June 4, 1940 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3

HABER — Akşam Posta eni Alman taarruzu- un hedefi ne olacak? Dünkerkte tahliye muvaffakiyetle devam ediyor | Benzin dökülerek Almanlar Flandr muharebelerinde 330 bin esir aldıklarını iddia ediyorlar Başan göre Holandanm rine Şii, Romanya iye ile olan klering an- meriyeta girdiği Femen (bildirilmekte e subundaki deniz harekü- , mn bir suale Japon mlâhiyettar bir Dan tafalât olma k Kaş vâ Japon donan- N Hindistanını bina, Maliyet hazırladığını tek- ik Lei #tilAf: muck tarafından o mübaysa tü, Htünlerinin sureti tak: a emet murahhaslarile . İabeikaları mümensille. mizakere edilmektedir. kında intaç edilecektir. ml sekiz yüzüncü jıldö, ğe hükümet, siyasi © eşbası hakinda bir ln etmiştir. et satışı bakkm- vazedilmiştir. Şim- tanda haftada iki ta idi. Yeni emima, Yi domuz eti satışı haf“ Ve #iğır eti satışı hafta- menedilmiştir, Amerikanm O yüksek ut Mensup büyük bir avu. v, Pitene talgraf çekerek Aorika komiteni parma İatane teklif etmiştir. iş * Mlistermlekeler arasında Praimz kınlhaçına bir çek gönderilmiş» iya harici “Yasetinde lik olmıyacağı temin ediliyor j . z MS (AA) —DNB. A vr ; marie Nazırı Gigurtüu #tine başlamıştır. den hâzır B. Gafenko N Yeni ederken yaptığı be” i Nazır Gigurtu'nun Politikasının dev” buhuiduğunu si FB Gigurtu verdiği yet hedeflerinin Re- VR Asetinin müstemir he- dak herkesle iyi anlaşma tesinde barışın mem a Ye hudutlarının mü” Kp nt söylemiştir. Bu âsiran coğrafi icab Romen hayati menfa” e l inkişafından mül- yaralıları İsr halinde Çe- aya geliyorlar t huduğu, 3 — Havas Mikliye Kafilesi yarslı Ni *rini Çek hastanele olarak kullanı! a ii iç O, meşhur Karlabad sayfiyeleri yaralı Mig, SP tarafta ecza ve a kl görülmek. tg “MM bütün Çek mü, N Vaziyet e DM Maze, €dilrhiş binalara etmelerine tedavi için lü. me kâfi gelme. çün hastabakicılar e halkıyla konusmak At buna rağmen ka i a erden öğrenildiği, y peni ve bilhassa kuvvetleri bütün iz büyük bir lar *Ür. Yaralılar bir Ama dönmeği asla v Bizlememekte- Paris, 4 — Dün kara harekâtı bakımından cephelerde çök mühim bir hâdise olmamışlır. Dünkerkte Almanlar kara cephesine karşı mühim bir teşebbüste bulunma- mışlar, hava harekâtile irkâp a- meliyesini oişkâle çalışmışlardır. Fakat irkâp işi bu teşebbüslere rağmen muvaffakıyetle ve seri bir şekilde devam etmektedir. Alman tayyareleri Dünkerk ö, nünda İngiliz ve Fransız tayyarele- rile defi toplarmın barajile karşı- laşmışiar ve büyük zayiat vermiş- lerdir. Dün 150 den farla Alman tayyaresi düşürülmüştür. Buna mukabil. Flandr mıntaka, smda ve elyevm Alman işgalinde bulunan Fransız toprakları üzerin. de müttefiklerin bombardman, ke- Şif ve avcı tayyarelerinin faaliye- ti çok canlı olmuştur. Som cephesinde tam bir silkünet hüküm sürmekteyken (Aisne) En, de ve bilhassa Retel mintakasında mühim telâkki edilebilecek bazı harekât olmuş, edi ir Mozelin şarkımda iki Alman bas- kımı tardedilmiştir. Ayni mmtaka- Alman tayyareleri tarafından denizde yakılan askerler Londra, $ (4.4.) — Bugün yor. gun ve bitkin bir halde Flandr'dan gelen askerler bir İngiliz limanına çıkarlarken muntazam (fasılslı ve ekseriya da yeri &arsan şiddetli topçu ateşi tenti | top sesleri işitilmiştir. Bir topçu şu beyanalta bulunmuş- tor: “— 16 gün bir taraflan muhare, da mütekabil topçu atışları olmuş- | be ettik bir taraftan ricat hareketi tur. Dünkerkte irkâp işi muvaffakı, | kunç zayiat yetle deram ediyor. Bu askerler İngiltere ve Fransada karsya çi- yaptık. Toplarımız Almanlara kor- verdirdi ve Turne'de İleri hareketlerini durdurdu. Daha ziyade tayyaremiz olsaydı onları karılıyorlar. Fransız askeri mahas | harekelsiz hale gelireceğimiz mu. filinde bu mesele hakkımda büyük | hakkaktı. bir ketumiyet muhafaza edilmek» Binlerce askerin nakliye bekle. tedir. İrkâp edilenlerin mikdarınm | diği bir sırada idi, içimizden yirmi hayli ehemmiyetli olduğu ve bu e, | kadar kimse bir sandal meliye nihayet bulunca - ki henüz buldular ve açıldılar. Ansızın Pike Bomhar- nihayet bulmamıştır . rakamların | dman fayyareleri sandalın etrafı, resmen bildirileceği söylenmekle iktifa edilmektedir. Diğer taraftan o zannolunduğun- dan daha fazla miktarda olduğu anlaşılan Belçika krtaatının çarpış," mağa devam etmekte olduğu an - va bombalar atmaya başladılar ve mitralyöz aşetine tuttular. Alman- lar sandalı batırmaya muvaffak 0. lamayınca etrafına benzin ve yağ dökerek projektörlerle ateş verdi. ler. Bir kaç saniye içinde sandal laşılmaktadır. Bu kıtantm mühim") alevler içinde kaldı ve zavallıların bir krsmram kurtarılabileceği de Ü- mit edilmektedir. . z Fransız tebliği Dünkü Fransız tebliği şud 4 Düşman Dünkerk'in etrafındaki mevzilerimize ısrarla hücuma de, vam etmiş ve kilaalımizın şiddelli mukabelesi ve mütemadi ve muka- bii hücumlerile karşılaşmıştır. man aleşi alında Fransız ve İngiliz donanm inkerk'in müdafaasına müzaherel etmiş ve kika en büyük kabramanlık cesaretini düş, rda, göstererek kumandanlığın em- rettiği irkâp hareketini muvaffakiyelle yapmıştır. Düşman buğün Sen Ovold bölgesindeki ileri karakollarımıza kar. şi muvaffakıyetsiz bir. mevzi laarrurunda bulunmuştur. Düşman En nehri şark * kıyısında takviye edilmekle, Sarın batısındaki mevzileri, mizde femasını sıklaşlırmaktadır. 2 Haziranı 3 bazirana bağlıyan gece, bombardıman tayyareleri, miz düşman arazisine ve münakale yollarına mlteaddit iaarruzlar yap- mıştır, Paris bölgesi bugün öğleden sonra avcılar tarafından kuvvetle bundan kurtulmak için hiç bir va- sılaları yoktu. Almanlar, O tahliyemizi yar hatta nüfuz için her çareye bı ruyorlarsa da hareketimiz dakika. sına kadar buna muvaffak olama mışlardı.,, Sovyetlere göre Fin zayiatı 70 bin ölü ve 250 bin yaralı... Moskova, 8 (A.A.) — Pinlândiya makamları tarafından Fin.» Sovyet anlaşmazlığı emmasmda o Finlândiyalır lar kağdettiği kaymlar hakkmda himaye edilen mühim bir Alman filosunun taarruruna uğramışlır, Bü | verilen mattmat ile alkkadar olarak, filo, avci tayyarelerimizle hav dafi toplarımızın müdafaası ile kar. şılaşmış ve azlın zayiat yermişlir. Avcı tayyarelerimizin U ekserisi en modern makinelerle mücehher bulanuyordu. Şimdiye kadar gelen malümala göre, 17 düşman tayyaresinin di. şürüldüğü tesbit edilmişlir, Alman tebliği Berlin, $ (A,A.) — Pazartesi gününün harp bülteni; Garptan ve şarktan Dünkerke karşı yapılan taarrus, betaaile flerla, mektedir, Sular altında kalan ve birçok kanalların telâki noktasında bu, lunan Arızalı arazi harekAtı güçleğtirmekte ine de tayyarelerle birlikte ha- Yekât eden Alman kıtaları Iyice tahkim edilmiş olan Berşmes şimaline gir. meğe muvaffak olmuşlardır. Dünkerk henüz düşmanın elinde bulunan kitmı Alman topları tarafın dan borabardıman edilmektedir. Harp ve pike uçuş taşyarelerinden mürek. kep filolar pazar günü Durkerke karşı akımlarna devam etmişlerdir Alman bava kuvvetleri 1X9 muhrip, bir karakul gerisi ve 509 toriluk bir yük vapuru batırmışlardır. Bir harp gemisi, iki muhrip ve 10 yük va, puru ta re bombalarile Kasara uğramıştır, Faajiyele devam eden Alman hava kuvvetleri Rohon vâdisine ve Marsilyaya taarruzlarını teşmil etmiştir. Fosbahın iki tarafından ilerliyen ix doğru tardetmişler larımız düşmanı Majino hattına ir. Düşman sahada esir, silâh ve harp malzemesi birak- miştir. Artuva ve Fiandrda cereyan eden büyüx imha muharebesinde esir edilen , Fransiz ve-İngilizlerin miztarı muvakkat tahminlere göre 330 hin kiğiyi bulmaktadır. YENİ TAABRUZ NE ZAMAN BAŞLAYABİLİR? Londra, 4 — Alman ordusunun dür yük bir kısmın. yeniden tensiki icap ettiği ve Fransız kıtalarile mevzileri, nin takviye edilmesi üzerine (Paris istikametinde yapılacak bir ( taarru- un güçlüklerle kar; ağı tahmin edilmektedir. 20 gün devam odan, mubürebedem sonra Alman ordularının yepiden bir sraya toplanması Mizımdır, 'Taaır ötmek için ibtimezeii hazırlıklara ih tiyaç, vardır. Almanların Fransız mü dafan hatlarına kar,r sevkedecek he. nüz kullanmamış birçok O metörlü Wwvetleri yoksa aradan hiç olmazsa üç hafta geçmeden geniş (mikyaste bir MA taarruzu beklenemez. Bu nunla beraber Sam üstündeki miüda faa hatlarının xuvvetlerini denemek üzere az çok ufak tadrruzlar beklene- bili-, Her şey Alman malörlü kıta rmm verdiği zaylata o bağlıdır. Bu Kıtaların gesiş mikyasta aşmdığı tab. min edilebilir, Bein bir membadan verilen malümala göre, muharebe es masada birçok zırhlı arebalar tahrip etilmiştir. Muharsbenin ikinci safha” #i başladığı zaman bu cihetlerin Da, zam itisara aliğması Vizem gelenektir. Diğer taraftan o Gazete dö Logan İsimli İsviçre gazetesi bitaraf Berl'n muhabirlerinin gönderdikleri haber- lere »ifen Almanların ancak birkaç hafta sonra İngilterede karaya çik- mağ taşebbün edebileceklerini yaz- maktadır. Bu intizar devresi içinde Alman kumandanlığı Paris yaklaş mak ve İngiltereye tanrruz etmeden erval Era; mağlüp etmek ümidile Franmz o ma karşı taarruza de, vam edecektir , ları Fransada Paris, 3 (A.A) — Kral Leopol dun çocukları Prens Baudoin ile Prenses Josephine,Charlolle şimdi Fransada bulunmaktadırlar. Çocuk» lara babalarının teslim olduğunun henüz bildirilmediği söylenmekte. dir. Kenlın evvelce teslim olmağa karar verdiği, Fransada bulunan Belçika nazırlarının krabın 25 ma- yıla Fransada olan çocuklarının 0 Bini söylemelerine sabiitir. Erlesi gön kral çocukların Pörtekire gön. derilmesini emretmiştir." Belçika Bazırları yakında kralın çocukları» ni #iyaret edebileceklerini ümit ey, lemekledirler, 4 gönderilmesini emretti, | ! Leningrad askeri mıntakası genelkur.. mayı bir tebliğ neşretmiy ve Finlân- diyakların bildirdiği kayıpların ba- kikate tevafuk eylemediğini bildir miştir, © Leningrad askeri mıntakası genel kurmayna göre, Finlândiyalılardak, muharebeler esnasında, aldıkları ya ralardan ölenlerin adedi (o 79 binden fazladır, Ölen va yaralanan Finlândi- yaldarın adedi 85 bindir, Yaralandık- leri halde ölmiyen Pinlândiyalıların adedi İse 250 bin kişidir. Muhasamat Filistine sirayet ettiği takdirde... Kudüs, 3 (A.A.) — Muhasama. tm Pilittine sirayeti ihtimaline karşi karşi her türlü tedbirler a- lınmıştır. Halk itimadımı metanet. le muhafaza etmektedir. Karada, denizde ve havalarda bir güna slirpriz yapılmasına im- kân yoktur. Fransa ve İngiltere tarafmdan fiili yardım yapılacak - tr. Şarki Erdünde gönüllü kayıt, ları hararetlenmektedir. Yüksek komiser Harold Mac Michae''in ziyareti şarki Erdün'ün müttefiklerin dâvasıra olan mer- butiyetini takviye için bir vesile olmuştur. Herkangi bir taarrizu defet- mek için Arablar kanlarını dök. meğe hazir ? hazir bulunmaktadır. Neşeye cnn atanlar... Eğlence ve İmtihandan LA ye İMDİYE kadar kaç defa aşk şiirlerinden, o Kikâyelerin, den, ateşin veya şefkatli aşik söz. lerinden istihfafla behsettim; muzlarımı silkerek: “Dünyada şiiri söylenecek başka hisler mi yok?, dedim. Bu, sadecs bir gösterişten, bir yalandan mı ibaretti? Şüphe, siz ki hayır, Ayşe; aşk asırlardan beri kullanılmış, artık kolaylaşmış bir mevzu olduğu için ssk şiirle- rinden kaçınıyordum, benim vezi- Temmiş gibi gençlere başka yollar aramalarmı söylemek istiyordum. Bugün onlara değil, size, yavaş sesle yalnız size söylediğim için o gösterişe ihtiyacım yok, di ük lerimi olduğu gibi, olduğunu zan- nettiğim gibi önünüze dökeceğim. Aşk şiirlerinden hoşlandığımı iti, raf etmek mi istiycrum? Doğrusu hoşlanmaz değilim, kendi kendime veya herkesin içinde tekrar otti- im beyitlerin çoğunun o mazmu- nu aşka dairdir, Yahya Kemal'in “Vuslat” mı da ne kadar sevdim Fakat size bir şey söyliyeyim, Ay- 40: aşk giirlerinden en güzellerinin bile samimiyetine tamamile inana. mıyorum; hana böyle geliyor ki on- ların samimiyetine hiç kimse de tamamile inanmaz. İnsan yalnız sevgiliyi değil, sevgiyi de kukanir, Ayşe; benliğinden, nahvetinden ne kadar soyunursa soyursun, yine kendini en hakiki, yepine hakiki Aşık sanmaktan kurtulamaz. Aşk- tan ölenler karşamda bile: “Be. nim kadar sevmiş olmasma imkân yoktur” der; efsanelerle bile böy; ölçüşmeğe kalkar: “Âzıkı sadık benim Mecnun'un ancak âdi var, Fuzuli'nin pek de güzel olmıyan bu mısramı her âştk kendi kendi. »e söylememiş midir? Başkaların- | da gördüğümüz aşkı —bizi en mü. teeasir ettiği zamanlarda bile— dalma biraz gülünç bulmamız bu- hun için değil midir? Aşk şilrleri arasmda bize çekten dokununlar olunca da: “ bunu sanatile, zekâsülyle bulni mim söylemek istediğimi söyle, miş" deriz. Kendimizinkinden baş" kâ hiç hir aşka gerçekten insnma. mız kabil değildir. İçimizde bazan birdenbire, bazan da yavaş vüg il o leziz hissi o kadar köri; mize mahsus zannederiz. Böyle me başkalarınm bizim ka- , bellfi bizden Yazla sevdiğini, bir. "gün herkes gibi bizim de aşkr. miz unutacağımızı düşündüğümüz zaman içimizde en büyük perişan- ığı, en unulmaz yarayı duymuyor muyuz? Yakya Kemale: "İntan ne yaratmışsa yaratmıştır. o tuzdan, Bir sır gibidir az çok ilâh oldu. Zumuzdan,, diyor. Bu ilâhlığı baş. kalariyle paylaşmağa riza göster. mek kabil tâ bu da bize bir gu, rur verir; fakat pek zor değil mi, Ayşe? Şairlerin aşkına tamamlle inan- dığımız halda önlarm aşk şiirlerin. den yine hoşlanmaimız nereden ge. liyor? Bu, bizim en büyük mağlü- biyetimizdir. Gönlümüzü kavrıyan ve bize gurur veren o hissi evvelâ kendimiz söylemek iste; muvaffak olamayız. söyled sözlerin o duyduğumuz hissi pek #oluk bir surette sksettirdiğini an, Jarız Ük gururun yerine yavaş yavaş bir Üzüntü, aerimizi anla | maktan doğan üzüntü gelir. Bir nağme bulamıyan gönlümüzü şanlı misafire lâyık bir yer ölma- dığını düşünürüz. Aşkın en acı günleri belki bunlardır, Ayşe; sav. giliden görülen cevr ü ee hattâ Jâkayıtlığın bir tesellisi ba, lunur, bunlar da birer zevk gibi tadılır; fakat aezimizi anlamak-. Tosellisi bulunmıyan, unutulmıyan izlrâp olur mu, Ayse? Mütema, diyen ümitler, teselliler icat eden resini bulur Büyük aşkların sessiz olduğuna, insanı kayran edip bir mez bir hale getirdiği. ne inanmak bu teselilerden mn değil midir? Gönlll ke ki | Belçika kralının çocuk- 9 iii ram Um TAA hi höyesan arayanlar... kurtulanlar. LE Gene görülmemiş büyük filmle müstesna bir program yaptı: 1- YAŞASIN TATİL rms Fii Monte Karloda milyenerlerin hayatını gösteren en büyük neşe ve sevk filmi, 2 - Cinayet Mektebi Amerika Fransızca Amerikan Filmi gangeterlerinin hayatmı gösteren HAMFRİ BOĞART'm heyecan kaynağı PERŞEMBEDEN itibaren LALE sinsmasın UZAKTAN Ankara, 30 mayıs 1940 avutur ve artik haşkalarmda bul, duğu sözlerle, başkalarınm mağ" mesi olan bestelerle iktifa eder.Ben de, Ayşe, sizin için bir nağme ara- dm; bir hayal de olsanız, nağme. si, elhanı olmıyan bir aşkı size tak. dim etmek istemedim. Kendimde bir kuvvet umdum ve bana bu gu ruru verdiğiniz için size teşekkür etlim. Sonra-. Sonra kı da bu. lamadığım şiiri yine kitaplarda a. ramağa razı oldum. Ey sevgililer! size sevdalıl öyliyemedikleri âteşin veya şefkatli sözleri, bıra. kım, size şairler söylesin. Size söylenecek bakm neler buk dum, Ayşe. Nazim'i bilmezdim, yi. ne de divanmı okumadım. Münte. hap kitaplarında rasigeldiğim ga. zellerden bir kaç beyit O beste- kâr şairin bilyük bir sanatkâr oldu- ğunu iddia edecek değilim; bat çok defa bir rekfketi, bir acemiliğil var. Bir üsted sayılmasına imkân göremiyorum. Fakat bazı beyitleri insan kavrıyor: “Arzet cemâlini * şehi hüsnüm Nazim'e gel — a gibi sif derun bir geğa imiş” Bütün imâlelere, kusurlara rağmen bu iki murağda ince, nâ. zik bir insanm sesini duymuyor musunuz? Adetâ bütün kusurları” nı, sanatinin bir eseri sayacağım Reliyor. Cananm karşısmda yüreği çarptığı, onun yanında mağrur ol- maklan, onu bir üstünlük göstere, rek incitmekten korktuğu için böy. İs acemice söylüyor. İtiraf ede- yim, Nazim'in o gazelindeki iki Üç beyit, bana Verlaine'in bazı kı. rik dökük, fakat taze gürlerini hatırlatıyor: sali zer terimi hâli Hak-i harim i aşk neob kimya imiş — Bir müptelâ gedasmı gah-i ci. han eder — Te'siri aşk hak bu &i zili hümâ imiş — Rengi hicâç pür-arak etmiş izârmı — Şebnem, İüruş-ı gülşen.i hüsnün kayâ imiş — Ruhsarını görünce nola kanı kaynasa — Çeşmim seninle ruği ezel âşini imiş." O şairin bir iki beytini daha söyliyey be-nüğ.i meclisi him iz” “O câm. nz be, kef ben kadeh bedes-i riyâz Nan zim def'i garı ettik benimle yâr ikimiz.” “Yolunda bir gehi Nazim zâr gibi — Kul ol çma azâd gördüğün gönlüm. DivanlarımızJa ne güzel beyit ler var, Ayşe! Onları niçin bula, mıyoruz? Divanları artık ask ile 6. kumuyoruz da ondan. Açıp karış. tıranlar var; fakat bunların çoğu ya bir tedkik yazmak, bir ders ver- mek, veya bir müntehabat vücude getirmek hevesinde insanlar. Ken- dilerini 'divanlar içinde kaybetmi, yorlar; tedkiklerine, derslerine ve. ya müntebabat kitaplarına kâfi ge lecek malzemeyi bulunca kitabı kapatıyorlar. Divarları böyle dğ- ZU, hiç bir çslışma es madan, &erf zevk almak malıyız; bize gırlarmı ancak © za. man bahşederler. Nef'inin bir g- zelini okudum, şimdiye kadar bir müntehabatta görmediğim iğin size onu da yazacağım, türkçenin belki en güzel gazellerinden biri: “Bahar erte yine seyri gülistan olduğun görsem — Güzel seyrey- lemek uşgakn asan — Letsfetten gi In aksi her yerde — Çemende b bir &lem nümsayan olduğun gö, — Kızarsa gül gül olsa tâb.r mey. den rüyi hübanm — Rubi cang- m hem gül hem gülistan olduğun gürsem — Sefadan birihirinin si- nesin çük etse dilberler — Güzel ler mest olup dest 1 giriban oldu. Bum görsem — Bakıp geh sine canino geh cam-ı mey-i nâbe — DiLi divane berr ü bahre sultan ol- duğun görsem — Muhassal böyle bir gün görmeden ölürsem ey Nef'i — Felek ben ölmeden bâk ile yek. san olduğur görsem.” Baharla bezenen da hep bunları sö; , Ayşe. “Bir hiysbandır &i caradan geçer» “Siz leri dinleyin; aşk hak. kımda söy! Hedikterime hir tebesslim etseniz de olur. O günler bem uzak, Ayşe; aşk da benim için bir haya), sizin gibi bir hayal: Bir gamlı hazanm seherinde İsrara ne hâzet gene, bülbül? Bil, kalbimizin bahçelerinde, Can verdi senin söylediğin gül. Savrulmada gül şimdi havada Gün doğmada bir basln ziynda Benimdi ancak, çoktan savruk muş güle bir vedağiz. Narallah Ataç