Şuun-ı Muhtelife 1. Mütareke komisyonu Almanya hükümetine verdiği bir nota ile hükümet-i müşarunileyhayı Rusya'ya karşı vaz edilmiş olan ablukaya iştirake davet idiyor. Rus limanlarına gidecek olan sefainin hareketlerine müsa'ade itmemek, Bolşeviklere aid eşyayı göndermemek, bankaların Bolşeviklerle münasebetine müsa'ade itmemek, ve Rusya'ya gidecek yolculara pasaport vermemek ve bütün hükümat tarafından gerek posta ve gerek suver-i saire ile münasebatda bulunacakların men'i gibi hususatdan ibarettir. 2. Rusya ablukasına iştirak için İsveç hükümetine vuku' bulan teklife cevaben hükümet-i mezkure Norveç ve Danimarka ile ba'de'l-müzakere cevab vereceğini ve ablukaya iştirakden bir fayda husule gelmeyeceğini Stokholm ajansı bildiriyor. 3. Afganistan'ın Moskova Sefiri Muhammed Valihan refakatinde erkan-ı harbiye reisi bulunduğu halde Bolşevik rüesasından Lenin'i ziyaret etmiş ve mülakat pek samimi olmuştur. Lenin Sovyet Cumhuriyeti ile Afganistan'ın dost kalacaklarını söylemiştir. ∼∼∼∼∼∼∼∼∼∼∼∼ Deba Gazetesi ve Türkiye Deba Gazetesi'nde (Goven) imzası altında Türkiye hakkında zirdeki makale neşr olunmuştur. Türkler her ne kadar vesait-i harbiyeye malik değiller ise de bir takım vesait-i icraiyeye sahibdirler. Sabık Osmanlı İmparatorluğu'nda medeni Hıristiyan milletlerin menafi'ini himaye idecek bir takım şerait vücuda getirilmesi henüz imkan dahilindedir. Gerek İstanbul ve gerekse bütün Trakya için bir vekalet-i mahsusa te'sisi gayr-ı mümkin ve cem'iyet-i akvam namına bir devlet tarafından idaresi de kabil değildir. Rusya'nın boğazlara yerleşmesi ne kadar gayr-ı meşru' ise murakabeye iştiraki de o kadar gayr-ı meşru'dur. Amerika manda için icab eden rical-i siyasiyeye malik değildir. Esasen Amerika manda kabul eylediği takdirde yanlış hareket etmiş olacakdır. Konferans Türkiye meselesini tedkik eylemekdedir. Bi-tarafane beynel milel bir kontrole hahişgir pek çok Türk vardır. Boğazlarda serbesti-i mururu te'min eyleyen bir komisyon memnuniyetle karşılanacakdır. Elhasıl konferansça bizzat kendi menafiinin muhafazası için en eslem tarik herkesin Türkiye'de serbesti-i tam ile ticaret itmesine ve bu ticaretin inkişafına müsa'ade etmekten ibaret bulunduğuna kanaat getirilmelidir. ∼∼∼∼∼∼∼∼∼∼ Ermenilerin Muğalata ve Mubalağaları Ahiren Türkiye ve Kafkasya Ermeni Cumhuriyeti dahilinde bir heyet-i mahsusa ile her türlü tedkikatda bulunan General Harbord heyeti azasından bir zat ber vech-i zir ifadatda bulunmuştur. Kafkasya birçok milletlerden terekküb ettiğinden bu memleketde sükun-i tabi'inin takdiri için kuvvetli bir el lazımdır. İ'tilaf devletleri için bu vazife pek çetindir. Ermenilerin diğer unsurlar hakkındaki müdde'iyat ve isnadatında pek çok muğalata ve mubalağa olduğu tamamen anlaşılmıştır. Mahv oldukları, nam ve nişanı kalmadıkları iddi'a olunan Ermeniler birer birer meydana çıkıyor. Ermenistan'da müdhiş bir sefalet ve nüfusça asar-ı inkıraz görülmekdedir. Bu felaketin önünü almak için Ermeniler diğer memleketlerden güçlü ve kuvvetli kadın aramaya başlamışlardır. Ermenistan'da Amerika için bir manda meselesi pek derin düşünmek mecburiyeti vardır. Son Havadis İngiliz mebayi'inden nim resmi bir suretde tereşşüh eden malumata nazaran Devlet-i Aliyye-i Osmaniyenin temamiyet-i mülkiyesinin Paris Sulh Konferansı'nca kabul ve tasdik idildiğini İzmir muhabirimiz bildiriyor. ∼∼∼∼∼∼∼∼∼∼∼∼∼∼ Deba Gazetesi son nüshalarından birinde atideki neşriyatda bulunuyor: Türkiye'de dahi diğer memleketlerde olduğu gibi mütarekeyi müteakib mevcud olan vaziyet muhafaza idilemedi. Murur eden zaman düvel-i i'tilafiye tarafından ittihaz idilecek olan mukarreratın aleyhinde çalışmıştır. Bütün Anadolu bir milliyet cereyanı ile müteharrik bulunuyor. Ve konferansın mukerrerat-ı muctemi'asına karşı bir nev'i mukavemet ihzar eyliyor. Sulh Konferansı Türkiye'nin mukasemesine karar verecek olursa bunu mevki-i icraya vaz'ı için hakiki bir kuvve-i seferiye i'zamı lazım gelecekdir. Ma'mafih müttefikler Türkiye üzerinde ve hatta Anadolu'da bile bir takım vesait-i harekatdan mahrum değildirler. O halde Türkler gayr-ı kabil-i tahmil olan bazı şeyleri müttefiklere kabul ettirmek iddi'asını dermeyan idemezler. Mevadd-ı mezkure ile Hükümet-i Osmaniyenin mukasemesine çalışmak arasında büyük bir mesafe vardır. Hiçbir keyfiyet müttefikleri bu mesafeyi kat'a mecbur idemez. Türkiye'nin muhafazasında iki ciddi müşkilat vardır. Biri İzmir diğeri Ermenistan meselesidir. Bunlar milli akalliyetlere bazı te'minat verilmekle hall idilemezse de herhalde biraz veya çok meselesidirler. Türkiye'ye karşı öyle bir siyaset ittihazı lazımdır ki bu mağlub devlet galiblerin elinde bulunduğu zaman bu siyaset tatbik idilecek bir takım mukarrerat şeklinde asla olmamalıdır. Hükümet-i Arabiyede Seferberlik Haleb dahi dahil olduğu halde hükümet-i arabiye tarafından yigirmeden kırk yaşına kadar olanların taht-ı silaha çağrılmakda olduğu haber alınmıştır. Hükümet-i arabiye tarafından yapılmakda olan bu seferberlik Fransız işgaline karşı olduğu zann olunuyor. Suriyeliler hiçbir devletin işgalini kabul itmemeye kat'iyen karar vermişlerdir. İngiliz kıt'aatı Haleb'den çekilmiştir. § Ayıntab'da bulunan İngiliz kuvve-i işgaliyesinin çekileceğini ve yerine Fransız işgal kuvvetlerinin geleceğini haber alan Ayıntab ahali-i muhteremesi hiçbir devletin kuvvetini kabul itmeyeceklerini hükümet-i seniye nezdinde protesto etmişlerdir. Bütün ahali heyecan içindedir. § Rum çeteleri rüesasından Aleko'nun Sisam'dan topladığı çetelerle Menteşe Sancağı dahilinde icra-yı fa'aliyetde bulunduğu haber alınmıştır. Bu çetelerden birisinin Milas'ın Kocaorman cihetinde görüldüğü ve diğer ikiyüz kişilik çetenin de Malatcin cihetinde jandarma kuvvetleriyle musademe ettiği ve Rumların haneleri taharri idilerek birçok silah, mühimmat elde idildiği mahallinden alınan malumatdan anlaşılmıştır. ---------------------- Nazilli'den: İzmir ve Der-i Aliyyedeki İ'tilaf Devletleri Mümessillerine Keşide Olunan Protestonamenin Sureti Desatir ve hukuk-ı milliye ve tarihiyeyi çiğneyerek ey vahşetlerini mukaddes topraklarımıza atdıkları andan itibaren biz Türklerin mevcudiyetleri, vatanları hakkında perverde ettikleri hainane a'malini te'min için mustahzır ve muntazam plan dahilinde iktidafları kanlar, yakdıkları şehir ve kasabalar ve köyler ve ihrak ettikleri insanlar, yağma ettikleri mallar Yunanilerin yirminci asr-ı medeniyeti şaibedar eden bu vahşiler hissiyat-ı müfterisane ve hunharanelerini tatmin idemeyerek birkaç günden beri Bademli ve Ferhani havalisini toplarla yakıyorlar yıkıyorlar. Medeniyet ve insaniyetden nasibi olmayan bu hunharların süngüsünden firaren kurtulabilen binlerce sefil ve üryan insanlara yeni yeni felaketzedeler iltihak idiyor. Biz Türkler ve Müslümanlar hakkında irtikab ettikleri na-mesbuk vahşetleriyle tarihe cidden ihanet eden Yunanilerin tevali eden vahşetlerinden dava-yı insaniyet ve medeniyetin ve hukuk-ı milliyenin müdafi'i olan zat-ı asilaneleri şübhesiz müteneffir ve muztardır ve zannımız vahşilerin akıtdıkları evlad-ı vatanın hun-ı ma'sumaneleriyle, ağlatdıkları mazlumların, felaketzedelerin gözyaşlarıyla sulanırken bu vatanın sahibleri olan biz Türklerin kanı bu anasır ile mukabele yolunda rizan olunacak ve Yunan vahşilerini topraklarımızdan ve vatanımızdan çıkarmak için dökülecek bu kanların vicdani azablarını ve mes'uliyetlerini Avrupa'nın yirminci asr-ı medeniyetine terk eylemeyecekdir. Ereğli'den: Bizimle gayr-ı muharib iken ve mütareke muahadesince mucib-i işgal hiçbir hadise-i ihlal sudur etmeksizin beş asırlık İslam memleketi ve İslam abidat ve mukaddesatıyla lem'adar bulunan İzmir'in Yunanilerce na-hak yere işgaline inzimam eden mal ve can ve ırz ve namus yağmagirliğinin düvel-i i'tilafiyenin tahkik heyetleri raporlarıyla sübutuna rağmen hala devam ve temadi itmesi ve Yunan canilerinin buradan elyevm çıkartılmaması ve İzmir'deki din kardeşlerimizin her gün kulaklarımızda tanin-endaz olan boğuk ve istimdadkar sesleri silahı elinden alınmış olan bu ma'sum Türk ve İslam milletinin kalbinde humum ve ağzında diş gıcırtıları uyandırdığından bu güne kadar intizar-ı ma'deletle muhafaza ettikleri vakur ve sabur sükunlarını ihlal etmekdedir. İzmir bu zulmetden kurtulmak ve istikbalini ve hayatını tehlikede görerek vicdan-ı millisini izhar ile galeyan eden kazamız halkından binlerce kişi bu gün hükümet meydanında toplanub İzmir'in acıklı hatıratını ve kendi an'anat-ı merdanesini arz ile ma'ruz kaldığı bu elim hadisatı azimkar bir ciddiyet ve intizamkar bir gıpta ile protesto eyledikleri gibi müdafi-i insaniyet ve medeniyet olan düvel-i mu'azzamaya bir kere daha ref'-i mezalim için istirhamla artık Yunanın İzmir işgaline nihayet verileceğine kanaat husul bulmadığı takdirde memleketimizde gücü yeten her ferdin İzmir'i fiilen müdafa'aya ve dindaşlarımızın her gün birer suretle zulüm ve işkence olunduğunu görmekten müdafa'a-ı vatan ve millet uğrunda ölmeye karar verdiklerinden keyfiyeti ve otuzbin nüfusla kazamızın işbu amal ve irade-i milliyesi eseri olan protestolarını milletimizden aldığımız selahiyete istinaden arz ve heyecan devam eden vicdan-ı milletin tatmini için cevaba intizar iyleriz pek müdhiş ve pek mütenevvi' bir suretde ve tamamıyla kurun-ı vustaya has bir zihniyetle tatbik idilen bu harekat-ı siba'aneyi imkan ve zamanın adem-i müsa'adesine binaen fotoğrafya ile tesbit idemediğimize pek müteessifiz. Ma'mafih bu mezalim, şekil ve şümul itibariyle kelimelerin kudret-i beyanı dahiline girebilmek kabiliyetinden mahrum olmakla beraber daire-i ıttıla'ımıza vasıl olanlardan bazıları, alem-i insaniyet mümessillerini nazargah-ı takdir ve im'anına vaz'edilmek "yirminci asırda Yunan medeniyeti" hakkında kütübhane-i insaniyete bir yadigar kalmak üzere hülaseten cem' ve telfik edilmiştir. Eşya ve mahsulat hakkında gerek cebren vaki' olan mağsubat ve gerek kasten ika idilen hasarat bedeli ise başkaca bir defterle müfredatı gösterileceği vecihle milyonlara baliğ olmuştur. Gözler önünde müte'addid ismetlerin parçalandığını ve bir hayli ma'sum kafaların kırılub ezildiğini gören ve engizisyon devrini mumla aratacak bir hengame-i şenaet içinde bulunduğunu pek feci' suretde fiilen idrak eden halk elyevm duçar-ı havf ve heras bulunduğu cihetle hodbehod felaketini teşriha kendilerinde hakk-ı kelam bulamadıkları gibi bu babda etraflı tahkikat icrasına halen imkan da mevcud olmadığından ber vech-i zir arz olunacak vekayi' her halde yine ekall-i kalildir 1. Her türlü alaik-i cihandan vareste bulunan ecdad-ı beşeriyenin huzurgah-ı ebedisi olmak itibariyle mekabir, her memleketde ve her din nazarında caiz-i hürmet bulunduğu halde kasaba civarındaki Müslüman mezarlarının taşları sırf kasd-ı hakaretle parça parça kırılmış ve mekkari hayvanlarına mera ittihaz edilmiştir. Bununla beraber Meyhane Pazarı ve civarındaki büyük kabristanın bir köşesine masalar vaz'ıyla meyhane teşkil idilerek şu vecihle de tahkirat-ı diniyede bulunulmuştur. 2. Serbesti-i edyan her devletde umde-i esasiye bulunduğu halde Yunanlılar vicdaniyata varıncaya kadar teşmil-i zulüm ile Ramazan'da günlerce cami'lerde namaz kılmak ve ezan okumak men edilmiş ve namaz kılındığı sıralarda da cemaat ve minarede ezan okuyan müezzinler alenen tahkir ve istihfaf olunmuştur. Bunun çete korkusundan inbi'as ettiğini ileri süren din mütecavizleri kendi milletdaşları olan Rumların ta-be-sabah serbest serbest sokak ve gazinolarda bulunmalarını men itmemiştir. 3. İ'lan olunan idare-i örfiye mucibince mukaddemen akşam saat dokuzdan sonra dışarıya çıkmak suret-i kat'iyede men' idildiği halde yukarı mahallatda Hıristiyan ahalinin ta-be-sabah çalgılarla icra-yı aheng itmeleri tervic ve iltizam olunmuştur. 4. Erbab-ı namus ve haysiyetden olub ale'd-derecat kasabada birer mevki sahibi bulunan ve hiç de bir edna kabahatleri dahi olmayan kaza müdde'i-i umumisi İbrahim Edhem Bey'le Yenice Mahallesi'nden Arnavudzade Nuri, kahveci İsmail Çavuş Düvenlikzade Arif, dava vekili Hulusi, keresteci ve değirmenci İbrahim Efendiler ve hancı İshak Ağa bila sebeb [Maba'dı var]