26 Nisan 1941 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7

26 Nisan 1941 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

/7<<Yeni harbin KIZIL KiTABI —— i ; j evreye Yazan: Üisus mektebi profesörlerinden İsveçli A. Mengham Görünmüiyen ord Bugünün en tehlikeli Casusları Çeviren: A. D. Müthiş bir intilâkia yarıdan ya- > Yakılmış olan tersimat dairesi laç yalarım derhal kordon altına Möbetçileri âdeta itip kaka- | > binaya yaklaştı ve bombsüm eş getirdiği tabribatı dehşet - ». İrilöşmüş gözlerle uzun uzadıya etti, «©t versin ki bu seferki in- ti HİR imannes hiç bir kayıp olma Mita, Pakat infilâk hâdisesinin teker. ai İm sefer de umumi fabrika- vg bir sahada olduğu için 4 Sinai fabrikalarda şeyi olmuş, bil- bi Köce işçileri arasında büyük Syecana sebebiyet vermişti. ia Üs Bakovi, yanılmaz tecrü- Y6 ihtisas melekosile tahribatı SN geçirerek bombanın, içeri Konulmuş değil, kati surette ağn atılmış bir bomba oldu. 4 kanaat getirdi. â yukarıdan doğru d€- te üzakça bir mesafeden, N dışarıdan ve yor hizasından k Siimep olmalıydı. 4 tn Makovi buna kanaat ge Ja, ©* derhal Skoda fabrikaların ton eceler zarfında nezaret İk, “İni üzerlerine almış olan ve lay Vaka mahalline koşmuş W emniyet memurlarma şiğ- h,, #Mirler vererek fabrika sa- Si bütün etrafını kuşattırdı "aliya hemen büyük karelere m edetek her ksreye iki mo. , öhsis etti, Bu memurlar bu iy, le infilk yerinin civarmı a dim Arayacaklardı. Zira, İh, Sİ bombayı atan sulkast faj ,X bu zifiri Karanlıkta heniz #MSA fırsat bulmus olamıyaca- » İikmetmekteyâi, Memurlar, aldıkları &mir veçhile aş bütün sahayı aramaya has- boşsün müthiş bir # S* buhranı içinde tersimat 8 ve onun civarmda yeni Mara mensup her kim varsa, tevkif / ettirdi ve bizzat <*, işleri başında veya uy- A korkunç bir gümbürtüyle Maş den sıçramış olduklarmndan İni w bir şey söyliyemediler. tik 4 ** Yüzbaşıyı ddeta kudurte- y,, Ptnlere götirmişti, i e İva osnadır ki dört emniyet gürültü ve patırdı ile ve Dir asabiyetle üstü bası pej May ir adamı istievap olan köylü kıyafetinde, zayıf, Betirdiler, İar gayet telâşta ve sinir- ir Haldeydiler. adamı karanlıkta, bir ve lâfa tut. Fikrini öğ Çalış, erkadan kalabalığı Sellâdın yanma soktuldu. * biraz göz âşinalığı vardı. *rine yabancı değillerdi, Ali Yavaşça sordu. kalabalığa nasıl karış - >, dayı? i a mi? Ben, her zaman siz. i * imarum... Bana yabancı ni bakıyorsun? “iy v3 Baş ime, ne de olsa sarayın * Valde sultanın (Vuri) vurmağa mecbursun! olabi'irsin? imlar çoktan bardak ol- Mm! Ben saraydan alâka" tarlâda topraklar üstünde yatar - ken bulmuşlar, sordukları swallere hiç bri cevap alamamışlardı. Bu inatçı sıska adamı, nihayet, yârı zoris yüzbaşmn- huzuruna ge- tirivorlardı, Yüzbaşı Makovi gece yarısı Skoda fabrikaları civarmda yakalanan bu köylü kıyafetli 6s - rarengiz damı görür görmez sey- tanf bir şafer sevineiyle güldü; Sulkast fsilini ele ( geçirdiğin katiyyen şüphesi kalmamıştı. Memurlar, adâmm bileklerini ar. | kasma kıvırmışlar ve gayet İhti - yatlı, teknik usule aon derece ris- yet ederek, getirmişlerdi, Yüzbaşı sevinçle bağırarak âda- mm serbest (o birskılmasını em retti, Sonra, köylünün hiç bir cevap vermoyişine Bon derece sinirlen - miş olan İriyarı memurlara döne - rek bağırdı: — Bir makine bulmadınız mı? HAJÂ solumakta olan memurlar şaşkın şişkm biribirlerinin yüzü - pe baktılar, Nihayet, bir tanesi sormaya ce- #aret ederek: — Ne makinesi? Diye keköledi, - Yüzbaşı tekrar gürledi: — Bir makine bulmadınız mı? diyorum. Aynı memur kekeliyerek şaş - km bir halde cevap verdi: — Biz makine değil, bu adam! bulduk! — Size onu sormüyorum! Bu 2. Ânmm uzerinde veya yanıhaşmda eya bulandağa vyerir etrafında. hususi şekilde, hava tazyik tulum basına benzer bir makine bulmadı. nı mı? böyle bir. şey görmediniz mi? Memur şaşkın saşkın bakmarak: — Vallahi, yüzbaşım, biz bua. damm bir otobüs veya kamyon şoförü olacağım tahmin etmödik! yanımda bir havatazyık tulumbam olacağını düşünmedik! Yüzbaşmın #afdilce cevaba fe - na halde hiddetlendiğini gören di- Zer bir memur atıldı: — Yüzbaşım! Ben ihtiyaten ge. rek herifin üzerini ve gerek bir tulumba bulunmasi ihtimeli üzeri, ne kendisini bulduğumuz yeri baş- tan aşağı aradım! Buyurduğunuz gibi bir tulem'a görmedim! deği Yüzbaşı Makovi hayret etmiş gibi yüzünü burusturarak, iskem - lenin üstüne gayet ürkek bir hal de ilişmiş olan bu garip ve bir karga kadar siska, esmer yüzlü a. damı hela tepeden tırnağa ka - dar süzdü, (Devamı var) HABER — Aksam vostas Nakleden: Cemil Nejad Her gün balık avına çıkmak itiyadında olan Mösyö Berje o gün biraz daha açılmiş ve iki üç kilometre uzaktaki küçük, hali bir adanm sahillerine gel mişti. Yemyeşil ağaçlarla örtülü olan bu gayri meskün adada kuş | Mösyö Berje sandalinı gölge, lik bir yere demirledikten sonra oltasını denize koyuverdi ve pi- posutu dumanlayarâk kiç üstü- »e oturdu. Elli yaşlarında kadar görünen bu adamın kıpkırmızı yanakları, hayat dolu bakışları ve ayetle muntazam küçük bir sakalı var. dı, Gayet şık giyiniyordu.. Otur duğu yerde şahane villası av köpekleri ve adetâ küçük bir sa. lonu andıran fevkalâde şık san. dalı ile meşhurdu.. Bu sandalı çok güzel bir tentesi, gayetle te miz oturakları ve ortası da mi. İ nicik bir masası vardı. Mösyö Eerje'nin bütün mera. kı avcılıktı. Arkadaşlarının da. vetlerine nasıl gık giderse, balık avma çikarken de aynı şekilde şık: giyinirdi, O gün hava müthiş sıcaktı. | Etrafı derin bir sessizlik kap Jamıştı. Yalnız kuşların crviltisi ara #ira bu sükütu bozuyordu. Mösyö Berje öğleye kadar hiç | kimse tarafmdan rahatsiz edir İ meden avlandı. Ancak öğleyin sepelinden yemeğini çikarırken uzaktan bir sandalm adaya doğ. ru gelmekte olduğumu gördü. Mösyö Berje Içinde bir sıkmtr | hissetti, Acaba hangi balıkçı bu saatte kendisini rahatız edecek. ti. Bulunduğu yerden sandida kürek çeken adâmm sırtmdan başka bir şey göremiyordu. Fa kat sandalı tanımıştı.. Bu sanda! oturduğu kasabanm hancısma aitti. Mösyö Berje içinin sıkıldr ğını hissetti. Acaba bu can sıkın tısı fena bir habere mi delâlet “ediyordu” N — Ki Nihayet sandal yaklaştı Mös. yö Berje sandalm içindeki adamı görünce sarardı, nihayet hancr- nm sandalı gelip hemen kendi sandalmın yanma demirleyince Mösyö Berje'nin yüzündeki con kan damlam da çekildi Mösyö Berjs kendi kendini zorlayor, hafızasını araştırıyor: — Yarabbi ben bu yüzü daha evvel nerede gördüm, nerede gördüm? Diyekendi kendine soruyordu. Canının sıkıldığı muhakkaktı. Buna mukabil yabancı sdam ge” yet sakin görünüyordu. Bu ada, mın Üstü başı berbattı. Sakalları uzamış, kirden biribirine yapış” mıştı, Sandalm ortasinda ayak. ta duruyor, oda Mösyö Eerje gibi öğle yemeğini hazırlayordu. Mösyö Berje yanıbaşında duran gazete kâğıdından bir paketin yırtığından birkaç siyah kanad ile kıvrık bir gaganm çıktığını dehşetle gördü ve kendini tuta" mıyarak: sultanım emrile adam değil, bir si. nek bize öldürmem. Konuşa konuşa Recep Relsin yanına geldiler. Etraftan cellâdı göreriler fen? halda hiddetlenip köpürmeğe baş- lamıştr. Bu herifin aramızda ne işi var? — Vurun keratayı.. — Gebertin mel'unu. Diye bağıranlar artıyordu. Recep Reis: « Durun! diye bağırdı * 6, biz den oldu artık. Saraya hizmet et. miyecekmiş... Cel'ât Halil birdenbire koynun- dan baltasını çıkararak o Recebin üzerine yürüdü: — Bre nankör! Sen, valde sul' tanın (iyiliklerine ve emirlerine nasıl Yarşı geliyorsun? Ona, baş kaldırmağa utanmadın mı? Diya bağırarak baltasmı savür- « Bundan sonra valde du. Cellât Halilin belta savuruşü Topkapı Sa oya Iİ MI Ki Döşdükcü Mürad devrinde bir Veneğik şövatye Z Akbaba — Bir Akbaba! Diye haykırdı.. O zamana ka. da ağımi açmıyan yabancı 2 dam, kulakta, daha çok bir ma. tem havası tesiri bırakan sevinç- li bir sesle: — Evet, dedi.Bir Akbaba. İsterseniz paylaşalım? Bu teklif üzerine Mösyö Ber, je yardım arar gibi etrafıma bak tı. Buz gibi ter döküyordu. Sonra Sonra gözlerini dikkatle yabancı adamın üzerine dikti, Yabancı adam sarı, kirli dişle, rini göstererek vahşi bir kahka- ha koyuverdi. Mösyö Berje mirıldanıyordu: — Hayır mümkün değil. O. nun olmasına imkân yok.. — Neye imkân yok.. Mösyö Berje adeti osayıklar gibi devam etti: #aspar!.. Gaspar!... Müm- kün değil. Ve kaçmak için küreklere sa. rıldı, Fakat yabancı adam mani oldu ve altmdaki Akbabayı Mösyö Berjeye uzatarak: — Nasil, dedi bu sefer kuşu paylaşacak mıyız? Gaspar ağaya kalkmış elinde ki akbaba Jeşini sallayordu. Mösyö Berje bütün vücudu tit. reyerek haykırdı: — Gâspar.. Gaspar.. Sen bu rada ha!, — Evet. Buradayım. Fakat çök şükür ki burası o kadar si. cak değil, Heatirlayor musun, © göl ne kadar sicak ne kadar ku- raktı.. Burada etrafımızı saran $u suyun mahnzarasinı bile göre, miyorduk.. Gaspar htp o yapmacık se vinçle konuşuyor. Mösyö Eerje layor musun ilk pırlantayı bul duğumuz gün sevinçten biribiri.. mizin kucağına düşmüş, hattâ ağlamıştık.. — Sus! Berje gözlerini açmış, hayatla” rının âcı panoramasını tekrar görüyordu. Evet servete kavuşmuşlar, fa. kat yollarını kaybetmişlerdi. Ge- ce gündüz yürüyor, dolaşıyor, fakat bir türlü yol bulup çölden çıkamıyor bep aynı noktaya geli; lı Son zamanlarda o vaziyetleri vahimleşmişti.. Çünkü yiyecek bir lokrım ekmekleri bile kalma" miştı. Suları ise daha bir gün evvel tükenmişti, Son iki gün zarfında biraz da. ha gayret gösterip yürümüşler di, daha doğrusu dizleri üzerin de sürünmüşler ve nihayet biri. birlerinin Üzerine yığiıp kalmış. lardı, O gün bir kaç saat sonra ans” zın üzerlerinde bir gölge belir. mişti. Hareketsiz yatan bu bitap seyyahları hakiki bir leş zanne dei bir akbaba Üzerlerinde uç mağa başlamıştı. O zaman yarı ölülerin aklın” dan çılgınca bir fikir geçti. Yer den sivri taşlar aldılar ve kuş üzerlerine geldiği zaman son küvvetlerile taşları akbabaya fırlattılar, Muvaffak olmuşlar ve birkaç dakika yerde çırpındikatn sonra ölen kuşa doğru var kuvvetle riyle sürünmeğe başlamışlardı. Akbabaya önce Gaspar yetiş. miş ve kuşu eline almıştı. Mösyö Berje: — Gösterme omu. Çek gözü, korküdan titreyordu. ir. mün önünden. Kada bıraktığı pe e bağırdı. Çünkü gözünün ma şeridi gibi gözünün önünden göçmeğe başlamıştı. İrili ufaklı taşlarla örülmüş ve kurşuni bir sisle kaplanmış ku, rak sahra gözünün önünde cam lanmiştı. İnsan sıcaktan nefes alamı, yor, içecek bir damla su bula” muıyor, dudakları çatinyordu. Bir çok kimseleri servet ve sa. adele kavuşturan, bir çoklarını ölüme sürükleyen pırlantalarile meşhur Kalahari çölünde Gar parla beraber servet aramışlardı. Geçmişteki vakairı artık bütün teferrüatiyle hatırlayan Mösyö Berje gözleri korkudan büyü, müş bir halde: — Git!. diye bağırdı. Git gaspar, Servetinin yârısmı sana wereceğim.. Yabancı adam gülmekten ks* tilryordu, eğlendi: par senin en yakım arkadaşın, kardeşin değil miydim?. Hatır. giren ZN LİN çayına “İSKENDER F“SERTELLİ «153. da meshurdu, O, bir vuruşta insan kellesini yere yuvarlamâsını çok i- yi bilirdi, Fakat, damdan atılan kedikr her zaman yere dört ayak üstü düşer mi? Bu sefer cellât Halilin baltası boşa gitmişti. Halili der . hal yakaladılar, Aâlerden biri: — Her gün koyun boğazlayan bir kasabın nasıl can verdiğini seyretmek çok hoştur, Diyerek, Halilin boynuna sa - rıldı. Recep: — Bırakm onu, dokunmayın canma, Diye bağırdıysa da, hörkees coşmuştu bir kere. Reisir, lâfı kim” senin kulağına girmiyordu. Halılin üzerine iyice çullanımış- lardı. Ceilâdin sesi boğuk boğuk çıkr. yor: — Ne yapayım?.. Ben de emir kuluyum... Diyordu. Çok sürmedi. Halitin sesi hi:den kesildi. Recebi öldürmeğe gelen meşhur cellâdim işini pek çabuk bitiriver. önünde çöldeki sahne canlar mıştı.. O zaman Berje son kuv- vetiyle Gasparm üzerine atılmış ve akbabayı elinden kaparak s1. cak sıcak yemişti.. Bu avdan bir tek lokmalık bile küçük bir hisse alamıyan Gespar o gece bi. tap bir halde ölümü beklerken Berje aldığı taze kuvvetle yerim den kalkmış ve ölümün kucağr na bıraktığı arkadaşındaki pir. lantaları da alarak kaçmış, yol. da tesadiif ettiği bir kervana karışarak hayatını kurtarmış ve zengin olmuştu. Şimdi: erme onu. Yalvarırım sakla onu Gaspar.. Diye yalvarıyordu.. Ne iste meğe geldiğini biliyorum.. Ser vetimin yarısmı, hattâ daha faz. lasınt vereceğim #ana.. İstersen hepsini de veririm, fakat yalva, ririm gösterme bana şu akba bayr!.. Gaspar iğrenç, korkunç bir — Yaşasm Recep Rels.. — Kahrolsun valde sultan.. Diye bağırışanların sesi yükse. liyordu. Halilin cesedini sürükliyerek, sarayın cümle kapısına kadar gö türdüler. Ve baltacılara seslendi « ler: — Alın bu leşi, valde sultani götürün! Halilin cesedine kimse el uzat. we elinde biricik imha vasıtası olan sadık cellâdının da canma kıydık. larmı görünce, itidalini muhafa - zaya çalışarak: — Onları hele bir dağıtalım da. Ben zamam celince hepsine haddisi Bidimesidi bilirim, Pedi. Ve Kora Mustâla Paşaye emir verdi; ra istemiyorum. Sen onları ken, dine sakla... Ben şimdi senin tekrâr-akba>a yediğini görmek istiyorün. Onun için öğle vakti, ne yetiştim... Hâydi, al şu akba- bayt, biz. kere de şu kuşu, gü söngin halin, şık kıyafetin ve mükellef sandalm içinde yemeni göreyim, Anlayor musun? Ve Gaspar kuşu Mösyö Berje nin lüks sandalınm içine attı. Berje act bir çığlık kopararak olduğu yere dizçöktü ve yalvarı. vordu: — Gaspar, bana. Öteki oralı bie “değildi. Israr etti: — Ye diyorum, sana yoksal.. Mösyö Berje'nin alnını buz gibi ter taneleri kaplamıştı, yü”; zü takallüâs etmis, gözleri büyü müştü, Ağzı vahsi bir şekilde açıldı, çene kemikleri gerildi ve dişleri akbabanın morarmış eti, re saplandı. Aynı dakika yavas yavaş W zaklaşan yeşil sandaldan intir kam alan bir hayvanm #evine sesleri geliyordu.. ... Muhitinde pek zengin, pek a. Zırbaşlı tanman ve herkesin hürmetine mazhar olan Mösyö Berjey! ertesi gün dişleri bir ak. babanm morarmış etlerine geç miş olduğu halde sandalmda & lü buldular.. yalvarırım, a CEMİL NEJAT. a ZA 26.4.1941 405 Ajans 418 Hafif parçalar | M45 Yemek teni 12.38 Türkçe pilâklar 1550 Ajans 14.05 Türkçe pitiler 1430 Riyaseticrm bur bandosu 13.00 Film Musikisi 15.30 Devlet kon. mervakava- #rmdan nak. Jen neşriyat 1 — Yedek subay hakkına malik Yi. se ve daha yüksek mektep mezunisrm dan beniz askerlik ödevini yapmamız olanlardan yüksek ebliyetnamelileriş *bilyetnamesizder | may (O©4i günü sevkad'lece lerdir. 7 — Bu şeralti haiz memunların sevk muameleleri yapılmak üzere şimdi. deh çubaye müracaat etmeleri. 3 - İşte ân davetiye makamına kaim olduğundan müracant etmiyen. ler halkında askerlik kanının 89 uncu maddesi mucibince bakaya mum. — Haydi, çık bakalım. Şu be” sibozuk güruhuna dert anlat, KARA MUSTAFA PAŞANIN SÖZLERİ Mustafa Pasa cesur bir adam « dı, Fakat, Asilere ne söyliyeceğini bilmiyordu. — Lukraçyayı istiyorlar. onu teslim edelim, mesele kalmaz. Dedi. Kösem Sultan kaşlarını çatarak: un burada olduğuna sen de mi inanıyorsun? O, memleketi. ne gideli çok oldu. Dedi ve Mustafa" Paşayı sorla kapıya çıkarttı. Asiler gök gürültüsüne benzi » yen boğuk; seslerile hâlâ bağrışı * yörlardı: “ Wâr ölsün Recep Rels.” “ Kahrolsun valde sultan.” Kösem Seltan bu sesleri duy” Mikza tyler ürperiyor ve midde- “dibder. Gideri zerrdatıyotda. (Devariaz ver)

Bu sayıdan diğer sayfalar: