8 Mart 1936 Tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 10

8 Mart 1936 tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

pink e 10 — KURUN 8 MART 1936 > Izmirde bir diniyet Alkol, kıskançlık, kavga ve iki ölüm... Katil, tabancasındaki sekiz kur şun kâr etmeyince| düşmanını ve ei öldürdü İzmirde Alsancakta B Bp ticelenen bir cinayet olmuştur. Bu sokakta sekiz numaralı ev- de, un fabrikasında ustabaşı Tif- lisli 42 iin Niyazi oğlu Şük gö rü oturma ustabaşı olarak çalışan Şükrü, bu evin ve İzmirde diğer bir evin sa- “97 kendi hibidir. Bir müddet evvel, oturduğu evin alt katını Hüseyin oğlu Sıtkı adımda birine kirala- mıştır. Sıtkı Başdarakta beşnu- marada Sebat bakkaliyesi sahibi- dir. Sıtkının yanında — ayni evde metresi Sabiha vardır. Sabiha İs- tanbulludur ve henüz 27 yaşında- dır, Sıtkı metresi için tutmuş oldu- ğu bu evde haftada iki üç gün gelerek kalmakta imiş. Evli olan Sıtkı ayni zamanda 3 çocuk ba basıdır. Katil Şükrünün de karısı ve dört çocuğu vardır. Şükrü gece saat 22 de işinden evine gelince evde kiracı bulunan Sıtkı ile metresi Şabihayi evin üst kalma ve kendi odasında bir ra- kı masası başında işret ederken ai Bu vaziyeti enmi- yen Şükrü hiddetlenmiş ise de Sıt- kı kendisini de masaya çağırmış: — Kızma, yorgunsun gel sen de iç. Demiştir. Bu daveti kabul eden Şükrü hali beğenmemiş ve karısına ba- Zırmağa başlamış: — Bir daha bunları bizim oda- mızda görmiyeyim, ben bu Sabi- ha ile alamam sana kaç de- i SG kta On ie! bu fabrikada Katil Şükrü sokarak boğazını sıkmak suretile öldürmüştür. Katil cinayeti se sonra karısmın yanıma gi — Her şey bitir Demiştir. Fakat evden dışarı çıkmamıştır. Silâh seslerine yeti- şen polisler eve girmek teşebbü- sünde bulunmuşlarsa da rü teslim olmamış ve bir müddet son- ra evin içinde yanık bez kokusu gelmeğe başlamıştır. Polisler ka- tilin evde yangın çıkarması ihti- malini nazarı dikkate alarak eve girmişler, Şükrüye teslim olmasını ihtar etmişlerdir. a tabanca- Gaziantepte Öğretmenler Arttırma ve Yardım Sandığı Gazi Antep, (Özel) — Üç yıl önce şarımız öğretmenleri tara- fından kurulan “Muallimler ta- sarruf ve yardım sandığı, nm müddeti bittiğinden genel kongre yapılmıştır. ç yıl içinde sermayesi dört bin küsur lira olan bu sandığın o müddettenberi öğretmenlere yap- düşen nemalar dağıtılmıştır. Ar- Zu edenler sermayelerini de ala- rak sandığa yeniden dahil olmuş- lardır. Bir çok sermayedarlar da sermayelerini sandıkta tekrar bı- rakmışlardır, Sandığın tekrar aha büyük bir sevinç uyandırm. Muallimler biligi ie. ken- dini feshetti. i Antep öğretmenler birliği b bir kararla kendi kendini feshederek ispekter Avni Özdalın başkanlığında toplanmış ve şunla- ra karar vermiştir. eshedilen öğretmenler birliğinin beş yüz cild kadar kita- bının Halkevine verilmesi, — Haftanm çarşamba gün- leri öğle sonları Cümhuriyet ilk okulunda mesleki toplantılar ya- pılması, — Çarşamba günleri öğleden sonra çocukların uğraşma şekil- leri, kullardaki Kızılay genç-| çarşı 4— lik teşkilâtma fazla önem veril- mesi... casile teslim olmu: Polisler yanık bir kadn tir tuşmuş olması ihtimali bulunan bir kilimi de söndürmüşlerdir. Ad. liye tahkikatma göre, hâdisenin sebebi Şükrünün O zevcesinin ko- casınm müteaddit ihtarlarma rağ- men Sabiha ile görüşmekte de vam etmesidir. Bunu Şükrü de böyle söylemiştir. Fakat hâdisede Sabihanm kıskanılmasından do- gan bir iğbirar neticesi olması da muhtemeldir. Adliyece tahkikata devam edil- mektedir, mışlar, alt alta, üst üste boğuşma- ğa başlamışlardır. Ayni odada Sabiha ile Şük'ü- nün karısı birer köşeye çekilerek akibeti fena görülen bu kavganın sonucunu korku ile beklemiye bas. lamışlardır. Bu sırada Şükrü çekmecede bi- lunan parabellum tabancasın 1 larak Sıtkıya ateş oetmiye ba mıştır. Atılan ku'şunlardan el cisi Sabihanın alnına girerek ba- şının içinde kalmış ve derhal ölü- müne sebebiyet vermiştir. bancasındaki sekiz kurşunu da Sıt kının üzerine boşaltmıştır. Faka* çok yakından atılan bu mermiler- den yalnız ikisi Sıtkıyı burnun- dan ve kolundan yaralamıştır. Sıtkınm ölmediğini gören Şük- rü bir saat kadar süren bu boğus- YONÜNR sonra iye evin halâsma sn ekl ik | Boldanda fakir çocuklara yardım 7 ii a Boldan, (Özel) — Boldanda 4 eylül ve Zafer okulundaki fakir ve yardıma muhtaç talebelerin ih- tiyaçlarını temin için teşekkül e- den “himaye heyeti,, nin giyindir- diği ve kurban bayramı arifesin- de sevihdirdiği 53 çocuğun fotoğ- rafından bir tane gönderiyorum. numara ile gösterilen himaye heyeti başkanı bank memuru Nu- ri, 2 veznedar Şükrü, 3 üye İhsan, 4 üye kabile Hanife, 5 kültür iş- yarı tsmadl Hakkı yn 6 üye Me- Tihe 1, 7 üye öğretmen Rahime, 8 Doğu ellerinde Başbakanın babasın! mezarını ziyaret Malatya, Türk tarihinin en değerli çocuklar! birine doğuş yeri olmakla önemlidir Malatya, (Doğu ellerinde bi aytı lerimi açar açmaz ilk işim pencereden etrafı tetkik et- mek oldu. Ne bol güneşli ve ne sempatik bir şehir. Şehir ve ağaç- lar birbirlerile sanki kaynaşmış gibi... Büyük bir mazisi olan Malat- ya diğer bazı Anadolu şehirlerin- e durgunluk çeh göstermez. Önümdeki omeydan- Irkta sabah pazarmın o gürültülü, al kalabalığı var. Biribiri- sayısız ve dar sokaklar, po ve biribirini kovalıyarak mey- danlığa dayanmış... Bulunduğum otelin üst katın daki pencereden şehrin hemen her tarafını görebiliyorum. Büyük bahçeler şehrin dört kaplamış, tâ uzaklara göz alabil- diğine kadar yapıl pe Biraz sonra sokağa çi m sonbahar izin y anlıklara (pazar) diyorlar — bu rşılarda yer verilmiştir. Şira pazarı, buğday pazarı, sebze pa- zarı bu meydanlıklara verilen ad- lardır. Malatyada, ilk teşvin ayı, her ceşit ürünün pazarlara döküldüğü| bir çağdır. Bol güneş ve bol suyun in sayısız bahçelerin mey ünleri, bu pazarlarda satıl- ir çin büyük çuvallarda sıra bekler. Kapıları pazarlara açılan ve pa” zar yerlerini çepeçevre eliz dükkânların önlerini koskoca m “va yığınları sarmış. Biraz ötedeki sehze pazarında sayısız sepetler- de çeşitli sebzeler görünüyor. Bu yemiş ve sehzelerin canir. bir ol- gunluk ifade eden çehreleri insa- na, bu memleket toprağının ne kuvvetli bir verim kabiliyeti bu Tunduğunu adeta haykırmaktadır. eni Maletyanın sonbaha: zanan geniş bir mezarlığı göster- di: — İşte başbakanın o babasmın mezarı üye öğretmen Hulüsidir. 9 cu üye maliye tahsil müfettişi Oğuz olup vazifede bulunduğundan fotoğra- fr alınamamıştır. Himaye heyeti 58 fakir talebe- ye elbise, ayakkabı, çorap vere- rek temizce giydirmekle beraber okul talebelerinden fakir olanla- ra kitap, ve mektep eşyası, ders malzemesi de dağıtmış ve bu su retle bügüne kadar önemli “yar- dımlarda bulunmuşlardır. İlçebay o Ekremin bu alandaki fanliveti “de takdire şayandır, Himaye heyeti daha önemli ba- sarılar elde etmek icin çalısmakta, okulun ve talehelerin mühim ek- siklerini tamamlamak emaye maktadır. , Ben de zaten onu aran dim. Profesör Pitar (Anad/ dımdaki kitabında bu meZf da şöyle der: “Mal , liğı şehre hâkim bir meyli | P babasının aI yeni kısmındad! yı durdurdum, inefiji. bar daldim. Malatyanı | mezarlığı oldukça büyük Vİ zarlıktır. Orta yerinde, eti” şil boyanmış demir parmal la çevrilmiş beyaz mermeri pılmış bir mezar göze çarp! | Mermer bir plâkaya of şöyle bir yazısı var: “Malatyalı Abdülfettal! di zade Harbiye nezareti kemat dairesi mümeyy mütekait merhum Hacı yin ruh-na fatihâ.,, ve vefatı: 8 eylül Bu 1 başındi, bakan eek tnönünün 38 len oğlu B. İzzetin mezar! ii mezarın-üzerinde-de şöyle —rFi ve bügğ zel şekline konulmuştur. i Bugün Malatyada Ismet. nün iki amca çocuğu var. “4 dan birisi Bay Mehmet T€ tekisi de Bay. Abdullaht”” Tevfik, Malatya baş > Abdullah ticaretle uğraşı” Bu iki kardeş, büyük bab * | dulfettah Efendi e i ci oğlu İsmail Bey merhv” | gullarıdır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: