19 Ocak 1941 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7

19 Ocak 1941 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SIKANUN — 1941 AYDUTZ. 29 Haydudu yakalamak Ümidi git öndeki motö ar az EN D, motör ğa başladı. Polis büyük bir alev £ dı ve bütün mo! rinden poli Al Vu motürcn nehre stud den kaybolduğunu Ba sirada karşi rü il er, den & itfaiye tılar ve bir m uvaffak da oldü ıden baydudutı met resi Lavinyi mış cesedi çikti. raştırmalara rağmen Al VWud bütün 8, bulunamadı, diğire kanaat getiril 1 AJ Vud'un ölü yorku son der al bir bâdiseydi Brodveyde o'duğu kadar gehrin di gazeteler kar heyecanlı ba kâye eden gazet ni bit adar ed: â birbirleriyle kav- hödiseyi en büyük den daha birin rdi. Baslıklar rd: Gazeteler Avı hâdise ci plânda göster bütün sayfayı kapi Nevyork nihayet Al Vud çetesin den temizlendi! Haydattar kralı nehirde boğuldu! $1 Vud ismi bütün Nevvorkoa Binlerce sahibi ona senelerce mun. bir başk hayıt Al Vudun ye! diğer mühim bir meselâ gehrin kism dükkün ve MA rini haraca kesen Lars” ml alacaktı? iy gefleri Lili e esrar tadan kayt bütün araştır. endişeli Spartan bu İç finin yanma gün pek keyifliyd tenin ve bilhassa çete " kadar kasa bir zaman İÇ z Iyi ama, Lukreçya, arı bilmez Ayşe esniyerek ? — Minareyi çalacak olan, ını önceden hazırar der ler. Elmas dayanmadı: Geceyarısı oldu. rın gene konuşu UZ. Ayge yerinden kalktı: Elde ettiğiniz muvaffakıyet, har edebilirsiniz, ediy biz se şi Delikanlı teşekkür etti: — Beri i, Bu mahcup ediyorsunuz işte benim volüm ai bir raporla âmivleri , bildireceğiz. Bu raporu biz, ben Haydi haydi, siz do tevazu da mübalâğ gimdi b bate iht inizi tearip & orgunluktan deği... Bir tilerinizi öğre — Bu; vokta hakkımda mek isterdim şi kız tanıdım, Bü Al Vul ü bir rolü varsa da ma nmek imkânmiı bu * Bu kız meşhur bi w Latteri çok aralık onun metresiymiş... Tali din gece, ilk zamani on kendisi kadar esrarengiz bir adamla beraber bana refakat ediyordu, Bu adamım bir möslek daş olduğunu sonradan öğread Muvaftak olmamı daha ziy rdrmma borçluyum — İsmi nedir? Evvelâ demini Sşenet diye bi liyortem, “ Mahvakt - hakilet ilme Ceyms, Bürleymiş, — Yar. Demek onu da, ürke daşmir da sohradan görmediniz? rum, Çünkü Ili A! Vudun eline düşmüştü. Şimdi o da, hususi po. Ils hafiyesi de ortada yok. — Hakikaten garip şey! Man mafih üzülmeyin dostum, elbet Li- Üyi gene görürsünüz. Hele bir is tirahat edin... dam Sparton © geceyi de ya, a girmekte koltuğunaa ve « içinde geçirmişti. Sparlon üntü başı peri , wüştü, Bir saat ancak ss gan Bir aldı kadar uyumuş, polis müdür” gitmek üzere annesin! gene Yorgunluktu rtinüyordu. bu n> Allah aşkına, Kimden şüphe ediyursi Ben de k ediyorum Söylemezsen, bu gece uykum kaçar, Elmas kapıya doğru yürüdü: — Bırak Ayşe, yatalım dedim Söylersem, büsübütün uykun zacak, Elmas gitmek istedi, Ayşe bırakmadı: — Ben seni çok severim, Elmas ağa senden çok iyilik gördüm. Haydi, beni üzme, Söyle bakayım. kim “en şüpü: ediyorsun? Elmas ağa bir kelime ile cevap Bvat ve bunun için üzülüye | Nezihe Muh'ddin (Dünisi mahadax devam) Dudaklarını 1sirdı: — Hayır. Bu akşam değil!. dedi. Birden onun giydiği elbise, gözüm ilişti. Bu insa kollu İ pek te geyil bir robtu. Galiba kendisini tetkik ettiğimi far. i. Başını danseden süslü » sik kadınlara çevirerek sar. — Filoryada çok kalacak mı. | smız? | Yüzü Muştu, Belli olmaz, diye cevap İ verdim. Henüz karar vermedim. gene kıpkırmızı ol, lerimi duymamış gi. Ona tekrar teklif zinle biraz bahçede do. laşalım m1?.. Artık bu sefer kabul edeceği. ne biç şüphem yol Muvafa, kat edeceğini kat'iyen bekler. anlayamadığım Ben yatmağı gidiyorum, dedi. Teşekkür ederim, Ve acele «etmeden yürüdü. Arkasmdan o. nün tereddütsüz ve ağır, şahane bir kayıtaızlıkla yürüyüp gitti, ğini gördüm. Onu gözümden kaybedinceye kadar arkasından baktım. Sonra tenha taracaya çıkarak ısmar, İ ladığım viskiyi bir hamlede bo. şahtım. İçimde bir yanma vardı, Ertesi sabah komşularla be. râber uyandım. Kahvalıtda ne İ yiyeceğimi Osoran hizmetçiye bana iki sandüviç hazırlamasm; söyledim. Artık ilk trenle bura. gidecektim! Hizmetçi san, leri getirmek “iğ uzakla, a arkamdı bir ses, on Dana: — Bonjur, dedi. Döndüm. Çıplak kollu, lâci, vert kırmızı ve beyazlı bir plâj kostümü giymişti, Sol kolunun altında bir silecek sarılmız '&ci, vert mayosu görünüyordu. So. luk gözleri bu sabah güneşle be. raber parildayordu. Buruklaş. mış ensesinde dümdüz kızıl saçları sevimli bir ahenk yap. mıştı, Onu alâkayla süzdüğümü gö. rünce dudaklarında saf bir te. bessümle (o iğilerek taraçadan sarkan taze bir gül goncası ko, pardı. Üzerinde onum şahsiyeti kudar temiz su damlaları parla. yan bu penbe çiçeği dudakları. nin arkasma sıkıştırarak bana masum bir tebessüm fmlattı. Yanma yaklaştım fakat tam o | 'ermin... Neredesin!. diye çağırdıklarmı duydum. ç kız söymda penbe koncay. la bana döndü: — Bu sabah erken banyo yi karar vermiştik. dei, beni n bir selâm vererek u, Eliyle şe olduğu iç tük »onlararasında Nermin yok. u, Hem Acaba çağıran ğım kadın sesi kimindi ?. Gözlerime ellerimi si, per ederek geniş İamaharalaria yayılan denizi araştırmağı baş, ladim. Uzakta ta uzakta ilik sularm kıvrrmlarında küçük bir sandalm hafif hafif sallandığını m. Dikkat edince Nermi, nin Mcivert beyaz mayosumu tanıdım. Fakat yalnız değildi. Yanımda al mayolu bir vücut daha vardı. Birden yüreğimde kıskançlığa benser bir his bur. kuldu. ONerminin arkadaşı bir kadındı, Fakat ne olursa olsun onunla denizde yalnız kalmağı çok arzu etmiş olduğumu anla. mıştım. Derhal kıyafetime bak. tım. Denize girecek bir halde tenhaydi. Tek ve bep suya düşen kararlara göre ben şimdi Bey odamda olacaktım!. Halbuki hâlâ Filorya kıyılarında sersem ve avare dolaşmaktayım. Onlarm yanma gitmek İçin bir çare araştırırken tabta is. köleye bağlı küçük bir tekne görerek koştum. Derhal kirala, yarak içine atladım. İyi kürek çekerim. Biraz sonra Nerminin sandalma yaklaşmıştım. Fakat utanıyordum. Doğruca yaklaş mak, istemedim. Sağa sol > yet onun | o'up arkadaşiyle beraber uzan mış sandala yaklaştım. Ber görünce şen ve çocuk sesyle: — Hallo! dedi. — Halle, diye cevap verdim Siz burada mısmrz? — Neden sabahtanberi deniz. deyim. Senihayı benim gi sücü yapmağa çalışıyorum. Se, niha ismi bana yabancı gelmedi. Trende bu ismi duymuztuin. Genç kıza bakıyordum. Bu na, rin vücut nazarlarımı hapsede, cek kadar güzeldi, hattâ hari, kaydı. Birden Nerminin titre, diğini sezdiğim bir sesle bana hitap ettiğini işittim: — Dayradem Seniha... arkadaşlığa geldi Bu kumral ve çok cazip kızm güzelliğine hayran hayran bak. maâkla beraber ie'mdi garip bir rekabet kım'rdıvordu. Nermin: — Banyo yaptınız mı? diye Bordu. — Hayır, dedim narak küreklere Bana ona karsı yarusu da Sonra Ayşe birdenbire titredi : — Benden ımi?.. — Evet. senden şüphe rum. Lukre a yol gi Burla biriikte bahçeye inen sen de ği in? Ayşe korku ve heyecan titremeğe başladı k, Elmasçığım! Sen yanr ıyorsum. Elmas kapıyı açtı: — Olabilir. Belki yanlış Ogör müşümdür. Fakat, unutma ki ye rin kulağı; değıi, gözü de vardır Benden hiçbir fenaık gelmez. Ye rin gözü gördüyse, © zaman İşin şekli değişir, Ve kapıyı iğ çıktı. Ayşenin Lİ kaçmıştı. — Hıtızır feliâh, nasl da gör müş bizim bahçeye indiğimizi?!.. dive söyleniyordu. Ayşe 0 gece yapacak tutmasını söyliyecekti, Ayşenin Elmas ağa ile biraz ara sı açıktı. — Ah, keşki su adamı kırmasay du. Bender bir br . Hele yarm olsun, o Ona dan bir hırka yapıp sem, belki çenesini tutar. burada gev Ertesi sabah seyi valde sulta; Kösem sultan A; sonra: i anlatmak oldu yi dinledikten — Sen merak etme, dedi, ben Elmasın ağzını tutmasını bilirim. Ve Elmesi ç —Sen Lukreçyayı Ayşe ile bera Haremağası sekerli. büzüldü.; — Evet sultanım! dedi, bahçede 7 e e a dalım vücutlu bir balık çevikliğiyle su, lara daldı.. Seriihanın Şini gördüm, Yol İlerlerke; mi kendi kendime silkerek u. daştım, lâkayt daki Faxat Nermin bana göründü ki... Bu muamma neydi çektikten ığım zaman yalnız başı, bal Nermini kumsald, na gördüm. Bana edu. — Arkadaşmız nerede? sordum — Güneşe tahammill edemi. yor, dedi. Başma ağrı geldi Otele döndü. — Siz? — Ben biraz daha güneşlene, ceğim, — Bir; dükten son ra bana balım''arak — isterse, niz siz de otele gidiniz, dedi. Derhal yürüdüm ve uzaklaş. tım. Ne tuhaf kız bune tuhaf diye Senihayı sk bir iyle buldum. Ha, gülüştük beraber bir parti etnis oynadık, tam oyun biteceği zaman Nerminin'yak. laştığını gördüm. Orada tek başma durarak biz güleryüzle seyrietti, — Oyun oSenihanm biti:ce bütün bir sporcu aş. kiyle genç kzı 2'bışladı. lehine O akşam İstanbula dönmeği yemekte Ner. yalnız olarak 1 örünçe e tuhaf bir evinç girdi! Yoksa Seniha İs. anla mı dönmüştü ?!. Oyuncular o muluşunca Oben Vern'ne yaklaştım. Genç kızla beraber yürüdük. Bizden başka kinseler yoktu. — Bugün güneşte çok yan. nişsıniz, dedim — Evet, Fahat kâfi Bugün gayet güzel bir sandal buldüm ve kireladım. Artık o, nunla uzun uzun dolaşarağım. — Yalnız mı? teressüsle yüzüme baktığını farkettim. —E dedi. Günsş Seniha. vuruyor. Sâhiden irden sonra güneş çok yakıyor. Erken de davranama, yor. — O halde yalnız gezeceksi. niz? tüşürmedim. ace nini nesiyle deği Sesimdeki tuhaf manayı anla. karanlıkta kuvvetli göstererek ha, miş gibi beyaz dişlerini fifçe güldü: abahları evet, dedi. Seni, bayla akşam banyosuna da ay. rıca çik aiken gördüm. lan gözlerini açtı: — Bundan sunrs sana onlan gormediğini söyliye dat mu udan titremeğe baş» stüpe, nim! Siz'na sri emrederseniz kulumuz öy'e hare ket ederim, — Cevher re makla sula ğa ne yapıyor? Lukreçyunın izini ara Seul — Sen ona, Lulreçyanın kendir #ini bir kuyuya attığını söylesen bu iş çabuk kapanır — Fena bir bikir değil, sutanım, fakat hanzi kuyuve attı diye sorar sa. ne cevap vereyim? — Biln..yorum dersin. “ mi kuyuya atacağını!, duyduğunu söylersin. — Sarayda üç kuyu var. Padi şah kuyuları aratırsan. — Kabil değil. Kuyuların üçü — Ben de sabahları tercih e, diyorum. 4 — Ben &e Bilhassa on birde. Orbirde?! sabah derhal pi) ki, & dünkü küçük tekneye arak kıyılarda dolaşmağa baş'adım. Nermin görünürde Ta ileriye gidince oru sandalında banyodan henilg çıkır'ş olarak gördüm. İk'mizde kızardık yoktu Selâmla. çekiyor bir tariftandaconua. raştırıyordum. Görünürde yek. tu. Nereye gizlenmişti acaba”. Bi.de açıklara bakmca onun yeşil sandalını gördüm. Fakat sandalı bş gibiydi, Nermin gö, rünmeyrdu. Ağır ğır kendimden utanarak yaşlaştım. Hâlâ Ner, minden bir eser yoktu. Fakat tam yan yana gelince gözlerime İnaramadım. Genç kız çiril çip, lak sandelin içine uzanmıştı Ona bakıyordum ne güzel, ne tenasilp, ne saf ovilcuddu ba... Süt gibi beyaz bir ten, munta, zam hatlar, hele göğsü. ve ba, cakları insanı tapınmağa davet eden bir Allah gibiydi. Gözlerim kamaşarak baktım baktım, a, nun da gözleri açıkl ve bana saf gözleriyle bakıyordu. Bir, den uzanarak ilk defa onu adıy. le çağırdım. — Nermin. Nermin!., Başını hareket ettirdi ve gü, zel çıplak kolunu gözlerine ka. payarak inledi: — Gidiniz. Gidiniz buradan! Israr etmeme imkân yoktu. Kıyıya doğru mahcup fakat hayran ve meshur kürek çekme, ğe başladım. Artık denizde biribirimizi gör medik. Otele döndüm. Yemekte hepsini beraber gördüm. Fakat akşama kadar konuşümsd'k Nerminle göz göze gelince gene bi rgelincik gibi kızarıyordu. Akşam yemeği için salona git. meğe hazırlanırken b*pim ve. ruldu. OOdam karnıskarışktı cevap vermeden bir daha vs. ruldu o Ve içeriye heyecandan solük soluğa Nermin girdi: — Annemle Seniha yemeğe indiler, dedi. Ona yaklaşmış o. muzlarını tutmuştum. Vücut vü. cuda temas ediyorduk. - Sizinle konuşmak İstiyo. rum, dedi, Heyecandan titriye, rek: —- Ben de.. Ben de Nermin!, dedim. Ona ilk defa ismiyle hi, tap ediyordum. Solgun gözlerin. de ateşli bir bakışla yüzüme bakıyordu. Dudakları yara, çılms bir harekete muntazr fi Tam ağzımı ona yak. laştırırken çektim. İçimden: —Ohne kadar çirkin, ne kadar çirkin yarabbi! diye dü. şündüm. (Devam var) de hem çok desin, hem de içleri çök geniştir. ucu indirirlerse,. yalanım rs —Zannelmem. Oğlum onunla © derece meşgul olmaz, Kösem sulta talimatı verdi Cevhere bunları söyü di. Elmas, yalanı çıkacak (diye korkuyordu. LUKREÇYA YALIKÖŞKÜNDE Sultan Murat gözdesini aratadur sun, Kara Mustafa paşa, valde suk tanın ısrariyle saraydan kaçırdığı Lukreçyayı Yacköşkünde güçlükle muhafaza edebiliyordu, Paşanın kâhyası Alican, Musta- ia paşaya çok sadık ve bağlı bir a9 damdı. Mustafa paşa, Lukreçyar nin muhafazası işini (o kâhyasına bâvale etmişti , (Devamı ver)

Bu sayıdan diğer sayfalar: