17 Nisan 1942 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3

17 Nisan 1942 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— AL İRAN 1042 Sahili ve Neşriyat Müdüre hakkı târık us Ballldığı yer; Vakıt Mattnam ABONE ŞARTLAR) Türkiye 14.00 Sr. 780 » . . 7 Eepeni 2100 Ee 400 , “© 500 , © nd devam) bize tren bileti gösterdi, Niçin gi. &p geleceği bir sey sö; lemsdi, Bütün bildiğim budur, de. di, Ahmet Kelrmm fik tahkikat sı” rasında verdiği ifadesi de okundu, Orada da bundan başka bir şey o a. ölem orf. Mamur Süleyman Laval yeni kabineyi leöek olan şahsiyetlerin İsimleri , a, alama Mareşei Petene bildirmiş Devlet geti fe müstakbel bazvekii iumda siyasi mahiyetteki görüşme, Sin mevzuu da gizli kalmış bulun . & Hadır. Dünkü günün başlıca vas, Lavalin emrine verilen sevinyo pas Yonununda yapmış olduğu görüşme er olmuştur. gi Siyasi mabfillerinde, Lavalin .— aitme hizmetlerin! ifaya dönü, münasebetle önemli bir nubuk een ve bunda teker teker Fran, #yasetinin büyük meselelerine te, İ vin mi “mek imkân yoktur, Vişi dün, harpten evvelki devreler, * görülebilen kabine buhranları Mütsdaki bareketi manzarayı hatır, yara Başvekil derin takip ve tatbik etne- Di Tüzumlu gördüğü esaslı hat- enrtnietir. Müm, yet söz alan ticaret vekili taz Ökmen,, umumi iaşe va- vi, ithalât, ekmek ve yağ me- N eri ve mahrukat gibi, her bi- m” ayrı umumi efkârr isgal e- in ,Böseleler hakkımda hüküme. hareket tarzmr ve takip ettiği Yeleti eirafile aydmlarmıştır. Tan tarafından vuku bu- ia Dear suallere icap eden cevap- İş, Vekiller tarafından verildik- Sı, ora, Basvekil doktor Refik Yöney yeniden beyanatta bulu- a 0 Sok samimi ve veciz bir ifa king, Plhzasa dahili siyaset hak- İyg» izahat vermiş ve memleketi ba, iten bir çok meselelerde bi , e Böriller duraklamaların ne gi day plere bağiz Me) bir sureti , Bayçplantıdan o sonra, davetliler, İş ŞEkİI tarafından Ankara palas. İingerilen bir öğle yemeğinde bu- bi , 1330 dan 16 ya kadar, bee et erkânı İle samimi rousa. de bulunmuşlardır, AMİ Keyiktak zudis wemerti, Alâiğım nüfus kâğidim: zayi Kinay atar alacağımdarı eskisinin azmış Kg ey Türken ç alma eni 150 numarada An. mahallesi | Şair Osman (18060) ş Eyüp iaşe bürüsundan ai, Hümi Ovit şehrimizde tutuldu hay akiye, kazasında Melek isminde Sahne Artiatini tağiınca kuryuni? ii Ahmet Seza; bir camber, & İstanbula gelmiş ve barada Sultanahmet iki Kaça ar, : Tüy 28 mahkemesi, kendisini sor , ve bakkinda tevk'f mü, kesmiştir. Ahmet Sezer, On, Yolamacaktır, o Yaya söz istedi, .bula giderken ar. kadaşı Ahmet Kalmın kimi gör - meğe gittiğin sorduğunu, kendi- #inin de teyzesini ziyarete gide. ceğini söylediğini, Ahmet Kslmın, bunun üzerine teyzesinin genç o * tep olmadığım sorduğunu söyledi. Dinliyenler gülmeğe başlad sete — E, bunda ne var? Ne demek istiyorsun? Teyzenin genç olup ol madığını sormuş, Diye sordu. ynam: — Hayır, dedi, Ben (teyzemi örmeğe gideceğim, değiğim hal - de o bana fenç mj ihtiyar mi diye sordu, Maznualar, Ahmet Kalmın ifa - desi hakkında bir diyecekleri ol . madığn söylediler, Ce'üeye 15 dakika fasıla veril * di, " POLONYALI MÜHENDİSİN AFADESİ Bunun üzerine Ankarada Atatürk bulvarında Ant apartımanında otu ran Polonyalı su mühendis) Ddvar Ro. manski dinlendi. Eğvar Romanski marnunlardan yalnız Süleyman: tani. yor, diğerlerini tanrmıyor. Mületemel Rusça, Fransızca, Polonyaca ve bir az ön Almanca ilç İngilizceye valf, ber dilden doğru söyleycecğine dair yemin etti, iddin makamın talebi 1. zerine iddiasının Rusça alınması ka- rartaştı, Büdikleri bakkında yanları söyledi: — “Güneş berber salonu oturdu” Hum apartımana çok yakm bulunmak tadır, Her 15 . 20 günde bir ba ber. ber salonunda gider yalnız saç traşı olurdum, “Süleyman göstererek, Bu sdamı da Güneş berber stlonunda ka. adım, Bir gün Süleyman Sırpşa bü- diğimi ve benim de bip bilmediğimi sordu. Ben de cevap olarak konuşu » rum, dedim ve konuşmağı başisâri. Ben artık ber salona gelince saglar mı berber Süleymana kestiriyor, İ sürse akbaplığı arırıyorduk, Gene traş öldüğüm günlerin biride Süliy- man bana siyasetten, harp vüsiyetin. den, dünyanm halinden, bu ve buna benmer işlerden batsetmeğe o bagindı, Onun bu münasebetsiz ve yersiz söz. lerinden birşey anlamamış vo cüzi sicılniştı. Fakat © bu gekilğeii söz. lerine devam ediyordu. Bir gün benimle ayrıca görüşmek işlediğini söyledi. Niyetim yoktu, Fa kat hayatımda kimseyi incitmediğim. den belki bir iş için rica edecek diye konuşmayı kabul etlim. Bir gün kızılay iie postabane oÖnünde rast. ladım. Gene konuşmadan bahsetti, Bir yere kadar gidiyordum. Yarım saat sonra döceceğimi, © vakıt Konu. şabileceğimizi söyledim, Dönlşte beni bekliyordu, Maltepe caddesinin 108. dım ötesinde 3 . 4 dakika konuştuk. Süleyman bana Rus sefarethanesinde birini şanıyıp tanımadığımı sordu, Son zamanlarda o Sovyetlerden bazı Adresler almıyordu. Yugoslav allele- rinin Sibiryaya sürüldüğü söyleniyor. du. Büleymanm da bu maksatla Sov- yet süfürethanesinde tanıdık aradığı ve bir adres iatiyeceğini düşündüm, Rels sordu; — Siz sefaretbaneye gidiyor musu nuz? ' — Gideriz, Fakat sefarethanemizin haberi Olma gidemeyiz. Besim şirem #ürgündür, Nerede olduğu. bümiyorum, Süleymana yardım cl sun diye kendi Kendime bir çare dü, gündüm, Bir Iisan hocası vardı. Bu. nun da bi? Rus talebesi vardı. Hoca. dan rica ederek bu talebayi temin &. debilirdik. Reis sordu: — Bu kadın kimdir? — Bu Madam Şartiye isminde ir İ #ranaızdır. Türk tebaasma geçmiştir. İ Bir dalrenin oğalarmı Kiraya veriyor. İ Benim de arkadaşlarım oturur, Ziya” İ ret esnasında kadmla tanışmıştım. | İşte ben Süleymana bu vasıta We bir çare bulmayı düşünürken Süleyman komtünistiik, Stalin ve Balkanler hak” kmda bahsetmeğe başladı, Sözlerini birbirine Karıştırıyordu, İyi aniryamı. yordum. Siyssetten bahsettiğini gö - rünce esasen siyasetle uğraşmadığım için ve içtimai seviyem de onuala ko. nuşmama miüsalt olmadığından ku 8- damdan yakayı sıyırmanın o çâresini düşünmede başladım ve sefarethanede tanıdığım olmadığını söyledim. Sü leyman 0 canada bana bir de mektup gösterdi, inde tutuyordu. Galiba Z8r- fr dr yoktu, Rela sordu: — Süleymanı yolda ilk gördüğüm vakıt nereye gidiyordunuz? i — Yanımda arkadaşlarım an vardı, suikast dava Onları bakanlıklara kadar götürdüm. — Eimlerei bu arkadağlarınız? — Hatırlayamıyorum. Yanlış söy lemiş olurum, Benim 60 kadar arkada Süleyman bir kaç gün #onra ayni yerde bir dahs gördüm. Bars: — Acaba Rus sefarethünesi benim işin na düşünliyor? Dedi, Evveleo petaretbansde tamıdığı ot . madığınr söyleyen bu ndamın böy demesi beni büsbütün şüphelendirdi. Ben bunun üzerine bu adamın bir casus veya bir polis hafiyesi olacağı ibtimehtni düşündüm. Kafamda bu a. dama karşi bir şüphe bimk olay, Hâkim tercüman vasıtasiyle «Ahen dis Bdvard'dan sordu: — O baide bu adamı neden polise haber vermediniz? Bâvard cevap verdi: — Düşündüm. Bu adam belki bir polis memurudur dedin. O halde ir. mi) kime şikâyet edeöektim. Gülünç mevkide kalırım diye böyle birşey yap mandi, SÜLEYMANLA NEDEN MÜNASEBETİNİ KESMEDİ Bunun üzerine müddelumum! mua- vin? Polonyalı mühendisin Süleyman. la münasebatıı kestiği halde neden dahu sonra oda usturusm bilettiğimi mahkeine relsi vasıtasiyle sordu, Mg, var Roranaşkiz e — Banu da düşünmedim deği, fa kat bu adam ds bir sanatkârdır. var. sın o da kazansın dedin, Şehirde ber bangi bir usturayı biletmek istese 1. dim, bir de otobüs masrafı vermem, Mizım gelirdi, Dükkân bana yakindı, onun için tercih ettim. İddin makamı, gene hâkim vasrta- #iyie sorgusuna devam ederek Ro * mangki'nin ik tahkikat sırasında bir Sovyet vatandaşı le görüştüğünü, ta. hai ismini söylemediğini bildirmişti. Şimdi bunun ismini söyliyebilir mai diye sordu, Edvard Romanaki: — Bir gün bir başka münasebetle bir Rus ile taniytırm. Tanışmamız se. | bebi bâlen Filistinde bulunan Polon. yak bir vetandâşımın komünistlerin Polonya bakkındr ne düşündüklerini öğrenmek istemesi sebep olmuştu, S0 leymanın işi ile bunun hiçbir alâkası yoktur, O adezt sadece tanıdım. Ağı Bı dahi öğrenmemişiim. Şimdi de bil yucağız, sin istediğiniz devlet şeklini kabu'je serbest olacaksmas ve böyle olacaktır, dedi, “las NOMİKOF KMD? ÂĞT Sorguya devam cdüdl: — Berber Süleyman verdiği ifade" de “Romanski bana Nomikof adında birini sefaretie o göreceğimi söyledi, diyor. Böyle bir sdam tanıyor sasi nuz? Polonyalı mühendis dersi Cevap verdi; — Böyle bir adamı katiyen tanısı. yorum. Süleymanın bana alfen çok şeyler söylediğini hattâ uydurdu gunu gazetelerde okuduğum hayretler içinde kaldım, Fakat bu yâ tanları nereden ve ne vasıta ile UY durduğunu bir türü anlıyamadım. Bu işin haliini hâkimler heyetine bi. rakıyorum. Bu adamın benim alaybim de söyledikleri sözler, tamamen ya » landır. Ve benim tarafımdan Süley- mara her hangi bir tavsiyede bulun duğum yolundaki iddislarm hiçbirisi hakikate tevafuk etmez, Reis Sabri Yoldaş bunun üzerine Süleymana: — Bu şahidin ifadesine ne diyeceği” ni sordu. Süleyman bu şahidin doğru söylemediğin! ve kendi Madesinin doğ ru olduğunu söyledi, Abdurrahman bir diyeceği olmadığını kaydetti, Sö” n Kornitof: — Süleyman Edvard Romanski'den babsnderken Nomlkof adlı bir sönm ortaya koymuştur. Bunu biz tanım değrmez gibi şahit de bilmiyar ve t8- aımıyor, Süleyman bu adamın şeklini tarif eder mi? dedi, Hâkim: — Humun area değüdir. O Süleymana ait birşey. Şahlde karşı bir diyeceğiniz varsa onu söyleyin. dedi. Pavlof, şahit Romnnekinin ifa. derinin aynen kendisine verilmesini ren etti, ISMAİL KORKULUNUN İFADESİ Bundan sonra Güneş berberi sahibi İsmail Korkulu dinlendi. Mazmunlar - dan yalnız Süleyman: tanıyor. Yemin etti ve bildiklerini şöyle antattı: — Bu âdam, Birlik berber salonun. da çalışıyordu. Bir gün bir münase- betie İstanbula gitmiş ve oradan av. delinde oradan OBA yol vermişlerdi. J söyledi. Bu adamla sik stk buluşuyor. | lardı, Süleyman bu adamın fakir Dir İ talebe olduğunu parası olmadığı için otalde yatıramadığnı, kendi evinde hattâ ayal yatakta ve beraber yattık larını, bu yüzden geceleri uykusunun kaçtığını bine şikâyet mahiyetinde aolatırdı, Bu adam 15 gün kadar S0 aymanm misafiri oldu, Bir gün biz. don isin alarak onu teğyi ettiğini büdirdi. Hâkimin sorusu üzerine berber İs mall sözlerine devam etti: — Süleyman Polonya olduğumu bildirdiği Bdvard Rormanski ile tan. gırdı. Başka bir yabancının evine pa- zarları traş için gittiğini de bilyo - Tum, Fakat bu adamım kim olduğunu Süleyman bize söylemedi, edi, Süleyman söz isteyerek: İ — Bir yabanci evine tıraş için git İ mediğini deyan eti. Şahit eman böyle bir şeyden Silleymanın hahsetti İ ğini hatırladığın: tekrar etti, Diğer maznunlar berber İsmallin | ifadesine bir diyecekleri olmadığını kaydettirdiler, Bi wrada Kornl'ot relater «öz is - tedi. Süleyman ile Abdurrahmanın ifa delerine tâmnmen muttali olduktan Sonra birşey soracağını, evvelp kuy. dettirdiğiai söyllyerek, şimdi bunun #ras gelmis olduğunu ifade ez, Kor nilar dedi hi; — Şimdi anilyoruz ki Sülevmer ve Abiurrahman beni hiğbir saman beraber görmemişlerdir. Ben vuru anlıyorum. Fakat onlara lütfen bir defa soraramız, dedi. KORNİLOFU ÖMERLE KİM TANIŞTIRDI? Bela; uni ne Süleyman, Ömerle Kor raber olârak hiç gördün mü? Veya beraber gezdiklerini işittin mi? — Görmem efendim, Fakat Kor dım. Buna yemin ederim, Fakat hiç bir zaman Örseri Kornllafla pe gör. düm, me de görüştüklerini işittim, Reis Abdurrahmana &öndl ve ne & | yeceğini sordu: — Ben de Örerie Kornilorı bera ber görmedim. Fakat beraber görüş - tülrlerini Örnerden haber aldım. &* . ye cevap verdi. Korailot ikinci bir sual daha sora. cağını beyan etti ve dedi ki: | — Mesele böyle oldüğu'baide şinidi soruyorum, Bani kim, nerede me za. man Ömerle tanışlırmıştır? Ömerin çok iyi bir dostu olduğumu söyleyen Abturrahman acaba kendisinden bo busuzta bir şey anlamış mıdır? Abdurrahman: — Zannediyorum, ki bir sabah Pav 1 ie Kormlliof beraberce Ömerin evine geliyorlar, Bu takdirde Ü- merle Kornilofu Pavlofun tanışlır. MIŞ olması İâmm gelir. Korjlof devam etti: — Abdrralkman müphem bir sevap verdi. Zannettiğime göre di. ye konuştu, Tekrar soruyorum Beni Ömerle tanıştıran kimdir? Bunu açık bir şeklide biliyorsa pilof ile Abdurrakımanı ben tamıştır. | erline gi heyetimiz Krup fabrikaları müdürü bir ziyalet verdi Fabrika siparişlerimizi yollamak için azami gayret sarfedecek Beğn, 16 (4,4) — Krı fabrikaları müdürü Böhlen, Ber ine gelen 'Türk demir deni; Yolları heyeti şerefine zerho! otelinde bir öğle yemeği vermis, tir, Dün sabah Berline gelen bi- yük elçi Hüsrev Geredeni: zir bulunduğu bu ziyafete Von Böhlen, iki memieketm an'ânayi A işaret ederek Türkiye enberi büyük işler yapan yun, harp halinin istisna zorluklarına rağ enin i yollamak için tereceklerini va, imiş ve Türk heyeti reisi de nu teşekürle karşılamıştır, vk iki taşra'ı tasir | Bütün bir gece devam eden eğlenceden sonra Soyuldular Taşradan mal almak üzere şeh rimize gelen iki tliccar, evelk' gece Sirkecidş bir içkili gazino- da olurup eğlen'rlerken Saime ve Faize adında iki kadınla ta, nışmışlardır. Hayli içki içildir- ten sonra Karagümrükle Sofalı (aşme caddesinde 70 numaralı Nuriyenin evine gidilristir, Sa- baha kadar içilmiştir, Dün sab bu evden ayrılan het iki tilecar, Mürlia ve ceplerindeki paranın yerimi yeller estiğini görünce polisi haberder etmişlerdir, Ka, Gınlar, yakalanmıştır. At irsızı kadın Dün Seryerde hayli gerip bir Bt hıremlığı olmuştur, Hâdisc göze esdi Sarıyerde oturan Mehmet adın ğa birisi, binek hayvanmı otlatmak malesdile Kireçburnu civarında. ki çayırlığa götürmüş, buraya | bağlayıp bir iş için Kiroçburnuna gitmiştir, Ancak yarım saat son- m geldiğinde hayvanım yerinde | yeTer estiğini görmüş, yoldan ge. çen birisine telâşia hayvanını gö” rip görmediğini sormuştur, Yol « büz — Biraz evvel, at üzerinde bir kedman yıldırım hızıyla, saçlarını, steklerini uçurarak dört nala ya handan geçliğini ve Hacıosman baysrma doğma (gittiğini gördüm. Demiştir, Mek atm rengini Sermug, kendi hayvanı olduğunu öğrenin Se jandarma karakoluna telefon | bildirmesi lâzımdır, Abdurrahman; : — Biz suçlular bu sandalyav; zanla, müphemiyelie oturtulan. Tuz, Pavlof vamtasile tanışmış ol. oi i, Kornilof e dığı tayin etm is hikimler & verine oturdu. ABDURRAHMANIN CEVAP VERİ Bundan sonra Payiofu celsade Abdürrehman b Türk değilâir, Türla olmuştur k düşmez, bu etine aittir diyerek AVUKATI YOR dünkü hakkmdn bazi maksatlarla Bözü üzerine Ab- i provokatör, di. vir in Ajanı, ski a duğu söylüyor, Fakat in er ikra gm kesinin istiklâl y, i m Ka ri İ gileri birleşiniz demekle maksat dana Gilüyor Ba sö İ gösteriyor, ki Pavlof ne di İni şaşırmış, Saşkım' bir Paviof müekkitim hak : müfteri dedi, Bunlar, uydu. rulmuş İM DİS romandan baska bir sey değildir, dedi. Kalbi mü. ekkilimin bü isten ve yürüdüğü yanlış yejdın Yaki oan istikrahı hâdisenin İszametini Büslermeğe kâfidir, Ba ajans provokatör, gan- tajer, müfteri sözlerini âynen ken. âisine inde ederim, dedi, Pavlof bu sözleri yeceği, haldedir, kında şan. Lereimandan | ve etmiştir. Bunun ümerime jarxlar. wlor yolu kesmiş ve at üzerinde kasan kadmı yakalamışlardır. Bu, Zahide adında Topbaneli bir genç kzdındır. Tahkikat sonunda ken dsinin bu işte hayli ihtims sohi. ti olduğu ve iki sene evvel tavuk bırsız! ile e beşlayıp bir müde det evvel de bir merkep çaldığı anbısiimiştır. Kendisine yardım| idi anlaşılan arkadaşı Hetioe de yakalanmış, adliyeye verilerek tevkif olunmuşlardır, heyeti kıa bir rizli müzakereder sonra şü kararı verdi: MAHKEMENİN KARARI Maznunlardan Pavlofla Kornile- fun kendilerine tercümeleri yapıl. madığı anlaşlan zabıt varakaları örneklerinin o Naip Hayrünnisa Hazer tarafından tercümanlar va. #tasile teretimelerinin yaptırıma. sma, maznunların orru ettikleri takdirdo müdafında verilen hak- kin kendilerine de verilmesine bir nahzur görülmediğinden ietedik- leri evrakm türkçe suretlerini al malarma müsaade edilmesine, id. din edilen filen sübutu halinde m- ğır cezayı müstelzemi fiillerden © hp bu gibi suçlardan maznunların kanunen kaçacak sddedilmelerine binnen mevkufiyet hallerinin deva- wa vo tahliye taleplerinin de red dine, İstanbuldaki sahitlerie be- Faber işin mevkuflu olması hasç - bile celp mahiyetinde o'mak üzere | zorla gtirilmeleri için müddeiü-| #mumiliğe müzekkere yazılmasına ceza evinde maznımların iste- | den. Husralardan ( Defterim ) den istinsahlar , e pe Ko'kin kılış ku'lananlar, yanlış İamicisrden sakmaseİnlerisr, l AHMET Siir | » #skilen bir kişi bir ferdi boğardı, İ yerdi; | Simdi yüz bin yese bitmez derdi, Kavga, Irfan vo temeddünle azat. *en.., ne hayı Artar ozvak ve havayiç, çoğal hursı câdal, İBRAHİM ALÂEDDİN | Yaşıyanlar değil, yasıyabilen. iler, hayat micadşles'nin kahra. manlarıdır, Ben hayatı zevki için değil, zahmeti için severim, İSVAİL MÜŞTAK | Biz eabiki vahdetin sermesti hi» i ia ramıyız, Saybai tekiirim'zdir naral mesire memiz, "GKADİZADE SEKİP i Ates suyu kaynatır, sa ateşi İ sönllürür: nankörlere iyii etme. Fniz, çünkü kalbinizde kaynıyan Carileti söndürmeğe çalısır, KARMEN SİLVA : Aba da bir, diba da bir giyene, Güzel de bir, çirkin de bir, se. vönel ATA SÖZÜ Çıkarken durmak mümkündür, fakat inerken: asla! NAPOLYON * Alem oldu şad senden, ben esiri * gam henüz, Kıldı #lem terki zam, bende &n- mi âleni heniir, FUZUL “dü İnsanın en sendiği seyler, en REŞAT NURİ . Yeni gerbete çıkmış bir kalp öl. Sürü gi, Siyasetin girdiği mahkemeğ-a adalet çıkar, GIZzO . Admn aksi Var dudaklarının, Sevgin yaş oldu göz kapaklarını. HASAN ALİ YÜCsL * Hakaret muhayyerdir, reddolu- nur, ABDULHAK HAMİT , Doğmak, yaşamak, ölmek, esil mek, hele sevmek, Hep göz yaşsir bazı kuru bir dilin ekmek. HÜSEYİN SUAT YALÇIN * Çalmak, gaspetmek için yapılan savaşlar bizden mefret ve dü- manlık bekdiyebilir, Fakat, baba - ninelerimizin vücutlarını barmdıran, ocaklarımızın bulun - duğu, yarm bizim içine gireceği. miz bir toprak, başkalarına karşı müdafna edildiği vakit savaş mü. Hayır müessesele- rine bırakılan 200 bin lira Naciye Halimoğlunun vasiyetnamesi ibtal olundu Geçen sene Alman hastanesinde ö, len İzmir zenginlerinden Naciye Ha «. imoğlu, 200,000 küsur lira değerin deki menkul ve gayrimenkul servetin den mlihim bir kısmını bayır işleri, na vasiyet etmişti, Vasiyet, ameli yattan önce hastanede yapleişti, Naciye Halimoğlunun kocası Mus, tafa Zekinin, bu vasiyetnamenin ip, tali için İstanbul üçüncü asliye bu Benim Kalfalarımdan biri askere git | dirleikten sonra gülerek Yerine tiği için onur yerinin boş kalmema- | oturdu. i sını istödim ve bu adâmı aldim, İkin. Müddejymumi Cemi' Altay Par. el kânun ortalarda Süleymânm İs. | lofia Kormiofun dünkü eziscde tanbuldan ir arkadaşı geldi, Bu ada. | yaptıkları tahliye talepleri in re. min kendi bemşerisi olduğunu ve An- | dini, Talanbuldaki şahitleri "Anka- karaya hukuk faktiltesina girmek İ. İ raya osibedilerek (o dinlenmelerine çin müracâat yapmak Üzere geldiğini karar verilmesini isteği, Hâkimler dikler! kimselere müzavore elıne. ! kuk mahkemesinde açtığı davaya alt $İ hususi ceza oyi nizamnamesi e. |inuhakeme, neticelenmiştir. Mahke , wn göre yapılacağından, bu | De, vasiyetnamenin kanuni şarlara hususta mahkemece bir karar itti. | uygun bir çekide hazrlanmadığı ve kurma lüzum olmadığının ve #uruş- | ayn: zamanda ais ve kocan mahflam isanm 29 nisan caresinba günü sa- ! himselerine tecavüz eder mahiyette bah 9,“ & birakılmasma karar ve. | bulunduğu kaydiie, bu vasiyetnameyi i iptal ettiğini Bildirmiştir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: