18 Nisan 1941 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7

18 Nisan 1941 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

8 NİSAN © ii # pu— “İ— Mertnba binbaşım. Sizi teke hate görmek benim için bir sandettir. i alyan hazır ol vaziyetinde “ ; Varboro oturmasını i- ev, “1 — Büyük Baba, bana bütün bil- İk *eizi anlatınız, konuşmam yan “> Madam yasak eti, biliyo- Vallahi elmas parçası gibi İadm; gece gündüz, size âşık £i #ihi, başmızın ucundan ayri- «© Tak, neler söylüyorsun” Doğruyu söylemekten büşku $ey yaptığım yok, Onu far- olmadan gözetledim ve size duyduğu hislerini adelâ güz Okudum, Sizi gece gündüz “ükten başka Jobanseni kaçırmadı, Şimdi bile i- *, tabanca elinde herifin ba - bekliyor, GL her şeyi anlattıktan sonra İ Şüğle bitirdi: tu, ğer Jak, siz de olmasaydı Behimiz ölmüş bulunacaktak, İn bu Mifatları bir kena asl mühim mesole- #çelim. Ömerin arkadaşları istiyorlar, sebebi de Jo Ömerin keçilerini çalan beraber oluşudur. Canım, bünu ben de biliyo- | Beriflere uzun uzun vaziyeti iin, Min gelip onu kaçı İn biraz müskül olacak! #ik baba Jak gevrek gövrek id Konuşturmak için çareler A, Mu fasa götürdüğümüz Mİ durur dibine götürülerek dizilecek, değil mi? lâkin bildiklerini iti İ, “eme belki kurtulur. kat Ömerin arkadaşlarma Silmektense ölmeyi tercih O oranla Zaten onlar Htremeğe başlı ei töalim edeceğim di ŞE patlıyor. Onu bu yoldan İç, “ersek bülbül gibi konuşa” İİ MR Tohansenin her seyi isterim, lâkin onu yi Arkadaşlarına teslim et 1 ağda ie göydir; Bunu yapa Na 1 zannediyorum, İdame ettiğiniz seli - yi yanlız söz e ij e... ğ tir tir titrelâceğim; fa Mİİ Gitmem Jâzim; Madamı inu, 4 Lükroçya ile | gizlice mai gider miydi? ” valde sultana m a ac ven Recebin o Elmasa Verdiğini ve nasıl öğren. ka İÇERİ GİRİNCE İse açıldığını ye kapı aralığından bir baş p lm ağam? Spar. başını in | ka uzata; Ni İu adam da ne istiyor i uy orum, dedi, kimi are İKORNELYAYNIN l /Süyük hareketli zabıta romanı he Pina inci” vaadetmeseydi, odık. cak bir adam, HABER — Aksam postası Yazan NEZİHE MUHİDDİN &' 02 bi meskl MEMDİ Nihayet sivri kayaların dibin- | ka e ie Yasan: OTWELA, BİNNS rin önüne gelmiştim... Burası beklettik bana kızacak. Bir taş yığınınna, şeklini kay. giderek onu korkutmağı basindı, — Binbeş sizi ne Yapacağını | Nif önünde birkaç saniye dur. bir türlü karar veremedi, Onunla | düm: Girmeğe cesaretim yoktu. sindi kunuştum. Şan Yala veyaç.ve | Fakat akan karinlığına gömü buradan uzak. Yolda bin bir tehli- | len karlı yollar ondan daha az ke var, Sizi yanında götürmek ir. korkunç değildi... Müthiş bir temiyor, Fasta genersle »isim öl - | don başlamıştı, bir kenara sinip miş olduğunuzu söylerse... | geceyi geçirmek mutlaka feci — Teni #ldürdeek mi? Jak başımı aalladı: — Eberini 'xirletiniyeceğinden emin olabilirsiniz. ” Baka 'bir gey e eğ SM a arm < belki de ia Johahsönin yüzü sapedrı kesi | YoKtÜ', İri ye kaba bir kütük. ii ; ten yâprimis kapısına iki üç — Dağ damlara köpek bile | Çarpık kaya merdivenle inmek verilmez, lazımdı. Donmak tehlikesini da” Jak acı acı gülerek cevap vor ba körkunç bulârak Cadrlı ha- di: K i hm kapısındaki paslı ve büyük — Dostyrh, köpek bir hayvan. | bir tokmağa elimi uzaltım!.. dır ve sağrktır. Halboki siz... Kahveci! bize birer şekerli!.. Büylik baba içinden gülüyordu, ! Haydar babaya bir okkalı. Pu Johansenin, bamteling basmuşlı, seferki paralar benden.. Merak- Jak; aradan geçen iki he gün | li yere geldik! zarfinda, Johankenle mümkin ol . | ( Dinleyiciler omuzları korku. duğu Kadar a# O konuştu, Herifin | lu bir tecössüsle kaldırarak korkusuyla başbaşa kalmasını istt. | Haydar bubanm etrafına daha yordu, © 2 dU sıkı bir çenber oldular: Varol isilesip $ Aç — Tökmağı, aşil nn tığı gün“ Jak. Hol © ali vurduktan sonr kulak verdim: d : Ses sada yok! Müthiş soğukla böraber gece karanlığı büsbütün bastırmıştı. Can havliyle tokma. ğı daha kuvvetli bir defa-daha şetten açılmış gözlerimle meşum hanın kapısını araştırdım, “Pen. cöre olarak gördüğüm oyuklar, da hiç birmik görünmüyordu. re e gibi vurdum.. Sahiden bana - kapıyı havaya kaldırarak bir hortlak bile açsa raziydım; o sonsuz yalnızlık beni o kadar #aörkutmuştu!.. Biraz sonra içe .ride hafif bir gürültü işitince Ba adamlar Konuya yürekli mi? rey mg Hel yk tele Sk İ Db snr Kam, He i — Kimbilir? Yapar, yapar, Jip /-r915VUrdnm er » kapının ” , sonra, 4D, İRİ END Yi vakışi - bir: hayvanm — Kimdir 07.. Bu vakit kapıyı çalan kimsin sen? — Aç kapıyı hancı ağa! Ben yollarda kalmış garip hir yolcu. yum. Zararlı bir insan değilim. diye seslendim. dai Aynı kaba 808: Sar - — Defol oradan! diye tekrar homurdandı. Çek arabanı baka. yım. Bar herifin ince damarını ya. Jak bunu duyunca sevindi, fa » kat hiç belli etmedön cevap verdi: — Siz onu dağ adamlarmın k4. rlarma anlatıramız, Anlattıkları - nızı dinledilrten sonra belki kes - kin e ve seçeller, * — Ben; bir hayvan gibi bicak » lattıracak değil ya? Jak düşünceli bir tavmla önüne bakir: — Hayvan gibi mi dediniz? Yok canım, o kadar korkmayıniğ! Onlar insanın ölmesini Beklemez « ler. Bumı herhalde siz daha iyi bilirsiniz. Önlerm cân: erkeklere nasil işkenen oyaptıklarmı gözle « rimle gördüm. Ölmek #öaraki iş. — Susun süsun! Allâhaşlema susun ve binbasıyı çağırın! Jak güyet lakayt: © — Arrunuzu yerin» getirece - ğim, fakat korkarım gelmiyecek. Binbasım ona yapmak İstediğiniz a iyimi ie a eme dir, .—— zaman bir elinde kocaman bir sopa, öbür elindeki isli ığtkta bıyığı sakalına karışmış hara - mi suratlr bir adamla karşılaş . Cellât Halil odadan içeriye gire İ bir akıbete razı olmaktı. Deh. pu Gadılı ban | tım. Herif beni baştan aşağı sü. soğuk kış gecesini derin bir uy. serek: ” ku ile geçirecektim ya. Kendi — Söyle! * dedi - ne kendime gülüyordum.. Yarın el #un bu vakit benden? bet Allah kerimdir. Hanm için- — Senden me istiyeceğim! de şüphe uyandırıcı en küçük » diye cevap verdim . varsa e. bir hareket bile yoktu, Bir me - ğer bir çanak #icak çorba, bir zar kadar sessizdi. Vücudum i. kilrek ateş, bir de yatacak bir sınınca beni uykunun ılık ve yatak... tatlı rehaveti sarmağa başla - Hancı tera ters yüzüme baka” (o muştı. Gözlerimi kapamış içim rak: derin derin geçiyordu. İstediklerinin ikisini arama! Birden silkinerek uyandım! « dedi * yatacak bir yer belki Sanki kapınm arkasına bir sey bulurum sana” sürünerek geçmiş gibi bir veh - — Burası han değil mi? me kapıldım. Kulak kesildim. — Han işte görüyorsun! Hiç, hiç bir fevkalâdelik yoku. — Niğin bir tas çorba, bir kü. Fakat, içim ürkmüştü. Gözlerim rek ateş bulunmasın öyleyse?. açık. Sağ elimle yegâne silâhım Herif dik dik yüzüme bakarak (olan kamçıyı sımsıkı tutarak ha istiyor. susuyordu. Beni iyice gözden reketsiz uzanmıştım. Hancmm geçirdikten sonra: verdiği yağ kandili bir köşede — Bana bak!.dedi - çok lâfu 'cizmdaya cizirdaya tütüyordu. lüzum yok benim uykum var. Yatacak yer bulduğuna şük © ret. — Peki buna da razıyım de. dim, odamı gösterir misin? — Ne odası be? Nah gık su dama, orada ot minderle kebe - ler var. yat uyu. — Burada senden başka hiz. Uykum kaçtığı için sıkılıyor - düm. Korkacâk ne vardı sanki?, Bir türlü tekrar gelmiyen uyku. nün hasretini unutmağa çabalı * yor, ve yarm sabah bu uğursuz suratlı herife bir beygir veya bir araba buldurmak için epeyce zorluk çekeceğimi düşünüyor - dum. Birden gözlerim anadan met edecek kimse yok mu? doğma açıldı. Kapıya gene bir — Sana çok lâf etme deme * şey slrünüyordu! Bu sefer al - dim mi? Yatacaksan çık yat iş, danmıyordum.. Evet kapıya bir te!, geyler sürünüyordu! Vücudum Herifin lânet suratına bakma- korkudan kaskatı kesilmişti. Ba, dan gösterdiği iki basamak mer şim! dimdik kaldırdım. Gözleri" diveni çıkarken böyle iki haydu. ml silmenin yanmdaki genis de. du bile birer kolumla yere ve ” liğe dikerek öylece kaldım. racağıma güvenerek önümdeki Kapının ardındaki hareket de açık kapıdan içeri girdim. Bu - vam ediyordu. Gittikçe dışarı rası geniş ve eski bir odaydı. fırlıyan gözlerimle deliğin açıl » Bir köşede kirli ot mindörlerle odığmı ve yarı karanirkta içeri birkaç kebe yığılmıştı. Heybem- doğru beyaz bir kefene sartlı İri de yiyecek, olduğu halde ken . . bis.elin sürmeyi çektiğini gör . “dimde hiç iştah hissetmiyordum. düğüm unda sanki göğsüme bir Yalnız bir yere uzanmak ra * yıldırım düşmüş de kalbim ikiye hâtça, uyumakten başka hiçbir (bölünmüş gibi oldu. Buna rağ * arzum yoktu. Cadılı hanm veh. men kısılan çenelerimin ârasm - mi aklından çıkıp gitmişti bile. da aklıma gelen bir sureyi okü- Ot minderlerden birini bir köşe- oyup deliğe doğru üfledim. Hayır! ye geklim. Kebelerin en temizini (Hiç tesiri olmadı. Sürme açılmış seçerek yatağa uzanırken kapıyı: tr, cadı şirddi kapıyı itiyordu. sürmelemek hatırıma geldi. Ya. oSinirlerim öyle gerilmişti ki, bir vaşça yaklaşarak tahta sürgüyü (yay gibi yataktan fıriryarak pen çektim. Fakat sürgünün tam ni” cereye doğru koştum ve kırık hayetinde küğrüa tıkanmış el sı. cama bir tekme attığım gibi Zacak kadar büyük bir delik gö. (kendimi dışarda buldum! Karla. rünce yüreğimde gene evhamlar rın içinde bir iki yuvarlandıktan kıpırdaşmağa başladı. Sürgü . sonra kuvveti tabanlara verdim. nün yanmda bu kocaman delik (Allahmı seven tutmasın! Ayak- hoşa gidecek bir nişane değildi! E larımdaki kalım yün çoraplarla Fakât ne yapabilirdim? Yatağı * yumuşak karlar üzerinde iyi yol mar sürükliyerek kapının arkası - alıyordum. Fakat çok geçmedi, na yerleştirdini. Hiç olmazsa ka- - arkamdan paf, paf, paf, beni ko. pi açılırsa derhal uyanmak müm valadıklarını duydum. kün olurdu... Şöyle bir başımı döndürünce » Böylece arkamı kapıya dayı - ne göreyim?! Hortlak beyaz ke yarak ot yatağıma goyunmadan &fenini savura savura dev adım - yalnız çizmelerimi çıkararak u larile arkamdan koşmuyor mu? zandım. Oh hele şükür kebeyi de (Ya Allah diye boğuk bir nâra çeneme kadar çekince donan da. atarak kendimi kapıp koyverdim, marlarım çabucak xsmmağa baş- yokuşlara saldırıyor, İnişlerden lamıştı. Cadılr han, Hortlaklı kendimi kapıp salrvererek hiç han! Ne olursa olsun şurada bu nefes almadan koşuyordum, ya- çıkarırken, Cellât Halil, harem a- di. ERER yına Kasına döndü: — One! — Aradığım adam uzakta değil. Cellâdın afkasında (o birdeya- karşımda duruyor. Adı Eimastır. mağı vardı. Elmas ağanın birdenbire yüreği Küçük Yusuf, * ağına gelmişti. Bu bâstıbacağın de ne'işi vara. .—— Ne diyorsun, o Halil? Beni burada? boğmağa mı geldin? Yamağın ha Celât Halil: -146- sırlanıyor. — Biraz konuşmağa geldim. o. 7 Ne yapalım, Elmas ağa? dedi, Cellâdin yüzü gülüyordu. (Elmas ağa hâlâ üzerine kondar. o — Vâlde sullan m emretti? O biz emir kuluyuz. Valde sultan: Elmas ağa: muyar ve Azrailin kendi başı (O — Evet ” “hemen simdi Elmasın işini bitirt,, — Ne o? dedi » iş üzerinde mi. Cunda dolaştığını tofımin etmiyor siniz yoksa..? du. — Hayır. Henüz işe başlama” Cellât, Halil, valde sultanm es ki adamlarındandı. Dördüncü Mu- » — Kimin canmı yakacaksınız? rat İrar selerine çıktıktan sonra, Halil kapıyı kapsttu. Halil, valde sultanm emrile otuza Elmas: ga yâkın ademin boynunu vurmuştu. © —Yamağını da almışsın! Zorlu Elmas'ağanm önünde durdü. bir adam arıyorsun galiba?! Ve içini çekerek: — Yok canım. Pek zorlu değil. Koyun gibi derhal boynunu uzata di, bu da bir vaziledir. Bana yar i dum edeceksin! — Ne yapalım, Elmas ağa! de. lim. bastıralım, — Peki açıkça söyle., Kimi âri- dedi, Haydi yat yere Beni fazla yorsun? Derhal yardım edeyim. , uğraştırma! Aradıfın adam sarayda mı? * Elmas cellâdın ayaklarına ke- Halil başını salladı: pandı: —Evet.. sarayda, — Ne yapıyorsun, Halil? Sen — O halde iş kolaylaştı. çıldırdın mı? Valde sultan her $- — Ben de öyle umuyorum.Zan vi yapar ama, beni cellâda teslim nettiğim kadar güç olmasa gerek. etmez, Bu işte bir yanlışlık olse —Adım söyle de, birlikte gide gerek. Allah aşkma beni (o bırak.. Bir kere valde sultana (gideyim. Cellât Halil manalı bir bakışla o Meseleyi anlatayım. Eğer bir k- yamağını süzdü, sur isledimse, kendimi — aflettire- e nz e A amkk 7 hi koşuyorduk. Cadı da arkam. da.. Bazan habis ruh bana öyle yaklaşıyordu ki, eğer İçimde gürül gürül yânan gençlik kud * reti gittikçe hız vermese beni enseliyeceği muhskkaktı. Fekat size garip bir şey söyliyeyim çocuklar: O müthiş hal arasm - da, cadınm insan kudreti üstün- de bir şeyler yapmadığını meselâ havadan uçup tepeme çullarıma dığını, onun da benim gibi, yal. Diz bacaklara kuvvet, koştuğu nu gördükçe kendime dahs çok güvenmeğe başlamıştım, Nina - yet dik bir tepeye tırmandıktsr sonra aşağı doğru kendimi tuta. mıyarak yuvarlandım. Toparla nıp kalkmağa va't kalmadı ar. kamdan yuvarlanan cadınm bü - tün ağırlığile enseme çullandı . ğını gördüm. Artık korkudan çıldırmıştım. Mutlaka çıldırmış olacaktım ki, pervasız bir cesa - retle yerimden fırladığım gibi e. Wmden hiç bırakmadığım kam - çıyı fişek gibi vizıldatarak cadı. nın üstüne hücum eltim. Oda kefeninin altından kalm bir s6 * pa çıkarmıştı. Biribirimize ve . riştiriyorduk. Kamçımı öyle kah ramanca kapıştırıyordum ki, bir aralık hortlağın yere kapandığı» nı görür gibi oldum!. Tekrar koş mağa başladım. Fakat artık diz kapaklarım tutmuyor, beynim işlemiyordu. Bir kaya parçasi gibi tekerlene tekerlene yere ka. pandım. Gözlerimi açtığım zaman ba * sucumda ihtiyar bir kadın ha . yali gördüm. Buruşuk ve sevim" yüzi'e gülümseiyerek bana bir kâ- se uzattı: — İç oğul, iç . dedi “kür kurtuldun! Küseden bir yudum sldıktan sonra gaşkım şaşkm etrafıma ba- #ımarak sordum: iz — Neredeyim nine*, Hortlak ve oldu? Kadm yavasça bir seyler oku. yup etrafa üfledikten aonra:,..... mem, geni o cadının haşmetin . den esirgemiş. Gençliğine acı - miş besbell'i Yoksa onlarm eli. ne düşen iflâh'olmaz... Buralar da kaç garip yolcunun nice ba . bayiğitin kanma girdiler. Orta - — Nine - dedim beni buraya nasıl getirdiniz? — Oğul, Hak 'Tafiâ sana yol göstermiş. Sabaha yakm seni baygın bir halde damm kıyıcı . ğında buldu oğlum.. Şimdi ne - redeyse o da gelir, Uzatmıyalım iyi yüreldi ihti yar kadının oğlu geldi. Oda a. nası gibi kurtuluşumu hayretle ve sevinele söyledi. Öğleye doğ. rü bana bir beygir bulup getir - di. Heybemle çizmelerim hands kalmıştı. Fakat sencleree emek le biriktirdiğim birkaç sarı altın bilimdeki kemerde sımsıkı dizili duruyordu. Beygiri bir altınz salın alarak yola çıktım. Genç köylü beni epeyce bir yola kadar tığurladı ve eliyle Cadılı hanın » (Lütfen sayfayı çeviriniz) “ çok şü. yim. Halil, yamağına bağırdı. — Haydi, urganı tak boynuna... ne duruyorsun hâlâ? Elmasın dizleri tutmuyor, kor- kudan çeneleri biribirine Yüruyoe> du. — Aman Allahım, ben bu gün“ leri görecek miydim? Şimdi padi- şahmmız burada olmalıydı da sadık kölesinin bu feci ve korkunç âkıb: ni görmeliydi. Elmasın gözleri yerinden dişâarı lrlamıstı. Celtâdın bacaklarını tu- tarak: — Şaka yapıyorsun, değil mi Helil? Beni korkutmak istiyörsün; değil mi? diye ağlamağa başlamıştı. — Halil: — Bu işin şakası olur mu? detti- işte, evel geldi. Sesini (o çıkarma! (Devamı var) ve yalvarmağa

Bu sayıdan diğer sayfalar: