21 Şubat 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 16

21 Şubat 1935 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 16
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

"PyYTHİA Sug * NE O — MEK? BİRDE ÖTEKİ KAĞI. DA ıınııEıM. MUHAK- KAK AN HABE oNUT öğagyyggyll AAT Aygay ggt aeyyaag İN ao p yayyya AA yyyagoıATİN I aai o3 KK ı0 d RAKAMLARI BİR h ÇİZGİ İLE SİRLEŞTİ. RINCE WARFLER MEYDANA ÇIKINOR.. HELE BİR TECRU - LIYIM . A?K3LMIRASRIW3YELLIPSVZİPEA23CBN HğUşRE CYG KOSUVWGÜDAZMUPOPLUN X Z Türk matbuatında bir yenilik olarak sayılacak bu roman. birinci defa “HABER,, de çıkıyor. Bu romanı bir sinema seyreder gibi takib edecek, heyecandan heyecana düşeceksiniz. H4KU2Dİ3İSWOURTXER3 T4AHFULKOFPSAE MAKXNJSHDBC GF VOWUOYSGE TDFEBNDHC LİHUHBYGSVFRE4ADOXS2WSOA2ZİMKOT4AV OKMZSEWAVKJHÜRYTALSKDOJFHGHJKSGGG W2DİSR1İT4ALW3NT3SLWAOUALMSSTUMPED ÜNDERTHESTFNHGPOSTERNSAECÖOMEDYLO ASW4APOWLERL 40USEBOATNUHVEREDCSGG LOWGYHNNHYF GDOBTARE SONBEFOREDAYAT AF STE2RSHETBUSLWSETTLEDNOWTHERE g Polis Hafiyesi (X: 9) ğ $ 90 BORIJİYA Aklı ne yaman bir kolleksyon ola- “ak değil mi Lükresciğim.. Daha şim- K tün korkunçluğuyle gözümün ade canlanıyor.. v dişlerini gıcırdatarak gülü- ması iğrenç bir canaya- Birdenbire, dirsekleri- Terine dayadı. Kaşlarımı çattı.. mı buruşturdu ve kendi işitebile- eki bir sesle homurdanarak söylen- I veğe başladı: ı | | — ©, Primveri sevfyorl. Kim bi W?., Belki Primver de onu seviyor- *lur, Belki öpüşmüylerdir bile.. Ah e - ter bu da olduysa Şövalyeyi öyle bir şkenceye öyle bir cezaya uğratacaı- Him ki.. Dünyada bir benzeri —bulun- | mamış olacak.. Hele bakalım.. Şimdi | anlarız.. Ah: alçak herif ah!. Bu esnada Sezar Borjiya kızgınlı- | gından yumruğunu isiriyor. Ağzım- | dan köpükler saçılıyordu. Eğer Lük- | resle Papa buna dikkat etmiş olsalar- dı kendilerini korku alırdı. Lâkin Se- | zarın halini ve hareketlerini görmü- yorlardı. Onların zihni kenid düşün- eeleri ile doluydu. İhtiyar Borjiya kendini Tivolide görüyor.. Kolunda fır:ncı kızla beraber sayfiyenin güzcl | H#klerinde gezindiğini tahayyül t du. Lükres ise hâlâ halmın üze rinle, yüzükoyun vaziyette gözlerini poccereden dışarıya Roma — şehrine dikmiş olduğu halde şöyle düşünü - yordu: —AH! Hapishane bodrumuna atıl - m'; olan bir kimse zencirler içinde in- Te>te heran gelmesini beklediği deh yelli bir ölümün düşüncesiyle içi bur- kulduğu bir sırada onun yanma inip zencirleri arasında kucağına — atılıp serpilivermek.. Boynuna sarılarak o- | nu öpmek.. Bu sırada zencirlere çar- pıp bereler çürükler içinde kalmak.. Ve o yılanlı bodruma indirilirken hay kırış ve inleyişler öpüş seslerinin biri birine karıştığını duymak kadar zevk mi Lükeres?,. Hayır.. Üyleyse sen mut laka Ragastanın bodrumuna inmeli aşk zevkinin bu yeni cinsinden de tat- malısın !, İşte baba oğul ve kız böylece ay- rr ayrı bir takım müthiş hayallere dalmış ve her biri diğer ikisinin ora- daki varlığını bile unutmuştu. Bu suretle tam bir saat geçti. Bu üç canavar kendilerine geldikleri za- man biribirlerinin yüzüne baküılar.. Ve hepsinin benzi atmış olduğu halde hiç biri ufak bir hayret göstermedi. Papa dedi ki: — Bana artık müsaade çocuklar. Gidip biraz dinleneyim.. Sonra da mu harebe plânımı düşül kararlaştıra- cağım.. Hoşca kalın evlâtlarım ! Bir kaç dakika sonra Lükres (Şen Saray) daki odasında bulunuyordu. Yıkandı. Vücudunu uğuşturttu. Ko- kular süründü ve karyolasına girerek odada yalnız bırakılmasını hizmetci kızlara emretti. Karyolada başı, dişle riyle ısırıp yırttığı yüz yastığımn dan- telâları içinde gömülmüştü. Lükres tekrar düşünceye daldı. Hapishane bodrumuna inip Ragastanı görmeği tasarlıyor ve bunu nasıl yapacağını aklbında kararlaştırıyordu. Lükres tam talihsiz Şövalye ölü- mün bekleme odası demek olan yılan- h kuyuya indirileceği zaman yanma gidip görmeği kurdu. Ragastanı kurtarmak aklına — bile gelmemişti. Alçak kadının iİstek ve hevesi, dünyada hiç bir şeyin kendisi- ni kurtaramıyacağını düşünerek yelse kapılmakta ve heran dehşetli bir ölü- mün gelip çatmasını beklemekte olan zavallı ve talihsiz bir mahkümu ku- caklamaktan ibaretti! Böyle vahşicesine haller canavar- carına istekler senelerce tekrar ede e- de Borjiyalarda âdet asabi bir hasta- Hik şeklini almıştı. Vakit gece yarısını üç saat geçmiş- veren bir muvaffakiyet düşünülebilir | ti. Lükres yatağından kalktı. Hizmet- ö İüelk lll UA bi ll TN BÜYÜK RAKAM ©. İ HaRrFİ Vok. İ KAKAMİLE KARIŞMA- İ B SN DİYE OLA- CAK! HUHBYGİVFRE4DC OAPZ İMKO OKMZ SEWAVKJHURYTALSKDJIFHGHJKSGGG W SRİT4LW SLWAOUALMSSTUMPED DERTMESTE NyGPOSTERNSAECOMEDYLO LERL SEBOATNUHVFREDCSGG NİHYE TARE%ONBEFOPEDAYAT LWSETİTLEDNOWTHERE EVVELA RÜTİYAYA HÜCÜM, SONRA ALTIN KÜLÇ ELERİ .. BÜNLAR ACABA NE DEMEKLOLACAK? çi kızların yardımıma lüzum görme- | den kendisi giyinip kuşandı. Gayet sade bir mantoya büründü. Hemen Bokağa fırladı. Yaya olarak acele a- eele (Sent—Anj) şatosuna doğru yo- Ia koyuldu. Bütün Roma halkı tatlı uykusun- da idi, Şehrin her tarafını derin bir sessizlik kaplamıştı. Uykusuzluktan . dermansızlıktan gözleri yorgun olan Lükres ise dehşetli bir ölümün gir- mek Üzere bulunduğu kapıya kadar gidip aramağa karar vermiş olduğu vahşi bir isteği, kötü bir zevki elde et moek için Romanın tenha ve karanlık sokaklarında yalnızca koşup gidiyor- du. —a SEZAR BORJİYA Şimdi tekrar Sezar Borjiyaya ge- lelim: Sezar yatak odusına girer girmez bir koltuğun üzerine atıldı. Başını el- lerinin arasına alarak düşünmeğe baş ladı. Karma karışık düşüncelerini mırıl- danır gibi söylediği gu bir kaç — sözle hulâsa ediyordu: — Evet, herif Primveri seviyor.. Bu na hiç şüphe yok.. Fakat kız .. Acaha kız da onu seviyor mu?. İşte mesele burada.. Sezar bir canavardı.. Şimdiye — ka- dar pek çok kadın sevmişti, Lâkin in- sancasına değil hayvancasına.. Sezara göre aşk, hayvanların kız - gınlık zamanlarında geçici arzuların- dan ibaretti. Bir dişi erkeğin arzusu - nu nasıl çekerse Sezar da tibki o va - ziyette idi.. Hevesini pek çabuk alır ve vükünet halinde bulunduğu zamanlar kıskanelığın ne olduğunu bilmezdi. Tıbkı bir hayvan gibi.. Lâkin bu hayvanın kalbinde bu se- fer her nasılsa insanca bir his uyan - mıştı. Aşkın yalnız cevgili ile birleş - mekten ibaret kısa bir zevk olmadığı- mı ilk defa anlıyordu. Sevdiği kadının t v eee iki e A Hü Gizli bir çete Pavrs isminde zengin bir öldürüp altın için yatını zaptediyor. Polis hafiyesi (x:9) yakalıyorsa da itiraf ederken öldürülüy” Polis hafiyesi şifreli bir yüklü bir gemiyi BURADA RAKAMLA- N RoLÜ VAR. DUR!. BAKALIM NE OLACAK.. BUNLARI- HA İŞTE.. BULDUM.. — LAT K ANLADIM. ALTIN ÇELERİMNİ TAŞIYAN P YAYA HÜCUM ED CEKLER! M BORJİYA o* geçmiş günlerinden, duygu ve duşlt- celerinden haberdar olmak arzusunu ilk defa duyuyordu! Evvelâ bir şaşkınlıktan ibaret kalan bu buluşu sonradan dehşetli bir hid - det ve kızgınlığa dönmüştü. Primveri Şövalyeden — kıskanıyordu. — Ayağa kalktı.. Odanın içinde geniş adımlarla aşağı yukarı dolaşmağa başladı.. Kot solun göminenin üzerinde — bulunati bir güzel heykelle iki kıymetli vazoyu yere çarparak param parça etti. AZ - zından köpükler saçılıyor, kaba keli- melerle söğüp sayıyordu. Nihayet ekk bisesile beraber karyolanın üzerine yığıldı. Evvelâ derin bir düşünceye daldı. Sonra söylemeğe başladı: — Hiç şüphe yok ki kız onu seviyor. Bunlar birbirlerini gördüler. Ragas * tan kızı tanımadığını söylediği zamal her halde yalan söylüyordu.. Kızı pel Alâ görmüş, sevmiş, kız da onu — sev miş.. Burası bence muhakkak, Hayd vevişmiş olsunlar... Lâkin acaba Kt ona teslim oldu mu?... Ah şunu bir k' re öğrensem.. Eğer kız hakikaten ke! disine teslim olduysa vay o herifin hi fine.. O anda tepeler, mahveder, © korkunç işkencelerle hayatını sonumni erdiririm.. Lâkin ne çare ki işin doğ rusunu bilmiyorum. Sezar birdenbire karyoladan — ÜY ladı.. Avmı görmüş yırtıcı bir hayva! gibi homurdanarak odanın içinde do laşmağa başladı. Bir taraftan da söylenmekte (© vyam ediyordu: — Adam sendel. Kız teslim olmu$ yahud olmamış.. Orası neme İÂZI Hiç umurumda bile değil; şimdiy? Kü dar bir çok kadım sevdim. Hiç biri "*; tuna böyle acı duydum. ker d bitirdim mi?.. Hayır!.. O halde Prift” verin Şövalyeye teslim olup viMe” | Rımı düşünmek bile fazla.. Hayır kız tık bunu düşünmiyeceğim.. Hem 1 kendisini teslim bile etmiş olsa bust dan ne çıkar?. Evvelâ Ragastafif buluyof: mektup e A L “

Bu sayıdan diğer sayfalar: