10 Şubat 1940 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3

10 Şubat 1940 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

p ŞUDAT iye İRLENYETE e e e ay Si LE HABER — Akşam Postam ZNB) KON < Sovyetlerin 308 ——. m Sabaz, rk Bastteleri analar | a ME ——— a a MX DR A e mta. Morava, vadisin. ii Baaktag, side vahim ema bin ün m Mu Üç ve arçalamak için | | Sds baskı İ ml İm eren Siste; Danla meş köy tama- "gtr. Sava çağa baş. kütlelerini yimeta eme İngilterede hakkında tedi kadar deyi Alata ol, '”. A « Maraz ler. tecavüz yaresi düş 100 Fin cskerinin 1000 Sovyet askerini öldürdüğü /Yi muharebeler oluyor Mannerhaym hattı her tarafla Sovyet hücumlarına şiddetle mukavemet ediyor Leonâm, 10 — Finlândiyada Sovyetlerin müvaffakıyet kazan. mağa başladıkları yolundaki Ba- berler doğru çıkmamıştır. Helsin. kide resmi mahfeller Mannerhaym hattnm Kareli bersahmda yarıl- dığına dair radyolarla verilen ba- berleri en kat'i bir şekilde tekrar tekzib etmektedirler, Bununla beraber İngiliz Röyter ajansının Finlâindiyadaki Obususi muhabiri, Sovyetlerin Mannerhaym battma yaptıkları taarrusun de - vam etliğini haber vermektedir. Finler, hattın en zayıf noklası t6- Mâikki edilen Summa'da bile kahra- manca mukavemet göstermekte - dirler, Finlândiyahlar, gönderilen tak - viyo kuvvetleri sayesinde, Rusları püskürtmektedirler. Ve Ruslar, bir defa, Mannerhaym battını yar- mak projesine kat'i surette veda etmek znruretindedirler. Kızltlar, mühim miktarda mslzeme kul'an- malarma ve külliyetii efrad foda etmelerine rağmen, hat, kahra - manca mukavemet güştermekte - dir. Sovyet tebliği Moskova, 9 (A. A.) — Lenin Erad askeri mmtakası genelkur - mayının-S-gubat tarihli tebliği; Cephenin muhtelif bölgelerinde keşif fazliyeli olmuştur, Son gün- ler zarfında Kareli berzahımda do. sam eden piyare İori kıtaatı çar- pışmaları neticesinde, Sovyet ki » taları, Summa bölgesinde Hotinen müstahkem mmtakasını işgal et - iniştir, İşgal edilen mintaka, top çu teçhizatını havi sekiz beton İs. tihkâmdir. Sovyet krtaları Ladoga gölü ie Suvantojarvi arasmdaki bölgede de, topçu teçhizatını havi boş be- ton istihkâm işgal eylemiştir. Düşman her iki yerde de biyik Sovyet hava kuvvetleri askerf hedefleri muvaffakıyetle bombar- dznan etmiştir. Fınlândiyaya gilen Belçikalı geveral Brükselden gelen . bir haberde; vaktile Mannerhsym hattınm in. Şaalına iştirik etmiş olsa tekaüt general Badunun, Belçikadan Fin Mndiyaya hareket ettiği bildiri mektedir. Diğer cephelerde 11 gündenberi, Kuumo civarm- da, Suomusalmi'nin 40 kilometre cmubu şarkisinde muharebe de - vam ödiyor. Bir Sovyet fırkasınm bu noktada, müşkülât içinde çır - pındığı zannedilmektedir. Simal cephesinde, Finlândiya'ı - Tar, herbiri takriben 100 kişiden mürekkeb birçok Rus müfrezesini imha ettiklerini söylemektedirler. Bu müfrezeler, mevcudlarmın çok. Tağundan dolayı, düşman kurşun- larma daha iyi hedef teşkil et- mektedirier, Buna mukabil, Pin wüfrezeleri o derece kalabalk ol - madığından ayni tehlikeye maruz değildirler, Sovyet zayiatı Fenebi ve bilhassa İngiliz tay- Yarelerinin Finlândiyaya gelmiş ol MASI tesirini göstermişe benziyor. Pilhakika Sovyet hava kuvvetleri bu son günlerdn hareketlerini mü- Mim surette tahdit etmişlerdir. Rum mevcudu ve levazımı tüken - mez gözüküyor. Ruslar harbin bi- dayetindenberi 308 tayyare, 600 tank, $ küçük barb gemisi, bir de. nizaltı, 203 ağır top, 1204 mitral. yön, 552 kamyon, 1650 beygir ve iki baraj balonu kaybetmişlerdir. Finlerin kahramanlığı Pin mareşsli Mannerhaym be - yanatta bulunarak gunları söyle » miş! “ee Yalnız bir tek muharebede yüz Fin askeri, hin Sovyet askeri- ni öldürmüştür. Diğer bir harbde 80 Pin askeri 600 Sovyet askerine küsur, ederek, 300 Ünü öldürmüş, birçok da esir almıştır. Pinlândiyaya giden İngiliz am6- le partisi heyeti refslerinden Noel Barker Londrada gazetecilere yap- tığı beyanatta Finlândiyn ordusu- nün büyük kahramanlığını tebcil etmiş ve demiştir ki: «.— Finlândiyalrlar fevkalbeşor ka mensub bir millettir, Dört or- dunun muhtelif dört cephedeki barblerine Bizzat şahid oldum. Finlândiya askeri mağlüb edile - mez. Fakat düşmanın adetçe esi. cl fnikiyetine binaen Finlândiya yardıma muhtaşlır. Ve kendisine mütlak snrette yapılması lâzımge- len yanim da hava hücumlarına karşı koyacak silâhlardır.,, uru Almanyada yecek kıtlığı astalara fazla gıda tavsiyesi yasak Paris, 10 — Polonya hükümeti #sühbarat merkezi, İşgal altında bulunan Polonyada mevcut erza - İ Jan, lüzumu hâlinde Almanyaya gönderilmek Üzere kayıt ve tes- bit edildiğini haber vermektedir. Erzak sehiblerinin, mlsaade Estih- sal etmeden mallarmi #ntmaları yasaktır, Köylüye ancak tohum - luk buğday ve ekilecek kadar pa- tates ve pazcar bırakılmıştır, Fa- kat bu ihtiyat erzaka el sürmeleri yusaklır ve aksi takdirde ağır ö0- zalara çarptırılacaklardır. Havas sjansinm aldığı malima. ta göreyse Alman sivil hekimleri, gida poksanmdan veya yiycterk maddelerinin kötülüğünden müte- vellit hastalık teşhisleri koymak - tan menedilmişlerdir. Gestapo a - janları hasta kıyafetine girerek dektorları kontrol etmektedirler. Birçok Almanlar doktorlara mü - racantla, erzak vesikalarımda ya - aslı olanlardan fasla gıdaya ihti - yaç gösteren rejim raporları al - mak istemişlerdir. Alman matbua- tı, bütün bu talebierin reddedildi. Bini yazmaktadır. Gr. Veygand Mısır- da bir nutuk söyledi Kahire 9 — Generel Veygand eski Fransız muhariplerine söylediği nu. tukta Fransanın en ax bir asırlık #ö- İmüş RADYO MiDEYE Düşündüğüm gibi: DOKUNUR MU? . Geçen gün gazütede bir havadis okuduk. Bir vatandaş ikide birde Yüâyete müracaat odiyor ve komşu evine takılna bir radyo anteninin Beşrettiği elektrik mevcel olduğunu O anladıkları Buyacağı da muhakkak bir gey. mezlikte bulunamayız. win tansiyonunu arttırdığından ve mide- &ini bozduğundan şikâyet ediyor. Biçarenin şuurunda bir bozukluk için onu müşahedeye sevketmişler. Radyo snteninin mide bulandırdığını iğdin etmek hakikaten ge- rib ve asaib bir iddia ve guurlu bir insanım böyle bir iddiada bulun. Fakat radyonun mideye dokunduğunu büsbütün de kabul etme- Şuursuz değil, bilâkis şuurlu Türk vatandaşları mdyolarmm ba şında oturup da Avrupanm bütün büyük merkezlerinden kendilerine türkçe hitab etmekte rekabet gösteren radyo istasyonlarını dinle- dikçe, ve yapılan neşriyatm da mahiyetini işitiikçe midesinde garib bir hassasiyet bulmaktadır. Türkiyeye gösterilön bu kadar alâka, Londra ridyosunun türkçe sesini bastırmak için Berlin radyosunun “türkçe” gösterdiği bu gay- ret, Roma radyosunun öz evlâtlarına hitab eder gibi bir benimseyiş tonile Türk dinloyicilerilo konuşması veva Berlin radyosunun tesin. lerini gidermek için Fransanm Paris radyosile yantıNı neşriyat kâfl gelmiyerek Niste de yeniden türkçe kendi Ohesanlarına ölecek fedaf avinmağn çabaladıkla. rı ba devirde kakiraten Türk âinleyicisinin devletlerin Beşriyat ihdas edişi, muharib midesini bulandır. makla kalmamakta, kafasmı da rahatsız etmektedir. "Türk milleti şuurlu bir millettir, Dünyanm bütün radyo mer kesleri ne söylerlerse söylesinler müdriktir. Ve hiçbir şey için kendi milli ve hayati o Kendi tinin ne olduğunu menfaatlerini çiğnemez. Radyolarm bu gayreti bize çok beyhude gibi geliyor. KEŞİFLER, | SUAT DERVİŞ Tzaktan- LAHLAR Yunus Emre Aşık Paşa mı? — Faraziyes lerin cazibesi, — Bir şür ve iki yazı. — Yetişen bir münekkid. UNUS EMRE Aşık Paşanın müstesr adı imiş, yabut Aşık Paşa Yunus Emre'hin... Raif Yelkenci'nin bu iddia, #ni edebiyat tarihçilerimiz siika fe ışlar, A Nihat Tarlan bu. bun pekâlâ bir hakikat olabileceğini söylemiş. “Bundan ne çıkar? Yunus Emre ile Âşık Paşa'nın aynı adam olduklar rı isbat edilizse şimdiye kadar 1d ayrı galrin diye tanıdığımız eserlerin kön temin etmek istediğini söylemiş- |, tr. Mısır gazeteleri Franz (O genersii Alman taarruzunun nasıl yapılacağı etrafında tahminler Bilhassa tayyarelerine güvendikleri ve yeni tiptetanklar yaptıklarıanlaşılıyor Paris, 10 — Garb cephesinde yeni bir hâdise dün de olmamıştır. Diğer taraftan Franssâa askeri muharrirlerin büyük bir kımı teş aylık harpten sonraki vaziyet hakkmda ve Fransız ordusunun vaziyetine dair mühim makaleler mesretmektedir. Pöü Pariziyen gazetesinde gö neral Döböne diyor ki: “Hitler son nutkunda, mütte - fikler barb levazımı imalâtmı bız- lattıklarmdanberi Almanyanın da vakit kaybetmoediğini bildirmiş ve *imdi müthiş teçhizata malik bu- unduğunu five etmiştir. Bu iddi. aların ne birine ne de ötekisine İ- tiraz edilemez. Düşmani aşağı gör- mek hatasına düşemeyiz. Hattâ biz öyle sannediyruz ki, Almanya» nm son imalât gayreti yalnız mik- tari değü kaliteyi de istihdaf eyle. miştir, Almanyanın İspanya har- binde pek de temayüz çdemiyen tanklarından daha iyi tanklar yap- mış olduğunu aniyoruz, Dahası da tar: Almanya müstahkem hatları yarmak için çok kuvvetli yeni tip- te tanklar da yapmısı benziyor. Diğer taraftan İngilizler fevka- tâde mlsellâh yeni Alman tâyya- releri müşahede etmişlerdir. Ba tâyyarelerde silâhlar ve mühim kısımları sirhlarla muhafaza alti. na alınmıştır. Bu tertihatta Tapan. ya herbinde.de tezahür eden Al- man düşüncesinin a#imetlerini gö- rebiliriz. Almanların hedefi harb tayya - telerile kara ordularma, piyade ve hattâ topçuya karşı harekete geçmektir, Hava ordusunun bu suretle ka- ra harblerine doğrudan doğruya Iştiraki modem tabiyenin yenilik. lerinden biri olmağa mamzettir. Bu suretle esason mühim vazifesi olan bu silâhm rolü arttırılmış 6- P. Müstakbel büyük tsarruzlarım m6 olacağı pek Âlâ tasavvur edile. bilir: piyade (irkalarının istlamar tdeceği müşterek topçu, tank ve tayyare hücumları... Bu şekildeki taârruzlar hiç şüphesiz müthiş o- Vacaktır. Fakat mukavemet götür- mez de değildir. Meselâ Fransız cephesinde böy- le taarruzlar, kıymeti her gün geçtikçe artan teçhizat ve bu teç- Bizati kullanan cesur ve zeki as - kerler, mükemmel bir kadro ve harb yapmasını büir bir yüksek kumanda heyetile karşılaşacaktır. Hitler — Fransızları müharebe meydanmda görmüştür. Binsena - leyh boyanatile Franmz muharfb- lerini ürküteceği zannıns bir deki. ka bile düşeceğini tahmin etmiyo- FUZ.,, Denizlerde Londra, 10 — Din Alman tay. Yareleri İngiliz sahilleri açığında, mütenddld tüccar gemilerini bom- bardıman etmişler ve İngiliz tay. yarelerinin geldiğini görünce kaç- Aça Hiçbir gemi batmamış - | Oslodan gelen haberlere göre harbin İlk beş ayı zarfında Nor. veç caman 85 bin tonluk 41 vapur kaybetmiştir. Bu vapurların mü - rettebatından 250 kişi ölmüştür. Yazan Nurullah ATAÇ Bur, onu münevverlerimiz sevdiği M halk da tanır. Halbuki Aşık Paşa. yı okuyan çok azdır, Ralf Yelkenci. uln keşti veya lddlam Aşık Paşa'nın daha çok okunmasına, yeni bir alâ. ka Be tedkik edilmesine sebep ola bilir, O eserda şimdiye kadar gizli kalmış birtakım güzellikler bulunur, İki eser biribiri De aydınlanır. Bir sanat eserinin mânası, kıymeti yalnız kendisinde değildir; kıymeti, mânayı biraz da, balta oldukça bi yük bir mikyasta, o eseri okuyan, #wyreden veya dinliyen verir. Aşık Paşa'nın eserini Yunus Kmre'nindir okuyun, göreceksiniz ki o eser bak. kındaki bükmünüz (bittebi bir bük. münüz varsa; itiraf edeyim ki benim yok) beren değişecektir, onu başka türlü okuyacaksınız, başka türlü an, yacakamız, Yunus Emre Aşık Pa- ga'dır demek esmsen bati olabilir; zarar yok; O bati büküm sayesinde #3 yeni sevklere, yeni Hazlara erer. TİR AİF YELKENCİ'nin iddlasmnız wbatı bittabi gayet güç, hat 14 lmkânsızder. Gösterdiği deliller bazı kimseleri fevka. Mide alâkadar edebilir; takat ina b gin reddi kabil olmıyan, kati deliller, vesikalar göstermek lâzımdır. Hal « buki hemen ber veslkayı tenkid Gt mek, güphe ile karşılamak mümkün. dür. İngilizlerin grent problem de dikleri Shakespeâre meselesine ba » kın; bildiğimiz dramları ve komedit. ları yazan Shakespeare değilmiş, belki Bacon, belki Lord Derby, belki bilmem kim imiş. Bu Jddialari orta. ya alan adamlarin sözleri birçok ka. faları kurcalamış, şüpheye düşürmüş. tür; fakat yulardanberi bu mesele bir türü balledilememiştir. Bakf Vel, kenci'nin iddiam da © suretle isbat edilemez, Zihinlerde bir İbtimsl ola, rak kalır. Bu da az şey değildir; KTAT RİPAT'm Varlk'ta çı kan “Şükür, İsimli şiirinden bahsetmiştim; ondan Akşam gazetesinde Cemni #efik de bahsetti. Zannederim mecmunda de. Mi, benim yazımda okumuş olacak ki, frkrasmın bir yerinde o şiiri bir Müyarm bir gelsede gösterdiğin #öylüyor. Cemal Refik © şiiri beğem- Memiş, olabilir; çok soğuk bulmuş, O da olabilir, Fukat mânası olmadığı. mi da iddia ediyor, anlaşılmıyormuş... İşte bu olamam “Şükür” şiiri, Ok. tay Rifafın bütün şiirleri gibi, ga yet açık, ne söylemek isüiyorsa omü söylüyur, rümuzlu konuşmuyor, On- ları anlamamak için, anlamamak is. temek lâzımdır. Cemal Refik'in böy. Be tir inadı olduğunu hiç bilmezdim, Herbangi bir şeyi sevmek, biç ol. mazsa kâvrüınak $ çin asgari bir büş nü-niyet göstermek lâzımdır; o bizim Wubarrirlerimizin çoğu yeni yazıları İurgi bu büzmüniyel göstermek ita, Bilyorlar ve göslermedikleri için de fthar ediyorlar. Cemal Refik henüs genç, çok genç bir adamdır; kendisi, Be bir ihtiyar bali vermesini, bir pite hakkında iki (hüyarın konuştuklarını mühim bir büküm diye kaydetmesini anlıyamadım. Cemal Retik'in yazısı Akşam'ın Ü- üncü sayfasında İdi; alindi sayfada Oktay Rifatın şiiri bir kere daha yazılmıştı: fakat ou sefer soğuk ve anlağiımaz tir yazı diye değli, WA. kis aympathiyue bir hava içinde. Onu yazan şüpbesiz Şevket llado'dur, EVKET RADO çok genç ol masa ve ben yıllardanberi (ikra yazan o Arlındaylarınıs gücendirmeklen o korkmasam onun, büğünkü bıkracılarımızın en Â, yisi olduğunu söyliyeceğüm. Her yan gın okuyorum, çünkü Ankara'da ber gün gazete elime geçmiyor. Fa. kat Şevket Rado'nun hangi yazısını okuduman içinde bir tazelik, ice bir nükte vaya doğru bir seziş bulundu. Bunu görüüm, Onda büdiseleri de, (i. kirleri de kavramak, içten görmek arzupü var, Birçok (o fıkracılarımız, balli kendilerine uzun zamanlanberi yazı yazmanın, bir sütün işgal «une nü Verdiği gururu benzer bezginlik. le (yani gurur zannedilir de doğrusu bezginliklir) Ober geye yukarıdan bükmağı dala kolay buluyorlar. Ye. Bi bir iddiayı, yeni bir yazıyı muhab- belle okuyup sırrını anlamağa Çalış « Mmaktansı onu alaya alivermeği Ve? » &ih ediyorlar. Bu hs! biz yaşlı veya orta « yaşlılara gençlerin etikleri hücumu haklı, bBİŞ olmazım mazut Gösteriyor. “Gençler bizi anlamıyor; bizim de vakiile genç olduğumuzu, bizim de birtakım hulyalarımız bu . lunduğubu ve yazılarımıza yalnız yılların verdiği tecrübeyi deği, gön. Mmüzü, kanımız Oo karışırdığınızı düşünüyorlar” diye şikâyet etmi « yelim: biz gençleri anlamağa çalış mıyuruz ki onlar bizi aniamağa ça. lişmın; biz onları edetâ kendimize hasım diye bukmakta devam etlikçe onların da bizi hasım saymaları tabi idir; biz Onları istihdaf ettikçe onlar da az çok ciddi karı İisieler yapıp bizi istikal edeceklerdir. Şevket Rodo'da henüz © benzerlik başlamadı; biç bir saman da başla mMamasmı temenni ederim Akşam Güğetesinin yine o sayımda, yanl 5 &Lütfen sayıfayı geviriniz),

Bu sayıdan diğer sayfalar: