18 Ekim 1942 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 2

18 Ekim 1942 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

HAFT A SOHBET Tamburacı Osman Pehlivan Ey ronıt berülarda De Bir sesi bultüli Nedim -bey » en evve çalıyoruz iğte İ sübyan mektebinde z Duvarda saz yak ahiretini kaybedersin sürünüyorun » man peh tivanr nerede tanıdım.? —-Ahmet Rasim Kömençeci Vasi — Bübadan gelme yehlivanlık — Osman pahlivanın elleri ve parmak, - Baba asmalı «— Çalgı çalan zınd Bir şarkı — Arsan padişahim Izin ver bize! Tıratvadan İstanbula — Borazan "Tevfik dost, Os — Muhacirtiğin acım — 1 — Osman peblivan k müder? — Şu ig bi. tazan: Münir Süleyman Gapanoğlu GEN pafta büyük bir sa natkir kaybettik. Taabu” rs Osman Pehlivan halk sanatkârı, mesmiel bucağında açılan ölüm ölür yuvarlandı, gitti, Ne musikisever ler, ne d> musiki sanatkârları, pi dn çalıp okuyünler, üstad ünden haberdar olduklarını gösterecek, isbat edecek bir tecs » | »ür sesi çıkardılar, Aradn sırda değil, hemen ek * seriye sanata, sânatkiren: karşı gösterdiğimiz Miknaydiden, küfren. dan, nankör'ükten dolayı yazık bize Bilmem daha ne zamana kadar sanatkâra, liyakat ve ehliyet sahihi w düne kadar, ensiz köylüsünün içli ve derin musikisi, yurdumuzun mâl havalarını, hak türkülerini onun sazından dinlemek, tanbura. m ineş, nefis, şakrak, çapkın *e rakik nağmelerini işitmek, day mak için, bu koca Türk artistinin olrafına toplanan sayısır dinleyi” ciden, cenaresinde on, on beş kişi bulunamadı, Cenaze namazı “ılı . rırkon de, cemaat olarak ancak birkaç kişi vardı, Mezarlıkta, me zarım bile çevreliyemedik!, , böyle nankörlüklerle kar “ sılaştılıpa, böyle aer Şeyler gördük. çe ifelilüyor, harap ölüyor. utanı * yor ve? — Ey sanat! Buralarda ve sü. | rünfiyorsun ? Diye haykıracağı geliyor, ... O SMAN PEHLAYAN Kamef- Mdr, 1874 de Tırnavada dloğmustur, Babası Palabıyık Fail adında biridir, Üç yaşmda anava. tana geldi, Şu hesaba öre öldüğü zaman 68 yaşmdaydı. Ben kendisini, çocukken tani - im, Rami 1322 yılmön, Kartalda otururken bizim eve çok gelirdi. Saz çalar, Anadolu havaları okur. du, İriyar, siyah pala bıyıklı bir adamdı, Parmakları hayretimi çek mişti: Cok kalındı, Ve bizim var » rraklarımızın iki bilyüklüğündeydi, Onu dinliyenler, —başta rah. metli babamla, üstadım “Ahmet N , Borüzan Tevfik, kemençe ci Vusil, daha sonraları Sotiri İle Amastas, sesinin güzelliği bir gar. bımesel kadar meşhur olan Nedim B tanburasmdan çıkardığı iğmeler karsımda hayrün kalır. ardı. Baba evinden başlıyan hu âsi. Pali; ve şaha arkadaşlığı sonra - an değişti, Pehlivan benim de se ln dinledim, Bu eski nie hiirmetle, sayet ile karşıladım. Osman Pehlivan, musikide gös » terdiği essiz kabiliyeti yüzde yür bir halk sanatkâr olduğunu hemen hemen inkr, kalkardı, Koruşurken, onu, mus?ki bahisle » m getirilmek çek güçtü O seyden evvel ve dn'ma pehli - vanlığile övünürdü. | seye kadar hep sırtımda taşıdı, göğsünde uyuttu, Abel vardığımız yaman, ba. bamla anamın, kaldırmaları öptük” lerini hatırlıyorum, Oradan Kadı. büyüne geçtik, Kafamız: bir yere soktuktan sonra, ben koşmağa, oynamağa basladım, Bir iki yıl böyel geçti, Daha fazla haylazlık yapmamaklığım için, babam beni Kusdilindeki sübyan mektebine | verdi, Oruda okudum, iptidaiyi bir Erdim, Serde var, Babazsın vaziyeti iyi değilmi, farla okuya . madım, Babam mekteplen çikardı, İ yanına aldı, O, berberlik yapıyor” jd. 0 ümirde berberlerin baska / iler de çllerinden gelirdi, Disi. ( Kk, sinnetçilik de yaparlardı, Babam dişçilik bildiği gibi çark glik da elinden geliyordu, Bu şa. natlarm hepsini öğrendim, Bir zamap geldi ki, müşteri Yazla bas. tırınca, tıraş etmeğe başladım, İlk tıraş eltiğim adamlardan para al mndım, Banu, vstalığımı göster, ek için yapıyor, hattâ, dükkânın önünden geçen sakallı adamları çevirerek tıraş ediyordum, Duvarda bir saz asılıydı: Tek telli bir saz, Arada çalanlar olu yordn, Bon da merak ettim, çünkü boşuma gitmişti, Sabahleyin ba. bamdan erkon dükkâna geliyor, duvardan alarak tikredetıyor, çal” mıya çalışıyordum, On tç yasmda im o zaman. Onbeş, yirmi gin içinde, dük. Küâna gelip geçenlerden aşağı çal mamağa başladım, Hatti, bayıla » rından daha iyi tıkmöntyordum. Şurasmı da söyliyeyim ki, ba * bamdan çök kerkuyordum, Ödüm yatıyordu beni saz çalarken göre, cek diye... Sen de bilirsin, pek HE mezsen de elbette işitmişsindir, © devirde çalgı çalmak günahtı, Çal. ğt çalana »mdık gibi bakarlar, Günalikir sayarlardı, Hat — Vazgeç su isten ahretin; kay bedeceğsin! Derlerdi, Gizli iş çabuk meydana çkar, Parmek arkasmdn (gizlenmek mümkün olur mu hiç?. Babam, benim saz çaldığımı duydu, Bir gün, yanıma geldi: — Sen, dedi, Saz çalıyormaş sun, Bana da çal bakalm!, İyi ti. kırdatabiliyor musun? Bir yol dn ben dinleyim, Ben dayak yiyeceğim diye kor. karken, böyle tatlı bir söz işidin. İ ea, sevindim, Gözlerimden korku rekları silindi, kalbim ferahladı, | Sazı alım, Fakat korka, korka... Tele şöyle bir dokundum, O zaman lar, pek meşhur olan: topol önünde yatan gemiler m topunu yer gök inler Aman padişahım isin Ver bize İzin de vermezsen döktür denize! garkısmı okumağı basladım, Sez İ dn zürelee gidiyordu, | Babam kazmak, hiddetlenmek kocası hava meydanında subayıış, bahsederdi. Busikiye gelince, e. Bemmiyefsiz bir tavırla: e m değmez, eh., cahyoruz işte Derdi, Fakat, onun kaçamak osvaplarma rağmen, sfkıştırır, he- yatı hakkında malümet almıya ça. hşrdın, Çok defa beni: — Isla mi yok evlie",, değmez! Diye atlattı, Manmafih bir gfin, bilmem nasil oldu, Hayatı hakkın. da bazı şeyler söylğdi, Geçen gün, onun ölüm heberini duymea, eki notlarımı karısur . dun, batan söylediklerini işte ye ziyorum, İ) omsaN üç savaymda istan. bula rekliğini söylyen, rah met Osman Pehlivan, sözüne söyle devam etmis! — Muhacırlk fena sey... Yol - kırda çekilen zahmeti, meşalkati gocuk kafam'a, çocuk o görüştmle şok kavrıyamıyorlum, Ama, ine »er seyler olünğunu anlamıştım. Anacığım, beni, peştemalla arka . sma bağlamretı İatnefirte selin - .»., Yemeğe geç kalmış, Genç yütüne ve görlerine rağmen saçları besi” beyaz olan bu suhay, bereket ver- sin ki biraz sonra geldi de kadr nm gözyaşları &esildi, bire söylediklerine göre bembar” dımandan zarar gayet azmış; eski bir uçak harap olmus ve hir er hafifçe yaralanmıs, Nihayet hücum bitti, Fakat teh” Hikenin bittiği İşareti henüz veri” medi, Artık ç a çıktık, düklünelar eski gibi ahsveriçelriyle meşçul, İsim ri bitirdikten sonra bir kahveye girdik: kahve içtik ve çilekli tartlar yodik, Patron bugünler. den çok memnun, bir hayli para kırdığrar söylüyor; bir sisecik bile Wikörü kalmamıs, nereden tedarik ls bilrsiyor, döndük, Simli otel hos kasıdar maimazelin m kepez, Otel” | , k, Garsonun keyfi yerinde değil, Göğön harpte yan, tıklarınındam bahsediyor; İşlerin o valdt daha İyi tanzim edilmiş yöğmer yağmıyor, | MEM LEKETENİ Bir hafta. içinde | yümrüklerden içekilemiyen mallar Ticaret Vekâletince ithal edilecek Ankaradan haber verildiğine göre, gümrüklere gelip sahiplerin ce çekilmiyen mallar hakkında ya” püacak munmeleye dair kararma meye bağlı talimstnamenin yerine konulmak üzere Ticaret Vekâletin Ce yeni bir tajimatname hazırlan muş, Vekiller Heyetince Kabul edil” miştir. Bu talimatnameye hasaran güm rüklerden herhangi bir sebeple çe kilmiyen ve memleketin umazmi ih tiyaçları için lâzım olan mallarını alâkalılara salâhiyetli mıntaka ti caret müdürlüğü tarafımdan tebliğ olunur, Bu tebliğ üzerine alâkalı tarafından bir hafta içinde güm rüklenerek, gümrük anbar ve sn” trepolarından veya güzmrüğün mi saadesile konulmuş yerlerden ce kilmiyen malları ticaret veki'eti lözum gördüğü hallerle mıntaka Genret müdürlükleri vasrtas'le a. Wikallar nam ve hesabına mem * lekete sokabilir. Bu malilerdan tesbit edilen fiet Üzerinden satılmayan mellar r# yiç fiyat Üzerinden #atlacak ve husule gelen zarar malı siparis et miş ve fakat çekmemiş oğan müş teridem talep ve tahsil olunacak te. Üniversitede tedrisat 2 ikinciteşrinde merasimle Üniversitenin önümüzdeki derr senesinin iki #kinciteşrin pazarte # günü başlaması takarrür etmiş. tir, Bu münasebetle Üniversite konferans salonundz bütün fakür teler profesör ve talebelerin işte rakike mutad açiş merasimi yapı » Iacak, Ünivemite rektörünün riya #et çüeceği bu merasimi yine bir tün talebeye verilecek müşterek dn 27 Nirinciteşmin salr günü sona erecektir. Yalmz askeriik dersleri nin yazılı ve sözlü son rmthankr” rı 26 birinciteşrin pazartex gü * nüne kadar yapımız olacaktır. Yüksek mekteplerin ekserii 5 msi imtihanlarını şimdiye kader bitirmiş bulunmaktadır. Diğerleri öz İnülmüzdeki hafta imtihanları İsmal etmiş olacaktır. söyle dursun bilâkis sevinir wa gözlerinin parıltısından anla . dym, Benim da koltukiarım kabar- — Olgunlaşmak lâzm,,, Daha &sik taraflarm var, Bu saz, kü. çük... Sana başkasını alayım, Ve detliğini vap, bana gzel, bir ses aldı, İste evlât, ben böyle tanburae: oldum! Kinei yaz: yarm, Yaran; Aleksander Veri Bilhassa Gabi bir sinema yıldı. / si tavriyla öteberj İstemeğe kn #ioca garson homurdanıyor “metr ! dötele baş vurunuz" külü bir Si non şarabı içtik, biberli gihi bir tadı var, Jber yarm sabah er kenilen hareket etmeğe karar ver. | di, Odaların tuttuk Ve hiti sa » bahleyin tç bucukta myandırmanı | için garsona tenbih ettik, Yatmadan evvel karanlık salon | o m Paristen İki kadın geldi, oda isteyen halktan iki ka. dın, Kendilerile berber kamyonla gocnllu bir gene kadn olduğunn, Paristen bnraya kadar ancek # günde getebildiklerini söylüyorlar, Otelde oda yok, kı 65 i rın odalarımız Oğlunun: ğunu öğrenen baba (Evvelâ çocuğu bir temiz dövmuş, sonra da kolundan tutup ağlaya ağlaya karakola teslim etmiş Asiye ceza mahkemesinde biri. si kadın olmak tere Üç maznmn vardı, Baştaki 50 yaşlarında ka » dar saçları Ve bıyıkları ağırmmz, çalık hir gengti, Adı: İspiro, Üçüncüsü siyahlar giyinmiş, el Ji, elli beş yaşlarında bir kadındı; Adı: Aspasya, Hâkim evvelâ Klark Gabi bıyık kı bobstil ceketli, Kanburu bilhas-. sa çıkık genel sorguya çekti, İspi. ro boynunu bükmüş, her şeyi ka » bul etmiş bir tavırla; dığını anlamış, apartmanı birbi - rine katmıstı, Apartmandaki bir gök masum hizmetçiler, mşaklar zan altına almmeş, karakola gölü. rübnüştü, mıyordum, Yattım fakat uyuyama dım, Gözüme bir türlü uyku çir - medi, Nihayet her geyi gözüme al. | dım, kalktım, Babamı uyandırdın ve “Mebruke hanımın ( esyalarını ben çaldım.” dedim, Babam evvelâ sas çok hiddetlenerek beni bir siiği dövdü ve kulağımdan tutarak i halk gayriihtiyari t6 —salondak; — Çaldım efendim, çaldım, de. | Desem etmisi— Mebruke hanr 0, Her şeyi itiraf ediyorum, Türk” seyi çok düzgün konuşuyordu,  nandırıcı bir tavırİn suçunu şöyle anlatmağa başladı: — Ben aliş ay kadar boşta kol, mıştım. Ba vaziyette oturduğumuz. apartmanın birinci katında Bay Akilin dairesinin merdiven Yanım daki pencere daima açık bulunurdu Bir gün paraszlik canıma yetti, pencerede niçeriye girdün, İl ya, tek çarsafını koltuğuma sıkıştırıp çıktım. Çarşıda çalışırken ekmek peynir vesaire satm aldığım Yerginin düldünma gittim, Kendisine: — Bende iki yatak çarşafı var, satacağım, alır mm” e sor dam, — Tabil, dedi ve ikisine 250 kuraş verip aldı, Daha başka var. sa getir onları da alırım, Diye ilâ. ve etti, Bu iş mütemadiyen zihnimi g» cıklıyordu. Ertesi gilnüi evde kim. *e yokken yine aynı pencereden içeri girerek 40-50 parça eşya dn, ba çaldım, Bunları bir çuvala dol. dararak tekrar Yorginin dükkün» na giştim, — Yorgi bunların çalınmış ol . duğunu biliyor muydu? — Bilmemesi için sattığı pas, tırmalar gibi bissiz ve cansız ol - ması Bizımdı! Biliyordu ve ben ge. lince kimse görmesin diye dükkân da almaktan çekindi, Bitpararmın arka sokağından eve git, ben se» nin arkandan geliyorum, dedi, Sa. nt 9 sralarmda Gedikpasadaki evine gittik, Çuvnlı aştı, birer bi » rs Aspasyayı ca — Nasil, dedi, Dünler. bire ye” rar m? Aspasyn esyaları görünce se - vindi: — Elbette, dedi, hepsi al, durum, z Bunun ilzerine Yorgi 50 parça esyaya 25 Tira kıymet verdi ve ba. na da 780 kuruş vererek: — Simdi git, geri yanını yarm dükküânn ger a), dedi, Fakat eve döndüğüm zanian Iyametler kop. tmtista: Bay Alilin karrsı Bayan Mehru ke eve girince eşyalarının çalın . yarar, Mazaffer Ese Min Öniresine götümlü. Karssına Çıkardı: — Esyalarmız oğlum çalmış, li, Babam bunu söylerken ağlıyor. du, —İspiro dn anlatırken ağir yordu— sonia tutup beni karaka. la kendi eliyle teslim etti, Yaptığım işin çok fena olduğ, na anladım, Pişman oldum, Fakat is işten gecti artık, Ne cera verir Beniz razıyım,” Hırsızı mal almaktan maznun olan Yorgi ila karısı Aspasya, İs. pironun her şeyi böyle açıkca ii raf etmesini biç dç beğenmiyor Jardı, Çok şaşırmışlardı, Mer hal de İspiro inkir eder, hiz de işi | tevil yolr ile idare ederiz, diyo dü günüyorlardı, Yorginin sol elinin üstü kimbi” İir neden sişmişti, Hem öylesine gismisti, ki banm kırmız renkli kocuman bir kayan sanırdınız. du elini belki de merhnmet celbetmek | üzere “aklanması” İçin hüsusi sU . rette Euyef bol dikiler "yeninden çıkarmış, masânm üzerine days - mıştı, Bâkimin hitabı üzerine birden. bire irkildi: — Yoh, yalan, Ben bu ohlandan hiçbir-şeycik satm al. Tuamışım, Bir akşam dükkün kapatırken geldi, Arlınsında bir çuval vardı, “Bunlar teyzemi'nd satacağım, Lökin Bitpazarı kapanmak tzere | sende dursun.” dedi, Benim miişterimdir. emi tim vardır, — Pekiyi evlidim, dedim, Fr me dükkünda çoh fare var, eve £i, türelim, Aldım kendisini birim devletha. neye göttüm, Bir köseye koydum, Giderken bana ağlıyarak: — Usin Yorgo, dedi, teyremin çoh sıkıntı var, Yarm eşyaları satınca ödemek Üzere barın 790 ku Tuş ver, dedi, Verd'm, gitti. Ertesi günü dük. bâna gelecekti, gelmedi, önbha er. tesi günü birisi geldi: — İsniro sana bir emanet bırak mis, bunları ver! deği, Eve çuvalı buna verdim, Meğer ba babası imis ve İspiro Wendisine dokunmamı istemiyor, Saka yapa. rak: “Merak etmeyiniz madam, valizinizi çalmak fikrinde değilim” dedim, Emniyetsxliği daha çok arttı, İstasyona giderken -kadm bana İngiliz olup olmadığımı sor. du, “şa halde sir; n'çin askere al. mwadılar?” Bacağından bahsettim, Bundan «sorma kadin hiçbir sözüme inanmamağa başladı, Nihayet & tasyonda kamyonu bulduk. bura » 4 Ön iki kadın bir asker ve çocuklu “Paristen, on dürdüncü | kadmla uzun bir münakaşaya gi. orüz” “Patrona rica ettik, patron istemiyo istemiye Yi bosa'ıncaya kadar sah alonda kalmatarnn barun, Ma bir ih dır, Onlara Almanla rın Pare yördikleğni söyledik, "amağn. koyuldular, Pa. on Parnas ndaki on dördüncü dai süne düşline hlehir şeş söylemeen ağlıyan bu kadınlara acıyorum, Hiariyon ve ben onlar. la beraber, kamyonun bulanduğu istasyona kadar gittik. Wöri bu » rünlu kadına valizini bana verme. sini teklif otm, Kelm valizine riştiler, Nihayet mübhem bir ta » vırla sonradan otele geleteklerini i söylediler, Gayet soğuk bir “mersi verdi, ! mösyö, mersi madam,” bu da Fran İ ex karakterinin başka bir görü - nişi, Biraz sonra dört yaşında sevim, Ki bir kile berhber baska bir kn istasyonu, | din geldi, Ona da aynı teklifi yap. tk, Bu kadın hiç olmazsa mitnet. tar göründü, Merdivende beska bir kadınla / karsılaştım, Bu kadın Durdan ve Etamp arasında nasi? mitralyözle hiçilliklerin; anlater, On kişi 51. müş, kadımesğız da arahasından cıkmağa mecbur olmus, Yeni bir Z3RIN— i Limanda i işçi darlığı hırsız oldu Münakalet, vekilinin isahanı Bayajlara varilen eşya geciikmiyecek Bir müddettenberi şehrimizde vüulan Müsakalât Vekili Azvral Wah Engin dim akştın Ankaraya dönmüştür, Vekil, hareketinden Saretewicre demiştir ki: — Burada Uzerinde durduğum meseleler mümitindür, İstanbul limanın tah; ve tahliye işlerin Öç azami sürat temini, meşgul ok duğum mevzulurın ehemmiyetlile * rinden biridir Biliyorsunuz ki, ir pis darlığı vardır, Limanlar işlet, mesinin verd ği ücretler dolgun o” duğu halde kolayifela işçt bulunur» memas liman hizmetlerini sekte ye uğratmaktadır, Bugünün şart. ları da nazarı dilekate almarak isçi Ücretlerini yükseltmek kararr nı verdik, Bu kararın derhal tat * tikma geçtik, | Denizyolları tarifesine zam Ya prima teklifini tetkik ettim, Bu İ hususta kati kararı Ankarada ve receğiz İ Bağajlarda boz eşyanın kaybol duğuna ait şikâyeti gazetede gör” düm, Evvelce de bi şekilde birkaç gikâyet vaki olmuştu, Meseleye chemmiyet'e el koydum, Bu bir tnniyet meselesidir. Meşgul ola » cağım, Bağajn verilen eşvanm geç kotmasını önliyecek tedbirler de ahnacaktır.” | Tıp ve eczacılık talihi gençler Çarşamba günü üniversitede imtihan yapılacak Maarif Vekâletinin bu serle ilk defa koymuş olduğu usul ssucibin ce Üniversite tıp fakültesine gire * i rek Kkekim'ik ve eczacı mektebine girerek eczatılık için müracaat ot miş olan lise mezunu teliplerin i miktarı, bu şubelere alınması için | tehdid edilmiş olan ele miktö- rm $ iş olduğundan bu sube ler için bu sene ilk defn bir müs baka imtihanı açılacaktır. Üniver site türihimizde ilk defa vukubu Yacak bu imtihanın çarşamba gü İ nil yepilması takarrür etmiştir. İm tihanlar, Üniversite konferans ga” Jonu ile retörlükçe tayin edilmiş dersanelerde yapilacaktir. İ A'mücak talebe miktar; tahdid edilmiş olan bekimliği için | müracaat edenlerin miktarş son hn& olan 60 kişiyi bulmadığndan İ bu sene imtihan yapı mıyacaktır. İ benalrı çalmismış, Arada ne oldn İ ise ben'm 750 kuruşuma oldu, Kay “İnadı gi Demek sen hirseiik okluğu nu bilerek satım almadın? — Yo? — Azan İspiro aksini sövlüyor, — Söyler, Çünküm o dahn ço. rktur, Çoenkluğa verdim, gitti, Yorgünin karsı Aspasya da ay nen kocasının sözlerini tokrarlıya rak suçsuz oldafunu ifade etti, Neticede mahkeme “İspironun aj n dsiresine giriş tarzınm İ hususi bir çevikliğe müstentd olup olmadığının tesbiti için yerinde bir kaşif yapılmasına karar verdi ve : A a baskın bir gtine bırak. Ee önde hızlı herk giderken, belki de bu giti işleri çok yaptı « ğgmdan Allah tarafmdan eli bir balon kadar şişirilmiş olan Yergi arkasından bağırıyordu: — Otel, ohul, heç iyi yapıma dm, Gari gocn biri en gadarcik da mı diisünmüyon ki,.. NİHAT ŞAZİ mhasigele,, Vurguncu kime derler? İK gazetede “söyle bir sere gördüm, “Vurguncu kime derler?” Bu'şoru bana vaktiyle Yino Zer zetelerimizin ginlerce uğraştıkları halde izahma muktedir olamadık ları: “Mütaarrtr kime derler?” s0- rosunu hatırlattı Bu hatirintiş sanırım ki “vur. guncu” tarifinin de "“mütaarrm” in tarifi kadar çetin oluyunulamdır. Günün birinde, insallah birl, bumu tarif eder de bizde “vur” guncu” nun kim olduğunu anlerır. Bürhan Burçak Li — TR beri İs FWTETTİ EEE Rİ e Ni İZ EZTETER i ETT EY

Bu sayıdan diğer sayfalar: