14 Eylül 1938 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 11

14 Eylül 1938 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

-M EYLUL — 1838 8 GÜN ZARFINDA | GÜZELLEŞMİŞ Buruşukluklar galip oldu. Yumuşak cild - Cazih ten Ne asıl mektubunu ye Bün kadar evvel çektirdiğim bu ımı görünce, kendim bilo ta- iy Büçlük çektim. Alnımda, göz- Ye ağzım etrafında, çizgiler ve St, uklarım vardı, Tenim esmer ve Niş Bügün ise bütün dostlarmım grp- p” takdirini çeken beyaz, yumuşak ve İN x# bir cildim vardır, Bunu İk, , 9den ve hakiki bir cild unsuru 0- © İçin pembe ve gündüz için be- İekkteki Tokalon kremini herkese Mi tavatye ederim. İçlerinden bir “ii tecrübelerini yapıncıya kadar 1, Penimle alay ederlerdi. Fakat tec- Me #ayanı hayret neticesini elde h ,5 Onlar da benim gibi şaşaladılar Mi derece memnun kaldılar.,, Cild olan pembe renkteki Tokalon Ni terkibinde Viyana Üniversite- Bayer bir profesörü tarafmdan ve Biocel tubir edilen gençlik Yarında oturan Bayan Drowet; bu usul, beni “Bigün zayfmin hakikaten bir tarzda güzelleştirdi” diyor ve buna nasıl muvaffak olduğunu anlatan | okumanızı rica ediyor: Gece yatmazdan evvel pembe renkte ki Tokâlon kremini sürünüz. Siz uyur- ken elldinizi besleyip yumuşatır ve gü- zelleştirir ve buruşulukları giderir, Gün- düz içinde beyaz renkteki Tokalon kremini (Okullanmız, Cildinizle siyah benlerini eritir ve açik mesameleri gık- laştırır. Paranm ladesinde garanti Bu wsxlü bilen ve tatbik eden her ka- dm “günde 30 dakike,, bir genç kızm yumuşak elld ve sevimli, taze bir ten elde edilir. Binlerce defa temin edilen şayanı hayret semereler size parayı inde etmek gayretini vermeğe sevkeği- yor, Hemen buğünden her iki Tokalon kreminden birer vazo almiz. Tarif €- dilen tarzda on gün kadar tatbik ve tec- rübe ediniz. Elde edeceğiniz şayanı hayret semeresinden memnun kalma. mışsanız, vAzoyu fade ediniz. Paranız pe wa ya HABER — Aksam postun İstikiâli lisesi Direktörlüğünden : 1 — ilk, orta ve lise kısımlarına yatılı ve yatısız, kız ve erkek talebe kaydına başlanmıştır. 2 — Isteyenlere mektebin kayıt şartlarını bildiren tarifname parasız gönderilir. Adrös: Şehzadebaşı Polis ka rakolu arkası .Telefon: EE EEE EREL Gi ammını > Eski Feyziati GE yatıı Boğaziçi Liseleri vatısız Ana sınıfı ile illk kısım en yeni ve modern tesisat ile Bebekte eski Fransız Sen Jozef mektebi binasında, orta ve 22534 lise sınıfları Arnavutköyünde tramvay caddesinde Çifte Saraylarda kız ve erkekler için ayrr dairelerde. Her gün saat 10 dan 17 ye kadar yeni talebe kaydı için Çifte Saraylarda mektep idaresine müracaat edilebilir, İsteyenlere ERKEK ŞE Ş tarifname gönderilir, 36.210 Telefon. ARA | N ...—. ha) 5 o... O ga: N e Lİ peni pp Her turu yanıklar, kan çıbanları, traş yaraları, memei iltihapları ve re > çatlakları, koltuk altı çıbanları, dolama, akneler, çocukların ve büyük. dg /5Z lerin her türlü deri iltihapları, uri m) | VİROZA en çabuk ve en emin bir surette tedavi eder, TURA ded Şi pal “E — e ninni 2, e < i pars £ DENİZBANK li LL LL Lİ Ümmi Denizyoiları Mudanya L ostaları : DE p ” © pri i 15 Eylülden itibarön Mudanya hattmda #onbahar tarifosinia tatbikma baş- i) lamacaktır. Postalar hor gün İstanbuldan saat 16 da kalkacaktır. mii < İ Dönüşte Gemlikli postalar Gemlikten saat 6 da ve Mudanyalı postalar Mu- danyadan saat 8,30 da kalkacaktır. Pazar günleri İstanbuldan 8,30 da ayrıca bir posta kalkacaktır. Bu posta z öyni gün saat 17 de Mudanyadan kalkıp 2005 de İstanbula dönecektir. vardır. derhal geri verilecektir. ER BÜURİDAN 257 20 BURİDAN e öy — Önce, boğuk bir mırıltı, hid VE korkuyla karışık hafif bir gürültü Oldu, Sonrâ, bu gürültü büyüdü. Gür- Yen bir gök gürültüsüne benzedi. Ni- bayer asillerin dilencilere karşı kinleri “andı. Büyük bir gürültü koptu, — Kahrolsun serseriler! — Yansın Haşarat Yatağı!. > Yansın serseriler, ipe zekilsinler, P W müthiş haber, kısa bir zamanda #rise yayıldı. Dülkânlar kapandı. , . İk evlerine kapandı. Zincirler gerii- di Sokaklarda devriyelerden başka kimse görünmüyordu. Bölükler Luvr Sirarnda toplandı. Luvrda hazırlık “ir. Kral bir harp meclisi kurdu. Dört bin kişi harekete hazırdı. Ki- ENİMENe canlar çalınmıya Başladı , Artik harpte bulunuluyordu. Püriste ağızdan ağıza yayılan kor küyta, nefretle, ölüm tehdidiyle arrlan ME tal vardı: > Büridan! Büridan!. tün Paris Büridanın aleyhine a- Yaklanmıytz . Haşarat Yatağında, Harsn kendi- hal Bötürdüğü evde, Büridan Mirtiyle zür, Orada bu iki sevdalr öpüşü *lar, baygın bakışlarla biribirlerini Mizüyorlardı. Pariste herkes, aleyhle- Tinde bulunurken, onlar, bulundukları ii muhitte zevk, aşk içinde kendile- yerden geçmiş bir haldeydiler. Dudak- tindan ; > Mirtiy!. — Büridan! .. Kelimeleri dökülüyordu. si 8 pa HERKES VURMAGA HAZIR ve Parisin içinde yapılacak bu a 'P harbe iştirak edecek kıtaların ku - stdanlığına Marinyiyi tayin etmişti, İpi içinde yapılacak böyle bir z bugün garip görülebilir. Fakat © zaman böyle bir hâdise kimseyi hay- sete düşüremezdi. Çünkü Parisin tam göbeğinde imtiyazlı bir cemaat teşkil eden serserilerle dilenciler, kendilerini bir düşman memleketinde farzederk halk ve askerle sik sik çarpışıyorlar - dı. Serserilerle dilenciler, âdeta kir mandanları, generalleri ve baş kuma- dan: bulunan hakiki bir ordu teşkil edi- yorlardı, Bunların mevcudu ön beş bini aşı- yordu. İcabında bir bayrak altında top lanabilen bu 15 bin kişi bugünün Pa- risi için hiçtir. Fakat yirmi bin kişi nin pek korkunç bir kuvvet sayıldığı o- nuncu Lüi devrindeki 200 bin nüfuslu Pâris için mühim bir kuvvetti. Bunun için kral Löinin Haşarat Yatağına kar- $ı sanki harici büyük bir düşmanla harpedecekmiş gibi hazırlıklarda bu- Yunmasına hayret edilmemelidir. Kont dö Valuva, Marinyinin baş ku” mandan olmasına sevinmişti. Başka bir zamanda olsa hasedinden çatlardı. Fakat bu defa memnun oluyordu. Çünkü Marinyinin galip gelse dahi Ha- şarat Yatağında kaçırılmış olan kızıyla karşılaşacağını ve bunun da ona müt- hiş bir elem vereceğini düşünüyordu. Zaten başvekilin tevkifinden de sarfıma. zar edilmiş deği), sadece tehir edilmiş- ti. Valuva, Marinyinin kumandası al - tında harb iştiraki, bunları düşündüğü İşin ağır bulmuyordu. Hem muharebe- de bir takım kazalarda olabileceğini ve meselâ kargaşalıkta bir hançer dar- besinin Marinyiyi öteki dünyaya gön“ dsrebileceğini düşünerek bu kabil te- sadüflere yardım etmeğe ve battâ böy“ le vesileler bulmağa çalışmağı da ka- tarlaştırdı. Kral da faaliyete geçmişti. Muhafız askerlerine geçit resmi yaptırıyor, serzeri kellesi getirecek olanlara mi - kâfatlar vaad ediyordu. Marinyi, Haşarat Yatağına giden darbeden kimin öleceğini düşünüyor - Jardı. Saat onu çaldı. Üçü de yeniden titrediler. Bu saat, Marinyiye Luvrda bulun - ması için haber gönderilen saatti, Kral, acele, ibadet odasının büyük sölona açılan kapısını açtı. Burası, daha sabahın ilk saatlerinde, sür'atle saraya çağrılmalarından hay- rette bulunan senyörler, kumandan - Jar ve şövalyelerle doluydu. Salonun her duvarı sırasında yirmi dört asker dizilmişti. Hareketsiz duruyorlardı. Kapının yanında da Hük dö Tren- kâvel kılıcını çekmiş bekliyordu. Kral, arametinin ve ihtişamının tim- #ali gibi duran bu adama bakarak ke- yiflendi. Tebessüm etti, Kendine bir emniyet geldi ve askerleri selâmladı. Salonu: — Yaşasın kral sesleri sarstı.. Lüi malyet askeri kumandanının kits lağına bir kaç kelime fısladı. Zabit sa- rardı, Marinyinin tevkif emri verilmiş» tv. Kral; — Ben, * dedi. . ibadet (odasından çıkınca “Notrdam!,, diye bağıracağım. O zaman tevkif edeceksiniz, o diyerek tenbihini tamamladı.. Salonun nihayetinden kapıcı: — Başvekile yol açınız. Mensenyör, Angerrand dö Marinyiye yel açınız , diye bağırdı. Kalabalık açıldı, yarılâr, dalgalandı. Marinyi de sakin, vakur ve heybetli tavriyle ibadet odasına doğru yürü » dü, ... Marinyi Luvr sarayını pek iyi bilir di, O, daha Luvrun metrük köprüsün- den itibaren bir nöbetçinin duruşun » dan, nöbetçi zabitleriyle sivillerin ha- reketlerinden sarayda meserretin mi, yoksa hiddetin mi hâkim olduğunu an lardı. Marinyi Luvra girdiği sıralarda yüzleri, hareketleri en küçük teferrüa- tına varıncıya kadar gözden geçirirdi. Bu sebepledir ki bu gelişinde de sa» rayda, bir hazırlık olduğunu anladı.. Büyük salona geldiği sırada bu keşfi daha ziyade kuvvetlendi. Belki o gün, zihnen hususi işleriyle meşgul olduğu içindir ki (bakışlara, ve mırıltılara ehemmiyet vermedi. Trenkavelin açtığı kapıdan ibadet odasına girdi, Sararmış, soğuk Üç yüz- le karşılaştı. Muhakkak zihnen çok meşgul ola * caktı, Ne kralın, ne kraliçenin, ne de Valuvanın orada içtima etmelerinin s6 bebini inceleyemedi ve üçünün de kendisine garip bir surette bakmaları - nm mânasını düşüneyaedi. Marinyi hemen Lâl Hütenin yanına gitti, Pek heyecanlı görünüyordu, — Şevketmeab, - dedi. * Beni çağır- maya geldikleri sırada ben de saraya gelmek üzere bulunuyordum. Size söy lenecek pek müthiş haberlerim var. Valuva bir adım geri çekildi. Kraliçe titredi, Kral soğuk bir tavırla: — N: gibi haberler?. - diye sordu. — Şevketmeab, Pariste şehir içinde bir şehir, hükümet içinde bir hükü- met vardır. Orası isyanın membardır , Kar gaşalığın kaynağıdır. Orası fenalık ve cinayetin müstahkem bir kalesidir. Cemiyeti beşeriyenin en sefil tabakası elan dilenciler, serseriler, oradan çi- kar. Orası dünya serserilerinin karar- göhidir. Kral titriyerek: — Haşarat Yatağı, - diye homur » dandı, Orası hakikaten kendisinin de, ken- dinden evvel gelen kralların da uyku larını kaçıran bir kâbus olmuştu. Marinyi devam etti: — Evet şevketmeab, Haşarat o Ya- tağı! Orası, babanız için az kaldı bü-- yük bir tehlikeye sebebiyet verecekti ş

Bu sayıdan diğer sayfalar: