25 Şubat 1940 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5

25 Şubat 1940 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

, da öleceği 1 Muha; Yara e ti Alyan Sta ve, vi 1 / 72 2 Çeviren: Efdal NOGAN ET — 102 — düşün cesi beni çıldırtıyordu. O yyilemde onun kayalara çarpa gör üyordum. Bu ise çok teciydi. ! ma dini bildiği bir ;man dalgalar patlıyordu. Kumla um. Yüzüme bakışlarından ve kadar bütün, İçin teşekkür etme Sanki Şimdi. Mi Üzetine bim.erce tok balığı ya yumaştı. O duyduğumuz uğultu on ların bağrışma arından has olu yordu. — Fok yatağı! diye haykırdım Artık kurumüuk. bunldri lok av ed et kann en iyi | Guinüan Koruma« için nhunak k Yolunu düşü- | kax bu civarda adamlar ve Kruva- ER? dü, ee Sordum. Bu suz” ti, Msi hiç » Öllnkü onun bana İstiyorsunuz? Çünkü ölmi- mler vardır, Belki GE söhüde DU Gelme islasyonuna rasliyacayız. basin kumun usüue pâluyan kocaman diyarı görünme Oge Geoieum karudı. MOĞA: — kğer Allan bize atırsa şu k kinci buşnu dâ arizâsız üşür ve © Dilli arkasında Sit lumamlak bir koy buluruz, dedim, Alan bize hakikaten (o acımıştı. Birinci ve ikina çıkıntı o ceuwou gürül rüzgânaille aynı hatla idi. bütün Mescit iKllGi Durnu üşinük ti. Nihayet ona Adeta sürlünecek derecede gakın geçerek üçuncu Çı kıntıya kadar axtık. Üçüncü bur nun bemen arkasından karaya doğ ” İru iyice sokulmuş güzel | bir koy vardır Burnu aştıktan sönra akın bizi koyun içine sürükledi. Bu rasi rüzgârin tesirinden masun Ve sakindi. Yalnız büyük, ölü da galar ASIP | vardı. Hemen deniz demiri diye “ İkullandığım yelkenle ” İ sandala alarak küreğe kürekleri olurdum. Burundan itibaren koy cettup ve garp istikametlerinde içeri doğru giriyordu. Biraz ilerledikten sonra * İkarşımıza bir ufacık liman daha çıktı. Bu, koy içinde ikinci bir koy du ve bir havuz kadar (sakindi. Çarşal gibi tuyunu yüz kadem ka" İdar geride yükselen kaya dıvarım dan aşıp gelen serseri rüzgâr neles leri arasıta, yeryer karıştırıyordü. -— Müsaade ediniz de size fik rimi açıkca söyliyeyim bayan. Siz kızınızın annesi değil ancak kız kardeşi gibi görünüyorsunuz — Yanılıyorsunuz.. Ben mer zuubahs ettiğiniz kadmın kızr Mindimanüe duuyamay geçirmiş Der Alman seğyulş pi ppi Yazan, 4 Busch 38 yılını veliye: siainde ey eskı insanları srasında — Görüyor musun? dedi. deyim! Yani bu gördüğün ağaç Ağaçla birleşmiş bir hal. benim vücuuu- mun bir parçasıdır! Onun için ben de ağacın bi: 5 dalı sayılırım! İlk bakışta bu ağaç (adamının kalın ağaç dalına sarılı olan vü Cuduna siyah bir hayvan kürkü Sarılı olduğunu zannetmiştim. Am cak o vakit farkına Vardım ki bu adamın vücudu Âdeta bir sansar gibi siyah kıllarla örtülüydü. Bunu farkedince büsbütün hay» rette kaldım. Hiç böyle sansar şek- linde insan teşekkül edebileceğini aklım alamazdı. Adama; — Ben Hintli değilim. Onun i- çin senin ağacına yaklaşmak be nim için tehiikeli olamaz! Sen be nim sualime cevap vermedin. Söy- le bana, sen Hint fakirleri gibi bir riyazet mi yapıyorsun, yoksa se ni bir ceza olarak mı bu hale koy- dular? Adam nasırlı dudaklarını açarak güldü: — Ben 150 senedenberi hurada* yım! dedi, »- 150 senedenberi mi? — Eveti Gayrunuyari güldüğü Bu adam deli miydi? — Hıçbir insan 150 sene yaşar mu? dedim. Adam uzun trnaklarile iri bir sansar gibi yüzünü kaşıyarak: — Evet! * anlar 150 sene ko lay kolay yaşamaz! Bunu biliyor rum,. Fakat ben © görüyorsun ki nebata karışmış bir haldeyim! Ağaç adamı bunu söyliyerek bir den kıvrıldı. Vücudunu âdeta ke miksiz gibi dalın ber taralına yr lan şeklinde kıvruabildiğini hay retle görüyordum. Bana ağaca & deta kaynamış olan ayaklarını gös terdi, — Görüyor musun? dedi, Ağaç la birleşmiş bir haldeyim! - Yani bu gördüğün ağaç benim vücudu mun bir parçasıdır! Onun için ben de ağacın bir dalı o sayılırım! Bu gördüğün ağaç 150 seneliktir.! A- Façların ne kada. üzün yaşadıkla- mından herhalde haberin vardır! Hayretle adamı dinliyordum. — Evet aw.a dedim, bu nasıl ka bil oluyor? Sen bu ağaca nasıl ya” pışık bulunuyorsun? Adam tekrar kıvrılarak doğrul du. Çenesini kolunun üstüne de yıyarak du gibi pıni pırıl parla yan ufak gözlerile yüzüme bakma" Ea başladı. — Nasıl mı yapışık bulunuyo rum? dedi. Ben âdetabu ağaçla beraber doğdum! — Beraber mi? — Evet! Şaşkın şaşkın gülüyordum. — Annenizin karnından bu ağaç la beraber mi doğdun ki? Diye istihza etmekten kendimi alamamıştım. Ağaç adam garip bir eda ile yü” süme bakıyordu. — Hayır, şüphesiz annemin karımdan ağaçla beraber çıkmaz" dık! Fakat sen bu ağacı (hiçbir başka yerde gördün mü? — Hayır, görmedim! — Göremezsin de! Çünkü bu a aç yeryüzünde yalnız bir tane dir! — Bir tane mi? — Evet! bir tanel Daha doğrusu asıl bu ağacm 2 nası olan ağaç bir tanedir Bu o — O, bizimkilerin mabedinde dir! — Sizinkiler kim? — Dehola - Golilerl... — Dolhuola - Goliler mi? — Evet! — Yani tulan adamları mı? , — Eveti — Peki, demek o mabetteki a Eacın bir fidanmı buraya ektiler. Bü ağaç meydana geldi. öyle mi? — Öyle! Bu ağaca biz (Dungir dünyanın pek eski zamanlarında. ualmadır! Bu ağaç binlerce o sen yaşar! Dünyadakı en uzun yaşı yan ağaçtır! Bu ağaca her türlü başka ağaç her türlü başka hayvan aşı.anabı, dığı ıçin bezoe m.addes bir ağaç tırl işle ben küçükken ben; bu ti dana sıkı sıkıya bağıamışlar! Gö rüyorsun ki bu ağacın kendisinin beslendiği kendi suyunu ben de « ierek Yaşıyorum. L5U senedir fi danla beraber büyüdük! Bu adamın söylediklerini derin bir hayrele dınliyordum. Buza dam bana bu izanaı verirken âde ta bu halinden hiç de şikâyetçi de gil gidi görünüyordu. Nasıl olâvi lir? Eğt söylediği o doğru idiyse 150 sene bır ağaca yapışık olarak beraber büyümek, dudakları yu muşak bir ağaç kabuğu sularını e merek yaşamak bu adamı çıldırt” mamış mıydı? Hayrete; — Sen bu ağaçla birlikte 150 se ne yaşadım, diyorsun? Bu halde yaşamakta memnun musun? Adam uzun saçlarını iki taralı salladı: — Memnunum! dedi. — Memnun musun? Fakat bi insan için, bahusus senin gıbi aklı da başında ok.n bir insan için böy” le bir ağacın dalına yapışık oObir halde, hiç kımıldamadan yaşa mak, tahammül edilecek (o bir gey nasıl olur? Adamın nasırlı dudakları gerik di, Acı acı gülüyordu. — Ben, dedi, yerimden kımılda yamadığım halde bütün insanları görüyorum! — Hangi insanları? — Buradakı kabilelerin bütün insanlarını! Hepsi beni merak ede rek hergün, her vakit gelir, görü nür, benimle konuşurlar! Onun £ çin onlardan uzakta değilimi Hem ben onlardan daha mesudum! Çün kü onlar her 50-60 senede bir gö çüp gidiyorlar! Bense 150 seneden beri buradayım! Benim önümden pe kadar insanlar geldi geçti! Bu köylerde. yaşamiş üç nesil insanlar) kâmilen gördüm, tanıdım. Hepsi çoluk çocuklarma varıncaya kadar benim gözümün önünden gelip geç tileri Ağaç adamı soluyordu. Gözleri | ““R, ne kan hücum etmişti. Kendi saz detinden bahseden bu garip mah Hik ağacının dibinde bir sel gibi bir müddet görünüp kaybolan in- sanların akıp göçüşlerini düşün mekte yabani bir kinin heyecanını ve melün hazzını durvmaktaydı. (Devami var) Beyoğlu Halkevinde ya: pılan mektepler arası Voleybol maçları Mektepler arasında tertip edil. miş olan voleybol müsabakaları" na dün Beyoğlu Halkevi salonun. da devam edildi. Günün ilk şmasında Işık, Hayriyeyi 1$ «* 4; 15 . 2 yendi. İkinci karşılaşma Galatasaray - İstiklâl liseleri arasında cereyan etti, Galatasarayhlar bu müsaba kayı 15 . 8; 15 - 10 kazandılar. Üçüncü maç Haydarpaşa - İs. tanbul İlsesi takımları arasında cereyan etti, Baştan başa heye. canlı geçen bu müsabakada Hay darpaşalılar müsabakayı 3 sette e ee 15 — 10 kazan. Işık: Recai, Lebip, Tepo, Ad nan, Necmi, Sinan, Galatasaray: Vahdet, Özdemir, Muvakkar, Şahap, Ekmel. Haydarpaşa: Vasfi, Muzaffer Günberg. Suat, Fethi, Adnan. Vefa . Yücelikü maçından Boğaziçi . Şişli Terakki: 50 Günün ikinci karşılaşması Bo gâziçi İle Şişli Terakki arasında cereyan etti, Maçı Şazi Tezcar idare ediyordu. Oyuna Boğaziçi başladı. Dah: ilk dakikalarda hakimiyeti elle rine alan Boğaziçililer, 11 inci dakikada Sürevva vasıtasiyle ilk gellerini kazandılar. Oyun bu şekilde devrenin «© nuna kadar devam etti ve başka gol çıkaramadan devre bitti, İkinci devre daha ağır basan Boğaziçililer, 3 üncü dakikada Nivazinin ç:" “ şutla Ikinci gol lerini kazandılar, 10 uncu dakikada İhsanm kast bir hareketini hakem panaltı ile cezalandırdı, Muzafferin çetkiği şöt öcünü defa Şişli Terakki ağ larına takıldı, 15 inci dakikada Niyazinin 18 dışından güzel bir volesi gol" Boğaziçinin 4 üncü golü. 26 ncı dakikada, genc Niyazi Rüzel bir köşe vuruşu İle $ inci Ve son golü kaydetti. Oyun da bu suretle $ - 0 B> ğaziçinin galibiyetiyle sona erdi Dün akşam Güreş milli takım nam- zetleri arasında bir deneme yapıldı Önümüzdeki hafta yapılacak altıncı Balkan güreşleri için; milli takım namzetleri arasmda dün akşam Beyoğlu Halkevi İlmnastik salonunda bir secme yapılmıştır. Müsavaka müdde - ti 20 ger dakıka olarak tesbit edilmiş, galip mağlö aranma - dan 20 dak'kalık m'ladet içinde form ve hareket takımından ep fazla puvan aslan güreşçiler ha- kem heyetinin bilâhara verece * ği karardar sonra milli takıma seçileceklerdir. o Müsabakaları sırâsile âşağıya yazıvoruz: $6 Kilo: Küçük Hüseyin - Ke- Müaabakarım ilk 10 dakikası denemeyle geçti. Hüseyinin a - tak yaptığı görülüyor. Kenan da* - temkinli ve hâkim, Ara sı rd b'ribirlerine tehlikeli vaz - vetler tiyorlar. Fakat tus vok. Hüsevin mütemadiyen min. der kenarma kaçıyor. İkinei 10 dakikan if 3 da - | kikasında Kenan altta. Hüsevir 'istte çalısıyor. Netice yok. Ke »nm Üstte, Hüsevinin altin cs- lısmasından da bir netice alma. mrvor. Son 4 dakiks da avakta güresiyorlar. 20 dakikalık müd- det veriyor, 61 kilo Yasar Erkan » Suat, Bu müsaheka hir havli hare - ketli oldu. Yasar, eski ve tec rübeli bir sinesei olmasma rağ men nefesi az. Suat daha atak ve nefesli, 20 dakikalık müddet- te tuş olmadı. Bu esitlette bir vüreseli daha oldufrndan net'ee bü iki milssbdem diğ gi'reşçi ie birer defa karerlaşmasın. dan sonra belli olacaktır. 66 kilo: Yusuf Aslın . Yaşar Noğu, Bu müsabaka cok zevkti ol - du. Eski ve teknik bir güreşe olan Yusuf -Aslanm - kapsa “ene. atak ve nefesli Yasar Do- #unrm ne retina alaçağı meni la beklenivordu, Müsabakafur ilk dakikaları denemevle sert! Yedinci dakikadı Yusnf alta düstü, Yağar bette ivi çalığıyor. Fakat retice yok, bu arsada Yu. sufun Aa nunn'emmi görüyo - ruz. Milsahakırnın diğer on da- kilensi da çöl sevki! bir sekiğie cereyan etti, eş olmadan mü - söleka nihayete erdi, 72 Kilo: Celâl Atik . Kande bie görünüş. Taksim Stadında: Vefa — Yüce Ulkü:3 —© Dün Taksimde yapılan mek- tep maçlarının ilki, Vefa ile Yüce Ülkü liseleri arasında cereyan etti. Hakem Refik Osmandı. Oyuna Vefn başladı. Haf hat, unda kesilen akın, soluğu Vefa kalesinde aldı, $ inci dakikaya kadar oyun Yüce Ülkünün hakimiyeti altın da devam etti. Fakat netice yok. 6 ncı dakikada açılan Vefalılar, Yüce Ülkü kalesini sıkıştırıyor lar, 7 nel dakikada Ülce tikü ka, lesi gene sıkıştı. Niyarinin şutü- nü Necmi kendi kendie kaleye soktu, “Binet dakikada Zeki ikinci ge- lü yaptı. li inci dakikada Fethi topu kap., tı bekleri atlattı ve güzel bir şut ile üçüncü golü attı. Biraz sonra da ilk devre 3.6 Vefanın lehine bitti, İkinci devre açılan Yüce Ütkü- Ii-r bostan sona k -: hâkim oynadılarsa da gol atamadan sx hadan 3 . 0 mağlöp ayrıldılar. Şeref Stadında: Darüşi e — Perterniyalı —0 Günün ilk ve son müsahakasr üm Darüşşafaka ve Pertevniyal takımları hakem Tarık Özerengi- nin İdaresinde yantılar. Birinci devrede oyun daha ziyade Per. tevniyalin üstünlüğü ile geçti ve birinci devre sayısız berabere bit. ti. İkinci devrede Darüşsafaka te kımı ellerine geçen iki fırsatı yes rinde kullanarak iki gol yaptılar. Ve neticede maçtan 2 - 0 galip çıktılar, Diğer karşılaşma Bölge San'at e Ticaret arasında yapılacaktı. Bölge San'at gelmediği için TL caret hükmen galip addedildi. Oyuna Pertevniyal takımı gi zel bir hücumla başladı ve daha ilk dakikalarda hakimiyeti elle rine alarak Darüşsafaka kalesini sıkı bir tazyik çemberi İçine aldı. Çekilen şutlar ya kalecinin elinde kalıyor ve yalnıt ta avuta kaçı. yordu. Böylece her iki tarafın kaçır. dığı sayı fırsatları içinde devre sayısız geçti, / İkinci devreye her iki taraf ta güzel biroyunla başladılar. Da- rüşşafakalılar ilk ve biraz sonra da ikinci savılarımı yaparak maç- tanzZ.0 galip çıktılar. Bugünkü maçlar Taksim stadında: Vefa — Süleymaniye Şerefte: Beşiktaş « İstanbulspor Beykoz - Altıntuğ Fener stadında: Galatasaray - Hilâl Fenerbahçe * Topkapı pamuk daha faik; Yirmi dakikalık müd det tuşsuz neticelendi. Bu sikle- tin milli takımda Celâl Atik tara- İmdan doldurulacağını tahmin € deriz. 78 kilo: Ahmet Mersinli - Ve hb Mütemadiyen Ahmedin atak yapmasile geçen bu güreş, çok ha reketli oldu. Vahit de kuvvetli bir güreşçi. Bu müsabaka da o tuşsuz neticelendi, 87 kiloda Büyük Mustafanm rakibi sakat olduğundan bu müsa” baka yapılamadı. Ağır siklet: Mehmet o Çoban-

Bu sayıdan diğer sayfalar: