30 Ocak 1935 Tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 3

30 Ocak 1935 tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

? ç kötü © di Ca maçı oldu. Birkaç 1 or, alandı. Gazeteler ba - — Ml #avaş alanı oldu. Göz- Ve tutulur işin önünde Nin, €rinden alâka duyuyo - iz mız, idrakimiz de - gi Maya, » Yolumuza do - May, ice işler vardır ki biz i sanır, Ne vakit bil- İki, Me kulağı ki » in Şalınıp o kendisinin ih yen rılac: Te inanır, il dü ai aylar gi ndine göre bilgini ça” ; m Eu harıl gazeteleri say e yoklar. Meselâ ğ ii ünlü am bi —B şu hg Ein bilgin olmak i- İ tamam, nız ilmi at “ne bir kurşun kalem ge- Bayan Eşbi | Uluslar arası Kadınlar birliği reisi şehrimizde Uluslar arası kadmlar birliği başkanı bayan Korbet sulh cemiyeti kâtibi bayan Manu dün akşam Karnaro vapuru ile şehrimize gelmişler, Park oteline Ml Bayan Eşbi, ile bayan Manu, kadınlar birliği mümessilleri ta - rafından karşılanmışlardır. Burada bir hafta kalacak ve ni- © konferans hazırlıkları üzerine gö- rüşmeler yapacaklardır. İki bayan şerefine cumartesi günü saat 16da Tokakliyanda bir çay ziyafeti verilecek, Türk kadın- ları kendilerine tanıştırılacaktır. Türk— Yunan mahkemesi İzmirde Türk - Yunan muhtelit hakem mahkemsi dün Ankara vapuru ile İzmire gitmiştir. Heyet, mahkeme reisi bay Bök, Türk hakemi bay Kiryakopulos, Türk kâtibi bay Tevfik, Yunan kâtibi bay Papa - dopulosdan mürekkeptir. Mahke - me ve bugün öğleden sonra İz- ağır ceza salonunda vi yar - “İ hitleri dinliyecek ve akşa! vapurla Pireye mi Mah - keme heyeti Pire ve Atinada bazı kreş Ma sonra şehri - ze dönece! tl ekle yazar, eğer yeri- Ki gazetede, bir mec - Fır, MR ğmekleri o kadar çoktur Sms raca ir döğüşten daha mı) ) Bi: ku rılan bir mekani önünde sadece iz. Masa- tedi, ii aleyhinde söz di hepimizin iel BA, “İlmi , her gün r Yetin; karşılaşa karşıla” Kaybettiği bir iş - ii m ni üzerindeki deği lahana turşusu yüz e er? o daha üzücü bir > e kuran düşü: Ma şeref, namus lime lime RM dedi iğin doğru değil şöy- le demek varkerbdörtnala haysi- yet ve namus üstüne yürümek stat- taki kavgadan daha mı insanca - dır. Burlar biribirinin örneği olan Teleriiri “— Niçin böyle oluyor a ca - num.. Artık böyle olmasın.. demek- ten ne çıkar. Niçin böyle olduğu - nu tanımak gerek. * 4» En büyük kavga hayvanların arasındadır. En büyük barış ge - ne hayvanların arasındadır. De - nizlerde balıklar biribirini kova - layıp güçlüler zayıfları yattukları halde bir ağacın üstünde, bir akçe altında bir kaçı birden ezile- cek kadar hafif bir sürü canlı ra- hat, rahat yaşarlar. Bu kavganın, bu barışın sebebi şudur: Biribiri - ni yatan güçlü kuvvetli balıklar aynı cinsten gıda alır. Halbuki bir ağacın kabuğunu miren minimini hayvanlar ayni cinsten gıda almazlar. Ayni cins - ten gıda alanlar biribirlerinin düş- manıdırlar. cinsten gıda almıyanlar biribirlerile barış halinde yaşar - lar. Bunu insan topluluğu için dü - şünecek olursanız şu sona varır - sne *“— İşleri aralarında biribirlerini severler. Sevmiyenler aralarında iyi iş bölümü yapmıyanlardır. Tole - ranssızlık, kavgacılık, ahlâk değe- rine lâzım olduğu kadar ekemmi - yet vermemek hep bundan ileri geliyor. bölenler İş bölümünü ilerleme proğfa- mt içine alan yeni Türkiyenin ya * i anki tarihinde bugünkü şikâyet - pi yer bulmıyacaktır. Sadri Ertem cedi Ona Kn kadar her $eY | uzun müddet Şehir Meclisi Cumartesi günü Şubat toplantısına başlıyor caktır. Azalara gidermi İlk celsenin rüzmü si şudur — 935 bütçesi, — İtfaiyeye alınması lâzım gelen Bankasının parçalayıb ni eme Yıldızdaki sergi yeri- ne aid a; haritasınm hakkında (o Daimi encümenden gelen evrak. 4 — Yeniköyde Simitçi sokağında pazar ı hakkında daimi en » ve en evrak. madeni Sel ra fabrikası hak » - mazbatası. bat ime müessesesinde sâ- e sairenin Kad vapur Yarın limanımıza gelecek geminin hususiyeti Bu senenin seyyah mevsiminin ilk vapuru yarım 300 Amerikalı seyyahla limanımıza ilem “Resolute,, isimli ve “Hamburg - Amerikalayn,, İğrek rm e o- lan bu büyük vapurun ayrıca bir ” hususiyeti daha vardır. Vapurun süvarisi kumandanı Kruze bundan bir ay önce kadar Atlas denizinde korkunç surette fırtmaya tutulan İsveçlilerin “Sis- to,, vapurunun mürettebatını kur- tarmağa muvaffak olan denizci * dir. Bu münasebetle kumandan Kruze, uğradığı limanlarda büyük takdirlerle karşılanmış, Norv kralı kendisine bir madalya ver - miş, Yunanistan hükümetinden bir madalya verilmiştir. Vapur ve . buçuk gün kalaca! Esnaf bürosu Ticaret odasına bağlandı A EŞ gey KURUN 30 İkincikânun 1935 same i Konuşmalar | Anadolunun sesi Dilsiz miyim ben?.. Kimse ba- na dilsiz diyemez. Ben; ancak bugün; batıdan doğuya dek, dün- yanın çepeçevre, her yönüne ken- dimi tanıttım. Ama, benim güzel erdemden ötürü, eksik bir yerim var. Sesim çıkmıyor benim, sesi” mi duyuramıyorum: Anadolu - nun sesi işitilmiyor. İşitilmez ol - du Anadolunun sesi. Türkün resmi yoksa var; Sinanı ışıldakla DA ka , yeryüzüne an sa - lan ozanı ei. halkın dile des - tan olan sözleri var: “Ay doğar mini çini “ öpsem ağzın içini,, Tür- Rün raksı yok mu? beğe Frengin ağzı sulanıyor. Diyorlar ki, Türkün musikisi de yoktur. Kim demiş bunu?. Bu- nu söyliyen kimdir? Batının sesi var diyenler diyor bunu. Batıya, sesini, Vağner vermiş, Bethoven Eli Şubert, şu veya bu ermiş.. Ama onlar o sesi nereden bulmuşlar? Yurtlarından değil sesim yok mu?. Dilsiz miyim ben? Dilsizsin diyorlar bana. Ba- na: senin sesin yok diyorlar. Di » e Pa Seli a yorlar ki: Romanyayı dinle. O dağıtma leri yapi i i mü ü i talimatnamenin tetkik o ve tasdikine ani Sebe ml t e nun masikisi inde, Rumeli ovaları- dair vilâyet ekim çevirgenliğini i a habasi vardir batası. dasınm bir şubesi olarak çalışma- o Su çalınırken, yüksek dağ- ii ğa başlamıştır. 5 lara, yalçın dağ eteklerine tırma- Yaş sebze formülü Esnaf murakabe bürosu bilin - > akarkular Başinda'dinle'i uygun değil Bundan bir müddet evvel bir İngiliz firması Türkofise müraca- at ederek yaş meyva ve sebzelerin saklanmaları için Dir formül Me sürmüştü. ir > 1$ DU imi 4 Uzun göz SE geçirmiş fakat bu fomdl |: w GERİ edilen ,yaz meyva ve- diği ve lezzetini dei gö ür. Firmaya formülünün tacire teklif edilemiyeceği cevabı verilmiştir. şi EM Açıkta yemek götü- Uzi rülmüşi ER LL ln parak açıkta yemek gi ii ve götürenler ie sa cezalandırılmalarını bildirmiş - tir. Lokanta garsonlarmın üst ve başlı asi kat edilmesi de bildirilmiştir. ÖLÜM Kastamonu saylavı Bay Ali iz kaybettik Kastamonu saylavı ve Türkiye Turing ve Si obil klöbü ikinci reislerinden bahriyeli bay Ali Rıza dün sabah tedavide bulunduğu Şişli Snrenileiz zatürree ihti - lâtı neticesinde ölmüştür. Memlekete kıymetli hizmetler ndra ataşe navalliğinde ve Bahriye Erkânıharb riyast ve - kâletinde bulunmuş olan bay Ali Rıza, vatanseverdi. Ölümü bütün kendini tanıyanları çok acındıra - caktır. Cenazesi bugünkü (o çarşamba günü Ayaspaşadaki evinden kal - dırılarak, öğle namazı Teşvikiye camiinde kılındıktan sorna Hürri- yet tepesi civarındaki Feriköy me- zarlığına defnolunacaktır. rThumun ailesine ve dost - larına teessürlerimizi bildiririz. diği gibi bundan evvel İstanbul ti- caret müdürlüğüne Me idi. Fa - kat ticaret müdürlüğü Ankara; taşındıktan sonra Bide ri odaları nizamnamesi mucibince ticaret odasına bağlanması lâzim gelmekte idi. Şimdi büro ticaret le bağlamış ve oda umumi | kâtipliğinin dördüncü bir şubesi aileni çalışmağa başlamıştır. Bu şubenin müdürlüğüne, oda neşriyat şubesi müdürü bay Galib Bahtiyar ve hesab işlerini de ida- re etmek üzere bay Remzi getir - tilmiştir. Remzi dünden itibaren yeni vazi - felerine başlamışlar ve mürakabe bürosunun ös gözden geçir - meğe koyulmuş Polis haberleri : amimi emelleri Doğururken öldü Dün Zincirlikapıda Karkapı - am oturan Gülizar a - ımda bir bayan, doğurma esna - —. fenalaşmış, kaldırıldığı Cer- rahpaşa hastanesinde ölmüştür. KALP DURMASI — Dün saat 16 da Karagümrük caddesinde 60 yaşlarımda hüviyeti meçhul bir a- di birdenbire yere düşerek öl - müş, yapılan muayene sonunda ö- ümün kalp durmasından olduğu seki SÖNDÜRÜLEN ALEV — Dün saat bir buçukta Balatta Mürsil - paşa caddesinde 187numaralı e - vin orta katında oturan bayan Bu- amaşır yıkamakta iken baca- pd alev çeş ise de yangına y tü KÖMÜR MÜ ÇALMIŞ —Dün Sirkeci vapur iskelesinde kömür - cülük eden Hasan adında biri, Na- ci ile Yusuf adlarmda iki kişinin kendine aid olan kömür anbarın - dan sekiz çuval nı iddia etmiş, suçlular yakalan - mıştır. z Bay Galib Bahtiyar ve bay, v kömür çaldıkları | nir, yeşil tarlalarda yol alırsın. O beyaz çakşırını, kadının g: gi eteğini görürsün. Kar, Bilal buram yağar oezgide.. Yağmur şahırdar, esiler sertleşip tatlıla - nır; hava durulur, gün doğar, tan allanır.. iyorlar ki: senin sesin yok. Peşteyi işittin mi? Oranın musi - isinde Tunanın cana can katan havası vardır. Tuna suları nasıl şakırdarsa, nasıl şıpırdarsa, Peş - te musikisinde o havayı, o sesi, o akıyı bulursun.. Viyanayı duymadın sanırım? diyorlar bana. Viyanad. toz gibi serpilir. Viyana musiki - sinin ezgisinde, Serpantin gibi u- zayan, konfeti gibi serpilen apay lerken evren coşuyor, m m sesine can kulağı veriyoruz. Ya benim onlar gibi, güel üstün sesim yok mu?.. Var. Bal - kanın, batının, doğunun nasıl se- si varsa, benim de öyle sesim var. Anadolumun sesi var, Anadolu - mun hem sesi, hem sözü var, O söz ve O ses ulusun sesi, ulusun sözüdür. Benim memleket hava- larım, benim memleket türküle- rimdir, 2 alaturka değildir. Onlar Türki Radyo: İRİ mem- leket e Peştede Tuna şarkılarını, Sovyetlerde Sibirya türkülerini dinlemek gücüme gi - diyor. Kahireden Arabın çöl ez - gisini dini liyorum > ği - mun gür Nedim bana: sesin yok! diyo: lar. Bunu neye söylesinler, e söyliyebilsinler?. Benim var. Benim türküm, benim a benim yamık, coşkun kabına sığ * Seelâmi Jzzet Kayacan gap” (Lütfen sayfayı çeviriniz) | |

Bu sayıdan diğer sayfalar: