2 Haziran 1942 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 4

2 Haziran 1942 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

GALILE 1564 « 1642 Yazan: Pierre Humbert Çeviren: Bahadır DÜLGER Neşriyat Müdürlüğü raportörü Alir, Astrwemi mevzuundaki keşifle. riyle bu İlimde unutulmaz bir yer almıs ve 7 ikincikânan 1610 ge. cesinde Jübiter'in uydularını keş- fetmiştir. Bu gereyi modem ast. ronominin doğum gecesi olarak ka bal emek lâzımdır. Gülilâe 15 şubat 1504 günü İ- talyanm Pise sehrinde doğmuştur, Babası Vineenzio Gelilâe istidatlı bir bestekür idi, fik tahsilimi Floransada ve Val. lembrosa manastırmda yaptı, Fa- kat gözlerinin hasta olması yüzün. den bu tahsil; kıa zamanda terk etmeğe mecbur oldu, 17 yaşmı bulduğu zaman Pbe Üniversitesine #aydedilmt, bala. hoyordu. Bu Üniversitede talebe iken, 1583 yılmda, sarkıl hareke. tin hususiyetlerini keşfetti, Galilör Pisede tahs'lini bitirdik- ten sonra oraya yerleşti ve 1589 da yapılan bir imtihan neticesin- de Pise Üniverdtesj matematik ikindi profesörlüğüne tayin edildi, Bu tarihten İtibaren de kendisini matematik ve tatbiki matematike hasretiz, Bununla beraber Guiflde edebi. yatla uğraşmaktan da zevk alıyor du, Dant'enin İnfermo ndhı eseri ildamda Floransada verdiği Ii konferans daha profesör olmadan evvel Orlando Furioso adlı kitabı- pa yuzdığı basiyeler bâl& mahafa. » edilmektedir. Galilöenin bu sıralarda meşgul Biletcinin haykırdığı: — Karaköy! . kelimesi onu dal mrs olduğu düşünceden sıçrattı, 'amvaydan indi, Bura. lik ve hayatlıydı, Ve ta- samiyle Bediaya yabanci bir mu- hitti.. genç kz kendini bu hareke- te kaptırarak acılarım biraz unu- tur <ibi olda, winde Tünele semi Taksime &a- dar da yayan gitmeği tasarlıyorda. Çönkü Tünele verdikten sonra çan. tasmda kalan bakiye para, üç ba. "duğu matematik meseleleri sında en mühimi cisimlerin düş. mesi meslesiydi, Bu mesele hakkında Aristo'dan beri bilinen şeyler tamamiyle ha talı idi, Meselâ: nyn: sekilde, fa. kat ayrı ağırlıklarlaki İki cisim yüksek bir yerden atıldıkları ze. man yere birbirlerine o müsavi ol. mıyan zamanlarda düşeekleri ka bul olunuyordu, Bu fikre ilk defn Simon Slevin ve Jan Comets ndir iki Flaman matematikçisi itiraz etmişlerdi. Galilde bunlarm fikirlerini aldı, kuvvetlendirdi ve uzun zamandan beri sürüp giden hatayı bir tecr. be ile düreltii, Pise şehrinin meşhur eğri kule. wnden aşağıya aynı capta biri 1 diğeri 10 libre ağırlığında demir. den iki küre attı, Ve bunlarm ay- "br zamanda toprağa vesr! oldukla. rmt tesbit etti, ” Bu teerlibede Galilfeyi bütün hesusiyetleriyle görüyoruz, O, her #yman ürerinde çalışılacak, genis. İetilecek fikri başkalarmdan nh - İ yor, fakat tecrübeleriyle bu fikir- leri en parlak neticelere ulaştırı- yordu, Bu neferki muvaffakıyeti onun için bir parça da felâketli olmuş. 'tu, Pise Üniversitesindeki bütün | mesai arkadaşları Aristo gibi bir | üstadı yalınlamnk cesaretini kem dinde bulan Gallöenm sleyhine dünmüşlerdi, Bu yüzden 1592 yı- Imda Pise Üniversitesindeki vazi. fesini terke mecbur kalarak P3. done Üniversitesi matematik pro- fesörlüğüne geçti, cunda beliren yeni bir yıldızı mü. alen etti, Birkaç aysxonra ba mevsuda ilk derslerini verdi, Ga- lilde'nin astronomi il, alâkalan. ınağa başladığınm ik terahtirü bu hüdinedir. 1600 temmurunda Galilde bir ve Holandada satışa çıkartmış bu Tumayordu, Ve nisan 1609 tarihi. ai taşıyan Mercure Français mec- muasmda böyl, bir dürbünün ya- pılması hakkmda etrafi malümat vardı, Galliâe'nin yapmış olduğu dür. Münün diğerlerine nazaran büyük bir üstünlüğü kullandığı adesele rin hususi bir şekilde imal ettiril. miş olnasındaydı, Bu dürbünle nraktaki açık bir sekilde görülmesi kabil oluyordu. Galilie o senenin kısada yeni bir dürbün yaptırdı ve ilk defa 7 ikinelicinen 1610 #s bu dürbünü Jübiter'p çevirdi. Bu gozgeni altı göre fasılasız tetkik etti, Bu tet- kik neticesinde Jübiter'in yanm. dan hiç ayrılmıyan, fakat her g£e- «6 yeni bir vaziyette gözüken dört yildızm varlığını tesbit elti, ıpotezinin bir hakikat olduğunu isbat ediyordu, Bu tarihten sonra Galilie OCopernie nazariyesinin en hararetli müdafli oldu. Dürbünü başka gök cisimlerine çevirdikçe heyecanlı neticeler elde «diyordu, Bu suretle o zamana kadar solgun bir yuvarlak eisim olarak tanmmış bulunan ayın düm- yamız gibi dağ'ara, derelere sah'p olduğu görüldü, Hattâ Galilde tet- kiki hasta gözlerinç büyük lar veren günesi bile gözetledi, vazan: NEZİZE MUHİDDİN ekzotik melâlini duyarak serbest. ik te ferahlık hissetmeğe başlı- yordu, *»”» Gönül doktor Tarığım programımı tatbik etmeğe çalıştığı halde bütün gün kırıımlık, eksiklik duyarak üzülmüştü, İki senedenberi urka. daşlarıma çaylarma, daoslarına ya sında hep Ferhatia beraber gitmiş lorlarda ve gezintilerde hiç yalnız kalmamıştı. hattâ bazan bir göl. Eg» sibi kendinden ayrılmıyan genç âşıkmı farla balduğu günler öi- muşta. Şimdi onun, hirlentire hayatmdan celdimesin; çok hazin buluyor, onun ne biüylik ve kıy- wetli bir yeri olduğumu an'ıyordu. Kendisine sevgilisini soranılrn seslerinde, görlerinde masum bir istihem parladığını zannederek Â. HARER — Alsam Pnetan Husralard. a BARIŞA DAİR... ZONA milletlerinin başları üstünde vehsetin bütün dehgelini ve azgınlığiyle fırtınalar koparken, bom burdımanlar ve kanlı savaşlar asırlarm yarattığı medeniyet eserlerini kül ve kömür haline sokarken, arada Sullı rivayet. leri de meydana çkiyor, Falan gazetede çıkan bir haber, filân muarririn bir m si, bir askeri mütehassısn sözle- ri, İsviçreden gelen bir telgraf, korkudan, heyecendan, ışık. sızlıktan betibenzi solan, açlıktan mumyaya dönen insanların yüzünü güldürüyor, Bar; haberi, barış olacağı ihtimali, kaibierine su serpiyor. Pakst, bu haberlerin ömrü pek kısa oluyor, Deticesi çi myor. O zaman, bu haberden $ n Ş nl inater kaplıyor, Muharij ver v. kuşunun şa Sonuna kadar devam cümek kararmı iyettedirler, İki taraf da, ancak bu suretle zafer sendi başlarına konacağına iman etmiş bulunuyor. an iki tarafın kafasında ve viğdanmda yerleşmiş, bir haldedir, Bunun içindir ki, barışlan bahsedilince ateş püskürüyor, “böyle bir gey bahis mevzuu ola. işmanı mahvedinesye kadar uğraşacağım, Ve nihayet imir,, diyor. Almanyanm, beriş hakkında kullar dığı ! inanış, sertlik, kat'ilik itibariyle müttefiklerden aşağı değil, O da barış bahis mevzuu olamaz, kat'i zafer elde edilmeden” diyor, . Anlaşılıyor ki, Jki tarafa göre de, sulh şimdilik kimsenin enelini, maksadını tatmin edemiyen bir periğir; Sevimsiz ve bir peri, Harp devi ise, herkesin faydas:nı kollayan Jerini inançlandırımaya kuvveti yeten, buna iktidarı sevimli bir silâh sayılıyor, inanca şaşmamalı, böyle bir imanla boğu- şanlara ir. Çürkü, savaşa giren, menfeatle- rinin tahakkuku için her gün binlerce insan kurban veren memleketler için en büyük düşmen, dövüştüğü ulus değildir. Bu yâman düşman gudur: Barış ihtimali! Fikrimizce, barış meselesi şimdilik bahis mevzuu ola- maz, Çünkü, savaş. muhariplerin iki taraflı menfeatlerini te- mın etmek göyle dursun, henüz tatmin eder bir duruma gir- medi, Hakikat bundan ibaretken, barıştan dem vunmak hem abes hem mevsimsizdir, vi Barış ancak şöyle olabilir: Bir taraf, elde ettiği menfeat, lerden ömin olduğu ve karşı tarafa istedi yaptırma- ğa muvaffak olduğu gün, Halbuki savaş, henüz bu durumda değildir, name, bedbin olmıya da lüzum yok, Bu duruma ba- karak barışın imkânsızlığına hükmetmek de caiz değildir, Bir gün, hem de umulmadık kadar bir gün gedirki, iki taraftan biri, savaşa dezam; artık lüzumsuz, yahut faydasız görür, karşı tarafa reddedilmesi imkânsız şartlar teklif eder, barış masaşma oturulur, * Bu ihtimalleri bir hulya ve rüyadan ibaret zannedenler de bulunur, Evet belki rüyadır ; hulya da olabilir. Fakat çök defa hayallerin hakikat olduğu görülmüştür. Volter, zamanının prenses'erinden birine. abayı yaktı, bugünkü pespayelığimden sıyrılmış ve sizi © hak ka, CvMmeğe zanmıştım, Kulağınıza bir şeyler de fısıldadım: Sönmez aşkı- mı! Bir de uyandım ki rüya görmüşüm! Fakat rüya ancak krallığımı &labildi, Öteki hâlâ Beninle bahsedelim gel o eski Hezin hüzin bu hatâ hanel Çocuğu bulmak için Amerikada doğum hastahane lerinde çocuklar doğar doğmaz annelerinden ayrılmmış, Vakıa çocuğun boynuna hüviyetini «ös- teren bir Kart takmak (o#detmiş ema çocuk banyo eğilirken bu kartlar çıkarıldığı için sik sik yanlışlıklar oluyor ve çocuklar annelerini değisfiriyorlarmış, duruyor! rüyadan, tabiatta, | Muayyen bir yerine bu fiş konu. yor ve fişin üzerinden bir çeyrek saat müddetle civalı bir Kuarts lâmbasınm ışığı geçirili, yor, Bu ışık fişin üzerindeki yazıları çocuğun derisine, gözle Rürünmiyecek bir şekilde geçiri- yor, Aynı ameliye kadında da tek ! rar «diliyor, Gözle görünmiyen bu işarezler ültra viyole aşığı altnda Bir Amerikalı doktor bu karr | derhal göründüğü için annelerin şıklığın önüne geçmek için bir çocuklarını kaybetmesine imkân çâre bulmuştur, Anne olacak ka, Kalmamış oluyor, da bir hastahaneye gelir gel) tiyatro piyesi yazan muhürri mez ismi hastahaneye geldiği ta- th ve sıra numarası gleminyom boksin üzerinde tesbit ediliyor, Çocuk doğar doğmaz vücudunun de banalıyordu, Böyle her dakika silip üzül- dükçe sevgilisini elinden alan meçhul rakibesine korkunç hir kin- le dolup taşıyordu, Dektorun bi- Iç sade ve masum güzelliğini itiraf ettiği bu kırı bir görse, onu eline bir geçirseydi! Ona ne İşkenceler, hakaretler, ne Isidilmemiş feliket ler hazırlıyacaktı!1 Oh! bu ne se- rinlefej bir intikam olacaktı!, Gönül bütün gece çirpmdıktan sonra sabaha yakm daldığı müz'iç bir uykudan başı şiddetle zonkl Yarak bir saat geçmeden uyandı. hastaydı., bastan ayağa vücud sızılarla İrlryordn, Saate baktı; henüz sekiz buğuktu, Ru saatte Ferhat mutlaka yatağında yat- yorün! Ol belki de belki de yal niz değilmi», rik bir vsrarla bu fileri beyninde büyültmeğe basladı. Onu nihayet bir facin haline koydu: Kalkıp a- «ele giyinerek hemen Forhadm pansiyonun kosuyor, belki kendi. sini içeri almamaları için tonbibli olanların muhalefetine rağmen her kesi iterek, kapıları çarparak içe. Bu yeni keşif hazin ve acıklı re yeni bir gok sahneler yarat. mak için bir ilham menbar ola- ri giriyor, Ferhadın Kilitli! kapısı. mı bir iki tekmeyle #çıyor, hırçm bir rüzgür gibi kırılan kapıdan sal. dırıyor.. içeride karyoluda gördü. Hü manzara ile bir an dona Kal yor, sone, bir intiknm kasırgası halinde alalıyor, sevdigi genç ada mı da onun sevgilisi, masum Ve Güzel kızı da saçlarından yakalı - yarak, birbirine vuruyor, ayakla- rinin da altında eziyor, didikliyor, parça parça ediyor, sonra kendini murafler fakat bitkin O serlenga, işte 0 yüzlere aşk oymununa ku- cak olan sezlonma atıyor. oh! Gönül bunları düşünürken te- kalls eden parmalarının srasm- da ipek yorganmı sıkıp buruştar- mus, vücudu gerginlikten kaskatı kesilmişti, Bunlarm hep hayal olduğunu görmekten mütevellit bir inkisar. MW yerinden frrkhenrak o giyinmeğe basladı, O kadar çabuk giyindi ki ömründe ilir defa pratik bir insan olduğunu anladı ağzıma bir lokma koyacak vakti esirgiyerek sokağa fırladı ve önüne çıkan ilk taksiye atladı. Pansiyondan içeri girince ma. MARKEMELERDE (Baş tarafı 2 incide) — Nehiş izm, Allah var, am- İma, her zeman pis pis lâflar e i derdi, — Kadın dikis dikiyor, kocası galışmıyor, parasmı yiyordu, — Kabahat kimdeydi, sizce? Kadın sustu, Nikoya doğru üf- kek bir tavırla bahtı, Hâkim 5şi farketti: | — Eğer Nikodan korkayorsan | kendisini dışarı çıkartalım, İ Kadın cesaret bulda: — Hayır, istamez.. tabii &aha- İ hut Nikoday Niko, Yunanista- ba gönüllü zaman, İrini /6ws, pus otardu, alt katta sanki gitti; ilk zamanlar beriber. İce gök mes'ut yaşadık, Fakat bu kadın yoluna sasırmıs,. bir güm bir | ) erkekle beraber yakaladım, Evlenme teklifleri? * Yaş 32, boy 1.74, kilo? Bini bitirmiş bir bay; 28.385 79 rmda, bir eri yahut geliri “ bir bayanin evlenmek isteme Kasımpaşa camlikebir sf sokak No, 44 de Muharrem Bö müracat , 348 » 30 yaşmıda, ayda 75 Jira olan bir devlet memuru bâY' yağlarında, ev işlerinden ayi bayanla evlenmek isteme “ tanbul Töphano (opöştrestani ri H. Ayda remsine müracaat “ İş arıyanlar * Ortaokulda okuyan, 18 il bir genç; ailevi vaziyetinin gu dalayıslls herhangi bir v9. | — Sana ne? Nikâhim değil ya,, | de çalişmak istemektedir, Kİ İ Simdi de canı başkası ile yaşamak istemiş olabi! iyi yaşamak isti. yorduysan, nikâh yapardın,, Müddelamumi muavini: İ — tini yolunu şaşırmış isa, ken disi saşırtmış evvelâ, İkinci şahit, İrininin görümcesi Hirisanli idi, Ufak tefek, çok bo. yah bir genç kadm: — Senelerce metres yaşadılar, Aralarında geçimsizlik çıktığından İrini kendisinden ayrıldı, Niko bir gün beni yakaladı, “İrini bana gelmerse kendisin; öldürürümi!!,, | dedi, ifndesine., Niko her şeye razı bir tavırla: — Ne diyeceğim, doğrudur , Ücüncü şahit Orola gelmemişti, Mahkeme, adresi belli olmadığın « dan cağrılmasından vaz geçti, Du. rusmabitmişti, Hâkim son defa olarak, İriniye sordu: — Nikonun ceza görmesini j5. Gynr musun? Genç kadın. gülümsedi — Vallahi ne diyeceğimi sas- tim, Eğer beni rahat bırakıraa ar- tık, Ketalet de verirse, ki evime gelmiyecek, — Mahkeme safta muallâk İş ! yapmaz, cesalanmasını istiyor mu. | sün, istemiyor musun? h İrini vaz geçmek üzereydi: © — Amma, beyefendi, siz bumu bilmezsiniz. bir gece yine sarhos olursa, kapımı kırar, içeri girer, — 0 zaman yine dava edersin, — Devan öyle bir dava kl, vaz geçersen düşer.. söyle, cezasını i8- tiynr musun, istemiyor musun? Hwisanti yine ise karıştı. İrini. nin arkasını dürdükledi ve İrini de akabinde? — İstiyorum! Diyerek yerine 9- turdu, Bundan sonra ımüddeiunemi mu. avini müfaleasmı söyliyerek ONi- konun tseziyesini İstedi, Hâkim: — Biraz drsarria bekleyin... ka- rarı bildireceğiz! Dedi , Dışarıdaki âlem de bir baskay- dr, İrini, görümceesiyle bir köseye, İ Nika du birkaç arkadasiyle bir kö. | seye çekilmişler, başlarma da | hayli kalabalık toplamıslardı. Ni- &onun bir arkadaşı, uzlaştırıcı > İntiyle n gurubuna yaklaştı Komet bir şeyler söyledi. İrini: — Çocuğum! Diye sordu: — Onu İstersen, hemen verir. zaten başında dert. mektep yarası, ayakkabı parasr,, -- Öyleyse getirsin o çocuğumu hemen vaz geçeyim davamdan, — Simdi nasıl girebilir? — Yaa davamılan vaz çeçece dam Panayotiyle karşılastı, Kadm her zamanki gibi gülerek ona ha. siyle nazikâne bir selâm verdi, Giniü sasri.Her sey tabii bir haldeydi, Halâ canı s£ılr gibi oldu, Demek ortndn hükmettiği giti fevkalâde bir hâdise yoktu, Fa kat düşüncelerine ve verdiği inli. kam kararlarına o kadar alışmıştı ii ii tabi vaziyete inanma. yordu, Pansiyoncu kadının yürüne dik dik bakarak gizli bir mana sezmek İstedi, Sonra mer. divenleri bir solukta çıkıp Ferha- dın oda kapımı asabi bir elle sars Kapı derhal açıldı, kilitli bile değildi! İçeri girince önce yatağı baktı; Ferhat yapayalnmdı! Ve gürültüden şimdi uyanmıştı, Uyku sersemi karşısın delirmiş bir halde Gönlü görünce yüzünü bu. ruşturdu, Odalarma birdenbire bir ya. bancı girmesinden rahatsız olanla. ra mahsus sıkıntılı bir itizerin mahremiyetini gizlemde çalışı yordu, Gönülün, biçok zamanlar, onu yatağında iken ziyaret ettiği ol. — Niko ne diyeceksin şahidin sar Hacıkadm 'Tananlı çeş” 19 numarada Halli Parlaya mü * Ortaokulda okumuş, 37 © hir genç; yazı işlerinde veym #7 ân çalışmak istemektedir, Ki rük Mizsar Sinnn mahalleri kak 11 Bümüraya müracaat, * Orlaokufum son sm 18 yaşında bir genç: herhanfi to çalışmak lstemektedir Baf ortabahçe Meciş All sokak 3* rada Halit Aldırınız: ları hâriç) berçün sabahtan kadar ve saat 17 den sonra tarı, (S.C.K) (Gar) (8, Uray (EL Önmel) (ŞU) (HB, #S8İ 4 (RR.G,) (Clddi söz ver) Ot 4326) (AM) (EL) (ŞE) (MD, 315) (Tekcan) (Yedek © (TARZ) (F.A) (Naciye 2 (GM) CAY(A.G.) (kateden! (Ş) (8.2) (Gün 40) (2808 renam) (Br, 4) Beşiktaşta Bay Hatt Gül “ mz gazetemizde çikmepiz. gözlünlizden kaçmış olscak, #ih bir daha meşredeceğiz. Bay Necdet Duru — 'Tenfi yeti hala ilân'ar ücrete tabifi, Him, sonra çocuğunu da * cek, Niko uzaktan arkadaşın? salladı: — Vaz geç istemem.. kmelrnr, Yaşlı bir kadın İriniye totti: — Hukuk mahkemesine " da ver, #inci günü git cuğunu ol, Ru sırada da mahkeme ** dinieyieiler Niko ile İrini0” daha evvel mahkemeye &i Mahkemenin kararı su * ölümle tehdit ettiği V dağa sabitti, Tehditten 3 sine, 30 lira para cezasınk | mekten ve söğmekten de 1 # İ ps, 1 Tira para cezasma | ediliyordu. Fakat eozalar dilince 5 gün hapis ve 81 cozasma çıvarılıyordu. — Niko Im cazanr şimdi vüyeceğir. teci) ettik, Fu! daha yaparsan, bunu da sin, İrini de, Niko da, t, derek mahkemeden çıkt ber ikisi de yanlarmda hayli kalabalıkla koriderii, istiknmetlerinde yürüyüp NİNA r* muşta, Genç adam böyle #İ re alışktı, Derin bir m Ve hazla onu karşılar, ve zevke kapılırdı, Gönül ba ve buruk duruştan çok #mi olmuştu. Demek dolikanlnın onda bie tesiri kalmamışlı artık” deki fırtınayı gizlemeğe tat bir gülüşlş onu kı menetmeğs çalıştı: — Ferhat seni rahsisır gelmedim., hem seni yeti defa görmüyorum ki, Genç adam artık ka tekrar yatmağn esin niyeti * yarım ağızla: > — Uyandırdığınız iyi oldi di . saat dokuza gelmiş, ” ben sekizde belki daha e" mak merburiyetinde Mim, — Ne 9? Beni görünce mı İstiyorsan! — Pek tabii, İst olan bi moeburiyetinden bahseder bahstli sayılır mı? -— Gene ber zamanki nel — Fakat niçin hiddetleri nuz Gönül hanim? (Devamı

Bu sayıdan diğer sayfalar: