11 Şubat 1935 Tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 7

11 Şubat 1935 tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

TN EMTLE kaş. Tm Niyazi Ahmed Okan D R ME HAT ATUN: . Selime Hi pref gi e dağ le : Nİ üştü, ie NİYE CAMİİ: (1685 - a mevliviyetinden az Da Pula Efendi adında esi (1689 siir, v een HASAN EFEN - ! taşıyan birinin yap - i iniden maha ile de bu adı a ği gi sefi "5 Hana 0 yeşil ca m Efendi, Tophane vilirken emi yapmış- iy ik » İle aldr. Bura 139) da erdi E - imda bir; ; Ke çekişi “iğ > 1 esli b *“İ,, SALI PAZARI ral ada Salı günleri İ Mâsından semtin adr ilg, © olarak mıştır. ni ol gözleri badem. ile ak Bi Findikli şeref. l pyilen Fındıklıdan son - iş da; yö Mi kalmış iken zültü i siyahkârmı Daştan, Mere ahir lee Ny almalar. l in sayıl biri idi. Burada iğ Mira anılan, kasr Uv üzün kurunlar, İstan - | orm kamaşmıştır. sh ln Osman Böyin yalı ar- n i in alez & 1Şi © - eki İren ve ram eN Pa yı şa yalısının vee çrini alarak imi i İ: O Nusretiye dir inci tarafmda O kurulan i Mahmud şavuş adın - * Bu mescid emi sonra 1163 yılmda id adar Mehmed ile 3 kalmasın!.. Ois- a ia bana döndü; Tica edeceğim, Nm ği ene isen balaym ie Di Götü) ver- j Mi “Siz gidiniz. Size ih- Vay hiç görme. mi İN yy sa » Solgun du- / Mm aa mumyaya Söylerken güzel yü- ii ii ven bilireği Kayyç “Tefrika No, — g4a— ophanenin sihirbaz esirleri Kaki-Topanöilen. bir görünüş, hirbazlar, İskenderin iztti ile TOPHANE Galata sahilinden Tophaneye dönülen yerde eskiden Metopon adlı bir liman vardı. oCenevizler, Haliçte işi olmıyan gemileri bire da barındırırlarmış.. o Limanıno kurundaki güzelliğini, durgun su- larını anlatan bir kitap şu satır - ları yazıyor: “Galata kalesinin duvarlar, bu limanın ayna gibi suları üzerine aksederdi.. Diğer büyük kime limanı itreşi - yordu.,, Bizans kurununu yazan kitap - t vermektedirler. Tophanenin li « yazan tarihler, diğer semt- lerini sükütla geçerek yı anlatmakla (o sahifelerini duruyorlar.. o Bunlara istinaden Galata ile Fındıklıya kadar olan Tm fetihten önce tamamiyle &h olduğuna hükmedebiliriz, Pana rağmen Tophanenin ef - ır. Bu efsane şöyle ekmekten. ne bir orman halindey - ken kanki İskenderi Ruminin bir manastırı vardı. Hıristiyanlar, bu manastırı, yılda bir kere ziyaret ederlerdi. Ziyaretleri, Aya Alek- sandr niyetine olurdu.. İskender, - | Hind seferinden dönerken bir ço* esir getirmişti.. Bunları, Tophane- de, büyük bir mağara ii içine elleri- Esirlerin ellerine bağlamı! tılı - sımlarla hareket edem. erdi. Kiliseyi ziyarete gelen sey ser, bunları (o bitmez bir Seride seyrederlerdi. İstanbula kış geldiği vakit si - ğım!.. Sen iyi ol da... Diye kekeledi. Ayaklarının u - cuna basarak odadan çıktı. Cevdet Beyi oda kapısına ka - dar uğurladıktan sonra hastanın yanma dönüm. Yanı başmaki kol- tuğa oturacak, sabah gazetelerini gözen geçirecektim. Fakat Selma rini bir yüz- le kapıyı işaret e — Lütfen bagli oktor evi güzeldi. Odanm büsbü - tün kapalı olmasmdan, hiç ol - mazsa kapıdan hava alması daha iyidi hattâ lâzımdı. — Açık kalırsa mar pie vi mi? Pencereleri de — Onun için dap, sirinle iy nız kalmak istiyorum. Şaşkın şaşkın yüzüne baktım. misiniz İ sında bütün dü tr - lısımla yapılmış (o bakır gemilere binip İstanbulu muhafaza ederler- di. Sihirbazlar, bu. suretle. kırk gün İstanbul muhafızlığını — - par, kırk gün sonra bakır gemi leriyle limana gelir, gemileri bağı ladıktan sonra hapse girerlerdi —... Yezid bini Muaviyenin kuman - dasiyle, İstanbul muhafaza edil - diği vakit, bu bakır (o gemilerin paraları onlar tarafından yağma edilmiş. Bu şi ile Tophanenih İs - kender tarafından (o kurulmuş bir semt olduğu anlatılmaktadır. Fetil burada küçük bir tophane kuruldu. Beyazıd top- kaneyi büyülterek daha çok iş çı - karabilecek hale getirdi.. Burada Evliya Çelebinin Top - hane hakkında verdiği malümatı aynen yazıyorum. Çelebi “Evsafr Asitanei Topçiyan ,, rim al - tında şunları yazmaktad Koca Sültan Meli Han kırk sekiz sene Padişahlığı esna - nlarmı tahtı itaatına alarak Padişah ve kralla- ra sema ve tâa dedirtmiş idi. Tâ - kin ne acemde ve dört sene Venedik - te cenketmiş ve otuz altı sene de kâmilen Nemse Çasariyle uğraş- mıştır. Nihayet onlarm diyarlarnda merhum olmuştur. gü Tâb etmek vetop tüfeğe muhtac olduğundan Süleyman Han dahi #4 1 #kot bf, a 1: PÇ mahruseden ve sair kâfiristandan parıp, ecdadı Beyazıd Han tophaneyi vi yeniden bir ei z hane bina etmiştir ki gören bu bi- nayı azimi devler yapmış zanne «- Benimle niçin yalnız kalmak iste- yordu? Bu ne Mein Bu beraber (o kapıyı kapadım, yanına döndüm. Olduğu yerde başını biraz yu « karı kaldırdı: — Şu yastığı biraz yükseltse - niz Je Dediğini yaptım. Yerleşti, — Teşekkür ederim doktor!.. edi. Sonra elile oturmamı işaret et - ti. Oturdum. Gözlerini yarı yarıya yumdu. Sol elini karyolanın kenarından satkıtır gibi yaptı. Boşlukta birşey arıyordu. Onu avuçlarıma © aldım ve sordum: — Bir şey mi istediniz?.. — Bunu istiyordum doktor!.. Eğer elimi tutarsanız size her şeyi en URUN GÜRES dan kard Mektupları Baytarlar kongresinde neler konuşuldu? Atinaya giden Baytâr heyetimiz dönüyor Ankara, (Hususi) — Dün An- karada Çocuk Esirgeme Kurumu | konferans salonunda yıllrk köng- resini yapmış olan Türk Baytar - lar Cemiyeti toplantısına Ankara da: mevcud bütün baytarlarla Si- vastan Baytar Umum Müfettişi Mustafa Faik, Kayseriden Müca - dele Baytarı Ferid, Eskişehirden Hara müdürü Tevfik ve yeni Ur fa saylavı baytar Nuri iştirak et - mişlerdir. Kongre reisliğini Bay - tar Nuri idare etmiştir. Kongrenin ruznamesindeki bü- tün maddeler üzerinde ayrı ayrı durularak görüşülmüş, idare he - yeti raporu onaylanarak kendileri ibra edilmiştir. Bu toplantıda en mühim olarak nizamnamede iki madde üzerinde değişiklik kabul der, inna ne idüğünü bilmez düsmnarlarıl kabzai tasarrufuna geçen kaleleri kurtarmak için en mühim alât olan topların envamı işte bu kârhanei kadimde yapılur. TOP KÂRHANESİ: Lebi Der- yadan yüz adım ilerude - bir gühü bülendin damenin dört tarafı du- varları kale gibi ribattır. Muhasa- ra olunsa cehge tahammül eder bir metin duvardır. Anm vasatında gene çar köşe kırk arşın boyunda yüksek bir du- zeri çarpeşte pe - İ su hazırdır. le örtülüdür... Kub- üzerinde büyük baçalak vap- dır ki tütün “e ie gi - kar. Bu pe dam üzerinde adam dee yol çi kg Ve damın üzeri nerdeban nerdeban - ir, : Bu damm tâ zirvesinde ve dört tarafmda yüzlerce iy fıçılariyle ung eridir iken a- teşten bir ey dana cakar ve se damında adamlar ile ateşi e ee TOP KALIBI DOLAPLARI : Bu kârhanede nice yüz dolaplar irsi ki solak vtap kalıpları Kalıbın içine kari ellişer okkalık gülle ka. lımlığında olmak üzere demir mil. | r bi lere kırk, ellişe: urta ile mahlut ve macun olmu! UrU iplerle sarıp top kalrplarınm içine korlar. (Arkasr var) daha iyi anlatacağımı, zorluk çek meden söyliyebileceğimi sanıyo - n ecnebi mekteplerinde ksa in iyi bilirim. Hıristi- ini son nefeslerinde, yahud yaptıkları günah vicdanlarını faz- la üzdüğü zaman, bunu papaslara açarlar... Bu sırrı hiç olmazsa, dün yada bir kişiye anlatmakla biraz ferah duyarlar. Bazı insanlar bu âdete gülerler... Fakat siz ne der - seniz deyin Doktor Bey, ben bu âdeti beğenirim. dme bir ihti - yaçtan doğmuştur. Bizde papaslık yok... imiz- deki pişmanlığı anlatarak hafiz. mek ihtiyacını doyuram mıyoruz, Fakat doktorlar da aşağı yukarı, | lrklarma olunmuştur. maddelere göre hib olabilmek hakkı verilmiş ve iş de cemiyete hâmi reis seçi İ için nizamnameye madde ko - nulmuştur. Bu münasebetle daimi bâmi reisliğe General İsmet İnö - ve daimi fahri reisliğe de fır- ka genel kâtibi Receb Peker, itti- fakla ve alkışlarla seçilerek key - fiyetin kendilerine bir heyet vası- tasile arz ve kabulü dilekleri ka - rarlaştırılmırştır. Yeni idare heyeti reisliğine ye- ni Çorum saylavı baytar Ali Rıza, umumi kâtipliğine de baytar u - mum müdürlüğü şube müdürlerin den Muzaffer Bekman seçilmiştir. Bundan başka bu toplantıda bir de cemiyetin haysiyet divanı aza- araş saylavı baytar Nuri, Kırşehrin yeni saylavi Bay- tar Ali Rıza ve Baytar Umum Mü- dürü Sabri ve zootekni müfettişi Ali Rıza seçilmişlerdir. Cemiyetin bugün, 380 ni müte- caviz azası bulunmaktadır. Anka- rada hükümet caddesinde hususi bir dairesi vardır. Cemiyet her iki ayda bir “Türk Baytar Cemiyeti Mecmuası,, adıyla bir de ilmi ve mesleki mecmua neşretmektedir. Bu mecmua kette baytari müesseselerinin orijinal teknik ça lişmalarinı ve memleket baytar gının görgü ve tecrübelerini -hem akta ve hemi de mes- is da küle geniş Faydalar ektedir. Mecmuanın her sindi beşyüzdür. Vakit vakit Suriye ve Irak baytarlarile ecnebi baytarla- rı tarafından da alınmakta ve is - tekle aranmaktadır. Mecmua genç baytar e Mu zaffer Bekmi v tarafiliğiğ tertib ve a lan adır. Bundan bir ay kadar önce Ati- naya gönderilmiş olan Baytar he- yetimizin bugünlerde de Dedea - ğaç üzerinden İstanbula dönmele- ri mukarrerdir. Heyet buraya ge - len haberlete göre orada işlerini bitirmiştir. Heyet buraya döndük- ten sonra Atina hükümet baytar - larile olan temaslarının neticesini bir raporla Ziraat Plain bil direcek ve ondan &oi ükarre - rat ve slalsabmalıla. tatbikatına isi esaslar hazırlanacaktır. Kadri Kemal Kof hattâ papaslardan ziyade sır yol - daşıdırlar... Adamlar vardır ki en nlarma söylemediklerini doktorlarma anlatırlar... Kadın - lar ieaye ki hattâ Memede: ba balarına ve kocalarına açmadıkla rını dktrlrma bilyük bir inanış la açarlı Her saniye imi bir hayretle onu dinliyordum. Selman böyle için den konuştuğunu ilk defa görü - yordum. Ne güzel, ne derinden İsiüğndmli Bir günah. . Bir sır... Pişman- kk... i Bunlar ne demekti?. Üzerinde şebnemlerin titrediği taze bir gül yaprağı, içinde m m yıkan - dığı durgun bir yaz denizi gibiy- XArkası var),

Bu sayıdan diğer sayfalar: