April 19, 1941 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7

April 19, 1941 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

19 NISAN — 1841 ez” ça Tak ayrıldı, Varborova giderek Vizlyeti anlattı: >— Binbaşım, işler yolunda, Sa “İ geline, körata her şeyi itiraf "derek, Ömerle konuşayım da ge- *deyin arkadaşlariyle kapt önür. de gürültü yapamlar, Johansenin artar, O Zeca dışarda tehditlerle karı. MX müthiş bir gürültü koptu, Pa- iti olurken, Jak elinde bir fener Mahpusun höcresine gitti, >> Duyuyor musunuz? Geldiler SİN almağa geldiler, Şimsi sizi abaya götüreceğim, sonra... — Sonra ne olacak”? —— Orasmı Allah bilir, dışardaki yerliler bedevi soygun - Salaria işbirliği yapılmazmdan hoş Mmaslar.. — Fakat.. — Fakatr yok; onların gelip el İİ almalarını m istiyorsunuz? Vârboro ve Kornelyanın karşı - İMA getirilen İsveçli kendisini diz de Yöre attı ve yalvarmağa bas- ”— Ne olur, beni bu aiamlara etmeyiniz! kaslarmı çattı ”— Bunu yapamıyacağımı zanne Mvoruy >— Fakat bay Varboro, no olur, kere tecrlibe ediniz, onlara pa 3 vasdediniz; Pista kifi miktarda Dram var, — Fidyel necat mı vermek is Ülorsunuz? — Bet. — Pars? 7 Gettoda, Mosas Korkor adın - "aki Yahndide — Onu tanırım, faizci değil mi” Mz Evet; parayı vermesi için. şMilsine derhal bir kâğıd yazabi- “m; parayı derhal buraya gön- Vazbora başımı iğdi: >> Bu «izi şerefli bir ölümden ; Fasta kurşuna dizil Behiz muhtemal, >> Kurşundan korktuğum yok, a kadılar... İrkilerek sustu, bora ağir ağır konuşarak ce. ve Verdi; — Yaa, Eğer bütün yaptıklarınızı, is haya, apeketinin içyüzünü anlatır. Ölüm cezasmdan kurtularak “YAN adasına sürülebilireiniz. e adası! Birçok kimseler b YER Yüzü cehenneminden kur - muvaffak olmuşlardır... Binbaşı Varbora, eğer ben Bötüreceğinizi vand ederse - herşeyi anlatırım; yalan tiz bilirsiniz. Çünkü e çok şeyler bilirsiniz! ot Kabul, sizi yerlilere teslim ri — Pas iE aizg gime söz veriycrum, Yal Miken hir sey gözlemiye Yazi, ağ suratı gittikçe be Bileri korkudan yanına düşmüş- Sena bütün ircilerimi vere- Hala; bana kıyma,. Seni bis on dakika mühlet ver. in ki, kendimi affettirece an ze dinlemiyordu.” aldım. © gecikirsem, in bam vuracaklar... Yusufun uzattığı ipi hal- <> arabın boynuna geçirdi. WGİ, söyle şimdi.. o başka çileğin varmı? | ESEN URMRLAÇN Büyük hareketli zabıta romanı Yazan: OTWELL BİNNS HABER — Aksam postası yaniyle alâkadar yüzlerce isim ve hâdiseler sayıldı, Son sunlin ce » vabı verild'Zi zaman Jokansen de. rin bir nofos aldr: — Hepsi bukadar dedi, — Hayır, hepsi buksdar değil, Varboranın #68i artti, Johanson alamı kırıştırdı, biraz düşlindü, sonra başım: salladı; — Başka hiçbir şey hatırlıya . mivorum, Binbas: acı azı güldü: — Fakat ben hatırlıyorum, Ba, yan Komelyaya flç nökta hakkın da malümat vereceksiniz... Aleks Stofanson, diğer ismi Sİ- mon Maksveli neden öldürdüğünü- zü anlatacaksınız. Johansen bir hayret nidası atti: — Bumuda mi biliyorsunuz? — Hayır bilmiyorum, fakat tah min ediyorum; Stefnnson boğazm- dan yaralanmıştı... Sesini birdenbire sertleştirdi: — Cevap verin; kamanızı siz attmız, değil mi? — Evet bon attım, fakat Btefa, na atmsmıştan! Altın yumurta yu murtlayan kazı sncak ensyiler ke. ser, Stefansön benim için yolüna * cak bir kazdı! u — Ya! O halde kamayı kime at- niz? Johonson cevap vermedi: Varbora güldü: — Kama benimdi, bunu Gok iyi biliyordum, Macerunızı anlatmız ki madam da öğrensin, > Johonson itiraf etmekten başka çare göremiyordu. — Stefansonla lejyonda tanış - mıştık; üç arkadaştık ve bep be- raber gatıyıyosduk, İhtilileilere-si. gitti, Müthiş bir vurgun vurduğu - muz zaman bütün parâları aldı ve bize metelik bile vermedi. Kays onu vazgeç» ti. Bundan beş ay evvel, Tanjerde piyano makliyatile (o meşguldüm. Varbora sözünü kesti: — Makinelitüfek... Devam edi. iinde — Elime tesadiifen bir gazete geçi; milyenör Simon Maksvelden bühsolumuyordu, Meşhur bir sine . ma artistiyle evleneceğini bildiri. Yordu. Resmi görünce derhal ta uri, Kaye ile derhal İngiltereye ha- reket ottik; hakkımız olan parayı alacaktık, aksi takdirde şantaj ya- pacaklık. — Kısa kes! — İngilterede Hanriyet ismin. de tamıdık bir hişmetçi bize otur. dukları yer hakkında omalümat verdi. Londraya geldik ve bir sa” bah erkenden Stefansonun ika - metgihma gittik, Kendisine kartı. mızı gönderdik, Güvercin kulesin. de randevu verdik. miş, muhakemesini kaybetmişti. İpin bir ucundan cellât, diğer v- Cundan da yamağı çekmeğe bat tadı. Halil, yamağına: — Ben sans ( söylemedim mi, bu berilin işini bitirmek kolaydır diye? Halbuki boşuna telâş ediyor dun. “Elmas yaygarayı (basarsa, ortalığı ayağa kaldırır, usta!, di- yordun, Gördün mü bak.. — sesini bile çıkarmadan dilini sarkıtı. Bu sırada Elmas boğulmuştu. Gözleri müebböden (kapanmış vücuda bir yığın et ve kemik he linde yere devrilivermişti. Elmas ağayı biraz sonra bir kis Tim sardılar. ve Saraybumuna doğ «a götürdüler. Idam edilenlerin cesetlerini * 2- yağını taş ve demir (o bağlayıp » buradan denişe atarlardı, Yolu tamir eden amele kafi, lesi az evvel işi paydos etmişti. Gece bekçisi ihtiyar Tomda tesviye makinesile diğer âletleri muhafaza etmek için orada yal nız başına kalmıştı. Daha güneş batmamıstı ki. ana caddeden yavaş yavaş yak- laşan bir radyolu polis otomobili gördü. Hemen elindeki kırmızı bay. rağı sallıyarak yolun ortasma dikildi. Otomobil. yavaşladı ve dürdü. 'Tom amea, otomobildeki iki po- Tisi de tanımıyordu buna rağmen teklifi tekellifü bir tarafa br. raktı: — Hey, çocuklar! Bana bir iyilik eder misiniz? Sabehleyin acele ile evden çıkarken içine yemeğimi koyduğum küçük se- peti unuttum... Otomobildeki radyo vasıta” siyle verilen bir emir 'Tom am. canm gözünü yarıda kesti: “— Dikkat!,. Dikkat! Otomor billi polisler!.. Hemen işbaşına!.. Karoserisi tamamile toz içinde Radyo ile verilen emir biter bitmez polislerden biri 'Tom am- caya: İki yanı ağaçlı olan asfalt yol e Yazan: SİK -147- Elmâs-ağayı da böyle yaptılar, Akıntıya atıp döndüler, ELMAS AĞA BOGULDUKTAN SONRA... Ce'lât Halil, Valde sultana team haberini verdi: -— Elmasın İşini bitirdim. Ve attım. Dedi. Valde Sultandan bir ke. se buhşiş aldı. Eztesi gün sarayda herkes gizli Tom amcanın yemekleri iile ie için vaziyet tehlikeli idi. Çünkü radyo ile “Karoserisi tozlu yeşil renkte Hispano tipinde bir oto. mobilde tek başına seyahat edi- yor...” diye ilân edilmişti. Vaziyet sarihti ya kendisine arkadaşlık edecek (birisini bul malıydı veyahut da gittiği is. tikameti değiştirmeliydi. Birdenbire fren basip ootmu- bili durdurdu. Az ilerisinde gi- den bir kadınla üç çocuk gözüne ilişmişti, Bu tesadüf mükemmel işine yarıyabilirdi. Hemen şapkasmı çıkarıp kadını selâmladı ve: — Çok uzağa mt gidiyorsu. nuz?.. dedi. — Hemen hemen öyle bir sey — Ben o istikamete gidiyorum tek kelime bile söylemiyeceksi- niz, Geçer geçmez. Kılınıza bile ğe dk e sini O dokunmadan $izi otomobilden mobilimle götüreyim, m e — Çok kal Benim için Çocuklara söyle seslerini çi, karmadan rahat rahat otursun da pek o kadar uzak sayılmazsa dari; çocuklar daha şimdiden yorut” muşlardı... Adam, hemen otomobilin ke. pısını actı. Kadınla en küçük ço cuk yanma di; İki kız çocu; ee kri Ğİ Kaman fenerin bulunduğu yerde, Tom amca ile otomobilin Adam, memnun ve #nüsterih motorumu çalıştırmağa uğraşan motörü işletti ve yeniden yola ez evvelki iki polis vardı. koyuldular. Ihtiyar gece bekçisi keskin Tehlikeli mmntakaya yaklaş” gözlerile, (yaklaşan otomobili takça kalbi kopacakmış gibi 8. © rketmişti. tıyordu. Sükünetini muhafaza Oo — Radyoileilinedilen His etmek “için yanmdaki kadın? şano tipinde yeşil renkli bir 6 döndü havanm güzelliğinden. tomobil ama içinde bir kisi ye böyle güzel yollarda otomobille | yine çocuklu bir sile yar. diye #eyahat etmenin verdiği zevkten mırıldandı, : bahsetti 1147 m1 İM Az evyel Tom amce ile alay Kadm hiç sesini çıkarmıyor: eden polis otomobilden inerken, du. Bakışlarından şimşeker ça" 'Tom amcanın sözlerini tasdik karak önü tetkik ediyordu. etti: Katil hemen yaptığı hatayı (o — Evet! Otomobil tarife uy. anladı. 'Tabarcasını kanapenin (ogun değil, Dur bakalım... üstünde bıraktığı giri radyoyu Otomobil gruba yaklaşınca yol da açık bırakmak gafletinde bu. okapalı olduğundan durmak mec tanmuştu. buriyetinde kaldı. Hemen elini radyonun anahta- Polislerden biri hemen otomo” rına uzattı ve ancak: “Dikkatl.. bilin basamağına (atlıyarak a. Dikkat!,. Tekrar ediyoruz. His" damdan ehliyetnamesini sordu. pano tipinde yesil renkli bir o. (Kâğıtları gördükten sonra sahi tomahbil...... batıya doğru gidi: bine iade ederken, yanındaki ka” yor...” dendikten sonra anahtari odının kendisine korku ile baktı. kapayabildi. ğını ve yüzünün sapsarı olduğu” Kırmızı fenerin asıl olduğu mu farketti ve onu teskin etmek V6 yolun ortasında otomobilin için: durduğu yere sür'atle yaklaşı" — Bayan, merak edecek bir yorlardı. gey yok. Evraklarınızı tetkik et- Bu tehlikeli mıntakay: son bir tik, Her gey tamam. Artık gi. defa daha tetkik ettikten sonra debilirsiniz; dedikten sonra ote” yanındaki kadına döndü ve sert omobilin basamağından indi. bir sesle emretti: Polisin urkasında o zamana — Eğer canını seversen ne kadar sessiz seesiz duran Tom emredersem Onu yapacaksın. amen, otomobilin yanma yek- Simdi fenerin göründüğü yer. aştı ve sakin bir sesle: den geçereciz. Orada yavaşlıyar o — Affedersiniz. sizden bir sey cağız. Belki bazı sualler sormak rica edebilir miyim? dedikten Otomobil gayet yavaş gidiyor du. Kırmızı fenerin bulunduğu yere de bir kaç metre kalmıştı. başı Kâmil Beye gönderdiği mek- ına ilideigi tup da tesirsiz kalmıştı. Gerçi KA. mil Bey, Lukreçyaya bir yardım uğradığı âkıbete uğramamak için DAA MM şövaly RTELL Mİ hiçbir şey yapsmamıştı. Kâmil Bey bir akşam odasın - da otvrurken, Lukreçyanın nöbet- çisi geldi. Kâmil Bey onu görünce tanıdı: — Ne haber var, Bolulu? diye sordu, Nöbetçinin güzlri dönmüstü. Kâmil Beye yaklaştı: — Sen sarayda hatırı sayılan bir adamsın, beyim! Benim artık tahammülüm kalmadı. Lukreçya - nın kapısmda (o bekliyemiyeteğim. Beni cehenneme göndersinir. Ze * banilerin başında nöbet beklemiye razıyım, Fakat bu zavallı kadının odax önünde duramam. Onun i. niltisıme ve feryadına can dayan- Kâmil Bey birdenbire saşaladı: e e 2 — Haberin var mı? Elmas A- Ya idam edilmiş.. — Yok canım. Buna inanıl . maz, O, Valde Sultanın sadik kö- lesidir, — Hakikat yahu! Lukreçyayı kaçırmak istemiş. Valle Sultan da haber almış.. Elması cellât Ha. lile teslim etmiş... Elmas Ağanın idamı bir müd - det esrarengiz bir hâdise gibi sak” landı. İşin içyüzünü hiç kimse an. Uyamamıştı. Lukreçyanm o zünlerde, kilârcı Orayı geçinceye kâdar bir © atıldı ve iki elile adamin şapka, > sının iki tarafından tutarak,.. gözlerine kadar geçirdi, Herif o kadar ani baskına uğ , ramıştı ki elini bile kıpırdatama- mıstı, Bu esnada kadınla, çocuklar bağırışmağa başlamışlardı. Tom amca dabir yandana. zılı şerirle uğraşırken diğer ta“ raftan kadınla çocuklarma sözle rini tekrar ediyordu: — Bunu etvkif ediniz! Çabuk olunuz! Aradığımız adam iş'> budur! Katil, tabancasını eline geçir mişti; fakat ihtiyar bekçi vak. tinde davranarak bileklerine ye pıştı. Bu esnada iki polis de katilin üzerine atıldılar ve onu hareket- siz bir hâle getirmeğe muvaf. fak oldular, mops Kâlilin ellerine Kelepçeyi tak- “ tıkta sonra, polisler gülerek” 'Tom amcayı tebrik etmeğe baş“ ladılşr: — Bravo!, Bu katili senin sayende yakalayabildik. Fakat nasıl oldu da aradığımız adamin bu olduğunu anladınız?.. Tom amca, otomobilden inipte yanma gelen çocuklarin başını, gülerek okşarken: — Torunlarımı ve annelerini de mi tanmmıyacaktım — dedik. ten sonra vaziyeti izah etti — Otomobilin tipi ve rengi tama mile verilen malümata uygundu. Yalnız içinde bir kişi yerine birkaç kişi vardı. Haydut, siz evraklarmı tetkik ederken ya” nındakileri karım ve çocuklarım diye atkdim etmişti, Gözümü on lara çevirince yalan söylediğini anladım. Çünkü, karım ve çö çocuklarım dedikleri; sabahleyin evde unuttuğum yiyecek sepeti; ni getirmek nezaketinde bulunan gelinim ile torunlarımdı... VAHİT ORGUN — urun #ürdü, Kerim is- 'Devamı ver, Hangisi olursa olsun kendisi (üzere bizi durdururlar. sonra birden damm Üzerine oje — Aman oğul, şu kapıyı iyice kapa da konuşalım seninle! Bolulu nöbetçi kapıyı kapadı. Kâmil Bey telâşla sordu: — Çok mu hasta? — Bu gece sabaha kadarin. ledi. Ağladı. “Murat. nerdesin? Dizinde emniyetle uyuduğun göz- denin âkibetini . görmek istemez misin?” diye bağırdı. — Halkı var, Padişah onu bu halde görse, sarayı altüst ederdi. Zavallı Lukreçya! Ne çilekeş bir kadrurış. — Onu bu zındandan kurtar - mak kabil değil mi? > — Hayır. Kabil değil. Bunu ar cak Valde Sultan yapabilir. Hal - buki onü taş odalara attıran ken * disidir. Bolulu yavaşça fısıldadı: yek — Onu ben kaçırsam... Ne der: ” sin? Kâmil Bey ürperdi: (Devams var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: