28 Eylül 1939 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 2

28 Eylül 1939 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

işündüğüm gibi: Ekmek meselesi Yazan: Suat Derviş Gazetelerde şöyle bir havadis okuduk: Değirmenciler beş un © sşnisiyle, beş ekmek nümunesi yapıp İktsat müdürlüğüne müdürlüğü bunlardan ikisini beğenmiş, beğe- j © dermişler. İktmat gön- nilen nümüneler de tahlil için belediyeye yollanılmış. Tahlil rapor- İarr geldikten sonra ikisinden biri seçilecek ve bundan böyle © İstanbul ekmeklerinin un çeşmileri değirmenlerde hazırlanarak fı- - rınlara tevzi edilecekmiş. © Biz bu havadisi büyük bir memnuniyetle okuluk. Çünkü hepi- miz biliriz ki fakir halkın başlıca gıdasmı teşkil » şehrimizin her semtinde ayni nefasette yapıldığına eden ekmeğin rastgelmeğe © wwkân yoktur. Şehrin bir tarafında sütütemiz bir fırmcı halka be- lediyenin tasvibine uygun nefis bir ekmek yedirirken, şehrin di- » ğer bir semtinde bir başka tıyenette bir fırıncının, belediye ceza- sına çarpılacağı güne kadar çamur halitasına benziyen kirli bir © sökmek çıkarmakta bir mahzur görmediği İstanbulun her gün şa- © hit olduğu manzaralardan biridir. Bu yüzden zaman, saman şeh- © rin muhtelif semtlerinde Beşiktaş, Kurtuluş, Fatih, Aksaray ve yahut Fener semti kötü ekmek yemekten şikâyetçidir. Meselâ bu © son günlerde de Nuruosmaniye, Lâleli ve civarınm şikâyetçi oldu- ğu gibi İşte biz bu yeni şeki! tatbik edilliği vakit belki de bu mahzu- © Tun ortâdân kalkacağını düşünerek ve İstanbulun her semtinde ek- i o meğin ayni nefasette çıkacağını ümit ederek gazetelerin bu ha- — vadisini büyük bir mmnuniyetle okuduk. Ve bunun bir an evvel tatbik edilmesini de temenni ederken İstanbul şehrinin başlıca “dertlerinden birine çare bulunacağını ümit ediyoruz. EO LE si YAKIT Asu Us, “Almanyanın halaları, İ başlıklı makalesinde, Almanyanın .vaktile müslemleke edinmek işinde geri kaldığını, Sovyetlerle anlaşa- zak nazi partisinin (idealini inkâr etmeğe mecbur olduğunu, Lehistan barbi başladıklan sonra ise Hitle- rin “Kavgam, eserinde ebedi düş- man gösterdiği Fransayı dostluğuna - İnandırmağa ve bütün Alman mil letinin düşmanlık bislerini Ingilte- reys levcih etmeğe çalıştığını kay- dederek makalesini şöyle bitiriyor: “Fikrimizce Almanyanın tarihi- ni hatadan hataya sevkeden şey sis 1öh ile bütün Avrupaya tahakküm 3 wirlek ervelidir. Bu ise bütün dün ya tahakküm demektir. oAlman- bir türlü açıktan itiraf etmedik» leri bu tahakküm arrusunda ısrar eltikçe memleketlerini O felâketten ete götüren siyasi hatalardan kurtulmaları mümkün değildir., Gi MYET © Nadir Nadi, “Almanya sulh yap istiyor mu?,, başlıklı makale- de, gerek Alman devlet adamla un Polonyadaki kazancını mühafa- za etmek şartile harbe rihayet ver- hazır bulunduğunu kaydedi- ve vaziyeti umumi bir şekilde ea edince halıra (gelen bazı ihtimalleri sırahiyor. Bu ihtimallere 1 — Almanya uzun o sürecek bir arbin meticelerinden korkmakta e Polonya harbini çabuk bitirmek ile demokrasiler üzerinde yap- bı ruhi tesirden süratle £ İstifade rk istemektedir. © 2 — Almanya 1939 barbinin me- ölmuk vaziyetinden kurtulmak iyor, — Cenubu şarki o Avrupasında #on vaziyel Üzerine, Sovyetlerin or- Avrupaya kadar şelişlerini göste“ #k demokrasilerle sulh yapmak (6 Sonra gene ananevi “çarka doğ- siyasetine devam için vaziyeti biaba çalışmak. > Muharrir, bu ibtimallerden han- Kisinin hakikate uygun © olduğunu cak hüdiselerin inkişafı göstere- ini söyliyerek yazısını bitiriyor. e ABIR Yazan” CAHİT UÇUK - Zi - “Onun bu halleri Çakır Hüseyini, kışka türlü çileden oçıkarıyordu. iel vursa, komşuları başına top iyacak kadar yaygaracı olan karı rim aksi; bu kadının her şeye ması, en büyük acılara se* 3 n eğmesi, onu yaptıkları" & pigmam ediyer, Zeynebe kosa : Kulun, kölen olayım Zeynep, ia germe küsme! diye yal. İk mi v7» Di ek ER Lİ Suat DERVİŞ eti TAN Moskovadu başlıyan müzakerele- | rin bütün dünyanın mazarlarını ü- zerine çektiğini kaydeden M. Zeke riya Sertel, Almanyanın en büyük hedeflerinden birinin Oo Balkanlara ve dolayısile Karsdenize ve Boğuz- lara İnmek © olduğumu, hulbukl Sovyellerin (o buna (Omani ok mak için Karadenizde sahili bulunan Balkan devletlerite bir an layma yapmak istediğini, Moskovu- | da Türkiye, Bulgaristan ve Roman- ya mümessillerile görüşülen mese- lenia ana hatları bundan ibaret ol duğunu yanıyor. Muharrir, Alman bariciye nazırının Moskovayu yidi- şıni, Almanyanın kendisine. hayat sahasını kapayan böyle bir paktın akdine lâkayt kalamamış olduğuna bamletmekte ve belki Sovyetlerin Almanyadan bu pakla dabil devlet- lere tecavüz etmiyeceğine duir ge ranli istiyeceğini ve © Almanyanın da hemen böyle bir garanti vererek paklın akdine mani olmağnı çalışa” cağımı, İtalyanın da böyle bir blok karşısında ebediyyen © Balkanlara veda elmek mecburiyetinde kulaca- dımı ve böyle bir pi en Yazla Türkiyenin memnun olması lâxım- geleceğini yazıyor. YENİ SABAH Hüseyin Cahit Yalçın da Mosko- va mülâkatlarını bugünkü makale- sine mevzuu almıştır. Alman harlei- ye nağırının Moskova seyahatinin hariciye vekilimizia orada Obulun- duğu bir zamana tesadüf etmesini e lâyık bulan o muharrir, bu dülün sebeblerini araştırıyor. Muharrir, Türk - Alman münaseba- anı gözden geçirdi kova müzakerelerinin garp demokrasilerile ve diğer dev letlerle samimi dostlukları üzerin: hiçbir tesir diyor. Ankara - İstanbul telefonu Ankara İstanbul arasında üçün cl bir telefon hattınm ingasma devam edilmektedir. Hat 1940 ha ziranında tamamlanacaktır. Le Zeynep, onun çakır gözlerini ör- ten yaşlara, sararan yüzüne bakı- yor: — Gam çekme Hüseyin, adam sevdiğini döğer, sevdiğinin canımı acıtır.. diyordu. Fakat, Zeynebin gönlünün değil, vücudunun takati kalmamıştı. Her geçen yıl yürüme bir (o yorgunluk ve dert çizgisi çekiyordu. Bunlar, katlanarak yaşadığı hayatının, gö” rünen şikâyetleriy Zeyrep. şe! dışındaki bahçe liklerin, en n kadınıydı Ayağına giydiği terliğin, başına örttüğü tülbendin, sırtına geçirdi” Şi entarinin, kadınlar o arasında, günlerce lâfı oluyor. onu çık mekten usanmıyorlardı. Bahçesi” vin detinletü, sebreler'mim güzel- > X upamıvacağını kayde i El cr İhtikâr yapan dükkânlar Vilâyetin kararile mu- vakkaten kapatılacak | İhtikâr müeadele komitesi aza” sı dün Vali Lütfi Kırdarı ziyaret «lerek ihtikâr yapanlar hakkın - da iage o kararnamesinin 9 uncu maddesinin tatbiki için müsaade almıştır. Müddelumumilik de bu maddenin tatbikını muvafık gör « müştür. Bu suretle ihtikâr yaptık- ları sebit olan mağazalar muvak- katen kapadılacaktır. Geçenlerde caktır. Maddenin tatbik! yeni ka - nunun meclisten çıkmasına kadar- | dır, —— Halk tipi radyolar Halk için ucuz radyo temini hakkındaki tetkikler şimdilik geri bırakılmıştır. Bunun #6bebi bügün Yeşilköydeki isimleri vilâyete verilen beş ma: | "1" Zaza bu madde ile cezalandınla *| için radyoları hariçten getirtme nin imkânsızlığıdır. — Faik Kurdoğlu avukatlık yapacak Eski Ziraat Vekili Faik Kur - doğlu avukat olmak için İstanbul Barosuna müracat etmiştir. —— Beyoğlu sulh ceza mahkemelerinin salâhiyeti Beyoğlu sulh ceza mahkemeleri- nin bundan sonra asliye ceza sa - lâhiyetini do halz olmaları karar aşmıştır. Salâhiyet Beyoğlu mm- takasına ve meçhud suçlara aittir. —— Beşiktaş kazasını yapan soförün muhakemesi Cumartesi gecesi (oBeşiklağta 'Pramvay. rayları - temizlemekte olan amele Recebi çiğneyip öl - düren şoför Şükrünün muhake - mesine dün dördüncü ceza mah » kemesinde devam edilmiştir. Istanbul Balıkpazırnda Akoş- man hanında 3 numarada komis « yoncu Gabriyei Logidis şahit ola- rak dinlenilmiş ve muhakeme bağ. ka güne kalmıştır, Ölen Rocebin kardeşi İhsan, goför Şükrü ve otomobil sahibi Nuriden 5000 lira tazminat iste - mektedir. —— Bir amele vinç demirile yaralandı Aksu vapurunun İki numaralı vincinde çalışan İnebolulu Mus, tafa oğlu Mehmet dün motörden vapura esya alırken vinç kırıl- mış ve Üzerine düşen demirlerle amele ağır surette yaralanarak ten sonra Mos- | Beyoğlu hastahanesine kaldırıl- Türkiyenin | sarşter. —— Belediye müteahhit bulamıyor Harp vaziyeti dolayısile beledi” ye yol ve diğer inşaat işlerini yap” tıratak müteahhit bulamamakta- dır. Bu yüzden 900 bin liralık ilk taksiti alman belediyeler bankası istikrazının diğer taksitlerinin şim lik alınmaması kararlaşmıştır. muvaffakiyeti | hırsız şebekesi yakalandı Şebeke üç sabıkalıdan mürekkep Bir müddettenberi Yeşilköyde vukubulanı Bırsızık Oo vak'alar nın failleri polisin sık: takibatı | neticesinde meydana çıkarılmış, tır. Bu civara dadanan hırsızla- Sabıkalılardan Bandırmalı Mehmet, Bilecikli Niyazi ve İb- rahim oğlu Hakkı isminde üç ki- şi olduğu anlaşılmış ve bunlar yakalanmıştır. Firsızlar o Yeşil, | köyde Şevketiye mahallesinde Avukat Muradın evinden çaldık- ları 2000 lira kıymetindeki eş. ya İle İstasyon caddesinde Mr gırdışm evinden çaldıkları bir iklet ve muhtelif eşyaları sak ladıkları yerleri göstermişler ve bunlar sahiplerine iade edilmiş tir. Diğer bütün vak'alann da bu üç sabıkalı tarafından yapıldığı anlaşıldığından tahkikata devam edilmektedir. Polisin kısa zamanda meydana çıkardığı bu şebeke ile bütün bir semt hırsızlıktan kurtulmuştur. Esnaf hastahanesinin Bir senede yaptığı hizmetler Esnaf hastanesi şehrimizin —oO©n yeni kurulmuş hastanelerin * den biridir. Şeh rin büyük ihti © yaçlarığdan bi- rini Karşılıyan ve on binlerce esnafla, ailesine hizmet eden es nal (O hastanesi bir senelik me- sal bilânçosunu çıkarmıştır. Bu bilânçoya göre hastanede bir senöde 12214 hasta tedavi edilmiş" tir. Bunun 3609 u kadın, 860$i erkektir. Ameliyat yapıdan hastaların yekünu 928 dir. Hastane doğum servisi de birçok esnaf ailelerinin tıbbi bir şekilde doğurmasına ça" lışmıştır. Hastanede bir! senede yalnız 12 ölüm vakası kaydedil- miştir. 765 kişiye rontgen Yapıl mıştır ve 1049 muhtelif lâboratu- var tahlili olmuştur. Esnaf hastanesinin obilânçosu cidden büyük bir muvalfakiyetin nişanesidir. Başta genç başhekim nisalye o mütehassisı Dr. Hikmet olmak üzere, birçok kıymetli fen faydalı bir şekilde genişleten esnaf hastanesi kısa bir o zamanda şeh- rin en müfit bir müessesesi olmuş” tur. istanbuldaki mahrukat stoku Bu kış ihtiyaca yetecek miktardan fazladır. Belediye İktsat Müdürlüğü kış mevniminin gelmesi doleyısile şeh rimizdeki mahrukat stoku etra - fmds tetkikler yapmıştır. Hazi - ran âymda şebrimize 14,352,200 kilo odun, 4.345.845 kilo kömür, temmuz symda 12,166,100 kilo o- dun, 7,134,140 kilo kömür ve a - Hustos aymda"12532,400 kilo o - dun, 6,794,300 kilo kömür gel - miştir, Geçen seneden kalan mal lar da bulunduğundan şehrin ih tiyaemdan fazla mahrukat bulun- duğu anlaşılmıştır. eşi enn Ayaspaşa caddesi genişletiliyor Taksimdeki Cam'ıköşk binasile Ayaspaşa yolundaki garaj vesair binaların yıkılması işi 5000 liraya münakasaya konmuştur. Binalar yıkıldıktan sonra Ayaspaşa cadde si 85 metre genişliğinde olacaktır. Yolun sağ tarafında bulunan 1s tanbul kiübü e diğer (binaların yıkılması ve böylelikie buralardan denizin gözükmesinin temini mu karrerdir. —— Çağlayan köskü tamir edilecek Müzeler umum müdürlüğü Kâ- ğithanedeki Çağlayan kasrının ta* mirine karar vermiştir. —— Kaptan ve makinistler cemiyeti fesih mi edilecek? Kaptan ve makinistler cemiyeti idare heyeti istila (etmiştir. Cu martesi günü fevkalâde bir top- lantı yapılarak vaziyet görüşüle- tektir. Çemiyet.erkânmın bugün spf bir dairede mentur olmaları ederi lüzemsuzluğunu ortaya koyduğu kanaati vardır. Bu yüz den fesih kararı verilmesi muhte meldir. —— İlk tedrisat müfettişleri İstanbul ilk tedrisat müfettişle- ri 24 den 27 ye çıkarılmış ve ayrr- ca sıhhat müfettişlerinin de artir. rılması kararlaşmıştır. —— Taksim ortamektebi lise oluyor Maarif vekâleti o Taksim orta mektebinin lise haline getirilmesi" ne karar verilmiştir. Yalnız bu se- ne lisenin birinci sınıfı (otedrisata başlayacaktır. Beyoğlu ve Eyüp orta mektepleri de kız ve erkek ol- mak üzere müştakll ikişer mektep haline getirilmişlerdir. —— Ecnebi lisanı kursunu bitirenler Orta tedrisat müesseselerine li- niversitede açılan kurs imtihanla” ri dün bitmiştir. Yalmız harp do- layısile talebelerin lisan stajı gör- mek üzere ecnebi o memleketlere gönderilmesi imkânı görülememiş” tir. Bütün tedrisatın burada yapıl ması muhtemeldir. İ| tart cezaları vardı : Hayata dair: A A A “La Mükâtat, ceza AARIF vekiliği, mekleplert M gönderdiği yeni disiplin te” limatnumesinde, cezanın o yanındi mükâfatı da tesis ediyor, Ceza hi” bir saman mekteplerimizden tumas müle kalkmamıştı; gerçi son sene” terde, bizim çocuklarımuzda oldu” Bu gibi, tevkif, izinsiz yoktu; fakat tekdir, ihtar, muvakkat veya daimi Terkif ile izine mi falimatnamede de yok. 'ukat sön senelerde müküfat wümile kal tı. Yani bir ba“ şarılığı, m miği o görüle beyi cezalani mümküd olduğu yretli ve uslu tale beye müküfa nek kabil değildir bali siz Yeni natname bu in şediyor. Bittabi ideal, çöcüğün ceza kor kus ile veya m almak arz su İle değil, faydasını onladığı İçin heves duyduğu için o çalışmasıdıf. Fakat korku ile, yahut mükâfa mek için çalısmann niuhokkal tü bir sey olduğunu da #annetmiz yorum, Bir in ni tekdir bekleme” si niçin fe, » olun? Hayatla dai” ma ceza da, o mükülat da vardır VE insanların çoğu, sadece İçlerind"i duydukları İhtiy ila için «* gil, biri mükâfatlar 0 de etmek için, daha büyük Dir yel ha im çalışırlar. o Hayatı hakikailerini tiekleple İnkâr etme" ğe hiçbir lüzum yoklar, Çocuklar! çalıştırmak İçin onlara mükâfat veri Mek asırlardanberi ik © edis ve çok İyi neticeler vermiş (bir W suldür, Zalen önce mükğfat almak | arşusu ile çalışıp da sonra bu s0y8” de hiçbir mükâfat arzusu besleme" den çalışanlar da yok değildir. Manrif vekilliği, çocukların isirs* lerini Mühar levhasına (o yozm kendilerini tebrik etmek gibi mare” vi mükâfatlar ihdası © ile iktifa ef” miş, Bence, eskisi gibi (o çocuklari mükdtat diye kitaplar dağıtılmasi. Bi da kabul etmelidir. — Gerçi malnamenin bir maddesi, isimleri vekilliğe bildirilecek olan talebel&” rin muhtelif mükâfatlarla taltif dileceğini söylüyor. Fakat her sen? bu suretle müküfat alacak talebe 4# ölür. Halbuki tmüküfatı o milmkü. olduğu kadar çoğalmak lâzımdıf” Bu suretle çocukları kitap okumaği alıştırmak, onlarda kendilerine &ö” re küçük bir kütüphane © edinmek” hevesini uyandırmak da (o kabil ©” dor. Nurutleh ATAĞ Belediyeye memür ka imtihanı ile belediyeye 60 m£ mur almacaktır. — Şehir mütehassısı geliyor Şehir mütehassısı Prost | yeye gönderdiği bir mektupta y8 | kında İstanbula geleceğini bildi” miştir, GN A 2 DC GEC EN liği, turfandacılığı, hergün yumurt layan tavukları, karatosunun kuv- veti de bu Sözlerin içine giriyordu. Bazan, bir şey ödünç almak baha nesile Zeynebin evine gidiyorlardı. Küçük saz damm, ak toprakla srvanmiş dıvarları, köşedeki sam dığın üzerine yığılı duran yatakla fın temizliği, bey'az torbalar İçin- de tavana asılı duran oerzakları, yerdeki sarı hasırlar; (o Zeynebin östündeki entarilerin sabun kokt Onların kinleri, Zeynebi kızdır- mıvor, kendine: “Şehir kahpesi! diyen kaimlarm sırası vardımlarıma koşuyor çocuklarının kirli yüzlerini vektwre'; Yaşadığı dertli yıllar, onun yü- reğindeki birçok ihtirasları almış” tı, Ana olmaktan başka, hiçbir şeyde gözü yoktu. İnsanların tada- bileceği en büyük zevklerle, en bü- yük kederleri duymuştu. Hayata, yüz yıl yaşamış kadar toktu, Onu, ne kuvvetli bir ıstırab sarsabiliyor, ne de bir keyif güldürüyordu. Bir ölü evine gitmekle, bir düğünde bulunmağı biribirinden ayırt ede- | miyordu. ü m gerisinde, gön- ığı alanin bir sevgi Karatosun, seneler geçtiği hal- le, iyi bakım yüzünden kuvvetini kayletniiyea pehlivanlar gibi sağ” lam ve gençti. Zeynebin elleri, © iwm nerlak derisini okşarken, kal- İ binde bir hissin titrediğini, kuru gözlerinin, ağlamak ister gibi yan dığını duyuyordu. vi Zeynep, bahçenin sonlarındaki alandan kökleyip ( getirdikleri A- rabistan fıstıklarını, evinin önüne seriyorken,yeşil dallarını altm da, krem rengi kikirikiler, Okuru kabuklarının içinde donuk sesler | çıkararak ötüşüyorlardı. Evinin kapısı yanında İki çuval dolusu kırmızı biber, mermer di- :kte döğülmek üzere Zeynebi bek | liyerek duruyoriu, Bir yanda mr sırlar yığılıydı. Hevenk yapılarak sundurmaya asılacaklardı, Zeynen. entarisinin uzun etek lerini çimarsıniş, uzun bâcakları gö rünüyor, cıplak asaklarile sw | başör yordu. Gökte bulutlar uçuşuyordu. B3İ çelerden kara dumanlar yükseli” yordu, Zeynen, alçalan o güneşi” kısalan günü, daralan vakti öl瀓 rek, daha çok çalışmağa başlad. Kocasınm getirdiği, o Arabista” fsstiğile dolu küfeyi boşaltıp yer | seriyor, sonra dibeğin başına gep” | rek kırmızı biber dövüyordu. Dİ” beğin büyük tahta tokmağını, bi" | berlerin üzerine | İndirdikçe, pe İ be bir duman yükseliyor, yürü! üsile sarmış olmasına men Zeynebi aksırtıyordu. Güneş batarken, ortalığa bir rinlik çöktü. Gökü yeryer kapi# yan kara bulutlar, gelecek yağımı” ru haber veriyorlardı.

Bu sayıdan diğer sayfalar: