30 Temmuz 1938 Tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 11

30 Temmuz 1938 tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

inci sayfadan devam) m De m Melek te var, Muhakkak gel, gelmemezlik etme. e gelmiye- ceğini acele bildir. Selâmlı “Turgut kapatıp cebine korken, iel a mânalı bakıp başını salladı. GüL, dü: — İyi ki, dedi, kocan değilim... Turgut Suzan ağabeyai 4 Pendik eyes det çadır kurul. muşt a Tur. gut, birinde Melekle Mustafa, üçüncü. de de Cemil ye ka kalkıyorlardı. Di- yalar spk esir Görüyoei E Ogün ilk günleri idi, Banyodan son. Ta, akşam üzeri, bir gezinti aa t e > ie ve ei ir lerden giderken, Mustafa Suzanm kı | lağına doğru eğildi: Dera in yen Ben zannet. imi kendi geldi. Çünkü, çağırılmayanı © yere gelecek kadar münasebetsiz bir 2- dam. — Yok! Çocuğa hakaret etme. Ne yaptı sana? — iz adam, dedim yi “eren canım... Hem bir şey ya. « pamazam sen ona. O benim çak iyi ar. iyiye ndağmâs söyle kendisine, Me. — Suzan, Hem yavaş onuş. Ol Sai galiba. Arkaya ku. kabartıyor... .. O gece yemekten sonra na er ve sırtüstü n uyumayacakları için şimdilik lerinin çadırlarma mi: 7 Cemille Mi ığımız var. Sonra, onu bi. da Mü İstikbali par. z Esi ahlâkı güzel... pudralanmak ayıp! aşıp, dudaklarını. boyamaları sayılıyor. Bugüne kadar ve sayılması lâzım ii halde, müsamaha ile in bil geliyordu, Fakat bugün, kibar kadınlar ayıp saymağa ai ii eid lk hafaza etmek için bir çare bul- Mam rat gayet metal bir çeki Bu krem, yüze pudra ve imi dudağa ruj sürüldükten üzerinden geçiriliyor ve ad din üzerinde ince bir tabaka teşkil ettiği için rüzgârla, ter- için sürülen vernik vazifesini görüyor: ln pudrayı boyayı Mer ediyor, vii olduğu için onun altm- dan pudranın beyazlığı, pudra nin rengi görülüyor. fakat cil- m böyle onu sıkı ie isticvaba çekme. dl kızdığı için: — Allah ke ağ ik yor? Yoksa Mustafa ile sen mi evlen. mek istiyorsun? —A! ima bile getirmem ayol! mi kendini? mili İlm pair, "hen ii Cemille beni arkadaş Musta- fayı benimle vw siri ola. cağmı zannı aldanıyorsun, haber lem sinirlendiği. pudranın uçmasına mani olu- yor. İşte, bu yeni icattan sonra, artık kadınlar sokakta tuvalet. Verin tazelemek zum gör yerle. ve benn işine dee «dan kalkmış oluyo erkekle hemen arkadaş oluyorsun. Halbuki ben öyle değilim işte. Inanır Nİ öpmeye teşebbüs etmedi de- mizan ya. Fakat, hiç birine müsaade edim. Biliy: rordum ki, hepsi beni an. mi) ganlısma verir,, diye hani bir söz var, dır. Iyi, yavrum. İyi... Sen yine ilk bu, seni nişanlma sakla... — Ne o? Nişanlılardan bahsediyor, ni anlamıştı. İf e m İki kız bu hararetli mevzu üze, lamıyorsun, Melek, dedi. Allah öyle bağıra bağıra konuşmaya aba etsin, ikisinl arkadaş ol, bull 1, öle oni ir a en e hi Turgut Nizamettin Nazif bugün binde yazısında her gün kulağın duymak lüzum ve mecburiyetinde — olduğu müzük terbiyesine temas et. mı ile başka bir âleme götü. 22 nasıl vereceğiz?. Bir Musiki Hayatı Yaratmaya mecburuz Yazav : Nizameddin Nazif Dansedenler çok. Bir yerde hafiften bir tnburtr başlad mr gözlerini i süzüp Eği e marn r gok. Mahallelerde rad. gücü Hi i arttık 8 i erman plan rek haline seller dayar halkı ER diğerine e Çocuklarımızın terbiyesinde müziğin. sihrinden istifade etmiyoruz. Delikanlılarımızın ve kızlarımızın ço. unda rastladığımız zarafet () noksa.. larına atfedilebili al arkaadşımız Nurullah Mi ırsızların ve katillerin . e oluş larından bahsedi Kurula Bl Gok Bakin Eğer kt hayâlli i İN çiğ ğunun müzikten pa yasaya büyümüş oldukla. ydı davasında da. söyler ua a va haklı olaçaktı noktadan hareket ediyor: Caza karşı ol; ze aşılayarak ayni zamandı bir iptilâ haline si 4 — Teatral ve akademik müzük. 5 — Kahve, gazino, bar müziği. 6—Caz Er vo, eter “alafranga', MEZ Yalatı laşılsın; bugün yirmi Yüde do ksanmda mevcut değildir. Eskiden, her kafesin arkasm. dan bir ud, kanun, bir piyano, keman hiç olmazsa bir tef sesi duyulur. e panayır müziği de > ln sey fanfardır. Aim devrinde memleket dehşetli bir resmi fanfar a Her alayın, ınfarı tiği ii görüliye Şiirin, roman, resim, heykel, mimari | per geminin bir fa: his yil örülürdü. Mekteplerin, şünmek cemiyetimizin müziksizlikten o yilâyetlerde ıslahhane adı verilen kü çektiği ıstırabı açıkça göze vurabilir, çük sanat okullarının fanfarları da ca. se va er osyete klaştığı yıllarda, zül etmeden bir ırğad kullanır gibt i ği gı büyük Bir balyk ibi, eği i ikirle. be. Sarkma bağladı i Atıl id. lediye fanfarları, nota eme ile Bizde bir müzik terbiyesi olması söyle © dia peşinde si E e ak bimiyesgelerin ve aylı çingene € çal © dursun pmüziğin terbiyemizde en ufak O mübenşiri odası gıcılarm elinde kalmıştı. Bun bir rolü yoktun 5 elm ne 908 de bunlar ortadan kaldin vali Bu ilâhi ksadımız, yal birer fanfar kullanırız. Öl ye arr büyü bir ei Ek Bizim bir müzik abiyemiz pasıl o. labi Yuyor, ne gözümüz. Ben birçoklarımı. En içtimat mevkiin mir onun teşkiline teşvik edilmişti. Ayrıca bir. beklenebilecek bir istidat halini alma. sını istemekten ibarettir. Yoksa, müzi. rinde, köylerde ve hattâ. De i bil den umumi harp bütün bu güzel hare, ketleri durdurmuştu. tam günlerinde ve büyük paradlarda 3 amıyoı Bu iddiamı isbata giriş- mek zahmetini benden istemezsiniz sa. mırım. Zira, konserlere sırf yeni'tuva. letini göstermek merakma tutulan ka. rısma, kızıma veya Lai İn etmeğe zorlandığı m gider suratlarına göyle bir ba Ea mi bil nu ii kâfidir. miyor, görmüyor, iniyor de iz. Bununla beraber bü çalışmanın çok da itiraf etmeyiz? Şimdi, müzik denince anladığı yin Ea catalım: müzi iz şe, 3 — Mektepte müzik. larak bir fanfar yokluğu veya azlığı karşısmdayız. İki hafta evvel İzmitte. e. rasimine gelen İzmit “bando, suna baktım: s Cemah yekin on kişiden ibaretti (9) Fransızların “grâll,, dedikleri y. (Devamı 15 inci sayıfada) 3 — KURUN'un İLAVESİ

Bu sayıdan diğer sayfalar: