27 Kasım 1929 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 1

27 Kasım 1929 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ç ea DA MT MA DAT A —P (Ormanlık yerlerde yayla ÇARŞAMBA 27 TEŞRİNİSANİ 1929 4 üncü sene, No 1862 NUSHASI 5 KURUSTUR Ağaç Salla İktisat Vekilliğinde çalışan mütahassısı: “— Eğer, ime ve bakım böyle giderse sene sonra Türkiyede idan eser kalmaz!” diyor.| Mütahassıs hele OrtaAnado| işletme eyi olsa bile orman el dokunulmasının âleyhin in'de ağaç öldürmek seva- iğacın uğursuzluğu Fıkri', dolunun şark taraflarına ka Sokulmuştur. Orta ve garp, doluda ise ağaç uğursuz de-| de faydası para kazandır-| ibarettir. Üç sene evel iya bekçilerinden biri: aşa şelerdeki büyük ağaçlar i * “..Bunların gölgeden gayrı var?” diyordu. Şimdi ağa- foprak gibi harçeden Kara- Mizlilerin biraz sonra Erzu- f gibi tezek yakmaları acı O- Saktır. Ankarada bu şuursuzluk çok| lşti. Yazın Meclis caddesi a- birkaç ağacın devrilip tduğunu görenlerden, ”- Bu Açlar ziyan olacaksa cadde-| açılmaması hayırlıdır.” söz- İNi işitmiştim. Koskoca Bolu dağı ise be- & mebusluğum — senelerinde, ll bir cennet iken, hazin bir Olmuştur. Ve insafsız katliam İktisat Ve lğinin tedbirlerine ve mah hükümlerine — rağmen o- şiddetile devam etmekte- Tahrip sebepleri — şunlardır: İk ağaç sevmiyor. 2 —Or| lar gelişi güzel kesilip ve $ir yapılmıyor. 3 — Orman Memurlarının ve korucula- hem adetleri, hem aylıkları âzdır. 4 — Odun, kömür ve Yüzünden israf hesapsız- ağaç gövdeleri üst üste edilerek yapılır. Her ev, Ve bahçe smırı için genç ve İt yüzlerce ağaç sarfolunur. gitgide uzaklaştığı buralarda kerpiç, yapı, al n daha da ucuzdur.) Yeni orman kanununda A- Olu ormanlarını korumak ve dolü boşluklarını ağaçla- için neler düşünülmüş ol-| g. henüz bilmiyoruz, Fa- | bu işin milli bir mesele ola- Ortaya atılması lâzımdır. turya'lılar ve Ruslar a-| Sevmiyenlere, ağaca etmeği ve orman yetiştir- öğretmişlerdir. tarzı bize örnek olabilir. İdbir olarak şunlar akla ge- i— 1 - İstanbul ve An- V? gibi denizkıyısı ve demir büyük şehirlerde odun ve| kömürünü muayyen bir “let vererek menetmek, (ÂAn| odün ışıtışı kok isrtışın- 'Pahalıdır. Akçura oğlu Yu- , Danirmark'da bir avuç kömürü bulamadığıne söy tir.) 2- Yayla evlerinin € çitlerinin ağaçtan ya-| Blasını menetmek, 3 - İzinsiz| keseni ağır tecziye etmek yimnan korucularına aylıktan | her ihbar için kaçakçılık- duğu gibi mükâfat vermek. öylerde, kasabalarda koru Xti ayırarak her köy Ve ka- her sene muayyen bir Ağaçlamağa mecbur etmek l"*ı_ııeıikıe onlara ağaç kıy- Ş anlatmak, 5 - Teşçir ya- tiş olan — müteahhitlerin işlerine nihayet vermek teftişi belli başlı memur- Yaptırmak. hat Fransız kabinesi yem- İş TANsanın ağaçlanması i-| —2 milyon tahsisat koymuş lt Paşlamentonun itima- temin edecek başlıca işler almıştır. (ti lolu ağaçsız temdin edi- k FALİH RIFKI —— ——— AAA AAA A AAA ee DA A Mlaşmacalamreriri : Hilkmt mebusu REAHENCU'E olmayan bir $ — butlarıda çağı Ç 3 H rıyor, 2- sön haberler. BUGÜN 2inci sakifede: 4 halyem rtaa yı;i bir iddia —Çlİ(tl.' Hayat yüzrk ucuzlat- mak için mahalle kooperatifleri teşkil edilemez mi? Cemal B, Hayatı yüzdz: kırk ucuzlatmak için soru- Hasan B. zevatla temas etmiştir. Bu z Her mahallede böyle küçük teşkilât yapılsada meselâ odun ve kömür müştereken alınsa şüp selmiyeceği fikri etrafında itti. fak etmektedirler. Yükseliyor İngiliz lirası 1047,5 kuruşa çıkti Sterlinin daha fazla yükselmiyeceği söyleniyor Dün İngiliz lraöi yene yüksül meğe devam - etti ve bir aralık |1047 kuruş otuz paraya kadar çıktı. İsterlin dün sabah 1046,5 ku- ruşta açılmıştı. Akşama kadar bu fiattan aşağı bir fiat arzetme mişti. Mütemadiyen yükselme- İğe devam etmiş ve nihayet ak- ER T İşam üzeri 1047,5 kuruşta kapa € mıştır. I Mahalle kooperatifleri ne GU a srila fmnsallü yi .hi Ş iİz lırken bütün alım ve satımlar retle teşkil edilmelidir — |('eia biin 'de Si |— Bütün alınan kambiyonun ih- Bu suretle etin okkasını 40 kuruşa, |tiyaç karşısında olduğu anlaşıl- İmiştir. ekmeği de 15 kurusa almak | Diğer taraftan yeni gümrük SK tarifesinden evel çok mal geti kabil olacak mı ? İren ithalât tacirleri bonoları te- Her tarafta herkes kendi kendine ve birbirine şu sunli diye için çok İngiliz mübayaa yor: etmektedirler: — Hayalı nasıl ucuzlatmalı? Söylendiğine nazaran borsa- Biz de bu suale cevap verebilmek için son günlerde ortaya atı|'da muamele eskâsine nazaran iki lan (mahalle kooperatifleri) teşkilâtr etrafında ötedenberi pra-|misline yakındır. tik fikirlerile tanmmış iki zatin fikirlerine müracaâl ettik. Dün borsada 50,000 İsterlin Ticaret odası Kâtibi umumi-)tin Münşi B. de demektedir ki:| Muamele görmüştür. * ” si Cemal B. bu hususta demekte| > — Hayatın mahalle koopera-| — Dün bir muharririmiz bir çok dir ki: ıi.I!eridmmıl_:knimiıde tatbik &- a - — Kooperatif bence yalnız| dildiği takdirde yüzde 40-50 nis hayatı ucuzlatmak için bir vasıl betinde ucuzlayacağından hiç y ğ şüpheniz olmasın, ta d:dğ: tam manasile her derde Mshalle köopersifleri dünyağ K Niya : .. . İnım her tarafında tatbik ediliyor - Ufak kooperatifler çok faideli| ye çok iyi neticeler alınıyor. dir. Bizde her nedense koopera-| — Mahalle kooperatifleri çok kü tif denilince akla müazzam bir|Çük mikyasta olabileceği eşkilât gelir.Romanyada üçköy | <Gk büyük mikyasta da olabilir. lünün iLeklerile bir kooperatıf| * Meselâ Fatih semti halki ara yaptıkları daima vakidir. larında birleşerek şöyle müsta- Peştede de (Karınca yuvası)| kim bir zatı intihapla meselâ et ismile bir teşkilâtm halka çok lerini mezbahadan aldırsalar eti büyük yardımları dokunmakta-| (40) kuruştan yerler. h Aralarında toplanıp bir fırm işletseler fırancala kalitesinde ekmeği 15 kuruştan yiyebilirler, Bu suretle muhakkak hayat hesiz çok büyük bir tenzilât ya-| Yüzde kırk ucuzlar. piznaş Olur.a si güç görülen bu işler çok kolay Zahire baş Id'myaıe!'i Nuret-| olabilir. bir muharririmize demiştir ki: — Vaziyet normalin haricin- de değildir. Bütün satışlar bir ihtiyaca tekabül etmektedir. İsterlinin daha çok fazla yük selmiyeceği mı vat İngilizin daha çok fazla yük | &7 Borsa komiseri Hasan B. de| oktruva bitmiş gibidir Oktruva dört taksitte ve muhtelif dereceler üzerinden alınacak Cemiyeti belediye idare encümeni tarafından tadil edilmek üzre tetkik olunan oktruva tarifesi üzerinde encü menin tetkikatı hemen hemen bitmiş gibidir. Encümen bu hususta sanayi erbabı ile de mütenddit defalar yap- Cemiyeli — belediye idare encümeni azasından Avni Bey tığı temaslar neticesinde tarifenin şek taksitte alınması — düşünülmektedir. Bu suret tekarrür ettiği takdirde ver- gi ile mükellef olanlar sınıflara taksim göre tespit edil Dün Cemiyeti belediye fırka gru- bunun Halk fırkasında toplanması ve remini Muhiddin be-, Herkesin eli Aldığımız malümata nazaran Darülfünun — müderrislerinden Ayni zade Hasan Tahsin ve İb- rahim Fazıl B. ler kanibiyo te- reffüü hakkında hazırlamakta'ol dukları raporu vekâlete takdim edilmek üzre Darülfünun Ema- netine vermişlerdir. Bu raporlarda iktısadi vaziye zi edildiği söyler; » b oJartilfününda Emil Ludvig şerefine verilen çay ziyafeti .. . v L1 Dünkü çay ziyateti M. Emil Ludvig dün Darül- fünunda izaz olundu Almanı müverrihi bugün Ankaraya gidiyor karşı gösterdiği büyük alâkadan çok mütehassis olmuştur. Alman müverrihi, bugün Ankara-) ya gidecek, orada “Napolyon'un ha-| yatı,, hakkında bir konferans verecek) ve 4 gün kaldıktan sonra — şehrimize avdet edecektir. M. Lüdvig şehrimiz-| de tarihi konferanslar vermesi — için bir çok müracaatlar karşısında kal-| mışsada vakti müsait — olmadığı için) bunları kabule imkan bulamamış ve Ankaradan avdetinden sonra yalnız Darülfünunda bir konforana verece. #ini beyan etmiştir. Türkiye hakkında çok iyi intiba- ürk darülfünunu müder rislerile teması hatıralarını dai| ma muhafaza edeceğini söyleyen M. Emil Lüdvig'in eserleri sadece bir ta- rih olmakla kalmış değildir. | Bunlar roman gibi canlı ve cazip bir tarzda vücude getirilmiş olduğu i-| gin dünyanın her tarafında alâka u- | ndırmıstir. i var Dün sant on yedi Darül-| bil'istifade samimi hasbihallerde bu- fünunda Şehrimizde bulunan maruf/ lunmuştur. Ziyafette Alman sefareti| Alman müverrihi M. Emil Ludvig'in erkânı da bulunmuştur. şerefine bir çay ziyafeti verilmiştir. | — Darülfünunu ziyaretten çok mem- Alman âlimi, bu mü; le Da-'nun olduğunu söyleyen M. Ludvig, rülfünun Emini Dr. Neşet Ömer be- kendisinin eserlerini tetebbü — eden yle, fakülte reisleri ve müderrisleri/ Mahmut Nedim paşanın kerimesi Sa- ile görüşerek Türk Darülfünunu hak/ miye hanımla dünkü ziyafette tanış- kmda malümat almış ve bu temastan| mış ve bir Türk kadınır — eserlerine) burnunda Sön Yü e AEE e ğişmesi Üüzerir şehrimizde ne: le çoğalmıştır. Bazı kimsele de nezle şiddel araz gösterdi cihetle grip za: nedilmektedir. Bu husust dün bir muhz ririmize Sıhhi; Müdürü Ali R za Bey demiş! ki: «— Grip yok.. bi değişmesi üzerine kendisini iyi muhafaza edemiyenlerin nezle- ye tutulması tabildir. Şehrin sıh hi vaziyeti iyidir.» Mektepliler müsabakası 29 uncu hafta 29 uncu hafta başlamıştır. Perşembe gününe kadar çıka- cak haberlerden en mübimmini seçip cumartesi akşamına ka- dar gazetemize gönderiniz. Yapılacak tadilât edilecek ve vergi nispeti bu sınıflara | it edilecektir. Gazi ve inkılâp Yazan: Silrt Mebusu Mahmut BAŞLA 1Dünkü kısım ) ük Türk inkılâbının — geleceki nesiller tarafından yazılacak olan bü-| yük tarihine zemin, sermaye ve ve-, saik bazırlamak bugünkü neslin va-| zifesidir. Bu vesikalardan bilhassa| |Gazi Hazretlerine taallük edenleri kutsi bir ihtimamla tespit etmek i-| cap eder, Gerçek onun menkibele- rinde, hususi musahabelerinde, or-i taya attığı nüktelerinde, resmi, w- |mumi, yeni, eski bütün nutukların- da bugünkü inkılâbın her — safhasını le şatan küvvet ve mana dini gösteriyor. y Türkiye'de inkılâp hareketleri, öy- | İle gelişi güzel akla gelmiş, müteaki- uzun müddet işlenmiş, |maller göz önüne —alımmış, zaman | yüzünden bu hamleler bazı mukabil “bareketleri davet edebilirdi. Düşünülen inlalâp hareketleri x- rasında Hilâfet meselesi vardı, Cum- huriyetin ilânı meselesi vardı, dinin siyasetten ayrılması meselesi vardı, yeni bir intikaba gitmek — meselesi vardı, elhasıl siyasi ve içtimai bir sürü mescleler vardı ki memlekette yapılması zaruri olan islahatın ba- şında bulunuyorlardı. Şurası muhak- kak ki buna”benzer ıslâhat ve inkı- lâp hareketlerinde muvaffak olmak için muhitte anasır. hazır- lamak lâzımdır. İçinde bulunduğu- muz şeraite göre Gazi Hazretleri hangi kuvvetlere istinat edebilirdi? Milli mücadelenin bazı ricali, onun- la teşriki mesaiyi yalnız askeri zafe- rin istihsali anına kadar kabul etmiş- lerdi. Filhakika bu adamlar, bilhas- u meselelerinde men-| her vesile ile ors kalmıyorlardı.| telkinatmı, ifsadatını ehemmiyetsiz ve mana: demezdi. Çünkü onlar her şeyden e- vel Gazinin mesai arkadaşları arasın- da bulunuyorlardı. Halk, perdenin arkasında inkılâp aleyhine çevrilen entrikalardan ha- zemin hazırlanmış ve ow-| sız telâkki e-| İi NGLÇ v İzmir zaferini takip eden günlerde.. Halk perdenin arkasında inkılâp aleyhine çevrilen entrikalardan haberdar değildi.. | (Bugünkü - kısım) Meclisin vaziyeti de birinci derecede ehemmiyete alınacak bir mesele idi. Türk tarihinde, muayyen bir hudut — dahilinde,, kendisine büyük bir şeref ve kıyme temin eden Birinci Bü.' yük Millet Meclisi artık ink- lâp hareketlerine arka olacak' bir kuvvet olmaktan çıkmıştı. Vakıa Meclisin ekseriyeti, | kılâba aleyhtar deği müfrit ve gürültücü yet zaman zaman bazı mesele. İerde ekseriyeti bile peşinden sürükliyecek kadar vaziyete ha- kim olabiliyordu. — Ekseriyet grubundan kanaatlarında sebat edenler - bile hiç olmazsa zahi- an ha- rekâtına müsamaha etmek, on lara rüşvet vermek mecburiye- tinde olduklarını — sanıyorlardı. Bunun neticesi olarak Millet Meclisinin kürsüsünde muhafa- zakârlar, şeriatçılar, Hilâfetçi- ler en gür seslerile yalnız kana- atlarını müdafaa ile kalmıyor- lar, bu kanaatlerini bütün Mec- Kise kabul ettirmeğe muvaffak inkılâ-| oluyorlar ve itiraz edenleri tel' in ve tekfire kadar varıyorlar- dı. Zahirde Gazi Mustafa Ke- /malin dostu, hakikatte ise onun ııy—iııhımı ve prensiplerine hasım olanların gizli ve menfi faaliyet- leri de muhitteki havayı bir kat daha bulandırıyordu. Bu hali bir müddet devam ettir- letmeyi düşündü. Çünkü yarım İtedbir, onun a - diği bir şeydi. ima kuvvetini, kararını asıl mil- letten almak isterdi. Acaba milletin temayülâtı ne merkezde idi? Efkârı umumiye yukarda işaret ettiğimiz o mü- İhim meseleleri nasıl mütalâa lediyordu? Şimdiye kadar yapı: lan ve bundan sonra da yapr lacak olan ıslâhata dair mille- tin hususi bir noktai nazarı iyok mu idi? Teşkilini düşün- düğü Cumhuriyet Halk fırkası memlekette nasıl karşılanacak- ı? | İşte Büyük Gazi bütün bun- Tarı öğrenmek, fakat bizzat mil- letin kendisini dinliy: 'en İmek istiyordu. Bu maksatla bü- 'yük bir tetkik ve irşat seyahati 'yapmağa karar verdi. Devamı var (*) — Gazi Hazretlerinin şimdiye kadar mahrem kalmış bulunan beya- nat, nutuk ve hasbihallerini ihtiva eden ve Başmuharririmiz tarafın- dan yazılan bu - batıratın dün neş- rettiğimiz kısmını bugün gazetemi- zi alamamış olan okurlarımız - içir bugünkü kısımla birlikte tekrat edi- yoruz.

Bu sayıdan diğer sayfalar: