25 Temmuz 1936 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 8

25 Temmuz 1936 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Düşmanlarınızın maksadı orduyu Bağdat- tan uzaklaşlırmak düşürmektir. — Ordumüz kuvvetlidir değil mi-İbrni! Ömer? Elbette, elbette! Hulâgü gibi bir dam, bir serseri değil, hakiki bir kralın! hütumüna bile marlz kalsak © Allahın) iznile iğin'içinden akyüzle'çıkarız. — Evan — Hulügü dönilen adam peşine bir sürü harp etmesini bilmez, medeniyet ten zerrece nâsibi yok yarı vahşi adam takmış öteyi befiyj çapulculuk maksadi” le basıyor. Şurada burada duyduğumuz muvaifakiyetlerini sakın O ehemmiyet vermeyin. Bünlar şişirilmiş, izam edik miş masallatdır. Hulâgâhun askeri mut| tazam bir ordu İle karşılaşmış değildir.| Hele sizin ördufüzla, 7 Demek ordu iyi, Vallahi doğrusu” nu İstersen fazla İş yüzünden ben pek meğgul olamıyorum. Bütün İşleri kı” mandanlara bıraktım. Her şeyi siz idare tdiyorsünür. Sizin İdateniz altında yeti gen bir ötdünün Mükemmeliyetinden katiyyen şüphe ötmiyorum. Fakat ne de| olsa alkadar olmak lâşım. Eğer her“ hangi bir noksanlık görürseniz derhal bana haber verin, İcabına bakalım. — Muühtefem Halife hazretleri bun” dan kat'iyyen endişe © etmesinler. Hâl ve keyfiyeti daima Kendilerine bildir" mek bizim en birinci vazifemizdir. Eğer emredetseniz bendeleri âci? kabiliye” timle görebildiğim noksanları o arzede" yim. — Söyle! Elbette söyle! Bunun beni ne ;kadat alâkadar ettiğini . biliyorsun. Nede olsa bir hücum tehlikesi karşısın da bulunuyofuz. Casuslatdan gelen has berlerimiz vaziyeti gittikçe dahâ el ve eriyor. Uştenk Hulâgir ya gönderdiğimiz şedidülmea! cevabı di biliyorsan. İbni Ömerin şeytanet dolu gözlerin" de haince işıklar yandi. Bu iki adamın könüşması, konuşur ken takındıkları hal ve tâvırlar cidden görülmeğe değerdi. Halife müthiş 2x“ lim fakât o derete de korkak, fena ruh* 1u, het türlü habaseti yapacak .tiynette bit adim, Karşısındaki İbni Ömete ge dince küçük gözlerinde müthiş bir hile“ kârlık, kindarlık ve yalancılık okunu" yordu. Bir bakışta hiç tereddüt etmeden en büyük fenahkları yapabilecek, hattâ menfaati uğrunda kendi babasını, oğlu- nu bile boğazlamakta tereddüt etmiye* sek bir canavar olduğu ahlaşılıyordu. Kısacası uşaklık ettiği adama tam yakı” şacak bir tipti, Bir müğdet hile, riya ve hiyardt akan gözlerini yere dikerek düşündü. Ancak birkaç saniye siren bir düşünceden son — Bilmem, âma halini, yürüyüşü: | nü Ferruh Beye bönzettim. ; Genç kadın korku ile.yerinden sığ.) râdiz »» — Ne diyotsun, kocam mı? — Zanrederim!. — Yok canım, olamaz. Ben onun Rami Beyle birlikte çıktığını gördüm Ne zâman eve dönseek, kıyafet des giştireerk;.” üstelik de bizi takib ede. cek." Olur iş değil! İmkânı yok!. Doğru, ama pek benzettim. o | Mahir köhne kapiyi araladı. Dik.| katle etrafı süzdü. Kulak verdi. Çıt yöoktü. Artık ikisinin desiçi rahatlar. mışti. Muhabbetle birbirlerine taril. dila — Canım, bir tanem!. Benlsevi. İ çok daha zayıf olduğu ve sizi yerinizden Muhterem Halifeye söyliyeceğir Jâkırdıların tamamile aramızda kalaca- ğına eminim. Ve burlü (yapmam sırf kendilerine karşi hissettiğim sonsuz bür met Ve minnet duygularından ileri gel mektedir. — Brak bunları da &sasa gel! Senin dilinin altında bir şey var. Bir şey sây” lemek istiyorsun. Haydi tereddüt etme! Çekinme! — Maalesef haber vermek mecburi- yetindeyim ki dost ve'emin sandığınız birçok kumandanlar ve vezirler zatiâli nizin aleyhinde çalışmaktadırlar, — Ne diyorsun? çi — Hakikati söylüyorum. © Bunlarm bir kısmı Hülügüdan ilk mektubu aldr* ğmmniz zaman #ize he tavsiye © etmiş ol duklarını söylemeğe, bu teklifleri tek rarlamağa lüzum görmüyorum. Hulâgü mektubunda bizden askeri yardım isti" yordu. Bâzı kimseler size: “Aman Hır lâgünun hiddetini üstümüze oçekmiye lim, istediği yardımı göndetelim!,; di ye tavsiyelerde bulunmuşlardı. — Evet! € — Bundan maksatları askerinizi Bağ» dattan uzaklaştırmak Ve sizi Allah gös termesin kolaylıkla yerinizden © atabir şmekti, Ordu, hassa askeriniz Bağdatta iken bunu yapamıyacaklarını, ordunun, askerlerin sizi ne kadar sevdiklerini, sis ze ne kadar sadık olduklarını çok iyi bi” liyorlar. Ve bittabi asker Bağdatta iken bu habisâne küstahlıkarnı hiçbir vakit mevkii tatbika koyamıyacaklarmı anlı” yorlar, " — Sözlerin o kadar saçma değil! dı mek beni asker bü kadar.çok al — Na diysesumus? Size karşı muhaka betleri görülmemiş bir şey;“fevkalâdeti Her nefer uğruntuzda seve seve “caflını vermeğe hazırdır. — Peki, sönra? 0 —.Halbuki siz âciz kullarının ve di” ğer bazı dostlarımızın tavsiyesini fikri- nize daha uygun bularak bunu yapma" mak, bu sözü tutmamak dirayetini gös“ terdiniz. Şimdi ordu kuvvetli, sağlam ve tâze, yorulmamış bir halde Bağdatta emrinisin altındadır. — Fakat farzı muhal, ya Hulâgü ak* kna eser de Bağdadın üzerine yürüme" ğe karar verirse? — Buna kat'iyyen imkân yok. Yüka* rıda da dediğim gibi bunun için Hulâ“ günün delirmesi lâzımdır. Bir defa ordusunun bizim ordudan meydandadır. Bunu kendisi de bizden yardım istemek-| le itiraf etmiş sayılır. i yor musun? — Çok. Çok! — Ah! Ne güzelsin? Bir öşin yok. Sana perestiş ediyorum, 'Tatlı bir tebessümle kadın sevgili. #ine sokuldu. Delikanlının çoşkun muhabbeti onun gururunu ökşüyördu. Hiç olmassa, gençliği, güzelliği heba olmuyor,» böş geçe». günlerinin tatlı bir gayesi vardı. Neğe *le içi kabardı. İnce, beyaa kollarını Mahirin bovnuna sardı ve büyük bir coşkunlukla #püş. meğe başladılar. Burası onlarm gizli âşk yuvaları idi. Ferruh Beyin işi çrkip da İstan. |: bula indiği, yahud Nihal kolayeı ka çabildiği zamanlar hep bu köhne de. Hatıralarım anlatan : EFDAS TALAT ünelde Çerkes Ragıbla karşılaşınca tehlikeyi farketti — Onu tize söylemediler. Fakat öyle zannediyorum ki buradan tâtmin edir medet gittiler. Herhalde senin © peşini bırakmuıyacaklardır.. — 'Asaba ne yapacaklardır? — Önü bilmem, İakat, seni bir emri vaki karşısında bırakabilirler. “— Belki de öldürürler. Mülâzim Çapmanın bü O sükütuçok manidardı. Odama döndüğüm (zaman ciddi bir endişe bütün O düşüncelerime hâkim olmuştu. Bü herifler, eninde s0 nunda benim başımı bir belâya sokacak” lardı. Binaenaleyh, Esat Beyin daima tavsiye ettiği gibi kendimi göğönünden uzaklaştırmak lâzımdı, Aşık, sarih bir tehdit karşısında o al şam, ihtiyata riayet etmek üzere Esat Beyi bile ziyarete gitmedim. Krokerden çıkınca bir Şirketihayriye vapuruna 2 nerek Vaniköyüne eski bir arkadaşıma gittim. Beni takip ettiklerine öibdim.| Fakat hiç farkında değilmişim gibi dav tanıyordum. O geceyi Vaniköyünde ge” girdim. TOKATLIYANDA ATLATILAN TEHLİKE Ertesi gün saat sekiz buçukta köprü” ye İndim. Doğru tünele geldim. Etraf heniz tenha idi. Bekleme yerine girerek! dolaşmağa başladım. Bu sırada gözüm tummikeden geçen Çerkes Ragıba ilişti. İliklerime kadar titredim. Herif de gör .lerini dikmiş beni süzliyordu. © Etrafıma bakmdim. Mukabil taraide da İngiliz istihbaratı hizmetinde çalışan iri yarı, kalpakir ve kalın bıyıklı bir Er meni hafiyenin üzerime doğru geldiğini gördüm. Pusuya mı düşürülmüştüm. Etraf tenha idi. Bekleme yetindeki kanapelerde iki üç kişi oturuyordu. Çerkes Râgıpla, Ermeni iki taraftan üzerime doğru geliyorlardı. Biran hereşyin bitmek Üzere oldu" Şunu düşündüm. Ve arkamı duvara vermek üzete iki adım geri çekildim. Bir gün evvel Koonel Ballarla mülâ* zim Çapmanın bana söyledikleri sözleri hatırladım, Acaba, emrivaki — dedikleri şey bu karşılaşma mr olacaktı? Karat vermek için bir iki saniye kal siye. Kendimi müdafaa etsem © Onlardan birini, belki de ikisini tepeliyebilirdim.| Pakat onlar da beni temizlerlerdi. Yar hud da kurtulurdum. O zaman İngiliz.) talarını mükemmel #ürette etrafın te. dessüsünden gizliyebilmişlerdi. Harap değirmenin böyle bir şe vartyaoağı kimsenin, aklına gelmezi. Zate. bu civardan pek de göçen o'mazdı ya! Birden ikisi de irkildi. Bir yak sesi vardı. Yoldan biri geçiyordu. Acaos kim?. Yavaşça kapiyi arala. yıp oaktilar. Yanılmamışlar, övet Vr adam ilerliyordu. Yürüyüşü, boyu posu tıpkı ona bensiyordu. Nihal te. lâşla delikanlının kolunu sıktı: —0O!. Ta kendisi. Şimdi ns ya. pacağiz? Diye fısıldadı . içinde idi: — Ben sana demedim mi? İşte inanmâdın ama söylediğim doğru çık. tı. Erkek de halecan — Ne yapacağız. Mahvolduk! i Kendilerine doğru ilerliyen Ferruh Beydı Karısının ihanetini ona kim haber vermigti, Kim bu sırra “vakıf olmustu? Her halde müdhiş bir inti. kam alacağı halinden belli idi, Nihal inledi: — Beni öldürürse. — Sus telâş etme. Serin kanlılığı. Na y apacağız. girmende birleşirlerdi. O sayede vabı.| nr muhafaza eti. lerle berabet çalışmama imkân kalmaz”! dı. Hattâ, tevkif ölunutdum. — İstikbal| meçhül ve karanlıktı. Binaenaleyh tecâ” vüze mâruz kalmadan, harekete geçme) yecektim. Ya bunlar benden yalfız şüphe edi” yorlar da beni tecrübeye kalkışmışlar” sa.. Bu âni tecavüzüm beni ele vermeğe kâfi idi. öyle ya, ateş olmayan yerden duman çılımaz derler. Kendimden kor- kum olmasa onlara ne diye bücum ede ceğim, Bu düşlünceler bir şimşek süratile ka” famdan geçti. Ve hayatımın en tehlikeli en buhranlı anlarında olduğu gibi ken dimi mukadderatın eline teslim ettim. Çerkes Ragip geniş adımlarla ve sıf” tındaki uzun etekli çerkes caketini sah Jaya sallaya yanıma yaklaştı. Gülümsü- yordu. Nabızlarım kuvvetli kuvvetli atiyor” du. Bütün metanetimi toplamağa gay” ret ediyordum. Velhasıl şiddetli b'r &i nir buhran: içindeydim. Korkuyor mu idim? Onu tahisi et. meğe katiyyen imkân yoktur. Artık tamamen karşı karşıya gel- | miştik. Çerkes Ragıb gülerek ve — Vay kardeşim bu ne tesadüf! Diye bağırarak uzun kollarile vücudu ma serildi. “ Vücudum buz gibi oldu Fakat, kendimi kaybetmeden ben de ona $a rıldım. Fakat öyle bir sarıldım kia. dam kollarını koltuk altı e eğ 'kaldirdim. suretle - Tk EY le ente takmadım ve ben de synı Muni sami. miyetle mukabele ettim: — Merhaba kardeşim. - Sen nasıl. em, te Âlemdesin? Birbirimizden ayrıldık. Hissettir. meder biraz geri çekildim. Ve men. dilimi çıkarârak terimi sildim. Bı kadar telâş ve heyecanı Sebebi ne idi? Anlatayım? Çerkes Ragıb, istihbaratın çok 5 mârtlığı elemanlardan biri idi, Lü zumsuz kabadayılığı, edepsizlikleri her şeyi İngilizler tarafından hoş gö. rülmüştü. O kadar ki bir kaç defa katil olan bu herif, hiç bir sorğü ve suale maruz kalmadan İngilizler tara fmdan kurtarılmıştı Astığı astık, kestiği kestikdi. Ve bu erifin aba set ve melâneti yüzünden akan kanla fin hesabmi bir #oran çıkmamıştı Çerkes Ragıbın adam Sldürmek Iğln kendine mahsus bir usulü vardr Bu Gelen adam ohların gizlendikleri yerin biraz ötesinde durdu. Başmı çe virip arkasma baktı OBirafa kulak verdi, Sonra yan tarafta görünen bir çalılığm arkasını siper alarak gizler. | di. Adeta görünmez oldu Demek âşıkların köhne değir.nen | de saklı oldukları bilmiyordu. Fakat! öyle ise niçin gelmişti? Kimi güzetli yordu?. Genç kadın Mabirin boynuna sart). mış, mütemadiyen tekrar ediyordu: — Körküyorum korkuyorum. O bizi bekliyor. Belki daha gölntedik sanıyor da yolumuzu gözetliyor, Yok sa buralarda Igi ne? Tam bu sözleri söylerken bir «yak sesi caha işitildi. Tekrar dikkatle baktılar, Yükselmeğe haşlıyan meh tabm soluk ışığı altında Doktor Rem. zi Beyin ilerlediği görüldü Nihal fi. sildadi. — Doktor bizden çıkalı epey oldu. Şimdiye kadar nerelerde idi? Remzi Bey pembe evde şahit oldu. Zu aile faclasından sonra âğır ndım. larla dalgın dalgın yürüyordu. Geç kaldığı için: kestirme olan bu Yolu in tihap etmiş olacak! Çaliliğın önüne geldi. Birdenbire orada gizlenen adam usul enun ajçak yarat” bir misaldi. ği Kendi kendine idm Sağ kimseleri, herkesin i'A0 ya vurada tabünca gibi # racak bir silâhia öldü kümlle karşılaştığı , yaptığı gibi, eski ve s8” dığı ıle karşılaşmış nuna sarılır ve daims v. pi edindiği Çerkes gömleği mert içinde sakladığı bir hane ği ğızı sırtından vurur V€ can ve karışıklığından is dalma beraber dolaştığı atl Çerkes hufiyelerle biri sallıya sallıya dai Bu vaz'yette işledi i riya hiç kimse görmediği çak herife bir şey yapım ' müzdr. Şimdi bunu anladıktf kes Ragıbın bana e bu kadar korktuğumun #€ “4 tenmiş oldunuz zannedefiği 1 beri bu herifle birbirimiz? duk. O İngilizlere satıl lifti, vo bir yawli Sadece bir hain, bir < di. Benim milli teşekkül naseketimi ve İngilizleri maskeli vaziyelimi bi biliyomiu. Fakat isbat Daha doğrusu bildiğ! gey K ibanamıyordu. o Onlari” © vaziyetleri böyle şüpneli olanları ortadan yok ol 4 ti.. Beni öldürmeyi düşü ba 1 velden işitmiştim. İnsat 4 hiye ile yaşarken, tüneli? ridorunda onunla kar$il p“ $ tarafta da bir Ermeni ? di» ne doğru yürür görürsö derece ve mahiyeti ne “e biraz korkar sanırım. dururken tabancayı çeki? 0 dafan edemezsin, Çü ad Sİ sana ya deli derler. yah sinin düştüğüne kani olu”. g#f ni mudafan ötmesen. eğ” y fi İ maksadları varsa, adeti İ bağlı ölmeğe mahküre demektir. , Ne ise. “Adeta pöYÜN t atlamış insanlar gih' nefe alırken Çerkes dü. Habis yüzünde gen gülümseme vardı, Kolum? ni köşeye doğru çekti: “ : (D m ik yerinaen fırladı ve ihti # atıldı “İki vücud virbirlti lar, yere yuvarlandılar. La dır bışladı. Doktur yasi ağ reğmen pek kuvveiiydi Aafsı ediyordu. Fat © dedi, Bağırmağa basli” — İmdat, imdat. x Mehirle Nihal titriye”© Ne oluyordu. Rüy» Bi Müdhiş bir kâbusun tesifi kalmışlardı?. 5. Remzi Beyin ses artık daha halsiz işitiliyordü! — İmdat, imdatl. veni Mahir gençti, kü bay ma Köşması Jâzımdı kollardan kendini kuytarı — Birak beni gire y — Olmaz, olmaz 4 takma, — Peki ama, dokt rif öledek. Bile bile YEP Jenmesine nasıl razi geliri Fekat kadın büsbütü” Bİ parmakları birbirleri”? çay — Gitme gitme. B€" İİ mam! (Deve çi

Bu sayıdan diğer sayfalar: