15 Ocak 1939 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 10

15 Ocak 1939 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

i | : l ! | Yüzba şı Benua mar — mia yesem : Bir Lokantacı karısının dahiyane fıkrı Fransada çok heyecanlı bir casus tilmi gönlekiliyir Gömen amin Okuyucularımız yüzbaşı Be novayı gayet iyi tanırlar. Şarl Ro- ber Düna'nn bu casusun macera" larını anlatan romanı “Matmazel Şeytan,, ismi alında gazetemiz- de tefrika edilmişti o Okuyucula- mizin pek beğendiği bu maceralar | ğ sinema meraklıları için de meçhul değildir. “İkinci Daire ve “Kurd- lar boğuşuyor, filmle-i bu mace- F raları anlatır. Bu Bilmler ve romanlar yüzb ge Benovayı mili bir kahramanı olarak bütün dünyaya tanttrşter, Zekâsı, insani hareketleri, da- ima düşman casuslarından Ustiy olarak anlatılan cesareti, hiç bir) tehlikeden Oyılmaması yüzbaşı Benovaya karşı her tarafta bir sempati uyandırmıştır. şöhret, eserin aleyhine sayılacak bir noksan gibi telâkki edilebilir. Çünkü romanı ökumağa başlıyan kari Oveya filmin başlangıcını gören seyirci bu maceranın 80- nunda yüz başı Benovanın mu- valfak olacağını evvelden bilir. Bu, merakı ve alâkayı azaltan bir sebeptir. Fakat buna rağmen yüzbaşı Benovanın maceralarını anlatan romanlar zevkle ckunur, bu filmleri gösteren sinemalar da tıklım tiklem dolar.. Bunun içindir ki meşhur Fran- sz rejisörü Moris Kanyon, bu zatı yeni bir filmde göstermekten korkmamıştır. Ooo Pariste © yeni gösterilmeğe başlanan bu filmin ismi sadece (o yüzbaşı Benovadır. Ve bu rölü eski fitmlerde olduğu gibi Jan Müra oynamaktadır. Filmin başlangıcında yüzbaş yı Akdeniz kıyılarma doğru gi den bir trende görüyoruz! O her vakitki gibi zari, kuvvetli ve ken- dinden emin bir haldedir. Bu se- fer kendisini bu seyahate mecbur eden vazife muayyendir. Fransa- ya dost bir develte mensup prens Yovakim Akdeniz kıyılarındadır. Prens aleyhinde hazırlanmış bir sulkaşd vardır. Ve yüzbaşı, pren- sin Hayatına nezaret etmek ve odu ölümden kurtarmak vazifesini &- zerine almıştır. Yüzbaşı ile beraber seyahat €- vx | Satılmak üzere mezat işleri mü dan getirilip satılmıyan bir yazda ilân tarihinden itibaren on beş gün at etmedikleri takdirde satılacaktır. NEN Belediyesi İlki dürlüğü eşya şubesine Fuatçtarafın- ne ile sahibi bilinmiyen bir yemişlik içinde bu'eşyanm sahipleri mürasa- Istanbul P.T.T. Müdürlüğünden İdare müstahdemini için mühürlü kumaşı idareden verilmek sair masrafları mütcahhite ait olmak üzere * güphetidir. Yüzbaşı buadamlarla! den polis (o imüfettişlerine göre; iş gülünç bir trende bülunan bütün yolcular! pelice verdi konuşur. İçlerinde kumral bir de, OViyanallan çok zeki kadın var,, Yüzbaşı konuşurken Jarı ötedenberi söylenir, bu kadının bir şantöz olduğunu son günler içinde OViyanak Jermen Marnidir. wş çiçekler. Yüzbaşı, prensin çe- İ bat etmiştir. > tarafından sike bir surette ta-| Acık göz kadın, asaut edildiğini farkeder. Diğer .araltan prensçe sipariş edilen ve nenilekete müteveccihen yola İ : karılan mühimmatın yolda omeç- dense dükkâna bul eller tarafından berhava edil diğini de öğrenir. Yüzbaş: derhal işe başlar ... Evvelâ inlilâkın sçbeplerini SE renmeğe çalışır. Prensin meyva ticareti yapan bir genç kadınla münasebette bulunduğunu Baber alır, Prensin satın aldığı mühim- matı götüren deniz tayyarelerine bı. kadın tarafından sepet SEPet| miyorlardı. meyva hediye olarak gönderil * de mükellef ve rağmen sandalyeler dalma boş kal külâtla Okarşılaşmaktaydılar. Lokantacı, yemeklerini, süslü böreklerini ko çalıştıkça, yolcular içerisine oo yerleştirilen Oo meyvalı, çare aramaktaydılar. şeklinde ve biçiminde yapilan! bombalardan ileri geldiği anlaşı- Yüzbaşı, kadını tevkif ettirir . İ Bu suretle ilk mesele İ miştir. Fakat prense sujkasdi ha-| şimşek gibi aklından geçmiştir. zırlâyanlar kim? Yüzbaşı trende rast geldiği gü- zel kadınla mlnasebetini kesme miştir. Bu kadından şüphe içir sebepler vardır.. Çünkü yüzbaşı- dan ikide birde prense dair sualler sormaktadır. Yüzbaşı, kadın ile rini kabul ettiğini bildirmeğe baş j lemıştır. Müstakbel ve muhayyel sevgili masina vaşıta olur. Fakat prers yerine randevuya bir başkasını gönderir. Yüzbaşının o şüpheleri “ yekinasdir “Bilin rovetrerini çe, | yedin yereli özle ker, Fakat pusuda bekliyen palaz | vermis. olduk- Bilhassa | öğtenir, pasaportuna göre İSMİ, kadının yapmış olduğu bir açık gözlük, bu vals şehrinde yaşayan! bundan ir) a.üddet daha evvel bir Jokamtacı ile evlenmişti. Kocası mahir bir| kanununa tevfikan kurutulmasınâ Mokantacı olduğu halde her ne-| mükellefiyet usuliyle teşebbüs ©- gekemiemekte, lokantası fevkalâ-| cağı a : : Bu vaziyetten çök müteessir ©- mektedir. Iafilâkın, bu sepetlerin | jan karı koca, müşteri temini için Biz pi ei yaz halledil- ! zü takılmış ve dahiyane bir fikir, Derhal kâğıt kaleme sarılarak lilâinda gördüğü adreslere mektup- İ lar yatmağa ve evlenme taleple- leriyle ancak bir defa görüşmele- ri mümkün olacağmı, sonra evlen- ran AREA, e eli mek üzere hazırlıklara başlıya” daklarını da ilive etmiş ve koca- sının işlettiği lokastada öğle ve | A 0 İml. — ——— kurutuluyor Bu bataklıktan kazamlacak 12000 © münbit arazi köylüye taksim edilecef biri Aydın, (Hususi) — Aydma Z - 3 kilometre ssesalede meşhur Azmak bataklığı vardır, Bu ba taklık kış mevsiminde 12.000 hek- Tren Akdeniz kıyısında Seni insanların ne büyük bir zekâye mâ| i Rafelde durur. Yık bir hava, açıl. | lik olduklarını bir kere daha ise) 'E araziyi su altında bıraktığı | gibi, 3000 hektar araziyi de yaz kış batak halinde bulundurur. -İd&m sular idaresine yaptırılarak makta ve tabiiki yeni evliler mliş-| 35.000 liraya muteâhhide veril” miştir, vitrine, en güzell Müteahhid kazıda kullanacağı m am e yarak nazarı dikkati Gelbetmeğe nihayet asabi bareketler göster- büyük bİK| eğe ve en sonunda da çaresiz ka- israrla onun yemeklerine iltifat €t-| |arak yalnız yemek yemeğe başi yorlarmışı... Lokantacı elinden geldiği kadar fis yemekler hazırlamağa gayret İşte ba sıralarda lokantacının | ettiğinden evlenme namzetleri lo- Ne karısı bir gün Viner » Zeytung gar kantayı güzel bir intbe ile terk- € | zetesini karıştırırken küçük ilâm lar arasında evlenme kısmına gö-| süthiş bir rağbet görmüş ve her ediyorlarmış. Bu şekilde lokanta gün bütün masalar dolmağa başla” muş, Lokantacının muvaffakıyetinde- ki ar nihayet bir kaç gün evvel ortaya çıkmıştır. Viner Zeitung gazetesinde kü- çük ilânlar ile uğaraşn muharrir, ber zaman, ayni kâğıt ve ayni yazı ile gelen mektupların bir sır sakla- ypaı ihtimalini düşünerek faaliye- te geçmiş, hattâ bu işin bir o ca- susluk meselesiyle alâkadar ola” bileceğini de düşünerek vaziyeti "polise" bildirmiştir. Tahkikat de rinleştirilmiş ve lokantacı sorgu- ekslavatör makinesi montajna başlamıştı" caktır, p Bu kanal kurutun İdmun srtma memba hektarlık pamuk yat. i cins toprak ku Bu bataklığın oenhan sâğire çifiçirinin saban olacaktır. pe fazla müşteri | gilmiş, fakat muvaffak oluramıya-| | B* ve ur anlaşıldığından Bayındırlık em - Muğla ş0 a bi temiz olmasına | Bakanliğr töraigmdan yırçğesi “JA y- | kiğometra tarafa açılarak sular Koçerli # Osmanbükü köyü derese akıtılacaktır. İzmirde. şal hastalığı W İzmir, (Hususi) — zin bazı yerlerinde görülen şap hastalığın detli mücadele db e t. Bu tedbirlerin kısa P faydaları görülmüğ, P müş, mevzu kordon Vilâyet sağlık zab nu kordonu kaldırırki zı kayıtlara devam ed” rarlaştırmıştır. Bu me” Şunuardır; ş İzmir hayvan pazar tamamen sönmesine ; kulacaktır. Hastalıkta” tirilerek depolarda #9 deri, kıl, yün, yapak. saire gibi mevadı harici kısımları deze tutulacaktır. Hastalık ai nümunesi gibi 480 adet paltonum olbabtaki şartnameleri dahilinde diktirilmesi işi açık eksiltmeye konul muştur. Eksiltme 30-1“939 pazartesisaat 14 de B. Postahane binasında P.T'T. müdürlüğünde müteşekkil alım satım komisyonunda o yapila” caktır. Beker paltonun dikiş vesair muhammen bedeli 300 kuruş hepsi- | iki san'atkâr elinde çok güzel bir teminatı 108 liradır. İsteklilerin “olbaptaki | ve idari şartnamelerini görmek ve muvakkat teminatlarını yatırmak üzere çalışma günlerinde mozkür müdürlük idari kalem levazım kısmına eksiltme gün ve saatinde de muvakkat teminat nin 1440 Tira muvakkat mühürlü nümune, fenni makbuzu ile komisyona müracaatları (802) 186 KARRAMAN HAYDUD içinde küçük bir evin ö: biraz durduktan hareket etti. Bü ev, Rolanın, Juana İle br- basını yerleştirdiği evdi.. Rolan burada iki saat kadar kaldı. Ev- den yalnız çıktı. Şimdi Babasının yanında iki kadın: bırakmış olu- yordu. Rolan bu sefer bir atla seya- bat ediyordu. Önce Tereviz, son- ra Merveza yolunu takibe baş- Tadı. ünde sonra sür'atle Nihayet Kara Mağaranın dev ağzı gibi açık duran ağzı önün- S atından indi ve mağaraya gir. Arkiyüzlü bir köylü bekliyordu, burada,.. — Geldi mi o adam? diye sor. du. — Evet efendim.. — Onu kendisi için ayırdığım yere koydunuz değil mi), — Evet efendim, , — Civarda başka bir hâdise yok değil mi?. — Buralarda (o Sanirigonun dolaştığını gördük. Fakat ka- çırdık.., Rolan etrafına dikkatle ba- karak, bütün tedbirlerin alın- mış olduğunu gördü. Mağara, büylk bir dağın ya- maçında, tabiatın oyduğu mun- tazam bir delikti,. * nöbet Uzunca bir dehliz geçti, bir merdivenden indi. Nihayet bü- yük bir kapının önünde durdu. Orada da, duvara asılmış bir fe nerin ışığı altında bir nefer nö- bet bekliyordu. Etrafma beki narak sördü; z — Reisler buradalar mi?. Muhafız başıyla; evet, işareti yaptı. — Söyle öyleyse geisinler!. Muhafız uzaklaştı. Rolan, bir eliyle feneri, diğeriyle de ham- gerini tutarak, kapıyı tekmeyle açtı, Küçük bir tereddütten son- ra içeriye girdi. Burası, tepeden açılmış küçük bir delikten hava ve ziya alan bir zındandı. Rolan burasını dikkatle göz- den geçirdi: — Ne güzel yer burası, diye mırıldandı. Burası da tıpkı ora- sı gibi. Onunda kapmsı böyle kiliğli. Ben de tam altı sene böy- le karanlık ve rütubetli bir yer- de kapalı kaldım. Kendimi du- vardan duvara vurdum. Ellerim, tırnaklarım kan içinde kaldı. Oh, bak, bak... Burada ekmek vere- cek bir gişe var.. Şuradaki kırık döstiye ne dersin.. Ya şu ekme- ğe? Hele şu taş yatak.. Her şey, her şey tamam... Rolan böylece Venedik kuyu- larında geçirdiği günlerin deh- şetini bir daha yaşamış oluyor- İer taralından yakalanır. Basit bir zabıta macerasından başka bir şey olmıyan bu film iJan Müra ve Mirey Balers gibi eser olmuştur, Pransızlar Mitey Balenin bu filmiyle Marlenden da” ha yüksek bir san'atkâr olduğunu | başlamıştır. j gösterdiği fikrindedirler. Bu çalışmanın verimli neticeleri pek çabuk elde olunmuştur. He men ertesi günü öğle yemeğinde 18 kişi, akşam yemeğinde de 25 kişi bulunmuş, daha ertesi günü bu yekün 40a sonra 50 ye, nibayet yüze kadar yükselmiş, böylece 10- kanta ber gün dolup boşalmağa Evlenme namzetleri, müstakbel eşlerini sabırsızlıkla beklemekte, di şüphesiz... arilatmışlardır. KAHRAMAN HAYDUT 187 du. Bu srada zındana alti kişi girdi.. Rolan elindeki feneri duvara asarak onlara döndü. Bunlar, Rolanı, büyük bir hürmetle se- Jâmlamışlardı. Rolan emretti: — Getiriniz mahpusu! , Bir kaç dakika sonra iki Xişi birini sürükliyerek (getirdiler. Taş yatağa oturttular. Mahpus sapsarıydı. Alnında soğuk ter daneleri toplanmıştı. Etrafına korkulu gözlerle baktığı halde hiç bir şey göremiyordu. o Çok geçmedi. Gözleri, mağaranın kâ- ranlığına alıştıkça, etrafında ha- yaller sezmiye başladı. Sanki haydutlar karanlıkta vücud bul” muş ecinniler gibi birdenbire be“ lirivermişlerdi. — Benden ne istiyorsunuz? diye boğuk ve helecanlı bir $es- Te mırıldandı. Bir ses cevap verdi; — Şimdi öğreneceksiniz Bam- bo! Bamba murıldandı: — Aratenin kâtibi.. Bu adam- dan şüphelenmekte haklıymı- şın. Kendisine bitap eden adamın kim olduğunu iyice görmek için başını kaldırdı. Karşısında, du- varda asık bulunan fenerin do nuk ışığı altında parlayan ve kendisine hiç de yabancı olmı- yan iki gözle karşılaştı. Bambe, titremiye başlamıştı... Ayağa kalkmak istedi; ayakları bağı olduğu için buna muvaffak olamadı, Sendeledi. Tekrar taş yatağın üzerine düşüt. Rolan bağırdı: — Çözünüz onu! « Bağlarını derhal çözdüler... Bambo hareketlerinde serbest kalınca kalktı.. Titriyen ayakla rını sürükliyerek zındanın bit “köşesine büzüldü. . Rolân garip ve cidden kor kunç bir sesle sordu; — Beni tanrdım değil mi Bam- bo?. i — Rolan Kandiyanc.... Bu isim, Bambonun dudakla” rından bir inilti halinde dökül- #müştü, Sonra Rolana yaklaştı. Önün- de diz çöktü, kollarmı uratt,. Rolan: e — Görüyorum ki karşında du- ran adamın kim olduğunu tanı dın! , Bambo homurdandı; —ArL, — Demek mücrim olduğunu da itiraf ediyorsun?, — Evet, evet ben milerimim.. Ben cürüm işledim. Fakat siz beni seviyordunuz. Siz ki mer- ya çekilmiştir. Nihayet lokantacı ve karısı ağlayarak işin hakikatini Adliye, bu iş için takibit yap” mağa İüzum görmemiştir, Çünkü, herhangi bir yerde randevu verip randevusuna gelmiyen kadınlar İhakkında takibat yapmak icap etseydi daha yüzlerce, binler- ce mahkeme kurmak lâzım gelir” yan mmtakalardan #8 yatı da beş gün : tutulduktan sonta YA İskeleden hayvan “e maddeleri ihracatı #” Vekiletinin emriyle tir, Şimdi hastalık sön için yakmda İzmir iskelelerin hayvan ihr ması hakkında Zirart emir vermesi b > Bursada hop” tertibatı yapı". Bursa, (Hususi) — yeni çakhsma yılmın hararetle hazırlanm ei da eskiden bir hop ,* dilen konferans ve M K tını da genişletmek İSİ alınmaya başlarmış” Bugünlerde satın “e ni hoparlör tesisatı yeği yerde birden ç caktır. Yeni tertibet meldir ve bunlar için © radan fazla masraf Dr. Hafız Dahiliye Di tetanbul P No. 104, Tels gi AYR ri m iin ağ a

Bu sayıdan diğer sayfalar: