11 Mart 1935 Tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 8

11 Mart 1935 tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— 3 — KURUN 1i MART 1935 Her ve .— Yöru, atı kızağa koş!.,, Yönü atı kızağa koştu. Ana içine urdu. Battaniyelere (sarılı olan cuğunu srm sıkı kucağında tut - ta, mp onu bağrma basarak: anike yakında gene güle- seni iyi edecek olan o iyi doktor..,, diye yavrunun kulağına fısıldıyor - du... Yöru kamıçıyı şakırdatmca hay - kayboluncıya kadar arkasmdan lar si ara- kk şiddetli bir fırtma © ağaç dallarını se vee kadar le esi D e ağaçları i in nletiyordu. kili gibi du- kurtlar Çeviren: Arif Cemil sarı ziyalar kaybolmıyor, kızakla beraber yürüyora'lrdı. Yöru feryadı bastı, kamçıyı şa- kırdattı, ormana küfürler savurdu, şarkılar söyledi, nihayet o ortalık gene sükünet buldu, sarı Zziyalar kayboldu. Kızak vi eri sevinç - ten nefesleri tutuldı Ana geniş bir dune aldı Yöru ile beraber içki şişesini (o boşalttılar. Ormandan kurtulmalarına az kal- mıştı, İki saat sonra da şehre vasıl olacaklardı. Kızak kolaylıkla)... arların üzerinde kayıp gidiyor - lu. Kızak ormandan çıktıktan ve a- çık tarlalar arasındaki yoldan iler. lemeğe başladığı zaman ana tek - rar arlasma dönerek baktı.. vir - manın içinde kara kara çıktığını ve kızağa doğru ilerledi. ğini gördü. O kicül ire TAKViM artesj > Mart ş zate ii ” zühi cce doğuşu 641 0.19 ün batısı 18.08 18.18 ab namazı 5.50 50 Öğle namazı 195 14 İkindi namazı 15.40 15.41 Akşam namaz: 18.09 18,101 ei Damâzı 19.39 19.41 Imsali 443 441 Ya geçen günleri 68 69 Yılın kalan 206 bd gUgu İSTANBUL; can, 2 15: getiri Süsen Baya dedi riye Yazn — ve Tango or: kestraları. Eski Fransız İriş mmalme si Tiles Kişi Saat Erel Reşit ran Jar kızak sesini duyun - ca havalanıyorlar ve bir müddet kara istavrozlar gibi havada kal - dık'an sonra kurşui vurulmuş gibi tekrar yere iniyorlardı. 4 Ana, çocuğunu boyun atkısı - nın altında tutuyordu. Arada sı - rada ona “.— Kanike üşümesin, o olmaz mı? Yı yüzün mosmor.. Sı - cak atkı altımda © şimdi ısmırsın.. Diyor ve sıcak nefesini çocuğun yüzüne hohliyordu.. va okuşta; , Artıkyolum ya- rısı seride kalmıştı. At nefes Be dağ ve sol cam ağaçları, hep çam ağaç'arı ile mubattı. Her tarafta derin bir resizlık hü- küm sürüyordu. Çam dalları karın yükü a'tında yerlere kadar iğili - yordu. : Ortalık kasarakliğa malar çocuğun ağzıma sıcak çay damlat - İl “— Kanike, sen de ısm, dedi... Nası! Kan'keciğim, benim biricik yavrum, çay ısıtıyor değil mi?.,, Dedi .. O'anda at birdenbire şaha kalk- tı ve ayaklarını yere basar basmaz var kuvvetiyle koşmağa başladı .. Ana bu sarsıntı üzerine ği yerden fırladı ve kanapenin altı - na yuvarlandı. Tekrar ka'ktı ve gülmek mi anda karan'ıkta iki sari ya ve biraz sonra o Mrb parıltı al - tmfa sivri bir hayvan çenesi gör- dü. Kalın hemen: du ve at daha müs Ai mi eN iy eti - ımdan se. eli iş tildi Tap, tap, ta; p e ba sefer bir cok earmmtarale lari 1 dı, amma ler arasmdaki yaklaşıyor ve yaklaştıkça onların birer iri kurd oldukları görülüyor- du. Ana dehşet içinde — Yöru tabancaları ver!.,, de- Le hayvanlarm üzerine boşaltmağa başladı.. Kurtlar da - gıldılar ve biraz gerilediler.. Fa - kat sonra gene, tap, tap, tap ay: sesleri yakmdan işidildi. Ana bu sesleri tâ kalbine kadar dağ Birle| koşuyordu. Tap, tap, tap... Kurtlar sabırlı bir hızla gittikçe kızağa yaklaşı - yorlardı. Şimdi kulaklarını kal - dırmışlar, kızağın etrafını LAPA - maya başlamışlardı. O rak gözler ve çiğneyecek insan e arayan sivri çeneler.. Tap, tap, taj Dk a Ana tekrar silâha sarılarak ateş etti. Bir sağ vurdu. Fakat sürü kaldı. ıp, tap, tap diye takip e- diyor, nr bir tanesi topal - Iyoj inde kırmızı izler wrakıyordu. Kurtlardan birisi de yere yu - lid nu görmeğe vakti yoktu., apn 'arm gittikçe çevirme hareketi darlaşıyordu.. Ağızlarmdan çrkan aç refes, buzlu havaya yükseli - rdu. Her tarf kapkaranlıktı, tek bir yıldız bile görünmiyordu. o Yöru kamçılıyo, kamburunu çıkararak atı daha sür'atle sürmeğe çalışyor, arkasına hiç balrmıyor, korkusun- dan bazan ask şarkıları, meyhane | şarkıları, kilise şarkıları söyleyip duruyordu. Biraz sonra tabancalarda, artrk o | kurşun ka'madı. Kadın yarı mec - mun bir halde silâhları sım sıkı e- linde tutuyor, bir iki, üç diye sayı- yor ve yüze geldiği (ozaman kurt dişlerinin etlerine saplanmış ola - cağmı tahmin ediyordu. dan kovalamakta hâlâ devam edi- yorlardı. Ölümüne ancak saniyeler kal - dığmı anlayan kadın kendi ken - dine: Çocuk hasta.. Eeliki ölezek.. d de bi y Die b i -Jl UN e Diş Tabibi NURİ MET Beyoğlu Ağacâmi karşısında Bur- sa Sokak No. 1 yapmak isterim... Hasat zamanm- da orakçılarla beraber bari des- tiden şarap içmek isterim.. Sen öl, ben kalayım!.,, dedi ve battaniye- ve sarılı olan çocuğunu kurtlarm 25 ayan Sera £ gözler raz Be — Sİ ür kızağı, sür!. ru kamçınm tersiyle ina u. .Kıza; önünde zi - vuru; yalar sise başladr.. “.— Şehir, şehir, kurtulduk, ne Bandet!, ne eti. 5, akat kızağın arkasında gene mete mi meydana çıktı.. 1 P, rtlar yaklaşmağa ae m tüylü bir kuyruk a- nanmn eline çarptr.. “— Yöru, çabuk, çabuk ol! Rica ederim, kurtar beni, yalvarırım sa- na!.,, Şehrin ziyaları gittikçe büyü - dü ve sarımtırak kurt (o gözlerinin ziyasiyle mücadeleye © başlad.. Kurt dişleri birer keskin bıçak gi- bi her taraftan ananın vü saplandı.. Kadın kurtların sicak lar kadmı bir hamlede devirdiler. Kuyruklar yüzünü kamçılamağ başladı... o Kadın elleriyle kızak kapısını srm sıkı tuttu. Fakat kurt dişleri bileklerine de saplandı . Kızak, önde iki büklüm duran Yöru olduğu halde son sür'atle şehirden içeri girdi. Başı boş ko- şan kızak ve onu (sürükli at şehrin ancak pazar omeydanmda devrilebilirdi. Yöru o olup biten şeyleri kakapeçşk halka anlattı. Derh: andarmalar slanlir Şehrin ilk e biraz ilerisin - de kanlı kemikler ve bez arı örüldü.. Bir kilometre geride de kurtların dişleriyle parçalamağ olmamıştı. akya ve yerden ken- ülüyordu. (EE unumunu Yazan: Kars Peni önünde ve ayakta ol- e halde > sık se ee eyhan ırma - iş geniş Si: ovaya yyl ba. - kıyordum. Yenice, pin daha iyi görebiliyor lum, hepsinin hal ve vaziyetlerin den anlıyordum ki, saf akışlariyle geçtiği bütün yerleri şenlendiren, k mevsimin: Ea arlarm erimesiyle — a seyir ime giyimi la - ağ ak öğüt ve ön verici ağalar elrafma taşan ve co - an ırmağında ne eskisi gibi tatir sn var ne de vo ll hi tedikl, 1 oç vaki bir zevk ve sevgi kadaş ve can yar ge je gi & lendikleri v ubuklariyle nik m şip e - tıkları o güzel sahalarda şimdi neo getaret, ne de o faaliyet ve emniyet vi Göklere doğru erer yükse - len Torosun eteklerinden engin de- ami kadar yaz mermi de na babalari, masum yavruları ile aralik yo hep bir arada illür saf ve berrak kaynak - larm baş tarza devamlı bir . ii dolaşan , eğlenen arı r göremiyordum. He- i İlğvm, sürüleri ig e derin ellerindeki kia çal oraları büyük şetaret içinde bıra- kan Gap larla © çobanların ne > > nin ve kavallarınm sesle - o sehi nk aa ae da ötüşlerini artık işitemiyordum. Sli “dinin başlıyarak — ii tün hat boylarında mütekasif bir halde mağrur dolaşan ve hırçın na- zarlarla bakan komiteci adamları ve yabancı askerleri görüyordum. Bununla be demir yolları kenarlarında, bizinı bazı Toros aslanlarıma rastlıyordum. Kendilerine se bir. sevinç ve dikkatle bakıyı si ed il bu kahramanla- rm düş ima karşı pek muanni- dâne bir “hissi leLikeii besledikleri» ni, yeisle karışık şiddet ve hiddetli gehrelerindeki iz o ve çizgilerinden ve İmanla mutlaka mek kak tulacağıma kuvvetle iman eti ei m Taj Jarr âltmdâ bi parlıyan gözlerinden, hele çok sert, çe deki duruşlarından anlıyordum. Ben bütün mevcudat, mahlüka - tın bu derin sükutundan, (o bilhassa şu vasıf ve vaziyetlerinden türlü il hamlar alarak, © sanki Tabiat > yurttaşlarımın azap ve amiri susmakla işi göstermi: oldur ğuna hükm eee gayri ihtiyari © İri a “ a“ Adananın Kurtulu Mücadelesi Hatıraları) —15— “Ey Eli , altın öv a ulu dağ lar, hazin eleğin ve ü- şen li kuşlar u güzel e yaşıyan e te miz, Ele lili) ir ra) rafından Maksi rülen Şanbzlimiin üzerlerinde ie yaptığı şiddetli tesir (o ve teessürlerden mi böyle susmaktasınız? Evet bir ana ve baba, çok sevdi. gi evlâdınm bir felâkete uğramasm- dan nasıl ki, pek tabii olarak acı du- yarsa, siz de gördüğ le fecaat. lerle elbette itim Fakat, kan, ateş içide kalan, bunca zulümlere çelik lerini geren yurttaşlar gerçekten sonundan emindirler. Bir de işgalin dışmda, yani Toro- sun öbür yüzünde bulunan kardeş - lerinin kendileri için çok çalıştıkla. rma da kanidirler. Bu fedakâr kardeşlerinin hare - kete geçtikleri dakikalarda zaten de- | ima hali BAYAA, gk Tora m Saylavı Esad manları dahi mutlaka İşte, bu itibarla €y anayurt nel günler çok yâkındır. Derin sükütü” nuz, endişeniz tamamiyle kai tır. Hi sıl olan vicdani ie, samimi İl” hamlar içinde m merhale si olan Börü ni ayol” yi İn durduktan sonra hare * ket ettik. Çiftehana, çin adan da Ul is geldik. İşgal (O mmtakasl! geçinceye kadar e mya arak ilk defa burada çıkt" | n İstasyon çok kalabalık idi. Son “| ç dana vakast çok alâ andıf * z mış le mi sardı Adananın abvalini sordular. İçe lerinde iki geç zabit vardı. Ne# ketle beni selâmladıktan hal ve b” | iğ sorduktan sonra Ameli İ ki ir malümat verilirse pek mi a kalacaklarmı, bunu iye 2 “ yüzacaklarımı söyfediler. Milli a etlerimize yı ahdi : anlaşılan zabit beylere memnuniyf” | tü le istedikleri r:-lâmatr verdim. © | ba gösterdikleri ci | di, samimi clikadan milli kuvvetle" | di rimizin meşkür faaliyetlerinden gül | te iie “tel JM çketi yaklaşınca bibalarla vedali” | le, ei geldiğimde Ali te dmda bir ahbabın delâleti ile lal i 4 Asaf Beye misafir oldum. Konysf” kaldığın müddetçe vilâyet meleke halk 12 görürdü! | ğ mü Beya iris “ E0 rüştüğüm zatlar arasmda idiler, ma mda malümat i i Konya muhiti yordu. Gördü i dm, Adanada bıraktığım evrakı — de edinceye kadar beklemek, bir vücutça — çok yorgun olduğumu” | mümkün ai yl dinle | g mek i balli halde ii mez” Adan gönderilemedi. İstanbula hareke” ri görün İk arır varmaz ilk va İh Dahiliye Nazırı damat Şerif, Har” | te ye Mersinli Cemal Paşsl#' &i diğer ine azalarmı görerek Ad l& asın ayinin akalin, iyaldBilE İİ yi vukua gelen hâdiseleri malümaf” | 1, erecesinde izah ettim. Dahili v Harbiye Nazırları benden uzun Nd ' rer rapor ey çi ait ih Ml kaları Adanada b mahzur görükle e ge 1 Ç tirmeği muvafık bulmadım. Bun” ki la beraber che sn çare ve ve a Ni m müsaade dedim ise de “Mesele miyelidir agi vesikalarım y gel ann o hi si uzayabilir » Vâziyet, hâdisat y palâm ve bunları raporla biir İk niz mümkündür,, dediler. e ( Arkası ver) © Ju sen Baz g nl Nöbetçi eczaneler Ja 'enerd Ki miri Emilyadi, Şehandebaşda o ; versite, o Şehremininde: ayda a » Arif, Ae | Z. Nuri, gninönünde ai Hali | iş Haydar, Beşiktaşta: Lâlelide: — a H

Bu sayıdan diğer sayfalar: