17 Kasım 1929 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

17 Kasım 1929 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

* - Bxü Mü Milliyet ASRIN ÜMDESİ *MİLLİYET,TİR 17 Teşrinisani 1929 DAREMANE —Ankara caddesi. Ne 160 Telgraf adresi — Milliyet, Tstanbul Teleton numaraları Mtenbul 2011, SOLZ, 3018 ABONE ÜCRFTLERİ Türkiye için — Hariç için 3 aylıı — 400 kuruş — G00 karuş * o , M0 » M » M00 , Z00 » ak geri verilmez Müddeci geçen vuckalar 10 kuruştur Gazete ve matbaaya alt işler için müdürivete müraacat edilir. Gazetemiz Uanların mesuliyerie! kabul etmez. Dün bararet en çok 19 enaz 14 derece idi. Bugün rüzgür mütehav- Vi esecektiş. Havanın yoğmulu ol- ması muhtemeldir. Nuhüset günü Sevmediğim tanıdıklarım arasın da birini dün gece sabaha karşı rüyada gördüm. . Hayra yorma ga mahal yoktu. . Sabahlayın er ken kalkmak lâzımdı, kalktım. Acele ile tıraş olurken çenemi kestim, Evden çıkarken ğim iskarpinin bağı koptu, onu değiştirmek için geç kaldım. Yolda bir oto bir köpek çiğnedi. Tramvayda bir papas henüz bo yattığım ayakkabıma bütün sık İeti keşişânesile bastı. İki ayrı tramvay arabatında iki ayrı yan kesici tehlikesi geçirdim, hatti birinin parmağı sarılı, diğerinin | kolu askılı i Ve nihayet bü- tün bu fena tesadüflerin sonu geldi. Birine olan 9 lira 25 ku- ruş borcu ödedim... adamlar rüyada bile muzırdır. vesselâm. İSVİÇRE GİBİ En çok İsviçreden - bahseden eski bir gazeteci kimdir ü hat güçlük çekmeden hatırlaremız sanırım. Bu Taksim — civarında oturur. Son günlerde bir şeya merak etmiş: Mahallesini laviç- reye benzetmek, Bu meşkür ni- yeti kuvveden fiyle çıkarmak|dı için evvelâ civarındaki bir oto- mobil tamirhanesine musallat tamirhane binasına sahip ol bazı reâyâya tesir etmekten de i kalmamış... Tamirhane kapanacakmış. , . BERBER MEKTEBİNDE BİR ŞAİR yazı yazan şuaradan bi: derek muallimi ıllrıı&fı.'!L Muallim Viyanalı bir zat imiş. Almancadan başka dil bilmedi- ydi-|tan sonra, n aa - M. Düşarmon: — Bir kaç gün benim köşke gelsene, dedi. Bulonya orma- nındari, Sen - Klu parkından ve Versaydan geçiliyor. Yollar çok güzel ... Evinden seni gelir, ©-| tamobille alırım . / «Bu daveti derhal kabul et- 'tim .» Bunu bana anlatan arkadaşım Şarli, hikâyesine böyle başladı.| — Üç giün sonra, mösyö Dü- şarmon, pencerenin altında, k- lakson'u öttürdü. «Randevuya Üç çeyrek saat geç gelmişti. Otomobili bozul- mıl.l garajda tamir etmişler, «M. gitmek teklifini kabul etmiştim| çünkü evi gardan bir kaç kilo-| metro Öötedeydi. Evelâ trene, sonra taksiye binmek lâzımdı.. 30 frank otomobile, bilmem ne kadar trene verecektim . Bu pa- rayı kazanmış oldum | «Bir kaç kilometro yol aldık- Düşarmon - durdu Benzin bitmişti. Aldık «Parayı ben verdim. Adam- 1z benim için evinde masraf | 'lC |edecek benzin parasmı vermietn Hâzımdı Gene yürümeğe başladık. |Yokuş aşağı gidiyorduk. Dos- tum: «— Bak, dedi, benzin sarfet- oruz. Kendikendine gidi- İ «Fakat düz yola gelince gene Menhus |durdu . «Makinelerde buzukluk var- dı. Arkadaşımın aklı ermiyor- dü, İndik . «Motöre baktım, karbüratöre baktım. Ceketimi çıkardım, o- tomobilin altına girdim. Yüzüm gözüm ellerim yağ içinde. oğ- raştım, bozukluğu düzelttim , «Süratle ilerlemeğe başladık, «Birar sonra iki İastik patla- «Birini değiştirdik fakat ikin- cisini değiştirecek lâstik yoktu. Bereket versin, bizimkinin sinden bir otomobil geçti, şöfö- rü güç belâ ikna ettim, bir lâs- ————emim eermrmem AA tercüman vasıtasile görüşmüş- ler: Şair sormuş: Benim başımdaki — saçlar döküldü. Şimdi çırçıplak. Aceba pek fazla masraf olmadan be- nim başrmda saç bitmesinin ça- resi var mı? Viyanalı berber şirin fakat girkin bir adam olan şaire bir müddet baktıktan sonra tercü- | 'olur ve ben tavsiye etmem! — Neden? — Eh bu çehrede saç olsa ne olur, olmasa ne olur? Tercümanlık eden zat bu ce-| — Azizim 100 Hira kadar mas | raf olur. diyor. . diyince şair: — © vaz geç! Nesi var başı-| man?, , cevabını. vermiş ve çık-! Şimdi bütün başı saç Davetli İne mani olmak kabildir. Borçla- —Paul Reboux— dan İtik satın aldım. Parasını ben ver| dim «Nihayet köşke geldik . «Fakat siz işe bakın; hizmet- çi kaçmıştı, hem de yemek yap- madan kaçmıştı, «Düşarmon'un karısı ile iki kızını otomobile aldık, beş kilo- metro ötede bir otele gittik . «“sat dokuzu geçiyordu. Gar-| son nomurdanarak iş gördü. He) sabı ben gördüm. Çünkü ben ol- masaydım, Düşarmon'lar aç ya-| rlardı Bu gayri melhuz masrafı on- lara yükletemezdim . «otel paralarını da, ayni mü- lâhaza ile tediye ettim. «Çünkü ötelde yattık. Otomo| «Ertesi sabah, otelin kamyo- mneti ile avdet vaki olabildi. «Gene ucuz kurtuldum , Çün- kü bir kaza vuku bulsa idi, Dü- şarmon âilesine nakti tazminat| vermek mecburiyetinde kalacak tım, cünkü kamyöneti ben kira- lamıştım .» Bu davet, Şarlide acı - bir ha-| tıra bırakmıştı . Terceme eden SELÂMİ İZZET. Veklepliler müsahalıs — —— İsmet Pş. Hz. nin nutku.. Mektepliler müsabakasında 27 inci haftanın birinciliğini Ga latasaray Lisesinden 636 Kes- kin Bey kzanmıştir. Bu yazı şu dür: «27 inci haftanın en mühim haberi olarak muhterem Başve kilimizin kıymetli nutuklarını zikredeceğim: Başvekilimiz Cumartesi günü B. M. M. de nutuklarını irat bu yurdular. . Bundan sonra iti; talep ettiler. B. M. M. 264 reyle müttefikan beyanı itimat etti. Hükümetimizin bir senelik fa aliyetini izah eden bu nutuk; pek az bir zaman evel ortaya çı karılan şayiaların hakikatla alâ kası olmadığını canlı bir suret- te ispat etmesi itibarile; haklı bir ehemmiyete maliktir. Nutuk muhteviyatına dikkat edilirse görülür ki bütün devlet | | v Sulh yolunda emniyetli adım larla ilerlemekteyiz. Dahili asa yiş temin edilmiş ve geçen sene Memleketimizin bazı kısımların da vukua gelen felâketlerden mutazarrır olanlara azami yar- dmn yapılmıştır. | Yeni gümrük tarifesi iktısadi yatımızda bir dönüm noktasıdır. Bu sayede paramızın tenezzülü rımız muntazaman — ödenmekte ve devlet bankasmın teşkili ya- kmlaşmaktadır. Vatandaşların hukuku her cihetçe gözetilmiş- tir.. Vergilerin tenzili düşünül- a mışlar, #i ve şair de Almancaya vakıf|sız şuara bu adamın kim olduğu mektedir. bilir biri olmadığı için bu lisanı ni alarak tekrar ve bir. “RAH) AŞK G kışlık hevenkleri toplıyorlar. Kadım, erkek, çoluk çocuk. Hep-) si, ihtiyar elindeki Çomağa da- yanan ve tutunan ihtiyar nine de arada. Günaya bağıran odur. Elindeki kepçeyi kazanın içine! biraktı, arkasından: — Hanım bacı, aşaki üzümle- ri uvardım .. Diyen kadına döndü. Ve ona: — Geç kazana.. Dedi, arkasından söylendi: Kız gelin, insan dünyanın işini görsün de gönül üzüntüsü- ne oğramasın .. ş — Ne oldu ki gene ona?. — Bizim göbele meraklanı- yorum. Nerede kaldı, ne bim?.. rikası: 98 nu birbirinden soruyorlarmış. FELEK ÜNEŞİ Etem izzet Görmemizle kaybetmemiz bir| oldu. Anam babam, rüzgâr mıy- dın, işık miydin, hayalet miy- din neydin ki?. İsmet paşa Hiz. nin nutukla- rında bilhassa işaret bi k- — Ne den altahın işi. Rabbim gösterdiği gibi gene getirir ... — Essah söyliyon kız. Kimin İaklına gelirdi ki senelerden son- ra ben onu görüvereyim. Bu şey 'tanın bile aklına gelmezdi ... Bu konuşma Hamranın Ha- sanı kendigine derdedip onun başı ucunda çırpındığı günler- dedir. Konuşanlar onun büyük annesi, kartalmı bulan anne ve.. Yanaşma kadın. Onların muha- vereleri, onların bekleyişleri;| | MILLIY ©e& Niizalh ı lerle gayet dostane geçinmekte deri yiz. — Bunda üzülecek ne var ki onların Hasan'dan mektup göz-| bacım, İzmirden mektup yazsa leyişleri. Analığın bu buluşma-! ancak varır, daki hudutsuz tahassisü tasvir — Öyle deme kızım. Yüre-/edilemez, anlatılamaz. Gözler ğim pır pır ediyor. Aklım fikrim| yumulur, bu sahneler göz önüne hep onun ardında. Etme oğul, | getirilir ve .. Düşünülür! bir iki saatcik kalıver, sana bir 26 Eylül ayran yapayım, bir yol terini de| — Artık sabah akşam Hasan'ın sovutun. .. Dedimdi. dinlı li |yanındayım. Yara iyi. Hislerin- ki, Başını alıncak askerin -İde toplanış var. Hafıza ve hatı- den savuştu. Bir doyasıya göre-| ralarında da hafif bir uyanıklık medim bile. Ana ben gelir seni | başladı, dili az az açıldı. Üzeri- bulurum. Demesi ile gözdenine titriyorum: kaybolması bir oldu! — Aman bir şey olmasın.,. ETİN B oi L L L Bu günkü yeni bilmecemle SOLDAN SAĞA: 1. Saman yolü — (8). 4. Nesil (3). Arka (3). $. Vakit (2). Beyaz (2). 6. Beraber (2)K ve ğ harfleri “ay-) en” "“7. Zaman (2). Kaldırmak (3). Ni- (8). 8. Sahil tozu (3). Cet (3). 9. Aydınlanmak (8), İki koca bir kız. EĞLENCELERİ | Düakü bilmecemizin halledilmiş şekli YUKARDAN AŞAĞI: 1. Bükmek (8) 2. İnatçı (4). 3. Bir nevi cübbe (5). Kuzu nida-, & (2). 8. Feci (5) Hamile (4) 7. Budala (5)Çifteyle vurulan (2) &. Fena (4). 9. Töbe (8) — Garip bir macera! a talip. Bakalım netice ne olacak? bil bir türlü işlemedi, bozulmuş-| — Harbi umumide düşman isti-|kadar gidememişse de bilâhare tu. lâsr ahalisinden Hekim oğlu Şa yolda 4 yaşında, Ali ismindeki oğlunu kaybetmişti. Zavallı adam çocuğunun ka ybolduğuna ve öldüğüne hük- metmiş, kendisini aramrya lü zum görmemiştir. Harbi umumi bittikten sonra Şaban bir tesa- düf neticesi çocuğun Ünyede ol duğunu öğrenmiş ve evlâdını ya nına aldırmıştır. Aradan mütareke ve milli mücadele seneleri geçmiş çocuk büyümüş terzilik öğrenmek iste miş, babası bunun — için onu İs- tanbula göndermiştir. Fakat Ali İstanbulda terzilik tahsili ile meşgul iken Hopada başka bir vaziyet hasıl olmuştur. Gene harbi nmumide Hopa hicretind nlar arasında ÂA- li isminde kü bir çocuk nyeye gelmiş ve kimsesi. binaen bir fakir kadınım hi yesine sığınmıştır. Aradan seneler geçmiş, bu Ali de büyümüş ve Hopada bu kunan pederi Hekim oğlu Şaba- mı hatırlamıya başlamıştır. Pa- rasız olduğu için evvelâ oraya Akit beylerin küçük biraderi Istanbul na-i fıa heyeti fenniyesinden — Fabrettin Kâmil beyle, Haccar zade hacı Ö- r İlü inkişafı ziraatten çıkan serve İte istinat etmektedir. Bunun çin çiftçiye toprak tevzi e- dilmiş, — vatandaşlarımızın yüz de yetmişini ihtiva eden bü- yük bir kitlenin saadeti te- min edilmiştir. olmak üzre zirai - kooperatiiler tesşkil edilmiştir. Tohumların is, 1âhr için sarfedilen gayret seme resini vermiştir. Senelerdenberi deruhte ettiği büyük yükle muvaffakiyet içi: de yüzen muhterem Başvekili mizin nutukları muhik alkışlar la karşılanmıştır. — Sen de bak, onlarda bak- sınlar ölçü yok, Hasanı bir az daha iyi görünce koltuk- larını kabarta kabarta: — Eserim.... Diyor. Ben de adamcağazları rahat bırakmıyorum ya. Ona ol- sun, göz hekimine olsun her sa- niye soruyorum: — Hasan nasıl?. — Ne zaman kalkacak?. — Ne vakit gözleri açılacak .İrüyor ve inanıyorum ki artık beyninde tehlike kalmadı. En kısa bir zamanda tıpkı tıpkısına eski Hasan olacak. Fakat göz- leri V e İ8B.Teşrih... Hemen hemen bir birbuçuk av oldu O hoyna inledi ve ben, ban, Ordu kazasına hicret etmiş| Buna yardım |buna mümasil şeyler bir kolayını bularak Hopaya dö nmüş, hakikf Alinin kendisi ol- duğunu iddia ile hüviyetini tev sik etmiştir. Birinci Alinin babasını bilme diği için Hekim oğlu Şabanı ba bası zannettiği bu suretle anla- şılmıştır. Vak'a bu. Fakat - bunun bir| de ikinci safhası var ki garabet- stirmaktadır. Hekim oğlu Şaban ikinci Ali |İmeydana çıkmadan evel birin- ci Aliyi Hopada bir kızla nişan| lamış ve bu şekilde gelmiştir. Ancak ikinci Ali meydana| çıktıktan sonra Hopada vazivet değişmiş, birinci Ali günün bi-| rinde bir memleketlisinden al- dığı mektupta “Buraya başka banm oğlu imiş. Hüviyetini is- pat etti, senin nişanlandığın kı kumuştur. Ali şimdi İstanbul vilâvetine müracaat etmekte ve nişanlısı- nın başkasına verilmesine mani olunmasını rica etmektedir. Vilâyet keyfiyeti Hopaya bil dirmiştir. AH elyevm Darülfünunda ter zilik yapmaktadır. İRTİHAL Şehrimizin maruf ticarethanelerin den Sadik zade biraderler girketi sa- bipleri Sadık zade Rüşen, Febmi As- lan, Nazım beylerin büyük birader- leri ve Riza beyin pederi Sadık zade| Hüseyin kaptan 16 Teşrinisani sabah liyin Beşiktaşdaki hanesinde rahme- Cenaze namazı bü gün öğle vakti Beşiktaşta Sinan paşa camiinde eda kılınarak Maçka kabristanina defn- olunacaktır. Kederdide ailesine beya- ni taziyet eyleriz. VREDİLECEK İHTİRA BERATI için — kesme| tertibatı hakkında” On beş sene müd| detle 657 mumara tahtında ve 27 Şu- bat 928 tarihinde Sanayi müdiriye- tinden bir kıt'a- ihtira beratı istihsal| kılınmıştı. — Bu kere mezkür — ihtira| füruht veya icara verileceğinden — iş- tirasma veya isticarına talip olan ze vatın Istanbulda yeni postane arka- tında Aşır efendi kütüphanesi soka- mda Türkiye hanında 18-22 numa- ralarda mukim vekili İstok efendiye mür: lemeleri. Fakat bu gün çok iyi. İlk def- a onunla konuştum. Sesi zayif ve mecalsiz Titriyor.. ama candan geliyor. Her vakitki a- Yatağında hafif doğrultmuş, | (ağzına et suyu akıtıyordum. Bir. layan Aaz içti, sonra durdu, başını sal- ladı. — Yeter Ve ateşli elile elimi tuttu, u- sul usul sordı — İzmir alındı mı?, Bu sorgu sanki tepenin üze- rinde alevlenen ve beynimi tu- deli gibi, kırdım. — Ne diyorsun Mudanya mü, tarekesi bile imzalandı... Ve ilâve ettim: — İstanbulu, Trakyayı tes- lim alıyoruz . Hasanın heyecardan titredi- ir çığırtkan gibi hay- 'te kendinden evelkileri hayli ba| bir Ali geldi, Hekim oğlu Şa-|| /zı ona veriyorlar.” haberini o- || Cöma akşamı ğ Hügonon, Musenin, BERNARın teyzesi, ko fransız facla aktrisi R Ark TuR<İ DU Gal, | yaplırınız. DÖLORES. KOSTELLO ve KONRAD . NAGEL GECE GÜZELİ filminde pek yakındı Melek — Sinemasında Haka — Film Bu bafta temaşaya — değer yegine artist MELEK — SİNEMASINDA terilmekte olan ekranın şaheseri DY HAMILTO! filmini VİKTOR VARKONY nin iştirakile temsil etmekte olan dilber İtünlktilrirnü ğini, renginin alev alev kızıllar- hissettim . Kısaca: Dedi. Fakat bu: ) 'Ta ki ferahlığı ancak Hasan'- |7 Dedi, Nihat beyin sevincine henk dolu, bir alev dalgası gibi |ın göğsündeki yarığın içini gö- öyle her gün kulağı, gözü ısıtan ve ılıtan ses. rüp sezebilenler anlarlar. Kim bilir o heyaz bağlar altında sız- ve henüz güneşe açılama- yan o iri, koyu dalgalı gözler bu rahatlığı bulurken nasıl yaşardı, nasıl şahlandı ve kendisini çev- releyen bağlara kin tutup srzla- açılsaydı . Bütün derdim gözlerinde. Gö- tuşturan bir kıvılcım oldu; bir| Başhekimin en neş'eli olduğu bir gün. Koridorda rastladım . — Hamra hanım İstanbula ne zaman gidiyoruz? . Dedi, Ben de neş'eyle: — İstediğiniz zaman ... Dedim. Güldü: — Öyle ya. Artık meydan se-| (ilEempanyasına bir kere uğramadan #igorta yaptırmayınız. p Telefon: Beyoğlu - 2002 Önümüzdeki 90 teşriniseni çarşamba af mı saat 21 dü FRANSIZ TİYATROSUNDA BÜYÜK FRANSIZ OPERA HEYETİNİN İlk temsili olarak Andranm en meşhur öpereti ölen LAŞMASKOT Perşembe akşanın VERONİK LE GRAND MOGOL Coma günü saat 15te matine olarak LA MASKOT K Önümüzdeki perşembe günü MAJİK SİNEMASINDA BADEN-BADEN REZALETİ Mümesstlesi BRİGİT HELM OPERA SİNEMASINDA Dehakâr fscla ektrisi NORMA TALMAÇ in şayamı hayret P mükemmeliyetle lemsil ermekte olduğn BUHRANLI GECELER Meşhor sesli filmi aziım muzafferiyetleri ihraz etmektedir. Bu film hakikt bir şaheserdir, en” Pathe Revuc ve BİR ZOR NİKÂH iki kışımlık kahkâhalı bir komedi. ncü Napoleontn' inahbubssi SARA i fransezin bihakkin ifdhar ettiği mef” POLANEGRİ tarafından temsil S AŞKI ORYA Ş, E-L.) Sesli ve sözlü filminin pek yakında Itae edileceği ELHAMRA SİNEMASININ ekranında tekrar canlanacaktır. arık, hayat, kaza va olomabal sigorlalarınızı x Ünyon hanında kâin Ünyon sigorta kumpaayasıöf Türkiyede bilafasıla ierayı muamele etmekte olan STROHEM in t Bürün ternaşakiranı ve sörekli alkışlarını vını şayanı hayret bir tasvir etmektedir. irae edilmekte GELİN DU filmiade BİLLİ DOV HUĞES büyük muvi ihraz etmektedidler. B süretile iştirasına talip Özere sureti katiyede dileklerin oldu. H nında . sokuldu: — Fakat seni çok yorum . Sebep yok . Dedi. Cevap vı ki bir ay sonra hiç cak... — Ya gözleri?. üzgün sorduğumu galiba: Dedi, devam etti: görmekte küsur etmeyiniz. İmıyacak senin benim Başhekim bunu pt — O ayrı. Onda da nılacak bir taraf yok » (Bit olyslf emsill ZİFAF MARŞİ o eli Zira mezkür şaheser Viyanöftii Valslerini, aşklarını gizlk e n Fü Etual sinemasındt olan vıın; e 10 e0 gü ılp'uınuçreıh—)lıııı&l y Elinin Çraren) vaparun zobuf MA N müşterisine (7000) Türl üna ifi kendisine etmiş bulunmasına binaen zayif ermedilir ben gene yanındaydım. ”. Yüzde elli altmış fark VÇ bir şeyi !“,İ yt K telÂ, yi hisset? — SADA e LNF f n ELLLİR S 0 ELP V3 S ELFE

Bu sayıdan diğer sayfalar: