February 25, 2014 Tarihli Milli Gazete Gazetesi Sayfa 1

February 25, 2014 tarihli Milli Gazete Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Prof. Dr. CEVAT AKŞİT: GECE UYUMADI, AKŞAMA KADAR KONUŞTU, SABAHA KADAR İBADET ETTİ Erbakan Erbakan yeri HOCA Bizim Hocamızdan duyduğumuz, Şudur, “Biz Necmi" ye müsaade ettik." Yani Mehmet Zahid Efendi © görevlendirdi. Yani onu siyasete . yönlendiren Hocaefendi”dir. a Üç tane şeyhin dizi dibinde > yetişti Erbakan Hoca. 2 . EKREM ŞAMA'NIN RÖPORTAJI 10-11'DE ae o) FİYATI: 70 KURUŞ / HİCRİ 25 REBİÜLÂHİR 1435 / 25 ŞUBAT 2014 SALI © wwwumilligazete comir Büyük İslam âlimi Prof. Dr. Cevat Akşit Hoca o hoş üslubuyla Erbakan Hocayı anlattı. Cevat Akşit, ilk kez 1956 yılında Mehmet Zahid Kotku Hazretle- rinin sohbetlerinde tanıdığını ve yıllar sonra köy evinde misafir ettiği Erbakan Hoca ile ilgi önemli bilgiler paylaştı. Lüks otelde yer ayırılmasına rağmen ısrarı üzerine Erbakan Hocanın kendisini kırmayarak köy evinde misafir ettiğini belirten Akşit, Erbakan Hocanın, akşama kadar konuştuğu bir günün gecesinde sabaha kadar ibadet ettiğine şahit olduğunu, sabah da misafirlerini ağırlayarak gelenleri partiye üye kaydettiğini söyledi. İşte o röportaj “DOKTORA TEZİMİ ©. ORA TEZİMİ 4 BANA VİRGÜLÜNÜ köne ğun tram ar Derme. 7 . — » Erbakan Hoca'ya dedim ki, “ “Köyde tim var müsalt, /ATLAMADAN ANLATTI:Z7. «sm orme rm ayırtmışlar teşkilat 'mensupl ına rağmen, “Memhun, .kadar ibadet ediyor. Dayanılır gibi bir şey değil. O gece de ben fark ettim, sabaha kadar hiç uyumadı. Sabahleyin m Vi Fa he rada yapılırdı. Hepsinden küçük olduğumuzdan sofrayı kek e ayki izl e oner iz hart eder, Ev tabanda Kah mal yak, ZA tahtalarda zamani kavrulup kv çukurlaşıms, | Osüremei seminer sisi çivilerin de basıla, basıla başları çıkmış yukarıya. Edam o karlar k. mesela bend Üstüne oturamazsınız. Şimdi benim hatırımda lg m dolu olu, a kapının iğde Yer bulurdu. TAMA böyle, çukur ilerde bala çıkık ve yukarda o duğu halde, sat hiç kıpırdamadan turduğunu, dizlerinin zeride o iin üzeride id yak değiştirmeden oturduğunu hatırlıyorum. Nasıl sabır ye hammade, hü hayret ederim. pek söze anan değ ahbet di birisi bendine bir ! ayy kel ZARA

Bu sayıdan diğer sayfalar: