14 Şubat 1930 Tarihli Hakimiyet-i Milliye Gazetesi Sayfa 5

14 Şubat 1930 tarihli Hakimiyet-i Milliye Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

rem are MA VE ii . a MA ği Halik 5 BİZİ NASIL BİLİYORLAR. Kabahat acaba bilmiyenlerde mi? Avrupa'lıların uzak ve yakın Şark hakkında eg ne kadar doğ- ru olduğu bilet iz. Fakat bu misal kadar elle tesadüf edil- mem: işti a anya Viz hâlâ bizi bil- SI in; B ne, fakat ta b zimle sıkıfıkı münasebeti olan ve bil- mak kabil de- Son misal şudur, dün bir müesse- sedeydim, postadan bir mektup çık- tı. Bu mektup bir inşaat müessese- sinindir. Mektup kime yazılıyor bilir m siniz? 1930 senesinin 29 uh sinde: (Çok muhterem Osmanlı İmpa- ratorluğu hükümetinde!!1) filan ye- Te... Bu mektubu alan, erimeie. — hoş cevabi vermiş: (Çok muhterem E- fendiler, Mektubunuz anlik eseri olarak bize gelmiştir. Çünkü on nedenberi Türkiyede bir Osmani nl İmparatorluğu yoktur, galiba tarih- te böyle bir eski devlet firm: zem ve galiba LL. Binaenaleyh vin mektubun - biz için - iade çe OTUZ. Mektubunuzu başka bir zarfa ko- v Berlin'deki Kiri encümenine öndermenizi tavsiye ederiz. İhtira- men İaikamızın.... YE re yanlış olan ait olmadığı tmekte a elalemin bizi ta- e ne wi verebili- riz. Acaba seyyahla ra si yeti yapacağımıza, bir tn miyeti kursak Seba faydalı bir iş yapmış olmaz mıyız ? Acaba gayet kısa bir inkılâp ta- rihçemizi yazıp muhtelif erme tercüme ve bedava neşredem yiz? Acaba şurada benim yaptığım gibi işin edebiyatını, mizahı yapa- ———— e Zare yirmi kuruş birden düş- tü, ne yapalım — My mallara da hemen yerli vuralım, damgası ,MİLLİ TASARRUF MARŞI. Bir > : k çocuk dilinden İsmet Paşa Mecliste vurdu bir kalk boru: Bütün millet canlandı, şahlandı ey Türk gri Yer yer davul çalındı, oldu herkes seferber, Dehşetli harp açlıdı, bekler yeni zaferler. Yurttan çıkan her onluk ya tüfektir ya fişek, Yarın gelip buraya beynimizi delecek. Yerlimalı alırım hattâ kaba da olsa, Yabancıya yüz vermem hattâ caba da olsa Yerli malı kullanmak hem borcumdur hem hakkım, Hem hakkımdır hem borcum, hem borcumdur hem zevkim. Ben bu türlü yolumda yorulmadan sig, Selameti halâsı çünkü bunda görü Da E Böl Fazıl BERKİ lerinden ve meteoroloji mütehassıs- ineccim başri akl tali va dali eyi bi- | larından dostum ve üstadım Zülfo lir? Yoksa ben mi? ağa ileHasso ağa da bu kanaatımı te- Yazan: Paşa Kâzim. yit etmişlerdir. Mün ii başı Fatin Efendi üs- Bu iki davarcı dostumun ilmi ifa- delerine mutlaka inanmalıdır. u yıl kış hafif mi olacak, sert mi? Bunu anlamak için yanlız birtek fenni vasıta vardır, o da köstebekler- di tadım bu min müthiş bir kış alam ho iddia e di una karşı vi başı Abdül- > Tevfik üstadım r! diyor, siddetli kış ol- iin vsim Bes m bir gay- ri tabiilik içinde geçecel e İstanbulun ii torik balık- Öted teşrinlerin başlangıcında çısı da lâfa karışarak başka bir fenni Daha tarlalara bakmız, e eğer köstebekler aşağı yukarı hattın esaslara İ: bir takım laleli ibaret kalıyor. nim tetkikatım büsbü- tün aksine ani edir. aşa Kâzım'ım bu — her ne söylersem doğrudu! çi- ez muvakkaten Paro istifa eder yavmışlar: sene kış şiddetli olur, ye se eli karmakarışık yap- mışlarsa o sene kış sakin ve mutedil eçer. Kös tebekler. en sağlam, en şaşır- maz birer mev: etredir. n fenni iddiamı öyle sa e meteoroloji ilmini köstebek- taka kağıt faça iainad er za ettirmem. sahi söy- Evelki sene kırda bir davarcıya lüyorum ki en ciddi meteorolog kös- Tast gelmiştim, söz arasında demiş- tebeklerdir. iki: Bu köstebeklere bakınca anladım ki Ankara havalisinde, daha doğrusu Orta Anadolu'da kış m vie emilir; bilakis mülayim cekti 22 — Hay babam! Bu sene koyun- — Ne biliyorsun ağam? * — Köstebek yuvalarına baksâha babam! Hesi bir hizada. Ve evenlki senenin şiddetli kışını m dariifünunu profesör- ——ğ nm — — — — cak yerde pratik tarafına geçemez miyiz? ö caba çok dil bilen münevverle- A rimiz buna ne buyururlar? zilköy. runca zamkal a pışır, ne olduğunu bilemez, ben de bi —Senin kumbaran var mı küçük? 'ndim., ir kumbara aldırmadan söylemem. — Sayenizde var Efe: «mizat ile, yani ir sıraya, yani. ii Ss ayl Fası| KAZALAR VE ÇARELERİ YANIKLAR. Eğer vücudunuzun bir yeri ha- (Zaçyağı, tuzruhu, kezzap) gibi şeylerle yandı ise yanığı e yıkayıp üzerine zeytin bir Şi kaleviyat, yani (potas sönmemiş kireç) gibi şeylele yandı ise, yanığı su ile karışmış sirke veya limon suyu ile iğ üzerine zeytin > sürmelidi, Yanıklar birkaç di olur. ile kei — Birinci derecede yanıklar pek az olup derinin kızarmasından iba- rettir. Üzerine biraz zeytin yağı sürüp temiz bir tülbentle sarmak kâfidi Bundan başka, kireç kaymağı vi zeytin yağmın biribirine karışmasile yapılan merhemin sürülmesi de eyis — Sıra — İkinci derecede yanıklar de- rinin SİZ derince ya ir, Yanıs ğın etrafında su kabarcıkları görü“ Tür. unun için, evvela alevde yakıl- mıştemiz biriğne ile kabarcıkları delip suyu akıtıldıktan sonra yuka- riki ilaçlardan birini sürmeli ve te- miz bir tülbentle üzerini hafifçe sarmalıdır. Be : derecede yanıklarda deri “yandıktan sonra et de az çok. zedelenmiştir. Burun için de evvela yaranın etrafı ispirtolu pamukla si- Jinip yaranın üstü de eczane pamuğu ile temizlendikten sonra yanığın ke- .. (Hamızı tutya) lı merhem sürülür ve yaranın üzerini kâmilen kuru tülbent ve pamukla sarmalıdır. —umm. hepiniz bilirsi: i Binen iemb itimat etme- niz lâzım ge nra da Mbk m il çalışırız,eğer leri imha eder- köstebekli sek kışın ni ep meniden öğ“ renece) İşte ta hakikatı fenniye karşısın- da hepinizi, kendimle beraber süküta — ederim. sene kış az olacaktır, dökü bizim. köstebekler yüvalarını karma- Paşa Kâzım.

Bu sayıdan diğer sayfalar: