20 Mayıs 1939 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 6

20 Mayıs 1939 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Define Peşinde No Tarzan, nihayet dilşündüğü plânt tatbik etti. Bulunduğu yerden kemen Kaya Güllerin yanma koğlu ve ona: — Kapıdan çekil! Maymunlar İ- çeri girsin, diye işaret etti. Orangotang, pek haki: hayret etmişti; Maymunlar Tarzan& ve kendisi pe, krallarını öldürdükleri için, diş biliyorlardı. Mağaarya girer girmez “bu yüzlerce maymun onları derhal parçalıyacaktı. Fakat, Tarzan da hakkı yok de- oğlan Bakışlarile Kaya Gülleye bu- Bu anlatmak Bstiyordu: “Maymunlar mağaranın aşağıstn! clarak tuttukları için buradan dışarı © mıyacağız. İylsimi onları yine ma - ğartlarma alalım, Hiç olmazsa bü # suretle anlaşma imkânı bulmak ih. timali var. Acaba Tarrin maymunlarla na - gl bir anlaşma imkânı olduğunu dü şünüyordu. Bunu Kaya Gülle de me- © rak ediyordu. Biz de tahif merak © diyoruz. O halde, onun yaptıklarım “dikkatle takip edelim. Kayâ Gülle, maymunları içeri bi- Takmak üzere kendisi kapımm ö . nünden çekildi. Onun içeri çekildiğini gören mı unlar, meydanı boş bulünen, & men kayalara tırmandılar ve tek - rar mağaraya cikmaya başladılar, Tarzan, Kaya Gülleyi içeri çe -! “ker çekmez onu hemen yanma ça . oğırmış ve öldürdüğü maymun kra- lenm boz kalan tahtmt göstererek: © — Çık şuraya otur! dedimşti, Zeki Orangotang onun ne gibi plân düşündüğünü derbnl anlamış ve kendi iştekleri olmadığı için asıları çehresi geniş bir tebessümle gülüm- — semişti. Kendisine verilen (maymunlar lığı tahtına oğzt kulaklarına va- Tarak, sevinç içinde çıktı kuruldu. Bu esnada Tarzan da mağıranm duvarındaki yüksek pencereye &iç 'ramış ve içeri girmek üzere olan “ maymunları orada karşılamıya ha - gırlanmıştı. Kralları öldürülerek define ma - © ğarasından dışarı çıkarılmış olan t nunlarm iddeti çok büyüktü. “ Kapıyı boş bulup içeri daldıktan “ sonra, bu hiddetle, hemen dört ta - rafa saldırdılar. İlk gördükleri, pen- “ cereyo çıkmış olan Tarzan oldu. | Tarzan, yüksek ve geniş pence renin içinde, ellerini kalçasına koy- muş, ikl ayağını açmış, heykel gibi “Bir vaziyet alarak, maymunlara hâ- m bir mazarit bakıyordu. Goriller onun, krallarmı öldüren olduğunu hatırlamakta gecik- meâiler. Hemen hepsi 6 tarafa köş- tu ve Tarzana büeum etmeye kalktı; Fakat, Tarzanı bulunduğu pen. cere hem yüksekti, hem de alt ta, fde olsa o da bi aymuandu ve İn - rafı tırmanılamıyacak kadar düz - dü. Maymunlar buraya çıkamıyacak larını anladılar ve öfkeyle yerlerinde durup Tarzana karşı yumruklarmı sallamıya başladılar Gorlllerin bu vaziyeti hem kor - j kunç, heri gülünçtl. Maymun'ar, bu düşmanlarmn üzerine atılmak onu boğmak İnun bulunduğu yere sıçtayantadık- ları için, oldukları yerde obs karşi sanki: “Aşağı in de biz sana güsteririz!,, der gibilerden yumruk 8 tardı. İ Yakat, Je. Tarzan, o hâkim nazarlart ile yok: maymunları bakarken re yapaca- ğmi tasarlıyordu. Daha doğrusu, ne yapacağını evvelden tasarlamış- tı, şimdi bunu tatbika hazm'anıyor, du. Diğer tarafla Kaya Gülle ise, kendisine hediye edilen tahta ku - İrulmuş, oötürüyordu. Oranzolang, İbu tahta çök yakışmıştı. Çünkü ne Oyun ve eğlenceler Tavşanın ko'akları Burada üç tav-| şan çörüyorsu - nuz, Fakat bun -İ larm tavşan oldu ğunu derhal an - lıyamazsımız. Çin kü bizim bildiği, miz, tavşanm u - zun uzun kulakları olur. Hani bun İların kulakları? i Dikkat ederseniz yan taraftada üç tane kulak ürsünüz, Fakat üç tavşana altı kulak i#ter. Halbuki, bu nu yapan ressam, “ben Üç kulakla tavsan yaparım,, diye iddia edi « r. | Şimdi, siz bu üç kulağı üç tavga- ua öyle bir şekilde taksim ediniz ki hepsinin ikişer kulağı olacak. Yapabilir misiniz? Tecrübe edin, Yapamazsanız, nasri yapıldığını ge - lecek hafta burada göstereceğiz, öğ- niz. 'BİLMECE Üç kişi oturmuşlar, iki bardak İsana yakın biz zekâsı olduğu işin, maymunların başma geçmeğe daha lâyık bulunuyordu. Burunla beraber, oturduğu 0 rs İ hat yerde büyük bir endişe ile et - rafına bakımıyordu, Çünkü Tarzan plânını sas itibarile anlamıştı ama, onun tamamiyle ne yapacağını bil, miyordu, Düşünüyor, fakat bulamı- yordu. Çünkü mağarada yüzlerce may - mun vardı. Bunlardan, mağaranın dışında iken bile kurtulma ihtümali pek azken şindi burüda, onların mali olan bir yerde maymunları kendileri için nasl zararsız birer hayvan haline getirebileceklerdi? Tarzan, Orangotang arkadaşınmn bu düşüncelerini gözlerinden snla- mıştı. Ona: “Sen hiç merak etme, işi buna bı. rak, göreceksin, hak bu işin içinden nasıl çıkacağım,, der gihi baktı, Sonra maymunlara döndü; (Devami ver) © (Bilir misiniz ? i Mektebe giden ihtiyarlar! Londrada iki çocuk vardır: ber İ 3 gün biri büyük - 5 bâbasmm, diğeri de büyükanne - sinin kitaplarını taşılar. Fakat, mektepleri ayrı ayrı dır. Çocuklar ilkmektebin kapısın - dan içeri girerken haminneleriyle dedeleri biraz ötedeki başka bir mek tebe giderler. Bu, Londrada yaşlı kimseler için açılan yeni bir mekteptir. Oraya, bilgisini artırmak, yeni yeni şeyler öğrenmek isteyen herkes gidebilir. Hattâ, bir sıraya baba ile oğulun, ana ile kızın yânyana oturdukları görülmektedir! mı? On beş ya - şendaki bir çocuk bugünlerde bü - yük bir macera kahramanı ol - Onbeş yaşinda denizci ! muştur, Frank Haberiniz var Z ismindeki Vayld şarap, iki bardak limonata Ve |py İngiliz çocuğu, mi kafile- iki finca nkahve içmişler. Bunlar | sinin Afrika sahillerine gitmek üze- dan kahve işmiyen limonata A | ve çıktığı sefere işirik etmek İs * içmiyor ve limonata içmeyen de | termiş ve, onlardan çok küçük ol - şarap içmiyor. Acaba herkes me | duğu halde, İngiliz Kralmın karde içti sine mektup yazarak kendisinin de bu sefere İştimkine müsaade edil - İ mesini istemiştir. On beş yaşindaki bu küçük mace raperst, şimdiye kadar denizlerde çok dolaştığını, denizeilere dair bir - çok şeyler okuduğunu söylüyor. Şim di sefere çıkmak üzere bulunuyor.. HABEP ÇOCUK SAYFASI Bilmece ktüponu 20 MAYIS — 1939 Şen Sözler Güreş Kırlarda dol rlardı, Güner, arkadaşı Türkâna: — Bak, dedi, Ne güzel manzara, değil mi? Türkün etrafıma bakındı, bakımdı. Sonra: — Vallahi bilmem, dedi, Belki çok güzel manzara aina, dağlar kapat - miş! Özdemir, çalıştığı odaya annesi - nin babasınm resimlerini çetçevele Up asmışlı, Arkadaşlarından biri ve. simlere baktıktan sonra ona #ordu: — Neye annenin resmini gisimle, babanm resmini kalın bir iple astın? Özdemir: — Görmüyor musun, dedi, Annem ık / — Bu sene İmtihanlarda kazanır san sana güzel bir hikâye kitabı a- lacağım. — Kitabı şimdiden al da, baba, eğer Imlihanda kazanamazsam O - kuduletan sonra geri veririm ne zavıf bir kadın, babam ise ne ka, | Bu karmakarışık çizgilerin ve sayıların arasında bilseniz ne güzel şeyler saklı! Fakat bunların ne olduğunu merak ediyorsan” anlainanız kolay; Boyalı kalemlerinizi veya sulu boya takımımı alır, resmin başına geçersiniz ve içindeki rakamlara göre çizgile ” rin arasını şu şekilde boyarsınız? | 0 — Beyaz, 1 — Pembe, 2 —Kirmuzr, 3 — Sarı, 4 — Siyah. mene a LERE e ll eş ege Başına gelenler ! Dövüş etmişti. Yırtılmış şapkasını başma yan geçirmiş, gidiyordu. Yoldan geçerken karşısına bir ar. kadaşı çıktı: — Ne 0? Ne var? diye sordu. o: — Sorma başıma gelenleri, diye analtmak istedi, Fakat arkadaşı: — Görüyorum, dedi, Başma çok eyler gelmiş, Meselâ bir iki , Biryen tes, elite seye me TUK; Ne garip şeyler ! Dünyanın dörtbir tarafında öyle garip şeyler var ki bunları saymakla bitmez. İşte, size onlar” dan bir kaçı: #Okyanos üzerinde köprü! — Avrupa ile Amerika arasındaki | engin denizi bilirsiniz: Atlas Ok- yanusu, Bunun üzerinde bir köprü vardır, onu bilir misiniz?, Şüphe siz bilmezsiniz. zannedileceği gibi bu köprü, tabii, Amerika ile Avrupa arasmda de. ğildir. Yalnız, İskoçya sahillerin. den bir iki kilometre uzakta bir a- da vardır, o ada ile sahil arasında bir köprü kurulmuştur ki, arada- ki deniz Atlas Okyanusunun bir parçası olduğuna göre köprü Ok. yanus Üzerinde sayılabilir, * İki metre kuyruklu kuş, — “Rara Avis, ,ismi verilen bu kuş bir nevi papagandır ve iki metre katlar yeşil tüylü uzun bir kuy. ruğu vardır. Rara çok kibirli ve kendini beğenmiş bir Rayvandır. Kuyruğu kirlenmesin bir yere sürünmesin diye daima yüks$ekle- gaçlara yapar. Raranın en fazla yaşadığı mem. İleket Cenubi Amerika, Guatamala dır. Guatamala hükümeti onu ken. Ni müli kuşu olarak kabul etmiş jtir. # Sineklerin de zevki var! — İSinek deyip de geçmeyin, onun da kendine göre zevki ve düşüncesi vardır. Siz zannedersiniz ki sinek önüne gelen yere konar. Hayır... İ Onların seçtikleri bazı yerler var- dır. Meselâ, yapılan bir tetkikte görülmüştür ki, sineklerin kon. mak için intihap ettikleri yerler en fazla yeşil yerlerdir. Ondan sonra mâvi renk geliyor. Diğer renklerden sinekler hemen hemen hiç hoşlanmıyorlar ve zora gelmez lerse veya onları oraya çekecek Te konar ve yuvasını da içi bop a) bir şey olmazsa yeşil ve maviden başka yere konmuyorlar. * Kurutma kâğıdı nasıl yapıl dı? — Bir çok icatları tesadüfe borçlu olduğumuzu bilirsiniz. K rutma kâğüdr gibi lüzumlu bir şeyin de böyle bir tesadüften, da. ha doğrusu bir yanlışlıktan ileri geldiğini de biliyor muytlunuz?. Elinizdeki şu kâğıt ve yazı yaz- dığımız defter kağıtları ile kurut. ma kâğıdını karşılaştırırsanız gö rürsünüz ki bu kâğıtlar serttir ve sıkıdır, kurutma kâğıdı ise yumu. İşak ve gevşektir. Neden?. Çünkü, yazı kâğıdının hamuruna, yapılır- jken kola korlar. Bu kola, kâğıt gerrelerini biribirine yapıştırır ve sıklaşırır. İşe, bir gün bir kâğıt fabrika sındaki İşçi hamura kola koyması. nr unutmuş. Ortaya, bugün kurut ma kâğıdı dediğimiz yumuşak kâ” ğıt çıkmış.. Evvelâ, bu kâğıdı ne yapacaklarını bilmemişler ve fab. İrikanın sahibi yanlışlık yapan iş- İşiye zararmı ödetmek istemiş. Fakat sonra bunun kurutma kâğıdı olarak kullanılacağı anlaşı. İeyor ve bunu ilk çıkaran o fabri. İka bilâkis kâr ediyor, İki yakın arkadaş ! Arkadaşma rastgeldi: — Aman Ahmet! dedi, Bilirsi aramızda hiç ayrı gayri yoktur. — Evet. — Ne olur, bana yirmi beş kuruf ver... Öteki: — Evet, dedi, aramızda hiç (89 yoklur; Bugün benim cebimde öt vi 5 ur Hmm üreme günüz oltadaki tel, bildi Gan yapılmıştır. Çürkü, camda yapılmış tellerin aynı kalmirkte demir veya bakır tellerden iki rsi#” K kavi oldukları görülmüştür. halde camı çabuk kırılır bir mad” de olarak sayamayız. Bilâkis, yet” ne göre demirden kuvvetli deyebi” iriz. * Balonla İngiltereye hücum! Bundan sonra harplerin havadı* olacağı ve muharebelerde tayy3"” lerin büyük bir rol oynayacağ' söyleniyor, Fakat, daha 1805 © mesinde, yani bundan aşağı yuks” Bir buçuk asır evvel Fransızlar? İngiltereyi havadan fethetimi üklerini biliyo” musunuz” Hakikaten, 1305 de, Franszl” gâyet büyük balonlar yaprms?” bunların her birine atları ile be” ber 300 sivari yerleştirmeyi İngiltereye geçip, tepeden inn” orasını işgal etmeyi düşünmüş!” di. Çünkü o zaman Fransısi# İngilizler biribirlerine müthiş dö mandılar, Fakat tabit, bu, bir pis” halinde kalmış ve tatbik edile” miştir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: