26 Kasım 1938 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 11

26 Kasım 1938 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

N alyad LT N bşr Yahudi aleyhtarlığına li Paman, diğer faşist p ayan İtalyada böyle bir i © Slyör yy, < Börülmemiş, bilâkis ii i bu tarzda bir si- ' maca bildirmişti. alya, sin, #on aylar zarfında “8 Yahudi. aleyhtarlığı #iyaset âleminde hay- 8 ve bunun sebevi aaa nmıştı. Fran * dey yormuş siyasi muharrirle- hep EO ve Jan Taro kardeş» ; Kaçan Yazdıkları bir yazı 1 Makarna izah ediyorlar. Mi Yien alıyoruz. bi Veya İstikbar, bir seyahat proj” ha Mendifer tarifesi gibi t.s- ziy © Cok uzak bir istikbal Mİ er a iyi, bulunmak doğru de- ty Söyeleri olan bir adamın » onun yahudilere Nünz birdenbize değiş. v duyulan hayreti biraz Me ya > ile yaptığı anlaşma” İşini, Yan Yahudilerinin faşist ia “âziyetini bir kere daha i Üni, iş İ. O zamana kadar cak müsaade olunu - Tülay 8 andan itibaren li Y 5 yahudi- İfada hür oldukları res. *rine hukuki bir mahi- Üni Yahudi birlikleri “yahu- k,, /alarına musevi kanun Möcibin çe muavenette bu - tetekkiller,, halini ali. dini merâsimi ifa Mi Yahudilerin bütün san'at De” Müdafaa vazifesi de yn haya yahudileri e birine girmiye Dü, ar değişmiş bulu- Si İ İtalyaya gelmiş, 'rmi bin yahudi mem ayi mi t. Bunlar, en geç, ö- ney... haziranına kadar İtal. “lacaklar, ey ee, isterse İtalyaya Üzerine hicret etmiş, lelerindn torunları olsun- t mesleklerden, fa- Sirmekten menolunu - lara Askerlik bile yaptır. kendiletini talyan i O N mam İtalyadaki bütün Yahudi aleyhdarı kürar verirken hangi Stniştir?, (Meselâ, l haberimiz var. ler, bu karar İtalyan” $, hattâ diyebiliriz Sakmıştır, başta kral ailesi ol- Yahudi düşmanı de- monte prensinin Pollak yahudi idi. doktoru da yahudiy. eker evine davet ettiği skseriya yahudiler a ine) düşmanı değil. hudiler memlekette iyi. Ni teşkil etmiyor: An ma? yerleştikleri tayin e- Kada elan yahudilerin ; Lehistan, Rus- Ve . , Avüsturyadaki yahudi m 1 A Yalak yahudilerin YA ve li yahudilerdir, di İtalyan diğer yer. aki Yahudi “leyhdarlığınının sebebi daşlar Yahudilere karşı hiçte nefret Muyor; o halde Yahudi uleyhdarı Yâsete niçin karar verlimiştir? lerine çok eski devirlerde, yahut on be* şinci, cn altıncı asırlarda İspanyadan kovulduktan sonra gelip yerleşmişler - dir. Yahudilere karşı olan nefret o kadar azdır ki bugüne kadar memlekette kim- se “karşımdaki acababir yahudimi?,, sualini aklına hiç bir zaman getirmiyor- du. Roma halkı nükte yapmasını sever,. Bugün de bu mesele münasebetiyle da. ima tekrar edilen bir söz var, Diyorls? ki; —italyada 40 bin değil, 40 milyon yahudi var. Çünkü her italyan bir ya hudi tanır, siyasete karar vermesine ne âmil olmuş» tur?, Musolininin yahudi aleyhtarlığı Hit. lerinkinden bümbaşkadır. Şüphesiz ki, ikisi de ayni umdeyi ta. kip ediyzr: Ne olursa olsun, ırkın saf- ığını muhafaza etmek, Bu, zaten, Musolininin yeni bir dü- şüncesi değildir, Habeşistan harbinden sonra daha ilk sette, askerlerinin geçtik. leri yerde dünyaya gelmesine sebep oL dukları melez çocukların miktarından korkmıya başlamıştı. Bu afete çare ol mak üzere, her zaman olduğu gibi, ge- ne şiddetli tedbirlere baş vurdu: Bir hamlede Adisababaya, (macera hevesi- ne düşmüş veya bu hevesi taşıyan ve saf İtalyan ırkından beş bin kadın gön. derdi. Bunlar daktilo, kâtibe, veya di- ğer memur sıfatı ile dağıtıldı, Fakat a- sil vazifeleri, fırsat düşerse (Kolayca tahmin edilebileceği gibi, bu fırsat dai- ma mevcuttu.) saf ırkh İtalyan yavru. ları yetiştirmekti, İrkın saf kalmas; fikri Müsolinide © kadar derin yerleşmiştir ki yalnız ayrı ayrı kandan olanlar arasındaki izdivacı menetmekte kalmıyor, başka memle » ketten clan arilerlede evlenmelerine müsaade etmiyor. Bugün bir İtalyan, Dahiliye nezarctinin müsaadesi olma- dan, bir Fransızla, hattâ bir Almanla bile evlenemez, Bu cihetten Musolini, Hitleri geç İstisnalar niçin! Bununla beraser, yakından bakılır. sa, görülür ki, İtalyanın yahudi aleyh. tarlığına, Almanyada olduğu gibi, irk si yaseti âmil olmuş değildir. Eğer sebep sadece ırk siyasetidir dersek kanunda bazı noktalar var ki bunları izah ede- meyiz, Meselâ, İtalyan kanı yahudi kanını temizliyor da ari kanın; niçin temiz bir hale getirmiyor? Yani, hasıl oluyor da babası yahudi, anas: İtalyan olan bir çocuk Musa âdetlerine göre (o göbeği kesilirse Musevi kalıyor da, kilisede vaftiz edilirse İtalyan oluyor? Vaftiz ırkı değiştirirmiş sanki!, Sonra, harbe iştirak etmiş, yakut şu veya bu şekilde vatana hizmeti dokün- muş yahüdilere Italyanlık hakk: tanmı- yor, Bu istisna niçin? Kanunda daha bir çok istisna kayıtları var ki bunlara göre, yahudilere karşı alınan tedbirler ancak on bin kişi kadar bir kısım hak” kında tatbik edilecektir, Bütün bunlar Musolinirin insani bir hususiyeti olduğunu, Cermen şiddetine mukabil kendisinde de lâtin iyi kalbliliği bulunduğunu gösteriyor, diyorlar. Evet, şüphesiz, şüphesiz! Fakat zan- nedersem bu iyi kalbliliğin arkasında saklı olan başka bir şey var.. Muss nin gösterdiği bu cömertlik siyasi bir cömertlik, bir devlet cömertiiğidir. Asıl mesele nelir ? Hakikatte, Musolininin aldğı ted birler İtalyan yahudileri için değildir. Çünkü bu İtalyanların kendisine hiç bir zararı dokunmuyor. Bin kişiye mukabil bir yahudi, ne kadar faal olurca olsun ırkı bozmuya kâfi gelemezdi, herhalde! Musolininin istemediği ve kendileri ne karşı tedbir aldığı yahudiler, Lon- dra, Moskova, Paris, Nevyor vahudile- ridir, Kendisinin söylediğine göre, onun nazarında Mason yahudilik ile komü - , Musolini niçin bu kararı verdi?! O halde, Musolinin yahudi aleyhtarı HABER — Akşam postası 19840 Olimpiyadı Olimpiyada İngiliz futbol takı- mı da iştirak edecek 1940 olimpiyadının, Tokyoda yapıl-f edebilecek ve diğer gazetecilere de tri- dirde, Finlândiyanın Helsinki şehrin” de yapılması kuvvetle (o muhtemeldir. Fizlândiyalıdar daha şimdiden olimpi- yat hümmasi içindedirler. Finlândiya federasyonunun en nü fuzlu azası ve beynelmilei © futbol fe- derasyonu İkinci (reisi olan M. Erik von Frankel gerek Helsinki ostağmin hazırlanmasını, gerekse diinya devlet” derinin 1940 olimpiyatlarma tamamen iştirakini ve bilhassa Finlândiyaya ge lecek olan ecnebi sporcuların, gazete cilerin ve hattâ seyircilerin istirahatle- rini ve oyunları ucuzca takip edebilme” lerini temin için gece gündüz çalışmak» tadır. Helsinki stadı bugün ancak 30.000 seyirci alabilecek vaziyettedir. Daha şimdiden başlanan hazırlıklar sayesin” de olimpiyatlar açılacağı zaman stad: yum tamam 63.000 kişi alabilecek vazi- yete sokulacaktır. Spor sahaları yeni” den intizama (konulmaktadır. Geçen sene inşası bitmiş olan, mücadele spor” Jarı sahasından sonra, bu sene de bi- siklet pistinin taszimi için bir fikir al mak üzere M, Erik von Frenkel Fran #13 pistini tetkik etmektedir. Olimpiyat oyunlarınm Finlândiyaya celbedeceği bizlerce misafirin istiraha- tini temin için uğraşan Fin federasyo” bu, hükümetin yardımile beş bin spor- cu ve gazeteci için yer temin etmiştir. Bilhassa bütün dünya matbyatınm 1940 olimpiyat oyunlarını rahatça ta- kip edebilmeleri için stadyuma 500 gâ- zeteci kürsüsü konulacaktır, Bu kür sülerden, her memleketten “gelen 15 gazeteciden ancak bir tanesi (istifade masımı Japonlar kabul etmedikleri tak- İ | nizm ayni şeydir. Dünyadaki yahudi, komünist ve Mason gazeteleri de onun mazarinda Faşizmin en tehlikeli düş. mânlarıdır. Her gün okuduğu yabancı gazeteler onu hiddetlendiriyor. Bundan başka, İtalyanın paraya ih tiyacı vardır. Bugüne xadar büyük İngi liz - Amerikan yahudi bankası ona kre. di açmamakta israr etmişdir. Bunun için, İtalyanın yahudi aleyhtarı tedbir * leri, hariçteki yahudileri faşist devlete Karşı daha iyi hareket tutmıya sevket- mek maksadı ile kullanılacak bir harp makinesi mahiyetini gösteriyor. Esasen Müsolini kanunun bu mahi- yetini açıkça anlatıyor. Kanunun 60 » nundaki bir maddede dünyadaki yahu” dilerin İtalyâya karşı alacakları vaziye - te göre, bu tedbirlerini hafifletilip şid » detlendirilebileceği işaret olunuyor. Kanundâ bir çok noktaların müptem bırakılmış olması da bundandır. Me selâ, harpte veya faşizmin müdalaasın” da ölmüş olan bir musevinin kazandığı İsalyanlık hakkı torunlarında kangi gö” beğe kadar devam edecek?, Bu cihet ve daha bir çokları kanunda tasrih edilmemiştir. Faket bu, Musoli. ninin asıl maksadını daha iyi gösteri yor. Ve gene görülüyor ki ırk kanunu sadece siyasi bir plândan ibarettir. Bir kalöriferin musluğunu, soğuğa veya sıcağa doğru nasıl çevirebilirsek, Mu” solininin bu siyaseti de yarın şiddet ve ya yumuşaklığa o şekilde kolayca çevri- lebilecektir , Eğer dünyadaki yahudiler artık &na ve onun idaresine kargı aldıkları vaziyeti değiştirirlerse ve kendisine pa. ra verirlerse işler yoluna girecek. Vaziyeti başka türlü gören pek az İtalyana rastgeldim. Derler ki Kudüs alındığı zaman Ti- tüs meşhur yedi kollu şamdan; Roma” | ya getirmiş ve Tiber nehrinde Milvius köprüsünün altına atmış, Belki Muso - | lini bu şamdanı bir gün o sulardan çe- İ kip çıkaracaktır. Fakat, onun dediği gibi, insan istik- bali tabmin edemez ve istikbal tren ta” rifesi gibi evvelden hazırlanamaz. Jerome et Jean Tharand. bünlerde ea iyi yerler verilecektir. Helsinki şehrinin bütün telefonleri oyunların biran evvel yabancı memle- ketlere bildirilmesini temine (oamade Bulundurulacağı gibi ayr:ce oyunlar radyo vasıtasile bütün düryaya bildi- rilecektir, Oyunları ucuzca takip edebilmek İ- çin bütün oyunlara serbestçe girilebi- lecek biletler yapılmıştır. Bu biletleri bizim paramızla kırk lira Okadar tut- maktadır, Haftalık biletler de vardır; bunlar 6 Jiraya satılacaktır. Helsinki şehri dünyanın dört bir ta” rafından gelecek misafirlerini kabul etmek için daha şimdiden hazırlanmak tadır, Halk climpiyatlarm memleket- lerinde yapılmasından çok memnun durlar. Bilhassa ecnebi memleketler * den gelecek seyirciler arasmda büyük devlet adamlarının da bulunacağı ve bu meyanda İsveç veliahdinin de Fin- lândiyayı ziyaret edeceği haberi, olim» piyat komitesinin o ve bilhassa bütün Finlândiyalıların şevkini arttırmıştır. 1936 Berlin olimpiyatlarma 16 mil Jet iştirak etmişti.. M. Erik von Fran kel, Helsinkide yapılacak 1940 olim- piyatlarıma yirmi milletin ( iştirakini temin ettiklerini bildirmektedir. Bilhassa İngiliz futbol takımmın da olimpiyatlara iştirak etmesi oyunlarin ehemmiyetini bir kat daha arltırmış- tır, İngilizler umumi harpteobeti olim” piyatlara iştirak etmiyorlardı. Bu de fa Finlândiyada yapılması (kuvvetle muhtemel olan 1940 olimpiyatlarına iştirakleri bütün dünya spor âleminde derin bir akis uyandırmış,bilhassa Fin İândiyalılar bu şerefin kendilerine ait olmasından çok mütehassis olmuşlar- dir. İngiliz futbol takımmın olimpiyat” lara iştirak etmesile şampiyonluk şan sı muhtelif memleketlerden uzaklaş hassa son senelerin şampiyonları İm giliz futbolu karşısında tutunamamış” lardır. Maamafih İtalyan milli takımının da son zamanlardaki kadrosu ile gam“ piyonluk üzerinde namszetliği görül müyorsa da herhalde gerek İsgilizler, görekse conubi Amerika takımları kar şısında ne dereceye kadar tutunabile- ceği düşünülür. Eski Avusturya milli takımından alacağı oyuncularla şüp hesiz Alman milli takımı da çok kuv- vetli bir vaziyette bulunacaktır.. Fa kat geçenlerde de gördüğümüz gibi İ- giliz milli takımı, Avrupa takımlarını değli teker teker, onların kuvvetli muh telitini bile yenmiştir. Bu vaziyete gü- re İngiliz futbolü karşısında (o cenubi Amerika takımlarını yakın bir tehlike olarak görmemiz icap eder. Futbolde şansm hangi tarafta olabileceğine kati bir hüküm vermek her ne kadâr kabil değilse de; İngilizlerin © olimpiyatlara iştirakile 1940 senesinde çok mühim futbol temasları seyredeceğimiz mu- hakkaktır. Fransız milli takımmın amatörlük, profesyonellik davalarmı ileri sürerek futbol takımlarını 1940 olimpiyatları" na iştirak ettirmiyecekleri öğrenilmiş tir, Maamafih 7«. Erik von O Frankel Fransız federasyonile temas etmekte- dir. Memleketinde" yapılacak temasla" rm mükemmeliyetini temin için gere gündüz çalışmakta olan bu kuvvetli organizatörün Fransızların da © olim- piyatlara İştirakini temin edeceği şip” hesizdir. Yapılmakta olan tesisata ve. Finlâr” diya fcderasyonunca işe verilen hemmi yet göre herhalde oyuzların büyük bir intizam İzinde cereyan #deceği anlagıl” makta olduğu gibi, İngilizlerin de fut* bol oyunlarına iştiraki (o bütün dünya spor âlemi üzerinde büyük bir alâka ,uyandırmış ve 1940 olimpiyatlarını da- maktadır. 1936 climpiyatlarının ve bilsİş ha cazip bir hale sokmuştur. Casus De Baştorefı 6 mcıda Roğz (2) un siyasetini 1921 de tekrar ettirmek istiyorlardı. Halbuki dünya bu devreyi çoklan geride bırakmıştı.,, Efgan isyahı ve Lâvrens 1929 da kral Amanullahm tahttan in- mesiyle neticelenen Efganistan isyanm- dn Lâvrensin rolü olduğuna dair umumi bir şayia çıkmıştı. Bunun üzerine İngiliz hükümeti Lâvrensi tekrar Asyadan geri aldı, i Lâvren&, 1928 senesi temmuzunda Sir Hugt Trençard (bugünkü lord Trençard) # yazdığı bir mektupta, o senelerde Arâ- bistandaki tayyare seferlerini anlatı « yar. Sonradan felâkete uğramış olan 100 R. ve R. 101 tayyarelerinin tecrübe ya- Pacaklarını Lâvrens haber almıştı ve bü- nun Üzerine şöyle yazıyordu: “Bir iki mil cenuba gittikleri takşlirde tayyareler Rübaclhâli'ye (yani “boş mu- rabba” a) gireceklerdir. Burası yüz bid- lerce mil murabbat çok geniş bir göldür ve şimdiye kadar hiçbir Avrupali buraya ayak basmamıştır. Hattâ, kendisiyle gö- rüştüğümüz Arablardan hiçbiri de bu çö- lü görmüş değil, Bülün coğrafyacılar da buradan daima toğrafyanın halledilemi - yen büyük bir meselesi olarak bahseder- eir. “Tayyarelorin tecrübelerini ba-çöl ü- zerinde yapmalarını istiyorum. Ru, büyük bir keşif olacaktır. Ayni zamanda, bizim tayyarelere de güzel hir şöbret temin o- decektir. .Bu suretle, dünyanm coğraf- yası hakkımdaki malümatımız da tamam. lanacak, Bu çölün keşfi, esasen, ancak tayyareyle yapılabilir. “Haritaya bakacak olursanız görürsü- rüz ki Rübaelhâli, Karasi İsmailiye arasında boş hir saha teşkil etmektedir. Diğer taraftan, bu teşebbüsün, tahak- kuk ânına kadar gizli kalması liz. Tay- / yareler yola çıkmadan övvel gazeteler bu işten uzun uzun bahsetmemeli, Coğ- Lavrens rafyacıların birdenbire ortaya çıkan bir keşifle karşılaşmaları daha iyi olur.,, “Bu sefere ber de iştirak edeyim â€- miyorum, Fakat, isterdim. Bununla be raber asl olan cihet, bu tecrübenin ya- pılmasıdır.,. Rusya hâdisesi 1927 de Rusyadaki davalar esnasında Lâvrensin ismi bir İngiliz casusu olarak geçmiş ve casuslar onunla Londrada gö rüştükleri ileri sürülmüştü. Lâvrens 1930 da mebuslardan Ernest 'Tartl'e yazdığı mektupta bundan dolayı hayret ettiğini söylüyor ve diyor ki: “Bilirim ki onlar İngilterenin resmen bildirdiklerine bile inanmazlar. Fakat benim 1926 kânunuecvveliaden 1920 şu- batma kadar Hindistanda bulunduğumu ispat edetim.., Lâvrensin tekrar hava kuvvetlerine verilmesi Jord Baldvinin müdafaası Üze- rine olmuştur. Baldvin o zaman başvekil- di ve bugünkü lord Tuldsman olan. Mis- ter Con Buçan kendisine Lâyrensin le - hinde bahsetmişti, Lâvrens, daha sonra, hava kuvvetle « rinden ayrılacağı zaman lord Tuidsmuire bir mektup yazmış ve kendisine bundan dolayı teşekkür ederek göyle demişti: “Mister Baldvini görürseniz lütfen kendisine söyleyin:. hâva kuvvetlerine tekrar girişim hayatımdaki en mes'ut senelerimi teşkil etmiştir. Yine kendisi- ne bildirmenizi rica ederim ki, bu müd- det zarfında vazifemde faydalı olmak İ- çin dalma çalışmışımdır. Bunları, sizin ve Mister Baldvinin be- na tevecelih göstererek millet lehine ha- reket ettiğinizi işaret etmek için söylü- Yorüm., , (2) Sesli Roğr cenubi Afrikanm İngiliz müstemlekesi olmasında büyük yardımı görülmüş bir İngiliz iş adamıdır. Kendi. sire “Kap Napolyonü,, ismi verilir, (Ha- ber).

Bu sayıdan diğer sayfalar: