October 28, 1939 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5

October 28, 1939 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

P lA kalmış, Billârm o gaf yap emeğe muvaffak olama- Zabit Ve sivil polis bile olmıyarak ik Tek bir Sen | limesi onun alnından | Jr bozanmasına Ter damlaları yanakla- | adi damlıyordu. Pikat ©, heyecanım a umarak yüzü e hiçbir © harekette i ön bir sükütu müteakip z dei çikartabilirsin, dedi. z Bir onbaşı siye girdi. Zabit e in boylum götürün. t tek kelime bile ko- Hücresinde sağ ayak- Min çar bana getirin. Ke söyleyin., e 12 faydası var? Na a edileceksiniz. Kendi ölmek mürec- Sil İsminiz? ia tabi dört saatten” Be, “ie N illârı islicvap etmek” lg e tahammül kabi” line gelmişti. Bur m ayni sözleri tekrar aa ediyordu, Ağzından ŞE TEMAMIŞİI Manasızlığı kendisi- çiğ Sllmişti, Söylediklerinin da gösterilmişti. Ço- Beçirdiğini söylediği Gölün iyi bilmiyor, hakkında pek az ma ri EE ve wekirtik ve-j Mzaran askerlikten ihraç ça r bir sene hizmet ii m da hiçbir tanık “yliyemiyordu. da birkaç defa ha ale bulunmuş Bu Tâğmer: teslim ol- ag an alelâde bir : Xl anlaşılıyordu. İn kadar srarı bile Obuna Kn da değilsiniz. Va Yapanlar arlık ona sen #tiniyorlardı.. . iü Sarım, m. Eleni bak” Gop bastı, Evvelden talis & iü, anlaşılan bir nefer kun” NN teli ip ve yatık bir” Yen k istemiyorum. * Mi İM aletin acir nedir? ar Öl Yı tamir ediniz, şimdi |» kali | rada ikimi idi “aleden: Fethi KARDEŞ değildir. Rolünü yaptığınız şahsi yetin hüviyetinden bizzat siz Artık serseri Billar gibi değ tah örmüş bir adam gibi konu" şuyorsunuz. Bununla iz ve ben bir d x olmıyan U komedi oynuyoruz. Cevap ve: Sanki * mekte rsrar etmenizin hiçbir fay zayit şerelim üzeri" m ki bu dosyada 1 haziet var ki sizi dası yok. ne temin cü? leyhinize bir kurşuna dizdi da bir tuz gibi size hiZ. . Bununla k kurtulmanız Benim için viyetir tesbit etm tir. Bura muvaffak olacağım. Korentende HABER— "Akşam Postası Nr. 35 yılını valışiler arasında gi kilinsanlar birkaç fil büyük! Ya iman seyyahı ... üğün. de iri mahlüklardı ! ri birçok pF kaldığını Brahma söylerdi!. Benim hı cam don dereceyi bulmuştu. in a, | da, k istanın ari rorğu, rn Haa Mu- bakmalarının ve iş addelmelerinin ndaki iddiaları da ei er ar bir caniye bas) kar gibi şimdi korku ve endişeler- le buruşmuş yüzile aya bakıyor » du. a” * Sonra tekrar döndü. Gayet acı bir sesle: İşte, dedi. “üm İğ Arzın üzerinde lüğü kurtlardan ibaret olan insanları il aydır ki, bugünkü biçare b” ğim. Tabit ii $ biri çıkacaktır. Bu bir bir iş. Fakat bu bir hafta zorim” da ikimiz kendimiz: lâyrk oolme, yan roller yapmış olacağız. y bildirirseniz idamı; *İ sen o zaman arzın üzerindeki ha - ya buzünkünden çok daha ağır'ci Fransız zabiti Orun a özünü kes t: bu alışam eçyiemeyiniz. Sizi Şürürük selini istemem. Düşününüz. Yarın sabah gene gö“ rüşürüz. — Yarına kadar beklemeğe lü: zum yok. Ben Alman osdusunun istihbarat; İteşkilâtmda zabit, lâzim ŞinitimEransaya casu! ? yapmağa geldim” Bundan * fazla, > size bir tek kelime bile söyl iye miyeceğimi tabi? tahmin edersiniz! , — Evet, Zaten ben de bumu ,lahmin ettiğim içindir,ki. size diye kadar yol arkadaşınızı yıp tanımadığınısı sormadını. — Sorabilirsiniz yüzbaşım, tanı mıyorum. — Umtünüzü aratmak mecburi yetinde kaldığımı — müteewilim$i Memlekette stok olduğü' İgibi # — Od havalandırm, dedi. Şu sandoviçleri de alın. Benim kar; nım aç deği. ? İki esir, istasyon biratindaki «| casuslukla mücadele teşkilâtr şu Erat gösteriyor Dir hal çaresi bulmak Ve karar verdi: Me Yalnız bırakmanr- a İL Bl ie “e, Yade sonra cıgara” “a İsticvabm fasrlaya Sn Onun o kendisini ii etmişti. Sa- ye, Ibttmal büyük dimi yin du ŞA beye böyle idi Ya nedir bakalım sordu, ee kâtip dışarı çık- eğ yyl karşı karşı" gelmiş i re Oyun evel, sonra saat dörtte girmişlerdi; : her? tarafta iklimi müsavi, (gavet koymuştu!,. Zira tufandan evvelki in ip arzın üzerinde gayet iri, biriaç fil bü; üğünde mahlükların ye - tişiği rileniri arta kalmış mah vdrf,. Gayet iri jdilert, #İ kâdar süratle koşabilirlerdi!.. tİ duğu için insanlarda bir adım at- ;| tıkları zaman adeta uçar gibi ga- Yet hafif bir halde mesafe katede- oİisicak” 'ye'gece gündüz aydınlık tek e şimale, cenuba, hıdla gidip gelebiliyorlar, sıcak de- #İ nizlerin içinde kolaylıkla ve gay: hafiflikle »yüzebiliyorlardı. * Havada? sizin oksijen dediğini müğl madde pek çok olduğu için ne; K mii |,batlar ve hayvanlar son derece bü; ; Benzin istihiâkini ii. tahdide #igörülmediği bildiriliyo Ankara, 23 — Benzin istihlâki- ni tahdid için hususi otomobil ve * motosikletlerin seyrüseferden me” İ hedilecekleri hakkımdaki habarlar. | İ İstanbulda terfi: eden polis memurları di ise saat gecemin onuydu. MülASİ 35 komiser muavini ko- yük oluyor ve gayet uzun yaşa biliyorlardı!.. Dünya o vakt yet muazzam ağaçlar dolu büy bir bahçe gibiydi. İnsanlar tek ve pek büyük bir eN kıta üzerinde oldukları için biri - | rai birlerile ber zaman münasebetle ar ve tek Fakat ay felâketi, tufan olunca ârz muvazene di Kış mevsimleri b: “gündüz başladı. O vakıt insanlar 'arzdan müthiş surette korkanağa "Kendilerini bu değişikliklere karşı korumak için mağaralara Ea,'elbiseler icat etmiye, lerini, sırtlarını kâmilen değiştir- meğe mecbur oldular!.. Bu yüzden tereddi ettiler! Ta- mamiyle başka ve Yalnız tufan fdâketinden çıkma şeylere inan - dılar!. Kâinatı körnilen yanlış an- lamaya başladılar! Kendi hasta - İlik ve kusurlarını kâinatın haki- katleri ; zannettiler ve hayatlarını bu “ları üzerine Kurdular!. wsl Luzünkü insan gen İuau u kaybetmiş 5ş insanı. Güneş, dünya yü ündeki insa nımhâliki, ay da katili Groştar! Suha-Rutinin ilk defa derin bir turette heyecanlanmış olduğunu gö:düm, Yüzü sert çizgilerle bu - arı çatılmış, dudak - daha ziyade şişmiş bir “anıt ve acayip Hindlinin titriyor gibi gelmektey- Üstündeki ağaç Jilinden örü! > yapışmış otları silk- ii ve yüzüme dik bire: — Cörüyorum.. Ruhunu görü- i orum! dedi, (Devamı var) lüzum icabında komşu “alâkadarlar tarafından teksib ©. dilmekteğir Memlekette bol atok olduğu gibi komşu memleketler . den ihtiyaç vukuunda derhal ben- zin almak mümkün olduğundan böyle bir karar verilmesine li « * zum görülmemektedir, Deniz nakil vasıta'arına ihrakiye Ankara, 28 —. Deniz nakil va. sıtalarma, ihrakiye olarak verile» bir lisan | r USEFDE SONI DAKİKA İdamdan kurtulmanızı da temenni memleketlerden benzin. almak da mümkündür. Bu hafi hafta Süle Süleymaniye OLEN Dışarıda © bir soğuk, kapkaranlık bir gece, velhasıl insanlara ilk bir ailş yu- iyi cı bir rüzgâr, al his: Rüstemle karısı gö banın karşısında © tatlı bir Bulun. bir gürül ve tetlr bir haraket vardı, Rüstem mırıldandı: — Böyle ne rahat ve mes'udüz değil mi?. Karısı ona gözlerini çevirdi, daima genç ve dâima hararetli bir aşkla tasdik © — Evet kocatı tün dünyayı utmuş ve yalnız kendimizle dar olarak iki" miz başbaşa kalmak ne iyil, Rüstem elini uzattı. Karısı o. nun elini avucları içine aldı. Ye- niden suztular ve tatk bir düşün” ceye daldılar. ei Fahriye kırkını henüz geçmiş. ti. Kocası ise ondan bir kaç yas daha fazlaydı. Gümüş teller biri- &inir sarı, ötekinin siyah sacları #rasımda çoktan belirmiş, iki İ gözlerin!n kenarını bu. sl izgilemişti ip » Böyle, bü- sini? Fakat ek mea Tarımda değ e beş sene evvel sevişerek | evlenmişlerdi. Rüstem mühendis İ mektebin! yeni bitirmiş, ehem-! İ miyetsiz bir işe geçmişti. İstik- bali pek parlak görünmüyordu. İşte bu sıralarda talih karşısına Fahriyeyi çıkarmıştı. Faksiye zengin bir ailenin kı. gt idi. Bu mahcup, silik, fakat gok temiz ahlikk genci sevdi Omatkeridi "ise *Mirlerimi açmağa seriigtmek eerldu. Bilen m itirazı Fahr zeng tevazi evlenmesine biz aa elaruyordu. O İste, se kiminle evlenemezdi? Hakst genç kız kararında israr etti. Bir sene onunla uğraştılar ve niha- yet dediğini kabule mecbur oldu" ailesi, güzel ve tn bu fakir ve mü endisle pa stadındaki maçlar tehir edildi Beşvekilet Beden o Terbiyesi U- mum Müdürlüğü İstanbul Bölgesi Futbol ajanlığından: ilam tetkikst neticesinde, ya- ğan rlardan dolayı Süleyma- niye stadında sahanın bozulduğu ve bu hafla oysanması İcap eden Anadoluhisar - Feneryılmaz, Gala- tagençler » Gülataspor, Davülpaşa - Altınordu maçlarının tehiri icap ettiği anlaşıldığından bu wüsaha- kalar geri bırakılmışı! zim Şmit silâhlı iki nelerin ari) wi Sxmda odadan çıkalı ancak on da*|» 4) kika olmustu. Sivil polis: Ben sizinle ayal fikirde deği: lim yüzbaşım, deği, Öteki mevki” fun şimdi islievabına girişmek doğ ru değil, Çok yorgunuz. Şimdi yar talım, Şafak vakti ötekinin iste vabına (başlarız, Bir mevkufun mevkuliyetinin ilk gününde oen fena zaman şalak tödir . « Bu mevkuf ölekiler gibi de Kil. Onun uyuyabilmek mucizesi; ni de göl ğin inanıyorum. / — Olabilir. Çok yaman bir x i dama benwiyor, Kolav“kolay. söy” letemiyeceğiz. Şimdi istirahate ç»- kümemiz izin tu da tir sebeb de gil mi? M— Hayı:. Onu da hemsa şizadi İsticvap etmek en doğrusu. (Devamı var) *P, ij tanbul miserliğe terfi etti 28 — Emniyet işleri m mum müdürlüğü memurları arasın- da bazı terfi ve nakiller yapılmış» tar., Bu listeye göre ikinci sınıf &- mirliğe he siler hilanll haşs KV rilen komiserlerden Salih Özdemir, Irahim Yıldırımı, Refik Talay Haloya, Sedat Akçe Tokata, Mahir Tunceline, İsmnil o Peksoy - İfankaraya nakil ve tayin edilmişler dir. , e Raşkomüserliğe terfi ettirilen İş- lerinden 46 Kemal, 8 Faik, 36 57 Mahir, 49 Fah- ri, 7 Mikmet, 14 Alişan, 1 İsmail Hakkı, 50 Nüzhet İstanbul emniyet kadrosunda ihka edilmişlerdir. İstanbulda komi den komiserliğe ter lardır: 99 İsmail Hakkı, 2 Rıza, 51 Süleyman, 49 İbrahim, cek ağır madeni yağlır ve tortu. | Saadabat konseyi içti- lariyle hava #efinelerine verile maı kararlasmış tek bensin ve yağların Jisansa tâ- değildir bi tululması kararlaşmış ve tali- Ankara, 27 (A.A.) — Sanda. matname dünden İtibaren meri . | bat paktı devletleri arasınklla ya yete konmuştur. Lisansları almak | kında bir konferans âktedileceği” çin Ücaret vekâletino müracaat | ne dair Avrupa ajansları tarafm. edilecek ve lisanslar başkasına | dan yapılan neşriyat üzerine sa devredilemiyeceği gibi yalnız ve- | lâbiyettar mahfiller © nezdinde sajtir hareketina xadar muteber | yaptığımız tahkikat neticesinde, olacaktır. bu hususta kararlaşmış bir şey mevcut olmadığı anlaşılmıştır. mmm — 14 Necati, 3 Halit, 14 Kâmil, 4 Ha git, 49 Ali Sait, Hasan Tahsin, 2 Hü "seyin Hüsnü, 1 Sabri, 2 Mustafa Işılgın, İ Cemil Güngör, 3 Sürey- ya Güvenal, $ Envel Akar, 20 Basri (Kahç, Tinsan Güven, O 12 Kâmil Er- «deme, 1 Adem Ok, 2 Mahmut Süzgün, 2 Suphi Si 24 Şükrü, 1 Tahir, örgene, di Fazıl, 61 Sabri, 3 Hujüsi m, İ Hamdi, 67 Bayram, 1 ŞHilmi Aydın, 33 Şevkel, 2 Ali ineği j İ3D'Nuri; 17 Bahacddin, RALUAIIAI ARA Türk vatandaşı, Türk pamuklu- suz Türk yünlüsü, Türk ipeklisi giyer. yabancı mal sırlrara di. kendir, Ulusal ekonomi ve HAYAL xi genç evlendi, işte on beş denberi de devami ve göl saadet içinde yaşıyor- ları olmadı ve bu, mes* (larında yegâne üzüntü | mevzuunu teşkil etti. Buna mu. kalâl talihleri yaver oldu. Rüs- tem kainpederinin ölümünde o nün işlerinin başına geçti, Mağit cihette rahat yaşadılar. Aşkları hakiki! bir aşk oldu Gün geçtikçe biribirlerine da. ha çok bağlanıyorlardı. Bilkassı Fahriye kocasına duyduğu alâ- kanın gittikçe daha arttığını hissediyordu. Onu er erkek" lerden farklı, çok iyi ve çok sa. mimi buluyordu. Aşktan bahset- mesini ne güzel biliyor, ona ne tatlı hitap ediyordu. İşte bu ak. şam bile Fahriye onun bakışla” zmda, nişanlılık zamanlarındaki gençlik alevini görmüyor muy. du? Kocasına doğru iğildi? f i — Hatırlıyor musun Rüstem? i — Neyir. İ siz evlenmeme babes r olmadığı zamanlardaki — Hatırlıyorum., S1 bizim suç ortağı. . Beraber sokağa çıkıyor, seninle buluşuyorduk. Sokak or” »elele tvişarak iki üç cruşuyor, bu birkaç ke İime ile cesaretimiz tazelenmiş 0” larak gene ayrılıyorduk. — Evet hatırlıyorum. — Ya mektuplarm Rüstem, aekstopğarın? , Mektupların — Or aci bu akşam bir. defa duha okuyacağım. — Ay, hâlâ saklıyor musun o mektuplar: — Söklamaz olur muyum? Fahriye ayağa kalktı, bir çek“ mece açı ve içinden kordelâ ile ağlanmış bir mektup destesi çi- Nd. Sonra mütebessim bir sek rx ile gelin oturdu. Rüstem bir cıgara yaktı. Fahr tiye mektuplardan Halettayin bis rini açarak okudu: “Sevgili “Seni görmiyeli tam bir hafta oluyor. Keder ve ızlıraplan öle. cek gibiyim, Sensiz ve senden w- zak yaşayımıyacağıma bir kere daba kanaat getirdim, Gözlerin benim hayatımın güneşi, dudak- ların rüyalarımı süsleyen bir çi. çek. Rüstem cıgarâsının dumanını savururken söylendi: — Ama da mânasız şeyler yaz mışım ha?, — Ne? — Mânasız şeyler, dedim. Bir hafta görüşmedik diye üzülmek, çiçekler, güneşler... O zaman ne budala adammışım!, Fahriye gözleri birden dolarak kocasma baktı: — Rüstem, Allah aşkına böy“ le söyleme. Benim için o katlar a- ziz olan mazimizie alay etmekle beni ne kadar üzdüğünün farkm da değil misim?, Fakat Rüstem, onun ıztırabası anlamadı ve nazik bir bebeği e. zen kocaman bir erkek eli şuur suzluğuyla devam etti: — —Ah kadınlar ah!.. Hepsi de böyle şairane hareketler düş- künüdürler, Fahriyeciğim, insan biz yaşa gelince, gençliğinde yaptıklarına gülebilir. Durdu ve hâyretle karısına baktı. Fahriye hıçkıra hıçkıra ağ liyordu. Rüstem ne yapacağını şaşırdı, söyleyecek söz bulama Mus Saadetlerinin böyle birdenbi- *re bir hiç ,ölen bir hayal yözün. duğunn anlayamadı. Fethi KARDES yaşla

Bu sayıdan diğer sayfalar: