27 Eylül 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5

27 Eylül 1937 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

7 - 1 A S Agatha Christle'nin bu güzel Ttomanı | Cinayet ve aşk romanı (Va.NO) Çarafından türkçeye çevrilmişlir. | —10 — Şahidler liştesi tamamen — bitmişti, | sum gözmiyorlar., Müddeiumumi kalktı: — Bu ölüm gayet garip bir hadise diş! « dedi. On kişinin - bulunduğu bit tayyare kompartmanında, bir kadını 2e- birliyorlar ve berkeş bunu görmediğini İddia ediyor. Muhakkak ki bu insanlar dan biri müthiş surette yalan söydüyor. Cinayetin işleniş şekli küstahça bir cü- Teti ifade etmektedir. Katil, ağzına tü- bi götürüyor ve zehirli dikeni Uflüyor. ra da bunu kimse görmemiş oluyo:, İzah edilmesi güç bir tezad! Halbuki İğte elimizde hem tüb, hem zehirli diker, Mevçut! Doktorların tahlilinden kadı- B zehirlenme neticesi öldüğü ispat © diliyor. Jüri heyetine hitaben: — --- muayyen bir yahs tayin edi Mek mademki mümkün olmuyor, | fin bir yahut bir kaç kat.) hakkında 'ik Tini söylemesini talep ederim Jüri heyeti müzakereye — çekilmek Üzereyken içlerinden bir tanesi iğilerek hâkime sordu: — — Bir şey anlamak istiyorum, efen- Üm. — Buyurun! — Bu zehir saçan tüb tayyarenin k>l tuklarından birinde bulundu! - dediniz. Acaha kimin işgâl ettiği iskemlede? Hâkim, notlarına baktı; — 9 numara... Bay Puaronun atur. Tuğu işkemlede... Kendisi bizce marıf bir şahsiyettii Fransız zabıtasına men Yuptur.. Bize de birçok seferler muave- Teti dokunmuştur. Soran adam, tere ters Puaroya hak İt Sonra mırıldanarak: t “— Bu ecnebileri hiç sevmem!- dedi Nsana emniyet hissi vermezler. Hatta Polisimizle çalışmış olsalar bile..” Sonra, yüksek sesle: zdig — Fekirli dikeni bulan tbir Pusre de inig değil mi? — Evet. Türi heyeti çekildi, Beş dakika son T4 yerlerine döndükleri zaman hâkime bi kâğıt uzattılar, Hâkim kâğıdı görün St ölkeyle bağırdı: , — Böyle ahmakça bir hükmü ben Kabul edemem. Hayır, hayır,, ed_]uri heyeti tekrar çekildi. Tashilı “f?:ı kâfıdı uzattılat. Okundu; İ Heyetimiz maktulun zehirlenerek 'düğüne kanidir. Lükin elde delail ol Madığı için katil tespit edilemiyor.” BEŞİNCİ KISIM Delikanlı ile kız N—'Kuık-ıum çıktıktan sonra, Mi 'Srman Geli yanında buldu. Delikanlı Ha sordü: “ — Acağı jüri heyetinin verdiği ve “llimân şiddetle reddettiği karar ney- Arkalarından bir ses: — Onu size ben söyliyeyim!- dedi. Genç kızla oğlan döndüler. Puaro, gözlerini kırparak: — Benim aleyhime vetilen bir ka- ::&. Katil olduğuma hükmediyorlar- Mari, hayretle: — Aman, kabil mi? Puaro güldü: — Hakikaten öyle! Çıkarken bir ada ”Ahııh bir adama şunu söylediğini * Bu işi yapan şu krsa boylu Pran ! Jüri zaten bu kanaattedir!.. Genç kız, hâyret içinde, ne tevap Vereceğini şaşırdı. Gülmeğe başladı. Fransız polis hafiyesi: & — İyte ahval böyle... dedi. Şimdt ilk Olarak kendimi temize çıkarmak li » Derhal paçaları srvamalı. Sonra, tatlr bir tebessümle iki gen. #tlâmlıyarak uzaklaştı. h Mari ile Norman Gel, onu, gözleriy takip ettiler. Geriç etkek: ıa;y N.ı tuhaf ıdı'm bu! - dedi. Pola tör 'esi diyor _ııendıııı. Şunu iş başında h TMek isterdim. O boyla, o yüzle na: ,%byım değiştiriyor da katilleri ta D tdiyor? Cani onu hemen farkeder.. mi? y Kiz: "I:_ Siz bu devrin polis haliyelerini & M Biliyorsunuz.. Artık enlar yalan Makal takmağa, makyaj yapmağa lü- Ü — aa aeeaaaaa ea —— — A AAA DA e— —— A GA D — î | Muhakemelerinin kuvvetiyle katili buluyorlar. — Öyleyse aş da yoruluçlar. — Maddeten belki.., Pakat kafaca? İkişi de güldüler. Delikanlı, kıza sakuldu: — Size bir şey riça etsem kabul eder mişiniz? Bilseniz beni ne kadar mem- pun edersiniz. Mahkemede yorulduk Gidelim hir yerde beraber çay içelim. Hem felâket arkadaşı değil miyiz? Genç adam, mahçubiyetle âdeta ke- keliyordu ve kendi kendine kızıyordu: “— Abdal muyım. neyim, ne oluyo- rum? Bir genç kızı kekelemeden çaya davet edemiyecek kadar toylaştım mır? Şimdi kızcağır içinden benimle alay et $e de haklıdır.” Mari, bu teklifi basit bir şekilde “Peki” diyerek kabul etti. Bir pastahaneye girdiler. Küçük bir masada yanyana oturdular, Onlaardan başka kimse yok gibivdi Bu hşl, delikanlının pek hoşuna gitti. Mari eldivenlerini çıkardı. Muhata- “bana baktır Cidden bu, pek sevimli bir delikan- liydi. Hem de ne hoşsohbet! Norrman, helecanını belli etmemek İ gin, tekrar cinayetten bahsetti: — Bu tayyaredeki vaka, akıllara hayret verici bir iş! »- Evet, çok garip. Hem de böyle bir şeye tesadüf ettiğimden hiç mem- nun değilim. Patronumun bu işe ne di yeceğini bilemiyorum. — Ne gibi? — Öyle ya: Belki de Antuan, böyle bir vakaya karışmış olan bir maniküür kızın magazasında çalışmasını istemez. »- Evet, insanlar gariptir. Hayat ne haksızdır bazan... Başkasının — yaptığı bir cinayetin cerasını siz ne diye çeke- siniz? Sopra #subiyerler C *« İnsan hayattan iğreniyor. — Yok canım, sinirlenmeyin... Da- ha ortada bir şey yok. Hem de - böyle bir şey olsa bile patronumu kabahatli bulmam... Öyle ya; Belki de benim ka- til olduğumu sanır., İnsanım bir kere adam öldürmeğe eli alıştı mr, arkası gi- der. Antuan belki de müşterilerini öl. güreceğime zahin olur. Norman Gel, hayran hayran kıza ba- karak: — Böyle bir şey yapmıyacağınızı, yüzünüze bakaş bakmar insan anlar, Ben, kafamı; keserim ki siz. masumsuü- nuş, »— Ben de yemin ederim ki, bu €i- nayeti siz de yapmamışsınızdır. Maa- mafih benim kanaatim şolda sıfır kâalır. Bakalrm sirin müşteriler ne fikirde ola- cak? Delikanlı, dalgğın dalgın düşündü: — $Sahi.. Müşterilerim... Bu, hiç ak hma gelmemişti. Belki de dişçilik yap- tığım surada iskemleme oturmağa kor- karlar. Sonra birden bire genç kıza sordu: — Benim dişçi olmam sizin sinirini. ge dokunmuyor mu? Mari hayretlet — Niçin?.. Niçin dokunsun? » Çünkü zarif bir şey değil Şait rane değil, Dişçilik İnsana adi hir mes- lek gibi geliyor... Doktorluk gibi değil. — Merak etmeyin, bir dişçi, bir ma- nikürden çok daha yüksektir. Gülüştüler. — Biz gayet iyi arkadaş olacağız galiba, bayan.... Siz. ne dersiniz? — İnşallah. — Acaba bu akşam beraber yemek yesek de sonra tiyâtroya gitsek?... Na- sıl olur? (Devamı var) 1099 söne evvel bugln — Halife Ebu'abbas oğluna nasihatını yaplıktan sonra öldü Ruma müthiş bir fırtına sayesinde kurlulmuştu Aranlar İtalyanın mühim kısımlarını zap. tetmeğe Muvaffak olmuşlardı. Bupların srm. sında Sictilyanın ele geçirilmesi için sarfedi. yen emakler çok büyüktür. Bloilya bir aralık Rama imparatorluğunun donanmasına kKumandanlık eden Efemilosun iarasine geçmişti. Kurnandan layan ederek istiklâl Hân etmişti. Fakat Efemilosun ma. iyetinden Balato Palermo velisi — Mikasl üt birleşerek harbe başladı. Neticede Efemilos mağtüp oldu ve Balatan Siraglzada isüklâl ilân gtüi. İşta bu bâdise Üzerine Firni Arap 'Tavaifi Mülükünden Aglebiye müracaat etti. Adanın zaptı için kendisine yardım edümesi. ni rica etçi. Araplar müracaşti kabul ederek Siragü, zayu muhasara va mühim bir kısmını zaptat tiler, Fakat ordu arasında zühür —eden Vala hastalığı zaferi yarıda bıraktı. — Maamafih Bir Kısımı yer zaptedilmiş ve orası — askerla küvvetlendirilmişti. Araplar harbe devam etmeğe hazrılanır. lürken Firni ölmüştü. Şimdi kendi hesapları. DA harbetmek vaziyetinde idiler. Jik muvaf. fakiyetler Araplara sesaret vermiş bulundu. Bundan Palerimno Üzerine yapddan — hareket muvaffakiyetle natioelendi. Sictiya tamamile zaptedildi. Etna yanar dağı olvarına kadar her taraf Arap vilâyetleri haline getirilerek valiler tayin odükdI. 843 yür 37 eyiği günü 1004 tene evvel bu. EBün Arap hükümdar: Bgjeb oğlu Kbülebbaş Mehmat Patihi yanına çağırdı. Eglep — ölüm döçeğinde idi. Sen nefeslarini vermek üzerey di. Kadın — Aman dürbünüm kırılmadı yat EKCEIİARM — Oğlum dedi tam Iki sene yedi ay salta. nat sürdüm. Artık ölüyorum. Zaptetmiş al. duğumuz yerleri alindan gay. Tet et, Oraları elde #tmek için heyli kan «. Kıtuk. Eglep nasihatlerini verdiklen sonru Bgözlerini ebediyyen hayata kapadı ve tahta oğlu Ebul Abbas geçti. 'Yeni Halife, babasının sözünü yerine Kt. trmek için hazırladığı orduyu — Kalabriya Üserine sevketli. Büyük bir şevkle — Lahrik edilen Arap ordüsü her müşkülâlı yenerek Hlerliyordu. Bu sefez de yüz elliden fasla çe, hir ele geçirilmiş birgok kaleler V. Halife aldığı şehirlerle Yiçtifa etmedi.Turan 1o ve Raşüsşayu tamamile ele geçirdi. Şimdi iş Romaya kalıyordu. Son bir aücumla bu gebir de zaptedilecek'i. Kuvyetli ve myassamı Arap ordusu Roma Üzerine hareket etikten Bir müddet gonra Müthiş bir fırtına dehpetli orduyu dahşet içiade buraktı. Papa dürdüncü Leon mütemadiyen dus &. diyordu. Sanki bu düa kabul edilmiş gibi A. yap denanmaları frilınadan kendilerini kur, tarmağa imkân bulamadılar, Kayalara çarpa gaK parçalandılar. Bu öyretle Ramnin fethi ——— Tonton amca Otomobil kullanıyor | Gümrüğün arkasındaki Aynalı — gazinoyu bilmam ziyaret ettiniz mi? Burası İstanbu. lun en zevkli, en canlı kahralerinden biridir. Camlı kapının hemen dibinden büyük, par lak aynalar başlar, Boydan boya, — ta ocağfa | Kadar, bütün Guvarlar ayna a kaplıdır. la. san buraya girince kendisişi aynalı bir dün. yada hisseder. Garsonların gözleri bile ay. malıdır. Velhası! başka bir yerdir bu aynalı gazino. Bir gün yalnız başıma bir kahve içmek is. tedim, aynalı gazinoya girdim. Canfta önün. deki masada birkaç kişi oturmuş, — kotuşu. yorlardı. Nedenşe onları dinlemek — ihtiyacı içimde balirdi, iki mana ötelarine aturdum. Kranta bıyikli, kürü ve kara yüzlü, bur. mumun ortası kanbur birisi vardı Ki mülema. diyen konuşuyordu. Ötekiler çok zaman onu dinlemiyarlar, fakat aralarında bir konuşma mevzuu kalmadığı veya başka hir — mavzaa geçmek için I(a fasrla verüidiği zaman, ia. temiyerek gözlerini ön4 çeviriyorlar, başını bilmedikleri ve sonunu dinlemiyecekleri bir. hikâyenin yalnız hir kısmını yutmağa razı oluyortardı. Kıranta biyikli kuru adam alâkamı cel. betti: Dikkatle ona bakıyordum. — Sırtında soluk bir şibiaş vardı. Vaktiyle siyah alduğu ovrilıp sarkan yakalarının altındaki koyu kumaş kısınından anlaşılar bu elbisenin ce. Koti bir pardesti gibi uzundu. Buna mukabil pantalonu, dizkapaklarına yakım — yerlere kadar sıyrılacak derecede kısaydi. Lüstikleri gevşemiş ve altına birkeç kal kösele vurula. rak potinleştirilmiş bir çift mest giymişli. Ellerini lüşumlu Hüzumsuş masanyı Üstüna koyarak kemizli parmaklarila marmeri tı. kırdatıyor ve sık sık gözlerini kırpıyordu. © sarı, trin gibi gözlerini.. Yanlarına bir adam daha geldi. Bu, uzun boylu, siyah beyıklı bir gençt. Kuru —ada. min yüsüne kaçak bir göz attı, bans dişleri. ni gıcerdatıyor gibi geldi. Geçti, onların biti. giğindeki masaya oturdu. Kuru adam, onu kapıdan girdiği — saniye. den itibaren korku ve hayret doluü güzlerle takip ediyordu. Yanlarına oturduğunu görün ©0 artık gözlerini çevirmek lüzumunu hisset. ti, gözlerile beraber gövdesini de cama doğ. TU döndürdü ve #omurtu. Arkadaşları far.. içında olmadılar. Ben dikkatle — bu hâdişeyi Beyrediyarum. ş Nami oldü, ben bile farkında — olmadım, genç adam birdenbire yerinden fırladı ve ku. ru adamın Üstüne atlıryarak — sağ suralına giddetli bir tokat yapıştırdı. Masa — karıştı. herkes ayağa kalkiı ve genç adam — tekrar yerine oturdu. Kuru adam ayaktaydı. Birisi — hafifçe ke. lumnu tuttu, yerine oturttu. Bir şaylar mırıl. danıyor ve arkasına dönüp dönüp aynada kı. Zaran suratına bakıyordu. Yüzünün — tokat yiyen karamda dalikanlının beş parmağının izi olduğu gibi kalmıştı. Genç adam kahvesini sükünetle — içt. Wiç Kimseye bir gey göylemeden Masanın mer- | merine beş kuruş tıraktı, aynada saçlarını düzaltti ve çıktı, gitl. Arkadaşları kuru adamı teseljii ediyorlar. dı. O birdenbire serinİ yükseltti; — Ama bu edebeizlik değil mi? Durup du. Turkan kahvenin ortasında adama — tecavüz elmek ne demek? Dağ başı mi burası? Ben Ona gösterirdim AMmA şimdi zemin ve zaman mÜskit değil. Beni mi buldu kaca — gehirda kabadayılık yapacak? Ah gözü kör — olası dünya.. Ne güzlere kaldık. Şimdi kalk, ana mMükabele et, suratıma bir yumruk at, Giş. lerini gırtlağına Uka, Potia, jandarma gel. gin!,. AT baştaa belayı!. İnşan böyle bir iş yapar, yapar ama, yerinde!. Kadınlar gibi gehrin göbağinde, burada yapmaz. Gel gele. İlin karşımızdaki insan değil. Beni buraya girinceye kadar takip etmiş, tam fırsat tu fırsat diyezek... VAfa daldık, köpeğin yanrma geldiğini bile görmedim.. Yokga tir köstebek gidL. — Casım üsülme, dedi bir arkadaşı, bü. yültüleğek bir şey değil. — Yok ama, bu kadarma can dayanmaz. Bon ömrilimde babanıdan bile tokat yememiş adamım. Şunun şurasımda oturup — dürüyo, ryum. Bir kahve içip yorgunluğumu alıyorum. Akşama kadar rıhtım boylarında sürt Allah kerim. Çoluk gecuğumuzun nafakasile uğra. Şirken bir de böyle bir çakalmm tecavüzüne Uğramak? Arlık bu kadarı tahammül edilir tey değil! Ah kahpe dünya!.. Bizi rezil yüa. va ettin! Bir vakitler odacı diye kullandığı. marr adamlar artık bize yan bakıyorlar. Kah, vepin ortasında üstümüze saldrrmak iyin fır, şat kolluyorlar.. Ben bunun — için mi genin Yazan : AvUR Kahrımı çekiyorum ? Yapacakam. bari meri. ge tlr gay yap. Allahın kura mı yök, dağı t gı mi yok? Arkadaş de, benim seninle bir be. gabım var, şumu bir tasfiyeye tahi tutmuk isterim. Yürü gidelim Hürriyyet tepesinç Orada gözden isak, polissiz, — jandarmasız gönterelim keni — Canım, çocuk musun ? r ama.. Gücüme gitti bu htdime BOKtaya salen kafaya anlat. Örnrümde mahkeme nedir görmemişim.. Şimdi bu yaştan polis dairelerinde, mahkemelerde — uğral'« Ne için? Bağka birine fenalık yapmak için Rezili haplabaneye tıktır. Bu sefer başka bi. rine, Ayni kancıkça usul! ile Eyni oyunu ay. Bitti gitti. Lakin gı B kap soura nayacak. O içerde iken gekeceğin — vicdan azabı da caba! Kimbilir, belki annesi — ver evda, karısı, çoluğu çocuğu var, Bir sürü in. san aç billâç sokaklara dökülsün. Ben bu tşi yapamam. Bu iş benim işim dağil! — Evet, evet! Sen büyüksün. Bir cahillik.. — Yok, cahillik falan deme. Bunun lami düpedüz edebsizliktir, damussuzluktur, her, geleliktir. Böylelerine lâyık olan — muamele ya bir kurşun., Bir tek kurgun.. Yahud da, eğer bunu yapmağa imkân yoksa dayak' Con metten çıkma dayak! Bağlarsın bir — direğe, Alırsın eline bir kırbaç, verirsin dayağıl ka, fa, göz, kulak parça parça olasıya kadar.. Sönra çözersin iplerini, — atarsın bir bahça Bibi dışarı.. Böyle köpeklere yapdacak mus. mele budur. — Sana yakışır mı ya? — Bak orası öyle. Yoksa, — hani insanra kendi kendirini yiyeceği geliyar. Bir namuz. suza haddini bildirememak, onu yakasından tutup suratına Gırt sırta Üç beş tane aklaya. memek! Bu çemiyetin şartları yok mu? Ha. ni insanı yaşamaktan iğrendiriyor. — Adamı Karkıvrak bağlayıp sahrveriyorlar. Bir — sürü Kköstek, polla, cürüm, nizamı, kanun, terbiye, ahlâk! Canım berak beni, birakın beni, her. kes kendi hasabını gürsün. No lâzım gu, bu. Madamki bazılarını tpxiz sapsız — yaryüzüne salıyorsunuz. O halde barakın bani de, kolla, rımdaki zincirleri çözüm. Hezkea kendi doğir. menini döndürsün, Herkes kendi işini gör. #ün! Hayır. Ne olacak ? İşte böyle bir çakal, bir Damtsin adamı kahvede, yolda, gurada, burada gafil avlayıp tokatiryacak. Sustu. Dönüp aynada yüzüne baktı, kalktı, gene döndü, eliyle yüzünün kırmızı — yerini yokladı. Arkadaşları sesaizce onu — seyredi. yorlardı. O sızada camın önünde bir arkadaşı ile be. taber delikanlı belirdi. Geçerken başımı çavi, rip kuru adama baktı. Kuru adam, cam Üüs. tüne devriliyarmuş RidI, balini BÜKtU. Ayrı. Tarın içinde belini büken, gözleri — korku la Açılan yüzlerce adam bolirdi.. Delikanlı geçti. Kuru üdam tekrar oturdu, yumruğunu masaya vurdu: — Ah kahpe dünya, ahi.. dedi. İlhan TARUS Gayri mübadiller Gelecek ay kongre- lerini topluyorlar Son günlerde işleri etrafındaki de- dikodu gene alevlenmiş olan gayri mü- badiller cemiyetinin senelik kongresi ilk teşrinin 11 inde toplanacaktır. Ma- amafih bu birinci içtimada ekseriyet ha- gıl olamayacağı, binaenaleyh içtiman on beş gün sonraya kalacağı muhakak bulunmaktadır. Malüm olduğu üzere gayri mübadiller çemiyeti Maliye Vekili Fuat Ağralıdan gayri mübadillerin ötedenberi iştediği olan mevzular üzerinde bazı vaitler al- mıştır. Gayri mübadiller köngreden ev- vel, Kurultay toplantıları sona erince Ankaraya dönecek olan Fuat Ağralırım yeni tevzlata taallük eden bu isteği kıs- men de olsun yerine getirecek bazı hu- susları temin edeceği ümidindedirler, Gayri mübadillerin, bilhassa küçük istihkak sahipleri kemisyonun emlâk satışı işlerinden memnun olmadıkla- rtından kemisyonun kaldırılmasında 18- tar etmektedirler, Bunlar geçen kong- tede temiyetten çekilerek yeni ve aym bir cemiyet kurmak için bir hareket de yapmışlardı. Esasen ekseriyeti de bu küçük istihikak sahipleri teşkil etmekte- dir. Geçen seneden bügüne katdar, esaslı bir tebeddül göstermeden gelmiş olan bütün bu vaziyetlerin, bu seneki kong- rede nasıl bir hava yaratacağı aşağı yukarı tahmin edilmektedir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: