26 Temmuz 1940 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5

26 Temmuz 1940 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

T EMMUZ — 180 Y YE A Sİ ti, > İKİ saat sonra E- " i ağ yeraber Berbestçe ek rağ sallaya sallaya pie die hen İntiyormunuz? Ji arliyorsunuz. Be- Mİ kzn? Her doktor Yunl- ib bu Saat kaldınız. leri, ke iü dan ibaret değil: te ter, Snayder, Renz, şirketinin N « “Viyana bira. Mi yp YANA geli ene. ta Mriyat lde Mruy, Yapıldı. al kay a halde sizin ser Ru tap, rlediniz. doktor çe na Veri kalkmak iste Ay orda. Besi kül gi By yy end yg Bildiği hal ve elle» N İN döke yarama ko- ya Mim kadarı bir Muge v6 yük var “YYorktan Ham» #diyoş Bizin için i- Mz ay imastar emret. ün, Bilecekdiniz Ma “mlesini bitir. #lmek Kihi “sere iki Kamara Al MANYaya k- “Ma gidecel n ie NE ii RAN ANAZİCAFUsUNUN 'Ubirafları —28— An- f siniz” dediği zaman Kassel yerin m den fırlamış “Gestapo” ajanmım ee gitmişti, Boğuk bir sesle | haykırdı * Diğerleri ha. | lüz 2 için G- Men gefi | hav ; ayi,» Vüronunda he yap. | Renz ve Coe Krogman mahkemede | i her zaman kolay değillir. Vena havalarda « Ben Alman» Yaya gitmek istemiyorum!» Horrok bağırdı: — Gideceksiniz. Çünkü bu bir &mirdir, itaat etmeye mecbursunuz. Bizi itnata mecbur edecek olan da biziz. ... Kasselin itiraflariyle Amerikada ki teşkilât ağır bir darbe yemişti. Bütln Amerikan efkârı umumiye. acak davada ortaya stilde bu teşkilât kuran yani Hilda Keyn Dört mevkufu! ile Franç yder, Vermer ifadelerini değiştirmeleri takdirin- de bu menfi propagandanm önü a- lin dudaklardan | Inmş ve zarar kismen olgun telâ- fi edilmiş olurdu. Onların mahke- Yaede şöyle söylemeleri lâzımdı: — Zabıtnda verdiğimiz ifadeler, tazyik, şiddet ve bir takım tatlı vaadlerle bizden koparıldı. Bunlar tamamiyle uydurmadır ve hakikat Ja hiç bir alâkası yoktur, Korku- dan ne isterlerse söyledik. Böyle söyledikleri takdirde Ges- tapo dört haini affedecekti. Ame Tika mahkemesi tarafmdan mah- küm edilseler bile yiyecekleri cesa ancak bir kaç ay hapisten ibaret kalacaktı. Avukatlar vestasiyle bu fikir mevkuflara (ulaştırıldı ve hepsi kandırıldı. Ayrıca bir çok yalancı şahld, yüksek ücretlerle mahir a- vukatlar temin edildi. Fakat bütün bu gayrete rağmen dört mevkuf, «ta yediler, ağır olmasa da, yine kında veriliir Bu meyi Yardım, bc; Fır ve silte gibi maskeler nitmda bir teşkilât bir das topraklarında kurular ha Amerika madı ve Şimali Amerika halkının imuharip taraflar. beblerinden SON gölü üzerinde Askeri alimler sali, 4 anar, m İahiki İsviçre | amlrali yüzbaşı ks görünüyor “yi ie dir tabi z alkalen Sen yas Fransız . Alman harbi devam Olmadız, > Ai- | ederken İsviçre âni bir baskından İmvçe Ye ; ; e KARAN Be “ Ra 5 halde | korktuğu ME ADİ. | de de zhüdafan vasıtaları hazirla - 8 gir | miştir in Leman gölü üzerine str. Bu müdafaa vasıtaları her geco #aat dokuzdan İlibaren gülür bir Kiye üzerinde faaliyete İsviçre bu o müdafaası ve hare, in g5l üzerinde hususi şahıslara ai ötomabii, bulâsa ne kadar de mugen hepsini mü iş, bunların Üzerinde nö- HAKERSAlşam Postarı Almanyada sur maddelerden. neler y 1 — Sami tahta. 2 — Palafes terkip tarikile yapılmış muhtelif Porselenden. 7 — Reçineden imal Marareli muhafaza eden camdan. çineden. 10 — Cam yün. İl 12 — Sun'i mesin. Almanyanın birçok intidal mad, delerden mahrum olduğu herkesçe malümdur. Meselâ Almanyada ne kauçuk eğser vardır. Ne do petrol kuyusu Tabi) çivit Alma” oda ol- ğ yaptır , mine alış elde ede » Meyince" kum ipek tetikaaliki art tardılar Bugün bu iş, yani Almanyada bul Ik maddelerin yerine kame etmek almiş yü- r. Son gelen Sinyal meo- meraklı izahat veriyor. t& hulâsa olarak karilerimize veri” yoruz ii Resimdeki eve bakmız. Bu evin kapıları sun'i tahta ile yapılmış. tir. Kontrplak taklalar yerina suni reçineyi sun'i oğun talas il8 ka © rptırarak yapılmış pliklar ikame edilmiştir. Alman ormanlarında mavtar mö. gesi bulunmaz, Onun için harb ba. | şmda Almanyada mantar meşesi kalmamıştı. Bunun yerine bir müddet muşamba mantarlar kul- | Istanbul Komutanlığı Satmalma Komisyonundan Karndenit boğuz İtsatı gene 600 liradır. Şartnamesi her rülenilir. Mürakasaya iştirak iç mektuplurinm Fpdxlla K tarh! karşılığı bealiı edilmesi, (5088) 0. İsi Komutanlık K'laları İh de pazarlıkla #stm alınacaktır. Mu belli gün ve saalta yüzde on beş Komutanlık satın alma Kormlayonurı belli gün ve saatten bir seat önce teki: Göl üzerinde bir moför karanlıklar İçersinde ? <dilmiş plâkaj levhalardan. 8 — 9 — Terkip tarikiyle yapılmış re» Buna (oOdemllen sun'i (o kançuk lanıldı. Fakat © da kauçuk sarfi” yatını arturıyordu. Sun'i reçine Al- man sanayinin yardımma yetişti ve manlar yerine kaim oldu. Yine resme bakalım, perdeler, elbiseler, döşemeler, kismen sun'i «lyaftan dolcnmuş, kısmen de mr sır yabıt. pataten saklarmdan Çi karılan Wiflerle örülmüştür. Adi sa. man Alman dokuma sanayiinde mühim bir yor futsuştur, 1914 - 1918 harbindon evvel Alman evle- rinin olukları ve dereleri bakırdan yapılırdı. Cihan harbinde hakir Yer rine çinko kullanıldı. Bugün bun- irin yerinde plakaj levhalar kul Tanılıyor. Bu levhalar tamamila no- batlardan çıkarılmış ve terkip ta” rikiyle imal edilmiştirr Bu kiş Almanyada soğuk çök şid detli oldu: Alman evlerinde yazı - yanlar çok fişüdüler. Fakat Sin * yalm dediğine bakılırın gelesök Çünkü damlar re duvarlar (cam yün) İsmi verilen sun'i bir madde ile örtülecektir. Mecmua bu mad- deyi hakiki bir kürk vasfile anlat. maktadır. ihtiyacı için kapak zarf usulü ekatit. me İle 300 ton siğir eti satın alınacaktır. Besütme günü 297-940 günü saat 16,80 dadır, Muhammen hedeli yüz on bir bin lira olup ilk teminatı tanbulda satn alma komisyonunda gö. ? ik satınalma © komisyonunu O makbaz 1840 günü saat 11 G0 Tiradır. Tstakliterin ile birlikte Fındıkta a gelmeleri , 16561) bütüm bini gidiyor-. | il Harabelerin wlak ve 1oş du Yarlarında kızıl gölgeler oyna. tan güneş, uzakta yeşil bir #5 gibi yaylayı kaplayan çam or- Manma gömüldü, Dumandan si | yahlaşan taş yığınlirında, maz. gal deliklerinden çalılar fışkı- ran yosunlu kale duvarlarında sön ışiklar birer, birer örümcek. lendi. Bir taş yığınmm ortasın rısı çökmüş çinili bir kub. beyi tutan mermer sütunlar, or« talığa yayılan karanlığın içinde, omuzlarında maziyi taşıyan ke- fenli haynalatlere benzedi. Uzakta çam ormanmın ye nındaki köyde dumanlı bir isik yandı. Artık her taraf karanlık ve seçilmez bir renge boyanı. yordu. Yalnız çam ormanmın yanındaki köyde parlayan du- manlı ışık kanlı bir damla yaş gibi titriyor, harabenin soğuk taş cephesinin uzaklardan #eçi- len beyazlığı gittikçe donukla” şıyordu. ... İşte Aydında, Özdemir kalesi denilen bu harabede her gece, böyle başlardı. Vaktiyle burada, bu duman. dan siyahlaşan taş yığınlarınm yerinde bir kale varmış. Bu ka» le, karşıki Bozdağın dönemeci. ni dolaşan her yolcuya; Sisler içinde kıvranan beyaz kuleleri, mermer sütünlarile şafaktan bir tüle bürünmüş efsanevi bir Perikızı şeklinde görünürmüş. Yaz günleri, her taşı güneşin aşiklarile yıkandıkça penbelegen. duvarlar, büyük kulenin en üs tünde bin bir alevle yanan Bil- lürköşk, bu yeşil ve nihayetsiz yaylanm en yüksek yerinde bir elmas ve yakut kümesini andı- YIrmi$ Güneş çuli Ormanında erir- ken kızıllıkları, taştan bedenle” betçilerin tunç mağferlerinde, çelik kalkanlarmda vahşi bir renkle parlarmış; Billârköşkün şaffaf duvarlarmdan kandan a levler sizarmış. Bir aralık bu taş kalbten hiç kırık gibi bir feryad yükselir, göğsünde nilüferler &çan gümüş dereyi ürpertir, söğüslerde in- ler, lâcivert bir renk alan sema» da dolaşırmış: — Allahtlekber.. AHahüekber, Gece, nefti gölgelerin koy- nunda uyuyan kale, kırd alevler içinde ateşten bir saraya ben zermiş. Derenin kenarındaki servilerden iniltiler, zikreden sesler yükselirken bu korkunç kaya yığınından at kişnemeleri, kılıç şakırtıları gelirmiş. Son- ra her şey susar, iniltiler kesilir, efsgnevi derviğler dinlenirken at kişnemeleri, kılıç şakırtıla- rr da işitilmez olurmuş. Bu kele, Özdemir isminde bir “Kirk beyininmiş. Özdemir bey geniş omuzlu, yağız çebreli, hü- kümdarına sadık bir babayiğit” miş. İsatnbuldan hoşlanmaz, saraydan kaçar, kartal yuvası. rs benziyen bu taşkalede otu- rurmuş. En sevdiği gey at üs- tünde, dağlarda, bayırlarda gez mek, av peşinde koşmakmış. Fa. kat ne zaman cenk başlarsa o; genç ve kahraman maiyetile en evvel bududda bulunurmuş. Hattâ ısyan ederek düşmanla birleşen oderebeylerden birini daha Padişah askeri gelmeden bozmuş, asi bayi esir alarak İs- tanbula yollamış. Özdemirin bü yararlığı güya Padişehm pek hoşuna gitmiş. Fakat bu genç “Türk yaptığının mükâfatını İs temiyecek kadar asil bir seciye sabibiymis. Paşalık vermişler, kabul etmemiş. Hattâ: — Ben garip kişiyim, Tuğlu dalkavuk, bıl'atli uşak olamam! demiş. Bu söz İstanbulda herkesin ağrına düşmüş. Aynı zamanda kahraman Türk beyi tarafından izsetinefsi tokatlanan Padişah, hiddetinden kudurmuş. İyiliği Efsanesi A.E, Paşalık ve tuğ yerine yağlı bir kemend bir cellâd iğ... Cellâd, kalenin büyük kapısın. dan içeriye girmiş, İki sıra miğ. ferli, dalkılıç serdengeçtilerin arasmdan ilerliyerek odivan- hanenin karanlık bir köşesin” de bir kaplan postu üzerine otu. ran beye fermanı uzatmış, Öz demir bey fermanı dudaklarma götürdükten sonra okumuş. Ne titremiş, ne da rengi sararmış. Yalnız divanhaneyi dolduran adamlarma: — Ağülar! demiş. Siz hele bi. rax çekilin, bizi yalniz birakm. Meydanm boşaldığını gören Öz- demir bey pek sakin bir tavırla boynunu cellâta uzatmış. sd Padişah tarafından ferman getiren adamm alelâcele kale kapısından çıkarak dört nala İstanbul yolunu tuttuğunu gö- ren zabitler, ihtiyar askerler şüpbelenmişler. Karışık bir hal de divanhaneye dolmuşlar. Ora. da, kaplan postunun üstünde Özdemir beyi boğazı bir ke- kemendie sıkılmış, ölü olarak bulmuşlar. Ağlamışlar, bağır- mışlar, saçlarını yolmuşlar. Çok geçmeden, bir sabah, ka” leyi binlerce kılıç, mızrak, har - beden müteşekkil çelik bir çen- ber sarmış. Padişahm İstanbul. dan gönderdiği binlerce Yenice" Ti asi ve düşman zannettikleri Özdemirbeyin askerlerine şid. detle hücum etmişler, ölmüşler ve öldürmüşler.. O eskiden Peri- kıa gibi tüller içinde uzanan beyaz kale yanmış, yıkılmış, ha. rap olmuş. Yalnız, yangmdan siyahlaşan taş yığmlarınm or. tasmda bir kaç kırık sütun zul- mün ve alçaklığın bir âbidesi o- Yarak kalmız. » Her geçen yil bu zavallı ba” rabenin ruhsuz alnma derin çiz. £İ çizerek geçmiş. Yağmurlar, fırtınalar, rüzgârlar aşınan çeh- resini kızgın bir güneş slevleri- le karartmış. Şimdi o eski günleri, Özdemir beyi hatırlatan ortada yalnız iskelet var. Asıl harabe bütün hatıraları, bütün efsanelerile genç, ihtiyar bütün köylülerin kalbine gömülmüştür. Çam ormanmın yanmdaki köyün ibtiyarlarından birine sorunuz: — Bu karşıdaki masi gibi karanlık, insanlar gibi renksiz ve bir şeyi ifade etmeyen, fakat göğsünde derin hıçkırık taşıyan nedir? deyiniz. Köylü, o zaman size anlattı. ğm hikâyeyi anlatır. Hem o Kadar saf, o kadar emin bir ta- vela anlatır ki sözlerini son ke- limesine kader nefes almadan dinlersiniz. Bir aralık susar, gözleri hayailanır, alımdan bir . yeis bulutu geçer. Biiyle uzakta” Ki bir kaç esmer hatlı gösterir. Sonra İstanbul yolunu işaret e. der. Gözleri dumarlanır, alnm- da gazabı şimşekleri çakar. E ger onun kalbini görüyorsanız ısyan ve Jânet hislerinin dalga larla coştuğunu, fırtınalar, ka. sırgalar kopardığını farkedersi- BiZ. Sonra başını çam ormanına çevirir. Gözlerinden dumanlar, bir bahar sabahı denizin fistün- den sıyrılan sis gibi silinir. Du dakları oararlı çizgilirle kıvrılır Çam ormanına gömülen Özde. mirbeyin ruhuna, titrek ve 2a- yıf ellerini açarak bir fatiha okur. a AE Kalıktiy ikisei sulh hukuk hökimü. Binden: Kraltoprak Rüşdiye sokak 39 No Yü hanede mukim iken 37. 4, 1940 £s- rihinde ölen bacı Ali Xizı Kâmilenin dnmsdt Temeli Hakkı Konakçı tara. Yından bugün hâkimliğimize tevdi ve tenfizi istenen vasiyetnamenin 18 <. Hustos 1940 perşembe günü sant 10 dü uçılacağı K. Mnin 537 tesi mad kle mukabele etmek mertli” | desi mucibince alâkadarlara Mâş olu ini de unutarak Özdemir beye ' zur. (04980)

Bu sayıdan diğer sayfalar: