13 Mayıs 1941 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5

13 Mayıs 1941 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

EZA mem hürriyeti! İl RAHMANCIK Garttelerden © um, ma senin re a ba bir mânâ vereme. m mevsim kış değil kl, İstihlik yüzünden, pastırma” » basla gula ve giyecek mad j İ- #ülanler gibi, işin kurnaslı- a erek fiatı yükseltsinler, Aş paslırma kış mevsimin. Sok Yenir, Yalı işret sofralar “can Ürü, aile sofralarını da size Gerçi Ermeni vatandaşları" il Şemeali yakat renidi pastır. | ven bayılırlar, yaz mevsiminde © yeriee ama, kış kadar değil. g6 bon do hayılırm, m dn, yavanmın da, gov » - de, kuş gönü denilen eir. he d8 ayrı ayrı lezzetleri var - #ğza aldın mu, esli Şam bak. İİ ları çini eriyiverir, Hele vu - Metal pek nefis olur, İN Makası mu?,, Ondan bahsetme N Her güzelin bir kusuru var- * Pastirmanın da bu kadar ol mr canım?., pastırma deyip de , Onun bir tarihi olma- beraber, zaman zaman deve Mösçul etmis, sadrazsimlerın de medisler toplanarak vermislerdir, — İçtimalera K ul kadısı da iştirak eder, © SN lzmi ve müsaadesi olmadan pi- pastırma çıkarılmadı. arm kanının dair Tevkli > hman pasa, üç yiz yıl ev- , gun eserinde şu malimatı yükseliyormuş! İ r ağası Yedikülenin d» Tekst mevkiinde veziri â- N hazretleri için ziyafet hazır © Ormün hir mescit vardır, Ve rüşmerre âdet olan kol Üzere önlince çavuşbası nğa Maria, ve kapı kothüdaları ve ve tüfenkeiler ve ardmeca yoldaşları ve ösdüflerile ve muhzir süpürgesile ve sair hud. dam ile erkcnee sarayından hare- ket buyurup ve bu mescide varıp sabah namazım anda oda ederler, Kadı efendi ve yeniçeri ağası on. da bulunurlar, Lâkin © namazdan önce görünmezler, “Numaslan sonra vezirlâzam S0 limisin şiylp ve yeniçeri ağası ol mahalde seimişile gelip vezirin koltuğuna #irip atına bindirir; ka” dı efendi dahi urfu ve uzum yenli sofu ile binip ileri gider, Ve inip selima durür, Çnvuşbaşı dahi ses Kimisin giyip ileri gider, Reisi küttab efendi dahi selimisile ça- vuşbaşı ile yürür, ağa dahi binip verirlâzamın önüne düşer. İhtisap ağası basında perisani, ortada ko- sak ve elinde asâ İle mescit ö- nünde de karsı gelip vezirin ete- ğini öplükten sonru önünce piyule iyafet mahalline ovarıldıkla ağa önce İnip veziri koltuklar ve eline bir asâ verir; sonra vezir ©- turup kadı efendiyi ve ağayı dahi huzurunda oturtup pastırmaya mi- icaliik musuhabet ederler, Ziya fetten sonra pastırmalar âdeti ka- dim üzere tahmin olynup vezirii. zam hazretleri bey'ü şirasma izin vo ferman ve wnhtesep ağını bir hil'at ihssn eder,,, Görüyorsunuz ya, eski devirler de pastırmanım piyasaya çıkışı ne külfetlere bağlıymış! Pastrrmanm bile hürriyeti o yokmuş! rı filân olmadan kangal kangal pazarı çıkıyor, satılıyor, bem de yalnızca halis inek o pastırmaları değil, Meyden imdat umar, merdi meykeodeyiz, Pastırma yoluna cismile, can ile fedayız! LÂFDRİ Türk dil kurumunun bir eseri “Yeni imlâ kılavuzu üzerine öntasar *arflerimiz ve harflerimizin ğ di (Başı dünkü sayıc... — Türkçede kelime yapılışı, wd üre keltmaya bir veya birkâç ek kelime yapılır. kelimeye başka bir kelime bileşik kelimeler yapılır. ların yazılış kuralları aşağı 'rde gösterilmiştir. EKLER 47 Ekler, Türkçe kelimeye bite anla seçe de kaynaşan ve Anlamında veya cümle için. Ki rana bir değişiklik yapan dil #ikleri kelimeye bağlar. a alan aralik harfleri de ek. Kisi Sösçe kelime fe kuynaşır. , sesli harflerde ol. ; İse “ör harflerin yünsmamaz. Yürnsnlı harflerin sertleşme. i sensiz harflerde de olabilir. ai İN sözü geçen “aralık harfle. Mig Kökie bir ek aramna girer İT. Ditimizde büüler diki kerime “ vi 4 mesi nralık oririşir w| Mü bir kök veya kelime Graz. dür sesli barfterdir. Meslâ Geliyor, Katumuz. hk he ek 1 0, Mi, © sessiz aralık harfleridir ki Müz 4 den ibarettir. | leme âaimilerin 49 ve e di N . Pahleri de $il tasriflerinde | İl |; item Helimeden ronra gene | Yi atlar bir ex geldiği zaman m bir y gelir. Odayı, Ni mein başka hir isimde tamam. R mi bafinde hirinet #sim & Moe 18 barladızı hakde lela) ekin. Dir (ay alır, Odanın, koru. türünün... gibi, Bulde fine tim bir sesi A yazılış ve okunuşları ir: Babası, armasi, kendisi, gibi. Yalnız (su) kelimesi müstesma ola. rak (suyun) ve (suyu) olur. Bu İkinci isim, 4), ve deli, den Hi mebullük hallerine veya yanldan tas mamlayıcı, birinci isı hatinc konül. duğu zaman (4) veya (s0) ekinden serra bir (n) gelir: evini, kapıma, gözünde, Koyundan, yazısının... gibi. 4 15 de gösterildiği Üzere Je li me. fllük halinde ise tu ikinci isme bir y getirilir: Sevgilisiyle, bebasiyle... gibi, İşaret zamirleri Celer) aldığı zaman da oraya bir (5) gelir, Sayı sdısrma deer) getirilerek Ja. pdan üleştirme sayılarında sayr bir sesi #le biterse deer) den önce bir 45 konulur: ikişer, altışar, yirmişer... gi. bi. Eiğerde ve sesli srahk harflerinde senli ve sensiz kaynaşmaları $ 15 ve 4 16 da gösterilmektedir) 15 — Türkçe ekler, Oya (a) ve yahut (iii) serilerinden birini m. #rlar; (e) ve (ö) sesiileri yalnız (ayar) ekinden başka « eklere gire " Ba eklerin sos bönseşmesi şu şekil de olar: 4. (a) Hi ellerde: A, 0, 8, 1 ÜR SONA az E, 4, &, 4 aa sonra: ..e gelir. Sokakta, onden, kuyuya, kıyıda; Eri, gözden, güle, sergide... gibi. VE, gerili) 10 eklerde ve Brnbk bnrflerinde: A, 1 dan sonras 15 e, (örn snra di 0, v dan sonrat 03 3, 4 den sonr; li gelir. Arabaya, sarıyı; evi kuzuyu, gözü, gülü; kaliyor, geliyor; oluyor, görüyor... gibi. TERRA Hatbaki | simdi öyle mi ya? Meelis kararin. | Türlerin Bizans kapı lu, şahin bakışlı, kara gözlü, bıyıkları henüz ZERRE RR AREA RA. kurt yürüyüşlü, esmer, kara kaşlı, i Orhan Gazinin Aydoz kalesini iki yüz kadar cenk eri arasında en gençleri bu yörük ço” cuğuydu. Aydos kalesi İstanbul yolu üzerinden Alem- dağının arkasında sarp bir kayalığın üstünde idi. Kale dört bir taraftan sarıldı, fakat zaptı imki larmda at oynattıkları za“ manlardı; Rahmancık, güneşe “Ya doğ, ya doğayım!..,, diyen erkek güzeli bir yörük delikanlısı idi: uzun boy” iri terlemiş bir civan o yeğitti. fethetmeğe gönderdiği ız” dı. O zamanm hücum silâhları olan kılı; ve sapan taşı ile böyle sarp kale alınm: zdr. Aydoslular aç kalırlarsa be dolaşırken, hayvanının ayağı zılmıştı. Rumca bilen bir s Aydos beyinin kızıyım. Bir karanlık kuyuya düşmüşüm. yap vermez... Kurtrimekta ki teslim olurlardı; Aydosum erzakı bitinceye kadar da Bizanstan elbet bir yardım gelecekti, Bir gün, Rahmarcık kale önündeki sahrada at ile dibine bir sapan tası düştü. Taşta bir İrâğrt sarılıydı, Merak etti. Açtı. Rumca ya” ilâh arkadaşma okuttu. Kâ- ğıtta şunlar yazılıydı: “Ey güzel Türk delikanlısı. Ben gece bir rüya gördüm. Bir Feryat ederim ki ce ödimi | gördüm ki bir nurdan yapılmış civan beni çikip kurtardı. Geçen gün kaleden sizin irrllaenime seyre» derken seni gördüm. Bildim ki rüyamda gördüğtm ye- gitsin!., uzaklaşıp gidin... Üç Kaleyi almak isterseniz, gece sonra, hemen kele önünden gelin, ben içinizden birkaçını ip salıp kaleye alayım... Onlar kale kapısını aç sınlar... Aydosa girin!,, Bu mektup Rahmancık ile ar- kadaşlarını çok düşündürdü. “Ne olabilir?! Birkaç yiğidi kaleye alıp kılıç mı üşürürler? dediler... .Ne olur Biz bir kere kaleye ayak basalım... Kaleyi fethede- riz inşallah!...,., Kızm yazdığı gibi yaptılar. Aydos önünden çekik diler. Rahmancık dört beş arkadaşile kale altma gelip taşm atıldığı tarafta ipin sallandığını gördüler, İpe sarr hip tırmandılar. Mektup bir tuzak değildi. Kendilerini dünya güzeli gibi bir kız bekliyordu. Rahmancıkla er kadaşları kalekapılarnı içerden açtılar. Türkler Aydosu zaptetti. Rahmancık Aydos beyinin kızıyla evlendi. Bir oğlu dünyaya geldi; onun adına Kara Rahman de diler; o kadar cesur bir yeğit oldu ki, düşmanm gözle“ rine uykuyu haram etti. Analar yaramaz oğullarını “Ka- ra Rahman seliyor!.... diye korkuturlardı. EnderunuHumayunun Zülüflü ağaları “Malüm olaki, saadeti padişahı mızın sarayında 70 ağaların büyütülüp > yetigtirildikleri oda lârm en gereflisi, Peygamberi. mizin hirkaişerifinin bulunduğu bas odadır ki, bu odada kırk ta. ne zillüflü ağalar vardır, Saadet- li ve heybetli padişahım gece ve gündüz hizmetinde bulunurlar. Has oda ağaları kirk tanedir, ne artık ve nede eksik olur. İkinci oda “bazine odası” dır. Orada olan zülüflü oğlanlar, yal- niz bezine hizmeti görürler. Ü, çüncü oda “kilâr odası” dır. Bu gençler padişahın içeceklerine ve meyvalarama bakarlar, Dördün. eli oda “seferli odası” dır. Bun- lar da padişahımızın çamaşırları hizmetine tayin olanmuşlardır. Beşinci oda “doğancılar odası” dır. Bunlar da kırk kişidir, de- ğanlara bakarler. Bu beş odaya kaftanlı derler, giydikleri için. (Daha kü. çük ağaların, saray çocuklarınm bulunduğu) altıncı oda " oda” yedinci oda da “küçük oda” dır, Bu iki odada bulunan ço cukların — padişaha hizmetleri yoktur, okumak ve yazmakla imesgul olurlar. Kaftan giymeyip dolma gi- yerler, ondan ötürü bu çocukla” ra dolmalı denilir. Yukarıdaki dört odada bulunan zülüflü ağa. lar da muayyen bizmetlerini gördükten sonra ğ: akika kaybet meden kimi hüsnühat ya mi de Kuranıkerim hıfzıyla amk teevitle, ulümuşeriye ölrenmek- le tahsillerini ilerletirler. “Gok eski #detlir: Yaz ve kış akşam namazından yarım yabnt bir saat kadar evvel her abdest e ve kendi yerlerinde oturup ta akşam ezanına varmecaya ka- kalıyor, uygunken, değilken... gibi, Pek çok kullanlan (sünkü, dünkü, bugünkü, çiinkü) sözlerinden başka | tarımda deki) eki de değişmez. Evdeki, sokaktaki, kutudaki... gibi. | İmlâya esas olan mütekimi şivede görüyor, 1 kâdiyi; otu, İrak) ve Celiyin) ökleri de İ çeraturnk) ekinin Bemen önima kaim İva (diyin) esinin hemen ber vakit inen olarak değişmez şekilde Kullan hş da vardır. Yepilimtrak, imavimtrek, #abahliyla; ukşamliyin... gibi. Burada gösterilen istisnalırdan şim diki zaman gösteren (yor) eki eski. den bazı doğu lehçelerinde birleğik #11 yapıya yarıyan bir yardımcı fil olarak yer Alış yorumak sözünden | gelmektedir. Ahange uymaması Rüe İ meli'nin hir çak yerlerinde - kimi ke. re (r) si de düşerek « aldığı söyleniş şekilleri, bu âhenleeizikten o doğmüs | yemli deeyigierdir. İsmubul givesinde değişmiyen (aki) | nisbet samiriyle (ea), (eli) mt. Anadolu ve Rumeli'de sea benzeşmesine Uya- rak sokaktakr, onunku, yaparkar, Yö» Sarayı hümayunda kaf tanlı ve dolmalı ağalar - Saray iç oğlanlarının günlük hayatı - Sarayda bayram eğlenceleri - Zülüflü ağaların bayram tuvaletleri - Dört sarayda 4000 iç oğlanı - Zlüf- lü ağalar arasından yeti şen maarif ehli - Yazan: Müver rih Mehmet Halife 350 SENK EVVEL OSMANLI SARAYINDA YAŞAYIŞ BİR ZÜLÜFLÜ AĞA dar Kuran okur, Akşam namazı. ni kıldıktarı sonra yatsıya kadar, abdest tazelenir, herkes kendi yerinde âdap ve erkânla oturup yatsı ezanmı beklerler. Ezan okunduğu gibi ikişer ikişer çift olup hünkâr mescidine varılır. Her odalı tertip üzere mescidde kendilerine tahsis olunan yer, lerde cemaatle namaz kılar. Na. mazdan sonra imam ayağa kal kıp padişaha dua eder. Sonra herkes odasma varıp ayak üze“ re durup padişahın selâmeti ve geçmiş padişahların ruhü için üç ihlâs ile bir fatiha okur, sonra, yatar. Sabahleyin seher vaktin. de, güneş doğmadan kalkılır. Adet üzere giyinilip abdest alı. nir, Namaz vaktine adar kuranı kerim okurur, Sabah namazm- dan sonra güneş doğunca, her kes kalfası önline varıp Kuran, dan ders alır. Bu zmanlarda desr okuyan bazı arkadaşlar, kendi yüzleri güzel olduğu kadar sesleri de güzel ve şirin olduğun” dan, o kadar lâf edalarla ve yilksek, âlâ ve nefis Davudi ses- ie günâgün makamlarla Kuran okurlar ki işiten canları kendin- den geçirir, ve gönlü ölmüşlere yeni bir bayat verirler. “Bu sikroluman vakıtlardan mandâ, padişah hizmeti oldukca yâzı ve muhtelif ilimlerle vakit geçirilir. Bütün yıl böyle geçer. a Ceşin) ekleri fken ve için şekillerinde ketimz olarak da dilde yaşamakta ve hele ikincisi daha çök ayrı olarak kul. Amaktsdır. Görülüyor ki Türkçede pek henzeş- rnelerisin istimalerı pek &z ve bun. ler da daha çok bell! sebeblerden ileri gelmiş tutunmaktadır. En başlar (v) olmak üzere dudak pensizlerinden sonra (3) ve Ci) seslen rinin yuvarlaklaşarak (u) ve (ü) ye çevrildiği vardır: daval, tavuk, ka. vuk, sebiik, vii... kelimelerinde oldu. gu gm) 16 — Eklerien (e, dx) He başlı yanlar, sonunda POH harflerinden biri bulunan bir kelime. ye bağlandıkları saman, başlarındaki (e, d, e) harfleri sertleşerek (e, tk) olur. güneştir . açar; Odam. Çi « ahçı; korucu « kuşcu sütçü; ergin » keskin , Çapkın » Aks İ Kın; olgun « düşkün « küşkün... gibi. ( Burada (b) min animaması, dili. mizde bu durumda (b) ile başlar ek İ bulunmamasından ileri gelmektedir. Ru kural, kelimeya ek gibi Htişen laiir) ve teli). gibi fl sonddelerin. Yalnız teror) ve (ken) ekleri Mü | gilimtrek ve akşamlıym... gibi gekiler de de yürümektedir. akbıden bir (e) ge a e aş Ge Bımiardan Xekeni ve (Devam var) Yalnız iki bayramda, padişahım izniyle, iki bayram gecesi ta gün ağarmcaya kadar türlü tür- lü oyunlar icat edip,, herkes kud- rei yettiği kadar kimi dibâ, kimi atlas, kimi serenk ve kimi şib kaftanlar giyer. Esvaplara uy- gun ince ve lâtif çamaşırlar, ku maş ve altm işlemeli takyeler ve yilir.. Envsi 1 kokular, buhur ettikten sonra has oda önünde kurulan tahtta oturur, Zülürlü re altın üsküf giyip geri ka" ri altın sırma işlemeli tak- ye giyerler. “Evvelâ has odalılar sırayla gelip padişahın eleğini öperler.. Sonra hazineli, kilârlı, seferli, büyük ve küçük odalı gılmanlar gelip etek öperler. Herkes odasma geldikten sonra biribirleriyle o kucaklağıp bay. ramlaşır, Dört gün dört gece şenlikler olur, Sonra yine okuyup yazma ve mutat hizmetlerle meşgul © urlar, Her zülüflü ağa yoluyla terakki eder. Kırk kişilik olan has oda yer açıldıkça her bir ©- dadan nöbetle ve yoluyla has o. daya giderler. Meselâ, her bir odada başta kim varsa, has o daya evvelâ Onlar gider.. Her odanın emektarları, başta bulu- panlert bazan has odaya alm. mazlar da, sipahilik yahut her hangi bir memuriyetle saray hüzmetinden çıkarılır. “Bazan, yirmi otuz ağa müs. tesna, saraydaki bütün zülüflü ağalar, birer vazife ile saraydan çıkarılırlar. (Buna büyük çıkma tabir edilir.) Onların yerine de Galatasarayında, İbrahim paşa saraymda ve Orta saraydaki oğlanlar alınır. “Bir çocuk, sarayda, en âz yedi, en çok sekiz yıl kalır. “Bugiün, padişahrmız dördün. cü Sultan Mehmet Hanın dört sarayı (Galatasaray, Sultanair mette İbrahim paşa sarayı, Top- kapı sarayı, Orta saravı) zülüf, lü oğlanlarla odludur. Padişatır mıza dua eden en iz 4000 oğ- landır, Bunların ârasında zaman. nımızda yetişen maarif eblini beyan edelim. Başta, zülüllü a ğalarm güzidesi, hazine odasın- dan has odaya alınmış olan AH ağadır. Mühtelif ilimlere vakıf, tır. Bilhassa tefsir ve hâdis ik minde derindir. Sarsy uleması arasmda meşhur olan “Şifaği- mü'minin” adında bir eser telif etmiştir. Bu Ali ağanm kalfalık edip yetiştirdiği Mirza Mehmet Halife de tefsir, hâdis, frkıh, fe, yiz ve akliyatta eşsizdir. Saray” dan büyük oda bocalığıyia ck- mıştır. Büyük odadaki çocukları çok güzel derslere başlattı. Kilâr imamı Mahmut Halife de bir vücudu Jâtiftir, aksam arasın da viyade mütefenrin olarak seçilmiştir. Saraydan Galatamı- rayı hocalığıyla çikt. Benim bulunduğum seferli odasi ulema larma gelince, bir çok hafız ve hattat ai Onlardan biri Tokatlı Ali Halifedir. Bir çok fende mahir kimseler olup, padişahın peşkir oğlanı iken saraydan çıkıp Galatasara" yındaki çocuklara hoca oldu, *Fikihiekber” ve “vasiyetname” namıindaki eserleri gayet lâtif tercüme etmiştir. Seferli oda- sında yet'şenlerden biri de şair Abdürrahman oÇelebidir, O da ortalığın yüğreği ve zamanm makbul fuzalâsından idi. “Pendi attar,, nammdaki eseri eşsiz bir pekilde şarhetti. Ayrica farsca iş'arı o kadar lâtif idi ki arap ve fars udebisi hayran olurdu. Muamma tanziminde üstüne adam bulunmuzdı. Marifeti se. bebiyle seferliden has odaya alındı” (*) On yedinci asır müverrik- lerinden Mehmet Halife Koca Konan paşamn iç oğlanlarından- di. Çocukluğunda paşasıyla be. raber bir çok vilâyetlerde de- laştı. Pek genç bir yaşla sarayi, seferi odam gilmanları arösma yazdı; we yaşadığı devre, bizzat gahit olduğu mühim vokayic ait “Tarihi Gilmani” adım verdiği, küçük fakut çok Teymetli bir eser bıraktı, istanbul Belediye ilânla,rı. Kutataşta i#kele karşısındaki mahallin, iki sene müddetle kiraya veri. mesi işi açık arttırmaya konulmuştur, Yıllık kira bedel muhanıncai 40 Jirs ve tik teminatı 6 liradır, Şartname zabıt ve wuamelt müdürlüğü kalemin. de görtlebilir. İhale 28.5.941 pazartesi günü saat 14 te damili encümene ya, yiacaktır. Taliplerin ik teminat teikbuz veya mektapisrile #hale günü mii» ayyen saatte dalmi çocimende bulunmaları. (9908)

Bu sayıdan diğer sayfalar: