2 Aralık 1934 Tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 6

2 Aralık 1934 tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Izmirde Şehrin plânı ProfesörDanje, plânın tat- biki için ne düşünüyor? İzmir şehrinin imar plânmı yapan mimar profesör Renedanje İzmire gelmiştir. Profesör beledi - ye reisi doktor Behcet Salihi ziya - ret etmiş ve baş mühendis Cahitle birlikte şehrin imar edilmiş olan kısımlarını gezmi Birkaç gün Si kalacak o - lan profesör Halkevinde şehirci - lik hakkında umuma bir konfe - rans verecek ve projeksiyonla ba- zı eserler gösterecektir. Profesör şu beyanatta bulun - — Güzel şehrinizi uzun uzadı- ya gezmeğe fırsat bulduğumdan çök memnunum. Belediyenizin İz- mirin'imarı için sarfettiği şuurlu ve devamlı gayret ve faaliyeti takdir etmemek mümkün değildir. Bence bu faaliyetin en şayanı dik- Kat poktası şehrin bütün mahal - lelerinde parklar vücuda getirmek dur. İçtimat noktai nazardan pazar, parklar ve çocuk bahçeleri hayre- te değer muvaffakiyettir. Belediyenin imar plânımı bu kadar itina ile tatbik ettiğinden çok mütehassisim. Plânım hakkın- da Alman mimarı Yansen tarafın. dan ileri sürülen tenkitlere gelin- ce; bence bu tenkitlerin kıymeti hakkında bir fikir (o edinmekiçin Kendisinin hazırladı rini karşılaştırmak kâfidir. Plânı- mın tatbiki hakkında şu fikri edin- | dim ki gerek teferrüat ve gerekse umiumiyet itibarile belediye fikir. letime tamamen uygun olarak ha- reket ediyor. Hakkımda gösterilen itimattan sera belediyenize teşekkür borcumdur. — Şehirciliğin son temayülleri| hakkında biraz izahat verir mi - siniz? — Şehirciliğin temayülleri hak- kında henüz kat'i birşey söyle - nemez. Şehircilik yeni bir ilimdir, bu- nu henüz herkes yeni tetkik et - mektedir. Şunu da zikretmek lâzımdır ki belediyeler mimarların fikirleri - ni kabul etmekte müşkülpesent davranıyorlar. Bu sahada İzmir şehri mes'ut bir istisna teşkil e- KURUN'un Milli Romanı: 29 ığı plânla ese- | Fethiyedeki suikast nasıl oldu? Mühendis Hayri ile karısı ve çocuğu geceleyin dinamitle öldürülecekti, çocuk kurtuldu, karı koca yaralandı Fethiyede Maden şirketi mü - hendisi Hayrinin oturduğu eve dinamit atıldığını yazmıştık; bu suikast hakkında gelen -haberler meraklıdır. Vaka şöyle olmuştur: Fethiyenin hemen hemen kar - şısıma gelen Çavuş burnu mevkii vardır. Fethiye maden şirketi bu- rasını memurları için (o yazlama yeri yaptığı gibi burası bir deko - ville de madenler o ve-fabrikaya bağlıdır. Şirket bu mevkide memur ve diğer işçiler için tahtadan bara - kalar yapmıştır. Memur ve diğer işçiler akşamları işleri bittikten sonra burada yatarlar. Vaka gecesi saat 24 ü 45 geçe Çavuş burnu mevkii müthiş bir di- namit . gürültüsiyle sarsılmıştır. Herkes yataklarından fırlamış, ve şaşırmışlardır. Biraz sonra uy- ku sersemliğinden (okendilerini toplıyanlar mühendis barakasının harap (olduğunu ve oradan iniltiler geldiğini görerek © tarafa koşmuşlardır. Hayrının : barakası üç oda- dan ibarettir. Burada kendisi, re- fikası, Mihrinnisa, dört buçuk ya- şındaki kızları Engin yatmakta - dırlar. aile derin gece uyku - en hâdise olm e Sy bir istisna dedim çünkü hiç bir belediye o kadar kısa bir zamanda İzmir beledi - yesinin meydana getirdiği eser kadar eserler vücuda getireme - yes ün vücuda getirilen bu e- derki lüzumundan fazla oldu- nu zannedenler ( bulunabilir. Fakat 30 sene sonra bu eserler tamamen normal telâkki edile - cektir. Mimer plân çizdiği vakit hali düşünmez, istikbali (o dü Müstekbeldeki önünde tutar. : İstanbul mebusu oAlâattinin daveti üzerine İstanbula gidiyo - rum, orada neşredilen Mimari mecmuası ile bir kaç gün meşgul olacağım. üşü ihtiyaçları göz Babam bunu bir akşam masal gö (Meral) in baş ucunda an - — a de belki bilmezsin Aysel, dinle bak... Eski Türkler inanırlar- dı ki her şey gökten gelir. sevinç getirir. lan eski Türkler her zorlukta bas- larını gök yüzüne kaldırır ve bek - lerler.. Soy sıkıntıya düşünce böy- le bir ışığın gökten yere indiğini görür ve kurtulduklarına inanır - Atalarımızın umduğu ve bekle - dei bu ışık umutsuz ve zorlu gün- e) Smile barlderiel Li lik duygularının kaynaşmasından doğan bir kıvılcamdan başka bir sey değildi. Türkler kurunun her dönümün- de böyle bir yıldızm, bir ışığın ay- | şimşek yol alarak, doğudan Amma bir dınlığında batıya doğru aktılar. Netivede mühendis Hayri ba - şmdan ağırca ve refikası Mihrin - nisa hafifçe sırtından yaralan - mış, küçük Engin mucize kabilin- den kurtulmuştur. Hadisenin nis- beten hafif geçmesi fennen yapı - lan tahkikata göre barakanm tah- tadan yapılmış olması ve baraka- nm altını boş bulunmasıdır. Hâdisenin failleri hakkında şu malümat verilmiştir: Dört beş seneden beri Fethi - ye maden an muhasebeci - liğini yapan Selânikli Esat adın - da biri vardır. Bu zat bütün şir - keti ve hattâ bazı memurları eli- ne almıştır. Bundan on bir ay evvel eski - den beri maden şirketlerinde bu- lunarak tecrübe sahibi olmuş mü- hendis Hayri, Fethiye maden şir - ketine gelip bütün işleri eline a - lımca muhasebeci Esadın nüfuzu kırılıyor. Bundan müteessir olan Esat eski işlerini tekrar yoluna koymak maksadiyle Hayriyi aile- siyle birlikte ortadan kaldırmayı düşünmüş, bu maksatla dört şah- sr elde etmiştir. Elde edilen şa hıslar, birer suretle Fethiye ma - den beli; nini köçek a, Pır ünden Ömer ER Merit ei “bu köyden Ab - dullah O: Bayramdır. Bu şahıslara 750 gram dinamit verilmiş, Köçek Mustafa dinami- di hazırlamış, Mevlut fitillemiş, Bayram ve Alim de gözcülük yap- “ mışlardır. Maden şirketinde kâtip bulu - nan Hilmi adında biri de Esat na- mına vakayı takip etmiştir. Bu adamların verdikleri ifade- ye göre kendileri 150 ser LR tutulmuşlardır. Yapılan tabkikatta muhasebe- ci Esaddan maadası suçlarını iti- raf etmişlerdir. Muhasebeci Esad ve Köçek Mustafa ile Bayram ve Hayrinin hizmetçisi Mürüvvet ev- velki tahkikat üzerine tevkif edil mişlerdir. Mevlut ve Alim de ikinci tah- “gün geldi ki Türk varlığı karanlık- ta kaldı. Adımlarmı şaşırdı. Yo - lunu, izini kaybetti. (Bu uğursuz karanlık çok sürdü.. Türkler gök yüzünde ışık, odoğudaiz görmek için gözlerini yordular.. r gün geldi, o günartık Türk varlığı KM kırılıyordu. İşte ogün bugündür. Öz Türkler yü - reklerinde atalarının (o töresini saklayan Türkler (gene başlarını doğuya çevirdiler.. Gözlerini o ya- na diktiler ve gördüler ki doğudan taze bir altın yıldız £ yükseliyor, Gönülleri o altın yıldıza bağlanı - verdi. Yıllar ve bin yıllar doğ- mıyan bu ışık en zorlu bir günün- e gene Türkün yolunu aydınlat - tı. Karanlık çöken gönlüne bir i tr.. İşte bu ışık, bu altın yıldız Mustafa Kemaldir. Babamın ağır, ağır (o gözlerini kikat üzerine adliyeye verilmiş - ir. Mühendis Hayri Sivas valisi Süleymanın damadıdır. Bu hâdi- se üzerine Süleyman Sami Fethi- yeye gelmiş, gitmiştir, - Hayri de tedavi olmak üzere Parise gitmiş- tir. Bu dava Muğla agırceza mah - kemesinde görülecektir. Buna ait emir gelmiştir. Suçlular da yakın- da Muğlaye getirilecektir. Önce ana katili, sonra hırsız! Balıkesirde Mustafa (Fakih mahallesinde pabuççu Halil İbra- him adında birinin evinde hırsız - rk olmuş, hırsız tuhaf bir şekilde yakalanmıştır: Hırsızlar iki kişidir: Arnavut Deli ibrahim oğlu Emin ve Biga - diç nahiyesinin Baba köyünden Bekir oğlu Mehmet.. Bundan beş ay önce anasını öldürüp o gündenberi kaçak bu : lunduğu anlaşılan Baba köylü Mehmedin yakalanmasmda hel - A Somak Ali Kasım oğlu Mus- ib gayreti siednie - varr e e dükkânma gelmiş telâşlı sellalıl — Arnavut deli İbrahimin evi neresi? diye sormuştur. Fal sonradan pişman olmalı ki, cevap almadan dükkândan uzaklaşmış, Mustafa (lâstik) adlı buldok kö - ğile peşini güdmüştür. Hırsız peşinden gelindiğini görünce sıra çeşmelere doğru koşm aşla - mış, hırsız önde Mustafa ve köpe- ği peşi sıra bir müddet sokaklarda koşmuşlar, en son köpek hursızın ceketinden yakalıyarak. bir daha bırakmamıştır. Hırsız bu suretle | tutulduktan sonra çarşi karakoluna getirilip zabıtaya teslim edilmiştir. Katil Mehmedin : üzerinde. 27 lira ile Halil İbrahimin üzerinden çalındığı anlaşılan bir yüzük, bir altın kordon çıkmıştır. (Meral) in berrak yüzüne baka - rak anlattığı bu masal büküle, bü- küle, kıvrıla kıvrıla kalbimi ke - miren'acılarıdağıttı.. Sildi... Şimdi zindandan, O işkenceden kurtulmuş gibiydim yn Nazilli ve bütün Aydın çalka - n1yor... | Erkekler | silâhlanıyor.. Kaza hudutlarında muhare oluyor adımlar omuzlarında (cephane sandıkları, ellerinde toprak su tes- tileri muharebe siperleri arasında korkusuz dolaşıyorlar. O kadar ki düşman top ateşiyle yıktığı, yaktı - ğı yere yerleşmeden bir kaç yüz adım geride yeni yeni siperler ka - zılıyor.. Ödemiş efeleri, Nazilli delikan - hları dislerinden tırnaklarına ka- dar fişek ve silâh içinde oradan o- raya koşuyorlar.. “ Wi) | E | | N N i | K Bornovadi Çadır basanl isten Kaçırılmak iy Kezban nasıl yara danı Eşref çavuş lâzım ma kikat ve takibatı tig ni ele geçirmiş, rerek sorguları yazıldı vi müddei Tetiği gön“ İsi lerdir. Alg Vaka şudur gi) Siz Ötedenberi arsin ; hi diasile Çamiçinde Me” 8 ölş daşları Yusuf, Ahm ne gösteren gerginlik mika N lenmiş, başta Yusuf olduğ ; Ahmet, Nuri, Ali ve gra tüfenklerile Mekin nr basmışlardır. 5 Çadırda bulunan "5 ç kızı Kezbanı çadırdan 584 rüklemeğe başlamalı Mehmedin kardeşi İl3 Ayşe kızı kurtarmağa $” lerinden mütearrızlar adam akıllı dövdükteti çiklerile zavallı Kezba” | aralamışlardır. Kezbö” & Ti ei Vİ Lai uaaalarmın dair ri | N a 940 Çorum ol 541 ve Saz Bir katii öldü öldü olan Sungurlulu Küf uşakları namiyle mi darmamizın mütem aöl İş Ki ticesinde Yozgadın İk id şehit ederek kaçmağ? ol ii Çoru! rifin ortadan kald! z ğerli bir muvaffak A olma fn teşi ile oluyor-- Aydım yanıyor”. Geçerken görm li dn ere gelen mi 2 , ok ydın mize misafir eti iyle ) Top ve silâh EN rımız kaçtı! açtığı gibi edişi ünde “baskan kr ei Ni b a n eğmes i izi ihtilâ sene de zin ğ Bana Yi görüğü sir Na memleket ket kurtul

Bu sayıdan diğer sayfalar: