9 Nisan 1938 Tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 4

9 Nisan 1938 tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Yazan Ferenç Körmendi | ÇOCUKLARI iii... © Ara sıra da Paula'ya düşman gibi ba- —'— SAF HAYAT İ kiyor: m yama ayak- yaz çorap, bahçede elini eee ya sallaya see gal a oturuyor. oi oldi belli e yalan o; Fy gk ©; ustalarının evine Fİ raya “ pin de, in manen ii id ta- sın üzeri yap- mıyor. Füme kalktı çocuğun yanına © gitti. Bir iki dakika durdu karşısında baktı. Reppin de başını kaldırıp ona ama, sonra duvara yaslandı. ba- -ymr öteye çevirdi. : m | © — Nere — gündü. Möklepie de fakir çocukları “bizden korkarlarâı.... Sonra biraz “daha yak © — Bak şimdi “ bira işin yok; neye © w Hişbir şey iyı durdu sonra:) Hadi gel! yoksa Bala amca e ki mi korkuy 7 Ötekisi vadi ni el kabadayı bir ta - orkmıyorum ama, dedi, ami (sonra We sor- vii i, durdu. diğim, gelsin yanıma otursun ko- arm... biraz ahbaplık simi in Peppin'e: Gr pul yezepimi mi? dedi. iki het — İstemem, dedi, ne yapayım ber değilsin, i, Hani Mer biriktirirler, ya - cı posta pulları vardır, işte onlar- © Paula'nın neden bahsettiğini her Ni 'k anlamamış olan Peppin: remiyorum ki, ei ? örme durdu biraz düşündü, so; Ni — — Hadi gel, dedi, ben pervaneli va- T li getiririm, yalakta yüzdürü - sezin tirencilik oynarız, sen bi - ,. yahut da yayımı getiri- il vaya İstersen sana bisik - esi teyim, a biral - di işte, rahat bırak a ai kırılıyor ama, inatçı ğ hâlâ ısrar ediyo; kaş at Mkayi diye yorum gi fe- nr o m tereddütle duruyor, birdenbire — iliak işte! git > kendin vi efendi eni peni oyna! di; # kapatarak, ki ine fırın. Paula orada kendisini istemedikle - liştinmiyo: na yahut tuğla fabrikasındaki e , yüzmeye. Balazs amca Ona artık küçükbey demiyor, oğlum diyor. nun çocukları! i le beraber yin ki dediler; eczacı Helmeisterlere götürmeyi iyor lardı. Hakikaten, ogün enin çocukları geldi ama, resmiğ bir ln girdiler o küçük bakıyorlar, hen gözlerini dikmiş, m bakıyı diği aldılar, eczacı Hel- ürdüler. Orda da evet ve hayırdan başka bi miyorlardı. Baktı olacak gibi değil, o da hiç ağzını açmadı; nihayet Toth anne geldi, aldı onu götürdü eve. Paula ni ani hissediyor ki şurda iki hafta onun ii hiç esef etmiyor, Kendisini diğer insanlardan ayıran duvarı del- meğe çalışıyor. a o küçük o- turma odasında r, bahçede geçiriyor. Peppin ir ie gel - memiş, hiç aldırış etmiyor artık. Ec- zacı Benda'nm emeli çağıralım, ci seni hâkim Devenyi'nin çocukla - Jim dedikleri zaman olmaz diye ayak direyor. rü insanların arasında ken- disini yalnız hissediyor, çünkü bun - Kl arın ar öyle mezi var ki ya- yaklaşmak istemiyor! zıla- rı da var, ara sıra onu pini, Toth Kanunlarımız larımızı bu adla bir my ha» Ça De slâkalı nizamnameler ve bütün tadillerle ii suretindeki hizm — bir vazi- cezasmı oamaklar de (Kanunlarımız)ı takım olarak edinen. lere eski illerde tadile uğrıyan al işaret olunmak üzere de ayrica Si me etiketleri ia oldukları içm zerlerinde ei olunan yerlere yolaylıkla yapıştırarak müracaatta bir yanlış 2 uğramak ihti- Arama cetveli) an zatinds bu on il ise de cetvel alfabe sırasiyle yapılmış ve ii isimde bulunan kanun mevzuuna taal Tüku ei e eyi a ni - zamname! muha - sebat simi arı, Klee idi içtihat kararları, umumi Gi de bunun altında siral uş olduğu limizde olan mevzuat bi ti olarak bundan müstakil bir kitap halin- de istifade etmek te mümkündür, haber vermeyi bir vazi- fe sayarız . anne İle Balazs amca ile beraber gördüler mi görmemezlikten geliyor - Kendisini yalnız hissediyor ve bili- yor ki, beyaz elbiselerini şi bahçe- ye çıkacak oldu mu, ekmekçi is- eme yor. Paula'nm sira liyor, yahut P. ki odasını, mek - tebi düşünüyor. O zaman içinde ve uy Artık ir, e duramıyacakmış gibi geliyor, içindeki bu can sıkıntısı na tahammül edemiyeceğini zannedi- yor, soğuk ii ürperiyor, bir sani- ye daha avluda veya bahçede kalırsa e deren petinecek, duvar » yerl işeceği de Dozl Acaba burdan ii fırma mı gitse (Devamı ia Frits Langın | keşfettiği yıldız 21 MEME alam | ? Mev: dei serili bellenmi < zlarda diğini ortaya atlıklan bir hafla son- İ davranınız ve... 7 ra, Maçkada, oti apart — Demin, silim üye bir şey ö* di maraş diniz RR tecilik! e sn bir esra Yani, bir se cük salonunda, kendi gelen o kadınla Karşı li — Yani, böyle yaparsam, ben de $in&- | gazeteciyi veya gazetecilerin mada mı oynıyacağım?. Ama nasil ola- ötekilerden evvel gazet€ cak bu?... Ben bunları nasil ağım?. | neşrettirmesi! siz, sizin mes6 ani, o beni keşfettiğini söyl iz af at görünen bir gazeteciye rede?.. Oyle bir adam yok, ki or- | bir husust m verirseniz © tada, öyle herkesin zannettiği gibi eli lar bunu bilki vl den tutup da yol gösterecek? bahsiniz de Obu O suretle kızığf” — var, yahut da yok! Reji - | Ne diyordum? Ha! Ve özlerim”. ö Frits Lang, yahut da i şayi olan bir şeyi a ir in cihetlerle zihin yormaymız; eiz.. | fazla inkâr etmeyip teyid taramds NV sun! ryamıyorum! Ben,.. — Ama aslı — Müsaade ediniz! Siz, yıldız namzedi hattâ esrarlı bir 4 pruvasını yaparak, ba işi ilk safhada ba- | da teyit! Bu, size karşı zaten mevcut” — bile! Şimdi. Iâkayı büsbütün alevlendirir, harlendi“X. — Pruva mı? Ne zaman, nerede? rr! — Be halta evvel, o göre, baloda! mr lime a gö | piş e anlamadim ver elm, Düştinem! yorsf | i — Beni, artik suale sözümü kesme - | bile sl den, sonuna sabredip de iyice | — size şimdi söyliyeceği” | dinlerseniz, anlıyacaksmız!.. Bakmız, as- | Şeyleri birer birer sayrp dökerim; * | K olsun, olmas, ortaya atılan bir söz ü- | ter ki rol devama razi olunuz! zerine bütün balo çalkandı, sizin etra - | — Bilmem, ki; ne diyeceğimi, me | fmizda dalgalandı. Herkes sizi rejisör | pacağımı şaşırdım? Büsbütün şaşrtinif.| Frits Lang görmüş, beğenmiş, yıldız yap- | benii. 4 mak fzere alıp götürecek diye belle - Genç kadın, başı, vaziyeti kavray8 * di. Siz, önceden bu belleyişten haberiniz | mayışla kasılımcasına bir sikmta İ: olmadan, dansa sürüklenerek, seyredi - | de, gene ayni şeyi araştırdı: lerek ister istemez rolünüzü oynzmağa — E, peki; nasıl yıldız olup da e. başladınız. Ertesi gün, daha ertesi gün,, | mada oyniyacağım, ya? ki bir ae b bugün, bu dakika, bu sa- | anlatmıyorsunuz, ki! İl niyeye kadar le (Devamı var) | Ne mükemmel 1. “gi b pl bir tavzih, bir tekzip neşrini İsti- 1 yeceğinize, tavsiyemi tercihle rolünüzü esti Le va Malki ektebimizin en e 8; oynamağa devam ediniz bunda ğa suk öğrekmenlerindin Bi vin © matem: inandıramıyarak zoraki oynayış tarzını- a Şekip birkaç lisana âşina, son zı, artık di niz. lâ, ya » | ce halük, ve imei bir müze da elde beyincisi rahmetli P rm, hati tezi yok, size be ekil ön a De visin, R Rubi Dervişin ve Nizamettin NÜ zifin dayısı idi. Allah rahmet eylesin” delikanlıya,.. hayır, onu bırakmız, ma - Dini ER ŞEYB RAĞMEN dünyada yalnız bir nesnenin değişme- diğini görüyorum. 1 om0- de- Kadı şapkaları değildi epi Avrupa- nın haritası değil- kkit mu- ER sunan arrirlerin kendileriyle tanışmak, onlarla beraber bul 2 enteresan bir şeydir. nm nasıl hazırlandığı- ni ye rürsi Kn düşünüş tarzını nirsiniz: Yazarken havaya mı e su- ya mı? Elini başma mı koyuyo: bine mi? Yazarken çok e mu; yoksa tereyağından kıl çeker gibi kolaylıkla mı döktürüyor? Kızıyor mu, gülüyor mu? Konuşaraktan mı öğre- yazıyor, yoksa bir odaya kapanıp es- rarengiz N mii a mr makalelerini hazırlay. unları örürsünüz ve o maka pi ö ma âyrı- ca bir alâka mevzuu teşkil eder; iki misli enteresse olursunuz. AZI lem ein alay ki yazarlar. Bazıları nımnız — kamış kalemle... İbnul'enin Mahmud Kemal, muharriri Selâhattin Enis ise, ei Şi tane mürekepli kalem taşır cebinde... Her üç beş cümlede bir ka- lem değiştirerek yi Wi pr Eeee ve eski açlar da, uharebelerde kullanılmış #i- ma gibi saklayor. ge 2 İBARLA a VR rin indi a andıran e yi meşher bulunuyor. Oldukça uzun ve dalma fikir muharebeleriyle geçmiş Evinde bıraktığını tahmin | matbaadan bir otomobile atladı. Ef dıköy İskelesine, oradan bir vi binerek, yaz ve kış oturduğu maş l adaya gitti. bir yle Ga müteşek- eşher Halbuki mübarek kalem, kil bir üze! m kan uçlarında görü- 6 taşıdığı paltonun, n: len rekkeb d ADN cebinden bir delik açarak, srekli kazanılmış sizede bile dökül! rine, dizlerinin hizasına sine mani olamadığımız kanli iş. Orada torpillenmiş adi benzeri Gi etmek lâzımgelir. NURULLAH ATAÇ bu kalem #a- pını tam on beş sene evvel 25 kuruşa bir tek kelime yazam almış. Her sabah bir sandık büyük- mutat fıkralarından birinin çık” | lüğündeki çantasının içerisinden Ççı- yerine başka bir yazı konula” uu İmiş. a, bir deste “Eseri n sebebi de dit” kâğıdiyle birlikte bu tarihi k; 1 ına k Onların ü- Yılan Eti çüne birden uzun uzun baktıktan, R ECNBBİ GAZETE, Japon hayalinde (yarattığı düşmanların da ab etine rağbet gittikçe 87” kütle halindeki kalabalığına âdeta ğını yazıyordu güzel bir meydan hazırladıktan son. Kadınlar öğle yapn sn ra, silâhını — pardon, kalemini — gun argın gelen kocalarına birdenbire kavrayarak yazmağa gi- :zırlayormuş, rişir... cum hareketlerini her gün “Ha- ber” refikimizde e Ziy tebli hiyetindeki rapor) diğer gazete ki yeniler İn mecmualarında görü- yamak 1000 kadar yılan 8 yorsunuz, liyoi muş. Bu hâdise hakkmda eri şer ii KAHRAMAN ÜSTAT, geçenlerde meğe yerim müsait olmadığı bu meşhur kalemini çantasında bu- hacet de yoktur; ei mi? lamayınca müthiş telâşa düşmüştü. > e V e & da

Bu sayıdan diğer sayfalar: