10 Ocak 1939 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 4

10 Ocak 1939 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ankara radyosu DALGA UZUNLUĞU: 1639 m. 153 Kes/120 Kw. T.A,Ç, 19,74 m. 15195 Kes./20 Kw. T.A.P, 31,70 m. 9465 Kes./20 Kw, zi SALI 10—1—039 18,30 Türk müziği: İncesaz: Següh faslı. Okuyan: Tahsin Karakuş, Çalanlar: Hakkı Derman, Eşref, Kadri, Hasan Gür, H. Tokay. 19,15 Saat, ajans ha- berleri, meteoroloji ve ziraat borsası (fiyat), 19,25 Müzik (Operet parçala, Fi - Pİ), 19,15 Konuşma (Hukuk ilmi yayma kurumu), 20 Temsil: Bir Ka, yagöz gecesi: Tertip cdea (Ekrem Re- yit), İstanbul Şehir Tiyatrosu sanat. kârlarından Hazım Körmükçünün temsili. 21 Saat, esham, tahvilit, kanı- biyo, sükut borsası (fiya), 2115 Türk müziği: Şarkı ve Türküler, 1 — Lemi: Seni arzu eder bu didem, 2 — Lemi: Günler geçiyor, 3 — Lemi: Ru, bunda buldum, 4 — İndim yarin bah- çesine , türkü, 5 — Tazelendi tabı â- Jem, 6 — Rahmi Bey: Bahar oldu, 7— Ay doğdu batmadı mı? Halk türküsü, 8 — Yürü dilber - Halk türküsü, 9 — Ya kiz gel ya kız , Türkü, Okuyanlar: Semahat, Sadi, ÇaÇlarlar: Vecibe, Reşat Erer, Ruşen Kam, Cevdet Ko » ran, 21,45 Konuşma (Türkiye posta» 51), 22 Müzik (Küçüz Orkestra), 1 — Fuji Sanın etrafında müzik sesleri fantazi (E. T.), 2— Hazin Vals.(Alo, is Paçherneps), $ — Prens İgor ope- rasından Konçakovanın şarkısı (Bo- rodin), 4 — Çigan sevgisi (A, Ferra, is), 5 — İvanov « Serenad (A, Ama- dei , E. Haenseh tertibi), 6 — İtalya şarkıları - Potpuri (Dİ G, Micheli Op. « 37), 23 Müzik (Cazband), 23,45, 24 Son ajans haberleri ve yarınki prog. ran, Ankara radyosunun yarınki programı 11-1-939 ÇARŞAMBA 19,30 Türk müziği (PI). 13 Saat, 4- Jans haberleri ve Meteor Ankara. 13, 10 . 14 Müzik (Riyaseticumhur Ban. Hosu, Şef: İhsan Künçer): 1 — Marş - Caddelen (J. P. Sowsa). 2 — Vals - Les patineure (Valdtöfel). 3 — Har biyo dö Serilin uvertürü» (Rossini). 4 — Melodi (G. Bizet). 5 — Offen- bahyana (J, Offenbah). 18,30 "Türk müziği: Yur! havaları ve türküleri: “1,9, 3 — Oyun havaları - Sadi Ya ver Ataman, $ — Halk türküsü - Alı. verin bağlamamt. 5 — Halk türküsü - Ey serenler serenler. 6 — Halk tür- küsü - İki karpaz. 7 — Halk türküsü » Bülbül ne gezersin çukur ovada. $ — Halk türküsü - Bülbüle kurdum tuzağı. 9 — Türkü » Ay doğdu bütma da mı, 10 — Türkü « Gülşen bahçe. sinde. 11 — 'Türkü - Gevenlik yolu. 12 — Türkü Sinemde bir tutuşmuş yanmış ocak olaydı. (Okuyanlar: Mü. zeyyen Senar, Mustafa Çağlar). 19,15 Saat, ajans haberleri, meteoroloji ve ziraat borsası (fiyat). 19,25 Konuş- ma, 19,40 Türk müyiği: İncesaz fas- lı: Şeddi araban, Okuyan ve çalın lar: Tahsin Kurakuş, Hakkı Derman, Eşref Kadri, Hasan Gür, Hamdi To- kay, Basri Cfler, 20,30 Müzik (Radyo orkestrası) Şef: Praetorins, 1 — İl Signor Bruschine « uvarlür (Rossi- Bi), 2 — Senfoni - Ya minör - La Pas, slon (Hayda) - Adagio - Allegro di mmolto « Menuet - Tvi0 - Final - Pres. to. 21 Saat, esham, tahvilât, kombi yo - nukut borsası (fiyat). 21,15 Mü- ik (Radyo orkesirası devam): 3 — Pastoral d'ete (Honegger). 4 — Naot- musik (gece müziği) 2145 Konuy- ma (mizah saati). 22 Müzik (Küçük orkestra): 1 — Maksan sültden Bi andante (E. Künneke). 2 — Göl kı. yılarında (Karl Bume), 3 — Bagalel. le « (Şaka) (Gustav Lindner). 4 — Bacchanale (Şarap ilâhı Baküs şere- fine dans (G. L.), 5 — Prelüd * Op. TE» No. 4 (A, Scrinbine) T. Hariman Yert, 6 — Çareviç operetinden potpu- Ti (FP. Lehar) O. Lindeman tertibi. 23 Mürik (hafif parçalar -PI). 23,45 24 Son ajans haberleri ve yarınki program. Çinlilerin büyük bir unvaffakiyeti Hongkong, 9 (A.A) — Çin ajam “a bildiriyor: Seri bir çevirme hareketi yapan Çin kıtaatı bagiin Tsen-Çeng şehri- ni muhasara etmişlerdir. Sabahleyin saat 10 da düşmanın hezimeti kati bir şekil almış ve düşman arkasında 500 ölü, bir çok mühimmat terket miştir, 12 tank tahrip edilmiş ve iki Japon zabiti esir alınmıştır. Ta'Bi-Şan bölgesinde mühim stratejik nokta olan Yinşanm zap- tındanberi Çin kıtaatı cenuba doğ” ru devamlı bir muvaffakiyetle iler lemektedirler. ihtimal bugün Meclisin parti gru punda bu hususta izahat verecek" lerdir. Dahiliye Vekilinin beyanatı! Dahiliye vekili ve parti genel sek“ reteri Refik Saydam çu beyanatta bulunmuştur; “— Gazetelerdeki neşriyat eski bir vakanın matbuata intikalinden iba- teltir. Tahmin ederim ki (Adliye ve Hariciye vekili arkadaşlarım bu- na dair Jâzımgelen izahatı bugün Partinin Meclis grupuna verirler. Şimdilik benim söyliyecek birsö züm yoktur. Herhangi Obir ima ve ithanda bulunabilmek için müsbet bir delil olmak lâzımdır. Neşriyatı yakından tâkip ediyorum, Fikir ni zamım ihlâl edecek herhangi bir ha- rekete müsaade edemem.,, Vekil ve mebus ismi geçmiyor Öğrendiğimize göre resmi tahiki- kat dosyasında eski ve yeni hiçbir vekil ve mebusun ismi yoktur. Bu i- tibarla Dıvanı Ali tegkili yolundaki neşriyat, Haberin evvelce de yazdı- Kı gibi kaüyyen asılsızdır. Bazı gazetelerin imalı neşriyatı bu sebeb- le salâhiyettar makamlarca tamami- le yersiz görülmektedir. Bu hâdisede şimdiki halde Ekrem Königle Hari” ciye memurlarından Rohiden başka hiçbir Türkün ismi geçmemektedir. Adliye tahkikatı İstanbul ve Ankara adliyeleri- nin tayyare iskandali dolayısiyle yapmış oldukları tahkikat bu işin gerek dahilde, gerekse hariçte geçen bazı karanlık safhalarını ay» dınlatmış tr. Evvelce yapılan tahkikatta, Ek- rem Küönigin faaliyeti hakkında bilhasas üç kişinin malhmatı ola cağı anlaşılmıştır, Bunlar Armstron silâh fabrika- İarınm mümessili bulunan . Ke- malle, İstanbul barosuna kayıtlı a- vukatlardan Necip Abdullah Ha” maden ve Avrupadaki bir çok si- # fabrikalartam hukuk müşaviri olan Metr Biliotidir. Bu üç kişi- den Kemalin malümatına birinci sorgu hâkimliği müracaat etmiş - tir. Kemal buraya verdiği izakatte şöyle demiştir? “ Ekrem Königi Pariste Şan HABER - Alsan yoklar se) layyare kaçakçılığı “— Ben Ekrem Könüği Pariste) 4500 lira versem kabul eder misin? gördüm. Derhal husust konuşaca- ğin: söyliyerek beni davet etti. Ba- na: “ Ben İngilteredeki Armst- rong bahri inşaat şirketinin mü - bütün fabrikaları tarıdığırız gibi İngilizce de biliyorsunuz, Onun işin beraberce Londraya gidelim. Beni bu müesseseye tanıştırın ... Bu hususta yardımınız; rica cde- rim.,, dedi, Ben kabul ettim. Beraberce Leon draya gitik. Kendisini şirketle ta nıştırdım, Burİdan sonra yalniz ba şına müesseseye gidip gelmeğe ve temasa başlad. Fakat görüşmele- rinin mahiyeti ve neticesi hakkın- da bana hiç bir şey söylemedi.,, İstanbul birinçi sorg uhâkimli" ği Metr Biliotinin ifadesini de Ankaraya göndermiştir. Bu zatın izahatından Ekrem Königin son tayyare iskandalinden başka diğer bir çok silüh kaçakçılığı ile meş- gul olduğu anlaşılmaktadır. Bu saydığımız avukatların ifadelerine şahit sıfatiyle müracaat edilmiştir. Kendilerini suçlu vaziyeti yoktur. Yavuz - havuz işindeki alâkası ? Ekrem Königin bundan on yıl önce cereyan eden Yavuz ve havuz davasına karıştığını yazmıştık. Çok meraklı ve müheyyiç safaba- tı olan bu tarih! vaka etrafında o kuyucularımızı tenvir ediyoruz. 6 şubat 1928 de Divanı Âli kurul” du. Tahkikat sahalarının tenvirin- de alâkalı bir ihbarname de o gün Divanı Aliye sevkolundu. Bü ihbarı yapan Ekrem Köniz- dir. O zaman Ektem Hamdi adıyla calı Hakkı ve Koniçeli Nureddinle müşterek çalışıyordu. Hâdiseye König nasıl girmişti © Ekrem König havuzlar. münase”| Biri Hiralık mektup almış, betile Bahriye vekâletine teklifte bu lunmak üzere Ankaraya gilmişli. Ankarada Yâyuzun tamir oluna” : ticaret işlerile uğraşıyor ve Sapan | Diye Ekrem Könige teklifte bur! lundu, Ekrem Köni de taş atıp ko” lu yorulmadığı bu iştebu parayı fenimelmatlâp bilerek aldı ve ayrr ca bir hak iddia oetmiyeceğini va- adetti, Hâdisenin Divamâlide cereyan eden safhası Ekrem König 2 şubat 1928 de müddelumumilik yoluyla (O Divanı Aliye Yavuz ve havuz meselesinde- ki ihbarını yapıyor. Ve bunun üzerine kendisi celbo lunuyor, Ekrem König bu ihbarın* da Yavuz ve havuz İşlerine nasıl başlandığını, Sapancalı Hâkkının rolünü, Koniçeli Nureddinin mevki- ini ve bahriye vekili İhsanın vaziye- tini tasrih ediyor ve teferrüzta ka- dar hesaplarla izahat veriyordu. Divanı Âlinin 28 nisan 928. salı günü saat 14 toplantısında muhbir sıfatile Ekrem König dinlendi. Hâliseyi yukarıda izah ettiğimize yakın şekilde anlatan Ekrem Köniç Yavuz ve havuz davasına karışan Gador adında birinden bahsederken demişti ki; “Mösyö Godar İstanbula geldi. Onu da otelinde ziyaret ederek Ya" vuz işini görüştük, Hakkı bey Ankaradaki işleri ben takip edeceğim başkası karışmasın dedi, Bundan sonra mösyö Godarı| bir iki defa daha ziyaret ettim... | Birisinde, görüşeceklerimizin ara- mızda kalmasını söyledi ve bahriye vekilinin Yavuz işinde bir menfaalı şahsiye düşünüp düşünmediğini sordu. Cavit beşin maliye o nazırıyken yaptığı istikraza kendisinin muave- met ettiğini ve bunun için bir buçuk milyon altın frank aldığını ilâve et- ti Gene ifadesinde; “Hakkı bey bahriye vekiline veril- Demişti, Divanı Ali reisinin: — Ne iş gördünüz ki size bu 4500 cağını öğrendi ve derhal İstanbula lirayı verdiler? dönerek Koniçeli Nureddini buldu. Ona, Yavuzun tamir olunmasının Sualine de şu cevabı vermişti: — Yavuzun tamir edileceğini öğ- mukarrer bulunduğunu söyüyerek İ renen ve Nureddin beye beraber ça- zelizede bir çok kereler Metr Bili-| 5u işle beraber çalışmalarını teklif | uşmağı teklif eden bendenizim. cti ile beraber gördüm. Bir defa- sındâ Ekrem, bana, silâh fabrika- İ etti. O aralık Sapancalı Hakkıda İ Ekrem Hamdiyi o görerek bu işten E König bildiğini neden haber vermemiş lariyle temaslarda bulunduğunu | bahsedip beraber çalışmağı ileri sür Divanı Âli ideli isi Ek: söyledi.,, Ankara müddeiymumiliği Ke malin bu ifadesi üzerine İstanbul müddelumumiliğine bir tezkere yazmış ve Avukat Necip Abdul- Jah ile Franst tabiiyetinde bulunan Metr Biliotinin ssalümatlarına mü- racaat edilmesini istemiştir, Bunun üzerine İstanbul birinci sorgu hükimliği avukat Necip Ab- dullahı davet etmiştir. Necip Ab dullah ifadesinde şunları söylemiş- tir; “.— Ben Ekrem Königle Anka- râda tanıştım. Fakat kendisiyle temaslarıma rağmen bu şekilde kaçakçılık işleriyle uğraştığını hiç bir zaman öğrenemedim. Kendisi de büna yaptığı işler hakkında bir gey söylemezdi. Onunla samimiye- tim de yoktur. Yakırz arada sırada bana bazı işleri için danışırâr.,, İstanbul birinci sorgu hâkimli- fiği avukat Necip Abdullahın bu izahatını Ankaraya göndermiş ve bir mülddet sonra da avukatın biz- zat kendisi Ankaraya davet edile- rekbir kere daha şahit olarak malümatma müracaat edilmiştir. Bu şahitlerin ifadelerinden son- ra, Metr Biliotinin de ifadesi alın” mıştır, Avrupaadki en büyük silâh fab- rikelarının müömessiliğini yapan bu zat, üç kişiden en enteresân ma Tümatı veren şahittir, Çünkü, kendisi kaçakçılık şe- bekesinin en ileri gelenlerinden bi” ri olduğu muhakkak olan Ekrem Königi silâh fabrikalariyle tanış- tırmış ve bunun için beraberce At- zupada uzun seyahatlerde bulun” muştur, Metr Bilioti bildiklerini şöyle an atmıştır; dü. Zaten buna hazırlanmış olan Ek- isek Hamdi, Nureddinle Sapancalı Haklayı biribirine tanıttı. Hakkı, Ankaradaki işleri (bizzat takip edeceğini söyliyerek (Ekrem Hamdi ve Nureddini İstanbuldaki 'şlere bıraktı. Ve böylece Ekrem König Yavuz ve havuz işine al attı, Para teklifi İşlerin epeyce ilerlediği bir sırada bir gün Hakkıya tesadüf eden Ek- rem Hamdi komisyon o meselesini sordu, alınacak paranın sureti tak- kıda; «sx Biz çalışıyoruz. Sen de bizim rem Könige şu suali sordurmuştu: | — Bugüne kadar neden haber ver i memişlerdir? Ekrem König demişti ki: — Tahkikat komisyonunun beni | çağırmasmna intizar ediyordum. Bir şey çıkmadı. Benim tadır, Fakat bir memleket meselesi mev- zuubahs olduğu için ihbar etmek mecburiyetirleydim. Yevız havuzdan bügüne intikal Ekrem Königin 4500 lirayı yalnız simini ileri sürdü. Sapancalı Hak | Yavuzun tamir olunacağını haber vermekle hak ettiğini kabul etmek »itlabi gülünç olur, Ekrem Königin arkadaşımızsın. Netice de £ sen de! daha o tarihlerde bu gibi dalavereli müstefit olacaksın. Lüzumsuz yere ' işlerle meşgul olarak şantaj yapmak koşup yorulma, dedi, suretile para kazandığı bugün sarih Bundan sonra Ekrem König yal) bir şekilde anlaşılmış oluyor. Ayni nız işin safahatını takip ederek fi: | zamanda o gün bir memleket mese“ ilen harekete geçmedi. Hiç bir ser) lesi karşısında olduğunu söylemek mayesi ve faaliyeti mevzuubahs ol-| vaziyetinde bulunan Ekrem Köni“ Hamdi, bundan sonra o muttali ol-'den dolayı bu ihbarı yaptığı da se- duğu bütün esrarı sakladı. tahaten belli olmuş bulunuyor. 4500 Lira Bugün memleket meselesi “ihdas Bidayette Yavuz işi görüşülürken edecek bir sahtekârliğa o kalkışan Ekrem Hamdi açık gözlülük ederek! Königin şüpheli ve gtllığış'ı hayatı kendi namına olduğu gibi Koniçeli nı gösteren bu Yavuz ve havuz'işi Nureddin ve Sapancalı Hakkı adla bu bakımdan çok enteresandır. rma da ayrı ayrı komisyon mektu-| Daha o zamanlar Alman tayyare! bu almak teklifinde bulundu. motör fabrikalarile tanışma vaziye- Bu işin bozulmasına sebeb olacak ! tinde olan Ekrem König,. biribirini bir teklifti. Diller arkadaşları bunu takip eden dalgalı işlerini Türkiye- telif ettiler ve : de ilerletemiyeceğini anlıyarak Al- — Aramızda taksim edetiz . manyaya ve oradan «a Fransaya Diyerek Ekrem Hamdiyi iskât et- | geçmiş ve Fransada Alman fabrika| i #iler. Ve nitekim Koniçeli Nureddin larından bazılarının ajanlığını yap ismi yazmağa lüzum görmemiştik, | otomobili de dışarıda 'mağa başlamıştır. — Biz parayı aramızda « taksim: Ekrem Königin bu münasebetle ettik. Fakat sana kendi hissemden kaçakçılık işlerinde maharet iktisap | iş bittikten sonra: Randevucu | Atin muhakemesi (Boştarajı 1 incide) kanunen mümkün değildir. Ancak muhakeme devam ederken, şahit ler ve bu işle alâkalarından dolay: mahkemenin kapım önüne, adliye koridorlarına yığılmış bazı adam lar arasında çok garip vak'alar geçtiği görülüyordu. Şurada bu vak'aları kısaca anlatalım., Atina, hapishanenin kırmızı © tomebili ile adiiyeye getirilmeden daha çok evvel, mahkeme salonu” nun önü hınca hınç dolmuştu. Bu kalabalık içinde evvelâ bu- gün şahidlik edecek olunlar na- zarı dikkat; çekiyordu. Bunlar A- tinanın pençesine düşüp mahvel muş zavallı beş genç kızdı. Daha sonra zavallı kızlara borca mal verip onların daima randevu tünlun pençesinde kalmalarına yar» dım eden Atinanın kundurâcıs, terzisi ve kürkçüsü göze çarpıyor- du. Umumi evlerin bulunduğu 8 kaktan da gelmiş bazı kadınlar bu kalabalık arasında vardı. Bizin meslektaşlar ise, arı gibi sağa, sola gidip geliyir, havadis almağa çalışıyorlar. Bu sırada şa- hitlik için bekliyen Beş kadından Servet ve Şiikranın telâşlı ve ür- İ kek nazârlarla etrafa baktıklarını! O Kadın rumca bir şe)! İ görünce yanlarına sokuldum. Bi- ribirleriyle konuşuyorlardı: — Gördün mü, utanmadan bir de “ifadeni (Odeğiştir,, diyorlar. Halbuki unuttun ru kardeşim bu kadin bize he kadar eziyet etmişti. ! Vallâhi mahkemede de her şeyi ay- nen söyliyeceğim.. — Ben de,, Fakat galiba bizim- kilerden bazısını kandırmışlar ... Başka türlü ifade vereceklermiş .. ç Bu sırada, ihtiyar bir kadın iki kızın yanma sokuldu. Bir kaç ke- me İsıldadı. Ve ters bir cevap almış olacak ki, somurta somurta uzaklaştı, Servet sinirli. sinirli söyleniyor» du: — Utanmadan hâlâ israr edi yor: “Ne fenalık gördünüz ki ona kötülük edeceksin?,, diyor ve illâ ifademi değiştirmemi istiyor. Ka- dından âdeta korkuyorum. Başi- ma bir iş açabilir. Fakat ne olur- sa olsun, hepsini söyliyeceğim ... Bu sırada onu başka bir kız ça- gırdığından Şükran yalnız kaldı. Yanma sökülüp konuştum. ettiğinde şüphe yoktur. Bir tavzih ve bir meslek- taşa ipucu! Dün Ekrem Königin, yabancı dev let tebeası silâh kaçakçılarile müna- sebetlerinden bahsederken Pol Ji lon isimli bir Fransıza dair de ma" Iâmat vermiş, bu adamın Ekremle beraber İstanbula geldiğini, onunla beraber dolaştığını o yazmıştık. Bu adamın babasının Haşet çirketile hiç bir alâkası olmadığını sonradan öğrendik Jilonun ölmüş olan babası Haşet şirketinin değil, Larıs mües- sesesinin sahiplerindendir. Pol, ba- basından kalan parayı sefahet âlem lerinde yemiş ve türlü şekilde dala- vereli işlerle para kazanmak yolunu tutmuştur. Dün bu hususta verdiğimiz malf- matı tahkik etmeğe çalışan bir ga zetenin epey yorulduğunu bu arka” daşımızın bugünkü öğreniyoruz. Pol Jilonun “İstanbur lün büyük otellerinden birine işdi- Eini,, bizim yazımızdan öğrenen ar kadaşımız Tokatliyan ve Perapalas otellerinin defterlerinde böyle bir isim bulunmadığını öğrenince elde ettiği bu “yeni malâmat,ı o bugün hemen sütunlarına geçirmiş. Arka- daşımıza buğün de çalışabilmesi i- çin yeni bir ipucu verelim: “Pol Jilon belki 'de.Park Otele git, mişt'». Bir kere de oraya sorsa... Biz sormamış vo onun İçin otel Park Otelde malümat alamazlarsa moeslekdaşımıza başka otel ismi ver- meği de ihmal etmeyiz! 10 İKİNCİKANUN — 189 anın | — Bülmezsiniz, bu | vinde meler çektim, diye i Şimdi umumi bir evde ka ileyim, Bu kadar dü İ yemin ederim; hayatım” “nanm pençesinde oldu”. j mankine nazaran çok © num, a Öteki kadın da tekraf 8. almuştu. Ve lğfa kari — Bu Atina, Türk WE ziyet ve binbir türlü mekten büyük bir sevk Elinden neler çektik, » Bunları söylerken ker mamış ağlamağa be de Şükran usulcacık izabat i — Bu zavallı kız, beş eEEE hit olmuş bir ailenin Mi sılsa bu hayata düştü. Katina ona çocuğunu B bahanesiyle yapmadık mmadılar, Daha fazla tâfsilât | İleride bir patırdı oldu. tarafa yürüdüm. Ka adam biraz evvel kızl na sokulan ihtiyar kadın# — — Vallahi müddeluii haber veririm. Şahitleri mağa nasil cesaret ediy? “m 1 11 i di.. Belli ki yalvarıyorf Bu anda mahkeme ki açıldı, mübaşir : — Şahid Yolandal, | Diye bağırdı. j Yanimdaki kadınlarda mırıldanarak sesini du; — Çoktan kaçtı 0. Wi ay oluyor.. Mübaşir tekrar bağırdı" hidin gelmediğini anlayı"* bir şahit çeğrdr. Bi da yüksek tahsil görü nr pençesine düşmüş bif ee Mi bişe de va muş bir biçare de a Her giren şahit içerde z du, Karanlık çoktan gelm. gok geçmişti, Fakat hâlâ! larda bir yığın şahid v€ © bekleşiyorlardı. Muhakeme geç vakte #* vam etti ve celse tatil ©, nâ tevkifhânenin kırmız! iyle tevkifhaneye götü! simal bu celsede de tef tahliye talebi kabul edi” lacaktı. 9Köyl dondi Ankara, 10 — Dahiliye * ne gelen bir ( tezkerede, fırtmadan sonra yapılan da, Kozlu nahiyesinin Sv?” takasında 9 köylünün ccs muştur, Hüviyetleri tesbit yen bu adamların, aybaşi © ocaklardan paralarını alal rine dönen köylülerden “© sanmaktadır, Diğer taraftan yapılan © | ts, donma ve boğulma surf İlerin elliye çıktığı ilâve 4 dir. Bir haftadanberi tasılalt b. te yağan yağmurlar yüzü" duz ve Güzelhisar çayları İran konsoloshan&“ otomobili çalınıyf.. Dün gece meçhul bir 8* 8 konsoloshanesinin otom n.ak İstemiş, fakat muvaffak olamamıştır. #9 meydana çıkmasına ,0t0 rajdan çıkarılırken kap!” nım duvara çarparak Kr” gi bep olmuştur. Gürültü kavaslar garaj kapılarını Ni v eğ İ Hey Pa dır. Polisin tabkikatmâ & jmeçbul harsızı bulmak her” kün olmaıştır. mii

Bu sayıdan diğer sayfalar: