden kuvvetile iş görecek olanlar ancak genclikte kiymctli olabilirler. A A Ajans demokratlara selâm verdi Macarisfan hâdiseleri Bevin diin Pariste görüşntelere başladı PatrîkHaıse, Moskovaya «hayır» dedi En. sanunda arkasmdan baka kalacaksın, o olacak! Bir gün gelir, sen de benim gibi başını vuracak taş ararYAZAN sm. İstesen bile artık yüzüne bakan bulunrr.az. KEMAL Şimâiye kadar onun böyle bir çok RAGIB genc kadınlan bir yana çeldp hep buna benzer övüdler verdiğlni görürdttm de duymamak için kaçacak yer arardım. Bugün artık kendiml de o kadmlardan TELİF ROMAN No. 59 • ayırd edemez oldum. Onlar glbl, benim arkamdan da kimbilir kimlerle, işte en dum. Şimdi, yanıbaşımda onun gölgesi rüzgâr yok. Dizlerime kadar battağım başta Kâzım B^yle, İrfanla gizliden giz belirecek, diye içime bir çarpıntı giri yerler oluyor; gene de uşümüyorum. liye nasıl pazarlığa girişmiş olacaktı kl yor; arkasından da hep o heyecan dolu Yürüdükçe açıldım. Kendime geldim. Istediğim gibi düşünebiliyonını. Gelip şimü de»bsnim üstüme bu kadar düşü sesini duyacakmış gibi oluyordum. . Apartımana uğradım. Kâzım Bey geçen hiç kimse yoktu. Kendi kendime, yordu. Dayanamadım; odadan dışanya fır gelmemivti. Ona da ne oldu, bibniyo hem de yüksek sesle konusuyordum: rum. İki gündür göründüğü yok. Kendi Bir aralıJc Nahide ile Dırahşanı karşılad m. evine gitmişti; orada hastalanmış ola laştırdım. Onların ikisini de ayrı ayrı 12 cak, belki de onun için sokağa çıkami divana çektim. Uzun uzun söylettim. Artık ne yapacağımı büiyomm. Esad Beye telefon ettim. Bulamadım. yor. Telefon da etmedi. Ben de arayıp Derdlerini dinledim. Anlaşamadıklarını görünce aralarına ben giriyordum. ŞimBulsaydım ne iyi olacaktı. Belki de bü soımuyorum. Ustümü değiştirdim. Bir sinemaya di birinin, sonra ötekinin avukatlığını tün bu üzüntüler buracı'sta sona ereceiti. Olmsdı. Bakalım, çekeceğimiz da gittim. Oradan çıktım; bir başkasına yaptım. Hâkim, savcı hepsi bendim. En girdim. Gece de bir mahallebicide yo sonunda Nahideyi de, Dıraşhanı da suçha neler var. Bugün bu evin havası beni büsbütün ğurd yedim. Gene sinemaya gittim. Bi l u çıkardım; karşısındaki suçluya acıbunaltıyor. Madam Mariye görünmeden razcık olsun avundum, kendimi unut yan, fakat kitabm dediğinden dışanya sokağa çıktım. Görse. beiki de bırakmak tum. Bakıyorum da: hayatiarı, beyaz çıkamıyan bir hâkim gibi, içim yana j perdenin üstündeki bir iki saate sıkış yana, ikisini de mahkum ettim: istamiyecekti Caddeye çıkmca korka korka, saga • tırılmiş insanlarm arasında benim gibisi Yaptıklarının cezasını çeksinler, sola bakındım. İrfanla sık sık bııralarda hiç yok... Hepsinin sonu tatlıya bağla dedim; hem de ömürlerinin sonuna kakarşılaşırdım. İşte şurada, şu dört yo nıyor; herkes muradına eriyor!.. Ne iyi, dar... lun kavııştuçıı yerde dolaşır benl bek keşki hayat da böyle olsa... Benim için Sonra da onlarm yerine geçtim! ük. lerdi Bngünkü fırtmad?n sonra kim nekadar uzak!. Ben istesem bile artık önce Nahide, arkasmdan da Dırahşan oldum. Bundan sonra başıma gelecekbiür o da nerelere gitmiş olacak ki gö alnımın yazısı değişmez ki... leri düşündüm; şimdiye kadar gelenŞubatın sonlarmdayız. re ~.3d:m. Sinemadan çıkarken kar yağıyordu. lerden daha başka ne olabilir? Onları TaksiJiis kadar yayan indim. Beni Hk bekledıgi gün de gene böyle yayan In Mantomun yakasını kaldırdım. Yürü hesabladım. Yapacaklarımı da birer bimiştik. Arkamdan dogru bir ayak sesl meğe başladım. Taksimden sonrası, rer gözümün önüne sıraladım. Oylece duydukça korka korka dönüp bakıyor karların altında ne kadar güzeldü Hiç Bomontiye kadar çıktım. Pansiyonun bir küçük kapısı daha var; onun bir anahtan d« bende dururdu. Açtım. Klmseye görünmeden kendi odama çıktım. Her katta, gene h«r geceki gibi sesler, gülüşmeler eksik degildl. Bütün gün dolaşmaktan yoruhnu^um. Yatar yatmaz uyudum. Ertesl gunü çok erken kalktım. Büyücek bir el çantasu na, giyip çikaracak biraz ufaktefek yerleştirdim. Hiç olmaEsa blr kaç gün için Istanbuldan çıkıp gideceğim. Yalnız, ondan önee Esad Beyi görmek istiyorum. Bir Ud yere telefon ettim. Gene bulamadım. . Madam Mari sabahlan saat ondan, on buçuktan önce kalkmaz. Bugün de gene ona görünmeden sokağa çıktım. Galataya İndim; »onra da IstanbuİR geçtim. Esad Beyi bulabileceğim yerlerin hepsine uğradım, hepsine «ordura. Bulamadım. Üzüldum. Dün gecedenberi hava değişmiş, lodosa dönmüş, karlar eriyor; ortalık çamur içinde... Ister istemez bir tramvaya bindim. Saat ikiye doğru Bomontiye dön. düni. Kâzım Bey beni arıyormuş; sabahtanberi üstüste telefon etmi?. Onunla karşı karşıya gelmemek için yeniden sokağa çıkacaktım. Madam Mari, başmda bir çatkı, geldi: Beğendim doğrusu, diyordu; bu kadarını senden beklemezdim. En sonunda beni yalmz başıma bıraktın. Öyle konuşmamiş mıydık?. Siz de bana: «Bîr kaç gün ortalıkta görünme!.» demiyor muydunuz?. Oyle konuşmuştuk ama hemen ilk gününden bırak'ıp gideceğini ne bileyim?. (Arkan varj Baştara)\ 1 inci sahijede mek için çıkarılmış olduğunu anlattı ve tasarının üç mühim maddesini birer birer ele aldıktan sonra sözlerine şöyle devam etti: «Otomobil saltanatı» < Aziz milletvekilleri, kemali samimiyetle söylediğime emin olunuz ki, 25 sene içinde bulunduğum ve birçok tecrübeler gördüğüm iş hayatunda, kanun mevzuu olarak karşıma çıktığı için gördüklerimi huzurunuzda belirtmeyi vicdan borcu bilirim. Sunulan tasarı, kanunda tahdid edilen 4 tipten sarfınaıar edilmesi, yani istenildiği zaman yeni model ve lüks vasıta aluıması, gene kanunda en az 5 sene kullanılacak otomobil tahdidanin ortadan kaldırıhnası ve satm alınacak otomobil fiatlarının tahdid ve tesbiti yüksek Meclisinizden alınıp Bakanlar Kuruluna verilmesi hususlarından ibarettir ki, bu doğru değildir. Bunlarm hiobirisine lüzum yaktur. Bir makama iki otomobil verilmiştir. Af buyursunlar, rülfiyare dokunmıyayım amma, ikincisi evin mutfak masrafları için verilmiştir. Bir zamanlar biz, güzel otomobiller görmek için Paris eergisine giderdik. Vekiller Heyeti burada, otomobilleri şurada kapının önündedir. Çimdi lutfen orada görebilirsiniz. Asırlarca devam eden ealtanatı bir anda yıkan Büyük Meclis otomobil saltanatına da artık bir nihayet vermelidir.> Bundan sonra kürsüye gelen Tlcaret Bakanı Atıf İnan, Senihi Yürütenin Ueri sürd/üğü noktalara cevablar vererek bu hususta yanlış düyündüğünü söyledi. «Açtmnaym kutnyu^ Senihi Yürîiten tekrar kursuyt gelerek Ticaret Bakanının izahlartnın tatminkâr olmadıgını bildirdi ve dedi H: « Kendilertnin, çok yalvaranlara karşı zaaflan vardır. Tiearet Bakanı, tevzi işlerinin başındadır. 194142 ıenesinde tekâlif suretil* kamyonları m. lman vatandaşlar v*rdı.» dedi ve eski Tiearet Bakanı Raif Karadenizden bahsederken salonda gurSltüler oldu. Senihi Yüröten: Açtırmayın kutuyu, söyletmeyin kötüyü..., dryerek a«zl«rine ş3yle devam etti: Karaborsaya tetlkal eden kamyonlar < ıo otomobil a«hibin« blr otomobil veren Ticaret Bakanı, Istanbulda yeni teşekkül *den bir, şirkete 10 kamyon verdi ve o kamyonlar bir kaç gün sonra karaborsaya intikal etti. Hatrrlatmak Isterim ki âtıfeti devlet, millet kesesinden yapılmaz. (Salonda changl çirket?» sesleri) kendüeri söylesinlar; benden daha iyi billrler. Evvelâ bu noktaya cevab versinler; diğerlerini sonra arzedeceğim.» Ticaret Bakanı sornyor? Ticaret Bakanı kürsüye gelerek: < Bir şirkete değil, eseri atıfet olarak şu veya bu vatandasa hangi zamanda ve ne vakit, ne şekilde tahsis muamelesi yapılmıştır? Söylesinler, cevab vereyim.» Senihi Tfirtttenin oefablan Senihi Yürüten, hâdiseyi baştan anlatmağa başladı. Kara nakliyecileri başkanı Avni Bektar ile görüşmesinl ve onun Ticaret Bakanina sunulmai üzere kartlan hâmil bulunduğunu anlatü. Bunun üzerine tstanbulda bu İşi tahük ettiğlnî ve bu arada Sentaş şirketl adma 5 aded Osten marka ve 5 aded Pargo kamyonu verildlğini söyledi. Atıf tnanın izahatı Kürsüye gelen Atıf İnan, bu tahsisin İstanbul Kara Nakliyeci cemiyetine yapüiığını ve bunun sosyal islerde kullak.endlSİne, SOZÜn© Mecliste otomobil bahsi Bu, böyle olunca bilmiyoruz hangi ölçü üzerine yapılmış olan bu yaş tahdidinden bir kâr ettigimize ve işlerin daha iyi gittiğine iuananlardan değilim. Üstelik 60 yaşını doldurdu diye çıkardıgımız adamlara çaltşmadan yaşayacak bnkânlar veremedigimiz için bu çıkarış o biçarelere, başka yerdeki gibi bir mükâfat değil, bilâkie. bir oeza oluyor. M«işeti ya daralıyor, ya büsbütün tıkanıyor. Ne olacağını, ne yapacagını şaşınyor. Yerine gelen ise, aynı akibete uğnyacağını düşünmeden seviniyor. Gerçi hayat birinin musibetinden öte« kinin faydalanmasüe huUsa edilebilirse de bugünkü cemiyet bu kötü kaidenin zararlanm izale etmekle meşguldür. Bakadrolann şişkinliginl gidermek, ban şahıslan deüştirmek için «iyi bir usul» diye telâkki edilen bu 60 yaşta insanlardan istifade etmemek nsulii bizde bir içtimai slgorta olmadığı için bir takun hoçnudsuıluklara ve sızıltdara sebeb olmaktadır. Bunlara kulai asmamak hakikati görmeraek olur. Bu hoşnudsuzluklar, cemiyet bünyesinde birer ufanet teşkil ederler. Denecek ki: Bir adamı ölünclye kadar çalıştıra.. arkadaşları tarafından sdylendiğini ıfa cak değiliz ya! de etti ve bu işi tavsiye edenin de İs Bu söz doğrudur; fakat altmış yaşıntanbul C.H.P. bölge müiettiçl Dr. Fa dakilerin de her yerde daha bir çok sezıl Şerefeddin Bürge olduğunu söyledi. m ^ ne çahşabilecek kuvvette oldukları da Senihi Yürüten bir kere daha kürsüye [£„. haklkattir. Kendini dino ve melekâgelerek: tını yerinde bulan bu altmışlıklar, baş« Arkadaşlar, oemlyet uegHdlr; 16 ka iş aramakta kendinl haklı ve devleti kişiden mürekkeb bir şirketttr. Sentaş bu karanndan dolayı haksu bulmaktadiye bir sirket kurdular. Otomobüler al dır. dılar ve karaborsaya sattılar» dedi. Zannediyorum ki bu 60 ya^ meselesl Başbakan yardımcısı kürsüde günün birinde tekrar mütalea mevzuu Başbakan yardımcısı Mümtaz Ökmen olacak bir mesele şeklinde önümüze çide kürsüye geleTek böyle bir şey varsa kacaktır. Bunu şimdiden haber vermeyl yarından itibaren bu işi tahkik ettirece vazife bildim. ğini söyledi. Bayındırlık Bakanı Cevde* B. FELEK Kerim Incedayı da söz alarak Sen'hi Yürütenin iyi bir insan olduğunu ve ona aid bir işi de takib ettirdiğini söyledi. Senihi Yürüten, Cevdet Kerim Incedayıya takib ettirüen bu işin istanbul Şoförler Cemiyetine aid bir is olduğunu söyledi: Tekrar kürsüy« gelen Başbakan yardımcısı, ilk sözlerini tekrarladı. Başkan: c Şirkete verdiklerini değil Şoförler Cemiyetine verdiklerini söylediler> dedi Senihi Yürüten yerinden çunları söyledi: « Şirkete vermislerdir. Şoförlet Cemiyetine böyle otomobil verilmemiştir. Israr ediyorum; eğer oemiyete vermişlerse özür dileyeoeğim. Fakat eğer şirkete vennislerse isüfa etmeleri lâzımdır.> Bundan sonra Senihi Yürütenin önergesl oya kondu; reddedildi. Maddelerin. görü;ülmesine geçilerek tasan kabul oltmdu. Saat 21 e yaklaştığından oturuma son verildL Meclis, yann saat 10 da toplanaoaktır. Charlos DİCKENS İB BÜYÜK ÜMİDLER Büyük aşk ve macera romam. Filnıi nemleketinüae geldi. Mahdud basıld ı tkinoi baskı yapılmaaınft teknik <mv^n bulunmadığına sia de hak vereceksinis! Türkiye'de, yurdu bukadar ihatah, bu derec« tam sunan ve clhaaı bukadar mükemmel bir sekllde gözler önüne se ! ren, böyle sengin blr hâdise, istatistik ve f ikir materyelini bir araya toplayan blr yıllık İlk defa yapılıyor. Bu muaz zam yıllığı bir defa görünüz. I Siz de emeğin ve materyelin zenglnllglni derhal takdir edecekslniz. Türkiye ve cihan kakkmda I öfrenmek istediklerinizi bu | büyük eserde bulacaksınıa. Yeni Kitab Yurdu: Bankalar Cad. 28 ANKARA Yakında çıkıyor BÜYÜK ÜLKÜ DERGfeİ 53 üncii sayısı çıktı. Bu zengin sayıda üstad Yahya Kemalin hiç çıkmamış bir şiiri ve fotografı vardır. DOGU TAKSIM BELEDÎYE Pek GÂZİNOSU Yakında YAZLIK PAVİYONU « T A K S İ M R 0 0 F» açılacaktır. Yeni dekor, yeni caz ve sevimli caz çantözii R U $ A N m

Bu sayıdan diğer sayfalar: