17 Ağustos 1939 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 12

17 Ağustos 1939 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

HABER'in Tarihi Romanı: Dede: “benim polisle alâkam, Yazan: RAHMİ YAĞIZ polislik işim yok!,, deği — İki polis mi arıyor? Yanlış olmasın de, dem. Benin polisle alâkam, polislik işim yok, Öteki boynunu büktü: — İki ters memur, derd anlatamadım. Çağır Reşid efendiyi buraya diyorlar. Reşid efendi neyini bir tarafa, meyini öte ta- rafa bıraktı, sikkeli Başını İki tarafa sallaya salla. ya lâbavle okuyarak aşağı, kapının önüne indi. Memurlara selâm verdi, — Merhaba erenlör!,, Polis sordu: — İsmin Reşid efendi mi? — Evet erenler! — Al çu evrakı oku... Şuraya da evraki si. dım diye yez, imzala, bana ver! Reşid efendi, memurun - uzattığı kâğıdı aldı, göyle bir göz gezdirdi, o Merkezlerin biribirlerine havaleleriyle, mevlevihanelerin şerhleri, dede mühürleri dopdolu kâğıttan ilk bakışta bir şey an. lamadı, Memurun bekeldiği parçayı İmzaladı, ver- di, Içeriye çekildi. İki gün içinde bir tomar halini alan evrak, sa, daret mektubi kaleminden ##dar edilmiş bir kâğıt- İr, Üzerinde dahiliye nezaretine hitaben söyle ya. milmişti: Dahiliye nezareti celllesine “Bidayeti meşrutiyette Selânik vilâyeti mev, levihanesinde mukim iken bilâhare Dersaadet mev- levihanelerinden birisine naklettiği bittahkik anla, yılan dervisanı tarikati mevleviyeden Reşid efen- dinin serina buldurularak makamı o valayı sadareti uzmaya müracaalinin temini ile inbası hakkmda a. Mia lirz erir bayçrülrsas bakcar-. 20 Nissn 1531 Sadaet mektubi ka'em! miri Fam Buna dabiliyenin bir k islerle evrak polis müdürlülün- havale edilmişti. Dersaadet Poll; müdiriyci aliyesine (Vevkalâde müstaceldir) İisitef sedarst moshöubi Malermi tesksres'le 1 selareli wz*oya müzasantinin temini emir rulan dervisanı torka mevleviyeden Red e. “fölülnin hangi derzihta bulandağu bittekkik İşbu beteri saadeti meserin lebliğiyis mürâcialının io min ve İnbasr r0*-1u>, Ayri gün bir şimşek hızıyla merkezden merke, we ve İstanbulun yedi semtindeki mevlevihanöleri dolaşan evrak her merkezin ve mevlevihanenin gerhleriyle tomarlaşa tomarlasa büyümüş, akşam fizori, korahat vektinde (oYedikuleye gelmiş, işin müstaceliyetine binaen hemen yola çıkarılarak mu- hatab: Reşid efendinin eline varmıştı. Nakib, evrakı baştan başa okuduktan sonra hafif bir gülümseyişle başını salladı. Karşısında merakla hâdisenin iç yüzünü anlamak Için bekliyen ayakçı dedeye kıraca izah etti: z — Pakiri sadaretten arıyorlar. Talât paşa dos. tumuz bu eski refiklerini görmek arzusunu izbar buyurmus olacaklar. Bu izah tekkenin içinde süratle yayıldı. Dede, ye kadar aksetti, Ağırbaşlılığı ve mevkii e tekke Neclâ Bugün Behirenin çok ( değişmiş olduğunan tamamile farkındaydı. Genç kızın iri elâ gözlerinde hafif bir ışık ko- şuyor, yüzünün sedeften şeffaf derisi al- tındaki kan dolaşması bir hayat rüzgüri” le süratlenmiş gibi. Gözlerini (o Neclâya dikmiş. Neodetin ne söylediğini bilmek istiyor. — Yok canım, Necdet bey endişe adi HABER OR GENE halkımın bürmetini elbetmiş bulunan © Reşid efen- dinin sadrazamla olân dostluğu bu mevkii dedenin. kinden de yüksek bir dereceye bir anda çkardı. HABER — Akşam Postan iğim On Bundan başka, madam Lökör, jimdiye kadar kendisine tavsiye et” ingen darekedi bırakarak toldan ma'ümat a- de hareket Ni savsiye İle gelen bü emirberdan ne Reşid efendi. ovraktâhi miistscel. kaydını (SİZ Mü tam bir likaydi ile o mukabele etmiş, hafif bir te ! viz. Evinize gökten bessümle işi mühimsemediğini © göstermiş, ertesi günü de sadarete gitmemekle bu ihkaydiyi devam ettirmişti. Füknt, Talât pasanın böyle senelerden Sonra kendisini hstırlayışında bir fevkalâdelik de sezen, mahiyetini k-stiremediği fevkalâdeliği türlü ihti mallerle tavsif öden nükteci levi Üç gün sonra sadrazamın evine gitmek, paşayı konağında ziya ret etmek Kararmı varmişti. Bu aralık Reşid efendi, eşyaları arasmda bu. lunan Taldt paşanın bir emanetini, vaktiyle Selâ- nite saklattığı bir elmi tahattur etti, Hareket orludurun İstanbu'a yürüyeceği! &irn larda hazırlıklar Hsr'otlilirken bir akşam Talât pa. $n Selânik teklesina gelmiş, Reşid efendiyi bul muş, ona kâğıda sarılı ağır bir cisim uzatmış ve rica etmişti: uzum dedem, şu kâğıdda sarık fitili çık, mış tur bombasmı bir tarafa sakla, Bana lâzım ©. Iscak. Sen bunu muhafaza ederin. Lâzmi oldu. ğu zeman 76lir senden alırım! Tekkede silâh nsmma bir şey bu'undurulmaz. dı, Fakat dostu Twlât beyin bu ricasını reddede. miyen Resid efendi bombayı almiş, sncsk #nndığın- da saklıyabilmişti, Bomba Selânikte Talât pası Sonradan öz İstanbula gelip da! gal eğince bu emaneti büsbütür unuttu. OSadra. zam olunca da elindeki kudret bit anda böyle bin- leree bömbayı sadaret avlusuna yığacak kadar bü, yük olduğu için ne onu ne de Reşid efendiyi hatiri- ns bile getirmedi. 4 Mevlevi taburunun Kuruluşunda bunlarm ba. şinda kendielrinden bir teşkilâtçmın bulunması fik. r ortaya atıldığı zaman ilk aklima gelen Selânik” teki dostu Reşid efendi oldu, Lâkin boybayr yine düşünmedi, ” Rööeld” oteddi, “yiliires “imal “edite doğu. nu bir serzenişi olmak, günlin otoriter sahsiyeti #arezama Selânikieki maziyi hatırlatmak için İki gün sonra Talât-paşanın konağına giderekn bömba- yı sandığırdan çıkardı. “Bir bohçava sardı; kotlu. finn eltma kaslırdı. Yedikuleden tramvaya binip Bultana'mette indi. Şimdi dispanser olan ev 0 zame"ki "-daret konsğınm kenısından içeri daldı. Kon “n avlusunda Iki polis nöbet bekliyor, iç karıya okan merdi--nin. hosmda diğer hir cift pa, fis bulur Tr, kemm ii rüç de 3 polis vezife ha- İlade dur»yordu. Konağın avlusunda bövle - ufacık bir karakol vaziyetinin ihdesma mühim bir sebeb vardı: Hema- yak Aremven İsminde eski Taşnak komilesi âzü. sından bir adam zadarete müracaat etmiş, mühim bir ihbarda bulunmuştu. © İhbar şuydu: 2 Tornnyada birleşen Tasnak komlteri mehyis. Tar, Ermeni tehciri hidisesini çrkeran ittihat ve-te- rakki riles-emr idamı mekfüm etmis, bunun Win Komitenin İstanbuldaki âzâlerma emir söndermiz- ti, (Devamı var) IN AŞK Nakleden : ü, | e | güyük işg pheliyim. Genç kadın: — Peki efendim, dedi, — Aziz dostlarım, devam citi — Hepinize teşekkürü o kendime dorç biluim. Burada yavuz başımı emezdim. Ancak sizin sayenizugur kı, Fransız Casusu AL İ saslı Haym, Fransaya iki bölük teş ikil edecek adette asker göndermiş İve düşmanının mühür esarını bil direrek böylece ihtimül idoş yeve ieya etmamıştır. Tekrar te şekkür ederim, Mahzendekiletin hepsi ayağa kalk muştı. Madam Lökör © hıç&ırıyor, papaz Gayyard ikide bir burnunu siliyordu. Yüzbaşı Loran Haymın omuzlarına ksyarak: — Lüzumsuz heyecan yok: Daha her şey kaybolmadı. Kompars baykardar. © — Her şey kayboldu! Konrad dönünceye, sızlarm dağılmasından müdahaleye karar vermişti. Fransız lar baş'arını kaldırdılar, sn Üzerlerine çevrilmiş tabancası” nı gördüler ve şaşkın kala kaldılar. Komipars alay etti: — Aziz arkadaşım Haym. Eğer vasiyetİniz bittiyse lütfen ellerinizi havaya kaldırınız. Diğerleri de kal dırsınlar, hattâ papaz ve “Tamam, işte böyle... ayrılın ve geri geri yürüyerek du” vara dayanım. Güzel, aferin.. sabre idin, birkaç dakikalık iş kaldı. IX (Son om beş dakika) Fransızlar, Komparsın emirlerine düşünmerlen itaat etmişlerdi. sen yapılacak başka bir şey de yok tu. MASAL ÇOCUKLARI VE HIS ROMANI: MUZAFFER ESEN , Fakat Langdan çekini 2, Jüzumunu ve doğur eri hesaplamadan düşman anızdan kimseyi öldürmemi ja: Gayyard bilir: Sersemin sülelm başLu papuzın evindeki ; haşir teknesinde biraz tazlaca tut 4 günden itibarendir ki Sen Ko ende rahutımız kaçtı. 42 pars, karşısındakilerin Haymıni Harekâtını gözderi kaçır miyordü. Sahte Alman etmek | silâhlı olduğu ve ilk 'rsattahareke »*k siye aİt|te göçedeği muhakkaktır. Kompar onun gözlerinde bir ümit şulesi se düşer gibi ve|“er gibi oldu ve meğhal bi# tehli *tretile titredi. İ Homurdandı; Hayım, devriye birkaç dakik: a xodar burada olacak. O ge'me söyliyecekle | den önce kımıldanacak olursan ser ibaret,, Bir tavsiye da |bir köpek gibi gebertirim. Anlaşı! İnize geçen ilk fransızca lügat“ Die ie mu? — Bunu söylemeğe neden lüzum gördün? 4 Haym bunu istihzalı bir eda “« öylemişti. Kompars bunu Bissetti Bu ara madam Lökör duvara iyi" ie yaslandı. yavaş yavaş kaydı ve İ yaygın bir halde yere yıkıldı. Yüz taşı Loran ona yardım etmeğe das “andı. Kompars haykırdı: taşkın Pa bir, :elim, bana.bir oyun oynamağa ha Janıyorsan bil ki ilk hareketinde ateş ederim, Havm müdahale etti : — Pek sinirlisin; iyi alâmet de . Üstelik nazik de değilsiniz, a yıp şey! Alman zabiti bağırdı: — Sen sus! Bir dakika geçti. Kompars soğuk kanlılığını kaybetmekteydi. Bu bek leyiş onun sinirlerini (o bozuyordu. Garip bir tedaile mazisinden böy tehlikeli bir sahneyi hatırladı: 1914 eylülünde Maranda bölüğünün ba şında terkedilmiş bir Fransız köyü" ne girmişti. Köyde kimseler yoktu, ortalık sessizdi. Zafer mi,?> ohayır. Büküm “hisleri emisi birakma? ta arruzun gelmek üzere olduğunu ha ber veriyordu. Gözlerini bir seyyar hastanede açmıştı. Karşısındaki dört Fransız ne ka" dar fedakâr ve ölümü ne kadar gö ze almış olurlarsa olsunlar yeis 418- metleri (gösterebilirler, bu yeisle kendilerini kurtarmak üzere bir te şebbüse geçebilirlerdi. Halbuki yal- nız Haym değil, diğer üçü de Kom- parsta meşhül fakat muhakkak bir yardımı sakin emin bekler görünü” yorlardı. hayatı ellerini SAİR İn kadar Fran korkarak Kompar- kağın.. Biribirinizden Kompars yaklaşan bir / fırtına nın tevlit ettiği asabi hali hissetti. Zaman mefhumunu (o kaybetmişti. Ne kadar zamandır. bekliyordu; Konrod neden hâlâ gelmemişti? Heyetanını yenmek için bir mey guliyet, aradı ve bunu konuşmakta buldu — Hâym. Bu üçüncü kat mahze- Esa 61 ve bilhassı | ğunu anlayamadım. SL adi - Dur! bırakın onu.. Sen de gür? — Evet biribirile iyi anlaşmış yorlar, dg vorlarsa kabahat kendilerinin Behire dalgın bir gülüşle: doğrusu. 17 AĞUSTOS — 1939 veyıren: Fethi Kardef Sırtını duvara vermiş "olan Kom İnlğ mevcudiyetini nasıl gizö © — Bunun sebebini malt “ucelesi (o tabidf İarayınız. : — Haydn; belki tahsilim 8# uç aceleci değilimdir. - Haydi canım! 168 delediye dâiresinde memur, genlerin derinliğinin, iki yö? vwvel yazılmış bir esere ul, “perche,, olduğunu söyiemisli diss ğe başladım. Siz hemi İtamz ve bir “perehe,, 5 meli İmilimetve olduğunu gördüsÜ sat bu İngiliz ölçüsüdür. A9 Jen ve malümat noksanınız den Franliz ölçüsü “per “öğe lüzum görmediniz. “ransız “percheçi 7 metredif — Zarar yok. Hatami tw” üm. Verdiğin izahata teşekkÜ” cim. Burası şehrin dışıma çık” ur galeri değil mi? i — Evet. — Çok güzel Tebrik ederim, | eb bine va değ mezhep muharebeleri (o zari ski “Premontre,, tarikatenin # sarı, karışıklıklar zamanında mak maksadile yapmışlar. / 3in beş yüz metre ötede oldi «apısile büyük kilisenin 3 sıkış kapısını da kapatmı; w .adan geçen yedi sekiz asır “A la bu yeraltı yolunun umud a bu suretle izah edebiliriz. Bu yolu keşisden papaz Gi oldu, Biz, birkaç yerde mah? | mek üzere yol açmaktan şey yapmadık. Sizin sceleci nize uyarak tek başınıza gif yerme METU Aİ da bunlardan biridir. Kompars bir kahkaha ati ed sesi geçmişti. Demek (o Fran” sakin ve cesur görünmeleri 08” nız sanmalarından ileri gö Düşman'ırı yalnız ve yardı” lediğini söylediği zaman i yapıyor zannediyorlardı. a binlik ne kadar çocukça idi? — Sizin hesabınıza çok fim Haym, dedi, Ben yali? dim, yanımda bir arkadaş Öyle olmasaydı sizi tek vasi kalamağa teşebbüs etmeyip di yaptığım gihi gevezelik dim? — Demek yalnız değil iki idiniz? Umarım ki arkadaşın sonuna kadar biliyor. — Evet.. biliyor tabii. beraber bu mahzene inen nin üst başıma kadar geldi. (Devami il ) Herkes orlar gibi olabilirdi: Evet.. dedi, Fakat bu çifti kesk ei lecek bir şey söylemedi, birçok defalar se* ni sevdiğini tekrar etti ve senin bir baş kasile evlenmene razı olamiyacağını ân İattı. — Hamas ve ince ruhlu: delikanlı! Neciâ gene işi alayı boğdu: — Demek seni beğenenler hemen has- sas ve ince ruhlu oluyorlar, Behhe gülerek omuzlarını silkti: Necdetin anlattıkları bu kadarcık m? — Hayır. Nibatla evlenincıyı sana kendisini sevdirmek için çali - nı ve seni bu kararımlan vazgeçirimek için birçok fedakârlıklara katlanacağını da söyliyesek kadar işi ileri götürdü. Ve bu İşte hakir olduğuna beni de inandır mak için çabaladı. drudu. Çok tattı bir ışık, Behirenin yüzünü penbeleştirdi. Başı elleri arasında düşün edet hiç değişmemiş... te evinin kapımı kaparken va- zilesini yaptığını sanmıştı. Fakat düşün etlerinde yaşıyan genç doktora kalbinin kapısını kapavamıyordu. Her iki Kapı Necdete karşı aralıktır. Behir? bu Xapıları ne ardına kadar aça” biliyor, ne di tamam'l? kapayabiliyor. Mizamnfih şimdi Behirenin içe tat- MW bis esvine hüssi var. Bir «© tara fından sevi'me' tevinci, bir eksi ken dişlas bağ ayabilmiş olmak sevki, Bahir? düşünüyn ha drin ve da'ın samimi. Fakat Nihaın aşkı da kendisine mahsus cazibelerle do- ha. Şimdi. Behire, kendisine karşı bile Sa mümi değil. Aklıyla, nişanlısına bağlı ka” iyor; fakat Necdetin hayali, kalbinin en derin kögelerinde yaşıyor, Eğer günün birinde Necdeti kendisinden ayrılmış ve ya başka bir kadımla beraber uzak ufuk” lara giderken görürse muhakkak kederin- den ölür, Kadın hissi bu,. Belki o mantıksızdn. Fakat çok insanca olduğu o muhakkak. Hislerimiz hiçbir vakit tam bir bütün ha linde değildir. Ayrı ayrı bir çok parçalar” dan yapılmıştır. . Bu sırada iki yenç kız köoruda ayak <es leri işittiler, Tatlı cıvı'damaları andıran sözler kulaklarıma kaslar geldi, Yolun dö- nertecinde bir çilt göründü. Bunlar iki â aktı. Erkek wrün bovlu, ince ve esme“ kadaşini siki ##ktya kolundan tu du; karım güzel ve kumraldı, ancakon sekiz yasında görünüyor, çekme ! znunu Yukarıya doğru kaldırarak gülen gözler” le sevgilisine bakıyordu. Iki Aşık biribirile o kadar meşguldü ki Neclâ ile Behirenin orada olduğunu fark bile etmediler, Etrafını görmiyen hayaller gibi uzaklasıp gittiler. Necli ile Behire bu çifti kayboluncaya kadar batış'arile takip ettiler. Sonra artık üzerinde kimse görünmiyen tozlu o yola baktılar, sustular, Bu âşk sahnesi onlara yeni bir hevesan vermisti. Süküt bâ'â devam ediyor. Nec'â ansızın sessizliği bozdu: - Kasanl'ıktan çıkan ve karanlığa dö- nen İli <74x,.. İste akım manası, rise aaa" y ta güldür Pa':st herhalde ikiside kararlarını vermiş bu'umuyorlar, Ka'dlesi benim gibi Durdu, Söyliyeceği kelimeleri wi gibiydi. Sönra yavaş yavaş izah © — Bilmezsin Neclâ., İnsan dar aldanıyor. Yanı başından e t1 kaçırıyor. Daha çocuk denecek ta iken bir gün Necdetle bir kıf yapmıştık. O bana tatlı tatir aş” , setmişti, Fakat bu hisleri çocukçi le saydığım için aldırmamış, 25 görünmüştüm. Behire son kelimele-i bir dahi ğır takat daha çok ihtiraslı olar” ladı: — Aldırmamış, anlamamış tüm. İşte bugünkü talisiziğim © dan De Ne biçim sözler va çi yacı ruhu arm bir kayi eşmişti. (Devam yel j

Bu sayıdan diğer sayfalar: