7 Eylül 1940 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3

7 Eylül 1940 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

italyan hava meydanları Şiddetle bombardıman edildi Trablusta Dernede büyük bir yangın çıktı Kahire, 6 (A. A) — Dün gece İngiliz hava kuvvetleri tarafmdan neşredilen tebliğde deniyordu ki: Dün bütün gür, şarki Libyada bütün mühim hava meydanlarma mütemadi hava bücumları yapıl - maştır. Ezcümle, Tobruk. Retmin, Bomba, Derne, Elgubbi ve Regaza- la bombardıman edilmiştir. Dernede, büyük bir yangın çık . mıştır. Bilâhare ayni baya meyda. nma yapılan diğer bir hücumda ye. pılan müşahedelere göre, Yangın hâlâ devam ediyordu. Düşman tay“ yareleri arasmda bombalar düştü” gü görülmüştür. Hava meydanı bi- nasına da hücum edilmiş ve yangm bombalarının kamp üzerinde infilâ, kı müşahede edilmiştir. Tobruk ve Retminide, bombalar, tayyareler arasma ve ayni zaman. da bir kamp Üzerine düşmüştür. İ- Ki düşman tayyaresinin yerde tah» | rip edildiği sanılmaktadır. Bizuzalada çadırlar ve barakalar hasara uğratılmıştır. Bir tayyare" nin de “hasara uğratıldığı sani * makladır- Cenuhi Afrika hava kuvvetleri. ne mensup tayyareler, İtalyan şarki Afrikasında İkvelloda hü . cum etmişler ve hava meydanmda Üç Caproni tayyaresini'tahrip eyle mişlerdir. Tayyarelerimizden bir tanesi düşürülmüştür. İtalyan arazisi üzerinde müte * addid keşifler yapılmıştır. İngiliz bombardıman tayyareleri. İtalyan şarki Afrikasmda Ayşe mevkiine bücum ekmişler ve'burada demir - yolu İstasyonuna ve bir. düşman kampina tam İsabetler kaydedil - miştir. Bir düşman bombardıman tavya. releri grupu Adene hücuma teşeb- büs etmiş. fakat hasar kaydedil - memiştir. Avcı tayyarelerimiz düşmanı karşılamış ve düşman tayyarelerinden bir tanesine bazı isabetler kaydetmiştir. SÜVEYŞ ÜZERİNE BOMBA DÜŞTÜ Kahire, 6 (A. A.) — İngiliz u. mum! karargâhmm tebliği: Mısırda Matruh dün bombardı- man edilmiştir. Hafif hasar kayde- dilmiştir. Ölü ve yaralı yoktur. Süveya Üzerine . birkaç “bomba düşmüştür. Hasar hissedilmeyecek derecede azdır. Ölü ve yaralı yok” tur. Diğer cephelerde kayda değer bir şey olmamıştır. İSKENDERİYEYE 1$ DEFA HÜCUM EDİLDİ İskenderiye, 6 (A- A) — Bahr Tiye makamatı tarafından neşredi. Jen bir raporda, İtalya ile muha. #âmatın başlamasmdanberi, İsken- deriye mntakam 13 hava bombar- dımanma maruz kalmıştır. Ceman on kişi ölmüş ve takriben 40 kişi yaralanmıştır. MALTA ÜZERİNE DÜŞÜRÜLEN TAYYARELEK Malta, 6 (A. A.) — Aşağıdaki hır sukut eder ve gâvur olur di. ye korkmuştu. Şurada, burada ne vakalar işitiyor, nelere şahit oluyordu. Bu gidişle dünya bat- bir masına bâtacaktı, amma, bu iğ- te kendi taksiratının da bulun- masını istemiyordu. Karısı hâlâ çarşaflı ve peçelidir, Fakat, kı- zını bir türlü çarşafa ve peçe. ye sokmaya müvaffak olama- miştı. Bununla beraber, Hati- cenin baş örtüsü hiç eksik ol- maz, Saçları ve kulakları kapa" tan ve çenenin altından düğüm. lenen bu siyah boşörtüsü, Ha- ticenin küçücük yüzüne vakar ve hüzün veren bir çerçeve teş- kil ederdi. Yarın Hayrunnisa da gelin 0- Jacak. Haticenin bütün akran ve emsali birer birer dünya evi- ne girip gidiyorlar. Belki bun. - lardan bir çoğu umdukların bulamıyorlar. Geçimsizlikler, boşanmalar oluyor. Amma hiç kimse bu höyle oluyor, diye ev- Jenmekten veya gelin olmaktan & tramvay biletçisinin, bir mana Ankara, 6 (A: A) — Başvekil Dr. Refik Saydam, aşağıdaki te. şekkirnamenin Anadolu Ajansını tavsit buyurmuşlardır: Balkapanmda merhum yağ Hacı Ahmet Efendi kızı emekli istihkâm livası merhum Ethem Paşa refikası ablam Bayan Vasfi- yenin vefatı dolayıslle telgmf ve mektap göndermek vo bizzat c€- nazede bulunmak suretile acılarr ma, İştirak eden zevata şükranla” rımı srzederim. . Pr. Refik Saydam ingiliz tayyareleri italyada -Torino'yu bombaladılar İtalyan tebliği epi hasar olduğunu bildiriyor | #taiyada bir mahal 6 (4-4) — İtalyan umumi karargâhmm 91 numaralı tebliğinden: İsviçroden gelmekte olan düş” man tayyareleri tarafından go09 zarfmda Torino üzerine bir akın İ yapılmıştır. Hususi evlerde ol- İ dukça mühim hasirat husule | gelmiştir. Halk mahallesi Saint « Paul'da iki katlı bir ev yıkık mış, fakat ahali alirm işaretile sığınaklara kaçmış olduğu ci hetle insanca zayiat olmamıştır. Bir istasyonda müteaddit Vva- gonlar ateş almıştır. Daha baş ka bombalar bir şehir civarmda kırlara düşmüş ve hiç bir hasar hüsule gelmemiştir. Artivinde birköyün 39 evi yandı Artvin, 6 (A.A) — Serşatm Mirya nahiyesinin Alen köyünde 3—-Â4 eylül gecesi çıkan yangın ne. tleesinde 39 ev tamamen yanmış” ter. Vilâyet tarafmdan hâdise ye- İ rine gönderilen kaymakam v6 na- hiye müdürü ile jandarma ve yar. dımcı amele vasıtasiyle harikzede, ler civar köy ve mahallelere yer. legtirilmiş ve İJaşeleri temin olun muştur. e resmi tebliğ neşredilmiştir: Dünkü hava hücumu esnasında, birdilşman tayyaresi düsürülmüş ve diğer iki tayyare de o dere hasara uğramıştır ki bunların üs lerine dönmesi . müstevat bulun- muştur. a MALTA AÇIKLARINDA DÜŞÜRÜLENLER Kahire. 6 (A. A) — İngiliz &, miraliiğinin bildirdiğine - göre, İn. Bilir donanmasına Maltanm eenubu gnrbisinde düşman bambardıman tayyareleri tarafından yapılmış ©- lan hücum esnasında. döniz kuv * vetlerine mensup tayyarelerle ge milerin bataryaları tarafından beş düşman tayyaresi düşürülmüştür. ingiltereye dünkü tayyare hücumları Saat16yakadar 38 Alman tayyaresi düşürüldü Londra, 6 (A.A) — Hava ne- Zaretinin tebliği: Büyük düşman hava kuvvetleri, bu sabah Kent eyaleti sahillerini aşmış ve birkaç grupa ayrılan aym zamanda muhtelif hava meydanla. rına hücumlar yapmaya teşebbiis etmiştir. Hava dafi hataryalarımız ve avcılarımız, düşmana karşı hâ- rekete geçmiş ve düşman, şiddetli birkaç hava muharebesinden sonra geri o püskürtülmüştür. o Taymiş nehri vadisinde bir fabrikaya bom- ba düşmüş ve hafif hasarı mucib olmuştur, Birkaç kişi yaralanmış. tır. Gelen raporlara nazaran, diğe yerlerde, sabah hücumları netice sinde vukua gelen hasarlar pek aX- dır. Yaralı ve ölü miktarı da pek azdır, LONDRADA TEHLİKE İŞARETLERİ Londra, 6 ( muntakasında günün beşinci alar. mi Grenviç saatile saat 19.55 de verilmiştir. Grenviç saatile saat 16 ya ka. dar, Almanlar, bugün İngiltereye yapılan hücumler esnasında, 38 tayyare kaybetmişlerdir. 15 İngiliz tayyaresi kayıptır. Burların. mürettebatından yedisi sağ ve salimdir. İNGİLİZ KRAL VE KRALİÇESİNİN TEFTİŞLERİ Londra, 6 (A.A) — Röyter: Kral ve Kraliçe bugün Londra civarında avcı hava kuvvetleri ku. mandanlığı umumi karargâhın gezerken, İngiliz hava kuvvetleri- ni dü; hava kuvvetlerine ha- 'nde İk&i görmüşleedir. * Bolya (A. A.) — Stefsni: Kreo, vr müzakerelerinde, cenubt Dobruca, nın Bulgar kıtaları tarafından işgali tarihi üzerinde bir anlaşmaya vari. diği teyid edilmektedir. Mamaafih, sanıldığına göre, Romanyadaki son dahili hidiseler dolayısiyle, anlaşma, nım İmsası ufak bir tesbhüre uğriya, caktır a * Nevyork, 6 (A, A.) — Broklaya Egil gazetesine göre, Danimarkaya aitGraenlanddaki cryolite madenleri, ni muhafaza için Birleşik Amerika do papmasna mensup İyi silâhianmış 4 gemilik bir devriye filosu gönder, mişti, Aliminyum madeninin tasfi, yeride kullanılan cryolite yalnız Groenlandılan ihraç edilmekteğir. * vaşingtan; 6 XA; A) — Nev, york belediye reisi La Gardin Muz, velt ile görüşlükten sonra, Ameri- kan - Kanada müdafaa komitesinin Birleşik Amerikanın Kanadaya vere. ceği askeri Malzeme hakkında mü, zakereler Yapıldığını beyan etmiştir. Birleşik Amerikanın Ter, Növde fki aker üs tesis edeceğini flâve etmiş. tir, “Uzun hikâye Baba ve kızı vaz geçmçiyor. Hayat bu... İn- san her İşinde, kedi gibi dört a- yak üstüne düşmez, Iyiliğin ya" nında fenalikları da hesaba katmak lâzımdır. Köğalarından yana nice bedbaht olmuş kadın. lar var ki, kucaklarındaki yav. rularından yaşamak için kuv- vet ve teselli bulurlar ve onlara bu çocukları veren kocalarına, için için, minnet duyarlar. Halii efendi 'olmasa, Hatice için böyle bir izdivaç. elbette mukadderdi. Şimdi belki bir Yazan: BEKİR SITEI KUNT vın, ne bileyim, belki bir kundu- racı kalfasının karısı olarak, biri kucağında, öbürü dizlerinin dibinde İki -yavru ile, kocasmın huysuzluklarmdan şikâyet ede ede, şurada burada dolaşıp du. racaktı, Fakat Halil efendi, kız ni istiyen her erkekte bir kusur bulur, Haticeyi gelin etmeğe bir türlü yanaşmazdı. Hele bir defasmda Haticeyi, komşularım” dan bir şoför Hidayet vârdı, iş“ te o istedi. Doğrusu bu uygun bir evlenme olacaktı. Hidayetin kullandığı otomobil, gerçi ken. dü Le Kalemin ANAT, fikir işlerle uğra. şaninsan içinen büyük tehlike gurur, kendini beğenme, kendini etrafından üstün tutma dır. Tevazuu bırakan sanatkâr, fi- kir adamı düşmeğe mahkümdur, hattâ düşmüş sayılır; çünkü kör- dini beğenmeğe, » etrafından üstün tutmağa başlayın ca kendi kendini mürakabe etmek” ten de yazgeçer, aklına gelen her şeyin güzel, doğ- ru olduğuna inanır ve bunun neti. cesi olarak zayıf eserler verir. Ni" ce şairlerimiz. muharrirlerimiz bu yüzden mahvolmuşlardır. Bizim münevverlerimizin, daha doğrusu müneyverlerimiz dediği miz kimselerin. hemen hepsi mağ- rurdur. Bu gurur onlarda bilhassa öğretmek arzusu İle tezahlir eder. Kendileri biliyorlar; bilmiyenlere, halka öğretecekler!.. Kaç tanesi” nin ağzından duydum: “Bu kitap, mecmua bizim için değil, halk i. çin, bizim seviyemize gelmemiş © lanlar için.. Güzel olmadığmı biz de biliyoruz ama bu. halkın beğe- nip sevdiğinden yüksektir; o hal- de faydalıdır ve biz bünu müda- Taa, himaye etmeliyiz. Aşağı ol. duğunu Lildiği eseri, herhangi 8e beple olursa olsun. müdafan, hima- ve ©den. hem züzelliğe, hem de yükselmesini © istediğini sandığı halka hiyanet ediyor demektir. Ek- seriya kendisi de bunun farkında” dir; fakat kendisi için zayıf, çir. kin olan şeyleri kalabalık işin ka" bul etmek gururunu, nahvetini ok- şar Halkı yükseltmek, halki tenvir etmek-. Şüphesiz lâzım; fakat mii- nevver bilir ki halkı yükseltmesi, tenvir etmesi ancak kendi kendizi- ni yükseltmekle kabildir. IR memlekette sanatkâr, fikir adamının itibar edebi. ieceği iki sınıf vardır: fransızca tabiri ile “#ite" denilen, yani ha” kiki münevverler zümresi, bir de saf halk zümresi, Bunların ikisi ortanmdaki (oOyarı omünevvörler, gösteriş yapmak istiyen, modaya * Uyarak hükümler veren, bir 636 - rin kıymetini bilmem hangi mem- | leketteki satısı ile ölçen İnsanlar | cemiyet için ancak yüz karasdır; sanatkâr, fikir adamı onlardan yüz devirdiği nispette kendi kendine, mesleğine ve memleketine hizmet etmiş olur. LU D İLİMİZE yabaner kelimeler girmesine o esasen muarı? değilim: lâzım olan kelime, ners- da bulunursa oradan almır. Fakat dilin abengine,; esas kanınlarma hürmet etmek lâzımdır. Frenkle. rin sport kelimesine lüzum vardı, aldık; fnkat bunu, Türkün telif fuz edemiyeceği bir şekilde. spor diye almanın hiçbir lüzumu yok" tu. Biz ancak mpor veya sıpor di- yebiliriz; bu iki şekilden biri ile yazmalıyız. Kelimede “t* harfini de muhafaza etse idik, hiç olmaz- sa şekil endişesine hürmet. etti, mizi söyliyehilirdik. Oda yö) Fransızların telâffuz ettikleri gibi söylemek hevesine (düşüyoruz. Sport kelimesinin dilimize spor şeklinde girmiş olmast bir zarure" tin. bir lizumun neticesi değil, sa dece en bayağı alafrangalığın, züppeliğin tesiri ile olmuştur. disinin değildi. Ama her gün iş te idi. Boşta kaldığı yoktu. Rızkmı mis gibi çıkarıyordu. Bu dünyada sanki dahadane olacak.. Fakat Halil efendi bir iki defa Hidayeti sarhoş gör müş, ondan sıdkı sıyrılmıştı. Rahmetli babası ne iyi adamdı namazında, niyazında bir kavaf- tı. Oğlu bakm ne kötü çıkmıştı. Ümmül habais rakıyı kullanan. dan her fenalık beklenebilirdi. Onun için Hidayetin isteğini reddetti, Hattâ bu mesele o za- man epey dedikoduya da sebep olmuştu. Hidayet şurada bura da imamm aleyhinde atıp tut muştu. Belli ki, hiç konuşmamış olmakla beraber, uzaktan uzağa Haticeyi seviyordu, Üstelik bu reddediliş izzeti nefsine de dokunmuştu. Hidayet bir müd” det sonra, varsm imamm kızı olmasm, başkası olsun demiş” bir saracın kıziyle evlenmişti, İmam Halil efendi, kızına sim sıkı sarılmıştı, onu kimseye lâ- , UZAKTAN ucundan Müzik kelimesi de öyle. Ona hiç bir lüzum yoktu; dilimizde ö Keli- menin muhtelif ince mana farkları- ni İfade edecek kelimeler varı. O da türkçeye kolay zarafet peşin. de İnsanların hediyesi oldu. Ale” man yerine Frenklor gibi Alman demek de öyledir. Ben müzik ve zından duydukça * son derecg si- nirleniyorum; ekseriya tashih ede- rim. Pakat bunlarla mücadelenin im- kânsız olduğunu da; bilmiyor deği, lm. Dilimize spor, müzik, Alman kelimeleri (girmiştir; şimdi ma” siki, Alaman diyenlere ters ters bakıyorlar; insanın da ters bakıl- mağa tahammülü bir dereceye ka- dardır. Hepimiz o kelimeleri öyle kullanmağa mecbur olacağız. Hat. tâ on beş yirmi seneye kadar vapur almak. banyo almak gibi ahmakça 8oğuklukların da türkçeye iyiden iyiye yerleşeceğine kanidim. Böy le şeylerin önüne geçilmez. Züp pelerin dil üzerindeki tesirleri bü- yüktür; çünkü hareketleri kalaba” lığa zarafet diye gözükür. iv RKADAŞLARIN, en yakm dostlarımın bazıları benim konuşmama sinirlenirler, mütema, diyen edebiyat havası içinde oldu ğumu. tabilliği, sadeliği kaybettiği- mi söylerler. Başka türlü olması- na imkân yoktur. Çünkü bende e- debiyat vakit geçirmek işin bir meşguliyet, bir eğlence değildir: ben edeğiyatı teneffüs eder, edebi, yatı yaşarım. Sabahleyin uyanır uyanmaz şiir okurum, yahut bir ki. bekikaten uğraşmak da budur. Hiç bir saman edebiyatı hayattan ayrı bir gey saymadım: benim sadeli- ğim, tabilliğim edebiyatçı olduğum zamandır. Asıl edebiyatı bıraktı ğm zaman kendimi tabilliğimden uzaklaşmış. sun'ileşmiş hissedin. rüm, Bunun içindir ki edebiyatı hakir ee fikir adamından nefret ede. mn, ei v ÜNYADA en gülünç şev belki gülünç olmak korku #wdur. Bu korku ne güzel, se ci vanmerdane bhareketlerimize mâni olmuştur! yı İR şairin,» mubarririn ge: çekten kiymetli olup olma" dığını anlamak İstiyorsanız onun eserini, büyük bir şairin. muharri. rinkinden sonra okuyun. Böyle bir tecrübeye mukavemet «eden muhazrirler pek azdır; fakat ancak orların bir kıymeti vardım. Bu mukayese için seçeceğiniz bü. yük muharririn bir ecnebi olması daha iyidir; fakat sonra: “Eh! bu da bizim için İyldir!,, dememeniz şartile.. Böyle düşünmek, yani bir gairi. muhsrriri bizim memleket çin kâfidir diye kabul etmek ne manasız o hareketlerden biridir. Hem de bizim memleketimize en”a” ır hakarettir. Nurullah ATAÇ yık görmüyordu. Sadrazamm oğlu mu istesin diye bekliyordu. Yoksa evde turşusunu mu ku. racaktı, bunu şimdilik Himse bilmiyordu. ni Hatice elbette Hhbası gibi dü şünmüyordu. O da her genç kız gibi, cinsiyetinin ve onu müte madiyen tahrik ve tazyik eden sinirlerinin zebunu ve esiri idi. Hattâ belki Haticeninki, başka. larınmkinden de daha giddetliy” di. Bir erkek temasından ve er- kek yakmlığından uzak © geçiri- len hayatı, onu her memnuda olduğu gibi, daha çok muhteris ve şehvetli yapmıştı. Ona her erkek güzel ve câzip geliyordu. Her hangi bir erkeğin ona ya. kın bulunmasından veya dikkat” lice yüzüne bakmasmdan bele can ve bir nevi gıdıklanma du- yardı, var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: