6 Mayıs 1929 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

6 Mayıs 1929 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

T SEM MNMDN ; İ l emmaalin , HMdebiyat, Çd ww * OA L * ASRIN ÜMDESİ *MİLLİYET,TİR $ Mayıs 1090 JGÜNKÜ HAVA Dün en fazla anraret 23, en az Yt ddi Bugün bava açık olacak, hafil Jodos esecektir. FELEK Amin! Günün en eğlenceli hadise- lerinden biri şu * Edebiyat anketi , ismindeki asrt dedi *odu olduğunu inkâra mahai var mi? Ben bu anketin he- ten her günkü parçasını bü- yük bir idbret gözü ile okuyor- dum. Erbabı kalemimizin bir- Birleri hakkındaki tezadı efkâ- ına hayranım, bu sırada iki işi görmedim ki fikirleri bir- birine — bentesin. En ziyade hoşuma giden cevap ta Halit Ziya Beyfendininki idi. Mü- eddep zevata has bir. kibar- lıkla bütün hatıra gelen kalem sahiplerini — saymak — suretile kendilerinden bahsediyordu Zalten adedi pek çok olma- masla beraber hatıra — gelen bir çoklarını : — Ha! Az daha unütu- yordum ! cümlesile taktim edi- yordu.Halit Ziya Beyfendinin,bu hiç kimseyi unutmak istemeyişin- deki endişeyi Mevlut düalarında Bâütün eshabı ervahın isimlerini zikrettikten sonra * ve tahtet- turap defin haki gufran olan bilcümle müslimin vemüslimatın ruhlarına ihdayi salevat eden duahanın ehdişesine ben zettim. Üsküdara bir adam! Şirketi Hayriye dostumuzun Üsküdar vâpur fietlerini indir: mek işine gelmiyormuş. Binaen aleyh dilet ücreti yine 22 ku- ruş olarak - kalacakmış. Diğer faraftan — Üsküdarlılar —hesap etmişler bu Bgüzel havalarda sandalla gidip gelmek daha ucuz geliyormuş ! Eğer bu he- sabı yapanlar çoğalırsa san- dalcılarır gün doğar. Miyopun derdi ! Miyop yani uzağı görme- yen bir dostum var. Bu çocuk gözlük kullamır. Bu gözlüklerin * küçülten camları . — vardır Uzağı görmemek kadar muzir şey olmadığına nazaran dos- tumun bu “ küçülten camlı , gözlükleri - kullâtimasına- “hak yeriyorum, Lükin kendisi bu İşlen müştekidir. Diyor ki : — Kardeş takmasam -bur- numdan - ilerisini görmüyorum, taksam öküzü kuzu zennedi- yorum. Ne yupayim bilmem ! ama buzen de kârlı | "gi? a Bamye diye pat- gibi) szımır /dar birbirimizden uzaklaştık. .. Fakat söyledim ya, Sabire ha- nım akılir değildi. bu akıisızlığınır teslim edip, bir, arkadaşından akıl danışmağa şarünileyh tecrübedide ve mü-| ©'ti din kocana sevdirmeyi bilmiyor ne yapayim? onu. .. dı. Sabire hanım genci karşısı- F Y EEMEEOLE V T d MERL AU En iyi Sabire hanım acı acı düşündü:| — Kocam artık benden iyıvı den iyi yüz çevirdi... Ne hal olduğunu bilemiyorum ama, ar 'taık karı koca sayılmıyacak ka- Bu lakaydinin sebebi ne olsa ge- rek?... Sabire hanım güzel değildi, kibar değildi, akıllı değildi, genç değildi. Kocası Demir bey akıllıydı, zengindi, güzeldi ve karısından çok daha gençti. .. Bu mukayeseden sonr, Sabi- rve hanımın; Kocam neden bana - lakayit kahyor?» deye düşünmesi manasızdı: Ve galiba, kırk yılda bir kere Arkadaşı 'dedi ki: — Bütün kabahat senin; ken Sun. — Kendimi sevdirmek- için — Bilmem yapabilir misin? | — Yaparım, söyle. .. | — Kocana kendini sevdirme- nin bir çaresi vardır. Kıskandır Seni bir kere kıskanma başlasın, bak hali nasıl de- © Galire Danim. eve gejdikten sonra uzun uzun düşündü: — Bunu söylemek, kocanı kıskandır demek dile kolaydı. Kocasını nasıl kışkandıracaktı, bunun için ne yapacaktı?... İnsan bir şeyi çok düşündümü nasıl olsa bir çaresini bulur. Demir beyin 21 yaşında, abu- labut, biraz bön bir, yeğeni var- na aldı: — On lira kazarımak misin? — Elbette isterim. .— Şu halde ne yaparsan yap,| Mehtepliler müsabakası Yerli malları Bugün de ikinciliği kazanan Galatasaray lisesinden 1061 Vehbi Beyin yazısını basıyoruz. Bazı mühlukların kışın derin bir uyuşukluğa dalmaları gibi, Türkiyede, senelerdenberi mı deniyetin bütün hareketlerim lakaylt ve hatta duşman bir tarzda uyuyordu. Bu uykü a kadar derin ve okadar ağırdıki bir iki teşvik sedası da İşidilk. meden kayboluyordu. Turkiye yıldızsız. gecelerden daha karanlık bir zülmette uyu- yordu. Bu gecenin sabahı bir Türlü olmuyordu. -. bir gün; blir sabah ufukta gözler kamı irıcı bilr güneş tulu etti. Bu güneş oka- Jııv parlak; — (di ki ... okarı ; Türkiyedeki, cehalet, ta: —ııp ve bu güneşte Gazi İdi, Onun başına geçip bizi Idare etmeğe başladığı. gündenbderi, her an bir. hatvel terakkli İle medeniyete doğru ilerliyoruz. Bu yerli malları kullanıma teşebbüsü de, onun dağıttığı ister et, hatta Bulgar çare! kocamı kıskandır. — Anlamadım. — Bunda anlamıyacak bir şey yok; Amucan seni kıskansın. .. — Em seni... Hem de ça- buk ol. Abulabut yeğen biraz düşün- dü, kafasını kaşıdı: — Peki, dedi. Sabire hanımm yanından çık tıktan sonra, kendi kendine söy- lendi: — Şu yengem tuhaftır. Ne di ye sanki kocasını kıskandırmak istiyor. Amucam beni kıskanır- sa, ona ne? ,.Adam sende, ben alacağım on liraya bakarım. Bir hafta sonra, Sabire hanım €eve gelince, kocasını ağlar bul- 'du. , .. Odanın içinde iskemleler devrilmiş, vazolar - kırılmıştı. Demir beyin bütün kan başma çikmıştı. Sabire hanım: — Kocaciğim!... diye söze başlamak istedi, fakat Demir bey baykırdı: — Sen defol burdan!* Sabire hanım odadan - çıktı. |Memnundu. «Aşkolsun oğlama, yapacağını yaptı demektir!»e di- yordu.» Biraz sora kocasımın yeğe- nini bulup sordu: — Yahu ne yaptım? — Amucam beni kısknam demediniz mi? — Evet. — Kıskandı işte. — Ama ben burda yoktum. — Sizden ne çıkar; dayımı- zm piliç gibi kızı burdaydı. — Anlamadım. . — Bunda anlamıyacak ne . Haydi ver on lirayı... Nakleden SELÂMİ İZZET gİbi bizden geri kalmışlar bil yerli mallarını kullanıyorlar. Bu suretle tHcaret ve Sehayl teşvik olunayor. Paramiz dahilde kı cak. İlk samamlar Avrupa mal- ları gibi lüks eşya giyinmeye- ceğlz; fakat, gittikçe terekki eden tcaret ve sanayimiz, bize avrupa mallarını aratmayacak, surette ağlam ve nefis eşya yapabile- cektir. Her Türk genci bu gi yenin bir propagandacısı olma- hdir. İşte kaftanın en mühim haberl! KULAK MiJAFIMI Kendisini affettim Lokantada ağız şapırtıları, çatal biçak tıkırtiları — arai yalmız onün sesi İşidiliyordu. Halladen memnun bir İş adamı vekarile yazıhanesinden, nakli- Yat ve komlsyonculuk muame- Jâtından, uzun uzadıya bahsedi- yorlar. Etrafıadakiler, onu din- Zörünmek — mecburiyeti şlarımı sallıyor vi asırA iri biftek Tokmı Koy hekımı Bürhan Cahit € kalabalık parçalarnı ha-|fün tecellisini bekliyorlardı. sğk bu rühen| — Ve nihayet bu akıbet bu gece takır kalmış, mağrur ve masum 'nihayet bulmuştu. Hayâl ve ü- kızın bayatıda - tazallüm eden mit dolu iki gönül kalm bir dudakilarna bakıyor, birer gül haili aşarak çetin bir vadide yol yaprağı gibi gergin ve taze dü-| bulmuş coşkun bir dere gibi zer- ran bu dudakları yalnız seyret-İrelerne kadar bifbirine karışa- mekten bile gönül dolusu zevklrak hayatın o arandığı zaman alıyordu. bulunmayan ve nihayet tesadü- Bir an geldi ki Suat Naci bu| fün bir darbesiyle karşı karşıya ce, hassas ve hayata çok baş- | gelinen sahnesine çıkmışlardı. bir gözle bakan genç kadı-|Gün doğuncaya kadar konuştu- 1 kârşıında kendini zalim ve|lar. Ve hakiki bir Pol Virjini hkâr bir insan gibi gördü. 1 sevgilerne maddi bir zevk Ve bu hidapla damarlarından|katmadan, aşklarnın ebedi ol- -ekilip gelen heyc mukavı |Masına anderek ayrıldılar. met edemedi. G'-'ıı kadının diz-| Suat Naci seher vakti yeşil erne kapandı. Ona sergüzeşti.|ormanın nemli kokularnı tenef- Vi sevgilisine anlatan bir ma-|flls ederek bu uhrevi ask mabe- sal kahramanı gibi bütün haya-|dinden uzaklaşırken ruhunun *ınr anlatamamıstı.Bu geceye ka ' bir ipek kanat hafifliğiye titre- »- dar iktisi de hayal pesinde mec-|diğini kalbini doldutan sevin- - bBulibiz akıbetin veyahı!e tesadü|cin kanma karışarak bütün vü- cudunu sardığını hissediyordu. kBu zevk, onun şimdiye kadar,; |bulmadığı, duymadığı medit ve mes'ut bir zevkti ki bu geceden sonra onun mazisini olduğu ka- dar hayatın ilerisini de başka gözle görmesine, başka . türlü hissetmesine yeğane - müessir olabilecekti. Genç adam kürü ve sade mas ceralar dolu dümdüz kalbinin birdenbire - çiçekleniverdiğini öyle bir zevkle hissediyordu ki bugüne kadar duymadığı bu lez- zetin şarhoşluğu ile yorgun atı- nı bir küeylân gibi sürüp meç: bul ufuklara doğru koşmak, uç- mak, havalanmak istiyordu. Güneş onu ancak ormandan çıkarken istikbal etmişti. Şimdi kalbi bir duman gibi hafif, vü- cudu genç bir ceylân gibi çevik ve atının iki yanı ağaçlır (Bu-i çak) yolunda giderken geçirdi- İgi bu fevkalâde gecenin bütün gençlik hayatına bedel olduğu- nu tamamiyle kalbiyle ve dima- giyle hissediyor, anliyordu. Yarım saat sonra yaralıların ZRABAN ve BASTIRACIKA "CANBAZ muvafiskiyetler Ş | Bugün ve yann matinesinde varyete, saat 16 1/9 GERENKDEE LARCU KM FLAZ » e 1M İSehremaneti ilimlaıı! GKYN 4 S K L MURLD SO EREN. Şehremanetinden: Keresteci ler yangın yerindeki arsalar es- habından henüz bilmüracaa bo- 'no bedellerini talep etmemiş o- lanların Mayısın nihayet 25 ine kadar muhasebe emlâkşubesine müracaat eylemeleri ilân olu- nur, ... Anadoluhisarı dairesinden: Beylerbeyi, Çengelköyü, Hisar, Göksu, Beykoz. Daire hududu dahilinde balâda gösteriln ma- haller şartname ve projelerine göre bir seneden üç seneye ka- dar deniz hamamları yapılmak |üzre pazarlık suretiyle ayer ay- |r icara rapt edileceğinden talip Jolanlar 4/5, 929 tarihinden 13 Mayıs Pazartesi gününe kadar daire encümenine müracaat ey- lemeleri ilân olunur. Sabık zabıtai belediye memur larından 2135 numaralı Sadet- tin efendi hakkında encümeni | emanetçe verilen lüzumu muha- keme kararı mumaileyhin ika- metgâhında bulunmamasından dolayi Emanet divanhanesine talik edilmiştir. İtirazı varsa bir ay zarfında müracaat eylemesi Tüzumu ilân olunur. ... Encümüeni eminetçe seyrise- fer memurlarından 1772 numa- ralı Muzaffer efendi hakkında verilen men'i muhakeme kararı ikametgâhmda bulunmayanmüş teki şöför İsmail efendiye teb- liğ edilmemiş olduğundan kara- rım bir sureti Emanet divanha- nesine talik edilmiştir. İsmail e- fendinin itirazı varsa bir ay rar fında-müracaat eylemesi ilân o- lunur. sereserrANArACARASARACARAA. ona cevap yetiştirmeğe çalışı- yorlardı. Öteki İri göbeğinin fzerinde Iri bir gemi halatı gibi sarkan altın kösteği İle oyna- yarak anlattı: Her şeyden mühimmi, kâ- tip bulmak meselesi... birader, adam diye gönderdikleri cudam çıkıyor. Geçen gün bir. kâtip gönderdiler, Eh, eli yüzü yun- muş bir gence Benziyordu. So- rup soruşturmadan çekip yanı: mıza aldık. Bir gün, İki gün Iyi gitti. Üçüncü günden — sonra meydunlarda görünmemeğe baş- ladı. Sorüup soruşturdum, Dedi- ler — Eleadim onun başka va- zifeleri var. Ne yapıyor? Rakı içiyor, kadın peşin- | de koşuyor ve kumar oynuyor! — Ha, dedim, pek âlâ öy- leysel.. Bir adam tabildir ki bu işlerle uğraştıktan sonra bir de buraye gelip bana kütiplik ya- pamazdı. Kendisini bu döri yazifenin birinden affettim. Şimdi diğer işleri ile uğraşıyor. Yanl rakı içiyor, kadın peşlâdö koşuyor bi Kulakmisajiri başına geldiği zaman köy bek- çisinin kapı yanındaki kerevette Juyku, kestirdiğini gördü. (Ka- saba) da derin bir sültüt vardı. O kaçlar erkendi ki daha bir çok evlemin kapısı açılmamıştı. Suat| Naci bu kadar eçken gelişi bir şüphe uyandırmasından korktu. Nahiyeye bu kadar erken gel mek için merkezden hemen he- men gece yarısı çikmak lâzım- dı. Mamafi ortada ne nahiye mü- dürü, ne jandarma, kimseler yaktu. Suat Naci hemen yaralıların yanına girdi. Mehmet efen. nin mı gözleri açılmıştı. Bir piçak ya-| rasiyle kurtulan Mehmet efen.| içlerinde en sağlamıydi. Bir iki kelimeyle ona cesaret vererek| ötekilerin yanına gitti. Köy bek | çisini uyandırıp su istetti. Ateş| yaktırttı. Ve pansumanları yap- | tı. Yaralılar içimbir tehlike yok-| tu, Biraz gonra Suat Naci hin | erken geldiğini haber alan nahi- Ş f Fıcnegi memleketleri j p giden tüccar ve seyyahlara Banka Komeçiyal âNKa KöMmerçiyale İtalyana Sermayesi .ııwı..m (İhtiyat akçe: 540,000,000 İâiret) Travellers (Seyyahin çekleri) satar Lirt, frank, İngiliz İirası veya doları frank — olarak satılan bu çekler sayesnde nereye gitseniz paranızı ke- mali emniyetle' taşır ve her ezaman istersaniz dünvanın her tarafında, şehirde, otell- erde, vapurlarda, lı'mlerde bu çekleri en küçük tedi: için nakit makamında kol ı- ylıkla istimal edaebilirsiniz. Travellers — çakleri — hakiki İsahhinden başka kimsenin kullaanmayacağı bir şekilde terlip ve ihtas edilmiştir. —7 BELEDİYE DOKTORU ARANIYOR Gönan Belediye Riyasetinden 100 lira ücreti şehriyeli Beledi ye Tababeti münhaldir. Dahili mütehassısı olması — matluptur. İlâveten Fenni kıbalde de ih sası bulunduğu takdirde şayani tercihtir. Taliplerin vesaiki | zıme asıllarını veya suretleri Dairemize göndermeleri. Mösyö F. HER “LA FEDERAL,, y Ö FENİKS DÖ VİYEN 1 yzhaneleri — Galatada - Döyçe Bank karşısında Türkiye Milit hanına nakledilmiştir. Satılık emlâk Ayasotyada Ahmet Abut efen- di konağı ve büyük — varidatlı Alemdar sinaması ve arka - tara- fındaki kebir arazisi birden gayet müsalt fiat İle bügünlerde satıh- yor. Görmek için — içindekilere görüşmek için her gün öğleden sonra İkinci vakıl hanında Ferit beye müracaat. ı DOYÇE ÖRYENT BANK v Tesis tarthi; 1006 Müessisleri; Dresdner Bank. A, Şafhavzenşer Bank, / Frayi Nasyozal Bank For Doşçlant ldare merkezi; Berlin Şubeleri; İstanbul, İzmir, Hamburg Galata kısmı telefon numrosu; Beyoğlu 247, 248, 084. 9885. İstanbul kismi telefnn — nümro- suş İstanbul; 2842, 2849, Deposu, — İstanbolda — tütün gümrüğü, telefon numrosa, İstanbul 3227. Bilamum — banka — muamelatı vno ve husutl — kasalar icar racar. EE LA Kiralık ve satılık Mezbahaya civar, vasi ve hayvan beslemeğe müsalt mandca ve arazi | vardır. Beyoğlunda. Öpera sineması | karşısında şakerci Hacı Bekir üstünde Doktor — Sürey Kadri' beye mü- raCaaL, EĞLENCELERİ MİLLİYETİN ADt MÜA I (8E Ti R I:I T[L İN II vunkü ölimecemizin halledilmiş şekli Yukarıdan aşağı: — Sandaliye (7) & — Fırlac (2) Yapmak (3) 4 — Baptaki kıllar (9) orua V 5 — Zaman (2) © —Basılmaması lüzimgeler tel ) Pişmemiş (8) Yapılması lazım çay £ Bu günkü yeni bilmecemiz Soldan sağa: ı Sinlrli (8) 2 — Vermek (3) Hastalanma mak için yapılan şey (8) 8 — Bi ağıç () 4 — Rakkam (9) Haylı (8) 5 — Zeybek (3) Mensup (8) 6 — Fakat (8) Birdenbire (3 9 — Tükürük 5) ERSİ Ceta 8 — Sebaelerden biri (7) ANADOLU SİGORTA ŞİRKETİ Türkiye İş Bankası tarafından teşkil edilmiştir. Yangın - Hayat - Nakliye - Kaza -> Otomobll - mes'uliye- tmaliye Sigortalarımı kabul eder. Adres: 4 üncü Vakıf han Istanbul Teletom: Istanbul 531 — Telgraf: İmtiyaz Memleketimizde vestit nakliyenin sür'adi bir surette kesfef peyda ettiği şu zamanda, bu vesa'itin Türk sermayesini hedtf etmemesi için, evsaf ve metaneti matlubeyi, hayiz olması, Türk İvatanma ve Türklüğe dıhıHarıeY Davitm nafi olacağını düşünen motosiklet acentalığı geçen sene ilân ettiği gi 1 bu sene d" atideki müsabakayı tertip ve ilân eder, 1— Btanbal piyaşasında ciyevm — acentalığı te'sis - edefi motosikletleri Haydar paşadan, İzmit, Adapazarı, Hendek Düzçe, Bolu, Gerede, Çerkeş, Kastamuni, Ankara, Ayaş, Bey” pazarı, Göynük, Geyve, İzmit ve Haydar paşaya kadar Dİf müsabekaya davet eder. 2—İşbu Mmüsabakaya Iştirak edecek firmalar müsabakadi| kazanan firmaya ait olmak üzre S00 Türk lirası bir. banikeyif) depo etmesi meşruttur. 8 — Müsabaka 15 TEMMUZ 1929 Pazar ertesi günü best layacaktır. 4 — Müsabakanın şekli tertibi. iştirak-edececek markaltf acentalariyle bilmüzakere tekarrür ettirilecektir. GALATADA-VOYVODA HANINDA 90 ümarada ” HARLEY DAVİTSON », MOTOSİKLET ACENTALIĞI Istanbul gümrükleri baş müdürlüğünde?” 1 — İzmirde tamir olunacak İzmir İehalât gümrüğü mı..ırıı'ılg dıhtamı — hakkındaki, münakasa . neticesinde teklif edileh fit mmı.ıugunden teklifler kabul edilmemiştir. ” — Tamirstı mezküre yeniden pazarlıkla mütakasaya kv'“" .1 — ihale 15/5/929- Con beş Mayıs )” çârşâambi ,ııml 14 tedir. l11 e 4 — Şerairte değişiklik yoktur. $ — Tâliplerin Ankarıda Gümrükler mübayaât “kor mütacaatları. Istanbul ve mölhakan mahrukât sazcıları cemiyerinin senelik Mğ intihabı 85 920 Çarşamba günü Galatada Ömer Ahit/ hanındal Ki Ce merkezinde İcra ve sant onüçten onbeğe kadar rey kabul edilcceği # n ilân olunur. İstanbul Ticaret mıntakası müdüriyetil! ründü. Suat Naci kendi - içine dağan şüpheli başkalarna ver- dirmemek gayretiyle gülerek ko |nuşmağa çalıştı: — Bütün gece meraktan uy- ku tutmadı. Dayanamadım, ka-| ranlıkta hayvana atladım, dört | nala geldim. Halbuki yaralılar arslan gibi bir şeyleri yok. Nahiye müdürü dört saatlik yoldan kendinden evel gelen genç doktora malıçup olmuş gi-|erkeğe ait pek çok “kadınların bi işi tatlıya bağlayatak; mahremiyetine girip uzun âlem — Vallahi Beyefendi, biz de ler, maceralar yaşadığı halde bu bütün —gece yanlarından ayrıl-/gece, hatta içinde şehvi bit ar- madık; şabaha karşr gittik, dal-zunun yaşamadığı bu gece E- mışız, Uyanamadık. Demek hep mine ile geçen âlemden delayi | Si turp gibi. . . “Bugün'merkeze Tosun çavuş a karşı ağır bır a- kaldiralmi mı? 'Zap hissediyordu. — Müddeiumum? isterse kal-| — Bu deruni hicap ve azap onu dırabilirsiniz. Hem merkezde da 'Bucak ta daha fazla tutamadı. ha eyi tedavi edilebilirler. 'Bir NNahiye müdürüne yaralıları de kadın gelecekti ne oldu? — |raz sonra yaylıyle merkeze gön- Dispanserin önündeki çardak dermelerni söyliyerek atına at- altında nahiye müdürünün he- Jadı. getirttiği sütlü-| , Müdür ona bahçesinde yeti- verdi akşam onu almağa Tosun ça- bura yay lar. Suz 1 onları beklemeder merkeze dönmek istiyordu.Gehç adam şimdiye kadar bir. başka Ç saat çeker, Eğer bir sadılarsa geçe kalır- gözleri şiş, elinde mıuyu gö- ye müdürü belinde tabancası;|&i son cümleyi söylerken Tosun , veriyordu ki yüzü güldü: tırnaklarna| —— Aferin; dedi. “Tosun-çavuş - 1 kadar ateş kesildi. Müdür cevap . geldi. kahveleri içiyorlardı. Suat Na- |gen nadir salatalardan bir sepet | Yetişti işte. |beraber. . — Evet, neredeyse gelir, dün| — Suat Naci kıpkuw;,ı' Yüzüne hücum eden vuşu yollamıştık. Kırk göz den|ne ifade ettiğini ıııdıl' bif görünmeğe çalıştı- *ııc—ı gibi vücudunu Y"'d’ |Çavuş yorgun îl"" çehre ile ona rl" — Aman dukwn attir yoldayız. Müsade biraz dinlenelim. Biçt baksanıza kan w' Naci mahcup ve mü' rıkdandı: — Pekâlâ :n"“" lıların bazırlı Ben Müddejumum! rim, öyleden sonra Ve atımı mııım Z 'Tosun' çavüş biraz t:

Bu sayıdan diğer sayfalar: