22 Şubat 1941 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7

22 Şubat 1941 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

n 2 ŞUBAT — 194 GörümmiyenHârp; Sinci Kol Yazan: salak Polonya Wıtaricens Serviş setlerinden Zira, bilhassa düşman tayyare. eri, yalniz ordu birliklerinin ha- rekât, hattâ'bir kumanda heye, “nin, genel kurmayın, bir subayın bi nereden pereye gittiğini â- ninde haber alabilmiş ve ardı arası izelmiyen hücumları: yaparak or- 'alığa dehşet saçmıştır. O derece ki Polonya ordusu mur bir ricnt yapabilmek icin hat de bir caht sarfetmek mec. buriyetinde kalryordu. Bütün Polonya milletiyle berı - ber hemen bütün dünya, (Polonya alarınmı havadan ve yerden ce, “ğhennem boşaltarak yürüyen düş . vi n akını önünde bir müdafda hat. tesis edebilmesini ve bir meydan muharebesi vermiye muvaffak ol. MT boşuna bekleyip durmuş- Polonya (ordularının bu ümidi oMekkuk ettirebilmesine imkân | ira, ordularımız kinci bir mü SEAN hattı temin edemeden va ikinci müdafaa hattma çekil, neden, düşman bu hattı bilmekte pe hücumlarmı derhal bu JA tevcih ederek müdafaa ha, “sna İmkân trrakmamakta didi, Hattâ, beşinci ik kolun çıldırır Siner takibinden bir an kurtlu” a gemol kürmaylık heyeti dahi bir e, bir 5 ya, bir köye çe P de bir an İstima edebilmeye iz barekâtı üzerinde bir ka, ey. dali fırsat bulama, ; Zira bizsat genel kur Bay heyeti, telâş ve dehget için- Maraya beşine kol i derhal işlemekte ve diş, pen tayyareleri o anda ufuklarda da “mekte idi. çiğ, Yalnız, bütün bu ateş ve ölüm çağlleri ortasmda, Varşova kabre, YAL Yuvası, Varşova Polonys DİLİN ezeli ve ebedi şan arması Aişova 25 gün bütün dünyayı pi bu muhasara kuvvetlerinin lip kaleleri öntinde kırdığı ye. me şan ve şehamet kayası oldu. O derece ki, 24 saat içinde Var. > İnfilâk ve yıkmtılardan göz #örmez olmuş, yalnız sokak, 80 bin yaralı yerlere seril , Varşova sahri bir kıyamet İN Yaşamıştır. eke YOYA, ancak belkemiği kırı an #oüra, baygın ve bitap bir de ve z Mine kanlar içinde düşmanm misir İ ieiol relay LU VLADMIR SABAT ri kalmıştır. Dünya durdukça, tarih, Varşo va asmalarında Polonya evlâtları - nn kanatlı: arslanlar gibi döyü- şüşlerindeki ulviyeti yüdedecektir, Muhakkaktır ki düşman daha Polonya hudutlarından yürüdüğü edbaht Polonyanm kalbin, de beşinci kolun indirdiği hançer titremekte idi, Beşinci kol bu masum ve tee, rübesiz milleti kalbgâhmdan ver» du. En müthiş manzarayı Polonya kar çanağına dönmiliş gözleriyle Eördüğü saman vakit geçmiş bus Hunuynedu, Zira her tarafta, düşmenin gir. diği her yerde beşinci kal,derbal, gestapo toşkilâtma tahayyül edi vermekte idi. Ordu “ricat ederken, şehirlerde, kasabalarda, maskesini atan be şinci kol, şehirlere, kasabalara çullanarık; prönga zincirleri gibi Bürriyet, vatan aşk: ve ümidin bi- leklerine derhal kelepçelerini vur makta idi, Değil yalnız Polonya tarihi, bü, tün insanlık tarihi de Polonya uğ. runda kanlarını döken ve cehen” nem kesilmiş düşman orduları ü- zerine atilan Polonya , gençlerini, ebediyyen tebell edecektir. Evet, Polonya milletinin kahra, man gençleri faik ordnlarm tank, ları ve bomba yağmurları üzerine arslanlar gibi atıldı. Fekat, tarih şu hakiksti inkâr etmiyecektir ki, bir Polenya har bi oldu, Fakat Polonya harp etti mi? Asla Polonya harbetmemiştir. Dahs doğrusu barbedememiştir. Daha Eğer, gizliden gizliye bir takım müthiş #ilâhlar hazırlıyarak, bir milletin üzerine ansızm hllcum edi İ4r6k onu dövlişmeden gafletle ye- rs sermek bir harp telâkki edile. bilse Polonya harp etmiştir. kahramanca dövlşmek ise, Polon- ya harp etmemiştir. Binaenaleyh, hiç bir zaman meş rü bir mağlübiyet iddissmı Polon Ya tarihi kabul etmiyecektir. Bilhassa, Varşova o mildafsasmı yaratınış bir millet, üstüne mermi yığınlarından bir kefân de örtül. müş olsa, ölmez, Ölmemiştir. ÖL miyecaktir. Polonya milleti, Avrupada, dev Üstünlüğünde falk ordular üstüne etle ie) le bu lâfları işittikçe köpü- n fakat kimseye bir şey söy” İiremiyor ve oradan ayrılamıyor- Cemal Çelebi; : eya e senden ne istiyor, P Diye $#oruyordu. Elmas şaşkın, du; bir tavırla Cevap veriyor mez Pe herif meenunun biridir 7 “em! İçince büsbütün çıldı- di biye Yaptığını, ne söylediği. ar, yeltenmişti. Yakalamış - ma bir elini | iş tuğ ia sırada ben'de orada idim. » sanki elin: ben kesmişim gi bi. bana :âf atıyor ve ma Çelebi yüzünü buruştur- — Vay.. Hazineyi soymak işte- yen bu herii miydi? — Evet, T3 kendisi, beyzadem! — Vay alçak vay... Ben padisa. han yerinde olsaydım onun elini değil, başımı vurdururdum. 0 iy Biraz sonra Ömer biraz “daha kendini topladı. Şimdi nerede bu- lunduğunu anlamıştı. i Kendisine uzaktan bakan ha - HABER — Akm postam Yazan ye Nezihe Minhiddin oi z wi e MiNİ piyango bayii mütekait malül sgbaylardan “Şevki Önve, renin” dükkân önünden geçer, ken bir'bilet almak istedim. Ke- şideye, epeyce zaman olduğu için küçük dikkân gürütüsüümdü. Be- Yi bir köşede iri bir fincanla ra, Yaşamak istiyorum ! — Teşekkiir ederim o kadar! cesur ve fedakirdı: Siperlerde »* rahat kahvesini içiyordu. fazla. ©n öns atılıyor pervasız ve fl. Makaâdrm yalnız bir bilet almak — O halde hikâye? tursuz “büyük va mukaddes Ba, değildi. Bu eski subay ve yeni — Oh evet. yatı” korumağa (o savaşıyordu. bayiin kimbilir ne enteresan hi, Öksürdü, malti bacaklarının Çelik iradesiyle hakikaten zn1er. kâye mevzuları vardır diye dü. üstünde canlanır gibi oldu. den Zafere destanlar yaratı. şünüvordum. — Zarnetmeyiniz ki herkes yordu. Yukarı kısmı «pa sağlam piyangodan sevinir, diye sözr (o Fakat ben bir gün, bacağımm kalmış vücudunu taşımaktan & başladı diri şerapnaile uçmuş, öbürü bir ciz kudretsiz bacaklarımın üstün, — Ay piyango çıkıp ta sevi. daha bana destek olamıyacak de ; “la breilfavar'k önündeki nenler de var mı?l. derecede o paralanımış bir halde camekândan bir deste bilet çıka, — Var elbet.. Ama yüz binde hastahaneye dilştüm. Yaralarım rip önüme bıraletı: bir.. Onun için bu hikâyenin de, kapandığı zaman artık mall bir -- Haydi hayırlısı. insan olmuştum... Bu küçük tü, tüncü dükkürmi açarak kanast, le hayatımı kazanmağs başla, dım, Harp Anadolu sınırlarına geç Bey ellerim biletlerde, gözle, — Bu muhakkak... Bana bü, rim, onun çökmüş yüzünde, du- yük bir tecessüs verdiniz. Lâ, raklayordum. Kahvesinin Son fen devam eder misiniz? yudumunu içtikten sonra güle, — Hikâyem öyle girintili çı- yek: kmtılı değildir. OHem de tiği #öman İnönü zaferinden — O kadar ince eleyip sik do. (çok zaman olmadı... Şimdi hikâ, sonra mülâzim Mümtazdan bir kumakin tali demin o mübarek o yenin birinci faslın; anlatayım: (o mektup aldım. Onu hâlâ askla, ele geçirilemez Ber niveti var, — Umumi harpte benim gibi rim. Biraz sönra size okuturum. #a o seni nerede olsan gelip bu. bir mülâzım . arkadaşım vardı. Bayi malâl Şevki bir sigara lur, dedi, gen, meri, cemır, fedükâr, bil. oyaktıktan sonra devam etti: — Haklısmız. . diye cevap hası hayatı cok seven bir o — Şimdi hikâyemin ikinci fan, verdim , fakat insan onuara. gençti, Bakınız bufaya nazari Olma geşiyorum. maktan kendini çekemiyor. Si- dikkatinizi celbeleyim: Hayati o Bundan altı ay evvweldi. Bir zin bu tali reselesinde kimbilir çok sevenler datma egoist olurr gün gene böyle bomboş dükkâ, tecrübeleriniz var. Olar.. Onun için cesur ve fedâkar ne kiymetli dır, diye ilâve ettim. Etrafı kızarmış gözleri uzak, lara dalarak: — Çoook! dedi. Hakiksten çok soyler gördüm. Fakat. Sustu. Onu söyletmek için tekrarladım: — Fakat.. Silkinerek devam etti: — Evet çok garip, gülünç ve acıklı hatıralar. Fakat bir tane- &i pek mühimdir. Seçtiğim bileti camekina bi. fakarak rica ettim: — Hiç olmazsa şu bir tanesini bana anlatiniz? — Başüstüne anlatayım, dedi. Hem niçin ayâkta duruyorsu, kiniyorum. — Hayır hayır. Görüyorsu, nuz henüz satışler hararetlen, medi. Bir kahve? aaa aa | na lâyık değildir. diye takrar- ilk atılan, hürriyet ve istiklâl uğ- runda jik silâha sarılan millet ol. | — Görüyorsun ya, beyzadem!.. Bu herif divanedir diyorum size.. Ne söylediğini bilmez. Ni — Sarhoşlar böyledir, ağacı” Kım! Parmaklarıma bir şey dolar- lar.. Saatlerce onunla meşgul o turlar. — Bu hem sarhoş, hem de me& öm dairesine koştu. ... E Valide salt o genc gerip tir ki > dat nin camından dışarısını seyre- gibi meziyetli sıfatira egoistler, derken önümden sivil kıyafetli de sıfıra düşer. Fakat teğmen biri geçti Bu geniş vedinço, Mümtaz hayatı büsbütün başka muzlu fakat kır saçlı adamm türlü benimsemişti. Bu genç a. hayatı kucaklamış halinde beni dam için hayatm mânası büsbü. çeken bir kuvvet vardı. Oda tün başkaydı. Mümtaz hayatı sanki benim gözlerimle mıkns, bir bütünlük ifadesiyle alırdı. tıslanmış gibi başmı çevirdi. Hani obur, gebeş, pinti bayat Göz göze gelmemizle onun bir düşkünleri vardır. Teğmen Müm- (isek hıziyle içeri atılması bir taz bu tıfeylilerden nefret eder. oldu: Bu benim cesur Ve şmar, di. Şöyle bulâsa edeyim: Haya. kadasım mülâzrm Milmtazdı! tm gayesi: Yaşamak... Kucaklaştık.. Daha doğrusu © Bayi Şevki yüzüme bakarak: kuvvetli kollarını uzatarak ter; — Anlatabildim mi acaba? oturduğum yerde kucakladı. © dedi. Her canlı mahlükun gaye. nu görünce, mafil bacaklarıma: si budur sma gaye olarak ba$- mucizeye benziyen bir hareke ka ihtiraslara kapılırlar. Mese. hissettim! Bir an için. O kadar lâ: dişleriyle dudaklarımı dişledi, Halbuki (o benim Ona vaziyeti anlattım. Ü sıhhatli ve dinç olmağı yaşamak (başı okadar muntazam vemü, için kâfi görürdü. Allah selâmet oreffeh değildi. Fakat hayattan versin. Dünyan ışığını, güzel öyle memnun, öyle kuvvetliydi ve parlak renklerini gören gözler Kİ.-. bir mezar çukurunun karanlığı, Veda sdarken benden bir bilet aldı. Çok eminim ki bu işi sırf ladr. Onun için bütün insanların : bana kücük bir yardım olsun di, yaşamasını isterdi. Güneşin ışı, ye yaptı. Fakat ben bu casur, ğını daha uzun zamân görsün di, o bu mert kahraman arkadaşım bu ye bir kır çiçeğini bile koparma, (biletle refaha kavuşması için öy. ğa kıyamazdı. Yaşamak ve ya- ederin bir istekle içim titredi şatmak İçin kuvvetli bir irade | İri, bu gönül! isteğini Allahın ka sahibiydi. bul etmemesine imkân yoktu. Tesadüf bizi Çanakkale siper. Nitekim öyle oldu. Tavrı dile, lerinde (birleştirdi. Mümtazın ğimi kabul etmişti. Keşidede yaşamak azmi savaş meydanla, arkadaşım Mümtaza ildbin lira tında kutsileşmişti. Artık bütün isabet vardı. Büylik bir sevinçle bir milletin hayat azmi, sanki o, derhal bir taksiye atlayarak o, nun genç ve ateşli ruhunda top- nun tek bir odada yaşadığı mi, lanmıştı.. İşte onu niçin o kadar o tevazi evine vardrm.. Kapıyı nurani çehreli bir adam: Kapıya yaklaştı ve iç taraftan “— Yarın akşam ezanma kar konuştu: dar sakın siyah bir yav görmeyini, Ne imiyoreun, Elmas! Bi Bu, sizin için felâkettir.” demişti. o. |; Valide sultan bu e ,, Yün biraz rallatsınım da Ancak ra kaapnmış ve yalnız cariyesiyle > Ke iri temas ederek, gece olmadan hiç * ş pa ayadı: bir harem ağasiyle yüzyüze gelme. | —— Alan Sultanım! Mahvola- miye, siyah bir şev görmemiye ka Ene Şimdi neredeyse (o düşüp rar vermişti. bayılacağım. — Ne var? Ne oldun? Elmas ağa oda kapısınm önün. Oo — Tanburacı Ömir de Avşevi ötkeştrryordu: bekliyor. vi bir ei gk. mü Valide sultan. Ömerin bahsertecekim. Haydi git. haber ver. aDkika ger “uyunca kapıyı araladız. girecek vaktimiz yok, — Ne diyorsun. aşağıda adını Velide sultan ba sözleri içeriden, “M2 ee amm Merada sar duyunca; epirağ hoş geldi. — Akşamdan sonra görüşürüz. — O halde akşıma boynu vuru- Dive seslendi. lacaktır. Elmas kapıya yapışmıştı: — Ayrılmam da ayrılmam. Mut Oo— Efendimiz yoldan çevirmiş. Mdka sultan eefndimizi göreceğim. İki yeniçerinin muhafazası altın. Diye bağırıyordu. da bekliyor. Vakle sultan daya © — Dedim ya.. Murat içki düye ar kendisi sagtı. Henüz uykudan & yandığı Belliydi. - Beni görünen, piyango . bidisesini anlamakla berâber sırf bir arkadaşa göste, rilen hüsnü kabwlle. karsıladı. Böyle kâmil bir insana mukad, döme frağa ne lüzum vardı. Meseleyi “söyledim: — Sevindim, sevindim Milim, taz dedim. Daha rahat yaşayabi- I artık. et tadil omuzları silkti: — Ben gok r&hat yaşayorun. diye cevap verdi. Bundan Ötesini düşünmek bile istemem. Kolla, rim kuvvetli, srbhatım, tamam Dünyanın ını, güzel ve vefiş renklerini büyük bir zevkle çiyorum.. Bu saadeti uzatmak İçin mükemmel gıda alıyorum. Bana bu gıdayı tedarik edecek kudretim var.. redemedim, peki dedim. Gay uyumağa scburum. Çünkü ya- rip sevka) cağım.. Tekrar mü, lâzım old Son derece mes'u, dup azizim. Sana büyük bir iti. madım var.. Yarın lütfen parayı al. Asker ailelerine yardım kö misyonuna götür teslim et.. Ar. ması lâzım, Bileti çıkarın elime verdi... Yüzüne bakakalmıştım.. Hiç bi roevap veremedim., Yeni teğ.. men Mümtaz rahat uyuması için kendisini aürmetle selâmlı, yarak ayrıldım. Eski subay Şevki sustu, Ve — İşte hikâye bu. dedi. Güzel mi? — Mektup? dedim. Bana teğ- men Mümtazın eski mektubunu okuyacaktınız değil mi? (Devamı var) “Fare gibi : Marsilyada garip bir kasa hırsızlığı olmustur. Bir kasa hırsızı mühim bir ticarethanenin kasasını kurealamış ve açmağa muvaffak olmuş. Fakat kasa çok derin olduğundan hirs baş aşağıya inmiş, fakat tam kasaya doğru eğilince kasının kapağı birdenbire kapanmış ve hırsız kapana tutulmuş fare gibi kasa, nın içinde kalmıştır. Ertesi söbah kasasını açan veznedar kasanın içinde bir & damın baygm olarık yattığın görünes derhal hırsın polise teslim etmiştir. Dr. Kemâl Ozsan idrar yolları hastalık iar mütehassısı Beyoğlu İMA) Usddeni N. « Bursa Paan Üstü Obanye. Apart. vals ARAN manıdır. Onu sarhoş olarak gö rünce yakalayıp göndermiştir. Bun da korkulacak ne var? — İşin içylizü öyle değil, suk tanım! Bu serseri herif benden in tikam alacağını söylüyor ve Lak- reçyadan bahsediyor. — Ne dedin. Lukreçyadan mw bahsediyor? — Evet Padişahımıza da bah- setmiş olacak ki, kendisini avdeti şahaneye kadar neâzrel altina al- dılar. Hiç kimse ile görüştürmü. yorlar Vahde sultan bir müddet döşün. dükten sonra: — Sen merak etme. dedi/'ö, de öirin biridir. Bundan sonra 'ne söy. 'erse para etmez. Valide sultar yavaşaç kapıyı ka Padı. Hâramağasının kara ema” tmi görmeden konuşmuştu. “© * (Devam var) |

Bu sayıdan diğer sayfalar: