12 Nisan 1939 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 9

12 Nisan 1939 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Rl ) D) 7 Nakleden: F. K. tilin ben oldur çık” en ibaret! meden önce pi- Herkes kat dosyi ada toplar: Senelerdenberi m İong cevap ve devam edil yor, Meselâ bakı» | z kulağına zi delikanlı JA uzatıyordu, Bu dos iş Pinlong Risard teri Rovdager di pen edilebili —— i . adan birçok ga“ Bunlardan | fikrinizi anl tevkif etti; ken dani” Üni Güğnm oğlu, siperlerdeki mage hereketi o yüzünden harp İlyas kazandı. Üy vi kesik gazete parçalarını Yaya koydu: Böyle sy leri sakladığınız dü- e bulunan d Yüz bini geçer. Herki yp si bu ves kalar bur Doyi müdahale e v ni sevmediğinizi b de size karşı sempa tabi farkındasınız. İ den bir arkadaşın nandığ, merize de kle razı olm şı dürüst harel siz de aynı şekilde d ik lav) ik altından o gülerek o| İra niz. anıdığınız za A Man her gazetecinin mesleğine bağ- duğunu anlı Gazetecilik ç Ye bir meslek'$- ki ancak bağlı ok ik şartile m me olunabilir > | şalttı . | — Pekâlâ, Bud: Ni. . çıktıkları, zaman *0 “iten Doy ile karşılaştılar, Sizi arıyordum. e M. Vans bana gazeteyi gezdir şterdi, Bizimle gazeteden Çi Pettigrevin bulund azdım. Bu koridordan geçerke: Stine bakarak ilâve etti: birahari mek üzere içeri rünce > Bu civarda güzel “Etrek. Bir şey o İçmeğle gitsek. İN bir yer biliyor musun Doyl? pe ilerle; si cinayet kiler içilmiş, ahbablık $ Pürleng birden bat sine getirdi: Bu işteki esrarı Keki ten yardımı bekl İbi #debilecek maldma Bi, Menizi ikinizden de Bon, a Malmemneniye, dedi, İpucu *ebilecek malümatım yok a- Y Süneyim, ei tabakasından çıkardığı bir rider cıgarasını sinirli bir ta- İs, “inde çeviriyordu. Mırıldan- wz varsa ica ede- biç Uğrusu beynimden vurulmuş < Mum, a Petizrevi yerde boylu boyum Te İlmiş görünce, değil mi? 3 başile tasdik işareti arey mi ığını n farkın; zi ie demek stiyorsu ki, tg “dünüz, demek isti ia A anlıyorsunuz. Sir Pete- "a Birm iz. Pettigrevin anızı unuttunuz. Faks m bir cinayetle itham edil Vans, bardağındaki aca m. Ben zaten bazı teh ditler de sa dasında ışık görünce istifamı bildir afalladım. Son wı doldurdu. Pettig, Peki | 1adımız. Bil — Bir aralık devam sonra hir daha adım atme- Fakat yemin ettim » yapmadığını i?, Fur t edi sual sormak isterim. — Sorun . — Mis gil mi? Onun ismini bu k viskiyi bo eket ett oldum ve r verdim. ğu bir oyerde| arr müteakip | Sir Peterin © , Sual soruy ak $ suallerime im. Cesedi gö“ wa aklum başi latırım 172 evet, diyordu, beni muhakkak bir zındana atmağa götürüyor. Pekâlâ, atsın bakalım.. Her bal de muhakkak bir gün kurtula- m. Ö zama ey Röolan, kendini koru, Ve benden kork. Çünkü; ben seni, bir zındana atacak geğilim., Bu düşüncelerle meşguldü... Rolanı yakalayacağı, ona is- tediği gibi işkence yapacağı za- manı şimdiden düşünerek du- dakları Üzerinde sevinç tebes- sümleri yer buluyordu. Römadan (Pado) (havalisine kadar olan mesale sekiz gün sürdü. Bu sekiz gün zarfında Rolan ağzmı açıp ta kardin. bir söz, bir kelime bile söyleme- di, etmiştim. Size mahrem bir hususa dair arreni seviyorsunuz de âdiseye vermezseniz sizi. zorlrya” yardım etmemi vap vermeniz lâzımgeldiğ (Devantı w KAHRAMAN HAYDUD ladığı za: miş bulunuyordu. yorsa da ayak sesli takım süvarilerin fında yürüdükle: , Rolan arabadan uca, evvelce Biyanka, Jua- nüne gel vurdu., Ve kapı hemen açıldı. Eşiği üzerinde ku ve yarı dehşet içinde parla- kendisine kapı çan uşağa çekin — Üstadla saat sem biraz randevum var. Zannede erken geklim, Dedi, k; — Biraz erken mi Çok erken.. Saat ! yö Dujussicüx daha şimdi sofra - dan kalktı. Sonra geçirdi ve ilâve etti; - Sizden | daha gelmedi... geldi enüz iki randevu listesini gözden evvel girecek olan Ovo.. Şemsiyenize uktan akar gibi Veriniz bana onu.. Tittek eliyle uzattı: — Yolun ne kadar sürebileceği- ni iyi hesap edememişim, dedi . kat ediniz. | su akıtıyor. şemsiyeyi uşi Bu saatte geldiğim için çok m cubum. Fakat dışarıda da k mazdım.. Dehşetli yağmur yağı- yor. Çocuk iadeli bu yüzdeki mah- | şağa tesir etmiş olacaktı. Ona: — İçeriye giriniz, dedi Güzel ve mükemmel döşen m, şiçek kokuları ri Huchard üzeri ipek kadife ile kap- k büyük koltuklara oturup otur- mamakta tereddüt etti, Islak olup olmadığını anlamak için elini kisa- cik manşonunun arka tarafında gezdirdi. Manşon hakikaten 3s İatmamak için oturmaktan vaz- geçti. Pencerenin önüne gitti, Hava- rada iş bulabilirse, bu mânzâra belki ona da tabii gelecekti. Bunu okadar istiyordu ki. Bu onun ilk galışması: olacaktı. Ç tebin müdiresi bu şöhret sahibi * son Dujussicuâ'u gayetle iyi tan yordu, Bu büyücek du: ize ke unuza göre ye tiştirip tekemmül ettirebielceğiniz cubiyet, korku ve çekingenlik w-| ya hayran hayran baktı, Eğer bu| tavsiye mektubunda şöyle diyor-| Gr Hi | bir müpt Adeta bir in ci. Nüki n ayrı ayrı İl y a) Mer chard sizin eserleri yazısı vardır, bütün ve ahlâkını gar ?İ Kocasının ö Möz- küçük oğlu ile yalniz kaldı. Anne- si torunu ile meşgul olduğu için | gündüzleri ve hattâ geceleri bile| ei : e serbestçe çakşabilir. Sizi şimdiye kadar hiç sukutu hayale düşürme dim. Bu kız şimdiye kadar size tavsiye ettiklerimin muhakkak en Alnı cama dayalı olduğu halde bu gözleri kendi kend tekrarlı- 5; içi büyük kingenlik ile dolu nüyordu; “Ben küçücük ve hiç bir şeye yaramaz bir mahlük ere bile emretmeğe 8 lalbuki ben bu korkak ingem halimle. Annem de y Kusurumu n de biliyorum amma..,, geçire- stadın Şöyle düşü- rum. değil, İ kendisine atacağı ilk nazi kor kuyordu, Üstedm fotoğrafı, her gazetede aşağı yukarı kmıştı. Korkuyor- du. İnsana n âde İta.korkutan bir yüzü vardı bu a- İ damın, maamafik güzel, hattâ çok İ güzel bir adamdı.. Enerjik ve şid- detli bir ifadesi olan bir çehre, kendisine sual sorduğu zaman in- şallah kekelemezdi. Saatine baktı. Akreple yelkova- e hareket et ti için yordu. 'Tam bu sırada kapı açıldı. Başı- iyari o tarafa çevir: ve kürklü ve arkası pencere tara- fına dönük bir kadın gördü. Bu ka dının başında çok şik bir şapka vardı. Bu kadın muhakkak ilk randevuyu almış olan kadın ola- taktı, Demek ki bu bir rakipi Marie Hucharâ, nezaketen alnını İ tekrar cama dayadı. Yeni gelen İ ka kmak istemiyordu. Pi | kat yavaş yavaş tecessüsü neza ise Rolan gelme- ede kalmıştı?. Her ne kadar dışarını görmü- nden bir banın etra- hissetti, iner inmez, na ve babası için kiralamış oklu- ğu eve gitti. Bu evin hariçten metrük bir manzarasr tamamen vardı Bahçeye girerek kapının ö- Hususi bir tarda yüzü yarı ko yan bir adam gözüktü. Araba, Palodan büyük göl sahilini takip edeceği Mester yoluna döndü. yerde Bambo nereye gittiğini gör- müyor ve bilmiyordu.. Sadece siyah mağara gibi bir yere gö türüldüğünü zanneylemektey- di. Nereye olursa olsun, her hal- de Venedikten uzak bir yere götürülmediğine kaniydi. Mester Kasabasında araba bi raz durdu, Rolan indi. Yerine İskala ar yürümeğe baş- nim çıktı. tem, Bu adam, Piyer Aratendi. Karşısında Rolanı görün. ce sevinçle 'bağırdı. — Nihayet gelebildiniz.. Üç güriür sizi bekliye bekli Az kalsın pâtlayacak- ve ci şalrin gevezeliklerine cevap verecek yerde sert bir ta- vırla sormuştu; — Emirlerimi tamamen yap- tın mı?, — Noktası noktasma.. niz de görünüz. Rolan, şairi t ten yan tarafta bir oda açtı, Bu Geli- p etti. Ara- korku ve çe- O meş! İ SUAT DERVİŞ di. Odadaki ha kuvvetli Marie Huchard üzerinden gizlice tetkik etmek istiyordu. o Başmı hafifçe çevirdi ve birden bağırdı: ketine galip g okularma & çiçek m karışmıştı. takibini omuz — Antoinette! . Y gelen kadın da haykırdı; — Marie! Eileri ileride biribirlerine koş- tular, Kürk manşonlu kadın; — Burada ne arıyorsun, rim? diye sordu. — Ya sen, c geke- m? Ne kadar za- #ribirimizi göreme — İki sene mi? Üç sene mi? Öy le bir şey oluyor.. Sana bir taziye mektubu yazmıştım. Aklın w 0 mektubu?, — Hayıt almadım amma, düşüneceğini tahmin ed beni — Annen, çocuğun nasıllar?. — Allaha çok şükür, ikisi da iler.. Ya kocan ?. Eskisi gibi çok mu çalışıyor? — Çok! Hayatını kolay m:7, — Bunu bana mu söylüyorsun, canım... — İşte ben de bü yüzden şim- — Nasıl? Bu yüzden öni burada burada bulunuyoru: kat, sizin ha eydi. — Hayır, canım, şimdi de sela- kazanmak — Annemle fena vaziyetteyiz. — Zaman çok fena şekerim, za man fena! Evlendiğimiz zamanla rı batırlar mısın?. — Ayni günde evlenmiştik, Antoinette.. Bana çiçek gönder - miştin.. Ben de ayni şeyi yapmış- tem.. Sonra, biribirimizi eskisi ka- dar sk görememeğe başladı. — Seni unutmadım, Marie, fa- kat, ne yaparsın, kocaya yardım (Lütfen sayjayı çeviriniz) ben de çok KAHRAMAN HAYDUD ir ka- dını öldürmeğe tenezzül etmez. Rolan Fahişeye doğru ilerle- di, Sakin bir sesle: — öleceksiniz madam, dedi. —ölmek mi? Niçin ? Niçin?. — İşte bir şişe ze! Bu sizi ıstırap vermeden » Jan Davilâyı öldürdünüz, Bu bana ait bir mesele değil, Fakat kı- zınızın ida ölümüne sebep oldu- İşte bunun için öleceksi- ruhunuz, merhametiniz yatımın en tatlı zamanında öl- mek.. Oh bu mümkün deği!. — Leonor da gençti. Onun liğine merhamet ettiniz mi? Ben de gençtim. Fakat buna hiç vermiyerek © beni Bu cinayetleri» Anlamıyor ehemmiyet felâkete attmız.. niz kâfi değil mi?, musunuz ki sizin yaşamanız mut l&ka başkalarının ölümü ile ka- , Haydi madam, çabuk Olu- karar vermeniz için yalnız r dakikanız var. Emperya elini ie saçli larmı dağıttı am kafasmdan Tirse De eni bizzat öldürünüz, Bu sırada İskala Brino tek- MH olduğunuz Onlar ihbar edilmiş, Venedikten çi karken bulunduğunuz yeri bildi- rene beş yüz ekü vaad ediliyor- du. İsterse: lirsiniz.. Muhakemeniz ve cellâda teslim eiilinciye dar bir saat değil bir yaşarsınız. yerde de heykel gibi durmuştu. Rolan: — Madam! dedi.. ya bu zehri içiniz, yahut ta Venedik cellâdı- na teslim edileceksiniz. — Cellâd mı? — Evet.. Jan Davilanın kati- Meclisine — Cellâd! Oh, hayır, hayır... Ben kendimi öldürürüm.. Fakat bir saat daba yaşayayım ne ©- lur?. — Arabam aşağıda bekliyor. z Venediğe beraber ge- yapılır, ka- ay daha Bana merha- Da- Bi- Hâlâ — Hayır, hayır.. m.. Rolan.. Rola sevdim., da seviyorum.. Bana atıl, . Fahişe ağlayarak, yalvararak rdu. Rolan müteessir oldu.. Belki de affedecekti.. Fakat, İskala Brino, geçen Rola- şeyleri ssetti. Hemen ileri atıldı, yerde sü-

Bu sayıdan diğer sayfalar: