10 Ağustos 1947 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

10 Ağustos 1947 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHUKİVET llllllllllllllllHIIIIIHIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIİIIIIIIllllîilil 10 Ağustos 194? Memleket Mektubları HllllfllltllIllllHltllllllllllllllllIllllllllIlllllllllltlllll eçen gün Cnmhnriyet'te, Devlet Denizyolları İdaresinin, mütemadlyen artan ihtiyacı karsılamak üzere, büyük bir araba varundadır. Bu tahkim işi, bir taraftan, puru slparlş etmek tizere föriişmelere tngiltere, Hindistanı kaybetti. İngiîiz maktadır. Bu harb, onu, tahmin edileHasankale, ağustos Sıvas ve bilgiyi, habersiz olarak, hemen hemen kuvvetleri Mısırı boşaltıyorlar, Şu halc«ği gibi, ana vatandan uzaklaşt'.racağı İngilterenin, Malezyadaki durumunu başladığı haber veriliyornJu. Ba yeni Erzincandan geçerek Erzurumu ve aynı fikirlerle Kemahtaki bir dğretmede bir «Hindistan yolu» ndan bahset yerde, oraya yaklaştırmışttr. Müdaha muhafaza etmesine, diğer taraftan, araba vapuru ısmarlanıp gelinclye kadar Hasankaleyl boylarken yol uğra nin de tekrar ettiğini gördüm. Verilen Sıhhat Müdürlüğü dört pamuk lesi sayesinde Japon istilâsmdan kur Hindiçinide ve Endonezyada> Fransa ve da, mevcndlara ilâve olarak bir kaç ay mek artık yersiz olur. ğım olan şehirlerden ikisinin maa bu izahata göre 1924 ten sonraki «Mutulduklan Birleşik Amerikaya ne kadar Holanda ile sıkı bir işbirliği yapmasına önce Mısır limanlanndan satın almmış fabrikasının pamuklarını Zaman zaman, Büyük Britanyanın rif muhitlerini sevinc içinde buldum. allim mektebi», nasıl istibdad ve ikinci sonu geldiği kehanetinde bulunmaktan borclu plduklarını bilen Avustralyalılar. bağhdır. Halbuki, ingiliz hükumeti, Ma ve şimdiye kadar yalnız 2 tanesi gelmiş Bir hafta evvel buralardan geçen Ma meşrutiyet devirlerinin «Darülmuallisatıştan menetti marazi bir haz duyulan şu Avrupada her halde, fazla kuvvetli komşularmra lezyadaki durumu düzeltmeğe, bir uz olan 16 İnjiliz çıkarma ffemisinden IHarif Vekili, Şark Anadolusunun iki min> i değilse^ yeni kurulacak «Eğitim peşine taküıp sürüklenmekten kork laşma yoluna girmeğe muvaffak olmuş sinin bu ise tahsis edileceği de bUdlrUiSağlık ve Sosyal Yardım müdürlüğü, fazlasile mevcud zekl müşahidler, böyle ınerkezinde, Sıvasla Erzurumda Anka Enstitüsü» de bugünün «öğretmen okumaktadırlar. sa da, müttefikleri Fransızlarla Holan yordu. diyorlardı. radaki Gazi Terbiye Enstitüsünün ben lu» olmıyacaktır. Fonksiyonlar hem kodekse uygun olmıyan pamuK imal Ben daha harbden evvel ve harb baHakikat ise biraz daha başka türlüCommon Wealth camiası içindeki ha dalılar, bugüne kadar ,henüz bir mu şında kaç defa araba vapurlarının, gezeri olan iki müessesenin hazırlığına aynı, hem ayrı. Aynıdır: Çünkü «Eği eden dört kuton idrofil fabrikasının, vaffakıyet kaydedememlşlerdir. Hindiçi ;ür. Ne Churchill, ne İşçi partiai erkânı, yat üzerinde sahib oldukları tecrübe, başlanmasını temin etmiş. Sıvasın ma tim Enstitüsü» de muallim yefıştire mevcud pamuklarını, saüştan menetmişbir iflasın tasfiye memurluğunu yapmak onlara, istikbal hakkında ümid vermek nide ve Endonezyada durum ingiliz rek şehrin iki yakası arasında gidip gehalli gazetesi olan «Ülke» öğretim, cek. Ayrıdır: Zira bu enstitünün ye tiı Bu hususta Sağlık müdürü Dr. Faik niyetinde değiUerdir. Bllâkis, terihin te, son derece fazla olan kaynaklara1. hükumeti için ciddl bir tasa mevzuu len nakil vasıtaJan için, gerekse askerî mensublannın »evinclne tercüman o tiştireceği hoca, muallim mektebini Yargıcı, bir arkadaşrmıza şunları söylehareket demek olduğunu, kendilerine kıymetlendirmeğe, ancak Britanya İm dur. Cenub doğu Afrikada sebeb oldu Dıtiyaclar bakımmdan büyük lüzum ve bitirmiş olan hocadan daha başka, yük mijtir: lan blr makale neşretti düşen vazifenin, müesseseleri yeni hayat paratorluguna bağlı kalmakla muvaffak ğu tepkiler yüzünden, işçi partisi hü ehemmiyetini belirtmiştim. Bu mesele ile Sağlık ve Sosyal Yaaı «ahibi bu vesile ile esaslı blr sek derecede bilgilerle mücehhez olaNe anlaşılmaz şeydir ki, bir kaç defa şartlarma uydurmaktan ibaıet bulun olabilecekleri kanaatini uyandırmak kumetinin sağladığı yatıştırma siyasetiYardım Bakanı Dr. Behçet Uz bizzat davayı ortaya atmakta, Erzurumda ve cak. isim değiştirmiş olan devlet denizeiliği, nin neticeleri üzerinde müessir olabiduğunu biEyorlar. Eski İngiliz emperyatadır. Acaba bu başkalık neden ibaret, Sı meşgul olmuştur. Doğan, Rekor, Sıhhat Sıvasta bu iki enstitünün kurulmasını yani İdarei Mahsusa, Seyrisefain, Akay lir. lizmini beğenmemek, ana vatanm asırAvustralyanm gelişmesi, bilhassa asbu davanm halline doğru bir adım vasla Erzurumda muallim mektebi ol ve Yenen fabrikalarının imal ettiği pa lar boyunca, miUetleri himayesi altma ve Devlet Denizyollan İdaresi yüz yıla *** saymaktadtr. Dava şudur: Türkiyede maktan çıkarılan ve yeni çapta bir mu muklardan aldığımız nümuneleri Hıf alarak onlarla kendi arasında vücude kerî kudretinin artması ise, Ingiltere yakın bir zaman içinde, tek araba vayüksek tahsil yurdları yalmz Lstanbula allim mektebi haline getirilmesine baş zıssıhha müessesemizde tahlil ettirdik. :etirdiği baglan tamamen koparmak için muhakkak bir kârdır, zira, harbin cKapseden Kenyaya ve Bombaya, puru getirmemiş, devlet bu işi, günün ve Ankaraya mı inhisar etmeli? Asla. lanan iki yeni müessese hakkındaki Müessesenin müdürü Dr. Nureddin O demek değildir. Memleketlerinin gecir vahim akıbetlerini hafıfletmeğe imkân Bombaydan Kalkütaya ve Singapura, birinde bir karayel fırtınasina kurban Imzasiz olan yazıda şöyle deniyor: soruşturmalarım, Türkiyede nümunesi nur, neticeyi bu sabah bize bir raporla mekte olduğu şu müşkül devrede, onlara v.ermekte, Amerikalılarm, kendilerine Singapurdan Melburn'a kadar, tekmil giden rahmetü Şirketi Hayriyenin omuz. «Her bakımdan mühim ve tarihî kül şimdilik üç yerde bulunan bu enstitü bildirdi. Bu rapora göre. Rekor ve Sıh ayret veren bir ümid var. Bu, bağım ?aha edinmek ister gibi göründükleri Hind denizi, kat'î surette büyük bir in larına yüklemiştt tür merkezlerimiz olan bu iki şehrin lerin dördüncüsünün Sıvasta, beşinci hat markah pamuklarda yumacıklarla sızlıklarına kavuşan memleketlerin, İn Pasifikte, İngilterenin devamlı varlığını giliz gölü haline getirilmiştir, bu gölde, Türk denizciliğinde bir hayli yeniliköğretim müesseselerini takviye ve geniş sinin Erzurumda vücude getirilmesinin beraber klorür, sulfat ve kaîsyum tuz ;iliz birleşik milletler camiasına, kendi teminat altma almaktadır. Ayrıca, bu İngiliz filoları, filen hâkimJirler.> ler yaptığı için aâını daima hayırla anletmek lürumuna kani olraakla bera Şark Anadolusunda çok hayırlı netice ları, Doğan ve Yenen markah pamuklar isteklerile katılacakları, yahud, Buyük gelişme, Ingilizlerin tutunmağa karar Alfred Silbert'in bu sözieri, elbette dığımız bu ilk Türk şirketi ve ilk huda sert kumacıklar bulunduğu ve bunler vereceğini belirtiyor. Şöyle ki: Buverdikleri anlaşılan Hind denizinin müber, sosyal, ekonomik ve coğrafî husuBritanya İle hiç değilse .iktısadt münafazla iyimserdir. Lâkin, gene bir nebze sosî denizcilik müessesesinin 187071 de Bİyetler gözönünde tutulmak şartile, gün memlekette 350 den fazla kaza or ların pamuk tohumlarının diğer kısım sebetlerde bulunmağa devam edecekleri dafaasını daha iyi sağlamağı imkân al«26 numarab hakikati ihtiva etmektedirler. Büyük tngiltereye ısmarladığı larım havi olmadıkları görüldüğünden tamekteb ihtiyacile kıvranıyor ve birtına almaktadır. başka vilâyetlerimizde de yüksek öğümididir . Britanya hakimiyeünden feragat et Sühulet» ve «27 numarab Sahilbend* va satışları durdurulmuş ve pamuklar topdüziye maariften ortamekteb istiyor. retim müesseseleri açılmasını candan Nazik mesele. Fakat imkânsız şey de Yalnız, bu işi başarmak için, yukarıda mis değildir. Cenub doğu Asyadaki nü purları, 75 yıldanberi bo işi görmuş.leristiyoruz. Yüksek mekteb ve üniversi Bu 350 kazanın mühim bir miktarı lattırılmıştır.> ğil. Anavatanın büyük müstemlekelerile söylediğimiz en nazik noktada muvaf fuzunu muhafaza etmek ve geçmişte dir. Bu araba vapurları, hakikaten çok Şarkî Anadolu mıntakasmdadır (1). Diğer taraftan, Bakanhğm şehrimiztelerimizin sadece Istanbul ile Ankaolan münasebetlerindeki inkişaf buna fak olmak, Hindistan, Birmanya ve Ma olduğu gibi, oranın kaynaklarını işlet pratiktirler; fakat yolsuzdurlar. Şirketl rada bulunması dolayısile, Kars, Erzu Ote taraftan ilkmekteb de gelişme ih deki eczaneleri kontrol etmek üzere bir deül sayılabillr. Bu misalden ilham lezya ahalisinin itimadını kazanmak Hayriye, satın aldığı eski blr Halic vamek aztnindedir. gönderdiği müfettiş, dün teftişlorine derum, Diyarbekir.. gibi Anadolumuzun tiyacında. O halde ne yapmalı?" purunu da araba vapuru haline sokmuşalmak mümkündür, şu şartla ki, her icab ediyor. Lâkin, bu. işte muvaffak olması için, İşte bir zamanlar Maarif Şurasında, vam etmiştir tızak illerinden lise diplomalan alan ve mevzua ayrı ve kat'î bir teşhis konulsun, Vaziyet, daha bir kaç ay evveline ge Hind denizine giden deniz yollarmı açık tn. l'alnu 78 otomobil alabilen ve bir içîeri, yüksek tahsil, ümid, istikbal ate daha sonralarl matbuatta teşekkülleri ereken tedbirler de zamanında alın linciye kadar pek bozuk, adeta ümidsiz tutması icab eder. «Hindistan yolu> tuzluğa benziyen «77 numcrah Kababahis mevzuu olan «Eğitim Enstitüleri», İstanbul Vali muavinliği şile yanan bir çok genclerimizin ma'l taş» ı da hesaba katarsak kaplumbağa sın. İntibak kabiliyeti malum olan tn görünüyordu. Bugün, taenamen iyi ol meselesi gene mevcuddur. İstanbul Vali muaviru lken Diyarbakır Vadurumları sebebile isteklerini yerina kazalardaki ilkmektebieri bir kaç sınıf süratli iki buçuk araba vapurumuz vargiltere bunu yapmaktan âciz değildir. llligıne tayin edilen Ali Rıza Unsal, yann mamakla beraber o kadar fazla endişe ilâvesile belki de aynı yapı içinde yeni getiremedikleri ve bu yüzden bir çok Gazette de Lausanne'dan dır. Harb başında, bilhassa askerî ihti*** Ankaraya gidecek ve Iç İşleri Bakanlığı ile verici değildir. ingiliz hükumeti, elde bir binaya lüzum hissettirmeksizin ordeğerlerin heder olduğu inkâr kabul temas ettikten sonra yeni vazifesıne hareyaclan da düşünerek yaptıgim teklif etmez bir gerçektir.. (13 temmuz 047 ta mekteb yapmağa, enstitü mezunlarını ket edecektir. İstanbul Vali muavinliğine ta İşçi Partisi hükumetinln karşılaştığı ettiği neücelerden memnun olsa yeriüzerine, araba vapuru haline sokulan, en âcıl iş, her zaman pek de yumuşak dir Attlee'nin cüretli kararı ve Lord bu yeni çaptaki ilk veya orta mektebde yin edılmek lizere 9 kaymakamın ismi Vali tarihli <Ülke> den.) Aynı düşünceler yandan çarklı Ba£dad ve Haleb vapnrLutfi Kırdara verilmiştir. Vali bunlardan blohnıyan uzun tahakküm yıllarının mahMountbatten'in maharetli müdahalesi, Erzurum münevverleri arasında da ya kullanmağa yol açacak. Yeni Maarif Velarından, Haleb, tekrar yolcu vapuru rini seçecektir. vettiği itimadı diriltmektir. Birleşik Büyük Britanya İle Hindistan arasınkilinin ötedenberi güttüğü ileri sürülen yılmşı bulunmaktadır. haline sokulmuştur. Bağdad ise, Kınahmilletleri bütün kuvvetile destekliyen Bü daki münasebetlerin gerginliğini izaleBelediyeye göre Bununla beraber, Erzurum ve Sı ve nihayet gerçekleştirdiği davalardan adanın tamir fören isketesine yardakvasta adı «Eğitim Enstitüsü» takılacak biri olan bu yeni teşekküllerden dörEkmeklerin bozuk çıktığı lddialarına kar yük Britanya, Atlanük beyannamesi e ye yararruştır. Belki de devamla olabiçılık ederek harab olmaktadır. saslanna riayet etmek kararında oldulecek bir hal çaresinde karar kılmmışdüncü ve beşincisine Sıvas ve Erzuruşı Belediye İktısad Müdürlüğünün verdiği olan bu iki müessesenin tamamile yeAyrıca bir düzine araba vapurlan da malumata nazaran Belediye murakab* teçkîğuna, Asya milletlerini inandırmalıdır. tır. İtimad, azar azar teessüs ediyor. niden kurulacağı zannedilmesin. Bu mu merkez olarak seçmek «Ülke. mulâtı tabah saat dörtten akşam yediye ka Times gazetesi, Endonezya meselesine Dctisadî mübadeleler daha artıyor. Bir MUlî Savunma Bakanlığı tarafından harririnin tercüman olduğu haklı seenstitüler, şu bizim ötedenberi Mualdar fırınları teftiş etmekte ve ekmekler estngiltereye ısmarlanmş ve bunlar da lim mektebi, Öğretmen okulu dediği vince meydan vermektedir. Pedagojik kisinden iki derece daha lyi çıkmaktadır. tahsis ettiği blr başmakulede «milyon sene evveline gelınciye kadar, Hindliharb içinde gelmiştir. Bir kaç tanesi, larca Asyalının gözü bizde, yeni slyase ler, Amerikan mallarını tercih ediyormiz müesseselerden başka bir şey demeselelerle kuvvetli alâkası olan bir Et fiatlan gene teklifim üzerine, Devlet Denizyoltimizde nasıl bir ruhun hâkim olduğunu lardı. Bugün artık, vaziyet başkadır. öğretmen, bu yeni müesseselerin ehemğildir. Esasen bu iki şehrimizde tarihFazla miktarda koyun gelmesine rağmen lan idareslne verilml; olan bu gemilerçeleri bulunan iki eski Muallim mek miyetini anlatmakla bitiremedi. Anlaya şLmdüik et narkı indirilmiyecektir. Zira eskl ve kendilerinl. müsavi şartlarla ı§ or Birmanyada, davanın kazanılması daden Sllivri geçenlerde, Akdenizdt^ matebi mevcuddur. Sıvastaki 1892 de açıl bildiğime göre, bir kaç ay »onra çalış narka riayet edılmemekte, et 220 240 ku tağı olarak kabule gerçekten amade o ha zor olacak gibi görünüyor, bu memyine çarparak battı. Bunlar daha ziyamıs, 1900 de iki sınıflı, 1910 da üç ve rnağa başlayacak olan Eızumm ve Sı ruş arasında latılmakta idi. Şimdi satıs li '.up olmadığımızı öğrenmelc Istiyorlar» leketin, Comtnon Wealth camiası içinde askeri ihtiyacları karsılamak üzere de kalması ihtimalleri daha azdır Aung 1914 te dört sınıflı, inkılâbdan sonra vas «Eğitim Enstitüleri», kendisinden atları nonçale doğru gıtmektedir. Bazı dak dıyor. yapüdıklarından Kabata*} . tsküdar Hoş, Londra hükumeti tek başına kal Sang'la ingiliz hükumeti arasında yada beş sınıflı olarak faaliyetine devam evvel Ankara, Balıkesir ve Istanbulda kânlarda koyun etinin 199 kuruşa satılmakta olduğuna dair llânlar asılmıştır. hattında çalışamazlar. niş da değildlr. Birleşik Britanya mil pılan anlaşma bir parça ümid verici idi. etmiştir. Bugünkü mekteb, çahsmalan doğan üç kardes gibi, orta mektebi bir Savcılığın elkoyduğu bir mesele Devlet Denizyollan İdaresi bazı Işleletieri azasından, kuvvetleri ve nüfuzu Fakat, yurddaşlarına önderlik etmek Sıvasta daima şükranla yâdedilen Vali üniversite olmaktan kurtaracaktır. MuSavcılık, mühim ve enteresan bir hâdUerinde şaşılacak bir bataet gösterir. Abu harb esnasında artan bazılanmn bakımmdan en salâhiyetli kimse olduğu Muammer Beyin Kabakyazısı mevkiin hatabıcn olan muallim, üniversite de nin tahkıkatına elkoymuş bulunmaktadır: raba vapuru ısmarlaraakta da böyle de yaptırdığı binadadır. Sıvas Darül mekle şunu kasdediyor; İlk mektebde Eski toptancı kasablardan Reşid Recolar yardımına güvenebillr. Nitekim İngiliz umumiyetle söylenen adamın katli, büyapmıştır. Ilazırlanmiş olduğunu daha muallimini nasıl 1900 ile 1947 arasında bir veya iki, üç hoca ile haşrüneçrolan adında bir şahıs, bir müddet önce toptancı kuvvetlnin Hind denizinin batı cenu tün işleri yeni baştan ele almak zaru1945 aralık ayında, eski L'aştırma Basınıflarınin çoğalması, mezunlarının çocuk, orta mektebe gittiği zaman, her kasablara verilen baş. ($ğer, lşkembe ve par bunda muhkem bir kalesi olan cenubi retini doğurabilir. Büyük Britanyanm çaların »katçılara muntazam tevzii gayesile kanının ağzından öğrendiğlmiz ticaret kalitesi itibarile bir tekâmül takib et dersln bir hocası olduğunu görüyor ve bir birlik kurmuşrur. Bu birlik, toptancı ka Afrikanın yardımını saglamak için liiç bu memlekette. öyle şiddetli muarızlan HŞR KÜTÜPHANEDE, filosu progTamında araba vapurlan da miş, adı da Muallim mektebi ve Oğ afalhyor. SanM her ders bir ihtisas Eabların işine elvermemiş olacak ki dört. beş bir çareyi ihmal etmlyor; Kral aüesi vardır ki, ise müdahaleleri, esasen pek 8ULUNMASI LÂZIM GELEN bulunduğu halde, bunlardan bir tanesi retmen okulu... olmuşsa yeni • Sıvas E şubesi ve her hoca bir ordinaryüs tanesi Reşide miıracaat ederek bu birlıği Jâğ nln son seyahaü bunun delilldir. Ce meşgul olan diplomatlarırun vazifesini bile, iki yıldır ısmarlanmamıştır. Yalnız BİR ŞAHESERDİR i. ğitim Enstitüsü» de aynı gelişmenin profesördür. Bu yüzden bu enstitülerde vetmesini Utçraişler ve kendisine bir men nubl Afrika birliği geUşiyor. tdaresi ba son derece karışık hale getirmektedir. f««t temin edeceklerini «öylemişlerdir. He ikide birde bozulan 26 nnmar»lı emekbugünkü safhasıru teşkil edecektir. yetiştirilecek muallimleT bir, İki ders Sid Recolar, bu teklıfi kabul etmi« ve birll şında bulunanların, DU memleket hakZira, İngiltere, Hind denizinin kontar ve muhterem Sühulet esaslı surette I • ARIF BOLAT KlTABEVİ • kında bir takım emelleri var. Ülkelerine Erzurum Eğitim Enstitüsü de aynı müstesna bütün kültür ve müsbet ilim jini lâğvetmiştir. Lâktn toptancı kasablar, trolunu ele almak istiyorsa, Asyanm cetamir edilraiştir. Şimdi iki arabâ vadurumda. Vaktile 1900 de Yetimoğlu derslerinde ehliyet sahibi olarak yeti vadettıkleri parayı kendîsine muntazamarj bir çok topraklar katmak Istlyorlar. nub doğu seddini de tahkim etmek zopuru biröen çalıştınldıgı halde gene Hattâ bir oenubl Afrika birleşik devletAhmed Beyin ve arkadaşlarının him çecekler, orta mektebi tıpkı ilk mekteb vermemeğe başlamışlardır. ihtiyacın tsmamile tatmin edilemediğini Bundan muğber olan Rejid, Isi rorbalıga leri kurmağı bile düşünüyorlar; günün metile kurulan Erzurum Darülmualli gibi idare edeceklerdir. görÜTornı. Vaktinde siparl? edemedijidökmüs ve Ahmed Coşkun ile Mehmed Palamini, 1905 te iki sınıflı, 1909 da üç ve Meselenin esası bir gazetecinin kav bıyık adında iki kişiye para ve tabanca ve birinde, bu devlet tekmll Britanya aramiz için, ısmarlanacak olan yeni araba İstanbul Üniversifesi Talebe Birliği Vardım Sandıği Menfaatine 1912 de dört sınıflı oluyor. Arada bir rayamıyacağı, kavrasa da bir gazete rerek toptancı kasabları tehdid ettirmeğe zisini ve kim bllir, belki de, Belçika vapuru, kim bilir haııgi yıl sefere ba?Birinci Dünya Harbinin gadrine uğra sütununda anlatamıyacağı kadar mühim baslamıştır. Reşid, bu çeşid tahsilâtın (!) Kongosu ile Madagaskarı da içine alalıyacaktır? Otomobil ve kamyon sahibya n mekteb, 1924 te tekrar diriltiliyor. görünüyor. Pedagoklarımız, bu yeni te faydasını görmuj ve eli tabancalı sdam caktır. leri de, geçenlerde, bn sütunda yazdığm ları kendisine her ay, mühim miktarda paBugünkü Erzurum Muallim mektebi, şekküllerin temelleri üzerinde düşüne ra getinnege başlamijlardır. Öte yandan, Avustralya, Büyük Bri«hasretini çektiğimiz ve bekliye bekliye Türkiye muallim mektebleri arasmda bilirler. Biz burada, vaktile Selçukiler tanyaya kıymetli blr yardımda bulunömtir kütah etti&imiz şeyler» arasına Bu halin ronunun gelmediğlnl gSren tophususî bir ehemmiyete maliktir. Şimdi zamanında çok müketnmel yüksek tahsil tancı kasabîar, Savcılığa müracaat ederek 16 A Ğ U S T O S C U M A R T E S İ yeni araba vapurunu da ilâve etsinler. ! ye kadar yetiştirdiği ve sayısı geçen müesseselerine sahib olmuş bulunan, keyfiyeti bildirmişlerdir. Savcılık, hidlse etİ B Seven, duyan, aldanan B Ü Y Ü K A D A A N A D O L U K U L Ü B Ü N D E cGüç olmasın da çer olsun» dtye acagün kendisile görüştüğüm bir öğretmen Osmanlılar zamanında da ihmal edile rafında Boruşturmnlara baslamıştır. r fakat ezilmiyen gururu yaratıcı tıcı 1 yib bir söz vardır. Bu söz İçinde bulundostun tahminine göre bin kadar olan miyecek kadar yüksek dereceli medreKalaysız kabdan zehirlenenler kudretile tesellisini bulan blr duğumuz sürat asrınm ihd'yaclanna ve muallimler, köy enstitüleri vesilesile seleri an kovanı gibi işiemiş olan iki Kandilli temizlık kofuşunda yatıp kalkan kadın kalbi realitelerine o kadar aykındır ki vaktemizlik amelelerinden Mehmed Ekmekçi, Muallim mektebi mezunlarının köyle mühim şehrimizde, Erzurum ile Sıvasta, tinde yapılmıyan işler, hem güç, heın re gitmediğini, lüzumsuz yere ileri sü yüksek dereceli iki öğretim müessesesi Hasan, Mustafa, tbrahim, tsmail. AU ve Akif adlarında yedi arkadaş, kalaysız kabda yegeç olnyor. renlerin yanhş fikirleri tersine olarak nin teşekkül etmek üzere bulunmasını Şarkta yeni kültür müesseseleri kuruîuyor Yazan: Ahmed Halil Satılması yasak edilen pamuklar Sehir haberleri İKTİBASLAR IHEM NALINA Il.MIHINA İngilterenin yarım Araba vapuru ihtiyacı $>aîosu î dikkat ediniz. b bugün Türk öğretim ordusunun şarktaki en çalışkan bekçileridir. Onümüzdeki ders yılı başında Erzurum Eğitim Enstitüsü şekline sokulacak olan içte bu müeşsesedir. Fakat' Türkiye muallim mekteblerinin 100 üncü doğuş yılı kutlulanmağa hazırlanırken bu değişikliğe neden lüzum görülüyor, Sıvasta emektar bir muallimin bana verdiği pek vukuflu Yarmın kanadlı dünyasmdaki yerimizi çabuk alabilmek için Türk Hava Kurumuna fitrelerimizle yardım edeîim. haber vermek, sevinenlerin »evincine is Nümune haçtaneslne kaldırılmışlardır. tirak etmekle kalalım. Lokomotifin altında parçalandı Makinist Salâhaddin Akdümanın ldareslnHasankale A. E L dikleri fasulyeden zehirlenerek Haydarpaşa BU MAGRUR . I Bir eşarp alırken markasına deki lokomotif, Sirkeci maklne deposu önün(1) Nitekim fimdi bulunduğum Ha de manevra yaparken henüz hüviyetl tesbit 50 yaşlarında, kı<a boylu bir (asankale, bu kaıalardan biridir. iki sene edilemiyea hıı, lokomotifin altında kalmıs ve fed bir evvel, maarife müracaatleri oevabsız kakild parçalanarak Blmüstür. ALB V AKKO markalı L ION ise renkleri sabittir. da ve memleketin ileri gelen tuhafiye mağazalarında satılmaktadır. lan HasanKaleliler, nihayet hususî bir orta mekteb vücude getirmisler. Şimdi Maarif Vekâleti, halkın himmetile vücude gelen bu husust, orta mektebi kendi orta mektebleri arasına katmak mecburiyetinde kalmıştır. Doğrusu, Devleti, mekteb açmağa zorlamak için diğer kazalarımUın da takib edebilecekleri mükemmel bir çığır! İstanbulun, yalnız araba vapuruna de. ğil, bir de Sirkeci ile Haydarpaşayı bir* birine bağlıyaeak iki feribota thtiyacı vardır. Uzun yıllardan, galiba benim çocukluğnmdanberj adinı Işftip durduğumuz bu feribot meselesi de, ayrı bir hikâjedir. Ramazan 23 Pazar o | Vasatl | Eıanl î j 4.09 7.53 12.00 | 1.45 tklnd! 13.19 | 17.11 20.15 | 22.00 5.04 | 8.55 PCARl S.BUCK .tieaaueı KOQAV n [ DOĞAN GİİNEŞ? | \6tM2i KİTABevi 350 iki küçük piyesi. Arkada genif bir ver.. Uemek elli kuruş iskonto. Ben kimsenin kıhna dokunur adam de(Esnedi) Evet. çünkü siz çok sımpatlk. ğilim. Nerede kaldı sizin köpeğinlze. Bu Ne?. Haa! Ben hoşuna gitüm... Ama... adam başımıza musallat oldu. İlle bu Veranda™ îki yatak odası, bir Yok çok konuşmak Musyu verecek köpeği kurpacağım diye! Ben istemez. mutfak, iki banyo.. siniz İki Ura. çirkin olur dedim. O söyledi, Ben redO sırada bir beyaz köpek peyda oldu.. Neye vereyim7 dettim. O kadar ısrar etti ki, ben de ve etrafinuzda dolasmağa başladı. Eramaan ne yaparsan yap dedim.. yoksa.. Ma çok ucuz. cümend köpekten de anlar.. lâf lâzım ya Bana ne? Hay zalim herif. Bakınız şu bîçare sordum: Ma, efendim. Sizin köpek tıra§ Cimb'nin haline. Bu köpek ölür efen Bu ne köpeği? . yaptım. dim. Ne zaman görsem ve ne zaman gö Ev köpeği... Köpek benim değil M... Fidelin kısacası. rüşsek: Neden hanımefendi? ğilsin ya!. Ne demek o?. Yok şaka yapmak. Bu köpekte astım var. Neler de bilirsin yahu! Sakın yazayım, deme! diye tenbihVe adam tekrar lifa karıstı.. Köpeklerin envaı vardır; sokak Aa! Delj mi ne? Ayol biz burada Yaaa! Demek göğsünden hasta. Öyledir, köpek ismi daima küçülte bulunduktan sonra başından geçmiş Siz bırakıyorsunuz ,ben çok guzel... köpeği, av köpeği, polis köpeği, çoban tülür. Meselâ Felek olsa Felo!» arkada şımın bekliyorteen.. bu köpek Evet! Tüylerinin uzunluğıa yetmlöyle denecek şeyler anlatır ki parHerifin ısranndan Ercümend de bezdi: köpeği, kurt köpeği, ev köpeği.. içerlden çıktı. yordu da ben ona hırka bile giydirlyor Mersi kardeşim.... Ercümend olsamak ısırmamak kabil değildir. Efendim Pekâlâ, ne yaparsan yap!. diye Canım şirndi bir de köpek tasnifi Ma siz bana kes demediniz? dum. Şimdi ne olacak.. vah yavrum vah. O kadar uzun isim köpeklerin çocuk hep de çocuk diyorum dünya yapmağa kalfcma.. Bakınızs burada var Işık apartı teslim oldu Ben öyle haltetmedim. Pollse haber vereceğim send.. derken. katında mutad değil görmüş, elçilik etmiş, Matbuat Umum Herif çantayı açtı.. bir büyük ve eski Ne münasebet! Grand ansiklopediman... Bir Foks. Yaptım üras.. aslan Ma siz demediniz yap! ben herife elimle tüymesini tavsiye etmüdürlüğü, Teşrifat nazırlığı, profesör Müstesna olarak. Oluverse... saç makinesi çıiardL. köpeği bacaklarıyi aç bak! (ve köpeğe hitab ederek) oldu. Demedim, sen köpeği kırpayım tim. lük etmiş. Çok zekidir. Gayret etse ope Oluverse ya Ercu... olur, yahud mn arasına aldı. Bir deliklı teneke kuGel, Fifc, Fido. Fido! Bunlara Rus kö^Neme lâzım canım,. dedin! Ben istemez çirkin olur dedim. Ma. iki lira. diye fısıldarken: ratörlük değil ama pekâlâ sünnetçilik menti olur, Ercümendin son hecesitudan da hayvanm uzerine beyaz bir peği derler.. Ama biliyorsunuz ne guzel oluyor.. Sonra musallat oldun. Ben de ne yaparnÎTi Uzun etme. polise gltfersin sonra, edecek kadar cerrahhk yapabilirdi. Entoz ekti. başladı kırpmaya... Güzel ama! Bembeyaz, tüylü de.. aslan gibi başta kıl bırakıyor Kuyrukta san yap! dedim. haydi bas!. diye tersledim. O yolu tuttu. vaı türlü ilâclar ve çeşid çeşid tedbir ve Ahsen de hâlâ gelecak! dedim.. Sen sahiden üstadsm be! ama kirli tutuyorlar.. piskul bırakıyor.. çok çok guzel oluyor. Ma, ben para kimden alıyorî Ercümend kadını teselllye uğraşırken çareler bilir. Ezbere fransızca, türkçe, Onun inmesi biraz uzun sürer. Neden? Güzeldir ama öteki köpekler ka Zannetmem. Bu köpeklere yakış Bana ne yahu! arkadaşı a^sğı indl ve: ingilizce nutuk edip âlemi mephut bıraKasıkbağıru takacak.. bilcnem ne yapa Bizimkinden bir, kendininkinden maz. dar akıllı değildir. Fransızca (Viyen £Sz bana kumanda verdl. Kes, ben Oooo! Hammefendl! Maşallah. kır.. E, böyle adam tatlı olmaz da ne cak.M iki köpek adı çıkardın! isi!) kestim. Nasıl yakışmıyor. Ben köpek berKöpeğmiz ne güzel olmuş. Ben olsam olur? Onun için tatlı çocuktur, inan/n E, benimki uzun da ondan.. Bereket şu herif geldi de vakit geKöpek aldırmayınca ben kanştrm: ber. Yirmi sene bu iş yapıyorum. Hepsi Ben demedim. Benim neme lâzım. bacsklanru da krrptırırdım.. demesi übana.. Canun o da üç heceli». Fransızca anlamıyor. Bu sırada apartıman kapısından çı zerine ona da: burada madamlar bana kestiriyorlar... çirdik.. bak bak.. nasıl kırpıyor... Sen heceye bakma! Harflere.. Beraberce Ayaspaşadan geçiyoruz. Berbad etti köpeği, şuna bak. Bizim jenerasyondan değil de onkan kırklık bir hanım köpeği görünce: Ben madam değilim, adamım! Siz bıyıklannızı kırptırmışsmız ya Uzatmıyalım efendim herif bir çey Aaa! Aman deli olacağım. Vah Şurada biraz dur da, Ahsene ba dan. ingilizce çağırayım.. Kİm Kam Diye konuşurken yanımızda, elinde çantalı bir adam peyda oldu.. Rus mu Hem de adamlar kestiriyorlar. kayım! dedi. reğin içinde köpeği dundızlak etti. Yal yavrum vah! Hay elleri kırılsın, kim kafi... Âlemin köpeğlne karışmayın! hir.. istemez dedik ya!. dedikten sonra köpegl kucağına alhacirleri şivesile konuştu: nız kuyruğunun ucunda bir püskül bı Ahsen kim? Köpek gene aldırış etmedi.. dı ve: Ma musyu biliyorsunuz, var aslan raktı, bir de dört ayağını.. işi bittikten yaptı bunu? Köpek çok guzel., Bizim Ahsen! Tütüncü.. geçerken İngilizçeden döndü.. rumça çağıraBen sindim. Kadm gözlerini açmış Gel yavrum, gel clcim! Allah cezagibi kesmek, var yarım aslan.. Ercümende lâi lâzım.. sonra köpeği frrçaladu uğra beraber gideriz, dedi. Beş daki yım, Elâdo bire!.. Elâ, elâ!.. bize bakıyordu. Ben nazarlarmm şim lannı versin. Ben sana hirkanı giydi Ne bütün, ne yarım.. Güzel olmaz. Güzeldir... ka. Köpek gene kulak asmadı.. reyim, diye içeri girerken bJz de Ayas Siz istemiyor, ben kesmem; ama Baktınız musyu ne çok guzel ol şeğlni üstümden çevirmek için: Adısı nedir? Bekletme beni! Anlaşılan yabancı dil bilmiyor. muş. çizmeli kedi yaptım. Şu adam dedim! Ve köpek berbe paşadan Gümüşsuyuna doğru akmaya biliyorsunuz. bu köpekler ne zaman Canım, şu apartımanın binektası Senin gibi... Fido.. Ercümend, müstehzi eda İle: rini gösterdim. Kadın hemen onun üs başladık. Ercümende: çizmeli kedi yapıyoruz.. ekstra oluyor. na ilişiver.. ben kapıdan göreyim. Ağzını topla!.. Ama çok pis... Çok güzel oldu. tüne rürüdü. Yakam iyi kurtard:n! dedim. Çok guzel... Avrupada ekspozisyonlarda İki dakika geçmeden geldi. Yani senin bildiğin gibi bilmiyor Evet... Herif konuştu: Bu köpek öliirse seni zindanlarda Kabahat sende! Ben kırptırmak koyuyorlar... Bakınız Gördün mü? Nasıl geldim. diyorum. Alınma üstüne!. Türkçe çağır Ben köpek berber.. Biliyorsunuz, bir tıraş kaç gröş. oürütürüm herif! Sana kim izin verdi? 'araftarı.. İstemem kuzum, istemeem., Ne çabuk çıktın indin? bakalım. Yaa! Dükkânınız nerede?. Ne blleyim ben. Ben kendim tıraş Madam ben köpek. Hâlâ konusuvorsun, yahu! Önce Siz köpek anlıyor musyu. Bırakrn olurum. Kapıcının odasmdan telefon ettim. (Köpeğe) gel, nah ,al, gel (dudağını Burada Talimhane var boyacı. Sen köpeksen bana ne? d?n Söpsk benim dsğildır, neye demeYukarı çağırdı. Arkadaşım var, gele büzerek öpüciik gibi ses çıkardı) Köpekleri tıraş mı ediyorsunuz?. ben keseceğim. O zaman çok guzel.. Yok, adarn.. köpek beyefendl. Yok madam ben köpek berber. Bn dın! Ay sinirime dokundu. Ercümende mem dedi Şimdi iniyor.. otursana! Köpek kulaklarmı dikti ve Ercümen Evet kesiyorum kdları... Isterseniz Kaç kuruş? Müsyu (Ercümendi gösterdi) yap dedi. Deli misin sen be! Her gördü|iim çıkıştımTeroiz mermer taşlarm üzerine iliş din yanına geldi. bu köpek keseyim... İki buçuk lira. 3sn yaptım. İki lira. köpeğe «Ayol! Bu köpek benim değil. rr.a tüc. Hah! Anlaşıldı efendisi Türk.. Ayol bırak kessin. ne diye herifin Bırak hayvanı çirkin olur.. Çok para. Dört adam tıraşı. lumatmız olsun» mu diyeceğim... (diye Bu sefer kadın Ercümende dondü: Bu apartman güzel,. dedi. türkçeden anlıyor.. (köpeğe Gel; gel. Yook! Çok guzel olacak... Var asişine mâni oluyorsun.. sana ne? Ma ben bu kadar istemiyor. Siz benim köpegimin tüylerini ne ceni göstermez mi?'> Gülümsedlm» Fena değil... Fido. Çirkin olacak.. da ondan.. lan gibi.. Demek. daha ucuz hakla... Tatlı çocuktur. ısırmadım ama!. Içi çok güaeldir. Önde blr büyük, Fido da ne! Ne vazifen sen çirkin olacak de , Evet. fcjn tstiyor yalnız İki lira. İstemez. Aman hanımefendl! MUsaade edin! B. FELEK Ayaspaşadan geçiyoruz. Yanımda Ercümend Ekrem.. tatlı çocuktur. Yani lsırıp tadına bakmadım ama ötedenberi kendini tanıyanlari öyledir derler. Bana sorarsanız meşrutiyet ilânını müteakıb birlikte oynattığunız karagöz oyunundanberi «perde b'runane» lâflarını, «nâşinîde» nüktelerini dinlemekle mahzuz olurdum. CIZMELİ KEDİ! Yazan: Burhan Felek

Bu sayıdan diğer sayfalar: