14 Kasım 1938 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5

14 Kasım 1938 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

gol v a Np ———.. İY için pu V8 300 MAİ e R ile Semer- N MM ötesinde Taç, & ke Vardır; Taş. adr ç ma taya ai Şarka doğ- N eski bir ipek NM ln, gi knmaktadır. Yol in lardan, Çin Rus 1 kıy, May, la kızıl 3 Vila, Kivsila geçe küme Mya, inde Orta As. "tak Bel, PİLİ olan Kal iy, , Yır$ıları san, şe kong dar; ahalisi moda Rus kayın şi yıp gi yi At Sırtında “olasırlar. kata. Bizin hırkalı li < King ba ra, yedi ay ÜR at, iran orta. ie ina atlıyarak ve imami ke Yola dü- öğ Nİ ara Meşhur Ya, (a an dağlarda , Stekte ği İn bi Medi, Pöme y Pİ çukurdan Nİ tep er yü, hi Ve Yücay , Aöaçsızdı, ik Sal, #adar ba ln i Örtülmüştü, Ma © y. ii ar SR anında iye taç Börü 8 ve 'uzın değer! 25 al oyundur İnceliği, zarafet ve vekâsim du tatar ka, Zenizin bir talip, almak istediği gelin için İf "40 hattâ 1006 dayar verir. $ İstanbul #tobert Koh den K. MUH Türk k ir ? Hiç konuşmaksı. zın kısa bir mü ler arasında sü- küt, selâmlağ - nanın mukaddemesidir. Onların sosyal etiketinde maktadır, ben de bu 'güzel' bir âzima kendilz. m söze başlamalarını dinmişimdir. Eğeri şmr bana çevirerek; — Nereye gidiyorsun? Diye sordu. Yüzündeki ifade hiç de dostluk göste miyordu. — 'Tekes vadisine âdet « nde ba. — Tekeide ne i n var? — Kırç zların reisi Saycan be. ye misafir Adam dizginleri | kıstı; atıni Yüzü tamamile değiş- mişti. Eski i Göndür gitmez, E- ren, dağlarda iybolursun ve gece; çirir açrkta ge Dedikten sonra bana takip e- deceğim yol hak Ja uzun üza- Ğrya tafsilât i, Biri Aâyrrimıştık, Ark — Kalınuklar. rimizden larının reisine 5 Bu adam belki de Te mukların otlaklarını göz bir nöbetçiydi. Onun dec Aşağıda tam üç yıldır kendime iş oldi rordu: ğum yer geril. Orta va gö olan Tekes 1 cenne Mişini görüyordum. Ve onun ka daki yüce dağ İşte bu dn kerpiçten evler vardı i yaya indim. ı nb — Demek siz bir uz ha? Dive sordu ve olduğ Amerikalı ağdaş kurmuş sedirin üstünde verdiğim abilelerinin cennet yaylası olan TEKES vadisinde bir yaz STANBUL Robert kuttuğu Tatar talebelerinden aldı- & KP . Kolejinde o- İı tavsiye mektubu ve türkçeyi çok iyi ilmesi sayesinde E. Murray Tekes adisinde kımız içerek, koyun eti pas- rması ziyafetlerine konarak Kalmuk. arın ve Kırgızların arasında gezip do- aşmıştır, Kırgız reisi Saycan bey onu aylalara gi türerek yazlık otlakları ve *ma manastırını gezdirmiştir. Saycan Bey ailesi aş m EA a a “7 Yensuh) e S7 Aksu! si 7 İTİBET Robert Kollej muallimlerinden E, Murray'ın seyahati yaptığı Oria Asyay gösteren harita arasında Sulundaki kız kardeşi Moğol kun göstermekte dir, Halbuki önde olurün Ik! çoruk tam Avrapa, Mı tipindedir. Başı beyaz baş örtüsüyle o örtülüyaşlı kadın annesidir. Kocasiyle kaynanasının arasında olurum kadın da silenin kazağı yani buyrukcubaşısıdır. tavsiye mektubunu okudu. Tekese ttım. Tatar ye- ulda Robert Kol lejde benim talebelerimdi. Mek- tepte bana Kulcaya ve Tekes va- disine dair anlattıkları hikâyelerle düğüncemi efsunlamışlardı. Yurt. larına dönecekleri zaman da beni çok sarimi bir surette davet çt- mişlerdi, tefek bir a- dam olmakla berabet bir başkana Suytan bey ufak yaraşacak bütün meziyetleri hem de fazlasile ke: Çok geçmeden kâbile karargâ h: Kırgızlarla dolmuştu, İstan- bulda yaşamış olan bir yabancı nm kendi arala; disi çabuk yayılmıştı. Bı zerine kabilenin mühim hem reise hem de misafirine say- re sunmak için gelmişlerdi. Een Saycan beyle (karşılıklı se- dirlere kurulmuş kabile nde toplamıştı. geldiği hava- un ö. ataları da yere bağdaş kurmuşlardı, İlk gece ve müteakip gecelerde kamp ateşlerin çevresine bağ. daş kurarak otürunca hep öteden beriden ve bi dünyadan bahsederdik. Bunlar Rusyayı, Çi- ni, İranı, Türkiyeyi, Kişmiri, Hin, 1, Eefganlstanı ve çok uzak giz yorlardı; fakat ek- nir ASS İngiltereyi &- mişler, İSİ için Amerika sözü bir ma. Beni hep Onlara ancak le kendimi azıcık na iade etmiyordu. andılar, Prenk,, tanrtabildim. Batı o Avrupalılara ften orlardı, Bu konuşmalarımız oarasında ben de vadide oturan omuhtelif Tere dâir reisten izahat 2)- dım. Bana dedi ki: — Tekes vadisinde oturmakta başlıca iki ırka men kler ve Kalmuklar. olan kabile suptular: T İşte s'ze müstakbe yetindedir. Biz Türkler Kırgızları ve kazak» lari temsil etmekteyiz, bunlar & detleri, dilleri ve o sünni Müslü- dinlerinin bir Oolması ile iki büyük (o kabiledirler, Hiç şüphesiz ki Cengiz han zamanın- da hepimiz bir tek kabile idik. Fakat şimdi aramızda Oküçük farklar var: Lehcelerimiz azıcık farklı, Kırgız kadınları kendile rine mahsus bir başörtüsü kulla- nırlar; Kırgızlar para biriktirmek hususunda çok (daha büyük bir muvaffakiyet göstermişlerdir. Biz Rusya hududundaki Kirgrsista, tm İssıgöl mntakasından geldik; * 1038, TAM BİR HAFTA GAZETESİ, İSTANBUL, / Il dir gelin namzedi: Kız daha on yaşına varmamış olduğu halde başma ge, girdiği şık baş örtüsüyle kendisine yüklüce ağırlık ve, rebilecek Zengin bir yurt sahibinin gözüne girmek ni, kazaklar ise cenubi o Sibiryi kürü bozkırlarından göçettile Kalmuklar vadinin öte başında asırlarca müddetle pek az inkıtaa uğrıyan yeknasak bir hayat sür- düler, Bunlar Tibet dinine gir. miş oldukları için bizden ayrıldı- lar, Moğol dilini muhafaza ede- rek kendilerine mahsus yasaların buyruğu altında yaşadılar. Eski. den beri medeni hukuklarile ceza kanunlarını hep kendi cilerile i- dare etmektedirler. Çinliler sene- lerdenberi bizi kendi o başımıza bırakmağı muvafık buldular. Bizi buyrukları altına alamıyacakları. tr anlayınca kendi buyruğumuz altımda yaşamamıza (bıraktılar. Bununla beraber son yıllârda bu yilâyette çok kargaşalık oldu ve Çinliler daha ziyade merkezileş- ” dörilmiş bir kon- trole ihtiyaç his- gettiklerinden bü tün vadi Üstün. de aile mize mil, ki idare hakkını verdiler. Çinliler. le Kırgızlar, Ka- zaklar ve Kal. muklar arasında bir o mutavassıt rolü oynryarak bu idareyi işlet- meğc uğraşıyor. Saycan bey bü. tün mntakayı ba na gezdireceğini vadetti. Kalmuk- lardan hiç hoş. lanmadığı pek belliydi. Bunlar Tibet dinine gir- mekle pek geri ardı, Hat. tâ söz arasında$ — ölülerini bile gömmüyorlar, onları çırçıplak soyarak köpekles rine atıyorlar! de dikten sonra ilâ, — Sabırlı olunuz; göz zle görecek: rada kabile işlerile uğraşırken Alâ bey size klavuzluk ve arka- daşlık edecektir. Bu sözleri söylerken 25 yaşın. öz bir delikanlıyı işaret etti, —Al B. ülkede her erkeği, atr hattâ kadını tanır.Aramızda Kal muk dilini bilen biricik ağam da odur.Budanın esrarmı öğrenmiş olduğu için size onların tuhaf .â- detlerini de anlatacaktır. Alâ bey arkadaşmız olduktan sonra Te. kes vadisinde (vaktin ne çabuk geçtiğine şaşacaksınız. Belki size satın alacağınız münasip İ lin bulurda artık sağa karar verirsin Hr gös Ertesi sabah Alâ bey şınca ilk söz olarak dedi —Alâ bey bwftaya bak; reis Kal mukların ölü lerini köpeklere at» tıklarını söylemekle (o şaka yaptı değil mi? Al& bey güldü. Gülmesi ger. çekten hoşa gidecek kadar #arif. ti: — Siz frenkler Biç bir şeye i nanmaz insanlarsınız. Kalmukla, rın toprağını ziyaret ctt zaman şefimizin hiç mübalâğa göstereceğim, Fakat Kalmuk kadınları o kadar çirkin ve kirli ki! Nasıl sizin A. merikalı kadınlar güzel mi bari? yapmadığını size Amerikalı kadınları görür göre mez bayılacağını söyledim ve ilâ, ve ettim: — Peki ama, ben de bir Kırgız kızı görmedim kil. — Ha evet; yaylaların kızla. rını göreceğin günü bekle hele! Fakat dur sana bir Tekes güzeli göstereyim. Parmağiyle vadide bir kaç yüz metre uzaktaki bir yurta etti (Yurt keçe çadırdır) ve uşa- ğına atları getirmesini söyledi. işaret — Oraya kadar yürüyemez mi, yiz ki, atları istiyorsun?,. Hayretle yüzüme baktı: yecekmişiz? Atla. — Niçin rımız yök mi Bir Kırgızın yaya yürümesi dü- şünülemezdi bile,. Yurt'un kapısında durduk ve hayvanların yularlarını bir uşağa uzattık. İçeride ( lâpçinlerimizi, geniş bir keçenin kenârına bıra, karak, arkamız kapıya gelmek ü- zere bağdaş kurduk. Yurt sahibi üstüste konmüş bir çok minder. lerin ü çekiyordu. Bizi görür görmez: tüne. uzanmış çubuğunu — Selimünaleyküm!., Dedi biz de: — Aleykümselâmi.. Karşılığını verdik. Kırgızlarda tokalaşmak âdeti yoktur. Bizi yanına çağırarak başköşeye oturttu. Bu adamın bir Kırgız kızıyla evlenmiş bir Ta. tar olduğunu Âlâ bey bana önce. den söylemişti. Şehirde Tata: tacirlerinin ara- smda bir kaç ay yaşamış oldu- Zumdan bunların aristokrat ve hayli kibirli olduklarmı bitiyor. dum ' Arse ETKİN e e ED AĞ er e

Bu sayıdan diğer sayfalar: