3 Kasım 1936 Tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 5

3 Kasım 1936 tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

hf ES — e RA a KN — BEN, LE AN RR LANIA İL A A e MS ak A SL Anasını Gör Kızını Al tüy Roman Masis Yazan: Sermet Muhtar Alus No.6 Kalyon kâtipliğinden eriği her- halde Sivastopol miş, aksak bir eski tersaneli eki kiz! öl lâyallah sümme ve billâh ii ii - ones ya Evkafın, ya da'Defter- hanenin emektarlarından, Aziziye fesli bir epin rivayeti de büsbütün ter- — - Bast açık mı dediniz, ne münase- sırra Eyüp oyuncakçısınm kavli de bam- başka: ofti mof- adım atlar gibi kanlar fıskiye gibi Bıçağı mi, usturayı Mi vuru te... De AŞ ii Tafı e esi in mi m Çelik E a Skam hiddet topuğa çılayor- > Susun be üdürleri, kısım elerit. “mamaya içini çıfrt çarşısı - MA çevirdiniz... Me altında ufarak, tıkız bir Sa taşıyan, kurşuncu kılıklı, altmış Sanil serkomisere hita lie bağışlasın ev - Naş seni padişahı vezirleri - 3 e şirin göstersin, bak ne diye- Sli sıra ondaydı ki, sus mus di - “lmadan devam etti: İnme s5 m mi al ye bugüne kadaı Banaz > <a gözlerini devire devire ai De Kaynana zırıltısı gibi zırlama. İs- bi ivan ol, ister üç otuzunda, oraları eği değil. 2 gk ne biliyor - söylü le NE Xi. Hep ini tane Mogan iş SApmiy, yanındaki külhanlardan bi - anlatacağım iş- Bugün günlerden :#klenen düdük?.. ki ala - Serkomiser, masanın üstüne şeddadi yumruğu indi: — Güllü Agobun tiyatrosunda Tos - kar: işten değil.) gibi bir ii sonra koca karıya: — Devam, dedi, devam ama lâfla işi çaktı, oraları naklet. Koca en mü en can alacak noktayı şöylece. eek mi? izden iyi olması mlar, Hayreddin eler Abdüsselâm Paşalar ba zümüzde çöküyor iyor, niçin gelmiyor, bizleri yakadan attı?.. Acaba bir ni mi gücendi de... Masanın üstüne, deminkinden daha| liş anlamı eyi indi: 7 okkalı bir — Uzatmaaa| Ee aç Peki, nereden başlayım?. — “Gözleri lokmaya dönerek:,, kere başla da istersen m. sin- — Eatamağtarellani; — Başla işte köprü üstünden... Köp- geçiyordun. sulcacık, avucuna mecidiyeyi | sıkıştır - maz mı?.. E| Sal Yeli içimden diyorum ki: (Ayol sen yolun kolaymı İlmek Bin şim şıkır) mecidiyeler yağdıktan sonra köprü üst- lerinde lâstik satacağım, İ diye işin ne?. « Beğendiğin erkeği iki iş marla peşi: bak!)... Daki . ka geçmedi, yine arkamda yavaştan, fa- kat kısık, Boğalar gibi bir, ses... Buna da kulak kabarttım: EE lisanı. (Se- nin kanımı i de kimirkini içeyim i ! kaltak?) diyor. Burada söylemeğe cap ederim, daha ne lâflar da ne lâflar... (arkası var) Tükte Filori malının şiirleri — Şiirlerimin hangilerini beğendi.) iz? diye sordu. Sikintısından patlama olan Sü Na- salı ni gönlerrim Sidersin edepsiz. » belâya girmek söylendikten derin ld su çekme, e dört satırlık a Kazı vur gördün mü? Ne eml nn baş, usturayı na-| nm ruhiyatı da eğ tetkike değer sıl di arman biri| de rae r İn vi üzümü denizden tarafa dönüp) Kan hiç “bu kadın adam öldürmüş, emeğe hi -|: daha hassas, fakat veya katili bir mevzudur. Fransızların bilhassa adliye vak'a- larını takip etmekle tanınmış bir ga- ndon “kadınlar ve ci- bir -İ mayet,, mevzuu üzerinde yazdığı yazıda şun ıda şunları anlatıyor: Bu ağustosta, biribiri arkan üç kâdınla karşılaştım. Bunları re vi hayatımda büyük bir rol oynadı. am li Bu kadmların dai de adam öldür- müştü. bşr de öldürdükleri adam- lar aşıkları it kai rusya biri ecnebi idi ve Me tabakaya mensuptu. Genç, r kadın, Onu ilk defa Juan - - be PE gazinosunda kukaraça dan- sı vi öziarki üm, rae bakınca ta! gecik- medim: kadın, ir mir evvel, katil üm za sev) nmuş, ie nra m 4 m kadma baktık. çü Mi dkanm resmi gözlerim. cani ie ROMAN... İkinci katil kadını orta Fran: mk bir kasabasında gördüm. ER yi gazetelerde okumuş, resmini gör. miti eden a katil kadın şimdi rahat bir hayat taşıyordu. Ha linde hiç bir dei yok demezdi. Kadın parmağı Cinayetlerde erkekler- den dahaçokroloynuyor Kadınlar başka cihetlerde erkeklerden cinayet işledikleri «zaman erkek katillerden daha katı yürekli oluyorlarmış.. ve “e bundan yirmi sene MN ızkkı i bir tüccarın yi nmda hüzme ediyordu. Efendisile arasi ir aşk macerası başlıyor. i ekli oluyor. Gelzaman gitzaman ie yer disinin üzerinde büyük bi ü ibi oluyor. Tüccar on e ten Mi sop ttiriyor. Eski i bu mevkide de kal- mıyor. iy müddet sonra bütün işle- rin idaresini eline alıyor. İşin dikkate değer tarafı, Tr ve pi eline geçin elime e inkişaf ediyo; azancı skala. kieine wi al aşkı da çoğalıyı şi a vaziyet "Tüccarı karşi» mena ortadan çel iliyor, hattâ kâti- meşru iki çocuğunu da ni ai ediniyor. Tüccar ellisine sonra on- başlıyor: Müessese. rısinm yetine düşüyor. Fakat, kâtibe bu ihanete tahammül emiyor ve tüccarı öldürlyor: Tüccarı nikâhlı karısı kocasına büyük KM hissi emi lem e aldatılmı mede bu ante izhar izbe katil kadına şöyle al — Sen beni kocamı öldürmek hak- aa rim ettin! sonra hadiseler ya akla a şekilde reis Katil kadın bera kekre mi carın malı mülkü e kalan ni- ki arısı işleri idare için eski kâ. eye ihtiyacı olduğunu hissediyor ve rışarak beraber yaşamağa ke Bir müddet sonra tüccarın! karı hat bir hayat sü “ÖLDÜRMEK HAKKI, yalnız iki sene yn bri di muşt dan söürki, bir hayli â 25 » zelil sel i mişti. ka güni siri eğ ğini hatı Kadmlı hakları o “AN125, Parise gidiyor MOSKi - UD a kor uçuşunu yapmış olan Ant 25 yet tayy i hava se edilmek dü idare etmektedirle! 5 “KURUN STI. TEŞRİN 1536 — ısı da ölüyor ve eski kâtibe de ürüyor, içinde tilin: “Cinayet ” işledi ERİ re cihetlerde, erki yürekli duğunu zannediyorlar. r, di 72 metreden düşüp 35 kilometre sür'otla koşan bir kedi U sırığın tepe; işaretler; a Umulmadık bir sür'at ve muvaf- fakiyetle kapılarını halka açan kü - çük san'atlar sergisi in lâl Bayarm sahsında toplanmış ölen devlet ekonomi müesseselerinin eseridir. 3370 parça eşyanın g Vitrinler, cazip dekorlar içinde tb er; ize mühim, pek bir şey anlatmış oldu? Bu - gün el sanayii ne haldedir? Neyimiz var? El sanayiinde kuvvetlerimiz ve muvaffakiyetlerimizin derecesi ne ka- dır? Bi unlara bu sergiyi dolaştık- tan sonra derhal kendi kendinize ce- vap verirsiniz. Mim çok kısa bir zamanda ha - landı. Ve eminim ki, elde daha ön- yapılmış bir örnek, bu yolda ha- l bir etüd mevcut olmadığı için sergiye giden eşya hakkında ha- kiki bir fikir ancak açıldıktan sonra elde edilebildi. İlk serginin böyle ol - ması tabii idi. Güçlükle yapılan iş - ler daima birincilerdir, İkinci, üçün - ü daha manalı, daha şatafatlı, daha ifadeli olurlar. Fakat bu muvaffaki- v birincinin çektiği ıztırabin, yok- var olmanın yendiği büyük müş- Kli ancak bir verimidirler. Birinciden sonra ikinci ve üçün- daklı bir i iş ve etnografyadan baş tarihi Epe ede lıyarak bütün bunları da halkedel Ki san'atları sergisi Sadri Ertem cü sergileri hatırlıyorum. ergi orijinal olacak bilir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: