16 Nisan 1938 Tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 4

16 Nisan 1938 tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

; (Üstyanı; 1 inride.) da run riastası! Ben kendi hesabı- ma bu İmei; işi tek is işl becerdi- ğini tasavvur edemiyorum. akkak Candarnı ısının eskidenberi ta- madığı ve itimat ettiği bir adam olan asker, araştırıyor: — Vaka, Şarlotten vadisinde mi ol- muştu? Diğeri tasdik e R vi, bütün memur» nun cesedile (o karşılaşıyor. m © kendisini önce bıçaklamışlar, sonra mı ezmişler, Tüfeğini de tabii > üşler: Ve işin en fe- Bası, hiç kimse bir şey görmemiş, hiç kimse bir şey işitmemiştir.. Hay şey- tan alsın ün menhus orman mini aşını! Asker, bir müddet düşünceli tavır. la, sakalını okşıyor. Sonra etrafına bakmıyor; koca ta ayakkabılı yaşlı bir adamın sokak boyunca, kal. aları takırdatarak i gö gi candarmayı bir kenara çeki- a bak, diyor, aklıma bir şey geli bin Benim bölüğümde Klayn- şmidt adlı biri var. Benim bulundu - 0vUş! tıp kalkıyor. O daima ğ yaptıklarına dair ağız dolüsu lâkırdı söyler. Anlattıklarına bakılırsa, bil- mem ne kadar lay) ön ne ka - darda karaca küçük daha kü hayvanlarınsa, gEN ami yokmuş! Ve sonra, o birkaç gün önce, göyle bir şey demişti: “Eğer orucu yo- Tumu kı k isterse, rim!,, biliyor musun, şimdi aklıma De Ten nedir? Bu herif, 14 ıstosta, oni mi cinayet günü, irinli. © Evet, evet; gayet iyi biliyorum; bu Klaynşmidt pin aftan 17 rm. kadar mezun bulunuyordu. Bana ben bu herifin bi işi yapabileceğini u- v marım. Herifin öyle fena e bakış- lar var Gi ş insanı mn a söyledi di der- iğ eli la besi, Olabilir, ki Candarma çavuşu, askerin lâkırdı- smı a ) t, Klayşmidt? Bu he- ği rif, gem resi Putkiden mi? P am! Evet, Putkiden! p Mein çavuşu, birdenbire telâş- landı. Eski dost elini idtin, si tarihli tezkereniz Şe biraz ev. n askerden kaçmış olduğunu bildiri. iz. Besbelli kendisinin şüphe altına © girdiğinden rik Hâzımgelen. “ edilmiştir. Biz, ara deri başını sallıyarak Yazan: Kurt Ştromayer ALA Tefrika numarası :1 Korucu öldürüldü /? erden kaçtığını, ihtiyatlı davranmış olmak için bütün koruculara tamimle, idtin uzun müddettenberi yas banilik, müsaadesiz. memnu emir e avlanmak şüphesi altımda bulun. na ve son derecede zorlu, kırıcı 2 a- dam olduğuna ayrıca işaret etti. Bu haberi, ye orman muha- 'aza teşkilâtı mmtaka âmiri Köniğ de okumuştu. Yel sonra flintesini KEN dan omuzuna asarak, kamp kuran 8- Eni yanına gitmişti. Adamları radr hazır duran çam, ağaç fidan larını dikmek için yeri kaz- makla uğraşıyorlardı. Amirleri König, buralarda hemen hemen bütün bir yat geçirmiş yi şlıca bir adamdır. Ken- isi, adamlarını da, ormanını da ta vi Ve iradeli ra vin olduğundan, azı iğbirarlar n: uğriyabileğegi Mn yle Şimdi mmta - kası haricindeki bir koruya nezaret İ- şi de, kendi üzerindedir; (çünkü, âmiri olan meslektaşı, Verdun cephesindedir. n zaman zarfmda ilk. bahar ve ilkbaharla beraber de kışa iklimlere hicret eden kuş- lar geri dönmüşler. Köy yakininde; korucunun is mın trampet çalmışlardır b ya ten vadisinde korucunun öldi sinden sonra, hayli tavsamıştır, Şim bu korucu, kendi kendine düşünürken, o cinayette MO her halde Diyoni- yus o tini, içinden tek - zi; rarlıyor. Bi iziyus'da, artık hiç kimseye teliket gi halde döğil, 1arhanedö | can vermiştir; “. efnayeli itiraf etmeden mi âmiri, ar boş bulunan yy BİR una geçirerek, esleniyor — Kah Çoğu yi erkek ve kadınlar olan | kayışı geçirdiği ellâhı iğ rken duruyor ve çıkardığı Rİ ği tekrar çantasına sokuyor. Öted firari ni e esirine benziyen BE a parça olduğu seçilen bir ceket.. Elinde ber'bad hale gelmiş bir bavul tutuyor; görünüşe göre, bundan daki torbada da taşıdığı ağır bir yük Be b en görünüşe bakılırsa, önig, bu adamın a zerine doğ ekle beraber, bu rada tüfeği omuzundan indiriyor, o e çevik bir adamdır; bundan bi çiftesinin namlusunu yata kimbele erin Dep burnuna uzat mâmak esasına uy; vi 2 eket er itiyadındadır. yi m hasıl olup olmadığı, bite la hissolunur bir şeydir Yan yaklaşınca, korucu: yolu, Giyene elverişli değil, tehlikeli galiba? Ha Yabancı, bavulu yere bıraktıktan sonra, ellerile bir takım jestler yapa- rak, e ediyor: mi? Ben namuslu bir Alma- nım ve in gi isnatları reddederim! EN gülüyor: e a a, m açık, res- men belli bir iş değil k Eri baka» rm, dost, aklını başma ik uslu icabı e hareket — yanında ya şeyler var mı, yok mu, göster ei , tam yabancının cepleri el atacağı sırada, yabaner sıçrıyor, kl eliyle birden korucunun tüfeğini rıyor ve o derece kuvvetle Zorlryor ki, kopuyor Ayni: dakikada MEHME Mevsimin mutat balolarından bi- rinin verildiği Ser) salonlar. dan birine bu ba: ole radan —i yz safhalar geçti, şim kadın 7 ei evvelki merhale- de: Greek; zınk diye oturan asansörde- ki adam; numarası için sabahleyin gör- meği ali ve telefonla aradi ii Mi in alaleia'z artık buna hacet kalmış mıy- a? e ei yıldız, mahkemeye verildiği- ne göre, Hiç değilse acele etmek gerek miy- di gene? Muhakemesi, muhakeme!? akşam geç vakit son — Otobüsün camını ben kendiliğinden kırıldı! — Kendiliğinden cam kırılır mı hiç? Siz hızla vurmuşsunuz, kırılmış? — Elimi şöyle RM ihtimal; buna mı deri — Cam kırıldığma e, e öyle do- kunmakla kalmamışsınız herhalde? ii elinizde m de varmış; şişe; lat MŞ$MIZ — Yel için kırmadım ben!. salonunda basıktertip gülüş- kırmadım, — Kırdığmızi ikrar ediyorsunuz de - mek? iy. kırmak için vurmadım, — Daha büsbütün ayılmadmız mı yok- Frits Langın keşfettiği yıldız YAZAN: Pp ANN | D SELİM Te. — let > Bu rip te öleli; ga muhskö leri daha beri vanda, yenler ima duran ur yutkunup, Su ie yerli bide oş olduğunuza dair ik i » Hattâ muhakemeniz de Bi saata bırakılarak, gecik y.. yani f az fazlaca temalar, de e tiler di imei tutmadı leri, pe duran ir, ilk defa olark tu. Muhak: esi baglıyalıbefi" 8 sık sık, br onü er ya inkâr yollu bi ve im ve er a e em Kira meri leri, oyuklarınm içerleğini? karanlık parıltılı bir adam |! şısma gelen kadmdan gö?” mahkeme reis, dönüp gözlerini ©: snde de, mi biyıkir adan Tikasız, Son tus. bir dinleyifi di v8 di bu adam? Herheldö meşgul olmasını icap etti a tanışık birisi! Fakat, ne ” derecede bir tanıdığı? Yak” 8 li e ti kamptaki kimseler, yerlerinde “âdeta , silâh dolu değil, boş! Muhakemesi başlıyan kadm, bir Me hemen kahvaltı edecekle- Bütün bu olan şey, yıldırım süratile | yunu kımıldalarak başmı penereden adir de olsa belki bulunur, inerek, çapalarmı bir yana ko- | oluyor korucu, ancak el yana çeviriyor; yarı gülerek, yarı ul dın, sadece akrabalıkla yy Da ve kahvaltı etmek üzere, çitin | den silâhı geriye almak için yabancı. | Miş gibi, yapmacıklı bir hareketle, ite bir yiz Ne veriEŞi a fak, yanma koşuyorlar. cu, onları ba- | nın üzerine atılmağa, o! ğazma | lerini hâkimlerden kaçırıyor ve hemen Tümsi harcamazdı fi şile selâmlıyarak, kendi kahvaltısmı | sarılmağa davranabiliyor. Ayni daki. | © e öfkeyle karışık bir isyan he- (oOŞu pa ie koca ; di mdan çıkarıp, yavaş yavaş | kada da yere yor. Hasmı, li le ve böyle değil di e kamptan ayrılıyor, kamp önündeki | disine çelme takmıştır. — - Ben sarkoş değildim, ki! diyor, (bir erkek mi!? İki yoldan ormana giriyor. (4rkası var) | be cara yy yg uzDAN NİSAN 15 CUMA “VAKIT' YURDU BİR MECLİS peel elime Hocanm fıkralarından e i ta- nesi mİ alrimnli revan ek Hocaya başvururuz. r k Tâzimgelse, Nel Nasret- tin Bosi bir şey anlatmağa çalı- TİZ. DÜN MATBAAMIZA gönderilen Büzlde fıkralarını anlatmal yiz. ttâ; Nasrettin Hocayı tiyatroda all EN Evet, baştanbaşa hareket, neşe ve nükteden ibaret'bir gece olur “Nas. rettin Hoca Gecesi” ene “Eminönü Halkevi” in ga, Kk Lİ Agâh Sırrı Levend ne der ac “Bükteşin Yeni İsmi ANTANTI ekonomik ai dün akşamki son celse- 1, sayın başkan, bunu “Bükreş” olarak değil de çi UKURESTİ” va telâffuz edi- yor e Mali me birkaç defa geçti. Her e da Bukuresti diye telâffuz olu TOPLANTIDAN sonra koridorda biz nilmesini istememiş, onu mn kendi konuştuğu manyalı dostlarımız da kendi lerine Bukuresti diyorlar ve herkes- çe de öyle denilmesini arzu ediyor- lar. Yugoslav dostlarımızın bir ta- vebi var mı? -— Hayır.. Gerçi onlar da hüküm merkezlerine bizim dediğimiz ae de Belgrat değil, Beograd derler a- ma; bunun umumileştirilmesi için henüz bir teklifte bulunmamışlardır. Bilet Parasının Rolü “WENİ ADANA" gazetesinde Ve- cihi Turnalı isimli bir zat, “Tiyatro” başlıkir bir yazıda: “Tiyatro, kâlnat- taki | san'atların hüküm. de yakım zamanlara kadar, şeh- rimiz için dışarda Konstantinopl de- m yerine ay- ne muz şekilde İS“ küm tanb:y denmesini arzu etmiştik.. Ro- şehir- Ne IN ne eylât acısı gibi çökmüt parası, geri bir aklına fi ki mdarı ei gördüğü” a tahtından b k Si) istemez misin iğ Birkaç Hi kemi ” “AKILSIZ başın zahmet lar çeker.” p “Züğürt insanın sess lariyle dostları çeker." 4 “Tütün Uryakisinin si 1 Mi börüleriyla elğerler diş ir Kek ermediği hald9 “o a belâsını kata tele Hekim slm li bir tibbf halk mecmu” ğım bu satırların hepsi “el nane KL İERAZORe Arasınd# ” yatını nakletmeli sında beşerin bazan dili tu “ — düşünüyor: srettin Hoca hakkında broştir. £ rastladığım muharrir Neşet Halil A- tnbenin SUNİ ŞEY er b an iri Se © erd mz elimi Kel ler çıkarmalıyız. Hala ressamları. aydan bu değişiklik sebebini Gor. yor ei agi Yİ © ikaz eden koca oğlan, acaba 7, Nasre ttin Hoca fıkralarını tas- dum: Öyle ama, güzel kardeşim, sen hi , C kakta ayaklistii konuştukları —R dileği üzerine, giy; p de berbat bir oyun. da ei mi lâkırdı söylemişti? Al iirler. Onlardan bir sergi eri dedi. Bundan sonra “Bükreş” yeri- la karşılaşmadın galiba... Bak o za bu malümatı, aranan adamm as. | biliriz. we Bukuresti diyeceğiz. ,Malüm ya, manber lü unutabilir misin. İçeri- önerdi i dü, ik İN, İndi AŞ ve SON ii ilmi

Bu sayıdan diğer sayfalar: