30 Ekim 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 14

30 Ekim 1937 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 14
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| | | İ * ye apunı3 gnöye ozned çasa zıuLıa ou — apkald o) fimp oY v Tansreld OÇ Of-Et0p yonb e *IR0UNAL 'TOROdMUCA “JDA TaTLD9 TUCA Bi 'zosodar “ousuocLJ (7 PYDAŞD. 19900 AYU « od Hyod Hğ :nad god n * - JKüYo DA 9) TSILDI VA VE /yn6o Puvub :9) ©d Hod N3 HÇ NaĞ TPIĞ 5MAT UN “ a Ayoj WOĞ İ "ROULAY S “HBO0UMDO 96 “TOM3ÇE MÖL o6 'döyanre e Tyopodder. 96 yosoĞdar o6 “IPUDUDCAd Oğ (£ KUVEZEL ÜNRYEDEZUA *” —< MNOĞ DA PJ TAIHOŞ VBA NŞ Vüğtorzek (1punâ) — suyoz a0 of 101109 brea Of Z)SUAZDA VOZIBN VHUĞ FRANSIZCA BOZERSİZ “(Har hakkı Haber gazetesine aittir) “Rggre 'ıopodder *“dad0nudı “iyonts *sIpudidurco 'awmop “EAPusAd “7)0A 'sIpaayye “azpudyua 'dayncoğ “JoYDANTI “OSUYU (( wadeg “PFAOLU LÜÇ — HU WöĞ D 1 SMET uoğ ua Bakır ormanda ze yoK03 “TENa daxmye (0y885) «« Anba 3yod : AUDAĞ LOPDOTUUDAŞ HKT OÖYANI WOTHDA A xözenag Fransızca egzersizleri:16 Dans la for&t vierge ü gepyesezek Ze yLOUZUA — ApEyas öfoğ MA TalLıD3 Töyye ENOA ziğedezek * — Ipayaz woyoe we :axytoş SUOYE ENOU Fransızca derslerimiz üzerindeki ogzersizlerin 15 inci, sini geçen derste vermiştik. Bu dersimizde 16 nct eg Çevrilecek olan fransızoa parçanın türkçesi şuduri Tabil rüzgür bu tohumlardan bazılarını yine kâybetti, Bu suretle, yer yüzünde yeşillik meydana geldi, to, humlar kralt da o tarafa artık hic kederlenmeden baka. Hepsini değil, yalnız, âdeti olduğu üzere yel gibl ça, Geçen dersteki eğzersizlerin yapılmış şekilleri: | yti buk gittiği için bazılarını. Bütsej tsmre öpod (eponekn) —« TURANNIMK (3vUs) rarp “Yona| zersizimize geçmeden evvel geçen derstekilerin yapılmış " (0GYNSN TSOYDO/) ŞDPYNUŞ NŞ, VTT KOZRDA şekillerini görelim : yed oppuny sampiaj SA Yezreyue — dnAnyo “yeremma Epumrek TüLreçvue — uplApamA TTUPOLUNA LÂZEK TTYASE NET tuzakla zendıpounya vizey TIWEYUDOYO BRUULNZLU VÂLLUĞIN edim ama, resimlerini çok gördüm, ZEUNASİ Vi “aaguou PWer3 8 Un AdÜndodd u96 srvLu ef yezmod oe gu 'aSgıd nW (4962) SaoyunosLıd 9p dnoo vneog çözye — ösesütunu v0 (OPPDİYU) “yeYmCD SULS (NO ÖoyLDE) azayIA,8 30 HOĞ SUYENE OaTTUND & Ojdnod GJ TocOfEP ÖNĞUDY) APİULIYTE OPUDNE NUT #p sonE Eşetu Örvonı) SAĞ AP HALOU NB YüYOĞ UDU 'ı03 (VANVYAYO HPNVU) eĞLOJA Y1OF V) SUUT gL:zısdazöz ZISUAZDOA VOZLENVUL FRANSIZCA KOZERSİZ görm, 5 — Evet, yavrusile beraber bir dişi fil öldürmüşler. S3 VII sazmaninan Yamafi Wasi. gakükei VeMKkK Hülin. 7 — Çünkü gemiye blrçok vahşi hayvan götürüyordu, 8 — Hayvanat kolleksiyonundan, © — Pariste bulunan B. Ducasse, İ0 — Ormanın bir köşesinde, 6 — Panter, bakir ormanlarda yaşıyan bir hayvandır. 7T — Bir seyyah anlatıyor ki, bir gün avcılar bir pan. ter yakalamışlar. 1— “Voir” (görmek) fülinin hâl zamanımı taarif edin, 2 — “Parler” (konuşmak, bahsetmek) fülünin, a) Hâl zamanmın menfi şeklini, 5 — Ben görmedim. Fakat anlattıklarını işlttim. 8 — Hayvan canlıymış, çünkü tüfekle değil, 9 — Panter, vahşi olmasına rağmen, güzel bir hay. vandır, avlamışlar, 2 — Çocuğun yanımda bir kodi duruyordu; 3 — Bu kedi bir pantere benziyordu, 4 — Siz hiç panter gördünüz mü? Şu cümleleri fransızcaya çevirin: 1 — Bahçede oynıyan bir çocuk gördüm. Gy KI zamanmın sual çeklini, oY 19949f90) zaRıgomL & “ezNof gn Füepifad Çıdva uL1a) 6 — Ertesi sabah. 949$) TERENOYL OTPENOY “AYANÜY ŞŞ sed UMEÇU OpuOUL ND *Kuy yöyta Jp YETEYO NNZAdU ZISI0Z2) Opzıuşssop N “aarodrye vöred Iig TUpursızek yeyekos J9 EpulutuLLO ULA 403107 ODa SaYİ Ç 9p KALGŞUŞ) SAÇ SULP ABELDA UO rAmu) sağıya Bop smofnoy, 'öjdned uös Jmoj (NpAoy oway Byep 'opoms na — şajeyoddKÇuny00 YUNUPAĞIUK UÇZUZ Yucu soj anod 'güsdüryye Soç Sir ND varg #LOSD OT J( doyumuz t ş £ : ; ğ 2 9 İ ? ğ "U92) BORBOYOLİ SOP SOYTVPUOĞEU,T (YPOWJOYJOUL) OYUBA OÇ “e5 opuyıozn Tuynzadır W0d03 doyotaryon 10 — Panter di. 338 PARDAYANIN KTZT PARDAYANIN RIZI 539 zimgeleceğine emindi. O, mutlaka mu vaffak olmak istiyordu. — Büyük bir kadın, bu kızın yük. sek mevkide bir kadınm kızı olduğu- na şehadet edersem bana büyük bir Bervet vereceğini söyledi. Bu iamfi sı. rası gelince bildirecekler - dedi . Konçini sordu: ! — Bunu kabul ettiniz mi? — Tabil... Lagorel bu pazarlığın ne kadar se. filce olacağını bildiğinden adetâ ağ . lar gibi bir hal alarak dedi ki: — Ah, parasızlık nedir 'bilir misi. niz monsenyör? Sefalet insana her veyi yaptırır. Allah size bu-hali gös. termesin. Lbonora kocakarının sözlerini kesti ve: — © kadınım adı nedir? . diye sor. du - Lagorel anlamamazlıktan geldi: — Kimin adı? . dedi . — Kabul ettiğiniz pazarlığı teklif eden bu büyük kadınm... - Admı bilmiyorum. ? — Yalan söylüyorsunuz. — Fakat madam. — -- Bvet, kat'iyyen eminim ki, söy- Tediğiniz bu söz yalandır. d"ımuuuwwuım -- Evet, onun ismini biliyorum, fa- kat söylemiyeceğim. O ismi söyliye - cek olursam mahvolurum ki, heniz Böyle olmayı da istemiyorum. Leonora cevab verdi: — Adam sen de, onun ismini senin kadar ben de biliyorum. Lagorel buna inanmamıştı: Dudak. larınt bükerek: — Acaba? . dedi . — Onun ismini ben söyliyeyim. Bahsettiğiniz kadın düşes dö Soriyen testir, İhtiyar kadım adetâ afallamıştı. Kargısındakilerin bu kadar malümat sahibi olamlarına ihtimal veremiyor. du. O, yapacağı tehditle bunları kor. kutacağını, ve bu suretle istediği ka. dar para koparabileceğini sanmaktay d Halbuki bu vaziyette ümidi boşa çıkıyordu. Onün söylediklerini — sert kargılamışlardı. Lagorel korktu. Düşündükleri boşa mr gidecekti? Kalbi sıkıştı. Büyük bir sukutu hayale uğramıştı. İçinden #öylece dişündü: — Eyvah, mahvoldum. Bütün © , mitlerim bitti. Beni bunlar öldürür . ler veyahut buna yakın bir - cezaya çarptırırlar. Kendi ayağımla geldiğim bu yerden nasıl kurtulacağım ? Leonora şöyle Dir sual sardu: — Bu kızın babasmı biliyorsunuz, Fakat ya anası k*mdir? Bunu biliyor musunuz? Acaba bu ismi Lagorel biliyor muy du? Kızın annesinin bugünkü — valide kraliçe ve naibei hükümet olduğunu biliyor muydu? Şüphesiz ki PFausta bu kocakarıya bunları öğretmek ha. tasını işlememişti. Maamafih Lagorel aptal değildi. Bu ismi senelerce araştırmıştı. Birçok — şüpheli isimler arasında, Toskan dükasınm kızının da adı hatırana gelmişti. Gelmişti a. ma, küçük bir noter oğlu olan Kongini ile aralarındaki aşkın bu de. receyi bulmasını pek kolayca kabul edemediğinden bunu imkânsız bul . muştu. Soriyentes konağına yerleşeli beri, Faustadan bol bol para almakta, buna mukabil mühim bir iş görme , mekte olduğundan uzun boylu düşün. meye vakti olmuştu. Elinden geldiği kadar kapı arala . rından konuşmaları dinlediği muhak. kaktı. Bu mütemadi — gözcülükler ve nihayetsiz düşünceler sonunda haki - kati keşfettiği akla gelebilirdi. Fakat bu müthiş hakikati keşfettiği gün keşfini meydana koyarsa mahvolaca. Zını anlamıştı. Halbuki bu kadın ha . yalmı çok severdi, Ölümüne sebeb olması ihtimali olan bu hakikafi hiç bir suretle söylememeye kat'iyyen ka rac verdiğinden Leonoranım sualine hiç tereddüd etmeden hemen gu ceva. bi verdi: — Bana söylenmemiş bir şeyi ben Bizs nasıl söyliyobilirim ? Bunları söylerken o kadar saf bir hal almıştı ki, fevkalâde dikkatli o . lan Konçini ve Leonora bile aldandı. lar. Böyle olmukla beraber TLeonora ısrarâ lüzüum gördü: — Bana yemin eder misin? . dedi . Lagorel bu defa düşünmedi, elini Gduvara asılr olan bir haçın İlzerine doğru uzattı, gözlerini ona dikti va dedi ki: — Ulu Tanrı namma yemin ede . rim ki, bana bu ismi söylemediler, Eğer yatan söylüyorsam Cenabr hak beni gu anda kahretsin!. Bu kadar kat? bir yemin karşısım. da inanmamak kabil değildi. Gerek Mareşal Dankr, gerekse karısı artık inanmışlardı. — Pekâlâ, . dediler . Kocakarı, dudaklarında beliren bir tebessümü zor zaptetti, kalbi rahat . laştı. Yemini de yalan değildi. O ismi kimse ona söyizmemişti. O kendiıll bulmuştu, Leonora konuşmayı eski noktasımna döndürdü. İhtiyar kadını şaşırtan bir sertlikle dedi ki: — Şu halde Madam Soriyentes is. mini henüiz söylemediği ve vaktinde haber vereceği bir as!! kadımnm bu çi. çekçi kızın annesi olduğuna şahitlik etmeniz için oldukça ehemmiyetli bir para vaadetmiş öyle mi O asil kadı. run ve kocam Dankr'ın aleyhine olan bu teklifi nasıl kabul ettiniz? Leonoranm — dedaklarında müthiş bir gülümseme vardı. Lagorel bunu farkedince müthiş surette korktu. Sureta sakin görünmekle beraber i. çi titriyordu. Yalvarır gibi dedi ki: — Aman efendim, kimin aleyhin « deymiş, rica ederim madam, ben ca. hil bir kadımım. Aklım ermez, lütfen bana bunları anlatmız. Leonora büsbütün sertleşmişti: — Sizin yaptığınız yalancı şahitlik. tir . dedi . Yalancı şahitliğin cezası ise Grev meydanmda idam edilmek » tir. Orada herkesin görebileceği yük- sek bir ağaca sizi çekerler, olur gi » der, Kocakarı, boğazımım bir iple st- kıldığını hisseder gibi oldu. Boğuk, boğuk inledi: — Aman yarabbi!. Leonora sözlerine devam etti: N —Neyse efendim, ne olursa olgumn. Bu sizo alt bir iş, bizi alâkadar et « mez, Bizim anlamak istediğimiz bir nokta var, Neticesi dediğim gibi bite. cek olan bu işi neden gelip bize &n latıryorsunuz? Bundan maksadmız “. dir?.. * Maksadınm ne olduğunu pek iyi bi liyorlardı. Onun arzusu “bana verile. cek olan paranın iki mislini verirse » niz susarım,, idi. Zaten kocakarınım

Bu sayıdan diğer sayfalar: