16 Eylül 1941 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5

16 Eylül 1941 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

10 1. 1047 ve iklal TY Ro, biYük Milli Roman Yazan: MAHMUT ATTİLA AYKUT İN en ı*akıyor. De 0 kayı Ci” anam, e Ve yaşına baka . iş rg YALE gibi 74 si 7 da ji # r ZE LE işe i ğ E p7 e el, Peki Met ka bastırma, Ti 7 wi TE / — Hayır istemiyorum, Sen o. dana çıkarsan ben daha çok 86 vineceğim, O zaman hiç bir hastalığım kalmayacak, Havd anneciğim kırma Deni, Kaynanam damarımı tekrar oynatmamış Olmak için fazla ısrar etmeden odasına çekilip gitti, Pencere önünde Sedadı bekli. yorum, Yapacağım (işi düşündükçe kendimi biraz daha kuvvetli his sediyorum. Ortülrk kararırken küşebaşın. danonun eve doğru geldiğin gördüm, Kalbim yerinden firla. lacakmış gibi çarpıyordu, Kapı yı açmağa giderken kaynanamın kapısını üstünden kilitledim ve sokak kapısını aralıyarak onu bekledim. Kapıyı etti — Vay canım beni mi yordun? Parmaklarımı etime cekmiş gibi sikiyorum Gülmeğe çalıştım — Pencere önünde oturuyor. dum, Geldiğinizi göğüm de, Yorgun ve perisan bir hal vardı, Ben bir soy sormadan — Bugünlerde o kadar fazis mesultiş” ki karıcığım, P: glarmı çözüvordu, — azifeniz citten güç ve tehlikeli, İnsan avcdığı Zor bir iş muhakkak, Fileri potin bağlarında kaldı. Başını kaldırarak aptal, aptal yüzüme baktı, -— Ne diyorsun Necmiye an. lamadım, Jestimi hiç bozmüyordum. — Vâzifenizin ağırlığından bahsediyorum. İlk aptallığı geçer gibi oldu. Potinini çözmeden tekrar doğ” ruldu ve bana yaklaştı — Ne var sende bugün? Neye böyle garip garip konuşuyorsun? Sen bugün neredeydin Necmiye? — Anadolünun zaferini tesit etmek için sokağa gikmıştım. Ne münasebet dervibi yüzüme baktı, — Seni pek baska görüyorum. Ne var ne demek istiyorsun Nec. miye anlamıyorum, — Bir şey yok, Olanlardan ol- muşslardan ve olacaklardan bah. setliyorum, Bu esnada sesimizi yukarıdan duyan kavnanam oda kapısmna güm, güm vurmağa başladı: ç — Ayol kapımi Bi yeiyeei dat oğlum seninki delirmiş beni "0 kilitledi, Gel açık bulunca hayret bekli. geçire — Yukarıya çıkma, Vücudunun yarısı bana yarısı merdiven ağzına dönük olduğu verde duruyordu, — Ne var? Ne oluyorsunuz? Annemle kavga mı ettiniz. — Hayır, Birden yumuşadı ve gülerek: — Ne istiyorsun yavrum? Sende garip bir ha) var, F — Beni tanidm mı ben ki. mim? (Devami var) laşmağa geldim. Gülbeyazın çeneleri kilit. lendi.. dizlerinin bağı çözül - dü ie. Ben bir kadınım, Halil.. — Sen, cinlere, şeytanlara ders veren bir kadınsın! sa. na diyeceklerim var. Seni gok sevdiğimi bildiğin halde, neden kocana, aramızı aça - cak şekilde sözler söyledin? Haydi, döktüğün kanın hesa- bını ver bakalım.! — Allah aşkına beni teh- dit etme.. beni korkutma, Halil! ben kocasına sadık bir kadınım. Ona ihanet ede - mem, Sen işi ileri götürmek İsteyince, kocama söylemeğe mecbur oldum. Namuslu bir kadın, bundan başka türlü ne yapabilirdi? — Ben yarın, öbürgün Ge. Hboluya gidecektim Bir ke. ve de benim kollarım arasın- PERDEYİ AÇIYORUM.,, İY BENİ KAFESE KOYAN DOLANDIRICI... Bin lira bulmak Tüzimdi, Pana bin lirs verir misiniz?.. Tanıyanlar herhalde vermezler, Taıyanlar da hiç vermez! Şu hal, de? Su Kaide almak bizim... Ömer Abit hanımda İsmaili Ze. - SÜ. shr eh shr eta etu octn ta ki bey isminde bir ahbabın Yaz. hanesi vardı, Fakat biçare İ4 yas pamıyordu. Kendisine iki günde 100 Ura vermek gartiyle yazıha nesini İkl gün için üzerime aldim. Kapıya “Un fabrikaları müte . ahhitliği,, diye muvakkat ve bittae bi iki günlük bir levha yaptırdım, Masanm üstüne birkaç tane çuval | nümüunesi koydum, | Bizim hacı Tahir bey dört beş İ çuval taciri İranlı getirdi, — Çitini kaça verirsiniz sğa? — Çifti otuz kuruş, — Bahnar çoktur. yirmi kuruştan alırız, Asağı yukarı çifli yirmi üç ku. raştan pazarlik ettir, Çuvallar ak“ sam üslü saat beşte Yemiş iske. lesinde çuvsleiların ardiyesine tes lim edlleekti, Bin beş yüz lira kaparo aldım. Yüz Irasmı bir zarfa oda sahibi için bıraktım, Üç yüz lira sm! da Tahir beye verdim. Bin yüz lirasını da cebirse koyarak doğru Büylükderede Yervant o efendinin yolunu tuttum, Yervantla bügün saat dörtte buluşmak tizere telefonla anlağ. rırştık, Halbuki oObensaat “üçte Büylkdetedeydim. Beni görünce çok memnun oldu: — Ahpar, * dedi sizin gibi bir zata şu hizmeti ifa ettiğimden do | Jayı kendimi bahtiyar addediyo . İ rum, Gerçi biraz çiy bir hizmetee de. — Canım Yervant efendi, Ar. kadaşlıkta hizmetin çiyi pişiniei olur mu, hiç?.. — — Bin lira hazır mi?, — Evet, hazır. Fakat işim ola. cak mr? — Olacak mrda söz müa pa” şam! Ben zaldlinze ne earct. » “Altın anahtar her kapi. yı aç Bence şimdiden #nrs iz bu yaşta böyle maceralarla uğ. raşamazsmız, Siz lop indi gibi ber şey hazır ve dişinize göre o!” malı!,, — Öyle azıma... — Ammas ne a iki görüm e. fendim ?,. Amması mamması var | mı?, Size söz verdim, Mediha des mek ben demek, ben demek Me. diha daek demedim mi? — Peki, nasil olacak? | — Binlirm vereceksiniz. Size üç ay için bizim yukarda denize j karşı bir oda vereceğim, Odada yok yok... Banyosu, hattâ telefon İ bile, —AN,. — Üç ay yemek, içmek, her izin Malik er ere Meb ül MAM SİM Mahmnt Sakm ALTINDAĞ Başrollerde: Mediha, Zeynep, Mahmut Saim, Komik Hasan efend. Aop, Meddah Kâzım vesaire “Haydan gelen huya gider!,, sözüne inanmak lâzımdır. Bin yüz liramı Yervant beni tatlı hulyalara gark ederek Yazan ve oynıyan: nedamet eden meşhur dolandırıcı elimden alıvermişti ARANANANAAAMANDNANDİSLLİİİPİDDNİNRNENANANDE Haciz memurlarının sorduğu suale arabaya binerken ce. vap verdim ve kendimi şöyle takdim ettim: “Avanak oğlu Ehayi!,, #ey bendenize «it, Yalımı rakt, bi» ra, meze dahil değil. — Bu da âll — Uç ay sonra isterseniz bin lira daha verir, daha Üç ay olu - rursunuz. Bu paranın yedi yüz elli ürasını Mediha banıma vörecoğim. İki yöz elli lirasmı da bendeniz alacağım, Bakınız, üç ay iki kisi için mükemmel bir oda, mükem - mel bir banyo galresi var, tele » fon, yemek, içmek, Ne kadar ka © naatkir bir adamım değil mi efen. dim? a — Öyle, pahalr değil... — Şimdi sizden bin Hirayı alır âlmaz hemen şuradan bir ötomo - bile atlıyacağım. Gidip Mediha ha amı getireceğim, m. (7) ci m7 1 — Köonuşluhuz mu?. - Konuşmaz olar muyum a © endim, Veresiye iş olur mu? Hat, tâ bir hafta evvel konuştuk, Biz aramada şöyle karaflastırmışız - ö “want, dedi, Beni otomobil. le getir alırsm, dedi, Üç ay Mah“ mut Salm beyle oturacağın, . de. di, Hattâ Zeynep bile bu mesele, vi duymıyacak, herkes beni İz * mire gitti bilecek, dedi, Oflelden bir dakika dısarı çıkmıyacağım, dedi — Yervast elendi, Eğer bu meseleyi böylece yapabilirsen yüz ira da ayrica balışiş vereceğim, «— Aman Mahmut Saim beyci , & kendini üzüyorsun. üçük Tasarruf hesapları 1941 ikramiye pl KEŞİDELER ! -130 - da yatsaydın, damartarımda tutuşan bu ateşi teskin etsey- din, ne olurdu? — Sen neler söylüyorsun, Halil? Yuvasına ve kocası - na bağlı bir kadın bunu ya - pabilir mi? — Daha dün Ahmet paşa. Bin koynunda yaltığını unu - tuyor musun? —Ozaman ben Ahmet paşanın cariyesiydim. Bugün Rüstemin nikâhlı karısıyım. Sen beni ortamalı bir sokak çengisi mi saniyorsun? — Sen sokak çengilerin - den daha bayağı bir kahpe - sin! Haydi, yanıma gel diyo. rum sana. Bugün buradan boş dönmemeğe ahdettim. Yataktan ve evden ilk çıkı « şımdır. Ayağa kalkar kalk - maz doğruca buraya geldim. Seninle görülecek hesapla - rım var, Eğer, tutuşan da - marlarımı tatlılıkla söndü - rürsen, sana hiçbir fenalık yapmadan düz giderim. Yok sa, evini başina yıkacağım... bana aksi cevaplar verirsen, 4 Şubat, 3 Mayın, ) Ağumtom 8 İkineltaşrin tarihlerinde dir ekmek parus 5 j nişikli düün derler, İş olmün bit. 4... Dedim va, altın anahtar her t ağar, iki gözlüm efendici * , elimle alacağım. Bilmle koy» nunuza koyacağım, Daha ne ede. yim ulapar, daha me edeyim?. — Peki, al sana bin üra, Bu yüz lira da Sonin!,, Mecmuan bin yüz lira Yüz lira bahşişi peşin verişi min bir sebebi vardı, O da * İs konunuza koyacağın,, #örüy. di. Bu söz benim bütün vidaları. mir gevşelmişti, Yervant paraları cöbine indir . Gi, — İki semte kadar beraberce buradayız, . dedi, Cekelini filân giydi, Garson çocuğa bir şeyler tenbih etti, Çıkıp gitti, Dakikalar çabuk geçer mi hiç? Zihnimde hazırladığım progra " ma hiç dokunmayın, Keyfim bo. zulmasın, En boşuma giden gey, odnmuula banyo varmış, Yaş bir hayli amma, gönlül her dem ia - ze, Altı aydır Medihanm peğinde az mı yörulmuştum?,, Kendi kendime: “İşte mükâfatı mihnelin!,,,, Diyordum, Bu gece, ve bum takiben üç ay, doksan gün doksan gece mihnetimin mükâfatı idi. Sevinçten kendimi £ şaşırıyordum. Şişede birn bitmiş, İçmiş miydin ? Yoksa boş gişo mi getirmizlerdi? Farkında bile değildim. Ne olurdu? Keşki otele çıksay, dim da odada bekleseydim? Yervant gideli bir saat kadar olmuştu, Garson çocuğu çağır . dım; — Oğlum, yukarı otele çıksam da Yervant efendiyi odada bek* leecin... — Hangi otele beyim?. — Kaç tane otelimiz var, İşte bu yukarki kata! — Otel mühürlü!, Ağzım bir karış açıldı. — Nasıl mühürlü? — Ustanın beş bin Hra borcu varmış, Üç gün evvel icradan gel. diler, Otelin bütün eşyasmı mü » hürlediler, Hattâ bu sandalyeler ve bu kanapelerin hepsi haciz al, tmdadır. Üç gün müsaade almış. tk. O da dün akşam bitti, Betim benzim sapsarı oldu. O aralik bir polis komiserile bir çantalı memur geldi, Memnu * Pe iera memuru olduğu aşikâr Komisor çocuğa sordu: — Haçik, nerede ista, Fakat çıraktan evvel İcra me « müru cevap verdi; — Dedim ya komiser bey, #n. vuşmuştur, Malları borcunun ya . rami kapsamıyor, Çarşada dolan © dırmadık kasap, bakkal, sebzedi Ttrakmamış, , Bu wözleri işittikçe elim aya » Eun buz kesiliyordu... rmemın elinden zor aldım, Arma, vütlar başma üşüşmüşler, Üç a5. vermemiş, Az daha öldürüyorlardı, En nihayet iki gün müsaade aldık, Aldik anr (Lütfen sahifeyi çeviriniz) derini rm. anlıyor . sıkarak homurdandı: musun Gülbeyaz tehlikenin büyü. düğünü görünce, birden evin kapısını kapadı ve arkasına sürmeyi çekti.. cevap verme di. Gülbeyaz bu hareketi o ka dar çabuk yapmıştı ki. Halil .yerinden kalkıp gelinceye ka dar, kapı iyice kapanmış ve sürmelenmiş bulurruyordu. Halil fena halde kızdı: — Kapıyı aç.. kaltak! Diye bağırdı ve kapıya a. bandı. Gülbevaz werdi: — Haydi, defol git bura » dan! Otuz yıllık bir arkada. şın evine bu şekilde taarruz ve tecavüz edilir mi? Allah. tan korkmuyor musun? Halil kudurmuş bir sut. lan gibi, iri uzun diderini içerden cevap — Bu işin sonu fenaya va» râcak, Gülbeyaz! seninle konuştp döneceğim. Kapı - yı aç.. ve emin ol ki, bu kapı açılmadan bir yere gidemem. Gülbeyaz: — Beni tuzağa düşürece - ğini biliyorum. Senin gibi al. çağm sözlerine inanacak bu. dalalardan değilim Deyince, Halil büsbütün küplere bindi ve kapıya iyi » ce abandı.. itmeğe, tökmele - meğe başladı. Aksi gibi yol- dan da hiç kimse gecmiyor. bu tecavüzü bir yolcu görmü- ordu. ? Gülbeyaz bir aralrk: » Im. dat.» i “ırdiyse de, çabuk sonu, Bunun çek büyük bir rezaletle,biteceğini, Rüstem duyarsa yüreğine ineceğini biliyordu. (Devam ve»

Bu sayıdan diğer sayfalar: