21 Eylül 1940 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5

21 Eylül 1940 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ai BrLüy —i TLLEİ, Ari ll 4 ii 77 memur olan siraat Yanlış raporlar verdi. de, yine aynı 'er İnşası mesele. buna “Lâklandın çıl- rü iler, Günün birinde ka. »ihayet, ben de bu- a başladım. “ | m ire İabens 94 olarak teh. öralârm kucağa atı). Nü Yaa kahveye, © Mehmet Yazan: Cek London “Şeldon” sordu: — Bu bahsettiğiniz macera ha. yatına atılalı ne kadar oluyor? — Geçen sene, illâs ettiğimiz yıl. “Şeldon” ciddiyetle: — Bir hasap edeyim. dedi. On altı, üç daha, iki daha, bir daha yirmi iki eder. Demek 1837 de doğ. dunuz ve şimdi yirmi iki yaşmda, sınız? — Doğru: Fakat durup dururken bu yaş meselesinin meydana çık, ması doğru olmadı. — Affedersiniz. Fakat siz de $. tiraf ediniz ki halli icabeden bu he. sap isi güzeldi. — Hoşuma gidecek hiç bir şey söylemiyorsunuz. Tablatiniz icabı mı, yokta İngiliz olduğunuzdan mıdır, nedir? Gözlerinde ateş gibi yanan biris. “ihza belirdi; ve live etti: — “Jertrod Arton" un “Ame. rikan kadınları ve İngiliz Kocalar” ünvanlı eserini okumalıydmiz, Mis, ter "eldon". — Teşekkür ederim! biliyorum. Ve kitaplarla tıklım tıklım dolu bir raf göstererek: — Bahsettiğiniz cilt oradadır, dedi. Fakat bu eser nedense bana biraz mübalâğalı görünüyor. — Malüm. İngiltereye ve İngiliz. lere karşı tam hayranlık ve takdir göstermeyen her eser sizce çip- yle karşılanır. Her ne bal ben kendi hesabıma İngilizleri hiç sevmedim. Bir İngilize karşi kanım katiyen kaynamadı. En #on tanıdı. Zan İngilir, Havaydaki çiftiikleri, mizden birinin müdürü idi. Babam kendisini işten sıkarmaya mecbur olmuştu. — Her koyun kendi bacağından asılır. —Olsüht LAKİK Eh'lişiliz de bi. zim az canımızı sıkmadı değil- Size tekrar ediyorum: Beni beyhu- de yere kızdırıp senirlendirmeyiniz. Huyum pek sert ve gariptir, biliyo. İyi — Sizl ölkelendirmerek için elim den geleni yapacağıma emin olu, nuz. — Sonra, gelelim. Hikiyemin neresinde kalmıştım. Babamdan bahsediyordum, öyle değil mi? Babam geri kalan ne kadar para, st varsa hepsini topladı. Yirmi otuz bin dolar kadar bif şey tuttu. 'Tek- rar denişlere açılmaya karar ver. miştik. Size daha evveleede babam denizlere âşık olduğunu söylemiş, tim. Hattâ öyle zannediyorum ki, babam, kendisini tekrar denize ka. vaşturduğu için, başma gelen bü. yük felâkete kalben minnettar bi, le kaldı. Nereye giderse beraber gideceğimi, katiyen yanından ayri. mıyacağım: kendisine (bildirdim. Babam artık sabahtan akşama ka. dar haritalarm başından ayrimi. yordu. Bu eseri (Devamı var) (1) Sandoyş adalarından biri, AYRAĞIMI NASILZ ar az KURTARDIM Milli Roman aZan; İskender F. Sertelli mm — Ne çabuk yoruldunuz ayol?.. Benim gibi gündüz akşama kadar tarlada çalışmadınız.. Sabahleyin erkenden kalkıp hamur açamdmız.. ortalık süpürmediniz... Sizden Zi" yade yorgunluktan benim şikâyete hakkım yok mu? Kızlar hep birden gülüştüler: — Sen bizden dinç, bizden kuv” vetlisin, Ayşe! biz seninle yarışa çıkarsak, her zaman yaya kalırız. — İyi ama, sizin de evlerinizde yor çalışacak erkek yok, Yarın anala” HABER — Akşam Postan Beyin üzerinde >! yapılan ameliyatlar hayvanları bir müddet yaşatmağa muvaffak olmuşlardır Fizyolojistler, bir zamandan- beri, müteaddit hayvanlar üze. rinde, dimağın küh kısmen kâh tamamen çıkarılıp alınması &* meliyesini tatbik ediyorlar, Bu sabada yapılan bütün araştırmaların verdiğ! netice, ruhi tezahürlerin, Sırf dimağa bağir olmadığı keyfiye. didir. Beynin heyeti umumiye” sini, yahut üst tabakalarmı ve- yahut da krrışıklarmı çıkarmak suretile yapılan ameliyelerin her biri ayrı ayrı neticeler vermiş, tir. Meselâ bir güvercinin beyni tamamen çıkarıldığı takdirde, hayvan, hissi, faaliyetlerinin hepsini ve bedeni faaliyetlerinin de bir kısmını kaybediyor. A“ yaklarmı ve kanadlarmı, ancak harici bir tahrike mukabelede bulunmak için kamıldatiyor. Kendi kendine yem yemek ka- biliyetini kaybettiği için, hava, tmın idamesi, sun'i surette gıda verilmesine bağlı kalıyor. Güz kapakları dalma kapalı, ebedi bir rahavete gömülü duruyor. Fakat, beynin kırışiklı kısım larma dokunulmadığı takdirde, ameliye büsbütün başka bir ne- tice vermektedir, Bu suretle ya, pılan ameliyede, hayvan, kısa bir uyuklama devresinden sonra tekrar faaliyete geçiyor. Kımıl dıyor, uçuyor, ötüyor, görüyor ve işitiyor. Gerçi. bir nevi oto- mat haline gelmiştir, ve bütün hissetme kabiliyetleri sönmüş gibidir, Fakat, tercih, intihap gibi: kabiliyetlerini muhafaza ettiğini -gösteren bazı hareket- lerden tamamen mahrum değil” dir. Meeelâ, rahat edemediği bir tünekten inip daha rahat Bir tüneğe konmağı akıl ediyor. Memeli hayvanlarda, dimağın tamamen çıkarılması, vücude karakteristik bir sertlik veren bütün adalelerin son derece et. leâmesini intaç etmekte ve hay” van, bu ameliyeyi müteakip pek az yaşayabilmektedir. Fakat, beyin Iırışık satıhlarma el sü- rülmediği takdirde, hayvan, fa aliyatinin mühim bir kısmı muhafaza etmekte ve aylarca, hattâ sersleroe yaşamaktadır. Beyinsiz bir kedi, hemen he” men normal bir kedi keder mü- kemmel surette işitmek kabili, yetine maliktir. Sesleri ayırd edebiliyor, nereden geldiğini ta” yin ediyor. Yemeğin tadmı du- yuyor ve kendisine içirmek is. tenilen acı mayileri, tiksinerek reddediyor. Koku slıyor; karnı acıkmca yiyecek arıyor; yürür” ken hir tarafa çarpmamak için, yolunun üstüne konulan engel- lerin yanından dolaşıyor. Hattâ, daha garibi, temizlik itiynuzi muhafaza ediyor ve yemekten sonra, kemali itina ile tuvaleti. mi yapıyor. Birçok fizyoloji âlimleri, be rmız İhtiy ve çalışamıyacak bir hale gelirse, ne yapacaksınız? İş başa gelince, yoruluncuya kadar değil, ölünceye kadar çalışmak 15” zım. Bunu hepiniz bilirsiniz. Ayşenin çok sevdiği (o ve hergün konuştuğu kızlardan biri yüksek sesle sordu; — Bugünlerde Mehmedi göremi” yoruz.. Kahveye de çıkmıyor gali” ba! Şu düğünü bir türlü yapıma" diz gitti, Ne bekliyorsunuz bil- mem? Ben öenin yerinde olsav” dım, şimdiye kadar düğünümü çok tan yapınıştım, — Doğru söylüyorsun, Zeynep! Sen benim yerimde olsaydın, çok” tan evlesmiştin. Fakat ben, Mel medi sıkıştırmak istemem. O Bur saya gidip çalışacak. Para kazana" cak. Köyde iş kalmadı. Paratiz ev" lenmek isine gelmiyor onun. Ka" dım yiyecek ister, giyecek ister Gi — Hakkı da var ya.Çünkü o Birçok âlimler beyinlerini bni muşlardır. Bu hayvanlar, beyin lerinde yapılan smeliyeden son- ra, koku alma kabiliyetini ta . mamen kaybetmişlerdi. Ağır işi” tiyorlardı. Adali kuvvetleri de azalmıştı. Hemcinslerine ve in- sanlart karşı herhangi bir bağ. irk ve sadakat duygusundan tamamen tecerrid ettikleri gibi, cinsi duygularımı da kaybetmiş lerdi. Fakat, buna mukabil, be- deni hareketlerini ve bedeni duygularımı aynen muhafaza e. diyorlardı. Can acisi duyunca derhal irkiliyorlar ve acıtan eli ısırmağa çalışıyorlardı. Burun larına konarsinekleri koğmak için kafalarını şiddetle sallıyor- lar; sırtları okşanmca, kuyruk. larımi kımıldatıyorlardı. Hattâ, terbiya almak istidadını da nis beten muhafaza etmiş gibi idi- ler, Meselâ sıçramak, ayeğmı uzatmak, salta durmak gibi ba. reketleri yapabiliyorlardı. Hayvanlar üzerinde yapılan bu tecrübeleri, son #eneler ztr fımda, cüretkâr bir iki cerrahm insanlar lizerinde yaptıkları tat- bikat takip etmiştir. Bazı ur vak'alarmda, dimeağ nısıflarm. dan birinin tamamen çıkarılma" sı suretile yapılan bu ameliye- ler, son derece şayan: dikkat ne. ticeler vermiştir. Meselâ, Baltimor'lu doktor Dandi'nin, beynin sağ nıstmi çıkarmak suretile yaptığı bir ameliye, tahmin edindiğinden çok daha iyi neticelenmiş ve bir insanm, kafasmmn içinde yarım beyin taşrmasina rağmen, Puhl | tezahürlere, normal gekilde ka” biliyetli kalabildiği artık tama- yinleri çıkarılmış köpekleri, ay larca yaşatmağa muvaffakol men sabit olmuştur. Sağ nisfm böylece tamâmen çıkarılıp alınması, bittabi vilcu. dün sol kısmını tamamile kötü” rümleştirmekte ve âzanm fark ve temyiz kabiliyeti külliyen za- il olmaktadır. Fakat, hassatan gehrede hisler bozulmamış, mâ. selâ işitmek kabiliyeti, inceli z pon hiçbir şey kaybetmemiş” İlk bakışta, sol nisfm hazfi, konusma hassasmın o kısımda bulunması dolayısile daha kor- kulu görünmekle beraber, gene bir ur çıkarmak için bir kadı. nın beyninde yapılan bu şekilde bir sol nısıf ameliyesi, lan bu neticeyi vermemiştir. Kaimm, sağ tarafı tamamön meflüc ve dili tutuktu. Ameli- yatsan Sonra on yedi gün yaşa. mış, bu müddet zarfında, O 2x mana kadar bir kelime söyleme- ğe muktedir olamıyan dili çö. zülmüş, konuşmağa başlamıştır. Ameliyatm üzerinden üç gün geçtikten sonra, kotürüm kadın, ameliyattan evvel telâffuz ede mediği bazı kelimeleri fasih dört irpte bir şehirli gibi ya" şadı.. Gözü açıldı. Şimdi küçücük Elmalı köyünde rençberlikten baş” ka İş bulamıyor. Fakat, ne olursa olsun - sen de o da aç kalacak de dilsiniz ya * ilk önce düğün der nek yapıp, ondan sonra bu izleri düşünmelisiniz! Ayşe içini çekti, — Zeynep! Sen akıllı bir kızsın ama, yarımı hiç o düşünmüyorsun! Mehmet çok içli, çok duygulu bi? erkektir, Onun da elbet bir bekle diği var, Benim dört yıl onu nasıl * ardnıdan gözyaşı dökerek * bekle" diğimi biliyor. Beni candan sevdi" Zine inanmasam, nişanı bozar, başkasile evlenirdim. Fakat Meh“ medimi hiçbir zaman kırmak ve üzmek istemem. O, çok uysal, çok temiz yürekli bir erkektir. Ben © nan gibisini * elimde on mumla dünyayı on yil (o dolaşsam * bule” mam, > Demek ki, şimdi de Bursa inerken amindan smbiüink sia Buğdaydan mutfaklarda nasıl istifade edilir ? Bayanlar: Buğday deyip de | na, taze kırılmış dince olacak) üç“ geçmeyin., Buğday bugün başlı- te bir misebtinde buğday ilâve o- ca gıdamızı temin eğen en MÜ. | lunduğu takdirde mama daha bex kemmel ve en ucuz gıda madde lerinden biridir. Hiç şüphesiz buğday deyince derhal hatırmı- za ekmek, veya hamur işleri, yufka gelmektedir. Ha'buki buğdaydan öğütülmeden de İs. tfade olunması mümkündür. Bunu bugüne kadar ihmal etmiş isek bu bizim hatamızdır. Gelin matoaha (o inelim, buğrayın one çok işlere yaradığmı göreceksi” niz: BUĞDAY ÇORBASI (DÖRT KİŞİ İÇİNDİR) 3 baş soğan. 1 — Kaşık tereyağı 1 bardak süt, 1 çay bardağı kırılmış buğ- day, Bu çorbayı yapmak için: Soğanları rendeleyiniz. Soğuk Bu yağ ve tuz ilâve ediniz, Ko. yunuz kaynasın. Ada kaynayınca kırılmış buğdayları içine atınız.. Böylece yirmi de” kika kadar kaynatınız. Sonra yiyeceğiniz zaman üzerine süt veya kaymak ilâve ediniz. gö- receksiniz fevkalâde lezzetli o. lacaktır, ÇACUKLARA MAMA Çocuklara süt ve beyaz lüks unla mama yapılırken üçte iki u- leyici olur. BUĞDAYDAN ORDÖVR Bunun için size iki Tiste verece. diz. Bunlar da dörder kişiliktir. Birincisi: 4 kahve kaşığı buğday, 1 Küçük salatalık, 250 gram domates, İ küçük marul, Hazırlama şekli şudur: Taze buğdaylar 48 saat evvelin. den soğuk su içine konur ve su her 12 saatte bir değişir. Bundan sonra salatalık temizce yıkanıp tabağa konur, etrafma da domatesler, marul da üstüne örtül lükten sonra taze buğdaylar da göyle gelişi güzel serpilir ve hep- sinin üezrine sirke, zeytin yağı dö külür. İkinci tertip için: 4 kahve kaşığı buğday (taze), (Lâtfen sayfam çeviriniz) rette söyliyebili yordu. Ruhi tezahürlerin, dimağm bir nıstınm hazfi neticesinde hiçbir ârızaya uğramamaşına mukabil, fuslarm ikisi birden çıkarıldığı takdirde, büyük bir değişiklik görmektedir. İki fussu birden alınmış may. mun veya köpek, ameliyattan sonra dnha mütecaviz, daha pa trrdxı ve daha korkak bir hal alryor. İnsanlarda, fuslart tahrip © dici ameliyeler, umumiyetle mi. zacm şayanı dikkat bir derece de tahavvilile müterafik olırak görülmektedir. Hasta çocüklaşı- yor, şımarık, nevheves oluyor ve ifrat derecede neş'e gösteri. yor. Doktor Dandy, beyin urundan muztarip hasta üzerinde ya gidip çalışmak istiyor. Dösi ki bir iki yıl daha bekliyeceksin! — Zannetmem, Zey'nep! Eğer o Bursaya giderse, umarım ki beni de beraber götürür. — Senden ayrılamıyacığını bi" liyorsun, değil mi? — Bilmesem söyler o müyim? Mehmedim bir yere gidemez. © — Haydi hayırı öyleyse... Kızlar su bakraçlarını tekrar omuzlarına aklılar. Zeynep sustu. Ayşe yürümeğe başladı... Köyün kızları biribirlerile konu" şarak pınar başından dönüyorlar dı, ... Ayşe o akşam eve gelir ge'mez ânnesine yaklaştı: — Bugün Mehmedi gördün mü, anne? — Hayır, yavrum! Benikiüç gürdür onu görmüyorum. Kahve" ye de gittiği yokmüğ, Zznneiiinnili fusları tamamen alırmmek sure" tile bir âraeliye yapmış ve ame- Jiyeden sonra, hastanım mizacın. da, hissedilecek değişiklikler hu" sule geldiğini görmüştür. Mese- lâ, hasta daha çabuk müteessir oluyor, hissiyatma daha kolay kapılıyor, benliği çok şiddetle tezahür ediyordu. Üzerinde ya. pılan ameliye, karekâtma sahip olma kabiliyetini sanki hazfet- mişti, psikolojisi obahsinde nekadar mühim bir rol oynadığı izahtan varestedir. Operotörlerin ve â- imlerin bu sahada sarfedecek. leri gayretler sayesinde, hisleri ve fikirleri idare eden uzviyetin mekanizması gitgide daha iyi görülecek, daha esasir surette esrarını ydana koyacaktır. . — O halde hastalandmıştır. Hele bir kere evine kadar git bakalım. Eğersahiden, hasta ise, çok ayıp olur, Ben hastalandığım zaman, o evimizin kapısını aşındırır. Gece demez, gündüz demez gelir, hatr rımızı sorar. — Gitleyim yavrum! Fakat, orta" Nik karizıyor. Yarm sabah sorsak olmaz mı? — Sen bilirsin, anne! İçinde bir şüphe vardı da, Onu bir kere ara yalım dedim. — Ne gibi şüphe?... Hastalık bahane mi yoksa? — Hayır canım., Lâfı ters anla" Yaa! Mehmet Bursada bir İş arama" ğa gidecekti, Ayşenin annesi tereddüdünü giz liyemedi: — A kızçağızım! Oköyümüzde Mehmede iş mi yoktu? Onun ve bi zim tarlalarımız bakmısızlıktan, erkeksizlikten yürüstü O duruyor. (Devamı |

Bu sayıdan diğer sayfalar: