6 Kasım 1941 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3

6 Kasım 1941 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Nİ der Vakıt matbaası İtalyada İ,â vaziyeti | elaşıyor Na ee şen ve orada salâ. MA, le teması olan bir Süla,, Setinin Yaziyeti 1 Söylemiştir: li Jae vaziyeti de fakir halk aç Çe.) Pk büyük sekmt tak AY için verilen zey. e pi günlük yemek. iş, KAFİ gelecek kadar Ve kül renginde oi* ; kaynatılmış kaba i ki, öretmektedir. Bu . 10 silindir, Pr A My men hemen kabil İnler Sebze de azdır 3. “ia morlnaları ta Nik edilmiştir. Fakir Pr Va Verilen siyah ve ii gkimekle iktifa etmek in “Ör. Eğer bu kış f. Ke nasiyle bir. kıtlık daimi bir mçlıkla | ai 2 esti, Mühakkaktır. Yal » Yererek lokanta » Yirehilecek olanlar b Yen mabiliyor. Ekseris ye mobilyalar va . , X kayn Yoktur. Mevent a akyl ki. 6 sterli, z ar iki ay içinde “tek. kadar bozulu - i şüpbite Mensip genç İş , €Ceği ve kendileri. İlanlar gihi yaşıyan açklyerek kendileri, i Paralarmı ancak N e e içebilmek i. i b İyanlar biraz f etikleri zaman Al. ekiveler, tık - , * baslıvorlar, . : ki k edilen fikra şudur matı bri İtalyar a yanların Multayı ae Yleyince İtalyan vermiştir: İş, MMutmayın Xi Maltn - | 2 binbaşısı NN layer 4 a Na, (AA) —DNE t ün Yaptığı bir İN binbaşı Has - Mp hil iç e, » Almanya , teşebbü y Meni muvaffak etmiş varsa o da Sov eh çetin mese Yulunduk hin Ayağa kalktı gari zerine yürüdü, çe dikmişti, Sert ; i hiye de geçirdiğin ih #klını başma ge- hiç beklemediği ny, Yumruk yemiş yg i. (Sam) mda Adamı sersem. İk 1 lâzımdı. orkunun titret. verdi: İstiyorsunuz? öy! kavuşturdu, y yade yaklaştı ve va ie dikti, , 47 ranz Haber) A Mendili bana ver karamanda (Con İDE lata bile dura gelmişti, neye İK vamayordu, kar, 7; tir, Odun ve kö| bet heticesi bir türlü almamıyan hayati bir davanm mücadelesine son Verdi, Medeni ve mitekâmil bir millet için Jâzmu gayri :mülarik olan snalleşmek meselesini kökün. den halletti, Ecdisetri plânlarımız İ tatbik mevkiine kondu ve yurdun dört bucağında temelleri atılan #nbriknların hem kurulması, ben İ de bacalarının örümcek ağı bağla maması için devletçi poltike takip olundu, Her birinin tesis masraf ları dört milyon Ura ile Yirmi iki müyon lira arasında bulunan bu Manamam müesseselerin ne İnşaları | he de özletilmeleri ferdi sây ji, mümkün değildi. Devlet, endüstri programlarınm intbikatında hirta kım zorluklara tesadül edilse Bile, bunları dahi bertaraf etmek mey , kündeydi, Bir a görülüyor ki, Cümkbumi, yet rejiminin ve Cümvuriyet Halk Partisinin devletçi ikası ws vaffakıyete ulaşmış, en bÜyük inga ve imar davamız olan demiryolu siyazetinin yanında, sinaileşmek si. yasetimiz de müsbet merhaleler te. kip ederek tahakkuk eteniştir. Vakin, her büyük ve yeni iş gin, endüstrileşmek meselesi de gerek tasavvur, gerek tahakkuk safhala, rında iken birçok itirazlara uğra mıştır, Lâkin, tesislerle Dunlarm rasyonel işlemelerine İmkân elde edilmesile bu endişe Ve vaygarala. rw önüne geçildi, Teknik İsabet, riyazi bir katiyet ile, hatanız insa. yı - bütün muterizleri suslutacak sekilde - tebarüz ettirdi Fakat bugün, fabrikaların rasyo- nel işletilmeleri ve tam. verimleri bahis mevzuu olurken, yeni ve bam başka bir düğümle karşılaşıyoruz Bu düğüm: İhtisastan istifadeye vurulan düğümdür. Şüphe yok, sinsi inisişafımızın, batti mevcut eserlerin beka bul - masının ilk şartı, fasbrikalaranız; ilmi, teknik selihiyeti haiz ellere tevdi etmektir. İmparatorluk dev « rinin son bir asırlık terihinden al» hürplerde te « | sellilez sanayi dığımız misaller bizi uyandırmıya yasi Bu devirde siyasi kasitler. İe beraber ehiiyetsizlerin fena ida- resine kurban riden fabrikaları, hepimiz. biliyoruz: İzmisteki Çuha. hane gibi, e ve İzmirdeki kâğıt fabrikaları öv”. Bodüstrİleşmek davasında Mtise- sa xıymel vermek, Cümhuriyet res jimi ve Oürahuriyet Halk Partisi, hin devletçi politikasının bir umde. | sidir, Memlekee, e beri yepyeni bir yatiyet veren bugünkü rejim, yine kendi eli ile açtığı sena! milessese- | i ötü i dolaymile lerin kötü işletilmesi Ve y gelecekte hiç de işletilmemesi bah. sinde azami derecede has808 olmak 1” bahse sevkeden Bşer Emin Yalmanın makı eti Bu zat aynı meseleye, da ğıla sabık müdürü Meh. met Ali Kağıtomn emini vererek temas etti ve: ve tecribeli mütehkBss# hadde kadar istifade. Preszifini müdafaa” eder ŞörüN... ikinci bir makale ile de ardan son sısma dikilen adam bütün bunla. rı nasıl biliyordu? Fakat kendini yavaş yavaş toparlamAğa başla. dı, Kendine gelir ga oldu, doğ- rularak cevap verdi: Ne demek istediğinizi anl vamıyorum, Ne kumandandan haberim var ne de mendilden: (Con Brice) bumu o kadar kar mimi söylemişti ki eğer el bir gün evvel herşeyi kenâi &i leriyle görmüş olmasaydı, bü &- dama 'nanıverirdi, fakat gn böyle bir şey omevsii BE mazdı, (Sam) adamm yere 9> raktığı sepete baktı, Her Çi ispat edecek mendil, Içeride e lunuyordu, hemen çık fiydi, fakat (Sam) biç o ye olmadı. (Co Benet) i lağma fısıldadı; “ — Madamın eski O öde ve iyano TİE İY n notavı bütün kuvvetinle çal: (Co Benet), kıpırdamadı, keledi: kö. “Memlekette olgun ! GÜNÜN MESELESİ: | Endüsirileşmek davamızda çözülmesi lâzım bir düğüm Icap ediyorsa yüz Mehmet Ali kâğıtçı feda editebilır. Lâkin, ihtisas erbabına kıymet vermek rejimın bir an'anesi olmalıdır Cümüuriyet rejimi, Üçüncü Se - lim zamanında başlıyan, fakat müş. rin altında yaptığı bir hata” yı öne sürdü, Bu ricatin sebebi olarak dile de ladığı da ihtisas erbabının “idare si” olmamaları gibi bir sebep! Ev ğer, “idareciliz" eeki “idarei mns- lahalgılık' mefhurmınun yerinde kullanıyorsa, Ooalâkadarlar, di- nün bu kölü mirasmm da ilmisas « sızlığın aleyhinde oldukları kadar aleyhinde olmak icap eder. Memles | ketimizde hiç mazisi olmıyan, an 3 cak Cümhuriyetin bir çeeri halin «| de karşımıza çıka sanayiin müntes | #ipleri, halen süphe yok Ki, az, pek | asdır. Bu İtibarin. tek bir olemanı| da haksiz yere feda etmemek mec | büriyetindeyir. Bu (O mevburiyeti,| hassaten slâkadarlar, bir vazife “uygusu ile vicdanlarında duyınalı « 7 J .. i “man Mehmet AN Kitapçı 925 senesinde Fransada Lansey şehrinde Papele Tira de Françda böyle amele gibi salısarık yetişmiş bir mütehmeestır. dr. Bay Ahmet Emin Yalman'ın yanlarmda adı geçtiği ve Bay Ah- met İhsan'm 23 birincitesrin yünlü Serveti Fünun'daki hasbühalinde bermutat tarizlere hedef olduğu için Mehmet Ali Kâğıtçının vazi « Yetini bu memelere bir misal olarak mülalea etmek mümkühdür, Mehmet Ai Küğrtçi, hocam Hak» ki Süba Gezginin 17 teşrinievvel 94! tarihli Vakxt gazetesinde teba- rüz etlirdiği veçkile “yeni çağın ilk L yapıcısıdır” ve kâğrl « sellüler | fabrikalarının. “kuruluşunda, ku- Sursuz işleyişinde, veriminde baş toki almaştır.” Aradan muvaffak - Yet dolu vedi yıl geçtikten, önün iyi 'esile bu sanayi kolu bariz bir; mevcudiyet gösterdikten ve devlet esi milyonlarca lira kazandık. | tanı sonra, Mehmet Ali Kâğrtçınin | adi nasl oluyor da (fena idareci) | Ye Gılmıştır? Bize kalırsa, bunda bir bit yeniği aramak, kelime Oyunlarını bir yana bırakıp madde Üzerinde konuşmak lâzımdır. Açı ba Mehmet Ali Kâğıtemn fena i - “areci olduğunü isbat &decek vaki alar nelerdir? | İşin bu tarafı karanlık kaldıkça, fena idarecilik iddiası, Mehmet Ali Kâğrişı için bir İsnatlar ileri ge - çemez Ve hiğbir mesele aydınlana. maz, Bay Ahmet Fmin Yalman hem «ski hükümlerinden rücu ediyor, hem Kendisine verilen izshatm haki kate uygun olup olmadığını tölmedi ğini yazıyor. Bize öyle geliyor ki bu bilmemek işareti bir mazeret ol » maktan ziyade, yeni bir ricaş için açık bırakılmış bir kapıdır? Bu yazda "benlik iddinsmı yurt | hizmetinden yüksek görmemek” tavsiyesi var. Yazınm açık karine. leri gösteriyor ki bu tavsiye Meh. imet Ali Kâğrtcıya tevcih olunmuş. tur; bundan dolayi da yersizdi sira. mütekâmil bir insan olan Me met Ali Kâğıt, milestese m dürlüğünden sonra fen müşavirli; vezilesini yapmamış değildir. Hans gi unvan altımda olursa olsun, ml. li gayesine hizmet. elmeği bir veci- be telâkki etmiştir. Fakat alâka » dar teşekkül kendisini “işletme mütehassıslığından” da ayırmıştır, Şu bal, memleketimizdeki âmir ve memur münasebellerini tanzim için şiddetli bir üzumun bir İfade Södir, Unutmamak lâzımdır ki sinai! mücsseselerimizin kurulus tarihle. | ri bize, memicketimizdeki birçok | ihtisas erbabınm Mehmet Ali Kâ - ğrtçı vaziyetine düştüklerini gös teretek misaller vermekte mümsik değiklir. Şahıslar üzerinde durma» mak, yalnız hatalı hurekellere işa» ret. etmek ve sansyi bayalımızın vormal bir istikamette yürümesini (| temin eylemek düşüncesile ortaya yeni bir isim atmıyoruz, Her halde Mehmet Ali Kâğrtçı, sanayi haya trmizn lik kurbanı , değildir! Ona, bi bağin tali bakımından tekaddiim etmiş daha başka ihtisas erbabmm | da adları verilebilir. Onlar hakkım. daki müşahode ve bilgilerimiz, asıl bu hareket tarzmm tam mânasile fena idarecilik olduğu kanaatini doğurur, Demek oluyor ki, ortada endüs « trileşmek davamızm selâmeti namı na tetkiki ve mutlaka halli icap < den bir mesele mevcuttur, Eğer bunda gecikirsek, Cümhuriyet reji» minin ruhuna ve küviyetine taban | tabann zad hir dalâlete düşmüş olne cağız ki böyle bir mewuliyetlen &- âkadarlarmı hiçbir idareci zekâ kurtaramaz Bu memleketin öz evlâtlarından biri sıfa tile, düşüncelerimize Ahmet Emlü| Yalmanm ve hettâ « şimdiye kadar tezahür edeğelen menfi kanaatleri ne rağmen » Ahmet İhsanm iştirâ.| kini can ve gönülden temenni edis | yoruz, Zira. mevzubahs mesele ş0s| hırslara değil, milli ovarlığımlur malı olan bir davayu mütenlliktir. Smaileşmek için, iş hacmine naza- ran adetleri zaten pek mahdut olan ihtisas erbabımızdan lâyık bulun » dukları mevkileri esirgemeyelim Zira, unutmamak lâzundır ki, MUW Şef İsmet İnönü'nün Karabilk fab- rikasınım temciatma töreninde irad buyurdukları nutukta söyledikleri! veçhile : “Modern ve ileri bir millet! endüstrisi? olamaz," Endüsirj de! İhtisnesiz.., İ SABIH ALAÇAM — Ben piyano cslmasını bilmi. yorum ki! — Odada piyano çalmasmı bilen biri seni bekliyor. (Co) hun çalık kaşları acıldı, kapıdan kaybolurken (Sam) ge- re (Con Brice) nin üzerine v rüdü: — Sen niye karnı; kâlmıyorsun? aya — Karım hastalandı, çamaşırı ben alıyorum, fena mı yapıyo, rum? (Sam) gülümsedi. Bu srada Vakın bir piyano sesi duyuldu. (Con Brice) kulak kesilmişti. (Sam) yazı masasma doğru Ts yürüdü, bir geyle meşgulmüs gibi yaplı, arada sırada yan göz le (Con Brice) ye bakıyordu, Sonra kalktı (Con) un yanma geldi arkasında bekliyen iki ada. ma hitap etti: saliha yanıldık! Neyse biz bu adam: bugün buradan ayır. mıyalım da! Biriniz benimle ge lin, * (Sam) adamlarından biri pe, şinde odadan çıktı, (Con Brice) nin yüzü - aydınlanmıştı, (Sam Coys) arkasmdaki adamla (Me dam Vilyam) ın odasına yollan. dı. içeri girdi, (Co) bir kanapeye oturmuştu. ; — Ben ne kadar çok yaşamının senin menfastin, yavru birikiyor, sana kalacak o mirusam © nisbette artıyor Öyle ama, amca, nisbette ben de ihtiyariıyorum, ŞEHİRDEN RÖPORTAJ KÜRKÇÜLERDE BiR SAAT Dükkâna giren soluk manlou genç kız, sihirli mağaradan geçmiş gibi pırıl pırıl dışarıya çıkiı Kış gelin de yollarda, tramvay, da kürk mantolu kadmilari sık sik gördükçe bana da bir merak arız olur: ayıp değil ya, bu hatunla . rm üzerlerindeki kürkleri ne se . raitle ve kimden aldıklarını me « rak ederim, Merakımda hakityım. Çürkü ba, İk isifine giriyormuş gibi ikinc mevki tramvays sıkışan kürk man tolu bayanların bu heilerini mad. İ di imkânlarının darlığı ile mi, yek sa elmrilikie mi izah edeceğimi kestirömem. Hele ayda altmış lira veya yetmiş beş'lira ücretle çalı. san kadınların kürk mantoya bü. ründüklerini görünce ( hayretten hayrete dilgerim, Hiç kürk almadım amma kürk , lerin birkaç bin liradan tutun da yüz elli, batlâ yüz kırk liraya ka. dar satıldığını duydum, Tabii ür. kün: “Ye kürküm ye,, dive Nas» rettin Hocadan kalma bir şöhreti olduğuna göre fiatlı satılacağı mu, hakkak, Erkeklerin her nedense kürklü kadınlara karşı garip bir meyille. ri olduğu için kadınlar kürke rağ, bet ediyorlar. Bugün bircok kadin. larm Nasrettin hocüdan birüz fark kW olarak: “Yoğir kütcüme yedir. demeleri herhalde doğru . İşte bu sebeple irili ufaklı, mad di imkânt olan ve olmıyan bütün ksdmiarda bir kürk merakıdır gi, diyor, Bu münasebetle kürkçüler. de şöyle bir sant kadar dolaşıp et. rafa bir göz atmak sledim. Körk piyasası İstikiâi Caddesine deki ismi meşhur kürkçülerden başlar, o Mahmutpaşadaki Kürkçü hanmda nihayet bulur. Bunların ikisi arasında şuraya buraya &er. pilmie, sikişme kürkçüler vardır. Bu kürkçü dükkânlarındaki bir sastlik tetkikim beni hayrette hayrete düşürdü, Çünkü bu bir sa. mt zarfmda kürkçü dilkkânlarma girdiğini gördüğüm reigi soluk mantolu, ütüsü kaçık tayyörlü kız ların, kadmisrın, sihirli bir mağo. radan geçmiş gibi Lamamen deği» miş, parlamış, güzellesmiş olduk . larm: gördüm. Kürkçü (© dükkünlermm birkaç sınıf müşterin var. Peşin paray'a alışveriğ edip kıymetli kürkler & - lanlar, Bunların nispeti yüğle beş bile değildir. Her sene kürklerini kürkle değiştirenler, i Bunlar dna ikl smıfter; peşinci . ler ve veresiyeciler.. Bir de tamamen taüsitie slişve. rlş eden müşterier vardır. Ekse. riyeti bunlar teşkil eder. Vaziyet dolayısiyle her dükkân veresiye o muameleyi kaldırdığı Bulde kürkçüler hemen tâmamen veni br * taksitle satış yapmaktadırlar, Fa, kat bu kürkçüler iç'n bir meebu riyettir, eğer aksi şekilde hareket etseler ticaretleri durur, Çünkü bugün kürk manto giyenlerin he men kısmı azam: ancak takeltle ve gıdasından kestiği parayla kürk satmalabilen kimselerdir. Bir kürkçüye #ordum: Taksitle nasıl muamele yapı, yorsunuz? Anlattı: — Müşterinin beline göre 25. 30 Tira peşin alıyor, mütebeki kıs, mmı da taksite bağlıyoruz, Tabii senet #liyorsunuz” — Hem de kefili muteber ol » mak sartiyle Fakat şunn kaydedeyim ki mu . teber kefil veremiyecek vaziyette olan birçok kimseler evlerinde ha. balarmdan kalma halıyı, dikiş ma kinesini Ve daha bunları benzer para edecek eşyayı rehin olarak bırakıyorlar. Ahbap olduğum . bir | kürköüye sordum: — En ziyade kimler sizden as veriş ediyor?” — Ayda 12. 15 lira kadar tak sit verebilecek maaş sahibi kadir. lar, gelinlik çağa gelmis genç ir. lar, Ve kulağıma iğilerek ilâve etti: — Gelinlik kızlar diyorum am. ma, bunlar hep evde kalmış kiz , lardır, Tabii, diye düşündüm, zavaliylar “on kurtuluş çaresine başvuruyor. lar... Ve sordum: — En çok sattığınız hangi eins kürtetör? — Anyo Raze, Bu em ucuz bem de gösteri Hakikaten dükkâna uyut keçi gibi girenlerin bu kürkü giydikten sonra Semiz Dir kumu gibi çıktıkla. rma gahii olmuştum, Ra kürkler kimbilir kaç genç kızın (!) sandes tini temine yaramıştı? Kirayla kürk alıp muvakkat ha pmmefendiliğe mazhar olanların da pek çok olduğunu öğrendiğim 22* man gu kürkün ne mübarek, xe faydalı sey olduğunu anladım, Te vekkeli Hoca Nasrettin: “Ye kür, küm Ye', dememiş, O zamandan bugüne devir çok değişti Fakat hayat meğerte (değişmemiş, Baki samur kürklerin yerini bugün An, yo Razeler tutuyor. Garip değil mi? oKürkçülerde Feçirdiğim bir saatten sonra şim. di yolda, (o bilhassa ikinci mevki tramvayda bir ktirklü kadın görün te gayrlihtiyari: “Dişi seni yakar, içi beni..,, Sözü hatıra geliyor. Keski şu kürkçülere gitmeseydim, Her şeyi bilip öğrenmeğe kalkan İnsanda kalp huzuru kalmiyor. MUZAFFER ACAR Piyanonun , başında ihtiyar bir kadın vardı, çalıyordu. (Sam girer girmez kâdma çalmaya de. vam etmesi İçin işaret etti Ka, dın vaziyetini bozmadı, (Sam) (Co) yu ve beraber gelen adam: eliyle yanma çağirdı. şaşkınlık. larmı gidermek İstedi: — Bu piyanonun lisanı yar, anlıyor musunuz? (Col merakla bâsmı salladı: — Vallahi şef bu piyano me selesinden hiç birsey anlama. dım, — Piyanoyu kim çalıyor? — İhtiyar bir kadm, — Ne münasebet, kimin odası burası? — Madam Vilyamın. — O balde piyanoyu çalan da o, — Büsbütün karıştır. — Bak dinle Co? Hep aynı me lodi, kaç defa geliyor. bu çalr nan parçada bir çayritebillik yok mu? — Evet evet! — İşte tekrarlanan bu melodi- nin bir mânası var, Madam Vik yam dışarıyla bu sayede konuş muş olvyor, — Ne diyorsunuz? Vay canr na! Şimdi çalmanın mânasmı dün gece tesadüfen um, — Nedir şef? — “Delik açrldr, diyor, — Yani, eğer Franz Heber mu vaffak olsaydı kadınm en son haberi bu olacaktı, onlar aşağı da beklerken, Madam bumu ça» lacak hazır olduğunu bildirecek ve deliğe girip onlarm yanma 1, — Hançi deliğe? — Fen de bunu öğrenmek isti- Yorum, Sam beraber gelen adama dön iğ . dü: — Sen fırin, sokak kapısmda bekle bu çamaşırcı rolünü oyn yan havdudu kaçırırsak her söy mahvolur. (Devam; vari, geliyorum"

Bu sayıdan diğer sayfalar: