10 Kasım 1942 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 4

10 Kasım 1942 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Atatürk'ün Hayatı Atatürk ik rahatsızlıklarından sonra Ankarada Çubukbarıjma yaptıkları bir gezintide Türkiye Cümburiyetinin kurucu- su Atstürk, 1880 e Selânikte doğ- muştur, Babası Ali Rıza Efendidir. Al Rıza Efendi önceleri Rüsumet memuru İdi. Sonra omemurluklan Ayrıldı, Selânik'te kereste | tüccir- bı etti. AN Efendi fenç öl. dü, Oğlu Mustafa Kemsi küçük yaş- fa yetim kaldı. Mustafa Kemal'i bü- yük ruhlu bir Türk kadını olan Zübeyde Hanım yetiştirdi. Mustafa Kemal ilk tahsilini Se- lânik'te Semsi Efendi mektebi de- nen modern mektepte gördü. Ço- cukluk ve fik tahsil devresine alt hatıralarını bundan 17 yıl önce Vakit gezelesinin muhabirine şu canlı ifadelerle anlatmışlardı: “Cocukluğfuma dair ilk hatırla. dığım şey, mektebe gitmek me- selesine aittir, Bundan dölayı &- namla babam srasında şiddetli bir mücâdele vardı. O Amnem ilfhilerle mektebe başlamamı ve mahalle mektebine gitmemi istiyordu, Ra. sumatta memur olan babam, o xe- man yeni açılan Şemsi Efendinin mektebine devam etmeme ve yeni Usul üzere okumama taraftardı. Ni- hayet babam işi mahirane bir sar- rette halletti; evvelâ merasimi mu- tade ile mahalle mektebine başla- dım. Bu sureile annemin gönlü yapılmış oldu. Bir kaç gün sonr da mahalle mektebinden çıktım, Şemsi Efendinin mektebine kayde- dildim. Az zaman sonra babam vefat el. #, Annemle beraber dayımın nez. dine yerleştik. Dayım köy hayatı geçiriyordu. Ben de bu hayatla kı. rıştım. Bana vazifeler (o veriyor, ben de bunları yapıyordum. Baş heev azife tarla bekçi idi. Kar. deşimle beraber bakla tarlasının ortasındaki bir kulübede olurduğa- muzu ve kargaları koğmakla wğ- raştığımızı unutamam.” Fakat genç enne, uyanık çorn- #an okuyup yarmaktan kaldığını endişe fle görmiye başlıyor. Niha- yet Selânik'te bulunan teyzesinin yanında kalarak mektebe devam sümesine Kerar veriliyor. Ba Ba- vetle Mustafa Kemal Selânik rm! tepfs geçen pek kısa hayatını Ata- HİFK şöyle anlatmaktadır: “Mektepte Kaymak Hafız ismin. &e bir boca vardı. Bir gün sınıfı kaklarda zabitler görüyordum. Ba denceye vasıl olmak için taki, edilmesi lâzımeelen yolun, askeri rüştiyesine girmk olduğunu anl yordum. O sırada annem Selâniğe gelmişti. Askeri rüştiyesine gir- mek istediğimi söyledim, Valide askerlikten mütehaşi İdi. Asker o mama şiddetle mümaeneat ediyordu. Kabul imtihanı zamanı ona sezdir. meden kendi kendime askeri rüş- tiyesine giderek (imtihan verdim. Böylece valideye karşı bir emriva- kl ihdas edilmiş oldu.” Mustafa Kemal bu mektepte kas kin zekfsi ve yüksek kabiliyetiyle derhal kendini gösteriyor, Bilhassa riyaziyede çok üstündür. Bu, hoce- larının dikkatini celbediyor. O kı- dar ki, hocaları. Ona bir talebe &- bi değil, yetişmiş bir adam, kendi- lerinin bir arkadaşı gibi bakıyorlar. Riyaziyede az zamanda hocasından riyade malhmat sahibi olüyor, ders lerin üstünde meselelerle uğraşı- vor, MUSAFA KEMAT. ADININ MENŞEEİ Riyeriye hocasının İsmi Musta fa'dır. Bu hoca bir gün küçük Mus- tafa'ya diyor ki: “Oğlum, senin de ismin Mustafa, benim de. bu böy: olmıyacak. Arada bir fark O bulun- malı, bundan sonra senin adın Mustafa Kemal olsun,” İşte bütün dünyanın dsima sev si ve saygı ile andığı Atatürk'ün #k böyük adı bir sınıfta zekiyr an- lar bir hocamın ruhundan böylece doğuyor, Mustafa Kemal riyariye | ders'e- rinde hocanın bulunmadığı sa. manlarda onun yerine diğer sınıf- lara hocalık ediyor. İDADİ TAHSİLİ Dört senelik rüiştiye tahsilini mu. vaffakıyetle bitiren Mustafa Kemal, idadi tahsilini yapmak Gzete Ma mastır'a gidiyor. Kendisi diyer Xi> *“Mamsstır askeri iğadisinde ri- yaziye pek kolay geldi. Bununln meşgul olmıya devam eltim, Fakat fransızcada geri İdim, Möallim be nimle çok meşgul oluyor, acı ihtar. larda bulunayordu. Bu ihtarlar he- Bim pek gücüme gitti. Hk sıla za. manında çöre aradım. İki, üç ay gizlice Frerler mektebinin husae sınıfına devam ettim, o Böylece mektep derslerine nisbelle fazla derecede fransızca öğrendim.” EDBİYATA KARŞI İLK HEVES Genç Mustafa Kemal'in o zamanı Kadar edebiyatla pek teması yoktur. Bir gün Ömer Naci Bursa İdadisin- den Manastır (dadisine Mustais Kemal'in sınıfına geliyor. Ömer Naci daha © yaşta şairdir. Musta fa Kemal'den okuyacak kitap isti. yor. Bütün kitaplarını gösteriyor, Fakat Örer Naci hiç birini beğen miyor. Bir arkadaşının kitapların. dan hiç birini Beğenmemesi | Mus- tafa Kemal'in gücüne #idiyor, zaman şiir ve edebiyat diye Bir şey olduğunu anlıyor. Ona çalışmı. ya başlıyor, Bilhassa şiir pek ca zip görünüyor, Fakat kitabet hoca. #1 kendisini şilele iştienlden mene- diyor ve: “Bu tarzı içtiği seni as ker olmaktan uzaklaştırır” diyor. Bununla Beraber güzel yazmak he vesi genç Mustafa Kemal'in ruhu. Ba derin izlerini salmıştır. HARBİYE MEKTEBİNE GİRİŞ VE İLE SİYASİ FAALİYETİ ye müsubeka ve münuekeşaler ter. tip ediyorduk, Harbiye senelerinde siyaset (| kirleri baş gösterdi, Vaziyet hak- kında henüz nafiz bir nazar hasl #demiyorduk. Sultan Hamit devri idi. Kemal Beyin kitaplarını oku- yorduk, sibat şu idi, Ekseriyetle an- cak koğuşta yattıktan sonra aku- mak imkânını buluyorduk, Bu ç:- bi vatanperverane eserleri okuyan- lara harşı takibat yapılması, işin Içinde bir berbatlık o bulunduğunu Mhsas ediyordu; fakat buzun mahi- yeti gözlerimiz önünde tamamiy'e tebellür -etmiyordu.” ERKANIHARBİYE MEKTEBİNE GEÇİŞİ Üç senelik Harbiye mektebi tah- silini de muvaffakıyetle bitiren Mustafa Kemal mülâzimi sâni ols rak Erkânıharp mektebine geçiyo”. Hatıralarında kendisi der ki; “Erkâmıharp sınıflarına geçtik. Mutat olan derslere İyi çalışıyor. dum. Bunların fevkinde olarak bende ve bazı arkadaşlarda yeni fikirler peydah oldu, Memleketin idaresinde ve siyasetinde — fenslık- lar olduğunu keşfetmiye başladık. Binlerce kişiden ibaret olan Har. biye tahebesine bu keşfimizi anlat- mak hevesine düştük, Mektep tale- besi arasında okumak üzere mek- tepte el yazısiyie bir gazete tes's etetik, Sımf dahilinde ulak teşki- MAtamız vardı. Ben heyeti idareye dahildim, Gasetenmi yazılarını ek- seryletle ben yazıyordum. O 2. man mekifip müfettişi İsmail Pe $a vardı. Bu barekâtmızı keşfet- miş, ekip ettiriyormuş. Mektebin müdürü Riza Paşa isminde bir zat. tı, Bu zat padişah nezdinde İsma'i Paşa tarafından tehtit edilmiş, “Mektepte böyle talebe var. Ya farkında olmuyor, ya müsamaha © diyor.” denilmiş. Riza Paşa mevki- ini muhafaza için inkâr etmiş. Bir gün gezetetin İcap eden yanlarır- dan birini - yazmakla o meşgildik. Baytar dershanelerinden birine #trmiş, kapıyı o kapamıştık. Kapı arkasında birkaç nöbetçi daruyor- du, Riza Paşa'ya haber vermişler. Sınıfı bastı, Yazılar masa fistünde ve ön tarafta duruyordu, Görme ölüm Bitmez yasımız, jeteki hieranemız ölmez İnsanlar ölür, bir koca târih olan ölmez! Dinmez yasımız, kopsa kryame; bile sonda Mahşerde bir önder bulacak Türk gene onda! la Ebedi Şefle MIM Şef başbaşa merliğe geldi. . Ancök derslen bas. ka şeylerle iştiğa! vesilesiyle tevvi- fimizi emrelti, Çikarken: “Yalan İzinsizle iktifa olunabilir.” dedi Sonra hiç bir ceza iatbikine ürun olmadığını söylemiş, Böyle hareke etmesinde, kendine atfedilen ku- suru meydana çıkarmamak gayr» tinin dahli olmakla beraber hüsnü niyeti de inkâr edilemezdi.” Devrin Abdülhamit jetbdadınm en koyu yıllarına tesadüf ettiği (düşü, nülecek olursa, ilerde savaşlara atr iacak neslin daba © zaman nasıl bir uyanıkiıkia çalıştığını yukardaki sn. tirlar çok güzel belirtmektedi;, Mek, tepe her düşündüğünü (açıkça ve korkusuzca söyliyen, Sultan o Hami, din idsresinj ser; bir dille tenkid e. den Mustafa Kemal, eğer anlayışın keskinliği, görüşünün sörajmiliği ile kendisini bütün arkadaşlarına ser , dirmemiş olsaydı, daha tahejlini bi , trmeden önce o devrin terhip ve im. ha siyasetine kurban gideceği mu , bakkaktı. Mustafa Kema! Harp Akademisini 11 ikinetkimen 1905 şe (bitirdi Bir müdde, sonra tevki? edilerek Yıldıza götürüldü, ve birkaç ay mahpus kal, dıktan sonra Rıza paşanın delâletile kurtuldu, ŞAMA SÜRÜLÜYOR i Li Birkaç gün sonra Mustafa Kemal ve arkadaşlarını erkün:harbiye dal . rasine çağırıyorlar, Kura ile Bdirne ve Selâniğe, yani o samanki (İkinci ve üçüncü ordulara gönderileceklerini fakat aralarında #nlaşrlarsa kuraya sdjyor. Ufak bir anlaşma neticesinde ikinci ve üçüncü ordulara gidecekleri ayırıyorlar. Bu hareket tarm (genç erkân:harplerin amlarında (teşkili bulunduğuna del;i addediliyor ve Mus memur ediliyor. Faka, Mustafa Ke, mal yalnın Şamda kalmiyor. Vazif alarak Süriyenin hemen her tarafını dolaşıyor, O sıralarda Havran ve Ku. neytira civarmda dürgülerle bir ta , ktm meseleler çikiyor, Düretiler üze, rine krtalar gönderiliyor. e Mustafa Kemal de onlarin beraber gidiyor ve rüükli hârekbllerine iştirnk O ediyor Ru vazifede bulunmuş ona bir yandan © zamanki mülkiye idaresinin ne ka. dar kötü olduğunu; bie yandan da or, Gunun Laiim ve terbiyesimdeki eksik | liği gösteriyor. Onun için (o denebi'ir ki, Suriye kıtast genç (o erkümharbin zekâzına geniş bir düşünce kaynağı olmuştur. O genişlik içinde onun ser. test düşünceleri büyük tasavvur ©€ velânlarını o meydan bulabilmiştir Mustafa Kemal, etrafındakilere Kir riyet ve adalet sevgisini, bakazlığa Istibdada, kötü idareye kargı koymak coşkunluğumu aşılıyordu. VATAN ve HÜRRİYET CEMİYETİNİN KURULUŞU Mustafa Kemal (o dürzülere karşi yapılan harekâtta dört &y bulunduk. tan sonra Şama dönüyor, Bu harekât sinasnda kıtasta kumanda eden Lâf, fi bey isminde bir zatla ahbab oluyor. Bu saf Mustafa Kemali Şamda tüc car Mustafa diye maruf birimiyle ta. Alatürk'ün ölmez sözleri * Türkiye Cümhuriyetinin e- riştaği muvarlakıyeti, Türk mal. ve onun değerli ordusu nuu bir ve beraber olarak azim kürane yürümesine borçluyuz, Çeka Türk milleti milli salik ve beraberlikle. güçlükleri yen- İ 4 ine Birisi deygmame in temadiyen ve her türlü vasıta ve m besliyerek inkiğa' et tirmek milli ülkümüzdüir, $ Bütün dünyam midetlerin; İ tanırım ve bu müsrefem harp Sie halarılıda olmuştur, ateş alunda / olmuştur, ölün karşısında olmuş- tur, verin ila temin ederim ki, illetimizin küvvaj Mane. yesi bütin miletlerin kuvve: neviyeşinin pek çok fevkinde dir # Bir isen belki kendi ars. siyle hürriyeti sahsiyesini bert raf etmek ister, Fakat bu Leseb büs koca bir milletin hayatına ve bürriyetine irssı zarar eyliyocek | se, muazzam v3 pirssref bir ha- yatı miltet bu yüzden sönevek ve mahvolacaksa bu tesebhim hiçbir yakit meşrü ve şayanı kabul ola- * Bir millel,bir memleket için norat, selâmet ve muvaffalayet istiyorsak bunu yalnız bir sahıs tan hiçtir vakit talep etmeme iyiz, * Bilelim ki vaml olduğumuz muvatlakıyci, mülletin kuvvetle- rini birleşirmesinden ve teğriki faaliyet etmesinden ileri gelmiş- tir, Eğer aynı muvu 'etleri âtide de kaxınmak istiyorsak ay. nı esasa istinad edelim ve aynı suretle yürüyelim!, * Bilelim ki müli benliğini bil. miyeu mijletler başka miletlerin şikârıdır. * Bütün maddi ve wanevi var. | düşünülen tedbirler arasnda Mustafa lerin bir daha avdetini Göğsünde bu yurdun tüte durdukça ocakinr Eksilmiyecektir ona kan ağlıyacaklar! En önlü sebiler bile etsin ona gıpta Yansın oan dünya yüreğinden kan akıp ta, Bir dağdı aşılmaz, yüce gökten daha yüksek Yetmez biz o insanla asırların övünsek, Solmaz o beniz, yok, o bakışlar gene mâvt Lâyık onu tutsak biz Mihlarla müsâvf! 'Atmaz bir adım arkaya Türküm! diyecek genç Yaktor onu inkfe edecek... varsa ne Iğrengi - Çiğnenmiyscek gökinre yükselttiği tin Anrette bular ölse de ardında bu mülkü! Türküm diyen artık bir aklatir © güneşten İçlerde yanan kutsal alev hep o ateşten Batmaz o güneş rürunu toprak bile çalan Gençlik ATA'nm yolcusudur bir kişi kalsa! Amı içiik evet gitmeğe gösterdiği izden Her gün tuasaktır Büyük Önder elimizden! Yok ondaki nür işte bakm ayda, güneşte On beş yün sığdırdı © dev yüz yık işte! İçerdeki tunç heykeli gök çatlasa, bölmen İnsanlar ölür, bir koca târih olan ölmez! mişlırıyor, Tüccar Mustafa Tıbbiye) lığıni vatin mildafaasına hasret. mektebinin sön smıfikrında iken siya | mekte teenni ve müsamaha güs selde iştizalinden dolayı Uç sene kale | teren milletler, harp ve muhâre- bentliğe mahküm olmuş, sonra Şema) beyi cidilen göze almış ve bağa gelmiş ticarete başlamış. Mustafa Ke| rabileceklerine kani olmuş «dde mal bu tüccar doktorla o arkadaşlığı) dilemezler, Herletiyor ve aradan bir müddeş geş # Bence, bir willetie şerefim, Yam 1906 yım birinci teğ .| haysiyetin, namusun ve insanlı - Dir gece Yüstafa oOKemal ve! ğın vücat ve beka bulabilmesi dlğer dört arkadaşı tüccar Musşafa | mutlaka © milletin hürriyet ve Bn evinde toplanarak, sonraları meş,| jatiklâline «ship olmasiyle kaim- rütiyetin jetihsalinde zükim &mdl ol, | dir, muş olan Vatan ve Hürriyet cemiye,| O* Bu kadır fedakârliklerm tini kuruyorlar. Bu cemiyet gizli ça. | semeresini olimizden kaçırma. İşacaktır, Cemiyeti genişletmek için! mak ve geçen musihet ve felâlırt. gayri Kemalin muhtelif askeri sınıflara #lâjİ miimküin kılacak tedabirj almak, yapmak bahanesile Beyruta, Yufsya| bizim için ber günün düşüncesi ve Kudulüme gitmesi de vardı. #lmalıdır!, Bundan söcıra Mustafa Kemal teş, * COümhuriyetimizin mesnedi kilâtım: yapmıştır, Fakat bu işi Sul Türk eâminsidm, Bu eimianm riyede aran ettiği gibi yapamıyaca .İ efradı ne kadar Türk harsı ile gın düşünerek, tekrar Mskedonyaya | meşbu olursa o câmiayn istinad esiyor. Orada bir çok hamiyetii ar | çden Cümhuriyet de o Kudar kuv- kadaşlar buluyor ve (konuşuyor, Vel vetli olur. Hürriyet © cemiyetinin bir "şubesinil © Çok şey mesmu olur, fakat burada tesis ediyor. mevsuk olmaz! Tekrar Sutiyeye öönen ve orada #çİ © # Çok milletlerin halâs ve iti- #pe kadar kalan Atatürk 1097 yıll lâ mücadelesinde meşhur oldul- eylilünde üçüncü orduya naklediliyor | lar; görülmüştür; fakat bu te ve Manastıra tuyin olunuyor. Fakat! hevvür Türk milletinin şunrlu güzel bir tesadüfle Selânikte £ aliko.| tehevvürüne honzemer, Buluyor, # Eenebi bir devletin himaye Mustafa Kamal bu defn © Selâniğe ve sahahetini kabul etmek insan Eeldiği zaman Vatan ve Hürriyet Ce. | ik evsafından mahrumiyeti, aciz miyeti İttihat ve Terakki © cemiyeti| ve mesheneti itirafılan başka bit adını almıştır. Pek az zaman (o sora sey değildir. Meşrutiyer ân olundu, ©“# En başta vatan müdafansı Bu devreler zarfında Mustafa Ke İ olmak tizere, mahsullerimizi kıy: malin hareketleri tetkik olanunca gö, metlendirmek ve en kısa yoldan rülüyor Xi kendisi memlekette bü . en ileri ve refahlı Türkiye idenli- yük ve radiksi bir değişikliğin Jâ İp, ulaşabilmek: bu hir zaruret sumuna kanldir, Fakat onun görüş İç; leri İtihat ve Terakki cemiyetindeki| © & Pejiket haşa gelmeden ev. bazı şeflerin düşüncelerine uygun gel vel, onun esbabı mania Ve müda- memektedir. O zaman zihniyeti gene taasmı düstinmek lzımidır. Gel. inkılâpemm sözlerindeki derin hall. dikten sonra teellimün faydası kati İdrake müsait değjldir. — e a ar * İcabımda vatan için bir tek ferâ gibi yekpare azim ve karar ile çalışmasını bilen bir illet elbette btyük bir millet ve elbet- te büyük istikbale müstahak ve mamzed olan bir millettir. # Nssfet ve merhamet niyaz etmekle miilet ve devletin seref ve istiklâl temin edilemez, Niş fet ve merkamst dilen, gibi bir prensip yoktur, Türk milleti, Türkiyenin müstakbel çocukları, bunu bir an hatırdan cikarma. malıdır, * Ordumuz, Türk birliğinin, * Halâs :çin, istiklâl için evvel ve Âhir düşmanla bütün mevcudi- yetimizle vnrusmak onu mağlöp etmekten baska karar ve çare voktur ve olamaz! * Her türlü muvaffakıyetin, her navi kuvvetin, kudretin men hav hakilde; milletin Kendisi ol. dluğuna kunnatim tamdır, * Hürriyeti gasbedilen bir mil. 'et ne kadar zenzin Ve müreffeh olursa olsan mitemeddin insani, yet nüzarmda bir asaktın daha İyi mnameleve lâvık değildir. * Hatlı midafan yoktur, cat midafsn vardar. O satıh bütün vataydır, Vatanın her karış top- rağı “düsman kaniyle lanma. öça terkedilemez, # İnkılâbımız Türkiyenin asır lar için saadetini kâfidir. Biye düşen, onu idrâk ve takdir ede rek çalışmaktır, Bir dovar gibi yükselecektir, * Muharebe, dajmi mücadele # Bugün bihakkın iftihar ede. | halinde bulunan gâyri mer'i kav bileceğimiz bütin muvaffakıyetin | vetlerin göze görlinür şekil We bünranmdadır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: