16 Mayıs 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 4

16 Mayıs 1937 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

KL. Her hakkı ablası Hadiye'ye siktir. Yazan: Naciye İzzet Kanser kuranı: —15-— Bütün düşünceleri hep bu havai | rek kadar sürmüştü. Fakat buna banal - koca ile meşgul olan Neclâ denizde ki küçük dalgaların köpükleri, atık mış pamuk yığınları gibi bulutları seyrederek ılık akasya kokuları içe» risinde ilerliyordu. Büyük bir otelin önüne gelmişti. Koca otelin azgın fırtmalarda dalgaların hücumuna karşı meydan okur gibi azametli bir duruşu vardı. Şimdi Neclâ için yep- yeni bir manzara olan bu müazzam otelini görünüşü de öteki güzelliklere karışmıştı. Yine düşünmeğe başlar dı ; “Şimdi “Lem'i de kimbilirne kadar güzel şeyler görüyordur! Dağ lara çıkacaklarını söylemişti. İri yal- çın kayalıkları, mavi ufukları, uzak- larda ayna gibi parlıyan denizi cok sever.. Kimbilir ne güzel: yerlere gittiler... Böylece kocasınm göreceği gü- zelliklerin hayaliyle oyalanırken bir denbire sarsıldı: Şaşırarak bir nida kopardı: — Lem'i! Genç adar otelin şık İokantasından yanındaki bir çiftle birlikte çıkıyor- du. Erkek epeyce yaşlı ve kuru idi. Kadm orta yaşlı, güzel değil, fakat son derecede zarif giyinmişti. Neclâ taş gibi donmuş kalmıştı. Üç kişinin kendisine doğru geldikle- rine bakıyordu. Öyle bir hisse ka" pıldı ki kocası kendisini görüyordu, fakat görmemezlikten geliyordu. Yanı başından geçtiler. Yaşlı er- kek bu meçhul, fakat çok güzel ka- dına takdirkâr bir göz attı. Kadın da bu güzelliği farketmişti, fakat der. hal gözlerini çevirdi. Lem'iye ge ince .... Neelâ iyice biliyordu ki kocası kendisini görmüştü.. Bundan tama- miyle emindi! Fakat görmemiş gibi önüne bakarak yürüyordu. Ve genç kadm bundan hiç bir sey anlamıyarak rüya görüp gör- mediğini kendi kendine soruyordu. Bütün asabı uyuşmuş, hareketsiz kalmıştı. Rengi sarardı. Altın yaldızlı iri gözleri birdenbire mor bir daire ile çerçevelenmiş gibi göründü. Kocası ona yemeği arkadaşlariy le birlikte dağlarda yiyeceklerini söylemişti. Halbuki işte Bordoda idi. Şu Halde kendisine yalan söy- lemişti, Fakat niçin? Dağda bir ge Zinti yapmağı bahane etmesi ne ma- na ifade ediyordu?... Cürmü meşhut halinde yakaladı- ğı bu yalan nazarlarında Lem'inin başka bir kadınla kendisini aldat- ması kadar büyük bir felâket tesiri ni yaptı. Ona karşı olan emniyet ve itimadını suiistimal etmişti.. Şim- diden sonra nasıl olur da sözlerine inanabilecekti? Kasten söylenmiş bir yalan fenalıkların, bütün kötü- lüklerin en büyüğü değil miydi?.. Fakat genç kadına en fazla do. kunan şey kocasının yanı başından geçerken takındığı vaziyetti! Onu tanımamazlıktan gelmişti. Onu bir yabancı yerine tutmuştu. a İn- kâr etmişti.. Evet bu.. Bu demekti.. Sanki ona atılacak bir kadın gibi. ve yahnt da şerefi kirleten fena bir ka" dın gibi... Karısını, meşru zevcesini böyle inkâr etmek! Yarabbim bu ne kadar şayanı nefret bir şeydi. Lem'i nasıl bir tesir altında kalarak bunu yap- mişti? O karısıydı. Kendi. ismini, kendi şerefini taşıyordu! Ve hiç bir kimse onun, Lem'inin karısı olmağa lâyık olmadığını iddia edemezdi! Şimdiki ve mazideki hali, tahsili böy le bir tahkirden onu masun bulun. duruyordu. Kocasının dalgınlıkla kendisini görmeden geçmesi ihtimali ii dı: Bütün kalbiyle ve bütün ruhiy- İe iyice emin idi ki kocası hakikatte onu görmemek istemişti, Neclâ onlar epeyce uzaklaş dıktan sonra bir taksiye atladı. 4” Gezintisi çok kısa, ancak bir çey rağmen büküldüğünü, ayakta duracak kudreti kalmadığını hissediyordu. O kadar halsiz ve mecalsiz kalmıştı ki büyük bir müş- külâtla kendisini odasına atabildi. Pancurları iyice'kapalı loş oda genç kadına oldukça bir rahatlık verdi, Bu hadiseye makul sebepler bu labilmek, kendisini teselli edebilmek için fikrini zorlamağa uğraştı. Şim- diye kadar büyük bir sevgi ile sevdi- ği ve hürmet beslediği kocasını Ya” lancılıkla, bu menfur seciye ile it ham etmek istemiyordu. “Kendisini kederi görünür elem ve hüznün en karanlık uçurumuna © yuvarlamaz- tinin sebebini tahlil etmek lâzım ge- liyordu. Belki de kocası tasavvur ettiğin den daha az kabahatliydi.. Birdenbi- re zuhur eden akla gelmedik hadise ler dolayısiyle de bu muammalı va- ziyeti takınmış olabilirdi... Kimbilir belki de çok kederli bir şeyi karısım- dan saklamak için de yâöpmiş olabi. lirdi... İş hususunda bir randevu, yahut büyük bir para ziyar... Yahut da o yunda birisiyle kavga etmiş olabi- lirdi. “Yarabbim! Yarabbim! Bu ka- dar karmakarışık ihtimalleri düşün. mek ne müşkül şey!.. Fakat Lem'i nin bir yalancı olduğunu da kabul etmek istemiyorüm.. Ona karşı tam bir itimat taşımak istiyorum, Karı- sıyım, adini taşıyorum! Büyük bir akşm delili olan itimat ve hürmeti bana vermeli değilmidir?..... Ve düşünceleri biraz mahdut o- lan küçük Neclâ esâretini takınma. ğa uğraşarak kocasmın vereceği iza hatı beklemeğe başladı. Yüreğinde büyük aşkı kacasmı lâyık olmadığı kötü seciyelerle yük- lü olarak görmeği asla kabul edemi. yordu. Lem'i akşam üzeri geldiği vakit oda hizmetçisi hanımefendinin biraz başı ağrıdığmı ve odasında kendisini beklediğini söyledi. Lem'i, sararmış, endişeli, istifhamkâr iri gözlü küçük bir Nelâ buldu... r ir Şey anlamıyan, daha doğru" su merak ve endişeden başka bir sey belli etmek istemiyen bu iri gözler biraz da ağlamıştı. h m'i çok asri genç bir koca tav riyle evvelâ karısının hatırını sordu: — Rahatsız olduğuna çok mü- teessir oldum, dedi, . Fakat beriki derhal sözünü kes. ti. Zevcelik siyasetinin henüz hiç bir inceliğine vakıf değildi. Dosdoğruca e ge asıl esasma giderek sor u: — Bu ne demek olüyor Lepn'i anlıyamıyorum. Lem'i genç kadının içindeki isti- raba katiyen tevafuk etmiyen çok mütebessim, çok sevimli bir eda ile cevap verdi: — Nasıl? Anlamadın mı Neclâ? Arkadaşlarımla berâber dağa çık: mağa karar vermiştik. Fakec yolda acıkacağımızı düşündük”. Ötelde bir kahvaltı gen sonra çıkma. ğa karar verdik.. Görü; Tsun ya kadar sade bir şey... iş ir Zavallı Neclâ gözlerine hücum yaşları ai için yut kundu. Kocasının sesinde, şivesin- de öyle bir riyakârlık seziyordu ki: Fakat bir taraftan Lem'inin hakikati söylediğini anlamıştı. Koca smmm arkadaşlariyle birlikte yemeği yolda yiyeceklerini biliyordu. © saatte orada tutan şey ancak bir tesadüf olabilirdi. Buna kolay- i li Çünkü kocasının ca | o Afyonda biri ” dan önce kocasının bu garip hareke” | ni bir istasyon yapılırken . istasyon | mağa başlamıştır. , istasyon Yeniden ve büyük mikyasta yapılıyor Ehemmiyeti artan Afyon Kara- rahisar istasyonunun yeniden tesis edileceğini yazmıştık. Afyon — An- talya hattının inşasından sonra dört muhtelif istikamette hattın birleştiği yer olan Afyon istasyonu büyük bir ehemmiyet © kesbettiğinden bu işe derhal başlanmıştır. Öğrendiğimize göre Afyonda yalnız yeni istasyon ve işletme'bina” 5ı yapılmakla kalmıyacak, mevcut hatlar manevra ve tahmil tahliye" kolaylığını temin için buşünkünün üç misli', çoğaltılacak; istasyonda “rampa, we “perofa;, lar inşa edile. çektir, ayrıca hangar, anbar ve bir de makine deposu yapılacaktır. Devlet Demiryolları idaresi Af- yon Karahisara böyle büyük ve ye- sahasının kanalizasyonu da yaptır Şaka olsün diye... Dün gece kafalsrı çektik > ra bir dikileşliii enis suretiyle meharet gösteren beş sar- hoş yakalanmı ğı Hakkı, Mustafa, Mehmet, Os man ve Recep adlarında bu sarhoş- lar içtikten sonra Fenerde deniz kı- yısında bir gezinti yapmağa çıkmış» lar ve bu dört sarhoş aralarında ap laşarak © şaka olsun diye,, Recebi denize atmışlardır. Recep denizden güçlükle kurta- rılmış ve hepsi yakalanmışlardır. NE İÇERİDE: * Vransız cumhurredsi — Albert Lekrin, Cumhurretsimize bir telgraf çekerek Mamak mmüalıncıs! depolarındaki infilâktan dolayı tesssrlerini büdirmiş ve Atatürk cevap ver miştir. # Kadıköy — Üsküdar sü şirketinin dev Tetçe satın alınması ve İstanbul belediyesine devri bakkımdaki müzakereler bitmiştir. Ve kâlet snlaşmay; parale için Vekiiler beyetir den mlâhiyet istemiştir. * Alman bandirsk Von Ştayhen vapurlle 400 seyyah gelmiştir. # İhtiyat zabit mektebi önüne rekzediler. .Atatlirk heytelinin bütün nolsatları 'kma) edilmiştir. # Yeni sene bütçesi Üzerinde temaslarda bulunmak üzere Anksraya giden irhisarlar başmüdürü dönmüştür. # Festival komitesi dün toplanarak desti val münasebetilş İstanbula geleceklere yapı lacak tenzülâlları tesbit etmiştir. # Şehrimizde mekteplerde va maarit ml etsenelerinde tetkikler Yapan İrak maarı£ #rüfettişlerinden Mehmet Fazıl buradan Bür ia ve İzmire gidecektir. # Kükürt yüklü olarsk Çanakkaleden ge çen “Ceylin; bahri,, vapuru tutuşmuş ve ta mamen yanmıştır. # Hazirarın beşinde Maarif vekâletinin himayesinde olarak şimdiye kadar ayrı ayri sergiler açmakta o'an Gizel sabatlar birliği müstakil) ressam ve beykeltruşler birliği ve (D) grupu bu defa birleşerek > Ankarada büyük bir resim sergisi açacaklardır. # Atatürk, Ankars bukukluları çayından Adliye vekili tarafından çekilen Lelgrafa ce vap vermek lütfunda bulunarak © gençlere » temenni etmiştir. İİ Günesin Batış, 19,20 EE GEÇEN SENE BUGUN NE OLDO* Boğazları tahkim etmemiz için konferan sm 22 haziranda Monlsöde toplanılması ka Matbuat müdür! nün güzel teşebbü$ Halk için kitaplar ve milli zularda tablolar bastırılacâ Dahiliye Vekili ve C. H. P: Genel #ekreteri Şükrü Kaya tanınmış res #amlarımıza birer mektup yollıyarak kendilerini halk için bastırılması karar laştırılan resimleri yapmıya davet et, miştir. Mektubunda memleketimizde geniş halk yığınlatının devam ettiği hemen her kahvehane, berber, aşçı, mahallebici, bakkal gibi dükkânlarda taş basması birçok duvar resimleri ol, duğunu hatırlatarak bu resimlerin ge, rek yapılış, gerekse basılışları çök ge | ri ve iptida! olduğuna Işaret ettikten sonra deniyop ki: “Bunların mevzuları büyüklerimize, milli kahramanlarımıza, tarihi vak- alara ve dini menkıbe ile mabellere a- ittir. Yani bu resimler; halkın tarihi, siyasi, dini ve bedi, terbiyesi üzerinde müessir, çok popüler ve o nis bette kuvvetli birer telkin vasıtasıdır. Bu vasıtayı daha mükemmel, daha verimli ve inkılâb prensiplerine daha uygun bir tarzda kullanmak — istiyen matbuat umuma müdürlüğü, bütün res, şamlarımızın güstereceklerinden emin olduğu samimi ve fili alâkaya dayana. rak bu #ene için 15 resim bastırmak arzusundadır. di Mektupta verilen İzahata göre be-| herinden öllişer bin tane bastırılacak olan bu resimlerin mevzuları şunlar. dır: 1 -- Atatürk'ün 10 Mayısta, Sam. suna ayak basışı, 2 — Başkumandan muharebesi, 3 — MilM mücadelede A. nadolu kadını, 4 — Cimhuriyetin ilâ- # Geçe bir hafta içinde gümrük mühafa ZA teşkilâtı, biri öU 99 kaçakçı, 662 kilo gin rük kağağı, 78 kilo inhisar kaçağı, 3 tüfek, 4 tabanca, 16 mermi, 39 Türk'lirast,, 1 kilo esrar, 19 kilo morfin, 10 gram erbin ile 25 kaçakçı hayvanı ele geçirmiştir. DIŞARIDA: # İzpanyada sefaretimize ililes eden mai tecilerden 750 tanesini a'an Karadeniz Yüpu ru Valinsiyadağ hareket etmifir. o Vapur beş gün sonra limanımıza gelecektir . # Sovyet Runya Almanysja © Yapılan gi parişlerini çok azaltmıştır. # Paris sergisi ayın 24 ünde resmen ve 25 inde bajka açılacaktır. # Japonların “Allah rüzgüri. o tâyyaresi dün sabah Atinsdan Tekyoyü bare'et etmiş tir, # İngilterenin sabık maliye Dazırlarından Lörd Smovden dün sabahı 72 yaşmda oldugu halde ölmüştür. kız Havayen adalarının aşk âdetleri, sevişmeler, Havayen dansları, müzik, zengin sahneler, nese Ve zevk. Bugün saat 11 de tenzilâtlı BÖ Yarın akşamdan itibaren SARAY ve SÜMER Sinemalarında birden | Ingiltere kralı taç giyme GUNEŞ KRALI LOUİS TRENKER ve MARİON MARSH : tarafindan Frapsızca Sözlü film. Dağlarının, dramları.. Aşkları ve/ Emsalsiz muvaffakıyetleri, eğieneelerile bütün Tirol saat İl de tenzilâriı matine Suvare 8,30 da 2 film birden bütün tafeilâtiyle ve şehrimizde renkli olarak gösterilecek Yesine filmdir. Bu hafta SAKARYA Sinemasıl! v 2 Güzel İlim birden 5 e İm 2 AİN ŞİR! zeka, Alla İİ Şe 16 MAYIS — 19374 nı, 5 — Çok çocuklu aile, 6“ ; yolu siyasetimiz, 7 — Sanayi yasetimiz, 8 — Ağaç sevgisi miz ve güzel köy idesli, 10 — itina, yıkanma ve temizlik, milikle mücadele, 12 — Ha; si, 13 -— Tayyare, 14 — Hi teki kuvvetlendiğimiz; ; handa sulhçülüğümüz, 15 — huriyet geçid resmini gö N li ordu dekoru içinde orduys# #aygı tasviri, Dahiliye Vekili gerek gerek kasabalardaki geniş larınm okuma ihtiyacını ve bu vasıta ile onların milli Tel terbiyeleri üzerinde mübt maksadile yeni halk hikâye”. manları yazdırmak düşüncesi” nerek görüyoruz ki fiile çi zeredir. Halk hikâyelerin ilk serisi den mürekkeb olataktır, simleri şunlardır: Aşık Gari Yu, Ferhatla Şirin, Leylâ İl€ Yedi âlimler, Tahirle Zühre, Kanber, Şalimeran, Kerem Nasrettin Hoca, di Her eser 50,000 tane: basi Ve her kitab 4—5 forma olacs” Vekil B. Şükrü Kaya ta; tün ediplerimize bu tegeb samimi ve fili bir slâkâ M nİ istiyen mektuplar. yollan Resimler için 100 er Jira, Ki beher forması için 50 ger Jirs cektir, ği # İngiterede maden amelesi maktadır. # Londrada otobüs grevine #ine karar verlimiştir. # Sahte bir tasdiknsme ile doluda mütesddit mekteplerde yapan ve kendisine yüksek bir Begris ialmli bir papaz Alinada hh küm olmuştur. # Bir kargaşalık çıkardığı idd f edilen ve zencilerin Allahı denilen © Baker bakkmân mahkeme ademi kararı vermiştir, # Japonyanın en büyük “ki mü #i kabineyi devirmeğe karar * Yunan kra'i dahiliye mezaretidt © it general Durentisi tayin etmiştir. # 1935-1986 senesine ait olup dilen mali statistiklerden âzl Habeş harbi İtalyaya (11350) mal olmuştur. VI ncı Jorj'un. merasimi KIZLAR | PANSIYONU LUCİEN BARROUX' nun min en gen ve en güzeli çimi

Bu sayıdan diğer sayfalar: